Göle balık salmak
Doğaya bu şekilde dışarıdan müdahalelerin, yoğun araştırmalar sonucunda yapılması lazım. Su ürünlerinin kafasına göre yaptığına inanmak istemiyorum. Sonuçta kanununları çiğneyen kim olursa olsun; "çağdaş" bir ülkede, ülkenin savcısı, polisi, jandarması var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
"Madde 2 : Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı’nın görevleri şunlardır:
a. Kalkınma plan ve programları doğrultusunda, kırsal bölgelerin kalkındırılması, tarım, hayvancılık ve su ürünlerinin geliştirilmesi için politikaların tesbitine yardımcı olmak ve bunlardan görev alanına girenleri uygulamak, tarım kesimi ve kırsal bölgelerin topyekün geliştirilmesi için altyapı tesislerini yapmak ve yaptırmak...."
Buradaki su ürünlerinden kasıt, balıkçıların satabileceği ekonomik değeri olan su ürünleri. Bakış açısı bu. Görevini tam yapmayan varsa ,bence başka bir kurum.
Bu konuda eğer ciddi sıkıntılar olduğunu biliyorsak, yapmamız gereken, Çevre ve Orman Bakanlığı'na durumu şikayet etmektir. Daha önce yazdığım yasalara aykırı bir durum gördüğümüzde, direk olarak cumhuriyet başsavcılığını, polisi jandarmayı arayarak suç işlendiğini söyleyebiliriz; ama yasada olmayan bir durum varsa ve zararı olduğunu düşünüyorsak, her "medeni" ülkede olduğu gibi gerekli makamlara şikayet ederek, durumun incelenmesini istemek bizim hakkımız. Buyrun burdan:
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
İsrail sazanının, İsrail'e ait olduğunu düşünmüyorum. Bu balığın bir çok farklı adı da var. Yaşadığı yerdeki diğer balıkların üremelerine zararlıdır ve onların yumurtalarını yer. Böylece bulunduğu yerde kendinden başka balıkların sayısında hızlı bir azalma olur. Bu balıklar yüzünden Büyükçekmece Gölü ve çevresindeki göllerde diğer sazan türleri yok denecek kadar azalmıştır. Bu balıklar Devlet Su İşleri tarafından sivri sinekleri yediklerinden dolayı göllerimize bırakılmıştır. Yaşadıkları yerden tamamen yok olması imkansız gibi birşeydir. Çünkü her sene milyonlarca yumurta dökerler ve diğer balıklar yumurtalarını yemediklerinden dolayı rahatlıkla büyürler. Tatlı sularda balıkların havyar bıraktıkları dönemlerdeki yakalama yasakları bu balıklar için geçerli değildir. Yılın 12 ayı avlanılabilir. Sebebi de aşırı üremeleri ve diğer balıklara olan zararları. Tadı diğer balıklara göre kötü ve çok kılçıklıdır. En fazla 30 cm büyüyebilirler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Arkadaşlar bende Burhan abime katılıyorum doğal dengeyle oynamamak lazım.ALLAH herşeyi dengeli yaratmış bizim bunu bozmaya hakkımız yok.
SAYGILAR;
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Doğaya bu şekilde dışarıdan müdahalelerin, yoğun araştırmalar sonucunda yapılması lazım. Su ürünlerinin kafasına göre yaptığına inanmak istemiyorum. Sonuçta kanununları çiğneyen kim olursa olsun; "çağdaş" bir ülkede, ülkenin savcısı, polisi, jandarması var. [/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Doğaya bu şekilde dışarıdan müdahalelerin, yoğun araştırmalar sonucunda yapılması lazım. Su ürünlerinin kafasına göre yaptığına inanmak istemiyorum. Sonuçta kanununları çiğneyen kim olursa olsun; "çağdaş" bir ülkede, ülkenin savcısı, polisi, jandarması var. [/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sonuna kadar katılıyorum. Bu tankerlerin başka deniz ve okyanuslardan yüklendikleri balast sularını bizim denizlerimize dökmesiyle eş anlamlıdır. Tankerler özellikle ağır yük taşıyan tankerler su üzerinde dengelerini sağlamak amacıyla balast suyu dedikleri suyu denizlerden gövdelerine doldururlar. Tabi bu sularla beraber o denizdeki yada okyanustaki büyük küçük balık, organizma, omurgalı veya omurgasız canlılarıda beraberinde alırlar. Bu suyuda bir başka denize döktüklerinde o denizdeki ekolojik denge bozulur. Örneğin başka sulardan gelen yensin yadan yenmesin ama zehirli ama zehirsiz canlılar bizim istavritimizin, hamsimizin vs. neslinin tükenmesine yolaçmaktadır. Dünyada ve özellikle avrupada bu tür tankerlerin bu balast sularını denizlere dökmeleri yasak ve bu tür tankerler limanlara alınmamaktadır. Maalesef ülkemizde böyle bir yasak yada yaptırım şu an için uygulanmamaktadır. Ben çocukluğumda bebekte sahilde kovayı denize atar öyle balık tutardım. Her 3 dakikada bir bi kovar istavriti çekerdim. Bugün maalesef akşama kadar elde olta, bir kova balık bile tutamıyoruz. Bu konuda bu site bir ilk olsa bu konuda bilinçlensek ve herkesi bilinçlendirsek, ne güzel olurdu. Hayatın sadece evdeki akvaryumlarımızda olmadığını denizlerimizi ve dolayısıyla denizlermizdeki bu ölümcül tehlikeyi önemsemeyen, kafaları almayanların kafalarına bu site sayesinde sokabilirsek ne güzel olur. Hadi gelin bu site bi sivil toplum hareketi başlatsın ...
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Nat geo wild de bu konuyla ilgili bir belgesel izlemiştik yılan ağızlı balık adında bir balık tüm amerikanın ekolojik dengesini alt üst etmiş. Üstelik bu balığı bırakan insanda çok iyi niyetli bir insan suçunu kabül ediyor ama ne yazık ki böyle durumlar oluştuktan sonra bir özür yeterli gelmez. .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Dayanabileceklerini hiç zannetmiyorum balıklar her ne kadar zor koşullara elverişli olsalarda göl farklı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir