Su Değişimi İle Oluşan Fotosentez Hakkında.
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 00:34
[QUOTE=MaviYesil]
Bu görüşe katılmıyorum. Beslediğimiz bitkilerin bazıları kara bitkisidir. Örneğin, Anubias. Suyu çektiğimde bitki neden strese girip panikle fotosentez yapsınki? Pearling denen olayı Anubiasta bile görüyorum. Bitkilerin alarm durumuna geçtiklerini ilk defa duyuyorum.
Su değişimi ile iletkenliği daha düşük sudaki kaynakların bitkiye ulaşması kolaylaşıyor deseniz biraz anlarım. Ama stres senaryosu bence bu konudaki en uzak senaryo.[/QUOTE]
Stres durumu sadece sucul bitkilere has bir olay degil. Her turlu canli strese girer ve nispeten verdikleri tepkiler benzerdir. Anubiaslar karasal bitkiler olabilirler ancak sonucta bitkidir. Strese bagli olarak su degisimlerinde fotosenteze baslarlar. Farkli bir tepki bekleyemezsiniz. Strese sokan durumlarida aciklamak gerekirse; su degisimi (su degerleri bir anda cok degisiyor), yer degisimi, budama... Bunu dahada uzatabiliriz.
Burada alarm durumu olarak bahsettigim bitkinin strese girme anıdır. Yani degisimin gerceklesmeye basladigi an.
Bu görüşe katılmıyorum. Beslediğimiz bitkilerin bazıları kara bitkisidir. Örneğin, Anubias. Suyu çektiğimde bitki neden strese girip panikle fotosentez yapsınki? Pearling denen olayı Anubiasta bile görüyorum. Bitkilerin alarm durumuna geçtiklerini ilk defa duyuyorum.
Su değişimi ile iletkenliği daha düşük sudaki kaynakların bitkiye ulaşması kolaylaşıyor deseniz biraz anlarım. Ama stres senaryosu bence bu konudaki en uzak senaryo.[/QUOTE]
Stres durumu sadece sucul bitkilere has bir olay degil. Her turlu canli strese girer ve nispeten verdikleri tepkiler benzerdir. Anubiaslar karasal bitkiler olabilirler ancak sonucta bitkidir. Strese bagli olarak su degisimlerinde fotosenteze baslarlar. Farkli bir tepki bekleyemezsiniz. Strese sokan durumlarida aciklamak gerekirse; su degisimi (su degerleri bir anda cok degisiyor), yer degisimi, budama... Bunu dahada uzatabiliriz.
Burada alarm durumu olarak bahsettigim bitkinin strese girme anıdır. Yani degisimin gerceklesmeye basladigi an.
Beğenenler: [T]192768,sangarios[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 01:15
Dün konuyla alakalı video çekmiştim. Şimdi anca yüklendi.
Ek : Bilgiler gözlem deney ve kişisel araştırmam olup , herhangi bir makale veya bilimsel tez içermez. Yanılıyor olabilirim ama bu benim gözlemim.
[K]Videoda bahsetmeyi unuttuğum , şimdi akoıma gelen bir anektodu da paylaşayım.. İnsan , oksijenli solunum yaparken , aldığı gazın %21i oksijendir (HAVADAKİ MİKTAR ZATEN)
Bunu dışarıya co2 , h2o veo2 olarak atar.. Videodada bitkinin kısmen yaptığı gibi.İnsan aldığı %21 oksijenin %16sını nefes verşrken geri çıkarır.. Yani oksijenli solunumda geri oksijen tepmek her canlıda mümkündür.. Videoyu bu gözle izleyin. Eleştirileri bekliyorum.[/K][VID]https://youtu.be/BSiyNsOQp6s[/VID]
Ek : Bilgiler gözlem deney ve kişisel araştırmam olup , herhangi bir makale veya bilimsel tez içermez. Yanılıyor olabilirim ama bu benim gözlemim.
[K]Videoda bahsetmeyi unuttuğum , şimdi akoıma gelen bir anektodu da paylaşayım.. İnsan , oksijenli solunum yaparken , aldığı gazın %21i oksijendir (HAVADAKİ MİKTAR ZATEN)
Bunu dışarıya co2 , h2o veo2 olarak atar.. Videodada bitkinin kısmen yaptığı gibi.İnsan aldığı %21 oksijenin %16sını nefes verşrken geri çıkarır.. Yani oksijenli solunumda geri oksijen tepmek her canlıda mümkündür.. Videoyu bu gözle izleyin. Eleştirileri bekliyorum.[/K][VID]https://youtu.be/BSiyNsOQp6s[/VID]
Beğenenler: [T]192768,sangarios[/T][T]190366,Hgkchn[/T][T]187962,özlemazuki[/T][T]188160,Oguztastan[/T]
Teşekkür Edenler: [T]192768,sangarios[/T][T]176810,Kromatit[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 01:42
Oksijenli su içine oksijen basılmış su mudur? Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz ben mi yanlış anladım?
Acaba oksijenli su sıkılan bölgede oksijenli suyun oksidatif etkisi ile oluşan tepkime sonucu gaz çıkmış olabilir mi?
O bölgede yosun var diyorsunuz. Mesela o yosunların hücre zarları eridikten sonra hücre içindeki antioksidanların oksidasyonu sonucu bağlanıp ayrılan oksijen gazının (oksijenli sudankopan atomlar) kabarcıkları olmasın bu gördükleriniz? **(büyük olasılıkla)
http://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_(1-2)_89-95.pdf
Buyrun üstteki makalede ve bu kaynakta
http://www.mustafaaltinisik.org.uk/21-adsem-01b.pdf sizin gördüğünüz şey anlatılıyor.
İnsan vücudu da aldığı oksijeni kendi isteği ile vermez. Oksijen isterse kendisi çıkar. O da damar içi ve alveol içi oksijen oranı ile ilgili bir durumdur. Zaten kandaki oksijenin tamamı hücrelerin içlerine geçemez. Sıkıntı burada. Aynısı bitkide de var. GAZLAR DİFÜZYONA UĞRARLAR, HÜCRE İÇİNE-DIŞINA TAŞINMAZLAR. Nerede azlarsa oraya kendi enerjileri ile göçerler.
Oksijenli solunumda da sorun var o da sizin dediğiniz gibi değil. Işık varlığında oksijenli solunumun karbondioksiti tekrar fotosentez döngüsüne girer.
Stoma hücresi gaz değişimindense nem giriş çıkışında daha aktif.
Karadeniz ormanlarındaki nem kıyısından daha azdır. Dağlar nemi sınırlar. Fazla olması için sis oluşmasına uygun ortam lazım.
** Gece yanlış yazmışım demin düzelttim.[EDIT]Kromatit,2017-02-21 10:09:06[/EDIT]
Acaba oksijenli su sıkılan bölgede oksijenli suyun oksidatif etkisi ile oluşan tepkime sonucu gaz çıkmış olabilir mi?
O bölgede yosun var diyorsunuz. Mesela o yosunların hücre zarları eridikten sonra hücre içindeki antioksidanların oksidasyonu sonucu bağlanıp ayrılan oksijen gazının (oksijenli sudankopan atomlar) kabarcıkları olmasın bu gördükleriniz? **(büyük olasılıkla)
http://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_(1-2)_89-95.pdf
Buyrun üstteki makalede ve bu kaynakta
http://www.mustafaaltinisik.org.uk/21-adsem-01b.pdf sizin gördüğünüz şey anlatılıyor.
İnsan vücudu da aldığı oksijeni kendi isteği ile vermez. Oksijen isterse kendisi çıkar. O da damar içi ve alveol içi oksijen oranı ile ilgili bir durumdur. Zaten kandaki oksijenin tamamı hücrelerin içlerine geçemez. Sıkıntı burada. Aynısı bitkide de var. GAZLAR DİFÜZYONA UĞRARLAR, HÜCRE İÇİNE-DIŞINA TAŞINMAZLAR. Nerede azlarsa oraya kendi enerjileri ile göçerler.
Oksijenli solunumda da sorun var o da sizin dediğiniz gibi değil. Işık varlığında oksijenli solunumun karbondioksiti tekrar fotosentez döngüsüne girer.
Stoma hücresi gaz değişimindense nem giriş çıkışında daha aktif.
Karadeniz ormanlarındaki nem kıyısından daha azdır. Dağlar nemi sınırlar. Fazla olması için sis oluşmasına uygun ortam lazım.
** Gece yanlış yazmışım demin düzelttim.[EDIT]Kromatit,2017-02-21 10:09:06[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]192768,sangarios[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 02:05
[QUOTE=capo di capi]Dün konuyla alakalı video çekmiştim. Şimdi anca yüklendi.
Ek : Bilgiler gözlem deney ve kişisel araştırmam olup , herhangi bir makale veya bilimsel tez içermez. Yanılıyor olabilirim ama bu benim gözlemim.
[K]Videoda bahsetmeyi unuttuğum , şimdi akoıma gelen bir anektodu da paylaşayım.. İnsan , oksijenli solunum yaparken , aldığı gazın %21i oksijendir (HAVADAKİ MİKTAR ZATEN)
Bunu dışarıya co2 , h2o veo2 olarak atar.. Videodada bitkinin kısmen yaptığı gibi.İnsan aldığı %21 oksijenin %16sını nefes verşrken geri çıkarır.. Yani oksijenli solunumda geri oksijen tepmek her canlıda mümkündür.. Videoyu bu gözle izleyin. Eleştirileri bekliyorum.[/K][VID]https://youtu.be/BSiyNsOQp6s[/VID]
[/QUOTE]
Oncelikle emek vermis ve video cekmissiniz. Takdir ettim. Ayrica akvaryumunuzda sahane cok begendim.
Ama hidrojenli su diye kullandiginiz oksijeni bol su degildir. Hidrojen peroksittir (H202). Ve mikro organizmalar uzerinde yikici etkiler yaratabilir.
Bir de solunumda disariya co2 atilir. Oksijen cikisi gozlenmez. Fotosentez sadece isikli ortamda gerceklesir, solunum ise surekli. Bu yuzden solunum esnasinda da oksijen cikar gibi bir dusunce icine girmis olabilirsiniz.
Ek : Bilgiler gözlem deney ve kişisel araştırmam olup , herhangi bir makale veya bilimsel tez içermez. Yanılıyor olabilirim ama bu benim gözlemim.
[K]Videoda bahsetmeyi unuttuğum , şimdi akoıma gelen bir anektodu da paylaşayım.. İnsan , oksijenli solunum yaparken , aldığı gazın %21i oksijendir (HAVADAKİ MİKTAR ZATEN)
Bunu dışarıya co2 , h2o veo2 olarak atar.. Videodada bitkinin kısmen yaptığı gibi.İnsan aldığı %21 oksijenin %16sını nefes verşrken geri çıkarır.. Yani oksijenli solunumda geri oksijen tepmek her canlıda mümkündür.. Videoyu bu gözle izleyin. Eleştirileri bekliyorum.[/K][VID]https://youtu.be/BSiyNsOQp6s[/VID]
[/QUOTE]
Oncelikle emek vermis ve video cekmissiniz. Takdir ettim. Ayrica akvaryumunuzda sahane cok begendim.
Ama hidrojenli su diye kullandiginiz oksijeni bol su degildir. Hidrojen peroksittir (H202). Ve mikro organizmalar uzerinde yikici etkiler yaratabilir.
Bir de solunumda disariya co2 atilir. Oksijen cikisi gozlenmez. Fotosentez sadece isikli ortamda gerceklesir, solunum ise surekli. Bu yuzden solunum esnasinda da oksijen cikar gibi bir dusunce icine girmis olabilirsiniz.
Beğenenler: [T]193263,necayip[/T]
Teşekkür Edenler: [T]192768,sangarios[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 10:32
[QUOTE=Hgkchn]
Strese sokan durumlarida aciklamak gerekirse; su degisimi (su degerleri bir anda cok degisiyor),
[/QUOTE]
Bu değerler tam olarak hangi değerler? Çeşme suyunda bulunan hangi makro ve mikro besinlerin fazlalığı yada noksanlığı bitkinin bahsettiğiniz alarm durumuna geçmesini tetikliyor? Bunun cevabını tam olarak verdiğiniz taktirde, verdiğiniz cevaptaki etken bitkiye nasıl bir etki veriyor ki bitki alarm durumuna geçip fotosenteze başlıyor. Örneğin mikro besinlerde bir hata var ise ve sizde fazla kullanırsanız toksise etkisinden dolayı bitki yaprakları kararmaya başlayabilir. Bunların altını doldurabilirseniz tüm samimiyetimle söylüyorum sizi ayakta alkışlarım.
[QUOTE=Hgkchn]
Stres aninda bitkiler savunma mekanizmasi olarak bunu gerceklestirir. [K]Bunun sebebini bilmiyorum[/K]. Aksam kardesimle gorustugumde buraya yazarim. [/QUOTE]
Tam bu noktada "bilmiyorum"un altını doldurmak gerekiyor. Aksi taktirde kişisel düşünceden öteye gitmeyip doğruluğunu savunmak doğru olmaz.[EDIT]Tunc Berk,2017-02-21 10:32:53[/EDIT]
Strese sokan durumlarida aciklamak gerekirse; su degisimi (su degerleri bir anda cok degisiyor),
[/QUOTE]
Bu değerler tam olarak hangi değerler? Çeşme suyunda bulunan hangi makro ve mikro besinlerin fazlalığı yada noksanlığı bitkinin bahsettiğiniz alarm durumuna geçmesini tetikliyor? Bunun cevabını tam olarak verdiğiniz taktirde, verdiğiniz cevaptaki etken bitkiye nasıl bir etki veriyor ki bitki alarm durumuna geçip fotosenteze başlıyor. Örneğin mikro besinlerde bir hata var ise ve sizde fazla kullanırsanız toksise etkisinden dolayı bitki yaprakları kararmaya başlayabilir. Bunların altını doldurabilirseniz tüm samimiyetimle söylüyorum sizi ayakta alkışlarım.
[QUOTE=Hgkchn]
Stres aninda bitkiler savunma mekanizmasi olarak bunu gerceklestirir. [K]Bunun sebebini bilmiyorum[/K]. Aksam kardesimle gorustugumde buraya yazarim. [/QUOTE]
Tam bu noktada "bilmiyorum"un altını doldurmak gerekiyor. Aksi taktirde kişisel düşünceden öteye gitmeyip doğruluğunu savunmak doğru olmaz.[EDIT]Tunc Berk,2017-02-21 10:32:53[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 11:03
Suda ani değişen iyon yükünün değiştirdiği elektriksel gradientin NaK pompası aktivitesini zorlayıp azaltması stres yanıtına sebep olmuştur.
Teşekkür Edenler: [T]192768,sangarios[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 11:53
Çeşme suyundaki sodyum potasyum oranı nedir? Akvaryumdaki iletkenlik ile şebeke suyundaki iletkenlik farkı nedir? Değerler ve ölçümlerle konuşabilirsek faydalı olur. Bu değerleri ev ortamında kesin olarak ölçmek mümkün değil bunu da belirteyim.
Sebep olabilir de değil, sebep olmuştur diyorsunuz bu kadar eminsiniz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sodyum potasyum pompası hücre içi ve dışı yoğunluğu ayarlıyor ise, bunu ATP ile yapmak zorundadır. ATP için besin+co2 alımı gerekiyor. Bu durumda çeşme suyumuzdaki NPK+Micro oranını bilmeden,co2 oranını bilmeden,iletkenliğe "sebep olmuştur" diyemeyiz.
Altıncı günün sonunda iletkenliğimi 375 ms, çeşme suyumun iletkenliği 351 ms olarak ölçüyorum. Aradaki 24 ms bitkilerde alarm verilmesine sebep oluyor demek gerçeklikten çok uzak olur.
Düşünmek serbest, her kes istediğini düşünebilir, altını doldurabiliyorsak düşünce o zaman kıymetlenir.
[EDIT]Tunc Berk,2017-02-21 12:45:10[/EDIT]
Sebep olabilir de değil, sebep olmuştur diyorsunuz bu kadar eminsiniz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sodyum potasyum pompası hücre içi ve dışı yoğunluğu ayarlıyor ise, bunu ATP ile yapmak zorundadır. ATP için besin+co2 alımı gerekiyor. Bu durumda çeşme suyumuzdaki NPK+Micro oranını bilmeden,co2 oranını bilmeden,iletkenliğe "sebep olmuştur" diyemeyiz.
Altıncı günün sonunda iletkenliğimi 375 ms, çeşme suyumun iletkenliği 351 ms olarak ölçüyorum. Aradaki 24 ms bitkilerde alarm verilmesine sebep oluyor demek gerçeklikten çok uzak olur.
Düşünmek serbest, her kes istediğini düşünebilir, altını doldurabiliyorsak düşünce o zaman kıymetlenir.
[EDIT]Tunc Berk,2017-02-21 12:45:10[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 12:12
Npk gübre enerji üretmez, yapıya katılır. Ancak enerji üretiminde yer alabilir o kadar.
Enerji için ışık enerjisi dönüştürülüp organik bağlara gizlenir. Bu olay da fotosentezle olur.
Sudan glikoz çekme şansı olmadığına göre bu bitki o glikozu üretmek zorunda.
Biz düşüncelerimizin altını en az 1000 sayfa ile doldururuz da siz youtube vidyosu istiyorsunuz.
Enerji için ışık enerjisi dönüştürülüp organik bağlara gizlenir. Bu olay da fotosentezle olur.
Sudan glikoz çekme şansı olmadığına göre bu bitki o glikozu üretmek zorunda.
Biz düşüncelerimizin altını en az 1000 sayfa ile doldururuz da siz youtube vidyosu istiyorsunuz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 12:31
Bir önceki yorumundaki değerler kısmı bunu tetikleyen etken ama bu değerlerin ne olduğu hakkında bir çalışma yada ölçüm göremedim.
Bu değerleri tespit edip, etki oranlarını da yazarsanız seviniriz.
[QUOTE=Kromatit]Npk gübre enerji üretmez, yapıya katılır. Ancak enerji üretiminde yer alabilir o kadar.[/QUOTE]
Aynı şeyi diyoruz zaten fark ne? NPK'nın enerji ürettiğine dair bir cümlem olmadı. Bahsettiğiniz sodyum potasyum pompasının çalışması için ATP'ye ihtiyaç duyduğunu, bu ATP'nin oluşması için NPK(besin)+co2 olması gerektiğini yazdım. [EDIT]Tunc Berk,2017-02-21 12:46:19[/EDIT]
Bu değerleri tespit edip, etki oranlarını da yazarsanız seviniriz.
[QUOTE=Kromatit]Npk gübre enerji üretmez, yapıya katılır. Ancak enerji üretiminde yer alabilir o kadar.[/QUOTE]
Aynı şeyi diyoruz zaten fark ne? NPK'nın enerji ürettiğine dair bir cümlem olmadı. Bahsettiğiniz sodyum potasyum pompasının çalışması için ATP'ye ihtiyaç duyduğunu, bu ATP'nin oluşması için NPK(besin)+co2 olması gerektiğini yazdım. [EDIT]Tunc Berk,2017-02-21 12:46:19[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 13:00
[QUOTE=Tunc Berk]
Aradaki 24 ms bitkilerde alarm verilmesine sebep oluyor demek gerçeklikten çok uzak olur.
[/QUOTE]
Şu değeri hesapladım. Suda sadece sodyum ve klorür olduğunu farz edersek 20 veya 40 mosmol/l gibi bir değere denk geliyor. 2 atomdan dolayı birimleri çevirirken emin olamadım. Bu yeterince duyarlı olunabilecek bir değer. Bir de +2, +3 değerlikli iyonlar ile bu değer artacak.
Ben diyorum ki enerji üretilen besin organiktir. Npk genel olarak lazım o an özel olarak fazladan lazım değil.
Aradaki 24 ms bitkilerde alarm verilmesine sebep oluyor demek gerçeklikten çok uzak olur.
[/QUOTE]
Şu değeri hesapladım. Suda sadece sodyum ve klorür olduğunu farz edersek 20 veya 40 mosmol/l gibi bir değere denk geliyor. 2 atomdan dolayı birimleri çevirirken emin olamadım. Bu yeterince duyarlı olunabilecek bir değer. Bir de +2, +3 değerlikli iyonlar ile bu değer artacak.
Ben diyorum ki enerji üretilen besin organiktir. Npk genel olarak lazım o an özel olarak fazladan lazım değil.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 17:31
[QUOTE=Kromatit]Oksijenli su içine oksijen basılmış su mudur? Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz ben mi yanlış anladım?
[/QUOTE]
Hayır %3 solüsyon hidrojen peroksittir. Baştada dediğim gibi su değişimi yapamayacağımdan vurucu etkiyi göstermek için kullandım. H2o2 Açığa oksijen de çıkarır.
[QUOTE=Kromatit]
Acaba oksijenli su sıkılan bölgede oksijenli suyun oksidatif etkisi ile oluşan tepkime sonucu gaz çıkmış olabilir mi?
.[/QUOTE]
Kayanın üstüne ve yosunlara da sıktım.. Cama da sıktım. Videoda sadece bitkilerden çıkıyor.
[QUOTE=Kromatit]
O bölgede yosun var diyorsunuz. Mesela o yosunların hücre zarları eridikten sonra hücre içindeki antioksidanların oksidasyonu sonucu bağlanıp ayrılan oksijen gazının (oksijenli sudankopan atomlar) kabarcıkları olmasın bu gördükleriniz? **(büyük olasılıkla)
http://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_(1-2)_89-95.pdf
Buyrun üstteki makalede ve bu kaynakta
http://www.mustafaaltinisik.org.uk/21-adsem-01b.pdf sizin gördüğünüz şey anlatılıyor.
[/QUOTE]
Dediğim gibi yosunlatrdan değil bitkilerden çıkıyor. Bitkinin olduğu bölgede yosun yok , kayada yosun vardı. ( ayrıca yosun da solunum yapar)
Verdiğiniz makale ,daha çok deride yaraya dökülen okksijenli suyun köpürmesini anlatıyor. Sualtı bitkileriyle alakalı bir araştırma değil.. Ama kendi alanında doğru tespit.
[QUOTE=Kromatit]Oksijenli su içine oksijen basılmış su mudur? Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz ben mi yanlış anladım?
Acaba oksijenli su sıkılan bölgede oksijenli suyun oksidatif etkisi ile oluşan tepkime sonucu gaz çıkmış olabilir mi?
O bölgede yosun var diyorsunuz. Mesela o yosunların hücre zarları eridikten sonra hücre içindeki antioksidanların oksidasyonu sonucu bağlanıp ayrılan oksijen gazının (oksijenli sudankopan atomlar) kabarcıkları olmasın bu gördükleriniz? **(büyük olasılıkla)
http://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_(1-2)_89-95.pdf
Buyrun üstteki makalede ve bu kaynakta
http://www.mustafaaltinisik.org.uk/21-adsem-01b.pdf sizin gördüğünüz şey anlatılıyor.
İnsan vücudu da aldığı oksijeni kendi isteği ile vermez. Oksijen isterse kendisi çıkar. O da damar içi ve alveol içi oksijen oranı ile ilgili bir durumdur. Zaten kandaki oksijenin tamamı hücrelerin içlerine geçemez. Sıkıntı burada. Aynısı bitkide de var. GAZLAR DİFÜZYONA UĞRARLAR, HÜCRE İÇİNE-DIŞINA TAŞINMAZLAR. Nerede azlarsa oraya kendi enerjileri ile göçerler.
Oksijenli solunumda da sorun var o da sizin dediğiniz gibi değil. Işık varlığında oksijenli solunumun karbondioksiti tekrar fotosentez döngüsüne girer.
Stoma hücresi gaz değişimindense nem giriş çıkışında daha aktif.
Karadeniz ormanlarındaki nem kıyısından daha azdır. Dağlar nemi sınırlar. Fazla olması için sis oluşmasına uygun ortam lazım.
** Gece yanlış yazmışım demin düzelttim.[/QUOTE]
Nem çıkışında aktif değil demedim , siz de gaz çıkışında aktif değil diyemezsiniz.
Orman konusu alakasız ama , dağlardan değil düz amazon ormanından örnek verdim.. Yada asya ormanlarından. Burdan mutlak nem bağıl nem formüllerine girmeyelim.. Homojen coğrafya örneği üzerinde duruyorum.. Yani aynı rakımdaki sahil - orman için de durum böyle..Örneğin amacıda bitkilerin solunumda h2o da çıkarıyor olmasını vurgulamaktı.
[/QUOTE]
Hayır %3 solüsyon hidrojen peroksittir. Baştada dediğim gibi su değişimi yapamayacağımdan vurucu etkiyi göstermek için kullandım. H2o2 Açığa oksijen de çıkarır.
[QUOTE=Kromatit]
Acaba oksijenli su sıkılan bölgede oksijenli suyun oksidatif etkisi ile oluşan tepkime sonucu gaz çıkmış olabilir mi?
.[/QUOTE]
Kayanın üstüne ve yosunlara da sıktım.. Cama da sıktım. Videoda sadece bitkilerden çıkıyor.
[QUOTE=Kromatit]
O bölgede yosun var diyorsunuz. Mesela o yosunların hücre zarları eridikten sonra hücre içindeki antioksidanların oksidasyonu sonucu bağlanıp ayrılan oksijen gazının (oksijenli sudankopan atomlar) kabarcıkları olmasın bu gördükleriniz? **(büyük olasılıkla)
http://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_(1-2)_89-95.pdf
Buyrun üstteki makalede ve bu kaynakta
http://www.mustafaaltinisik.org.uk/21-adsem-01b.pdf sizin gördüğünüz şey anlatılıyor.
[/QUOTE]
Dediğim gibi yosunlatrdan değil bitkilerden çıkıyor. Bitkinin olduğu bölgede yosun yok , kayada yosun vardı. ( ayrıca yosun da solunum yapar)
Verdiğiniz makale ,daha çok deride yaraya dökülen okksijenli suyun köpürmesini anlatıyor. Sualtı bitkileriyle alakalı bir araştırma değil.. Ama kendi alanında doğru tespit.
[QUOTE=Kromatit]Oksijenli su içine oksijen basılmış su mudur? Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz ben mi yanlış anladım?
Acaba oksijenli su sıkılan bölgede oksijenli suyun oksidatif etkisi ile oluşan tepkime sonucu gaz çıkmış olabilir mi?
O bölgede yosun var diyorsunuz. Mesela o yosunların hücre zarları eridikten sonra hücre içindeki antioksidanların oksidasyonu sonucu bağlanıp ayrılan oksijen gazının (oksijenli sudankopan atomlar) kabarcıkları olmasın bu gördükleriniz? **(büyük olasılıkla)
http://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_(1-2)_89-95.pdf
Buyrun üstteki makalede ve bu kaynakta
http://www.mustafaaltinisik.org.uk/21-adsem-01b.pdf sizin gördüğünüz şey anlatılıyor.
İnsan vücudu da aldığı oksijeni kendi isteği ile vermez. Oksijen isterse kendisi çıkar. O da damar içi ve alveol içi oksijen oranı ile ilgili bir durumdur. Zaten kandaki oksijenin tamamı hücrelerin içlerine geçemez. Sıkıntı burada. Aynısı bitkide de var. GAZLAR DİFÜZYONA UĞRARLAR, HÜCRE İÇİNE-DIŞINA TAŞINMAZLAR. Nerede azlarsa oraya kendi enerjileri ile göçerler.
Oksijenli solunumda da sorun var o da sizin dediğiniz gibi değil. Işık varlığında oksijenli solunumun karbondioksiti tekrar fotosentez döngüsüne girer.
Stoma hücresi gaz değişimindense nem giriş çıkışında daha aktif.
Karadeniz ormanlarındaki nem kıyısından daha azdır. Dağlar nemi sınırlar. Fazla olması için sis oluşmasına uygun ortam lazım.
** Gece yanlış yazmışım demin düzelttim.[/QUOTE]
Nem çıkışında aktif değil demedim , siz de gaz çıkışında aktif değil diyemezsiniz.
Orman konusu alakasız ama , dağlardan değil düz amazon ormanından örnek verdim.. Yada asya ormanlarından. Burdan mutlak nem bağıl nem formüllerine girmeyelim.. Homojen coğrafya örneği üzerinde duruyorum.. Yani aynı rakımdaki sahil - orman için de durum böyle..Örneğin amacıda bitkilerin solunumda h2o da çıkarıyor olmasını vurgulamaktı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2017 18:42
[QUOTE=Tunc Berk]
Bu değerler tam olarak hangi değerler? Çeşme suyunda bulunan hangi makro ve mikro besinlerin fazlalığı yada noksanlığı bitkinin bahsettiğiniz alarm durumuna geçmesini tetikliyor? Bunun cevabını tam olarak verdiğiniz taktirde, verdiğiniz cevaptaki etken bitkiye nasıl bir etki veriyor ki bitki alarm durumuna geçip fotosenteze başlıyor. Örneğin mikro besinlerde bir hata var ise ve sizde fazla kullanırsanız toksise etkisinden dolayı bitki yaprakları kararmaya başlayabilir. Bunların altını doldurabilirseniz tüm samimiyetimle söylüyorum sizi ayakta alkışlarım.
Tam bu noktada "bilmiyorum"un altını doldurmak gerekiyor. Aksi taktirde kişisel düşünceden öteye gitmeyip doğruluğunu savunmak doğru olmaz.[/QUOTE]
Bu değerler makro veya mikro elementlere elbette bağlı ancak kastettiğim bu değildi. Sıralıyorum
1- Sudaki sıcaklık değişimi. Sucul bitkiler 0,5 derecelik sıcaklık farkında bile stres durumuna düşerler.
2- Ph değişimi. Akvaryum suyu ile değişim yaptığınız çeşme suyu arasındaki ph farkı bitkiyi strese sokar.
3- Bir anda sudaki oksijen seviyesinin artışı. Azalan oksijen seviyesinin ani bir şekilde artışı bitkiyi strese sokar.
4- Makro ve mikro besin değerlerinin ani değişimi.
Bu değişimlerden biri veya birkaçı gerçekleşirse sucul bitkilerde strese yol açar ve hayatta kalma içgüdüsüyle fotosenteze başlar(ışık var ise). Oksijene doygun hale gelen suyumuzda yoğun fotosentez sonucu bu baloncukları görebiliriz. Sudaki oksijen giderek azalacağı için bir sonraki su değişimine kadar aynı şekilde oksijen kabarcıklarını göremeyebiliriz.[EDIT]Hgkchn,2017-02-21 18:44:24[/EDIT]
Bu değerler tam olarak hangi değerler? Çeşme suyunda bulunan hangi makro ve mikro besinlerin fazlalığı yada noksanlığı bitkinin bahsettiğiniz alarm durumuna geçmesini tetikliyor? Bunun cevabını tam olarak verdiğiniz taktirde, verdiğiniz cevaptaki etken bitkiye nasıl bir etki veriyor ki bitki alarm durumuna geçip fotosenteze başlıyor. Örneğin mikro besinlerde bir hata var ise ve sizde fazla kullanırsanız toksise etkisinden dolayı bitki yaprakları kararmaya başlayabilir. Bunların altını doldurabilirseniz tüm samimiyetimle söylüyorum sizi ayakta alkışlarım.
Tam bu noktada "bilmiyorum"un altını doldurmak gerekiyor. Aksi taktirde kişisel düşünceden öteye gitmeyip doğruluğunu savunmak doğru olmaz.[/QUOTE]
Bu değerler makro veya mikro elementlere elbette bağlı ancak kastettiğim bu değildi. Sıralıyorum
1- Sudaki sıcaklık değişimi. Sucul bitkiler 0,5 derecelik sıcaklık farkında bile stres durumuna düşerler.
2- Ph değişimi. Akvaryum suyu ile değişim yaptığınız çeşme suyu arasındaki ph farkı bitkiyi strese sokar.
3- Bir anda sudaki oksijen seviyesinin artışı. Azalan oksijen seviyesinin ani bir şekilde artışı bitkiyi strese sokar.
4- Makro ve mikro besin değerlerinin ani değişimi.
Bu değişimlerden biri veya birkaçı gerçekleşirse sucul bitkilerde strese yol açar ve hayatta kalma içgüdüsüyle fotosenteze başlar(ışık var ise). Oksijene doygun hale gelen suyumuzda yoğun fotosentez sonucu bu baloncukları görebiliriz. Sudaki oksijen giderek azalacağı için bir sonraki su değişimine kadar aynı şekilde oksijen kabarcıklarını göremeyebiliriz.[EDIT]Hgkchn,2017-02-21 18:44:24[/EDIT]
Beğenenler: [T]188160,Oguztastan[/T][T]96764,iwagumi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]96764,iwagumi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir