Sürtünme Hakkında.
Gönderim Zamanı: 17 Aralık 2007 11:11
Merhabalar;
Karma bir malawi tankım var. Akvaryumum balık sayısına göre küçük.Yeni akvaryuma geçiş yapana kadar balıkları bu şekilde beslemek zorundayım. Akvaryumumda 3 adet daha venüstüs mü yaşayan kaya mı olduğunu tam kestiremediğim 3-4 cm lik yavrularım var. Ve tek sürtünme yapan bu türden 2 balık. Diğer balıklarda herhangi birşey yok.Haftada 1 kez %25 dip çekimi ile su değişimi yapıyorum. Suyu her cumartesi sabah şofbenden en sıcak şekilde alıyorum ve pazar sabahına kadar soğumaya bırakıyorum. Pazar sabahına kadar su 26-27 dereceye inmiş oluyor.Her ay bemiks ampül B vitamini uygulaması yapıyorum. Dış filtremi 1 ayda, iç filtremi ise 1 haftada 1 kez temizliyorum. Her su değişiminde 1 tatlı kaşığından biraz daha az kaya tuzunu eritip suya azar azar ilave ediyorum.İç ve dış filtremde aktif karbon yerine lav taşı ve zeolit kullanıyorum. Taban kumu yüksekliğim 2.2 cm ( tabi bu hiç böyle kalmıyor.Kumu düzeltiyorum ertesi gün SP bir köşeye yığıyor).İç ve dış filtrem sabah 10:00' dan akşam 22:00' ye kadar 12 saat çalışıyor.
Benim biyolojik ortamım bu şekide fakat yine de o iki balığın nadirde olsa sürtünmesine bi anlam veremedim. Balıklar yaklaşık 1 - 1,5 aydır bende. Ne yem yemede ne de hareketliliklerinde bir sorun var. Bu şekilde devam edyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Aralık 2007 16:51
Barış bey, her su değişiminde kaya tuzu eklemeniz dışında, herşeyi olması gerektiği gibi yapıyorsunuz.Tuzda sürtünmeye sebep olan bir etken olabilir. Akvaryuma her bakışınızda balıklarda sürtünme gözlemliyorsaniz.Anormal olan budur.Bahsettiğiniz gibi nadir sürtünmeler önemsizdir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2009 23:28
Arkadaşlar bu balıklarda sürtünmeye çözüm bulan varmı özellikle yunuslarımın solungaç dipleri kırmızı bazılarının üst süzgecinin bittiği yerler kırmızı neden oluyor özellikle yunuslarda akvaryumum 577 litre 6 tane yunus 6 tane sarı prenses ve 5 red rubın var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2009 23:11
Kloraminin suda oluşması için illaki akvaryumda amonyak olması ve su değişiminde klorlu su eklenmesi gerekmez barajdan gelen suda amonyak vardır ve Türkiyede her arıtma tesisinde klor gazı dezenfektan olarak kullanılır (Ozon gazı kullanılsaydı bu sorunlar hiç oluşmazdı )Sudan gelen amonyak ve suya verilen klor bileşik yapar kloramin oluşur (zaten suya klor verilme sebeplerinden biri amonyağın giderilmesi)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2009 20:02
Sera mynopuru avsiye ederim bende sarı prenses ahlilerdede bu sorun vardı seranınnmynopurunu denedim fayda gördüm kullana klavuzunda yazdığı gibi kulalnın ısıyı kademeli olarak 30 kadar yükseltin vede akvaryumu ışıktan koruyun iyi gelir sanırım bana iyi gelmişti.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2010 12:15
Hepsini okuyamasamda bir çok arkadaş güzel ve mantıklı açıklamalar yapmış.Filtrenin yetersizliği evet bu hastalığı beraberinde getirebilir.Fakat filtre diyoruz hacim diyoruz , ben malawi gölü belgeselini izlerkende ordaki cichlidlerin kayalara kumlara sürtündüklerini gördüm.Tabi kimse gölde nitrat oranı fazladır diyemez yada filtreleme yetersiz diyemez.Bence çok aşırı değilse sürtünmeleri doğal davranış biçimlerinin kapsamında olan bir şey diye düşünüyorum.Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2011 23:23
Yeni konu açmak istemedim eskiyi hortlattım.
kijthae 2011-09-11 23:33:23
Akvaryumumda:
-midye kırığı , mercan kırığı , deniz kumu karışımı bir taban var. PH ve genel sertliği yükseltmesi için koymuştum. %95 'i iyi yıkandı %5 i aceleye geldi
-36 saat sonra balıklar eklendi
-dış filtre ve uv filtre var. Dış filtre yeni temizlenmiş bakterisiz ( yararlı , yararsız )
-çeşitli taşlar var türünü bilmiyorum. Suyu bufflıyor olabilir ama bunun sorun olduğuna emin değilim.
- Tetra aquasafe kullandım. 250 litre için 10 ml , bir kapak döktüm.
Balıklarımı koyduktan 24 saat sonra bir iki tanesi ardındanda pek çoğu sürtünmeye başladı. Az az yemledim , amonyak nitrat patlaması olamaz çünkü 1 günde başladı sürtünme. Bugün biraz daha aquasafe ekledim .Aquasafe eski biraz tarihi geçmiş olabilir. Kumun %5 inde tuz kalmış olabilir. Tuz böyle yaparmı bilmiyorum.Kum suyu bufflıyor diyeceğim ama zaten demasoni saulosi besliyorum bu balıklar 8.5 PH da sert suda yaşıyorlar. Dışş parazit desem zaten nadir görülen bir şeymiş ve gözle görülebilirmiş. Gözle görülebilir hiç bir şey yok sürtünme dışında çok sağlıklı balıklar.
Çözemedim sorunu sizce neden sürtünüyorlar. Aqua safe'i biraz daha ekledikten sonra arttı gibi ama emin değilim doğrusu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Kasım 2011 17:05
Arkadaşlar faydalığı olacağını düşündüğüm başka bir kaynaktan aldığım bu makaleyi hatırlatmak adınada olsa sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle üretim ve yavru büyütme adına önemli olan kriterlerden birini açıklamış arkadaşımız.
Nitrit Nedir? Nasıl Yok Edilir?
Yapay bir ekosistem olan akvaryumların barındırdıkları canlıların sağlığı, iki temel biyolojik çevrim olan O2 ve Nitrojen çevrimlerinin düzgün işlemesine bağlıdır. Özellikle yeni başlayan aquaristler nitrojen çevrimini oluşturmada ciddi sorunlar yaşamaktadır. O2 çevriminin doğru işlemesi için akvaryuma dışarıdan hava verilmesi gibi, nitrojen çevriminin başlayabilmesi ve dengesinin bozulmadan devamı için de iyi bir filtre sistemi kurarak işe başlamak gerekir. Dengesi oturmuş olan akvaryumlarda da filtre arızası, aşırı biyolojik yükleme (balık sayısının ani arttırılması), uzun süreli elektrik kesintisi, ilaç kullanımı vb..gibi nedenlerle nitrojen çevrimini sağlayan bakterilerin ölümü ile denge bozulabilir. Akvaryumda nitrojen çevriminin, akvaryuma balık konulması ile başlayacağı unutulmamalıdır.
Nitrojen çevriminin 2.adımında ortaya çıkan madde “nitrit” tir. Nitrosomonas türü bakteriler, akvaryumdaki organik maddelerin çürümesiyle oluşan ve balık tarafından solungaçlar yardımıyla atılan amonyak’ı oksitleyerek nitrit (NO2)’yi oluşturur. Yeni kurulan bir tankta, nitrosomonas bakterilerinin besin kaynağı olan amonyak ortamda varolmaya başlayınca, bakteriler filtre malzemelerinde ve akvaryum kumunda koloniler halinde çoğalmaya başlar. Bu bakteriler suda yeteri kadar O2 bulunduğu takdirde, amonyak ile O2’yi birleştirerek (amonyak’ı oksitleyerek) daha az zehirli olan nitrit’e çevirir. Bir sonraki aşamada nitrobakter türü bakteriler, nitrit’i oksitleyerek çok daha az zehirli olan nitrat’a (NO3) dönüştürür. Nitrat, biyokimyasal oksidasyon’un (nitrojen çevriminin) son ve en az zehirli ürünüdür. Bir kısmı bitkiler tarafından gübre olarak kullanılır, kullanılamayan kısmı da düzenli su değişimleri ile akvaryumdan atılır.
Her iki bakteri türü de aerobik (O2 ile soluyan) bakteridir ve görevlerini yerine getirebilmeleri için akvaryumda belirli bir miktar (minimum 1mg/lt) çözünmüş O2 bulunması gerekir. İki bakteri türü de Ph 7.2 – 8.6 aralığındaki alkali suları ve sabit Ph seviyesini tercih eder. Nitrifier bakteriler 20 – 30 C aralığında oldukça aktiflerdir. Metabolizmaları 10 C ‘nin altında oldukça yavaşlar, 35 C’nin üzeri ise ölümcül sonuçlara yolaçabilir. Akvaryumdaki yüksek amonyak seviyeleri nitrosomonas, yüksek nitrit seviyeleri ise nitrobakter ‘lerin çoğalmasını (üremesini) hızlandırsa da maalesef bütün nitrifier bakteriler yavaş gelişir. Yeni kurulan bir tankın dengesinin sağlanması, uygun ortam koşulları oluşturulduğu takdirde 35-40 gün sürer. Bu süre zarfında balıklar yüksek amonyak ve nitrit seviyelerine maruz kalırlar. Akvaryum kurulumunun bu en tehlikeli evresinde çok dikkatli olunmalı, tanka çok az sayıda balık konulmalı , az yemleme yapılmalı ve bakteri oluşum sürecini hızlandırmak için bakteri kültürü yada dengesi oturmuş ve herhangi bir hastalık bulunmadığından emin olunan bir akvaryumdan su aşılanmalıdır.
Nitrit’in ölçüm birimi ppm (milyon başına parça sayısı)’dır. İyi bir biyolojik çevrimin olduğu dengesi oturmuş bir tankta ideal ölçüm değerinin “0” ppm olması gerekir. Yüksek amonyak değerine karşı düşük nitrit ölçümü amonyak-nitrit biyolojik çevriminin yerleşmediğini, benzer şekilde düşük amonyak değerine karşın yüksek nitrit ölçümü ise nitrit-nitrat çevriminin henüz tam anlamıyla çalışmadığını gösterir. Piyasada toz, renkli kağıt şerit, hap gibi değişik şekillerde test kitleri mevcuttur. Test kiti alırken hassas okuma yapabilen güvenilir markaların ürünleri tercih edilmelidir. Genelde 0.1 ppm üzerindeki nitrit seviyeleri tehlike sinyali olarak görülür. Düşük dozları bile yavru balıklar için öldürücü olabilir. Düşük değerlere uzun süre maruz kalan balıklarda stres ve stres’e bağlı hastalıklar (bakteriyel ülser, yüzgeç çürümesi, sinir sistemi, dalak, karaciğer ve böbrek tahribatı görülür. İlerleyen zaman içinde yada tanktaki nitrit miktarının artması ile deri ve solungaç dokusu zarar görebilir. Böylece zararlı bakteri ve parazitler zaten stres’te olan balığın vücuduna yerleşerek hastalanmasına sebep olur. Asıl tehlike yüksek nitrit seviyelerinde görülür. Nitrit etkin bir biçimde solungaçlardan kan dolaşımına taşınır. Bilindiği gibi kandaki hemoglobin hücreleri O2 ‘i solungaçlardan alarak vücut dokularına taşır. Doku hücrelerinde besin maddeleri bu O2 ile yakılarak enerji üretilir. Solungaçlardan kana geçen nitrit hemoglobin hücrelerini deforme ederek (oksitleyerek) methemoglobin’e çevirir. Methemoglobin hücreleri O2’i taşıyamaz ve ileri safhalarda balık boğularak ölür.
Nitrit zehirlenmesi balık türlerine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Sudaki nitrit’in nekadarını aldığı ve methemoglobin hücrelerini tekrar hemoglobin hücrelerine çevirebilme yeteneği balığın zehirlenmeden ne kadar etkileneceğini belirler. Nitrit zehirlenmesinin belirtileri birçok diğer balık hastalığı belirtisine benzer. Bu nedenle ilaç tedavisine başlamadan önce bütün araştırma ve teşhis çalışmalarının tamamlanması gerekir. Düşük nitrit seviyelerinde balık akvaryum içindeki dekor, kaya, kum gibi katı cisimlere sürtünebilir veya ani hareketler, tank içinde ani iniş-çıkış’lar yapabilir. Nitrit seviyesi arttıkça balık uyuşuk, hareketsiz ve ilgisiz bir hal alır. Fakat hala yeme doğru yüzebilir. Daha ileri safhalarda, solungaçlar solar, sarımsı kahverengiden koyu kahverengiye doğru renk alır ve balık su yüzeyinde güçlükle solumak, su girişinin etrafında asılı durmak gibi solunum güçlüğü sinyalleri gösterir. Özellikle yeni akvaryum kurulumu sırasında ani nitrit yükselmelerine maruz kalabilirler. Genelde bir balığın geçmişte ani nitrit yükselmelerine maruz kaldığını solungaç kapaklarının hafifçe kenarlardan dışa doğru yuvarlanarak balığın gövdesini tamamen kapatacak düzgünlükte olmamasından anlaşılabilir.
Bir tankta 0.25 ppm yada daha yüksek nitrit seviyeleri görüldüğünde ;
1- Havalandırmayı maximum'a çıkarın, 1ppm veya üzerinde ise ilave havandırma yapın
2- Yeni bir tank yada yeni bir filtre kullanılıyor ise yemlemeyi yarıya indirin, eğer daha önce dengesi oturmuş bir tank ise yemlemeyi tamamen durdurun.
3- UV sterilizatörü, ozon generatörü, protein skimmer gibi cihazlar var ise kapatın.
4- 1 ppm’in altında ise % 10 su değiştirin ve değiştirilen suya 4.5 gr / 4.5 lt oranında tuz ekleyin.
5- 1-2 ppm arasında ise % 25 su değiştirin ve değiştirilen suya 9 gr / 4.5 lt oranında tuz ekleyin.
6- 2 ppm’den fazla ise % 50 su değiştirin ve değiştirilen suya 13.5 gr / 4.5 lt oranında tuz ekleyin.
7- Tekrar nitrit testi yapın ve yukarıdaki maddeleri 24 saat içinde tekrarlayın.
8- 4 ppm üzerinde ise derhal balıkları başka bir tanka taşıyın.
9- Akvaryum suyuna tuz eklendiğinde, nitrit’in balık üzerindeki asıl zehirli etkilerinin azaldığı görülmüştür. Tuzlu (sodyum chloride eklenmiş) suda solungaçlar nitrit iyonları yerine chloride iyonlarını alma eğilimindedir. Bu tercih nitrit zehirlenmesine karsı bir miktar koruma sağlar. Düzenli kısmi su değişimleri ve 14 gr / 4.5 lt oranında tuz eklemek tanktaki nitrit konsantrasyonunu düşürür ve zehirlenmeye karşı koruma sağlar.
Bir tankta sadece nitrit’in kontrolü bile sağlıklı bir biyolojik filtre sisteminin kurulumunu yaklaşık olarak sağlar. Bilindiği gibi filtre malzemesinde bakteriler nitrit’i O2 kullanarak daha az zehirli olan nitrat’a dönüştürür. Bu bakteriler amonyak’ı nitrit’e çevirenlere göre daha az enerji harcar. Bunun sonucu olarak biyolojik filtrasyondaki sorunlara karşı daha dayanıklıdırlar. Yeni kurulmuş akvaryumlardan başka, dengesi oturmuş tanklarda da filtre arızaları, düzenli bakım yapılmaması ve biyolojik yükün (balık sayısının) aşırı artması sonucunda yüksek nitrit seviyeleri (spike –sivri uç-) görülebilir.
Dikkat edilmesi gereken bir başka durum ise hypoxic (düşük erimiş O2 seviyesi) ortamlarda birçok bakteri nitrat’ı nitrit’e geri indirgeyebilir.
(Verdiği Bilgiler İçin Yazar’a Teşekkür Ederiz.)
Nitrit Nedir? Nasıl Yok Edilir?
Yapay bir ekosistem olan akvaryumların barındırdıkları canlıların sağlığı, iki temel biyolojik çevrim olan O2 ve Nitrojen çevrimlerinin düzgün işlemesine bağlıdır. Özellikle yeni başlayan aquaristler nitrojen çevrimini oluşturmada ciddi sorunlar yaşamaktadır. O2 çevriminin doğru işlemesi için akvaryuma dışarıdan hava verilmesi gibi, nitrojen çevriminin başlayabilmesi ve dengesinin bozulmadan devamı için de iyi bir filtre sistemi kurarak işe başlamak gerekir. Dengesi oturmuş olan akvaryumlarda da filtre arızası, aşırı biyolojik yükleme (balık sayısının ani arttırılması), uzun süreli elektrik kesintisi, ilaç kullanımı vb..gibi nedenlerle nitrojen çevrimini sağlayan bakterilerin ölümü ile denge bozulabilir. Akvaryumda nitrojen çevriminin, akvaryuma balık konulması ile başlayacağı unutulmamalıdır.
Nitrojen çevriminin 2.adımında ortaya çıkan madde “nitrit” tir. Nitrosomonas türü bakteriler, akvaryumdaki organik maddelerin çürümesiyle oluşan ve balık tarafından solungaçlar yardımıyla atılan amonyak’ı oksitleyerek nitrit (NO2)’yi oluşturur. Yeni kurulan bir tankta, nitrosomonas bakterilerinin besin kaynağı olan amonyak ortamda varolmaya başlayınca, bakteriler filtre malzemelerinde ve akvaryum kumunda koloniler halinde çoğalmaya başlar. Bu bakteriler suda yeteri kadar O2 bulunduğu takdirde, amonyak ile O2’yi birleştirerek (amonyak’ı oksitleyerek) daha az zehirli olan nitrit’e çevirir. Bir sonraki aşamada nitrobakter türü bakteriler, nitrit’i oksitleyerek çok daha az zehirli olan nitrat’a (NO3) dönüştürür. Nitrat, biyokimyasal oksidasyon’un (nitrojen çevriminin) son ve en az zehirli ürünüdür. Bir kısmı bitkiler tarafından gübre olarak kullanılır, kullanılamayan kısmı da düzenli su değişimleri ile akvaryumdan atılır.
Her iki bakteri türü de aerobik (O2 ile soluyan) bakteridir ve görevlerini yerine getirebilmeleri için akvaryumda belirli bir miktar (minimum 1mg/lt) çözünmüş O2 bulunması gerekir. İki bakteri türü de Ph 7.2 – 8.6 aralığındaki alkali suları ve sabit Ph seviyesini tercih eder. Nitrifier bakteriler 20 – 30 C aralığında oldukça aktiflerdir. Metabolizmaları 10 C ‘nin altında oldukça yavaşlar, 35 C’nin üzeri ise ölümcül sonuçlara yolaçabilir. Akvaryumdaki yüksek amonyak seviyeleri nitrosomonas, yüksek nitrit seviyeleri ise nitrobakter ‘lerin çoğalmasını (üremesini) hızlandırsa da maalesef bütün nitrifier bakteriler yavaş gelişir. Yeni kurulan bir tankın dengesinin sağlanması, uygun ortam koşulları oluşturulduğu takdirde 35-40 gün sürer. Bu süre zarfında balıklar yüksek amonyak ve nitrit seviyelerine maruz kalırlar. Akvaryum kurulumunun bu en tehlikeli evresinde çok dikkatli olunmalı, tanka çok az sayıda balık konulmalı , az yemleme yapılmalı ve bakteri oluşum sürecini hızlandırmak için bakteri kültürü yada dengesi oturmuş ve herhangi bir hastalık bulunmadığından emin olunan bir akvaryumdan su aşılanmalıdır.
Nitrit’in ölçüm birimi ppm (milyon başına parça sayısı)’dır. İyi bir biyolojik çevrimin olduğu dengesi oturmuş bir tankta ideal ölçüm değerinin “0” ppm olması gerekir. Yüksek amonyak değerine karşı düşük nitrit ölçümü amonyak-nitrit biyolojik çevriminin yerleşmediğini, benzer şekilde düşük amonyak değerine karşın yüksek nitrit ölçümü ise nitrit-nitrat çevriminin henüz tam anlamıyla çalışmadığını gösterir. Piyasada toz, renkli kağıt şerit, hap gibi değişik şekillerde test kitleri mevcuttur. Test kiti alırken hassas okuma yapabilen güvenilir markaların ürünleri tercih edilmelidir. Genelde 0.1 ppm üzerindeki nitrit seviyeleri tehlike sinyali olarak görülür. Düşük dozları bile yavru balıklar için öldürücü olabilir. Düşük değerlere uzun süre maruz kalan balıklarda stres ve stres’e bağlı hastalıklar (bakteriyel ülser, yüzgeç çürümesi, sinir sistemi, dalak, karaciğer ve böbrek tahribatı görülür. İlerleyen zaman içinde yada tanktaki nitrit miktarının artması ile deri ve solungaç dokusu zarar görebilir. Böylece zararlı bakteri ve parazitler zaten stres’te olan balığın vücuduna yerleşerek hastalanmasına sebep olur. Asıl tehlike yüksek nitrit seviyelerinde görülür. Nitrit etkin bir biçimde solungaçlardan kan dolaşımına taşınır. Bilindiği gibi kandaki hemoglobin hücreleri O2 ‘i solungaçlardan alarak vücut dokularına taşır. Doku hücrelerinde besin maddeleri bu O2 ile yakılarak enerji üretilir. Solungaçlardan kana geçen nitrit hemoglobin hücrelerini deforme ederek (oksitleyerek) methemoglobin’e çevirir. Methemoglobin hücreleri O2’i taşıyamaz ve ileri safhalarda balık boğularak ölür.
Nitrit zehirlenmesi balık türlerine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Sudaki nitrit’in nekadarını aldığı ve methemoglobin hücrelerini tekrar hemoglobin hücrelerine çevirebilme yeteneği balığın zehirlenmeden ne kadar etkileneceğini belirler. Nitrit zehirlenmesinin belirtileri birçok diğer balık hastalığı belirtisine benzer. Bu nedenle ilaç tedavisine başlamadan önce bütün araştırma ve teşhis çalışmalarının tamamlanması gerekir. Düşük nitrit seviyelerinde balık akvaryum içindeki dekor, kaya, kum gibi katı cisimlere sürtünebilir veya ani hareketler, tank içinde ani iniş-çıkış’lar yapabilir. Nitrit seviyesi arttıkça balık uyuşuk, hareketsiz ve ilgisiz bir hal alır. Fakat hala yeme doğru yüzebilir. Daha ileri safhalarda, solungaçlar solar, sarımsı kahverengiden koyu kahverengiye doğru renk alır ve balık su yüzeyinde güçlükle solumak, su girişinin etrafında asılı durmak gibi solunum güçlüğü sinyalleri gösterir. Özellikle yeni akvaryum kurulumu sırasında ani nitrit yükselmelerine maruz kalabilirler. Genelde bir balığın geçmişte ani nitrit yükselmelerine maruz kaldığını solungaç kapaklarının hafifçe kenarlardan dışa doğru yuvarlanarak balığın gövdesini tamamen kapatacak düzgünlükte olmamasından anlaşılabilir.
Bir tankta 0.25 ppm yada daha yüksek nitrit seviyeleri görüldüğünde ;
1- Havalandırmayı maximum'a çıkarın, 1ppm veya üzerinde ise ilave havandırma yapın
2- Yeni bir tank yada yeni bir filtre kullanılıyor ise yemlemeyi yarıya indirin, eğer daha önce dengesi oturmuş bir tank ise yemlemeyi tamamen durdurun.
3- UV sterilizatörü, ozon generatörü, protein skimmer gibi cihazlar var ise kapatın.
4- 1 ppm’in altında ise % 10 su değiştirin ve değiştirilen suya 4.5 gr / 4.5 lt oranında tuz ekleyin.
5- 1-2 ppm arasında ise % 25 su değiştirin ve değiştirilen suya 9 gr / 4.5 lt oranında tuz ekleyin.
6- 2 ppm’den fazla ise % 50 su değiştirin ve değiştirilen suya 13.5 gr / 4.5 lt oranında tuz ekleyin.
7- Tekrar nitrit testi yapın ve yukarıdaki maddeleri 24 saat içinde tekrarlayın.
8- 4 ppm üzerinde ise derhal balıkları başka bir tanka taşıyın.
9- Akvaryum suyuna tuz eklendiğinde, nitrit’in balık üzerindeki asıl zehirli etkilerinin azaldığı görülmüştür. Tuzlu (sodyum chloride eklenmiş) suda solungaçlar nitrit iyonları yerine chloride iyonlarını alma eğilimindedir. Bu tercih nitrit zehirlenmesine karsı bir miktar koruma sağlar. Düzenli kısmi su değişimleri ve 14 gr / 4.5 lt oranında tuz eklemek tanktaki nitrit konsantrasyonunu düşürür ve zehirlenmeye karşı koruma sağlar.
Bir tankta sadece nitrit’in kontrolü bile sağlıklı bir biyolojik filtre sisteminin kurulumunu yaklaşık olarak sağlar. Bilindiği gibi filtre malzemesinde bakteriler nitrit’i O2 kullanarak daha az zehirli olan nitrat’a dönüştürür. Bu bakteriler amonyak’ı nitrit’e çevirenlere göre daha az enerji harcar. Bunun sonucu olarak biyolojik filtrasyondaki sorunlara karşı daha dayanıklıdırlar. Yeni kurulmuş akvaryumlardan başka, dengesi oturmuş tanklarda da filtre arızaları, düzenli bakım yapılmaması ve biyolojik yükün (balık sayısının) aşırı artması sonucunda yüksek nitrit seviyeleri (spike –sivri uç-) görülebilir.
Dikkat edilmesi gereken bir başka durum ise hypoxic (düşük erimiş O2 seviyesi) ortamlarda birçok bakteri nitrat’ı nitrit’e geri indirgeyebilir.
(Verdiği Bilgiler İçin Yazar’a Teşekkür Ederiz.)
Beğenenler: [T]96764,iwagumi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]96764,iwagumi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir