En Güzel Kırma Lepistes


JumbokılıçÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 03/07/2015
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1256
JumbokılıçÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 15:41
[QUOTE=Esnaf]

Merhaba

Elbette, kanıta gerek bile yok

Almanlar 60 lı yılların sonundan itibaren orta amerika ve afrika dan getirdikleri balık cinslerini almanyada gelişmiş bir ülke olmanın verdiği teknolojik imkanlarla ıslah ettiler ürettiler tür çoğalttılar ve bugün evlerimizde beslediğimiz varyetelerden bir çoğu onlar tarafından isimlemdirildi, güneydoğu asya iklim özellikleri ve düşük üretim maliyetleri sebebiyle bugün bu işten ciddi paralar kazanmakta ve avrupalı ve amerikalı büyük ithalatçıların fason üretim merkezi konumundalar.

Bu üretimlerin bir çoğu almanyadaki ve avrupanın diğer ülkelerindeki büyük akvaryum firmaları tarafından artık fason ürettiriliyor ve avrupaya ithal ediliyor

Bu bilgileri bu hobiye olan aşkım nedeniyle almanyada ve isveçde çalışan gurbetçi vede benim gibi hobi meraklısı akrabalarımdan aldım.

Şunu anladımki almanlar modern dünyanın bir hobi gereksinimi olarak ortaya çıkan ve 60 ların sonundan itibaren evlerde yerini almaya başlayan akvaryum hobisini süs balıklarını ve bunlara ilişkin ekipman üretimini keşfedip gerçekten bu piyasanın hakimi konumuna gelmişler.

Yani bugün kullandığımız eheimler fluval lar almanların bu hobinin gelişen ihtiyaçları olarak tasarladıkları ve bu hobiye kazandırdıkları çok geniş bir ekipman sektörünün markaları. Adamlar kalite olarak bu işte rakipsizler çünki ilk onlar başlamışlar. Yakın zamanda da uzakdoğulular fiyat avantajlarıyla almanları yakalama çabasındalar.

Şimdi Allah aşkına şu yukarıda yazdığım metinden kim niye rahatsız olur bunun izahı yok ?

Herkes bir ombudsman herkes bir profesör [:)] ama böyle olmaz bu şekilde sağlıklı bir diyalog kurulamaz, önce "ben daha çok biliyorum" egosunu bir kenara atacağız ki dostça centilmence faydaya dayalı kompleksiz paylaşımlar yapılsın

Bakın belki bir çoğunuzun abisi yaşındayım benimde belli bir görgü, bilgi ve kültürüm var saygıyı kaybetmeyeceğiz herkes çizgisini bilecek bu forumda yada başka yerde hayatın her alanında bu böyle yürür.

Almanyadaki büyük modern akvaryumcuların ve ithalatçı firmaların web adreslerini veriyorum, bu bilgilerden bir kısmını daha öncede üyesi olduğum lepistes kulübünde bulabilirsiniz,

Alman akvaryum firmalarının web sitelerini gezdiğinizde sizde bilgilenecek ve hayran olacaksınız.


Airfish.de

Cicliden-stadl.de

Aquaristik.de

Aquahandel.de

Cichlidenland.de

Bu firmalar hem fason ithal ediyor hemde üretici konumundalar, dünyadaki en büyük akvaryum firmaları bunlar , bunların ardından ingilizler ve amerikalılar geliyor.

Daha düzeyli daha centilmen daha kompleksiz paylaşımlar dileğiyle, önce iyi niyet

Bu arada artık konuyu açan kardeşimiz ile ilgilensek daha doğru olacak, burada boşu boşuna neyi paylaşamıyoruz anlaşılır gibi değil.

Saygılarımla [/QUOTE]

Konuyu görünce dayanamadım ve baktım gerçekten ilgili hobiciler var şahsınıza teşekkür ediyorum dostum son derece bilgilendirici bir paylaşım olmuş !

Özellikle benimde çok üzerinde durduğum Cins ve Tür karmaşasını son derece basitçe açıklamışsınız bravo.

Ben işim gereği yurt dışı seyahat eden biriyim,söz gelimi kanada dan dün geldim. uzak doğu, almanya, kanada ve abd deki büyük akvaryumcuları gezme fırsatım oldu buradaki gözlemlerim edindiğim bilgiler almanların neden kalkındıklarının cevabıda oldu bir bakıma !

Evet kanadadaki bir pet fuarında standaki alman firmasının representiyle bir sohbet imkanı buldum, adamlar afrikadaki göllerin ve orta amerikadaki tatlı su kaynaklarının olağanüstü habitat zenginliğini keşfetmişler daha 1.dünya savaşında ve alman biyologlar buradan aldıkları türleri almanyada deneysel yollarla labortuvarlarda sayısız defa deneyerek ve çaprzlayarak bugün akvaryum literatürüne giren ve bilinen evlerimizde beslediğimiz ciklet ve livebearers cinslerini tür olarak çoğaltmışlar.

emeği geçen biyologlar hem doğadaki saf cikletlere hemde canlı doğuranlara cins adlarını ve çoğalttıkları varyetelerede tür adlarını vermişler.Bu gün bildiğimiz full redler ...berlin ler vs.isim olarak çoğu buradan geliyor

Yanısıra sizinde belirttiğiniz gibi son yarım asırda ortaya çıkan modern dünyadaki insanın oyalanmak amacıyla hobi olarak ortaya çıkarttığı akvaryum gelişen büyük bşr sektöre dönüşmeye başladığında ellerindeki mühendisliği bu sektöre aktaran almanlar bu işte ilk olmanın verdiği avantajla ve ileri teknikleriyle bu gün bize hagen gibi eheim gibi devleri hediye etmişler.

Uzakdoğuda guangzhou da gittiğim bir fuarda salon almanyadan hollanda dan ingiltereden ve rusyadan gelen iş adamlarıyla kaynıyordu, öğrendimki avrupa artık sattığı balığı bile uzakdoğulu balık üretimhanelerinde fason ürettiriyor piyasanın perakendenin ihtiyacına göre ithal edip götürüyor ve bu sektörde inanılmaz uçuk paralar var milyardolarla şfade edebileceğimiz bir sektör bu ve maalesef biz Türkiye olarak ithal eden dıları döviz akıtan birmkonumdan kurtulamıyoruz.

Alman daha 1.dünya savaşında keşfetmiş balık türlerini şimdi geldikleri noktada çoğumuzun evinde onların isim babalığı yaptığı lepistesler ve onların fason ürettirdiği lepistesler...cikletlet vs.. çalışma araştırma bilgi ve mühendislik bir araya gelince işte böyle almanya almanya oluyor, oturarak hiçbişey olmuyor maalesef anca onlara müşteri oluyoruz biz böyle[;)]

Bütün foruma saygılar, farklı lepistes türleri elde etmek isteyen kardeşimizin sorusuna gelince heyecanını takdir ediyorum bence gözüne kestirdiğin en güzel eşgalli dişi ve erkek ile yola çık dene bakalım gidebildiğin kadar git sonra sonuçları bizimle paylaş

hani güzel bir söz vardır daha doğmamış çocuğa don biçilmez derler güzel sözdür, hele bakalım bir başla sonra gene konuşuruz olurmu[;)]


Beğenenler: [T]126662,emre12ozkan[/T][T]214516,Esnaf[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214516,Esnaf[/T]
+1: [T]214516,Esnaf[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 15:54
[QUOTE=AmazonDream]

Labaratuvar ortamında balıkların genleriyle nasıl oynuyorlar bu konuyu biraz açarmısınız. Bana biraz ütopik geldide[:)][/QUOTE]

Genetik üzerine master yapan biri olarak bu soruyu cevaplamak bana düşüyor sanırım :) Öncelikle belirtmeliyim ki ütopik gelmesinin tek sebebi bilimden uzak kalmış olmanız. Çünkü bu teknoloji 1970'lerden beri var. Peki nasıl yapılıyor, neler yapılıyor? Anlayabileceğiniz şekilde özetlemeye çalışayım.

Öncelikle belirtmeliyim ki GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) tanımı çaprazlayarak yeni tür elde etmek değildir. Kabul edilen tanımı, genetik mühendisliği teknikleri kullanılarak genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Peki nasıl GDO yaparsınız?

Öncelikle ilgili organizmanın özellikleri belirlenir. Bu özelliği belirleyen şeyin hangi gen olduğunu anlamak için DNA hücredeki diğer bileşenlerden izole edilir ve sekanslanır. Bazı genleri susturarak ya da dışarlayarak (gene knock out veya gene knock down olarak geçer) bu genin etkinliğini kontrol edebilirsiniz. Yani geni silmeniz, o özelliği canlıdan çıkarmanız mümkündür.

Yenisini eklemek de benzer şekilde işler. DNA çift sarmallı bir zincirdir ve kopyalanma sırasındateke iner. Bu sırada onu birleştiren DNA polymerase adı verilen enzim görev alır. Bunun gibi birçok enzim DNA'ya bazların eklenip çıkarılmasında rol alır. Doğru genleri bulup bunlar sayesinde izole edip, çoğaltılacak organizmaya genetik teknikleri uygulanarak aşılanır. Ardından organizmanın bu yeni geni çoğaltması beklenir, büyümesi yani. Sonuç olarak elinizde yeni bir DNA'ya sahip bir organizma olur.

Çok kısaca özetlersek durum bu şekilde işliyor. Burada tüm mesele kullanılan laboratuvar tekniklerinde yatıyor. Onları detaylıca anlatmıyorum çünkü sadece kafa karıştıracaktır, anlaşılması için konuya hakimiyet gerekiyor.

Bunun yanında keşfedilen ilk teknikler bir virüsün bakteriye girerek genetik materyalini ona aşıladığının keşfedilmesiyle başlamış. Böylelikle ilgili virüsün genetiğinde değişikliğe sebep olarak, bakteriye müdahalede bulunamıyorsanız bile virüs aracılığıyla ona geni aktarmasını sağlayabiliyorsunuz.

Laboratuvarlarımızda deneylerde sık sık transgenik fareler kullanıyoruz. Bunların örneğin bağışıklık sistemi baskılanmış oluyor ki istediğimiz hastalığı onlara bulaştırıp o hastalık üzerinde çalışabilelim.

Tüm bunların yanında popüler olarak bilinrn golden rice (altın pirinç) var. Yoksul kesimlerdeki Vitamin A eksikliğini gidermek için böyle bir modifikasyon yapıldı. Böylece pirinç Vitamin A bakımından zengin hale getirildi. Greenprace buna karşı çıktı... Hikaye böyle uzayıp gidiyor.

Eğer ileri sorularınız olursa seve seve cevaplarım. Referans olması açısından bilimin en güvenilir iki kaynağını ekliyorum aşağıya.

http://sitn.hms.harvard.edu/flash/2015/how-to-make-a-gmo/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK231336/

Beğenenler: [T]214516,Esnaf[/T][T]38054,sopacı34[/T][T]197989,ceyh[/T][T]107420,frag[/T][T]190115,serghat[/T][T]206221,Denizzoz[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214516,Esnaf[/T][T]107420,frag[/T][T]190115,serghat[/T][T]202876,AmazonDream[/T]
+1: [T]214516,Esnaf[/T][T]197989,ceyh[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EsnafÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 07/04/2019
İl: Bursa
Mesaj: 725
EsnafÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 16:05
[QUOTE=Jumbokılıç]

Konuyu görünce dayanamadım ve baktım gerçekten ilgili hobiciler var şahsınıza teşekkür ediyorum dostum son derece bilgilendirici bir paylaşım olmuş !

Özellikle benimde çok üzerinde durduğum Cins ve Tür karmaşasını son derece basitçe açıklamışsınız bravo.

Ben işim gereği yurt dışı seyahat eden biriyim,söz gelimi kanada dan dün geldim. uzak doğu, almanya, kanada ve abd deki büyük akvaryumcuları gezme fırsatım oldu buradaki gözlemlerim edindiğim bilgiler almanların neden kalkındıklarının cevabıda oldu bir bakıma !

Evet kanadadaki bir pet fuarında standaki alman firmasının representiyle bir sohbet imkanı buldum, adamlar afrikadaki göllerin ve orta amerikadaki tatlı su kaynaklarının olağanüstü habitat zenginliğini keşfetmişler daha 1.dünya savaşında ve alman biyologlar buradan aldıkları türleri almanyada deneysel yollarla labortuvarlarda sayısız defa deneyerek ve çaprzlayarak bugün akvaryum literatürüne giren ve bilinen evlerimizde beslediğimiz ciklet ve livebearers cinslerini tür olarak çoğaltmışlar.

emeği geçen biyologlar hem doğadaki saf cikletlere hemde canlı doğuranlara cins adlarını ve çoğalttıkları varyetelerede tür adlarını vermişler.Bu gün bildiğimiz full redler ...berlin ler vs.isim olarak çoğu buradan geliyor

Yanısıra sizinde belirttiğiniz gibi son yarım asırda ortaya çıkan modern dünyadaki insanın oyalanmak amacıyla hobi olarak ortaya çıkarttığı akvaryum gelişen büyük bşr sektöre dönüşmeye başladığında ellerindeki mühendisliği bu sektöre aktaran almanlar bu işte ilk olmanın verdiği avantajla ve ileri teknikleriyle bu gün bize hagen gibi eheim gibi devleri hediye etmişler.

Uzakdoğuda guangzhou da gittiğim bir fuarda salon almanyadan hollanda dan ingiltereden ve rusyadan gelen iş adamlarıyla kaynıyordu, öğrendimki avrupa artık sattığı balığı bile uzakdoğulu balık üretimhanelerinde fason ürettiriyor piyasanın perakendenin ihtiyacına göre ithal edip götürüyor ve bu sektörde inanılmaz uçuk paralar var milyardolarla şfade edebileceğimiz bir sektör bu ve maalesef biz Türkiye olarak ithal eden dıları döviz akıtan birmkonumdan kurtulamıyoruz.

Alman daha 1.dünya savaşında keşfetmiş balık türlerini şimdi geldikleri noktada çoğumuzun evinde onların isim babalığı yaptığı lepistesler ve onların fason ürettirdiği lepistesler...cikletlet vs.. çalışma araştırma bilgi ve mühendislik bir araya gelince işte böyle almanya almanya oluyor, oturarak hiçbişey olmuyor maalesef anca onlara müşteri oluyoruz biz böyle[;)]

Bütün foruma saygılar, farklı lepistes türleri elde etmek isteyen kardeşimizin sorusuna gelince heyecanını takdir ediyorum bence gözüne kestirdiğin en güzel eşgalli dişi ve erkek ile yola çık dene bakalım gidebildiğin kadar git sonra sonuçları bizimle paylaş

hani güzel bir söz vardır daha doğmamış çocuğa don biçilmez derler güzel sözdür, hele bakalım bir başla sonra gene konuşuruz olurmu[;)]

[/QUOTE]

Selam Barış bey keşke maddi imkanlarım olsa ve bende sizin gibi dış ülkelerdeki fuarlara gidip gezebilsem yerinde görebilsem bu inanılmaz büyülü hobi dünyasını.

Almanyadaki akrabalarımda meraklı, berlinde münihde frankfurtta büyük akvaryum firmaları varmış uluslararası ithalat ihracat yapıyormuş bunlar bunların kataloglarını getirdiler bana kuşe kağıda baskılı ürün katalogları, inanın kataloglara bakarken içinde kayboldum o büyülü dünyanın, gece uykumdan uyanıyorum kataloğa bakıyorum resmen o derece[:D]

Yarabbim o ne balık çeşitleri o ne karides çeşitleri, o ne ekipman çeşitliliği o ne kalite yükseliği gerçekten almanlar bir işi yaparken en iyisini hedefliyor ve övgüyü hakediyorlar.

Çok teşekkür ederim nazik yorumlarınız için çok memnun oldum tanıştığımıza Barış hocam, iyi niyet çerçevesinde deneyimlerim kadar dilimiz döndüğünce kardeşlerimizle birşeyler paylaşıyoruz nacizane, sağolunuz.

Saygılarımla



[QUOTE=Flexa]

Genetik üzerine master yapan biri olarak bu soruyu cevaplamak bana düşüyor sanırım :) Öncelikle belirtmeliyim ki ütopik gelmesinin tek sebebi bilimden uzak kalmış olmanız. Çünkü bu teknoloji 1970'lerden beri var. Peki nasıl yapılıyor, neler yapılıyor? Anlayabileceğiniz şekilde özetlemeye çalışayım.

Öncelikle belirtmeliyim ki GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) tanımı çaprazlayarak yeni tür elde etmek değildir. Kabul edilen tanımı, genetik mühendisliği teknikleri kullanılarak genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Peki nasıl GDO yaparsınız?

Öncelikle ilgili organizmanın özellikleri belirlenir. Bu özelliği belirleyen şeyin hangi gen olduğunu anlamak için DNA hücredeki diğer bileşenlerden izole edilir ve sekanslanır. Bazı genleri susturarak ya da dışarlayarak (gene knock out veya gene knock down olarak geçer) bu genin etkinliğini kontrol edebilirsiniz. Yani geni silmeniz, o özelliği canlıdan çıkarmanız mümkündür.

Yenisini eklemek de benzer şekilde işler. DNA çift sarmallı bir zincirdir ve kopyalanma sırasındateke iner. Bu sırada onu birleştiren DNA polymerase adı verilen enzim görev alır. Bunun gibi birçok enzim DNA'ya bazların eklenip çıkarılmasında rol alır. Doğru genleri bulup bunlar sayesinde izole edip, çoğaltılacak organizmaya genetik teknikleri uygulanarak aşılanır. Ardından organizmanın bu yeni geni çoğaltması beklenir, büyümesi yani. Sonuç olarak elinizde yeni bir DNA'ya sahip bir organizma olur.

Çok kısaca özetlersek durum bu şekilde işliyor. Burada tüm mesele kullanılan laboratuvar tekniklerinde yatıyor. Onları detaylıca anlatmıyorum çünkü sadece kafa karıştıracaktır, anlaşılması için konuya hakimiyet gerekiyor.

Bunun yanında keşfedilen ilk teknikler bir virüsün bakteriye girerek genetik materyalini ona aşıladığının keşfedilmesiyle başlamış. Böylelikle ilgili virüsün genetiğinde değişikliğe sebep olarak, bakteriye müdahalede bulunamıyorsanız bile virüs aracılığıyla ona geni aktarmasını sağlayabiliyorsunuz.

Laboratuvarlarımızda deneylerde sık sık transgenik fareler kullanıyoruz. Bunların örneğin bağışıklık sistemi baskılanmış oluyor ki istediğimiz hastalığı onlara bulaştırıp o hastalık üzerinde çalışabilelim.

Tüm bunların yanında popüler olarak bilinrn golden rice (altın pirinç) var. Yoksul kesimlerdeki Vitamin A eksikliğini gidermek için böyle bir modifikasyon yapıldı. Böylece pirinç Vitamin A bakımından zengin hale getirildi. Greenprace buna karşı çıktı... Hikaye böyle uzayıp gidiyor.

Eğer ileri sorularınız olursa seve seve cevaplarım. Referans olması açısından bilimin en güvenilir iki kaynağını ekliyorum aşağıya.

http://sitn.hms.harvard.edu/flash/2015/how-to-make-a-gmo/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK231336/[/QUOTE]

Ögetay bey selamlar

Şu an o kadar heyecanlandım ve duygulandımki anlatamam size.

25 yaşında Türkiye cumhuriyetinin yetiştirdiği pırıl pırıl bir vatan evladısınız okumuşsunuz yetişmişsiniz ve genetik konusunda master yapıyorsunuz, Anne ve Babanızın ellerinden öpmeli sizi yetiştirdiği için.

Evet bu forumda herşeyi konuşuyor yazıp çiziyoruz ama şu açıkki herşey yüzeysel kalıyor, sizler gibi bu işin bilimini yapan insanlarında ara sırada olsa foruma iştirak etmesi büyük onurdur ve büyük bir fayda yaratır büyük bir bilgi boşluğu doldurulur.

Eğitim ve meslek yaşamınızda en iyi yerler sizin olsun beyin göçü yaşanmasın Türkiye sizleri kazansın sizlerden yararlansın.

Saygılarımla

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sopacı34Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 336
sopacı34Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 16:39
[QUOTE=Flexa]

Genetik üzerine master yapan biri olarak bu soruyu cevaplamak bana düşüyor sanırım :) Öncelikle belirtmeliyim ki ütopik gelmesinin tek sebebi bilimden uzak kalmış olmanız. Çünkü bu teknoloji 1970'lerden beri var. Peki nasıl yapılıyor, neler yapılıyor? Anlayabileceğiniz şekilde özetlemeye çalışayım.

Öncelikle belirtmeliyim ki GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) tanımı çaprazlayarak yeni tür elde etmek değildir. Kabul edilen tanımı, genetik mühendisliği teknikleri kullanılarak genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Peki nasıl GDO yaparsınız?

Öncelikle ilgili organizmanın özellikleri belirlenir. Bu özelliği belirleyen şeyin hangi gen olduğunu anlamak için DNA hücredeki diğer bileşenlerden izole edilir ve sekanslanır. Bazı genleri susturarak ya da dışarlayarak (gene knock out veya gene knock down olarak geçer) bu genin etkinliğini kontrol edebilirsiniz. Yani geni silmeniz, o özelliği canlıdan çıkarmanız mümkündür.

Yenisini eklemek de benzer şekilde işler. DNA çift sarmallı bir zincirdir ve kopyalanma sırasındateke iner. Bu sırada onu birleştiren DNA polymerase adı verilen enzim görev alır. Bunun gibi birçok enzim DNA'ya bazların eklenip çıkarılmasında rol alır. Doğru genleri bulup bunlar sayesinde izole edip, çoğaltılacak organizmaya genetik teknikleri uygulanarak aşılanır. Ardından organizmanın bu yeni geni çoğaltması beklenir, büyümesi yani. Sonuç olarak elinizde yeni bir DNA'ya sahip bir organizma olur.

Çok kısaca özetlersek durum bu şekilde işliyor. Burada tüm mesele kullanılan laboratuvar tekniklerinde yatıyor. Onları detaylıca anlatmıyorum çünkü sadece kafa karıştıracaktır, anlaşılması için konuya hakimiyet gerekiyor.

Bunun yanında keşfedilen ilk teknikler bir virüsün bakteriye girerek genetik materyalini ona aşıladığının keşfedilmesiyle başlamış. Böylelikle ilgili virüsün genetiğinde değişikliğe sebep olarak, bakteriye müdahalede bulunamıyorsanız bile virüs aracılığıyla ona geni aktarmasını sağlayabiliyorsunuz.

Laboratuvarlarımızda deneylerde sık sık transgenik fareler kullanıyoruz. Bunların örneğin bağışıklık sistemi baskılanmış oluyor ki istediğimiz hastalığı onlara bulaştırıp o hastalık üzerinde çalışabilelim.

Tüm bunların yanında popüler olarak bilinrn golden rice (altın pirinç) var. Yoksul kesimlerdeki Vitamin A eksikliğini gidermek için böyle bir modifikasyon yapıldı. Böylece pirinç Vitamin A bakımından zengin hale getirildi. Greenprace buna karşı çıktı... Hikaye böyle uzayıp gidiyor.

Eğer ileri sorularınız olursa seve seve cevaplarım. Referans olması açısından bilimin en güvenilir iki kaynağını ekliyorum aşağıya.

http://sitn.hms.harvard.edu/flash/2015/how-to-make-a-gmo/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK231336/[/QUOTE]

Elinize sağlık...

Teşekkür Edenler: [T]206719,Flexa[/T]
+1: [T]197989,ceyh[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fragÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/02/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 480
fragÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 17:09
[QUOTE=Honor][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205296/100520191429381.jpg[/IMG]

Yeni yeni renklenen kırma yavrum. Kuyruğunun dayisi veya babasi gibi uzamasini bekliyorum. [:nazar:]

Babasi veya dayisi diyorum çünkü akvaryumdaki iki erkeginde ozelligini tasiyor. Ve uremelerine herhangi bir müdahalede bulunmuyorum. Hangi disiden dogdugunu bilme şansım yok pek.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205296/100520191433261.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205296/100520191433531.jpg[/IMG]
[/QUOTE]

Çok güzel gözüküyor :) Kuyruk birinden gövde diğerinden olmuş gibi.
Hadi hayırlısı.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AmazonDreamÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/01/2018
İl: Sivas
Mesaj: 1923
AmazonDreamÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 17:30
[QUOTE=Flexa]

Genetik üzerine master yapan biri olarak bu soruyu cevaplamak bana düşüyor sanırım :) Öncelikle belirtmeliyim ki ütopik gelmesinin tek sebebi bilimden uzak kalmış olmanız. Çünkü bu teknoloji 1970'lerden beri var. Peki nasıl yapılıyor, neler yapılıyor? Anlayabileceğiniz şekilde özetlemeye çalışayım.

Öncelikle belirtmeliyim ki GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) tanımı çaprazlayarak yeni tür elde etmek değildir. Kabul edilen tanımı, genetik mühendisliği teknikleri kullanılarak genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Peki nasıl GDO yaparsınız?

Öncelikle ilgili organizmanın özellikleri belirlenir. Bu özelliği belirleyen şeyin hangi gen olduğunu anlamak için DNA hücredeki diğer bileşenlerden izole edilir ve sekanslanır. Bazı genleri susturarak ya da dışarlayarak (gene knock out veya gene knock down olarak geçer) bu genin etkinliğini kontrol edebilirsiniz. Yani geni silmeniz, o özelliği canlıdan çıkarmanız mümkündür.

Yenisini eklemek de benzer şekilde işler. DNA çift sarmallı bir zincirdir ve kopyalanma sırasındateke iner. Bu sırada onu birleştiren DNA polymerase adı verilen enzim görev alır. Bunun gibi birçok enzim DNA'ya bazların eklenip çıkarılmasında rol alır. Doğru genleri bulup bunlar sayesinde izole edip, çoğaltılacak organizmaya genetik teknikleri uygulanarak aşılanır. Ardından organizmanın bu yeni geni çoğaltması beklenir, büyümesi yani. Sonuç olarak elinizde yeni bir DNA'ya sahip bir organizma olur.

Çok kısaca özetlersek durum bu şekilde işliyor. Burada tüm mesele kullanılan laboratuvar tekniklerinde yatıyor. Onları detaylıca anlatmıyorum çünkü sadece kafa karıştıracaktır, anlaşılması için konuya hakimiyet gerekiyor.

Bunun yanında keşfedilen ilk teknikler bir virüsün bakteriye girerek genetik materyalini ona aşıladığının keşfedilmesiyle başlamış. Böylelikle ilgili virüsün genetiğinde değişikliğe sebep olarak, bakteriye müdahalede bulunamıyorsanız bile virüs aracılığıyla ona geni aktarmasını sağlayabiliyorsunuz.

Laboratuvarlarımızda deneylerde sık sık transgenik fareler kullanıyoruz. Bunların örneğin bağışıklık sistemi baskılanmış oluyor ki istediğimiz hastalığı onlara bulaştırıp o hastalık üzerinde çalışabilelim.

Tüm bunların yanında popüler olarak bilinrn golden rice (altın pirinç) var. Yoksul kesimlerdeki Vitamin A eksikliğini gidermek için böyle bir modifikasyon yapıldı. Böylece pirinç Vitamin A bakımından zengin hale getirildi. Greenprace buna karşı çıktı... Hikaye böyle uzayıp gidiyor.

Eğer ileri sorularınız olursa seve seve cevaplarım. Referans olması açısından bilimin en güvenilir iki kaynağını ekliyorum aşağıya.

http://sitn.hms.harvard.edu/flash/2015/how-to-make-a-gmo/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK231336/[/QUOTE]

Teşekkür ederim bu bilgileri paylaştığın için ancak benim anlamadığım bir şey var.
Bu anlattıkların üzerinden yola çıkacak olursak örneğin malawi'de bir tür ile tanganyika'dan veya amerika'dan farklı bir balığı "gen aktarımı" dediğiniz şey ile melezleyebiliyor muyuz?

Hatta daha basite indirgeyelim aynı bölgeden 2 farklı aileye veya cinse ait balıkları çaprazlama mümkün mü?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 19:14
[QUOTE=Esnaf]

Selam Barış bey keşke maddi imkanlarım olsa ve bende sizin gibi dış ülkelerdeki fuarlara gidip gezebilsem yerinde görebilsem bu inanılmaz büyülü hobi dünyasını.

Almanyadaki akrabalarımda meraklı, berlinde münihde frankfurtta büyük akvaryum firmaları varmış uluslararası ithalat ihracat yapıyormuş bunlar bunların kataloglarını getirdiler bana kuşe kağıda baskılı ürün katalogları, inanın kataloglara bakarken içinde kayboldum o büyülü dünyanın, gece uykumdan uyanıyorum kataloğa bakıyorum resmen o derece[:D]

Yarabbim o ne balık çeşitleri o ne karides çeşitleri, o ne ekipman çeşitliliği o ne kalite yükseliği gerçekten almanlar bir işi yaparken en iyisini hedefliyor ve övgüyü hakediyorlar.

Çok teşekkür ederim nazik yorumlarınız için çok memnun oldum tanıştığımıza Barış hocam, iyi niyet çerçevesinde deneyimlerim kadar dilimiz döndüğünce kardeşlerimizle birşeyler paylaşıyoruz nacizane, sağolunuz.

Saygılarımla





Ögetay bey selamlar

Şu an o kadar heyecanlandım ve duygulandımki anlatamam size.

25 yaşında Türkiye cumhuriyetinin yetiştirdiği pırıl pırıl bir vatan evladısınız okumuşsunuz yetişmişsiniz ve genetik konusunda master yapıyorsunuz, Anne ve Babanızın ellerinden öpmeli sizi yetiştirdiği için.

Evet bu forumda herşeyi konuşuyor yazıp çiziyoruz ama şu açıkki herşey yüzeysel kalıyor, sizler gibi bu işin bilimini yapan insanlarında ara sırada olsa foruma iştirak etmesi büyük onurdur ve büyük bir fayda yaratır büyük bir bilgi boşluğu doldurulur.

Eğitim ve meslek yaşamınızda en iyi yerler sizin olsun beyin göçü yaşanmasın Türkiye sizleri kazansın sizlerden yararlansın.

Saygılarımla [/QUOTE]

Kamil Bey merhaba,

Güzel sözleriniz için çok çok teşekkür ederim. Esas siz beni duygulandırdınız. Şu yaşıma kadar milletime faydalı olabilmek adına popüler bilim adı altında 200'den fazla makale yazdım. Bilim platformları kurdum, idaresini yaptım. Her yaştan çocuğa bilim eğitmenliğinde bulundum. Bir süredir de akvaryumlarla ilgilendiğimden, bu işin bilimini çözmeye çalışıyorum. Sizlerden ve bilimsel kaynaklardan öğreniyor, dilim döndüğünce de bilinen yanlışları ve eksikleri açıklamaya çalışıyorum. Yaşadığım sürece de bunu yapmaya devam edeceğim.

Umuyorum ki ülkemiz şartları bizim gibi bilim insanı adayları için giderek iyileşecektir. Bu sayede biz de yüreğimizin ait olduğu bu yerde, vatanımızda kalabiliriz.

Saygı ve sevgilerimle

Beğenenler: [T]214516,Esnaf[/T][T]107420,frag[/T][T]39699,dınay[/T][T]126662,emre12ozkan[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214516,Esnaf[/T]
+1: [T]214516,Esnaf[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

JangoFettusÇevrim Dışı

Kayıt: 30/08/2018
İl: Istanbul
Mesaj: 20
JangoFettusÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 19:17
Birşeyin yapılabiliyor olusşu o şeyin yapıldığı anlamına gelmeyebilir. Evet genetik bilimi bunları yapabiliyor ama geçtiğimiz yıllarda gen editleme işlemlerinin maliyetleri daha yuksekken eldeki mataryeli balık renklendirmeye ayırmak (cost effectiveness) çok mantıklı gelmiyor. Sonuç olarak bir dişi balık sattıkları anda ellerindeki ürününün değeri çok hızlı bir şekilde düşüyor. Amerikan canlı doğuran üreticilerinin tek bir balık veya küçük bir gruptan oturmuş bir varyasyon elde ederken oluşturdukları blogları internette bulabilirsiniz. Bu iş gen editi ile yapılabiliyor ama doğal yollardan da istediğinizi elde etmeniz mümkün. Konuyu açan kişi yapay secilimi dikkatle uygularsa istediği gibi bir varyasyon elde edebilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 19:18
[QUOTE=AmazonDream]

Teşekkür ederim bu bilgileri paylaştığın için ancak benim anlamadığım bir şey var.
Bu anlattıkların üzerinden yola çıkacak olursak örneğin malawi'de bir tür ile tanganyika'dan veya amerika'dan farklı bir balığı "gen aktarımı" dediğiniz şey ile melezleyebiliyor muyuz?

Hatta daha basite indirgeyelim aynı bölgeden 2 farklı aileye veya cinse ait balıkları çaprazlama mümkün mü? [/QUOTE]

Bu duruma çaprazlama denmiyor. Çaprazlamada tüm genetik materyali birbiriyle eşleştiriyorsunuz. Bunun gerçekleşmesinin mümkün olması için birçok şart var.

Bahsettiğim olayda ise bir geni alıp, ilgili DNA'nın içerisine yerleştiriyorsunuz. Bu noktada bakteriden alınan bir geni, bir bitkiye aktarmanız da mümkün. Mesele bunun ne kadar işlevsel olabileceğini tespit etmek. Mesela altın pirinçteki beta-karoten sentezini sağlayan gen, toprakta yaşayan Erwinia uredovora adlı bir bakteriden alınmış.

[QUOTE=JangoFettus]Birşeyin yapılabiliyor olusşu o şeyin yapıldığı anlamına gelmeyebilir. Evet genetik bilimi bunları yapabiliyor ama geçtiğimiz yıllarda gen editleme işlemlerinin maliyetleri daha yuksekken eldeki mataryeli balık renklendirmeye ayırmak (cost effectiveness) çok mantıklı gelmiyor. Sonuç olarak bir dişi balık sattıkları anda ellerindeki ürününün değeri çok hızlı bir şekilde düşüyor. Amerikan canlı doğuran üreticilerinin tek bir balık veya küçük bir gruptan oturmuş bir varyasyon elde ederken oluşturdukları blogları internette bulabilirsiniz. Bu iş gen editi ile yapılabiliyor ama doğal yollardan da istediğinizi elde etmeniz mümkün. Konuyu açan kişi yapay secilimi dikkatle uygularsa istediği gibi bir varyasyon elde edebilir. [/QUOTE]

Şunu belirtmeliyim ki, yapılıyor. Son zamanlarda özellikle bu teknoloji çok ucuzladı. Artık tüm genomunuzu bin dolar mertebelerinde sekanslatabiliyorsunuz. Whole genome sequencing (WGS) olarak geçen bu teknoloji giderek ivmeli bir biçimde büyüyor ve ucuzluyor. Yakında ele ayağa düşecek ve herkes gen haritasını öğrenebilecek. Bu noktada hangi hastalıklara yatkın olduğumuzu görmek de mümkün olacak. İmkanı olan birçok kişi bunu şu anda da yapıyor.

Belirtmek isterim ki, özellikle benim çalıştığım İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi başta olmak üzere birçok yerde Zebra daniolar bu tür araştırmalarda kullanılıyor. Sırf bu iş için binamızda ayrılmış büyük bir zebra birimi bölümü var. Bizde genetiğiyle oynayanlar var mı bilgim yok, şahsen biz yapmıyoruz. Fakat Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar üzerine birçok çalışmada kullanılıyorlar.

Yani mesele ticaret olduğunda, farklı ve güzel bir balık tasarlayacaksanız, genini değiştirmeye çalışmak artık o kadar masraflı bir olay değil. Hatta genetically modified fish başlığı altında bir Wikipedia sayfası bile var.

Tabii ki çaprazlamayla da elde etmek mümkün. Fakat bu, bahsettiğimiz yöntem kadar kontrollü değil.[EDIT]Flexa,2019-05-10 19:26:39[/EDIT]

Beğenenler: [T]197989,ceyh[/T][T]107420,frag[/T][T]214516,Esnaf[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214516,Esnaf[/T]
+1: [T]214516,Esnaf[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AmazonDreamÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/01/2018
İl: Sivas
Mesaj: 1923
AmazonDreamÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 19:27
[QUOTE=Flexa]

Bu duruma çaprazlama denmiyor. Çaprazlamada tüm genetik materyali birbiriyle eşleştiriyorsunuz. Bunun gerçekleşmesinin mümkün olması için birçok şart var.

Bahsettiğim olayda ise bir geni alıp, ilgili DNA'nın içerisine yerleştiriyorsunuz. Bu noktada bakteriden alınan bir geni, bir bitkiye aktarmanız da mümkün. Mesele bunun ne kadar işlevsel olabileceğini tespit etmek. Mesela altın pirinçteki beta-karoten sentezini sağlayan gen, toprakta yaşayan Erwinia uredovora adlı bir bakteriden alınmış.[/QUOTE]

Konumuzu balık özelinde örnekler vererek anlatırsan çok mutlu olurum. Çünkü bu şekilde sormuş olduğum sorunun cevabını alamıyorum ya da anlamıyorum diyeyim. Alan olarak biyolojiye çok uzağım ve anlattıklarından özetle bir balığı başka bir balıkla birleştirmek mümkün ancak bir çok şart oluşması gerekiyor dedin. Çaprazlamayı bunun dışında tuttun. Peki bu gen aktarımı çaprazlama değil ise çaprazlama dediğimiz olay nedir?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 19:38
[QUOTE=AmazonDream]

Konumuzu balık özelinde örnekler vererek anlatırsan çok mutlu olurum. Çünkü bu şekilde sormuş olduğum sorunun cevabını alamıyorum ya da anlamıyorum diyeyim. Alan olarak biyolojiye çok uzağım ve anlattıklarından özetle bir balığı başka bir balıkla birleştirmek mümkün ancak bir çok şart oluşması gerekiyor dedin. Çaprazlamayı bunun dışında tuttun. Peki bu gen aktarımı çaprazlama değil ise çaprazlama dediğimiz olay nedir? [/QUOTE]

Tabii öyle açıklamaya çalışayım. Çaprazlamada, erkekten ve dişiden gelen genler (tüm genler, hepsi birden) birleşir en en basit deyimiyle. Yani yarısı erkekten yarısı dişiden gelir. Bunun gerçekleşebilmesi için türlerin aynı ya da çok çok yakın olması gerekir. Bir ayı ile bir zebra çiftleşmesinden çaprazlama elde edemezsiniz örneğin. En başta kromozom sayıları farklıdır, uyuşmazlar. Yani Arowana spermi ile zebra (danio rerio) yumurtasını dölleseniz bile, yumurta gelişmez, büyümez. Çaprazlama budur. Tüm genetik materyalin erkek ve dişiden eşit bir şekilde alınıp ortaya harmanlanması yani.

Benim bahsettiğim gen aktarımına örnek verecek olursam, Arowana'da (örneği uyduruyorum) pullarının parlak olmasını sağlayan pigment olsun. Bu pigmenti de bir protein oluşturuyor olsun. Eğer Arowana'da bu proteini sentezleyen (üreten) geni bulursanız ve zebra balığına yumurta aşamasında eklerseniz, pulları Arowana gibi olabilir. [EDIT]Flexa,2019-05-10 19:39:58[/EDIT]

Beğenenler: [T]197989,ceyh[/T][T]107420,frag[/T][T]214516,Esnaf[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214516,Esnaf[/T]
+1: [T]197989,ceyh[/T][T]214516,Esnaf[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fragÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/02/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 480
fragÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 20:50
[QUOTE=Flexa]

Tabii öyle açıklamaya çalışayım. Çaprazlamada, erkekten ve dişiden gelen genler (tüm genler, hepsi birden) birleşir en en basit deyimiyle. Yani yarısı erkekten yarısı dişiden gelir. Bunun gerçekleşebilmesi için türlerin aynı ya da çok çok yakın olması gerekir. Bir ayı ile bir zebra çiftleşmesinden çaprazlama elde edemezsiniz örneğin. En başta kromozom sayıları farklıdır, uyuşmazlar. Yani Arowana spermi ile zebra (danio rerio) yumurtasını dölleseniz bile, yumurta gelişmez, büyümez. Çaprazlama budur. Tüm genetik materyalin erkek ve dişiden eşit bir şekilde alınıp ortaya harmanlanması yani.

Benim bahsettiğim gen aktarımına örnek verecek olursam, Arowana'da (örneği uyduruyorum) pullarının parlak olmasını sağlayan pigment olsun. Bu pigmenti de bir protein oluşturuyor olsun. Eğer Arowana'da bu proteini sentezleyen (üreten) geni bulursanız ve zebra balığına yumurta aşamasında eklerseniz, pulları Arowana gibi olabilir. [/QUOTE]

Çaprazlama iki boyayı birbirine karıştırıp ortaya çıkan rengi kabullenmek gibiyken,
Gen aktarımı ise boyalarla tabloya resim çizmek gibi anladığım kadarıyla :)

Çaprazlama doğal bir 'rastgele' unsur barındırıyor, gen aktarımı ise doğru tespitlerde nokta atışı değişikliklere sebebiyet veriyor.
Ahmet bey in sorusunun cevabı da bu sanırım. İki farklı çiklet grubunu gen aktarımıyla harmanlayıp yeni bir tür ya da varyete oluşturabilirsiniz.
Bu arada verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim Ögetay bey.[EDIT]frag,2019-05-10 20:50:34[/EDIT]

Beğenenler: [T]197989,ceyh[/T][T]214516,Esnaf[/T]
Teşekkür Edenler: [T]206719,Flexa[/T]
+1: [T]197989,ceyh[/T][T]202876,AmazonDream[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 21:05
[QUOTE=frag]

Çaprazlama iki boyayı birbirine karıştırıp ortaya çıkan rengi kabullenmek gibiyken,
Gen aktarımı ise boyalarla tabloya resim çizmek gibi anladığım kadarıyla :)

Çaprazlama doğal bir 'rastgele' unsur barındırıyor, gen aktarımı ise doğru tespitlerde nokta atışı değişikliklere sebebiyet veriyor.
Ahmet bey in sorusunun cevabı da bu sanırım. İki farklı çiklet grubunu gen aktarımıyla harmanlayıp yeni bir tür ya da varyete oluşturabilirsiniz.
Bu arada verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim Ögetay bey.[/QUOTE]

Evet en basit tabiriyle böyle diyebiliriz :) Ben teşekkür ederim, her zaman.

Beğenenler: [T]107420,frag[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ceyhÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 11/06/2017
İl: Istanbul
Mesaj: 10313
ceyhÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2019 21:29
Gen aktarımına iyi bir örnek glofish olabilir, tamamen alakasız bir tür olan mercandan alınan ve belli şartlarda ışıldamalarına sebep olan gen zebra danio yumurtalarına aktarılarak glo zebra daniolar üretilmiş, sonra başka türlerde de yayılmış. Çaprazlama ile elde edilmesi imkansıza yakın bir sonuç.

Beğenenler: [T]202876,AmazonDream[/T]
+1: [T]196907,Altispinoza[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir