Canlı Doğuran Yavrularının Yetiştirilmesi

  • Canlı doğuranların yavrularının yetiştirilmesinde belki de en büyük sıkıntı yine bu yavruların ebeveynleridir. Ne kadar iyi beslerseniz besleyin, yetişkinler yavrularını bir şekilde yerler. Bu da daha doğduğu andan itibaren kendi kendine yeten, tek başına beslenebilen, rahatlıkla yüzebilen bu yavruların yetiştirilmesindeki en büyük etkendir. Peki, doğumdan itibaren neler yapılmalı?

    1) Doğum:
    Doğumdan önce dişi rahat bir yere konulmalıdır. Aksi halde strese girebilir ve doğumda çeşitli sorunlar ile karşılaşılabilir. Doğum alanı ne kadar geniş olursa ve saklanacak yerler ne kadar bolsa annenin yavrularını yeme ihtimali de o kadar azdır. Doğumu yapılacağı yerler açısından, hem iyi hem kötü yönleri ile birkaç grupta inceleyebiliriz.

    Yavrulukta doğum:
    Yavruluk asla tavsiye edilmez. Bazen anne balık günler önceden doğum yapacağı güne kadar yavrulukta bekletilmekte, bu da hem annenin hem de doğacak yavruların hayatını tehlikeye atmaktadır. Ayrıca yer dar olduğu için; örneğin gece doğum yapan anne siz sabah kalkıp onu ana akvaryuma alıncaya kadar yavruları rahatça yiyebilmekte.

    Ayrı bir tankta doğum:
    Genelde en iyi çözüm anneyi ayrı bir tanka alarak doğumun gerçekleşmesini sağlamaktır. İyi bitkilendirilmiş, dibinde kum bulunan ayrı bir tank yavrulama için mükemmeldir. Anneyi doğumdan yaklaşık 4–5 gün önce bu tanka almak balığın bu yeni tanka alışması ve doğum anı gelene kadar akvaryuma alışması için önemlidir. Böylece anne doğum günü gelene kadar yer değişimden oluşabilecek stresi üzerinden atmış olacaktır.

    Ana tankta doğum:
    Eğer doğum için ayrı bir akvaryum sahibi değilseniz, yenisini de almak istemiyorsanız ana tankta doğum yavruluğa göre daha avantajlıdır. Eğer bolca saklanacak yer varsa ana tankta doğum genellikle bir sorun olmaktan çıkar. Tabii ki melek balığı gibi bütün yavruları bulup teker teker yiyebilecek bir balık türünü akvaryumunuzda barındırmıyorsanız. Yavrulara saklanma yeri yapılmasını daha ileride ele alacağız.

    2) Doğumdan sonra yavruların gelişimi:
    Yavruların gelişimini etkileyecek birçok etken vardır. Bunların arasında beslenme, saklanacak alanlar, su değerlerinin uygunluğu ve yavruların gezebileceği alanlar vardır. Beslenme hiç şüphesiz en önemlisidir. Yavrularınızı gün içinde 4–5 öğün, azar azar yemleyiniz. Örneğin bir gün içerisinde iki defa yemleme yapıyorsanız, aynı miktarda yemi gün içerisinde 4–5 seferde vermeniz balıklarınızın daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Yavruları ilk gün beslemenize gerek yoktur. Saklanacak yerler, yavruların gezebileceği geniş bir alan sağlanmazsa yavrular strese girebilir. Etrafta onları yiyebilecek büyük balıklar olmasa dahi saklanacak yerleri onlara sağlamanız balıklarınızın kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Ayrıca yüzebilecekleri geniş alanlar balıklarınızın daha hızlı büyümesini ve daha sağlıklı olmalarını sağlayacaktır. Az miktarda akıntı ise yavrularınızın kas sistemlerin gelişimini olumlu yönde etkileyecek, öbür yandan mantar ve parazitlerin çoğalmasını engelleyecektir. Yalnız akıntının çok olması yavrularınız için rahatsızlık verici ve yorucu olabilir. Bu da yavrularınızı yorar ve onların vücutlarının hastalıklara karşı dirençli olmasını engeller.

    Yavrulukta yavruların yetiştirilmesi:
    Yavruların yavrulukta beslenmesinin birkaç avantajı olduğu gibi pek çok dezavantajı da vardır. En büyük avantajı yavruların diğer balıklar tarafından yenmesini engeller. Fakat yavrularınıza saklanacak yer sağlamadığı için onların strese girmesine sebep olur. Beslenmeleri ne kadar iyi olursa olsun yüzebilecekleri alan sınırlıdır. Bu da onların gelişimlerini olumsuz yönde etkiler. Yavrularınız yavaş büyür, akıntı az olduğu için kas sistemleri güçlü olmaz. Yavruluk balıkların yetiştirilmesinde asla tavsiye edilmez.

    Ayrı bir tankta yavruların yetiştirilmesi:
    Dibine yeterince kum konulmuş, bitkili, saklanacak yerleri olan ufak bir akvaryum yavruların yetiştirilmesi için idealdir. Filtre olarak suda çok fazla akıntıya sebep olmayan sünger filtreler kullanılabilir. Bitki bulunması yavrular için çok önemlidir. Bitkiler sudaki nitrat ve amonyak gibi maddelerin ortamdan uzaklaştırılmasını sağlayacak ve yavrularınıza hızlı ve sağlıklı bir büyüme ortamı sağlayacaktır. Yavrular da bitkinin yapraklarında oluşacak yosunları afiyetle yiyeceklerdir. Akvaryumda yavruluğa göre yüzebilecekleri alan daha fazla olduğu için yavrularınız daha çabuk ve sağlıklı büyür. Yanlarına dekorasyon amacı ile kullanılan delikli kayalardan koymanız onların kendilerini güvende hissetmeleriniz sağlayacaktır. Dibe kum konulması yararlı bakterilerilere yaşayacak ortam oluşturur.

    Ana akvaryumda yavruların yetiştirilmesi:
    Genellikle yavrulukta beslemekten bile daha iyi bir yöntemdir. Eğer akvaryumunuzda melek balığı gibi avcı bir balık yoksa yavrularınızı rahatlıkla yetişkin canlı doğuranlar ile besleyebilirsiniz. Tek şart akvaryumda yeterince saklanacak yer bulunması ve filtre gibi yavruları çekebilecek tehlikelerin önüne geçilmesidir. Filtrelerin suyu çektikleri bölümü bayan çorabı ile sarararak bu tehlikenin önüne geçmek kolaydır. Esas sorun büyük balıkların tehlike olmaktan çıkarılmasıdır. Bu konuda pek de iç açıcı olmayan bir haberim var. Saklanacak yerlerinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın birkaç yavrunuz bir şekilde yem olacaktır. Bunun önüne geçmek neredeyse imkânsızdır. Ama yavrularınızın çoğunu sağlıklı olarak büyütmek istiyorsanız bitki sayısını arttırabilirsiniz. Bitki seçimini ince sık yapraklar sahibi olan bitkilerden yana yapmak çok iyi sonuç verecektir. Benim tavsiyem Java Moss gibi yavaş büyüyen fakat yavruların saklanması için mükemmel olan bitkilerdir. Yüzey bitkileri de yavrulara mükemmel bir yuva olacaktır. Delikli kayalardan da akvaryuma koyabilirsiniz. Yetişkin balıklarınızın yemlemesini de az miktarda yem ile günde birkaç sefere çıkartmanız yavruların yenilmesini engelleyecektir.

    Yavrulara saklanacak yer yapmanın diğer bir yöntemi ise rafya kullanmaktır. Kırtasiyelerden çok ucuza bulabileceğiniz rafyayı makastan geçirerek kıvırcık hale getiriniz. Bir öbek halinde akvaryuma koyacağınız rafya dipten yüzeye kadar uzanırsa yavrularınız hem rahatça yem yiyebilir hem de yem için yüzeye çıkarken diğer balıklara yem olmazlar. Rafyayı misina ile dibe bağlayabilir veya akvaryumda geniş alana dağılmasını engelleyebilirsiniz. Benim tavsiyem Rafyanın akvaryumun iki ayrı köşesine birer tane koyulmasıdır. Böylece akvaryumun öbür ucunda gezinen yavrular da saklanacak yere sahip olabilirler.

    3)Yavruların beslenmesi
    Canlı doğuran yavrularının en güzel özelliği doğduktan sonra fazla bir bakıma ihtiyaç duymadan, kendi başlarının çaresine bakabilmeleridir. Akvaryumdaki yosunlar da dahil pek çok şey ile beslenebilirler. Tabii ki yosun tek başına onları beslemeye yetmeyecektir. Yavrularınıza artemia vermeniz onların hızla boy atmalarını sağlayacaktır. İnce bir toz haline getirilmiş pul yemler de kullanılabilir. Bunun için karabiber tohumlarının öğütülmesinde kullanılan öğütücüleri kullanabilirsiniz. Ara sıra haşlanmış ıspanak yaprağı vermeniz diyetlerini zenginleştirecektir. Yavrularınızı tek çeşit yem ile beslemeyiniz. Çeşitli yemler ile diyetlerini zenginleştirmeniz yavrularınızın hızla büyümelerini ve sağlıklı kalmalarını sağlayacaktır. Yem verdikten sonra dibe çöküyorsa kısa süre sonra yemi dipten çekilmelidir. Aksi halde suyun kalitesi kısa sürede bozulacaktır. Eğer yavrular ayrı bir akvaryumda besleniyorsa her gün akvaryum suyunun %10’unun dinlenmiş su ile değiştirilmesi yararlı olacaktır.

    Belli bir dönemi geçmiş olanlara pek faydası dokunmayacaksa bile yeni başlayanlara faydası olmasını dilerim.

    Ek: Sayın Faruk Karakaşer'in hatırlatması ile bitki seçimi konusunda birkaç şey eklemek istedim.

    Özellikle ana tankta yavru besleyecekseniz sık dikilmiş elodea cabomba gibi bitkilerin çok büyük yararı olmaktadır. Özellikle cabomba ile çok iyi sonuçlar aldım. Tel tel yaprakları arasında yavruların saklanması için mükemmel bir ortam oluşmaktadır. Ayrıca java moss ile ilgili de bir noktaya temas etmek istiyorum. Bilindiği üzere java moss üzerinde dibe çöken yemleri ve balık pisliklerini tutmaktadır ve bu bitkiyi temizlemek neredeyse imkansızdır. Bir süre sonra bitki üzerinde biriken yem artıkları ve dışkılar sudaki amonyak vb. azot bileşenlerinin artmasına sebep olmaktadır. Bu da suyunuzun kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple küçük tanklarda çok yoğun miktarda kullanılması sakıncalı olmaktadır.

    Saygılarımla;
    Onur UYGUN

Üye Yorumları