Filtresiz Karides Besleme
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 11:07
Tarafsız ve forumda neredeyse mesaj sayısınca beğeni almış biri olarak konuyu daha fazla uzamadan tatlıya bağlamak istiyorum, taraflar müsaade ederse.
Konu: 20 litrelik kapta filtre olmadan karides yavrularını büyütme, büyüyenleri ana tanka aktarma. [B]Geçici[/B] bu barınakta filtre kullanmadan bu uygulama yapılabilir mi?
Doneler: Kapta moss canlı bitkisi olacak, haftada 1 veya 2 kez su değişimi yapılacak. Zemine kızılağaç kozalağı ve tarçın kabuğu koyulacak. Ayrıca zeminde kum olmayacak.
Değerlendirmem: Öncelikle konunun açılışında bahsi geçen yöntem ile karides büyütmek mümkün. Mümkün derken, alınan risklerden bahsetmek gerekiyor. Bu riskleri bertaraf edip daha güvenli yani sağlık kaybı ve ölüm olmaması için yapılması gerekenleri konuşmak gerekir. Filtre bilindiği üzere suyu temizler, faydalı bakterileri kolonileştirir ve suya oksijen katkısında bulunur. Bunun yanında suda akıntı oluşturup durgun suda oluşabilecek bozulmaları önler. Karideslerin sağlıklı kalmaları ve ölmemeleri için büyük avantaj sağlar. Genel kabul görmüş bilgi tüm canlıların filtre ile beslenmesi yönündedir. Filtre kullanmayarak riske girmek kişinin tercihidir fakat ölüm veya hastalık durumunda vebali de o kişiye aittir, vicdanı varsa rahatsız olur, yoksa ya da yetersizse umursamaz. Bir de imkân meselesi var. Kısıtlı bütçesi olanlar da hobiyle ilgileniyor, önerilen ortamı canlılarına sağlayamıyor. Bu hususta görüşler ikiye ayrılıyor, birincisi imkânı ölçüsünde beslesin, diğeri ise canlılara en uygun ortamı sağlamaya imkânı yoksa hiç beslemesin. Görüş ayrılıkları bazen nahoş şekilde söyleniyor; alaycı veya nefret dili kullanılabiliyor. Nefretin sebebi bu durumun çok sık tekrar etmesi, araştırmadan hobiye başlanması ve imkân yetersizliğinin farkına varılarak bu hobiye kalkışmaktan vazgeçilmemesi. Bunun altında yatan sebep hayvan sevgisi. Balık olsun, karides olsun fark etmez, tüm hayvanları sevip onların en uygun ortamda beslenmesini istemek. Aslında kötü koşulda canlı besleyenler de hayvansever, onu eleştirenler de hayvansever. Farkları şu: Eleştirenlerin daha hassas olmaları ve konudan daha fazla vicdanî rahatsızlık duymaları (Vicdansız besleyicileri istisna tutuyorum). Eleştirenlerin farkına varmaları gereken bir nokta var, eleştirinin dozu arttıkça karşı tarafta kabullenme değil, inatlaşma oluyor. Tartışma ise amacına hizmet etmiyor.
Kanaatim: Uygun koşullar sağlayamayacak olanların hobiye hemen başlamamaları, birikim yapıp en uygun koşulu sağlayabilecek imkânı bulduktan sonra hobiye başlamaları yönünde. Eğer bir şekilde hobiye başlamışlar ise riskleri en aza indirecek asgarî önlemler almayı öncelikleri yapsınlar. Bugün en ucuzundan bir filtre almak ulaşılmaz bir şey değil, ikinci elde daha uygun ürünler satılıyor. 12 yaşında olup, ailesi harçlık vermeyenler için ulaşılmaz olabilir. Bu durumda da yukarıda belirttiğim gibi harçlıklarını biriktirip, iyi bir araştırma ile eksiksiz olarak tüm malzemeleri satın aldıktan sonra hobiye başlaması en iyi seçenek olur.
Tavsiyem: İdeal koşullarda canlı beslemeyenlere ve onları eleştirenlere tavsiyem, hobiye gönül veren herkes birbirine karşı empati yapsın, karşısındakini doğru anlamaya çalışsın.
Vesselam.
Ekleme: Araştırmadan tarçın kabuğu ve kozalak koymayın, yavrular çok hassas olurlar, bunların zararı yoksa az miktarda koyabilirsiniz. Kum faydalı ancak geçici tankta olmasa da olur.[EDIT]HakanYILDIZ,2024-07-20 11:49:24[/EDIT]
Konu: 20 litrelik kapta filtre olmadan karides yavrularını büyütme, büyüyenleri ana tanka aktarma. [B]Geçici[/B] bu barınakta filtre kullanmadan bu uygulama yapılabilir mi?
Doneler: Kapta moss canlı bitkisi olacak, haftada 1 veya 2 kez su değişimi yapılacak. Zemine kızılağaç kozalağı ve tarçın kabuğu koyulacak. Ayrıca zeminde kum olmayacak.
Değerlendirmem: Öncelikle konunun açılışında bahsi geçen yöntem ile karides büyütmek mümkün. Mümkün derken, alınan risklerden bahsetmek gerekiyor. Bu riskleri bertaraf edip daha güvenli yani sağlık kaybı ve ölüm olmaması için yapılması gerekenleri konuşmak gerekir. Filtre bilindiği üzere suyu temizler, faydalı bakterileri kolonileştirir ve suya oksijen katkısında bulunur. Bunun yanında suda akıntı oluşturup durgun suda oluşabilecek bozulmaları önler. Karideslerin sağlıklı kalmaları ve ölmemeleri için büyük avantaj sağlar. Genel kabul görmüş bilgi tüm canlıların filtre ile beslenmesi yönündedir. Filtre kullanmayarak riske girmek kişinin tercihidir fakat ölüm veya hastalık durumunda vebali de o kişiye aittir, vicdanı varsa rahatsız olur, yoksa ya da yetersizse umursamaz. Bir de imkân meselesi var. Kısıtlı bütçesi olanlar da hobiyle ilgileniyor, önerilen ortamı canlılarına sağlayamıyor. Bu hususta görüşler ikiye ayrılıyor, birincisi imkânı ölçüsünde beslesin, diğeri ise canlılara en uygun ortamı sağlamaya imkânı yoksa hiç beslemesin. Görüş ayrılıkları bazen nahoş şekilde söyleniyor; alaycı veya nefret dili kullanılabiliyor. Nefretin sebebi bu durumun çok sık tekrar etmesi, araştırmadan hobiye başlanması ve imkân yetersizliğinin farkına varılarak bu hobiye kalkışmaktan vazgeçilmemesi. Bunun altında yatan sebep hayvan sevgisi. Balık olsun, karides olsun fark etmez, tüm hayvanları sevip onların en uygun ortamda beslenmesini istemek. Aslında kötü koşulda canlı besleyenler de hayvansever, onu eleştirenler de hayvansever. Farkları şu: Eleştirenlerin daha hassas olmaları ve konudan daha fazla vicdanî rahatsızlık duymaları (Vicdansız besleyicileri istisna tutuyorum). Eleştirenlerin farkına varmaları gereken bir nokta var, eleştirinin dozu arttıkça karşı tarafta kabullenme değil, inatlaşma oluyor. Tartışma ise amacına hizmet etmiyor.
Kanaatim: Uygun koşullar sağlayamayacak olanların hobiye hemen başlamamaları, birikim yapıp en uygun koşulu sağlayabilecek imkânı bulduktan sonra hobiye başlamaları yönünde. Eğer bir şekilde hobiye başlamışlar ise riskleri en aza indirecek asgarî önlemler almayı öncelikleri yapsınlar. Bugün en ucuzundan bir filtre almak ulaşılmaz bir şey değil, ikinci elde daha uygun ürünler satılıyor. 12 yaşında olup, ailesi harçlık vermeyenler için ulaşılmaz olabilir. Bu durumda da yukarıda belirttiğim gibi harçlıklarını biriktirip, iyi bir araştırma ile eksiksiz olarak tüm malzemeleri satın aldıktan sonra hobiye başlaması en iyi seçenek olur.
Tavsiyem: İdeal koşullarda canlı beslemeyenlere ve onları eleştirenlere tavsiyem, hobiye gönül veren herkes birbirine karşı empati yapsın, karşısındakini doğru anlamaya çalışsın.
Vesselam.
Ekleme: Araştırmadan tarçın kabuğu ve kozalak koymayın, yavrular çok hassas olurlar, bunların zararı yoksa az miktarda koyabilirsiniz. Kum faydalı ancak geçici tankta olmasa da olur.[EDIT]HakanYILDIZ,2024-07-20 11:49:24[/EDIT]
Beğenenler: [T]198466,OKIRATLI[/T][T]246728,KAAN BULUNUR. [/T][T]125030,GhostKoi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T][T]125030,GhostKoi[/T]
+1: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 14:04
[QUOTE=HakanYILDIZ]Tarafsız ve forumda neredeyse mesaj sayısınca beğeni almış biri olarak konuyu daha fazla uzamadan tatlıya bağlamak istiyorum, taraflar müsaade ederse.
Konu: 20 litrelik kapta filtre olmadan karides yavrularını büyütme, büyüyenleri ana tanka aktarma. [B]Geçici[/B] bu barınakta filtre kullanmadan bu uygulama yapılabilir mi?
Doneler: Kapta moss canlı bitkisi olacak, haftada 1 veya 2 kez su değişimi yapılacak. Zemine kızılağaç kozalağı ve tarçın kabuğu koyulacak. Ayrıca zeminde kum olmayacak.
Değerlendirmem: Öncelikle konunun açılışında bahsi geçen yöntem ile karides büyütmek mümkün. Mümkün derken, alınan risklerden bahsetmek gerekiyor. Bu riskleri bertaraf edip daha güvenli yani sağlık kaybı ve ölüm olmaması için yapılması gerekenleri konuşmak gerekir. Filtre bilindiği üzere suyu temizler, faydalı bakterileri kolonileştirir ve suya oksijen katkısında bulunur. Bunun yanında suda akıntı oluşturup durgun suda oluşabilecek bozulmaları önler. Karideslerin sağlıklı kalmaları ve ölmemeleri için büyük avantaj sağlar. [B]Genel kabul görmüş bilgi tüm canlıların filtre ile beslenmesi yönündedir. Filtre kullanmayarak riske girmek kişinin tercihidir fakat ölüm veya hastalık durumunda vebali de o kişiye aittir, vicdanı varsa rahatsız olur, yoksa ya da yetersizse umursamaz. Bir de imkân meselesi var. Kısıtlı bütçesi olanlar da hobiyle ilgileniyor, önerilen ortamı canlılarına sağlayamıyor. Bu hususta görüşler ikiye ayrılıyor, birincisi imkânı ölçüsünde beslesin, diğeri ise canlılara en uygun ortamı sağlamaya imkânı yoksa hiç beslemesin. Görüş ayrılıkları bazen nahoş şekilde söyleniyor; alaycı veya nefret dili kullanılabiliyor. Nefretin sebebi bu durumun çok sık tekrar etmesi, araştırmadan hobiye başlanması ve imkân yetersizliğinin farkına varılarak bu hobiye kalkışmaktan vazgeçilmemesi. Bunun altında yatan sebep hayvan sevgisi. Balık olsun, karides olsun fark etmez, tüm hayvanları sevip onların en uygun ortamda beslenmesini istemek. Aslında kötü koşulda canlı besleyenler de hayvansever, onu eleştirenler de hayvansever. Farkları şu: Eleştirenlerin daha hassas olmaları ve konudan daha fazla vicdanî rahatsızlık duymaları (Vicdansız besleyicileri istisna tutuyorum). Eleştirenlerin farkına varmaları gereken bir nokta var, eleştirinin dozu arttıkça karşı tarafta kabullenme değil, inatlaşma oluyor.[/B] Tartışma ise amacına hizmet etmiyor.
[B]Kanaatim: Uygun koşullar sağlayamayacak olanların hobiye hemen başlamamaları, birikim yapıp en uygun koşulu sağlayabilecek imkânı bulduktan sonra hobiye başlamaları yönünde. Eğer bir şekilde hobiye başlamışlar ise riskleri en aza indirecek asgarî önlemler almayı öncelikleri yapsınlar. Bugün en ucuzundan bir filtre almak ulaşılmaz bir şey değil, ikinci elde daha uygun ürünler satılıyor. [/B]12 yaşında olup, ailesi harçlık vermeyenler için ulaşılmaz olabilir. Bu durumda da yukarıda belirttiğim gibi harçlıklarını biriktirip, iyi bir araştırma ile eksiksiz olarak tüm malzemeleri satın aldıktan sonra hobiye başlaması en iyi seçenek olur.
Tavsiyem: İdeal koşullarda canlı beslemeyenlere ve onları eleştirenlere tavsiyem, hobiye gönül veren herkes birbirine karşı empati yapsın, karşısındakini doğru anlamaya çalışsın.
Vesselam.
[/QUOTE]
@HakanYILDIZ Hakan bey, bu konuda fikir beyan eden diğer kişilerin anlama kapasitesinin dışında olduğu anlaşıldığından yazacaklarım sadece size yönelik. Bir uzlaştırma çabasına girdiğiniz için teşekkür ederim. Yazdıklarımda bir nefret söylemi yok, bunu da nereden çıkardınız? Nefret söylemi başka bir şeydir.
Herhangi bir sucul canlıyı işi biliyorsanız şartları oluşturarak, uygun özenli bakımını yaparak filtresiz de herhangi bir ek donanım kullanmadan da beslersiniz. Hele karides, salyangoz gibi ufak yapılı canlıları çok daha rahat beslersiniz. Ben besleyemezsiniz diye tutturmuyorum ki burada. Konu başlığı filtresiz karides besleme. Ben de bu kişilere bunu soruyorum. Amacınız ne? Ekonomi yapmak mı? Ve gelinen noktada parasızlık bunun bahanesi olamaz diyorum çünkü yapacağınız yatırım çok ufak. İşte hesap açık, 1 öğün yemek parasına filtre kuruyorsunuz. Demiyorum ki 10 000 tl ye dış filtre alın. Ve filtre kullanmanın artılarını daha tartışmadık bile.
Parası olmayan ya da sınırlı olan kişi hobisine mobisine kaynak ayırmak için tasarruf yapmak zorundadır. Tasarruf yeme içme barınma gibi temel gereksinimlerinizi karşıladıktan sonra elinizde kalan paradır. Ben böyle yapıyorum. Bunun mazereti olamaz. Eğer ki reşit değilseniz kararları sizin yerinize anneniz babanız verir. Vehbi Koç torunu bile olsanız aynı. Bahane üretmeyin, kendinizi acındırmayın, arzularınızı frenleyin, tasarruf yapın. Hiçbir anne baba evlatlarının mutluluğu için imkanlarını zorlamaktan kaçınmaz. Siz de biraz sabırlı olun 3 yaşında değilsiniz. Gerçek hayatta yan yana durup iki çift laf edemeyeceğiniz yetişkin insanlar burada sizi adam yerine koyup cevap veriyorsa bunun kıymetini bilin.
Benim 12 yaşındaki yeğenim de tavşan beslemek istiyor mesela. Ailesi izin vermiyor. İzin vermelerini bekliyor. Bi yerlerden tavşan bulup eve getirip emrivaki yapmıyor.
Onlar birer candır. Sırf siz 2 günlüğüne sevinesiniz sonra bir kenarda unutasınız diye yaratılmadılar. Kendi hayatları var.
Bu konu anlamsız bir biçimde uzadı. Ben özetle şunu söylemek istedim, filtre kullanacaksanız bunu çok düşük maliyetle halledebilirsiniz. Ekonomik mazeretlerle gelmeyin.[EDIT]GhostKoi,2024-07-20 14:16:51[/EDIT]
Konu: 20 litrelik kapta filtre olmadan karides yavrularını büyütme, büyüyenleri ana tanka aktarma. [B]Geçici[/B] bu barınakta filtre kullanmadan bu uygulama yapılabilir mi?
Doneler: Kapta moss canlı bitkisi olacak, haftada 1 veya 2 kez su değişimi yapılacak. Zemine kızılağaç kozalağı ve tarçın kabuğu koyulacak. Ayrıca zeminde kum olmayacak.
Değerlendirmem: Öncelikle konunun açılışında bahsi geçen yöntem ile karides büyütmek mümkün. Mümkün derken, alınan risklerden bahsetmek gerekiyor. Bu riskleri bertaraf edip daha güvenli yani sağlık kaybı ve ölüm olmaması için yapılması gerekenleri konuşmak gerekir. Filtre bilindiği üzere suyu temizler, faydalı bakterileri kolonileştirir ve suya oksijen katkısında bulunur. Bunun yanında suda akıntı oluşturup durgun suda oluşabilecek bozulmaları önler. Karideslerin sağlıklı kalmaları ve ölmemeleri için büyük avantaj sağlar. [B]Genel kabul görmüş bilgi tüm canlıların filtre ile beslenmesi yönündedir. Filtre kullanmayarak riske girmek kişinin tercihidir fakat ölüm veya hastalık durumunda vebali de o kişiye aittir, vicdanı varsa rahatsız olur, yoksa ya da yetersizse umursamaz. Bir de imkân meselesi var. Kısıtlı bütçesi olanlar da hobiyle ilgileniyor, önerilen ortamı canlılarına sağlayamıyor. Bu hususta görüşler ikiye ayrılıyor, birincisi imkânı ölçüsünde beslesin, diğeri ise canlılara en uygun ortamı sağlamaya imkânı yoksa hiç beslemesin. Görüş ayrılıkları bazen nahoş şekilde söyleniyor; alaycı veya nefret dili kullanılabiliyor. Nefretin sebebi bu durumun çok sık tekrar etmesi, araştırmadan hobiye başlanması ve imkân yetersizliğinin farkına varılarak bu hobiye kalkışmaktan vazgeçilmemesi. Bunun altında yatan sebep hayvan sevgisi. Balık olsun, karides olsun fark etmez, tüm hayvanları sevip onların en uygun ortamda beslenmesini istemek. Aslında kötü koşulda canlı besleyenler de hayvansever, onu eleştirenler de hayvansever. Farkları şu: Eleştirenlerin daha hassas olmaları ve konudan daha fazla vicdanî rahatsızlık duymaları (Vicdansız besleyicileri istisna tutuyorum). Eleştirenlerin farkına varmaları gereken bir nokta var, eleştirinin dozu arttıkça karşı tarafta kabullenme değil, inatlaşma oluyor.[/B] Tartışma ise amacına hizmet etmiyor.
[B]Kanaatim: Uygun koşullar sağlayamayacak olanların hobiye hemen başlamamaları, birikim yapıp en uygun koşulu sağlayabilecek imkânı bulduktan sonra hobiye başlamaları yönünde. Eğer bir şekilde hobiye başlamışlar ise riskleri en aza indirecek asgarî önlemler almayı öncelikleri yapsınlar. Bugün en ucuzundan bir filtre almak ulaşılmaz bir şey değil, ikinci elde daha uygun ürünler satılıyor. [/B]12 yaşında olup, ailesi harçlık vermeyenler için ulaşılmaz olabilir. Bu durumda da yukarıda belirttiğim gibi harçlıklarını biriktirip, iyi bir araştırma ile eksiksiz olarak tüm malzemeleri satın aldıktan sonra hobiye başlaması en iyi seçenek olur.
Tavsiyem: İdeal koşullarda canlı beslemeyenlere ve onları eleştirenlere tavsiyem, hobiye gönül veren herkes birbirine karşı empati yapsın, karşısındakini doğru anlamaya çalışsın.
Vesselam.
[/QUOTE]
@HakanYILDIZ Hakan bey, bu konuda fikir beyan eden diğer kişilerin anlama kapasitesinin dışında olduğu anlaşıldığından yazacaklarım sadece size yönelik. Bir uzlaştırma çabasına girdiğiniz için teşekkür ederim. Yazdıklarımda bir nefret söylemi yok, bunu da nereden çıkardınız? Nefret söylemi başka bir şeydir.
Herhangi bir sucul canlıyı işi biliyorsanız şartları oluşturarak, uygun özenli bakımını yaparak filtresiz de herhangi bir ek donanım kullanmadan da beslersiniz. Hele karides, salyangoz gibi ufak yapılı canlıları çok daha rahat beslersiniz. Ben besleyemezsiniz diye tutturmuyorum ki burada. Konu başlığı filtresiz karides besleme. Ben de bu kişilere bunu soruyorum. Amacınız ne? Ekonomi yapmak mı? Ve gelinen noktada parasızlık bunun bahanesi olamaz diyorum çünkü yapacağınız yatırım çok ufak. İşte hesap açık, 1 öğün yemek parasına filtre kuruyorsunuz. Demiyorum ki 10 000 tl ye dış filtre alın. Ve filtre kullanmanın artılarını daha tartışmadık bile.
Parası olmayan ya da sınırlı olan kişi hobisine mobisine kaynak ayırmak için tasarruf yapmak zorundadır. Tasarruf yeme içme barınma gibi temel gereksinimlerinizi karşıladıktan sonra elinizde kalan paradır. Ben böyle yapıyorum. Bunun mazereti olamaz. Eğer ki reşit değilseniz kararları sizin yerinize anneniz babanız verir. Vehbi Koç torunu bile olsanız aynı. Bahane üretmeyin, kendinizi acındırmayın, arzularınızı frenleyin, tasarruf yapın. Hiçbir anne baba evlatlarının mutluluğu için imkanlarını zorlamaktan kaçınmaz. Siz de biraz sabırlı olun 3 yaşında değilsiniz. Gerçek hayatta yan yana durup iki çift laf edemeyeceğiniz yetişkin insanlar burada sizi adam yerine koyup cevap veriyorsa bunun kıymetini bilin.
Benim 12 yaşındaki yeğenim de tavşan beslemek istiyor mesela. Ailesi izin vermiyor. İzin vermelerini bekliyor. Bi yerlerden tavşan bulup eve getirip emrivaki yapmıyor.
Onlar birer candır. Sırf siz 2 günlüğüne sevinesiniz sonra bir kenarda unutasınız diye yaratılmadılar. Kendi hayatları var.
Bu konu anlamsız bir biçimde uzadı. Ben özetle şunu söylemek istedim, filtre kullanacaksanız bunu çok düşük maliyetle halledebilirsiniz. Ekonomik mazeretlerle gelmeyin.[EDIT]GhostKoi,2024-07-20 14:16:51[/EDIT]
Beğenenler: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T][T]198466,OKIRATLI[/T][T]231847,HakanYILDIZ[/T]
Teşekkür Edenler: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
+1: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 14:20
[QUOTE=GhostKoi]
@HakanYILDIZ Hakan bey, bu konuda fikir beyan eden diğer kişilerin anlama kapasitesinin dışında olduğu anlaşıldığından yazacaklarım sadece size yönelik. Bir uzlaştırma çabasına girdiğiniz için teşekkür ederim. Yazdıklarımda bir nefret söylemi yok, bunu da nereden çıkardınız? Nefret söylemi başka bir şeydir.
Herhangi bir sucul canlıyı işi biliyorsanız şartları oluşturarak, uygun özenli bakımını yaparak filtresiz de herhangi bir ek donanım kullanmadan da beslersiniz. Hele karides, salyangoz gibi ufak yapılı canlıları çok daha rahat beslersiniz. Ben besleyemezsiniz diye tutturmuyorum ki burada. Konu başlığı filtresiz karides besleme. Ben de bu kişilere bunu soruyorum. Amacınız ne? Ekonomi yapmak mı? Ve gelinen noktada parasızlık bunun bahanesi olamaz diyorum çünkü yapacağınız yatırım çok ufak. İşte hesap açık, 1 öğün yemek parasına filtre kuruyorsunuz. Demiyorum ki 10 000 tl ye dış filtre alın. Ve filtre kullanmanın artılarını daha tartışmadık bile.
Parası olmayan ya da sınırlı olan kişi hobisine mobisine kaynak ayırmak için tasarruf yapmak zorundadır. Tasarruf yeme içme barınma gibi temel gereksinimlerinizi karşıladıktan sonra elinizde kalan paradır. Ben böyle yapıyorum. Bunun mazereti olamaz. Eğer ki reşit değilseniz kararları sizin yerinize anneniz babanız verir. Vehbi Koç torunu bile olsanız aynı. Bahane üretmeyin, kendinizi acındırmayın, arzularınızı frenleyin, tasarruf yapın. Hiçbir anne baba evlatlarının mutluluğu için imkanlarını zorlamaktan kaçınmaz. Siz de biraz sabırlı olun 3 yaşında değilsiniz. Gerçek hayatta yan yana durup iki çift laf edemeyeceğiniz yetişkin insanlar burada sizi adam yerine koyup cevap veriyorsa bunun kıymetini bilin.
Benim 12 yaşındaki yeğenim de tavşan beslemek istiyor mesela. Ailesi izin vermiyor. İzin vermelerini bekliyor. Bi yerlerden tavşan bulup eve getirip emrivaki yapmıyor.
Onlar birer candır. Sırf siz 2 günlüğüne sevinesiniz sonra bir kenarda unutasınız diye yaratılmadılar. Kendi hayatları var.
Bu konu anlamsız bir biçimde uzadı. Ben özetle şunu söylemek istedim, filtre kullanacaksanız bunu çok düşük maliyetle halledebilirsiniz. Ekonomik mazeretlerle gelmeyin.[/QUOTE]
Kavga etmek istemem. Ama bana anlamadığım söylenirse istediğim şekilde kendimi savunurum. Elbet benim hayvanlarım da emrivaki şeklinde 1 günde alınmadı. [EDIT]KAAN BULUNUR. ,2024-07-20 14:23:03[/EDIT]
@HakanYILDIZ Hakan bey, bu konuda fikir beyan eden diğer kişilerin anlama kapasitesinin dışında olduğu anlaşıldığından yazacaklarım sadece size yönelik. Bir uzlaştırma çabasına girdiğiniz için teşekkür ederim. Yazdıklarımda bir nefret söylemi yok, bunu da nereden çıkardınız? Nefret söylemi başka bir şeydir.
Herhangi bir sucul canlıyı işi biliyorsanız şartları oluşturarak, uygun özenli bakımını yaparak filtresiz de herhangi bir ek donanım kullanmadan da beslersiniz. Hele karides, salyangoz gibi ufak yapılı canlıları çok daha rahat beslersiniz. Ben besleyemezsiniz diye tutturmuyorum ki burada. Konu başlığı filtresiz karides besleme. Ben de bu kişilere bunu soruyorum. Amacınız ne? Ekonomi yapmak mı? Ve gelinen noktada parasızlık bunun bahanesi olamaz diyorum çünkü yapacağınız yatırım çok ufak. İşte hesap açık, 1 öğün yemek parasına filtre kuruyorsunuz. Demiyorum ki 10 000 tl ye dış filtre alın. Ve filtre kullanmanın artılarını daha tartışmadık bile.
Parası olmayan ya da sınırlı olan kişi hobisine mobisine kaynak ayırmak için tasarruf yapmak zorundadır. Tasarruf yeme içme barınma gibi temel gereksinimlerinizi karşıladıktan sonra elinizde kalan paradır. Ben böyle yapıyorum. Bunun mazereti olamaz. Eğer ki reşit değilseniz kararları sizin yerinize anneniz babanız verir. Vehbi Koç torunu bile olsanız aynı. Bahane üretmeyin, kendinizi acındırmayın, arzularınızı frenleyin, tasarruf yapın. Hiçbir anne baba evlatlarının mutluluğu için imkanlarını zorlamaktan kaçınmaz. Siz de biraz sabırlı olun 3 yaşında değilsiniz. Gerçek hayatta yan yana durup iki çift laf edemeyeceğiniz yetişkin insanlar burada sizi adam yerine koyup cevap veriyorsa bunun kıymetini bilin.
Benim 12 yaşındaki yeğenim de tavşan beslemek istiyor mesela. Ailesi izin vermiyor. İzin vermelerini bekliyor. Bi yerlerden tavşan bulup eve getirip emrivaki yapmıyor.
Onlar birer candır. Sırf siz 2 günlüğüne sevinesiniz sonra bir kenarda unutasınız diye yaratılmadılar. Kendi hayatları var.
Bu konu anlamsız bir biçimde uzadı. Ben özetle şunu söylemek istedim, filtre kullanacaksanız bunu çok düşük maliyetle halledebilirsiniz. Ekonomik mazeretlerle gelmeyin.[/QUOTE]
Kavga etmek istemem. Ama bana anlamadığım söylenirse istediğim şekilde kendimi savunurum. Elbet benim hayvanlarım da emrivaki şeklinde 1 günde alınmadı. [EDIT]KAAN BULUNUR. ,2024-07-20 14:23:03[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 15:24
Cevap: sık su degisimiyle hicbir sey olmaz. ancak gereken ozenin verilmesi gerekir.
bu bos duyarlara da anlam da veremiyorum.. keza hayvan bu sekilde de beslenmez, heves onemli.. hevessiz bir insanin, besledigi canliya gerekli tum imkanlari sunup ilgilenmemesindense, hevesli birinin elindeki imkan sinirlarini zorlayip canliya saygi duymasi ve ihtiyaclarini gozetmesi daha elzemdir.
bu bos duyarlara da anlam da veremiyorum.. keza hayvan bu sekilde de beslenmez, heves onemli.. hevessiz bir insanin, besledigi canliya gerekli tum imkanlari sunup ilgilenmemesindense, hevesli birinin elindeki imkan sinirlarini zorlayip canliya saygi duymasi ve ihtiyaclarini gozetmesi daha elzemdir.
Beğenenler: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T][T]245642,Taha10[/T]
Teşekkür Edenler: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T][T]245642,Taha10[/T]
+1: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T][T]245642,Taha10[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 16:08
Fikirleri karşı tarafa kabul ettirmek için zorlamanın bir anlamı yok! Herkes fikrini söyler, ortada yanlış ya da doğru olan ne varsa o şey üzerinden tartışılır. Hele ki bu konu özelinde olduğu gibi iki seçenekle de başarıya ulaşılabilecek bir mevzuda olay kişisel tartışmaya dönüyor! Erkut Bey, lütfen yanlış anlamayın ama bu gibi durumlarda genelde siz başrol oluyorsunuz! Neden?
Konuyla alakasız mesajlar silinecektir; keyifli hobiler![EDIT]ArifhbsAquatics,2024-07-20 16:11:03[/EDIT]
Konuyla alakasız mesajlar silinecektir; keyifli hobiler![EDIT]ArifhbsAquatics,2024-07-20 16:11:03[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
+1: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 16:17
Nefret söyleminden kastım iki farklı görüşe sahip olanlar arasındaki genelleme ve farkında olmasalar da var, bazen aleni, bazen gizli. Maksadım; bu forumdaki iletişim kazalarına tutanak tutmak yerine iletişim kazalarının nasıl önüne geçebileceğimize dair fikir sunmak. Uzayan tartışmaların tamamı açılan konudan ilgisiz oluyor ve bir çoğunda yanlış anlama beraberinde geliyor.
Bir de ergenlik yaşındakilerle aileleri bile geçinemezken, biz forumda tartışarak uzlaşma sağlayamayız. Anlayış ve hoş görü ile yanlışlarını söyler, doğruları anlatarak yol gösteririz, algısı açık olanlar anlar, anlamayanlar da kendisi bilir, farkındalıkları gelişmedikçe yedi düvel bir araya gelse uzlaştırıcılık yapamaz.
Çok düşük maliyetten kaçınılması mantıksız ve yanlış da olsa, başkasının kararlarına saygı duymak ve yanlışta ısrar edene umursamaz olmak zorundayız. Hiç değilse kendi sinir sağlığımız için.
Herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
[EDIT]HakanYILDIZ,2024-07-20 16:19:59[/EDIT]
Bir de ergenlik yaşındakilerle aileleri bile geçinemezken, biz forumda tartışarak uzlaşma sağlayamayız. Anlayış ve hoş görü ile yanlışlarını söyler, doğruları anlatarak yol gösteririz, algısı açık olanlar anlar, anlamayanlar da kendisi bilir, farkındalıkları gelişmedikçe yedi düvel bir araya gelse uzlaştırıcılık yapamaz.
Çok düşük maliyetten kaçınılması mantıksız ve yanlış da olsa, başkasının kararlarına saygı duymak ve yanlışta ısrar edene umursamaz olmak zorundayız. Hiç değilse kendi sinir sağlığımız için.
Herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
[EDIT]HakanYILDIZ,2024-07-20 16:19:59[/EDIT]
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
Teşekkür Edenler: [T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T][T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]246728,KAAN BULUNUR. [/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 16:25
[QUOTE=HakanYILDIZ]Nefret söyleminden kastım iki farklı görüşe sahip olanlar arasındaki genelleme ve farkında olmasalar da var, bazen aleni, bazen gizli. Maksadım; bu forumdaki iletişim kazalarına tutanak tutmak yerine iletişim kazalarının nasıl önüne geçebileceğimize dair fikir sunmak. Uzayan tartışmaların tamamı açılan konudan ilgisiz oluyor ve bir çoğunda yanlış anlama beraberinde geliyor.
Bir de ergenlik yaşındakilerle aileleri bile geçinemezken, biz forumda tartışarak uzlaşma sağlayamayız. Anlayış ve hoş görü ile yanlışlarını söyler, doğruları anlatarak yol gösteririz, algısı açık olanlar anlar, anlamayanlar da kendisi bilir, farkındalıkları gelişmedikçe yedi düvel bir araya gelse uzlaştırıcılık yapamaz.
Çok düşük maliyetten kaçınılması mantıksız ve yanlış da olsa, başkasının kararlarına saygı duymak ve yanlışta ısrar edene umursamaz olmak zorundayız. Hiç değilse kendi sinir sağlığımız için.
Herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
[/QUOTE]
Olay budur! Teşekkürler Hakan Bey.
Bir de ergenlik yaşındakilerle aileleri bile geçinemezken, biz forumda tartışarak uzlaşma sağlayamayız. Anlayış ve hoş görü ile yanlışlarını söyler, doğruları anlatarak yol gösteririz, algısı açık olanlar anlar, anlamayanlar da kendisi bilir, farkındalıkları gelişmedikçe yedi düvel bir araya gelse uzlaştırıcılık yapamaz.
Çok düşük maliyetten kaçınılması mantıksız ve yanlış da olsa, başkasının kararlarına saygı duymak ve yanlışta ısrar edene umursamaz olmak zorundayız. Hiç değilse kendi sinir sağlığımız için.
Herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
[/QUOTE]
Olay budur! Teşekkürler Hakan Bey.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 17:12
[QUOTE=ArifhbsAquatics]Fikirleri karşı tarafa kabul ettirmek için zorlamanın bir anlamı yok! Herkes fikrini söyler, ortada yanlış ya da doğru olan ne varsa o şey üzerinden tartışılır. Hele ki bu konu özelinde olduğu gibi iki seçenekle de başarıya ulaşılabilecek bir mevzuda olay kişisel tartışmaya dönüyor! [U]Erkut Bey, lütfen yanlış anlamayın ama bu gibi durumlarda genelde siz başrol oluyorsunuz! Neden? [/U]
Konuyla alakasız mesajlar silinecektir; keyifli hobiler![/QUOTE]
@ArifhbsAquatics Arif Bey, bunun cevap bekleyen bir soru olmadığının farkındayım. Fakat adıma vurgu yapıldığı için cevabım şudur: Karşımdaki kişi doğru bildiğim şeyin ısrarla aksini savunuyorsa, belden aşağı vurmak, hakaret, alay, nezaketsizlik, emeğe saygısızlık, çarpıtma yapıyorsa ve hatta asgari müştereklerde uzlaşılabilecek bir diyalog ortamı kurulamıyorsa karakterim "ne halin varsa gör, bildiğin neyse onu uygula, allahından bul" şeklinde olaya yaklaşamıyor. Doğru bildiğim bakış açısıyla yanlışları kıyasıya eleştiriyorum. Fakat insanlar çoğunlukla buna alışkın olmadığı için egolarını asla hedef almamış olmama rağmen egoları inciniyor, gururları kırılıyor. Burada hırsızın hiç mi suçu yok diye sorardı Nasreddin Hoca.
Buradaki insanların çoğuyla ortak bir dil kurup güzel paylaşımlarda bulunabiliyorum. Burada birçok cahil, hırslı, ergen, kompleksli, ruh hastası, psikopat ideoloik olarak sakat, takıntılı insan vardır. Toplumun bir aynası burası da. Belki ben de bu saydıklarımdan biriyim. Belki iletişim zaaflarımı belli noktalarda kontrol edemiyorumdur. Ve dışardan bir göze gerek duyuyorumdur. Bir ermiş olmadığım kesin. Belki biraz ağır olsam kendime molla dedirmeyi başaracağım. Lafı biraz daha uzatsam yine eksik akıllı bir çıkıp "boş yapma, duyar kasma " diyecek.
Bu tür iletişim problemi yaşayan insanlar zaten bir şekilde topluluktan, forumdan elimine oluyorlar zamanla. Hatta kısa sürelerde. Ve kendileri gidiyorlar çoğunlukla. Ben ise bazı ufak cezalar dışında uzun süredir aktif olarak forumdayım. Belki sizler yönetim olarak şunu sormalısınız kendinize, sürekli, üst üste sorun çıkaran, sorun yaşatan bu kişiyi niçin forumda tutuyoruz...
Konuyla alakasız mesajlar silinecektir; keyifli hobiler![/QUOTE]
@ArifhbsAquatics Arif Bey, bunun cevap bekleyen bir soru olmadığının farkındayım. Fakat adıma vurgu yapıldığı için cevabım şudur: Karşımdaki kişi doğru bildiğim şeyin ısrarla aksini savunuyorsa, belden aşağı vurmak, hakaret, alay, nezaketsizlik, emeğe saygısızlık, çarpıtma yapıyorsa ve hatta asgari müştereklerde uzlaşılabilecek bir diyalog ortamı kurulamıyorsa karakterim "ne halin varsa gör, bildiğin neyse onu uygula, allahından bul" şeklinde olaya yaklaşamıyor. Doğru bildiğim bakış açısıyla yanlışları kıyasıya eleştiriyorum. Fakat insanlar çoğunlukla buna alışkın olmadığı için egolarını asla hedef almamış olmama rağmen egoları inciniyor, gururları kırılıyor. Burada hırsızın hiç mi suçu yok diye sorardı Nasreddin Hoca.
Buradaki insanların çoğuyla ortak bir dil kurup güzel paylaşımlarda bulunabiliyorum. Burada birçok cahil, hırslı, ergen, kompleksli, ruh hastası, psikopat ideoloik olarak sakat, takıntılı insan vardır. Toplumun bir aynası burası da. Belki ben de bu saydıklarımdan biriyim. Belki iletişim zaaflarımı belli noktalarda kontrol edemiyorumdur. Ve dışardan bir göze gerek duyuyorumdur. Bir ermiş olmadığım kesin. Belki biraz ağır olsam kendime molla dedirmeyi başaracağım. Lafı biraz daha uzatsam yine eksik akıllı bir çıkıp "boş yapma, duyar kasma " diyecek.
Bu tür iletişim problemi yaşayan insanlar zaten bir şekilde topluluktan, forumdan elimine oluyorlar zamanla. Hatta kısa sürelerde. Ve kendileri gidiyorlar çoğunlukla. Ben ise bazı ufak cezalar dışında uzun süredir aktif olarak forumdayım. Belki sizler yönetim olarak şunu sormalısınız kendinize, sürekli, üst üste sorun çıkaran, sorun yaşatan bu kişiyi niçin forumda tutuyoruz...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 20:23
[QUOTE=GhostKoi]
@ArifhbsAquatics Arif Bey, bunun cevap bekleyen bir soru olmadığının farkındayım. Fakat adıma vurgu yapıldığı için cevabım şudur: Karşımdaki kişi doğru bildiğim şeyin ısrarla aksini savunuyorsa, belden aşağı vurmak, hakaret, alay, nezaketsizlik, emeğe saygısızlık, çarpıtma yapıyorsa ve hatta asgari müştereklerde uzlaşılabilecek bir diyalog ortamı kurulamıyorsa karakterim "ne halin varsa gör, bildiğin neyse onu uygula, allahından bul" şeklinde olaya yaklaşamıyor. Doğru bildiğim bakış açısıyla yanlışları kıyasıya eleştiriyorum. Fakat insanlar çoğunlukla buna alışkın olmadığı için egolarını asla hedef almamış olmama rağmen egoları inciniyor, gururları kırılıyor. Burada hırsızın hiç mi suçu yok diye sorardı Nasreddin Hoca.
Buradaki insanların çoğuyla ortak bir dil kurup güzel paylaşımlarda bulunabiliyorum. Burada birçok cahil, hırslı, ergen, kompleksli, ruh hastası, psikopat ideoloik olarak sakat, takıntılı insan vardır. Toplumun bir aynası burası da. Belki ben de bu saydıklarımdan biriyim. Belki iletişim zaaflarımı belli noktalarda kontrol edemiyorumdur. Ve dışardan bir göze gerek duyuyorumdur. Bir ermiş olmadığım kesin. Belki biraz ağır olsam kendime molla dedirmeyi başaracağım. Lafı biraz daha uzatsam yine eksik akıllı bir çıkıp "boş yapma, duyar kasma " diyecek.
Bu tür iletişim problemi yaşayan insanlar zaten bir şekilde topluluktan, forumdan elimine oluyorlar zamanla. Hatta kısa sürelerde. Ve kendileri gidiyorlar çoğunlukla. Ben ise bazı ufak cezalar dışında uzun süredir aktif olarak forumdayım. Belki sizler yönetim olarak şunu sormalısınız kendinize, sürekli, üst üste sorun çıkaran, sorun yaşatan bu kişiyi niçin forumda tutuyoruz...[/QUOTE]
Erkut Bey (abi) aslına bakarsanız benim de tahammül sınır eşiğim çok düşüktür. Forumda yönetici olduktan sonra bu halimi (mecburen) düzeltmeye çalıştım. Ara sıra ufak parlamalarım oluyor ama farkedip aksettirmeden düzenliyorum mesajlarımı. Sırf bu sebeple iyi ki yönetici olmuşum dediğim çok oluyor. Tahammül, öfke, tartışma gibi hislerimi kontrol etmemi sağlayan bir fren oldu bana. Bundan sonra, yöneticilikten bir şekilde ayrılsam da bu halimi koruyacağıma inanıyorum; tahammül edemediklerime artık nerede ‘ne hali varsa görsün’ demeyi biliyorum. Bunları, sizi anladığımı ifade etmek için söylüyorum. Çoğu konudaki haklı duruşunuz sırf bu tavrınız yüzünden gölgeleniyor. Kimse ne dediğinize değil, nasıl söylediğinize bakıyor. İletişim diliniz yüzünden (sanırım tartışmayı da seviyorsunuz) bu gibi konuların çoğunda sizi görüyoruz. Deyim yerindeyse ‘her taşın altından çıkan’ sizsiniz :). Bu şekilde onlarca konu güme gitti; silindi veya düzenlendi. Sırf tartışma adabımız yüzünden. Bir konuda fikir belirtip doğru-düzgün tartışmayı, görüşlerimizi dikte etmeden paylaşmayı, konuyu kişiselleştirmeden noktalamayı öğrenmek hepimiz ve her konu için selamet getirecektir.
Son paragrafta bahsettiğiniz kişi siz iseniz, zaten hakkınızda, forum kuralları gereği aksiyon alınıyor. Başka biri ise, benzer işlemleri son bir ayda bile onlarca yaptım/yaptık.
Velhasıl, yönetim olarak forumun düzeninden sorumlu olmakla beraber bekçilik görevimiz bulunmamakta. Kurallar gereği müdahale edip çoğu konuda da esnek davrandığımızın bilinmesini isterim.
Keyifli hobiler.
@ArifhbsAquatics Arif Bey, bunun cevap bekleyen bir soru olmadığının farkındayım. Fakat adıma vurgu yapıldığı için cevabım şudur: Karşımdaki kişi doğru bildiğim şeyin ısrarla aksini savunuyorsa, belden aşağı vurmak, hakaret, alay, nezaketsizlik, emeğe saygısızlık, çarpıtma yapıyorsa ve hatta asgari müştereklerde uzlaşılabilecek bir diyalog ortamı kurulamıyorsa karakterim "ne halin varsa gör, bildiğin neyse onu uygula, allahından bul" şeklinde olaya yaklaşamıyor. Doğru bildiğim bakış açısıyla yanlışları kıyasıya eleştiriyorum. Fakat insanlar çoğunlukla buna alışkın olmadığı için egolarını asla hedef almamış olmama rağmen egoları inciniyor, gururları kırılıyor. Burada hırsızın hiç mi suçu yok diye sorardı Nasreddin Hoca.
Buradaki insanların çoğuyla ortak bir dil kurup güzel paylaşımlarda bulunabiliyorum. Burada birçok cahil, hırslı, ergen, kompleksli, ruh hastası, psikopat ideoloik olarak sakat, takıntılı insan vardır. Toplumun bir aynası burası da. Belki ben de bu saydıklarımdan biriyim. Belki iletişim zaaflarımı belli noktalarda kontrol edemiyorumdur. Ve dışardan bir göze gerek duyuyorumdur. Bir ermiş olmadığım kesin. Belki biraz ağır olsam kendime molla dedirmeyi başaracağım. Lafı biraz daha uzatsam yine eksik akıllı bir çıkıp "boş yapma, duyar kasma " diyecek.
Bu tür iletişim problemi yaşayan insanlar zaten bir şekilde topluluktan, forumdan elimine oluyorlar zamanla. Hatta kısa sürelerde. Ve kendileri gidiyorlar çoğunlukla. Ben ise bazı ufak cezalar dışında uzun süredir aktif olarak forumdayım. Belki sizler yönetim olarak şunu sormalısınız kendinize, sürekli, üst üste sorun çıkaran, sorun yaşatan bu kişiyi niçin forumda tutuyoruz...[/QUOTE]
Erkut Bey (abi) aslına bakarsanız benim de tahammül sınır eşiğim çok düşüktür. Forumda yönetici olduktan sonra bu halimi (mecburen) düzeltmeye çalıştım. Ara sıra ufak parlamalarım oluyor ama farkedip aksettirmeden düzenliyorum mesajlarımı. Sırf bu sebeple iyi ki yönetici olmuşum dediğim çok oluyor. Tahammül, öfke, tartışma gibi hislerimi kontrol etmemi sağlayan bir fren oldu bana. Bundan sonra, yöneticilikten bir şekilde ayrılsam da bu halimi koruyacağıma inanıyorum; tahammül edemediklerime artık nerede ‘ne hali varsa görsün’ demeyi biliyorum. Bunları, sizi anladığımı ifade etmek için söylüyorum. Çoğu konudaki haklı duruşunuz sırf bu tavrınız yüzünden gölgeleniyor. Kimse ne dediğinize değil, nasıl söylediğinize bakıyor. İletişim diliniz yüzünden (sanırım tartışmayı da seviyorsunuz) bu gibi konuların çoğunda sizi görüyoruz. Deyim yerindeyse ‘her taşın altından çıkan’ sizsiniz :). Bu şekilde onlarca konu güme gitti; silindi veya düzenlendi. Sırf tartışma adabımız yüzünden. Bir konuda fikir belirtip doğru-düzgün tartışmayı, görüşlerimizi dikte etmeden paylaşmayı, konuyu kişiselleştirmeden noktalamayı öğrenmek hepimiz ve her konu için selamet getirecektir.
Son paragrafta bahsettiğiniz kişi siz iseniz, zaten hakkınızda, forum kuralları gereği aksiyon alınıyor. Başka biri ise, benzer işlemleri son bir ayda bile onlarca yaptım/yaptık.
Velhasıl, yönetim olarak forumun düzeninden sorumlu olmakla beraber bekçilik görevimiz bulunmamakta. Kurallar gereği müdahale edip çoğu konuda da esnek davrandığımızın bilinmesini isterim.
Keyifli hobiler.
Beğenenler: [T]231847,HakanYILDIZ[/T]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 22:15
[QUOTE=ArifhbsAquatics]
Son paragrafta bahsettiğiniz kişi siz iseniz, zaten hakkınızda, forum kuralları gereği aksiyon alınıyor. Başka biri ise, benzer işlemleri son bir ayda bile onlarca yaptım/yaptık.
[/QUOTE]
Arif bey, daha da uzatmak anlamsız olacak ama, sadece kendimi kastettiğim ifademin karmaşıklığından dolayı net olarak anlaşılmamış. Başka biriyle ilgili burada bir serzenişe bulunmuyorum. Kendimle ilgili de aldığınız aksiyonlardan bir yakınmam yok. Kurallara uymaya çalışıyorum uyabildiğim kadarıyla.
Keyifli hobiler dilerim.
Son paragrafta bahsettiğiniz kişi siz iseniz, zaten hakkınızda, forum kuralları gereği aksiyon alınıyor. Başka biri ise, benzer işlemleri son bir ayda bile onlarca yaptım/yaptık.
[/QUOTE]
Arif bey, daha da uzatmak anlamsız olacak ama, sadece kendimi kastettiğim ifademin karmaşıklığından dolayı net olarak anlaşılmamış. Başka biriyle ilgili burada bir serzenişe bulunmuyorum. Kendimle ilgili de aldığınız aksiyonlardan bir yakınmam yok. Kurallara uymaya çalışıyorum uyabildiğim kadarıyla.
Keyifli hobiler dilerim.
Beğenenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2024 22:50
Nitrifikasyon döngüsü ve bakteri kolonileşmesi acısından taban malzemesi önem taşıyacaktır çünkü epey yüzey sağlıyor ve walstad methodunda tabi toprak da kullanılıyor.
[VID]https://youtu.be/zmwhQ0-60w0?si=ix6mZu9riETM0rZN[/VID]
Tankınız epey bitkili olmalı ki suyun filtrelenmesi ve oksijen sağlama açısından yeterli olsun. Hızlı büyüyen bitkiler bulundurmakta fayda var bu yönden bence, mosslar tek başına bu görevi üstlenebilir mi filtresiz bir tankta bence soru işareti. O derecede hızlı ve verimli büyüme en azından ben pek gözlemlemedim şahsen kendim moss baktığımda. Lepistes otu, elodea, tilki kuyruğu falan epey hızlı büyüyor. Belki moss ve hızlı/yavaş büyüyen bitkili karma bir tank düşünebilirsiniz.
Hayatımda henüz hiç denemedim ben filtresiz tank, bana riskli ve gereksiz geliyor, ancak deneyecekseniz eğer Diana Walstad'ın bir videosu vardı, oradaki kurulumu 20 litrelik tanka yansıtabilirsiniz. Bol bitki ve yine normal akvaryum gibi aydınlatma gerekiyor her halükarda. Kışın ısıtıcı da gündeme gelecek tabi.
Yukarıda ucuz fiyatlı hava motoru denmiş ama bu tarz ürünlerde hep sessiz ve kaliteli ürünlere yönelmek gerekiyor, haliyle fiyat da artıyor. Sürekli aynı ortamda bulunduğunuz ve belki aynı yerde uyuduğunuz 7/24 çalışan bir cihazda sesli çalışan ama uygun fiyatlı bir alternatife yönelmek çok uygun olmuyor. E tabi, balık/karides hobisi zaten zorunlu degil zevk işi, dolayısıyla da tabi uygun bir bütçe canlı konforu için de ayrılmalı zaten o konu aşikar diye düşünüyorum. Ama her şeyin en ucuzunu alarak bi sistem kurmak uzun vadede coğu kişi acısından konforlu olmayabilir
@peaceofnature isimli arkadaşımız epey güzel bir tank oluşturdu benzer şekilde, kendisinin konu ve videolarını ziyaret edebilirsiniz. Tabi onun tank epey büyük, sizler bunu kendi ufak tankınıza yansıtmayı deneyebilirsiniz.
[VID]https://youtu.be/QUmCpVA_V2A?si=2jSA6lTQy-jlIwSx[/VID]
[VID]https://youtu.be/zmwhQ0-60w0?si=ix6mZu9riETM0rZN[/VID]
Tankınız epey bitkili olmalı ki suyun filtrelenmesi ve oksijen sağlama açısından yeterli olsun. Hızlı büyüyen bitkiler bulundurmakta fayda var bu yönden bence, mosslar tek başına bu görevi üstlenebilir mi filtresiz bir tankta bence soru işareti. O derecede hızlı ve verimli büyüme en azından ben pek gözlemlemedim şahsen kendim moss baktığımda. Lepistes otu, elodea, tilki kuyruğu falan epey hızlı büyüyor. Belki moss ve hızlı/yavaş büyüyen bitkili karma bir tank düşünebilirsiniz.
Hayatımda henüz hiç denemedim ben filtresiz tank, bana riskli ve gereksiz geliyor, ancak deneyecekseniz eğer Diana Walstad'ın bir videosu vardı, oradaki kurulumu 20 litrelik tanka yansıtabilirsiniz. Bol bitki ve yine normal akvaryum gibi aydınlatma gerekiyor her halükarda. Kışın ısıtıcı da gündeme gelecek tabi.
Yukarıda ucuz fiyatlı hava motoru denmiş ama bu tarz ürünlerde hep sessiz ve kaliteli ürünlere yönelmek gerekiyor, haliyle fiyat da artıyor. Sürekli aynı ortamda bulunduğunuz ve belki aynı yerde uyuduğunuz 7/24 çalışan bir cihazda sesli çalışan ama uygun fiyatlı bir alternatife yönelmek çok uygun olmuyor. E tabi, balık/karides hobisi zaten zorunlu degil zevk işi, dolayısıyla da tabi uygun bir bütçe canlı konforu için de ayrılmalı zaten o konu aşikar diye düşünüyorum. Ama her şeyin en ucuzunu alarak bi sistem kurmak uzun vadede coğu kişi acısından konforlu olmayabilir
@peaceofnature isimli arkadaşımız epey güzel bir tank oluşturdu benzer şekilde, kendisinin konu ve videolarını ziyaret edebilirsiniz. Tabi onun tank epey büyük, sizler bunu kendi ufak tankınıza yansıtmayı deneyebilirsiniz.
[VID]https://youtu.be/QUmCpVA_V2A?si=2jSA6lTQy-jlIwSx[/VID]
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]231847,HakanYILDIZ[/T]
Teşekkür Edenler: [T]247371,battalll[/T]
+1: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Temmuz 2024 09:11
Birkaç gün internet erişimimde sıkıntı vardı ve foruma girdiğimde çok şaşırdım. Ben aklımdaki işi sorup kısa bir açıklama isteyerek oluşturdum başlığı fakat burada maliyet ile ilgili tartışma büyümüş. Her neyse zaten olay kapandığına göre konuya dönelim. Kum eklemeye karar verdim çünkü anaerobik bakteriler burada yaşıyormuş. (Hatan varsa düzeltin lütfen) Bitki olarak moss u karidesler sevdiği için dedim, yanına elbette çınar ve eledoa gibi bitkilerden ekleyeceğim. Bir de su üstü bitki eklerim. Filtreye gelince gerçekten de riskli bir iş bunu kabul ediyorum, ama döngüyü oturtmayı başarırsam güzel şeylerin olacağını da düşünüyorum. Kuruluma başlayınca gelişmeleri atacağım.
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir