Ph Düşürme Yöntemi Mekanik Mi Kimyasal Mı?
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2024 18:04
[QUOTE=giyotyn]
........
Bunun için iki etkili yöntem var araştırdığım kadarıyla:
Mekanik yöntem: Ro sistemle arıtılmış su
Kimyasal yöntem: Ph düşürücü humik fulvik asit ağırlıklı katkı maddeleri (peat, torf leonardit, çay gibi)
Mekanik yöntemle örneğin sadece membran kullanarak Ph'ı 6 dolaylarına çekebiliyorsunuz fakat iletkenlik de aşırı düştüğünden saf suya yakın değerler elde ediyorsunuz ve bu biraz tehlikeli. Çünkü iletkenliğin düşmesi demek faydalı minerallerin de az olması demek. Bu yüzden hem bitkiler hem balıkların sağlığı için sıvı gübre takviyesi yapmanız gerekiyor. Fakat sabit su değerleri elde ettiğiniz için su değişimlerinden sonra gübre takviyesi yaparak bu sorun çözülebilir kanısındayım.
Kimyasal yöntemde bir çok alternatif var ama tüm alternatiflerin ömrü kısa. Sera süper peat en çok tavsiye edilen ürün. Ardından torf, cocopeat, leonardit gibi malzmeler geliyor. Bunların maalesef ömürleri 2-3 ay kadar anladığım kadarıyla. Ve bir diğer sıkıntılı yanları suya salınım yaparak Ph düşürdükleri için suyu sarartmaları. Ve mesela aldınız ve filtreye koydunuz diyelim, ertesi gün de Ph 6-6,5 seviyelerine indi. E su değişimi yaptıkça bu değer yukarı yine çıkacaktır ve orta uzun vadede sabit bir değer olmayacaktır.
[/QUOTE]
Tee en başa dönüp başlığa yönelik konuşmak istiyorum. Söyleyeceklerimin ne yapılması gerektiğine bir katkısı olmayacaktır. Ne yol izlerseniz izleyin pH la ilgili tüm müdahale süreçleri mekanik değil, kimyasal olacaktır.
Suya bir madde katınca kimyasal oluyor gibi düşünmeyin. Membran kullanarak ya da iyon değiştirici reçinelerle gerçekleştireceğiniz işlem de moleküler bazda gerçekleşeceğinden kimyasal bir süreçtir bana kalırsa.
pH ortamda bulunan hidrojen iyonlarının logaritmik ifadesi olduğundan ve hidrojen en küçük atom olduğundan herhangi bir mekanik işlemle bunun süzülüp miktarının aşağı çekilebileceğine ihtimal vermiyorum."Bir maddenin pH değeri hidrojen iyonu [H+] ile hidroksit iyonunun [OH-] derişimlerinin oranına direkt bağlıdır."
Ben de uygulamada 8,5 Ph a varan çeşme suyumu osmosla 6.5-7 ye kadar düşürmeyi tercih ediyorum. Yine de mineral kaybı açısından bir madde kullanmadığımdan değişimlerde çeşme suyuyla 1/3 karıştırıyorum. Haftalık değişimim 50 l civarında olduğundan ciddi bir su kaybı yaşamıyorum.
........
Bunun için iki etkili yöntem var araştırdığım kadarıyla:
Mekanik yöntem: Ro sistemle arıtılmış su
Kimyasal yöntem: Ph düşürücü humik fulvik asit ağırlıklı katkı maddeleri (peat, torf leonardit, çay gibi)
Mekanik yöntemle örneğin sadece membran kullanarak Ph'ı 6 dolaylarına çekebiliyorsunuz fakat iletkenlik de aşırı düştüğünden saf suya yakın değerler elde ediyorsunuz ve bu biraz tehlikeli. Çünkü iletkenliğin düşmesi demek faydalı minerallerin de az olması demek. Bu yüzden hem bitkiler hem balıkların sağlığı için sıvı gübre takviyesi yapmanız gerekiyor. Fakat sabit su değerleri elde ettiğiniz için su değişimlerinden sonra gübre takviyesi yaparak bu sorun çözülebilir kanısındayım.
Kimyasal yöntemde bir çok alternatif var ama tüm alternatiflerin ömrü kısa. Sera süper peat en çok tavsiye edilen ürün. Ardından torf, cocopeat, leonardit gibi malzmeler geliyor. Bunların maalesef ömürleri 2-3 ay kadar anladığım kadarıyla. Ve bir diğer sıkıntılı yanları suya salınım yaparak Ph düşürdükleri için suyu sarartmaları. Ve mesela aldınız ve filtreye koydunuz diyelim, ertesi gün de Ph 6-6,5 seviyelerine indi. E su değişimi yaptıkça bu değer yukarı yine çıkacaktır ve orta uzun vadede sabit bir değer olmayacaktır.
[/QUOTE]
Tee en başa dönüp başlığa yönelik konuşmak istiyorum. Söyleyeceklerimin ne yapılması gerektiğine bir katkısı olmayacaktır. Ne yol izlerseniz izleyin pH la ilgili tüm müdahale süreçleri mekanik değil, kimyasal olacaktır.
Suya bir madde katınca kimyasal oluyor gibi düşünmeyin. Membran kullanarak ya da iyon değiştirici reçinelerle gerçekleştireceğiniz işlem de moleküler bazda gerçekleşeceğinden kimyasal bir süreçtir bana kalırsa.
pH ortamda bulunan hidrojen iyonlarının logaritmik ifadesi olduğundan ve hidrojen en küçük atom olduğundan herhangi bir mekanik işlemle bunun süzülüp miktarının aşağı çekilebileceğine ihtimal vermiyorum."Bir maddenin pH değeri hidrojen iyonu [H+] ile hidroksit iyonunun [OH-] derişimlerinin oranına direkt bağlıdır."
Ben de uygulamada 8,5 Ph a varan çeşme suyumu osmosla 6.5-7 ye kadar düşürmeyi tercih ediyorum. Yine de mineral kaybı açısından bir madde kullanmadığımdan değişimlerde çeşme suyuyla 1/3 karıştırıyorum. Haftalık değişimim 50 l civarında olduğundan ciddi bir su kaybı yaşamıyorum.
Beğenenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2024 21:24
[QUOTE=GhostKoi]
Yanlış anlamayın öyle zıtlık olsun diye söylemiyorum ama lise terk bilgimle şunu söyleyebilirim ki başlıkta hata yok hocam.
Şebeke suyunun basıncıyla hidrojen ve oksijenden büyük atomları süzmek fiziki bir method.
Diğer yollarda suya Ph'ı yükselten elementlerle reaksiyona girecek elementler eklemek ise kimyasal bir süreç.
Aslında RO'dan geçirerek sudaki hidrojen miktarını azaltmıyoruz. Sudaki hidrojen de oksijen de sabit.
Biz Ro ile Sudaki [K]oksijenle[/K] bağlar kurarak karbonat, bikarbonat gibi moleküller oluşturan büyük atomları ayıklıyoruz.
Kimyasal yol ile de asidik sıvılar ekleyerek bu büyük atomlarla bağlar kurup sudaki oksijenin serbest kalmasını sağlıyoruz.
Yanlış anlamayın öyle zıtlık olsun diye söylemiyorum ama lise terk bilgimle şunu söyleyebilirim ki başlıkta hata yok hocam.
Şebeke suyunun basıncıyla hidrojen ve oksijenden büyük atomları süzmek fiziki bir method.
Diğer yollarda suya Ph'ı yükselten elementlerle reaksiyona girecek elementler eklemek ise kimyasal bir süreç.
Aslında RO'dan geçirerek sudaki hidrojen miktarını azaltmıyoruz. Sudaki hidrojen de oksijen de sabit.
Biz Ro ile Sudaki [K]oksijenle[/K] bağlar kurarak karbonat, bikarbonat gibi moleküller oluşturan büyük atomları ayıklıyoruz.
Kimyasal yol ile de asidik sıvılar ekleyerek bu büyük atomlarla bağlar kurup sudaki oksijenin serbest kalmasını sağlıyoruz.
Beğenenler: [T]230577,akvaryumodam[/T]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2024 22:59
Ters ozmos ile şebeke suyundaki gH ve alkaniniteye bağlı olarak bir miktar büyük molekül de geliyor. Tamamen saf bir suda pH’ın 7 olması gerekirken, elde edilen ro suda pH 6.5-5.5 arasındaki değerlerde de olabiliyor. Bu da gösteriyor ki sadece H2O elde edilmiyor. Basınç sırasında bazı büyük moleküllerden ayrışan protonlar, H2O moleküllerine tutunarak H3O (hidronyum) molekülü oluşturuyor. Bu da dengeyi asiditeden yana değiştiriyor. Olay sadece bununla kalsa ve elde edilen bu su tanka doldurulduğunda aynı değerlerde kalsa yine iyi. Çalışan filtre, içerisinde kullanılan medyalar, dekorlardan gelen atom ve moleküller, suyun hava ile temasından suya karışan CO2 ile pH yeniden 7 ve üzerine geliyor. Bu durumu tolare etmek için ya düşük pH’lı katyonik soiller, ya filtre içerisine torf ya da düzenli aralıklarla suya asit dozlaması yaparak (CO2 vererek, asit ekleyerek) pH’ı düşürebilmek mümkün. Düşük iletkenlikli sularda Ph düşürüp, istenen aralıkta sabitleyebilmek, yukarıda sıraladığım etkenler sebebiyle akvaryum ortamında zorlaşabiliyor. En kestirme yolu tabanda katyonik soil kullanmak. 1-1,5 sene ömrü var. Diğer seçeneklerde ise, alkaliniteye salınımıyla katkı sunan filtre medyaları, dekor ve kum iyi seçilmeli. Ya en az karbonat salınımı yapan ya da inert ürünler tercih edilmeli. Ondan sonra ister proton dozlayıp (asit) suyu hidronyuma doyurmalı (atmosferik CO2 suda bir-iki ay kadar bi karbonat oluşturacaktır) ister torf vb kullanılarak/biyolojik işlemlere topu atarak biraz daha uzun zamanda düşük ve stabil bir pH elde etme çabasına girmeli. Dört senedir bunun üzerine çalışıp deneyler yaptım. Şimdi kullandığım yöntemi derleyip toparlayıp bir sunum hazırlamak da var. Hem zamanca zahmetli hem de artık değeri olacağını düşünmüyorum bu forum ortamında. Kurbağayı ürkütemedikten sonra taş atmanın manası da olmuyor. O zaman neden forumdayım? Hem temel bilgilerimi hem de çok değerli dostluklarımı buradan edindiğim, kurduğum tankları bir hatıra defteri gibi burada sakladığım için forumdayım.
Keyifli hobiler.
Keyifli hobiler.
Beğenenler: [T]225665,giyotyn[/T][T]204774,Cem Altay[/T][T]213236,Aplot[/T]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]225665,giyotyn[/T]
+1: [T]204774,Cem Altay[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2024 23:46
Balıklarınızın alışageldiği, içinde büyüdüğü ve stabil olarak sürdürebildiğiniz parametreler sürekli efor sarf ederek ayarlamaya çalıştığınız ve stabil sürdüremediğiniz durumlarda sürekli bir dalgalanma yaratacak durumlara kıyasla genelde daha iyi olabiliyor. Bir türün doğada yaşayan versiyonu tabii ki tür hakkında birçok noktada bilgi aktarabilir. Ancak belki sizlerin elinde bulunan canlı birçok soydur zaten ortalama bir çeşme suyunda büyüyüp üremiş ve yetişmiş bir canlı da olabilir. Bu sebeple sizin yaratmaya calıstığınız bu yeni ortam, ideali hedeflerken canlıya yabancı da kalabilir.
Bu tabi ki her durumda böyle demiyorum tabi ki. Gidip de sert su balığı bir cichlidi ya da canlı doğuran türünü özellikle asidik ve yumuşak su bir tanka eklemenin ya da bu tarz bir kuruluma gitmenin elbette bir mantığı yok. Aslında en iyi tercih kendi çeşme suyu değerlerimizi bilip bu şekilde bir canlı stoğu tercih etmekte ancak tabi ki beslemek istediğimiz canlılar bu parametreler dısına hitap eden türler de olabiliyor. Bu da duruma göre beraberinde efor ve maddi yük getirebiliyor.
Eğer belirli bir oranda KH değeriniz bulunuyorsa, eklediğiniz botanikler vb. zaten ph üzerinde neredeyse hiç etki yaratmıyor oluyor. 50 küp tankımda 9kg aquasoil, 6 orta boy mangrove ve catappa kullandığımda yüksek kh oranım sebebiyle ph üzerinde neredeyse hiçbir etki görmediğimi söyleyebilirim çeşme suyu kullandığım için.
Bunun haricinde ise saf su ile ilerlemek ve kendi suyunuzu ayarlamak istiyorsanız, bu durumda sadece tds kontrolü ve ph kontrolü yeterli değil maalesef. Gh ve Kh ölçümü de yapmanız ve belirli oranda ekleme yapmanız, su değişimleri öncesi suyu ayrıca hazırlamanız gerekiyor. Aksi takdirde kh yokluğu halinde ph ınız sabit kalmaz ve dalgalanır. Bu da bence iyi bir şekilde yönetilmemesi halinde uzun vadede hayvana sağlayacağı faydadan çok zarar getirebilir.
Benim fikrim, canlılarınız belirli süredir sizdeyse, iştahları büyümeleri keyifleri yerindeyse, herhangi bir hastalık problem sıkıntı yaşamıyorsanız, bulunduğunuz düzeni stabil şekilde sürdürmeye çalışmanız yönünde olur. Var olmayan bir problemi çözmeye çalışmak beraberinde problemi getirebiliyor[EDIT]Lennie,2024-11-09 23:48:14[/EDIT]
Bu tabi ki her durumda böyle demiyorum tabi ki. Gidip de sert su balığı bir cichlidi ya da canlı doğuran türünü özellikle asidik ve yumuşak su bir tanka eklemenin ya da bu tarz bir kuruluma gitmenin elbette bir mantığı yok. Aslında en iyi tercih kendi çeşme suyu değerlerimizi bilip bu şekilde bir canlı stoğu tercih etmekte ancak tabi ki beslemek istediğimiz canlılar bu parametreler dısına hitap eden türler de olabiliyor. Bu da duruma göre beraberinde efor ve maddi yük getirebiliyor.
Eğer belirli bir oranda KH değeriniz bulunuyorsa, eklediğiniz botanikler vb. zaten ph üzerinde neredeyse hiç etki yaratmıyor oluyor. 50 küp tankımda 9kg aquasoil, 6 orta boy mangrove ve catappa kullandığımda yüksek kh oranım sebebiyle ph üzerinde neredeyse hiçbir etki görmediğimi söyleyebilirim çeşme suyu kullandığım için.
Bunun haricinde ise saf su ile ilerlemek ve kendi suyunuzu ayarlamak istiyorsanız, bu durumda sadece tds kontrolü ve ph kontrolü yeterli değil maalesef. Gh ve Kh ölçümü de yapmanız ve belirli oranda ekleme yapmanız, su değişimleri öncesi suyu ayrıca hazırlamanız gerekiyor. Aksi takdirde kh yokluğu halinde ph ınız sabit kalmaz ve dalgalanır. Bu da bence iyi bir şekilde yönetilmemesi halinde uzun vadede hayvana sağlayacağı faydadan çok zarar getirebilir.
Benim fikrim, canlılarınız belirli süredir sizdeyse, iştahları büyümeleri keyifleri yerindeyse, herhangi bir hastalık problem sıkıntı yaşamıyorsanız, bulunduğunuz düzeni stabil şekilde sürdürmeye çalışmanız yönünde olur. Var olmayan bir problemi çözmeye çalışmak beraberinde problemi getirebiliyor[EDIT]Lennie,2024-11-09 23:48:14[/EDIT]
Beğenenler: [T]225665,giyotyn[/T][T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]230577,akvaryumodam[/T][T]204774,Cem Altay[/T]
Teşekkür Edenler: [T]225665,giyotyn[/T][T]230577,akvaryumodam[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2024 23:49
[QUOTE=ArifhbsAquatics]
Hocam çok değerli bilgiler verdiniz teşekkürler.
Pek sıcak bakmıyordum ama sizin yazdıklarınızdan sonra torf kullanmayı deneyeceğim.
Bir müddet bitkilere uygun ortam oluşturuyorsunuz ve sonrasında onlar dengeyi çok uzun müddet stabil tutuyor yani.
Yanlız yanlış düşündüğünüz bir konu var:
Bence yazın.
Bilgi kaybolmaz ve asla değerini yitirmez.
Ben de bu başlığı hiç açmayabilirdim ama ileride benzer konuları araştıran birine ışık olabilecek şeyler çöker diye açtım.
Çünkü başlığı açmadan önce araştırdım ve hangi yöntemin daha uygun olduğunu söyleyen bir yazıya rastlamadım.[EDIT]giyotyn,2024-11-09 23:54:32[/EDIT]
Hocam çok değerli bilgiler verdiniz teşekkürler.
Pek sıcak bakmıyordum ama sizin yazdıklarınızdan sonra torf kullanmayı deneyeceğim.
Bir müddet bitkilere uygun ortam oluşturuyorsunuz ve sonrasında onlar dengeyi çok uzun müddet stabil tutuyor yani.
Yanlız yanlış düşündüğünüz bir konu var:
Bence yazın.
Bilgi kaybolmaz ve asla değerini yitirmez.
Ben de bu başlığı hiç açmayabilirdim ama ileride benzer konuları araştıran birine ışık olabilecek şeyler çöker diye açtım.
Çünkü başlığı açmadan önce araştırdım ve hangi yöntemin daha uygun olduğunu söyleyen bir yazıya rastlamadım.[EDIT]giyotyn,2024-11-09 23:54:32[/EDIT]
Beğenenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]230577,akvaryumodam[/T]
Teşekkür Edenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 00:01
[QUOTE=ArifhbsAquatics]Ters ozmos ile şebeke suyundaki gH ve alkaniniteye bağlı olarak bir miktar büyük molekül de geliyor. Tamamen saf bir suda pH’ın 7 olması gerekirken, elde edilen ro suda pH 6.5-5.5 arasındaki değerlerde de olabiliyor. Bu da gösteriyor ki sadece H2O elde edilmiyor. Basınç sırasında bazı büyük moleküllerden ayrışan protonlar, H2O moleküllerine tutunarak H3O (hidronyum) molekülü oluşturuyor. Bu da dengeyi asiditeden yana değiştiriyor. Olay sadece bununla kalsa ve elde edilen bu su tanka doldurulduğunda aynı değerlerde kalsa yine iyi. Çalışan filtre, içerisinde kullanılan medyalar, dekorlardan gelen atom ve moleküller, suyun hava ile temasından suya karışan CO2 ile pH yeniden 7 ve üzerine geliyor. Bu durumu tolare etmek için ya düşük pH’lı katyonik soiller, ya filtre içerisine torf ya da düzenli aralıklarla suya asit dozlaması yaparak (CO2 vererek, asit ekleyerek) pH’ı düşürebilmek mümkün. Düşük iletkenlikli sularda Ph düşürüp, istenen aralıkta sabitleyebilmek, yukarıda sıraladığım etkenler sebebiyle akvaryum ortamında zorlaşabiliyor. En kestirme yolu tabanda katyonik soil kullanmak. 1-1,5 sene ömrü var. Diğer seçeneklerde ise, alkaliniteye salınımıyla katkı sunan filtre medyaları, dekor ve kum iyi seçilmeli. Ya en az karbonat salınımı yapan ya da inert ürünler tercih edilmeli. Ondan sonra ister proton dozlayıp (asit) suyu hidronyuma doyurmalı (atmosferik CO2 suda bir-iki ay kadar bi karbonat oluşturacaktır) ister torf vb kullanılarak/biyolojik işlemlere topu atarak biraz daha uzun zamanda düşük ve stabil bir pH elde etme çabasına girmeli. Dört senedir bunun üzerine çalışıp deneyler yaptım. Şimdi kullandığım yöntemi derleyip toparlayıp bir sunum hazırlamak da var. Hem zamanca zahmetli hem de artık değeri olacağını düşünmüyorum bu forum ortamında. Kurbağayı ürkütemedikten sonra taş atmanın manası da olmuyor. O zaman neden forumdayım? Hem temel bilgilerimi hem de çok değerli dostluklarımı buradan edindiğim, kurduğum tankları bir hatıra defteri gibi burada sakladığım için forumdayım.
Keyifli hobiler.
[/QUOTE]
10 15 Yıl önce yazılmış bir çok yazıyı okuyorum. Çok değerli bilgiler edindim. Ve haklısınız ciddi anlamda bilgi içeren bir çok yazı gerekli ilgiyi görmezken alakasız konular almış gitmiş. Ama emin olun mutlaka okuyan ve bir şeyler yapmaya çalışanlar var. pH düşürme için bununla alakalı konuları tek tek geziyorum. Makaleler kısmında ki tüm yazıları da tek tek okudum. Kafam karışmadı değil. pH nedir GH, KH nedir ? PH nasıl düşürülür ? Nasıl yükseltilir ? teorik olarak ve teknik bilgi olarak bir çok yazı var ama pratik olarak bir anlatım bulamadım. Açıkçası kimya mezunu ya da su ürünleri mezunu da olmadığımız için benim gibi anlamayan da çok fazla olmuştur. Ya da kafası karışan. Soru işaretleri oluşan. Yazacak olduğunuz yazı, eğer yazarsanız bundan 10 15 sene sonra bile değer görüp okunacaktır diye düşünüyorum. Bir hatıra bir imza kalır.
Aslında bu kadar zorlanacağımı da düşünmüyordum. Suyumun pH değeri 7.6 ve muhtemelen Tr genelinde de aşağı yukarı çeşme suları bu değerlerdedir diye düşünüyorum. Bunu 6.8 - 7.0 civarına getirmek için net yöntemler içeren konu mutlaka bulurum diye düşünüyordum ama bulamadım. En pratik yöntem ters ozmos su kullanmak görülüyor. Ama bir çok pH düşürücü ürün var ve bunların kullanımıyla alakalı bilgi forumda yok. Kimse bunların kullanımıyla alakalı bir uğraş içine girmemiş sanırım.
Evde kullandığım damacana suyu test ettim pH damacana üstünde 7.3 yazıyor ama testte 6.6 çıkıyor :) Sürekli bu değerde bu suyu alabilceğime emin olsam. Komple akvaryumu canlılarla birlikte boşaltıp sıfırdan bu suyla dolduracağım ve tank hazır olunca canlıları suya aşılayacağım ama ondan da emin olamıyorum.
Keyifli hobiler.
[/QUOTE]
10 15 Yıl önce yazılmış bir çok yazıyı okuyorum. Çok değerli bilgiler edindim. Ve haklısınız ciddi anlamda bilgi içeren bir çok yazı gerekli ilgiyi görmezken alakasız konular almış gitmiş. Ama emin olun mutlaka okuyan ve bir şeyler yapmaya çalışanlar var. pH düşürme için bununla alakalı konuları tek tek geziyorum. Makaleler kısmında ki tüm yazıları da tek tek okudum. Kafam karışmadı değil. pH nedir GH, KH nedir ? PH nasıl düşürülür ? Nasıl yükseltilir ? teorik olarak ve teknik bilgi olarak bir çok yazı var ama pratik olarak bir anlatım bulamadım. Açıkçası kimya mezunu ya da su ürünleri mezunu da olmadığımız için benim gibi anlamayan da çok fazla olmuştur. Ya da kafası karışan. Soru işaretleri oluşan. Yazacak olduğunuz yazı, eğer yazarsanız bundan 10 15 sene sonra bile değer görüp okunacaktır diye düşünüyorum. Bir hatıra bir imza kalır.
Aslında bu kadar zorlanacağımı da düşünmüyordum. Suyumun pH değeri 7.6 ve muhtemelen Tr genelinde de aşağı yukarı çeşme suları bu değerlerdedir diye düşünüyorum. Bunu 6.8 - 7.0 civarına getirmek için net yöntemler içeren konu mutlaka bulurum diye düşünüyordum ama bulamadım. En pratik yöntem ters ozmos su kullanmak görülüyor. Ama bir çok pH düşürücü ürün var ve bunların kullanımıyla alakalı bilgi forumda yok. Kimse bunların kullanımıyla alakalı bir uğraş içine girmemiş sanırım.
Evde kullandığım damacana suyu test ettim pH damacana üstünde 7.3 yazıyor ama testte 6.6 çıkıyor :) Sürekli bu değerde bu suyu alabilceğime emin olsam. Komple akvaryumu canlılarla birlikte boşaltıp sıfırdan bu suyla dolduracağım ve tank hazır olunca canlıları suya aşılayacağım ama ondan da emin olamıyorum.
Beğenenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Teşekkür Edenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 02:10
Genel olarak şöyle ifade edeyim; pH düşürmekteki amacımız, genellikle esir ortamda üretilip yıllarca orta sert ve sert sulara alıştırılarak, nesillerinin de bu ortamda kolayca üreyebilen bireylerden oluşan bir türü (melez veya seçici üretim diskuslar, apistolar, bettalar vs) beslemek ve üretim deneyimi edinmekse Batuhan’ın söylediklerine tamamen katılıyorum. pH ile oynamanın hiç bir mantığı yok. 100-150 tds bandına ayarlanan su iş görecektir. Çünkü bu balıkların ataları, günümüzdeki orta-sert sularda beslenen balıklarla aynı koşullarda yumurtadan çıkmış ve genini bir sonraki nesile aktarmayı başarabilmiştir. Kendi doğasında çok düşük mineral ve pH değerlerinde dökülen yumurtaları ele alalım. 20 tds ppm/5.4 pH değerlerimiz olsun. Ve yıl boyunca da aşağı yukarı bu şartların olduğu bir habitat olsun burası. Onbinlerce yıldır benzer koşullara adapte olmuş, osmoregülasyon durumları da bu şartlara uyumlu yumurtalardan, su sertliğine ve pH değerine daha toleranslı genler barındıran bir kaç adet yumurta; esir şartlarda; orta sert ve 7 üzeri pH lı bir suda çatlayıp larva bıraktı. O larvalardan da birkaçı hayatta kaldı ve gelişti. Benzer durumlar bir kaç farklı esir ortamda da oldu. Ve bu bireylerin her biri, taşıdıkları bu özelliği kendisinden sonrakine aktardı ve gelinen sonuç günümüz discusları, angelları oldu. Değişen şartlara daha toleranslı olan genler seçildi, diğerleri elendi.. Durum bundan ibaret aslında.
Eğer wild form ve gerçekten belli bir pH aralığında üreyebilen bir tür beslemekse amaç burada da asıl etken pH dan önce iletkenliktir. Düşük pH esasen mineralsiz ve alkanitesi harcanmış bir suyun sonucudur. Bu sebeple tannik, fulvik ve hümik asitler gibi zayıf asit üretilebilen kuru botanikler, Amazon nehirlerini, Batı Afrika ve Borneo adalarındaki nehirleri asidik yapabiliyorlar. Çünkü mineral yok! Sürekli saf suya (yağmurlar) maruz kalan bölgeler buralar. Bu sebeple, doğasının şartlarında bakılmaya daha yatkın türler denerken de önce iletkenlik ayarlanmalı. Üreme ve diğer doğal davranışlarda bir sorun görülürse pH akla getirilmeli. Benzer şeyler bitkiler için de geçerli.
Bunun dışında, değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.
Eğer wild form ve gerçekten belli bir pH aralığında üreyebilen bir tür beslemekse amaç burada da asıl etken pH dan önce iletkenliktir. Düşük pH esasen mineralsiz ve alkanitesi harcanmış bir suyun sonucudur. Bu sebeple tannik, fulvik ve hümik asitler gibi zayıf asit üretilebilen kuru botanikler, Amazon nehirlerini, Batı Afrika ve Borneo adalarındaki nehirleri asidik yapabiliyorlar. Çünkü mineral yok! Sürekli saf suya (yağmurlar) maruz kalan bölgeler buralar. Bu sebeple, doğasının şartlarında bakılmaya daha yatkın türler denerken de önce iletkenlik ayarlanmalı. Üreme ve diğer doğal davranışlarda bir sorun görülürse pH akla getirilmeli. Benzer şeyler bitkiler için de geçerli.
Bunun dışında, değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.
Beğenenler: [T]240387,Lennie[/T][T]230577,akvaryumodam[/T][T]204774,Cem Altay[/T]
Teşekkür Edenler: [T]225665,giyotyn[/T][T]230577,akvaryumodam[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 10:15
[QUOTE=Lennie]Balıklarınızın alışageldiği, içinde büyüdüğü ve stabil olarak sürdürebildiğiniz parametreler sürekli efor sarf ederek ayarlamaya çalıştığınız ve stabil sürdüremediğiniz durumlarda sürekli bir dalgalanma yaratacak durumlara kıyasla genelde daha iyi olabiliyor. Bir türün doğada yaşayan versiyonu tabii ki tür hakkında birçok noktada bilgi aktarabilir. Ancak belki sizlerin elinde bulunan canlı birçok soydur zaten ortalama bir çeşme suyunda büyüyüp üremiş ve yetişmiş bir canlı da olabilir. Bu sebeple sizin yaratmaya calıstığınız bu yeni ortam, ideali hedeflerken canlıya yabancı da kalabilir.
Bu tabi ki her durumda böyle demiyorum tabi ki. Gidip de sert su balığı bir cichlidi ya da canlı doğuran türünü özellikle asidik ve yumuşak su bir tanka eklemenin ya da bu tarz bir kuruluma gitmenin elbette bir mantığı yok. Aslında en iyi tercih kendi çeşme suyu değerlerimizi bilip bu şekilde bir canlı stoğu tercih etmekte ancak tabi ki beslemek istediğimiz canlılar bu parametreler dısına hitap eden türler de olabiliyor. Bu da duruma göre beraberinde efor ve maddi yük getirebiliyor.
Eğer belirli bir oranda KH değeriniz bulunuyorsa, eklediğiniz botanikler vb. zaten ph üzerinde neredeyse hiç etki yaratmıyor oluyor. 50 küp tankımda 9kg aquasoil, 6 orta boy mangrove ve catappa kullandığımda yüksek kh oranım sebebiyle ph üzerinde neredeyse hiçbir etki görmediğimi söyleyebilirim çeşme suyu kullandığım için.
Bunun haricinde ise saf su ile ilerlemek ve kendi suyunuzu ayarlamak istiyorsanız, bu durumda sadece tds kontrolü ve ph kontrolü yeterli değil maalesef. Gh ve Kh ölçümü de yapmanız ve belirli oranda ekleme yapmanız, su değişimleri öncesi suyu ayrıca hazırlamanız gerekiyor. Aksi takdirde kh yokluğu halinde ph ınız sabit kalmaz ve dalgalanır. Bu da bence iyi bir şekilde yönetilmemesi halinde uzun vadede hayvana sağlayacağı faydadan çok zarar getirebilir.
Benim fikrim, canlılarınız belirli süredir sizdeyse, iştahları büyümeleri keyifleri yerindeyse, herhangi bir hastalık problem sıkıntı yaşamıyorsanız, bulunduğunuz düzeni stabil şekilde sürdürmeye çalışmanız yönünde olur. Var olmayan bir problemi çözmeye çalışmak beraberinde problemi getirebiliyor[/QUOTE]
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Güzel bir beta aldım. Aldığım yer ithal olduğu için 6.8 - 7.0 ph tavsiye etti. O yüzden ph düşürmeliyim diye düşündüm açıkçası. Diğer canlıların değerleri de sitede ortalama 6.8 olduğunu görünce arayış içine girdim.
Suyun gh 5 kh değeri 11. Sanırım 11 yüksek bir değer. Bu yüzden pH düşürmem zor gibi görünüyor. Tds değerini bilmiyorum. Sipariş verdim 1 2 güne gelir onu da ölçeceğim.
[QUOTE=ArifhbsAquatics]Genel olarak şöyle ifade edeyim; pH düşürmekteki amacımız, genellikle esir ortamda üretilip yıllarca orta sert ve sert sulara alıştırılarak, nesillerinin de bu ortamda kolayca üreyebilen bireylerden oluşan bir türü (melez veya seçici üretim diskuslar, apistolar, bettalar vs) beslemek ve üretim deneyimi edinmekse Batuhan’ın söylediklerine tamamen katılıyorum. pH ile oynamanın hiç bir mantığı yok. 100-150 tds bandına ayarlanan su iş görecektir. Çünkü bu balıkların ataları, günümüzdeki orta-sert sularda beslenen balıklarla aynı koşullarda yumurtadan çıkmış ve genini bir sonraki nesile aktarmayı başarabilmiştir. Kendi doğasında çok düşük mineral ve pH değerlerinde dökülen yumurtaları ele alalım. 20 tds ppm/5.4 pH değerlerimiz olsun. Ve yıl boyunca da aşağı yukarı bu şartların olduğu bir habitat olsun burası. Onbinlerce yıldır benzer koşullara adapte olmuş, osmoregülasyon durumları da bu şartlara uyumlu yumurtalardan, su sertliğine ve pH değerine daha toleranslı genler barındıran bir kaç adet yumurta; esir şartlarda; orta sert ve 7 üzeri pH lı bir suda çatlayıp larva bıraktı. O larvalardan da birkaçı hayatta kaldı ve gelişti. Benzer durumlar bir kaç farklı esir ortamda da oldu. Ve bu bireylerin her biri, taşıdıkları bu özelliği kendisinden sonrakine aktardı ve gelinen sonuç günümüz discusları, angelları oldu. Değişen şartlara daha toleranslı olan genler seçildi, diğerleri elendi.. Durum bundan ibaret aslında.
Eğer wild form ve gerçekten belli bir pH aralığında üreyebilen bir tür beslemekse amaç burada da asıl etken pH dan önce iletkenliktir. Düşük pH esasen mineralsiz ve alkanitesi harcanmış bir suyun sonucudur. Bu sebeple tannik, fulvik ve hümik asitler gibi zayıf asit üretilebilen kuru botanikler, Amazon nehirlerini, Batı Afrika ve Borneo adalarındaki nehirleri asidik yapabiliyorlar. Çünkü mineral yok! Sürekli saf suya (yağmurlar) maruz kalan bölgeler buralar. Bu sebeple, doğasının şartlarında bakılmaya daha yatkın türler denerken de önce iletkenlik ayarlanmalı. Üreme ve diğer doğal davranışlarda bir sorun görülürse pH akla getirilmeli. Benzer şeyler bitkiler için de geçerli.
Bunun dışında, değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.[/QUOTE]
Bahsettiğiniz konuyla alakalı forumda pek bir şey okuyamadım. Tds den bahsedenler olmuş ama bilgi olarak ben karşılaşmadın tekrar bu kapsamda bir arama yapacağım. Forumda ansiklopedi kısmında pH değer olarak verilmiş su sert yumuşak olarak belirtilmiş. Sert Yumuşak diyince de benim aklıma GH geliyor hep.
İletkenlik için Pazartesi ya da Salı ölçüm yapacağım.
Akvaryumumda
Güney Amerika türlerinden çöpçü cüce vatoz neon tetra var. Haricen Nereye salyangozu ve beta besliyorum.
Düşük bitkili bir akvaryum. Capatta yaprağı ve kızılağaç kozalağı kullanıyorum.
Tds değerim hangi aralıklarda uygun olur?
Tds uygun çıkarsa yola devam diyebilir miyiz?
Yoksa Sera super peat eklemem iyi olur mu türler için?
Bu tabi ki her durumda böyle demiyorum tabi ki. Gidip de sert su balığı bir cichlidi ya da canlı doğuran türünü özellikle asidik ve yumuşak su bir tanka eklemenin ya da bu tarz bir kuruluma gitmenin elbette bir mantığı yok. Aslında en iyi tercih kendi çeşme suyu değerlerimizi bilip bu şekilde bir canlı stoğu tercih etmekte ancak tabi ki beslemek istediğimiz canlılar bu parametreler dısına hitap eden türler de olabiliyor. Bu da duruma göre beraberinde efor ve maddi yük getirebiliyor.
Eğer belirli bir oranda KH değeriniz bulunuyorsa, eklediğiniz botanikler vb. zaten ph üzerinde neredeyse hiç etki yaratmıyor oluyor. 50 küp tankımda 9kg aquasoil, 6 orta boy mangrove ve catappa kullandığımda yüksek kh oranım sebebiyle ph üzerinde neredeyse hiçbir etki görmediğimi söyleyebilirim çeşme suyu kullandığım için.
Bunun haricinde ise saf su ile ilerlemek ve kendi suyunuzu ayarlamak istiyorsanız, bu durumda sadece tds kontrolü ve ph kontrolü yeterli değil maalesef. Gh ve Kh ölçümü de yapmanız ve belirli oranda ekleme yapmanız, su değişimleri öncesi suyu ayrıca hazırlamanız gerekiyor. Aksi takdirde kh yokluğu halinde ph ınız sabit kalmaz ve dalgalanır. Bu da bence iyi bir şekilde yönetilmemesi halinde uzun vadede hayvana sağlayacağı faydadan çok zarar getirebilir.
Benim fikrim, canlılarınız belirli süredir sizdeyse, iştahları büyümeleri keyifleri yerindeyse, herhangi bir hastalık problem sıkıntı yaşamıyorsanız, bulunduğunuz düzeni stabil şekilde sürdürmeye çalışmanız yönünde olur. Var olmayan bir problemi çözmeye çalışmak beraberinde problemi getirebiliyor[/QUOTE]
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Güzel bir beta aldım. Aldığım yer ithal olduğu için 6.8 - 7.0 ph tavsiye etti. O yüzden ph düşürmeliyim diye düşündüm açıkçası. Diğer canlıların değerleri de sitede ortalama 6.8 olduğunu görünce arayış içine girdim.
Suyun gh 5 kh değeri 11. Sanırım 11 yüksek bir değer. Bu yüzden pH düşürmem zor gibi görünüyor. Tds değerini bilmiyorum. Sipariş verdim 1 2 güne gelir onu da ölçeceğim.
[QUOTE=ArifhbsAquatics]Genel olarak şöyle ifade edeyim; pH düşürmekteki amacımız, genellikle esir ortamda üretilip yıllarca orta sert ve sert sulara alıştırılarak, nesillerinin de bu ortamda kolayca üreyebilen bireylerden oluşan bir türü (melez veya seçici üretim diskuslar, apistolar, bettalar vs) beslemek ve üretim deneyimi edinmekse Batuhan’ın söylediklerine tamamen katılıyorum. pH ile oynamanın hiç bir mantığı yok. 100-150 tds bandına ayarlanan su iş görecektir. Çünkü bu balıkların ataları, günümüzdeki orta-sert sularda beslenen balıklarla aynı koşullarda yumurtadan çıkmış ve genini bir sonraki nesile aktarmayı başarabilmiştir. Kendi doğasında çok düşük mineral ve pH değerlerinde dökülen yumurtaları ele alalım. 20 tds ppm/5.4 pH değerlerimiz olsun. Ve yıl boyunca da aşağı yukarı bu şartların olduğu bir habitat olsun burası. Onbinlerce yıldır benzer koşullara adapte olmuş, osmoregülasyon durumları da bu şartlara uyumlu yumurtalardan, su sertliğine ve pH değerine daha toleranslı genler barındıran bir kaç adet yumurta; esir şartlarda; orta sert ve 7 üzeri pH lı bir suda çatlayıp larva bıraktı. O larvalardan da birkaçı hayatta kaldı ve gelişti. Benzer durumlar bir kaç farklı esir ortamda da oldu. Ve bu bireylerin her biri, taşıdıkları bu özelliği kendisinden sonrakine aktardı ve gelinen sonuç günümüz discusları, angelları oldu. Değişen şartlara daha toleranslı olan genler seçildi, diğerleri elendi.. Durum bundan ibaret aslında.
Eğer wild form ve gerçekten belli bir pH aralığında üreyebilen bir tür beslemekse amaç burada da asıl etken pH dan önce iletkenliktir. Düşük pH esasen mineralsiz ve alkanitesi harcanmış bir suyun sonucudur. Bu sebeple tannik, fulvik ve hümik asitler gibi zayıf asit üretilebilen kuru botanikler, Amazon nehirlerini, Batı Afrika ve Borneo adalarındaki nehirleri asidik yapabiliyorlar. Çünkü mineral yok! Sürekli saf suya (yağmurlar) maruz kalan bölgeler buralar. Bu sebeple, doğasının şartlarında bakılmaya daha yatkın türler denerken de önce iletkenlik ayarlanmalı. Üreme ve diğer doğal davranışlarda bir sorun görülürse pH akla getirilmeli. Benzer şeyler bitkiler için de geçerli.
Bunun dışında, değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.[/QUOTE]
Bahsettiğiniz konuyla alakalı forumda pek bir şey okuyamadım. Tds den bahsedenler olmuş ama bilgi olarak ben karşılaşmadın tekrar bu kapsamda bir arama yapacağım. Forumda ansiklopedi kısmında pH değer olarak verilmiş su sert yumuşak olarak belirtilmiş. Sert Yumuşak diyince de benim aklıma GH geliyor hep.
İletkenlik için Pazartesi ya da Salı ölçüm yapacağım.
Akvaryumumda
Güney Amerika türlerinden çöpçü cüce vatoz neon tetra var. Haricen Nereye salyangozu ve beta besliyorum.
Düşük bitkili bir akvaryum. Capatta yaprağı ve kızılağaç kozalağı kullanıyorum.
Tds değerim hangi aralıklarda uygun olur?
Tds uygun çıkarsa yola devam diyebilir miyiz?
Yoksa Sera super peat eklemem iyi olur mu türler için?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 14:04
[QUOTE=akvaryumodam]
Hocam TDS (total dissolved solids) sudaki çözünmüş minarellerin değerini ölçer. Yani iletkenlik denebilir.
Su ne kadar temiz ise, safsa TDS o kadar düşüktür.
Yağmur suyunu maksimum 50-60 civarı ölçmüştüm mesela.
Bizim buralarda çeşme suyu sabit 200 civarı çıkar hep. Bu su gübre katklılarıyla vs benim akvaryumda 300'e kadar çıkıyor. Ve bunlar normal değerler.
Hatta 200 TDS görünce ben membranlı arıtma kullanmamaya karar verdim ve senelerdir sadece üçlü arıtma suyu kullanıyorum.
Zira su saflaştrıkça içmesi tehlikeli bir hal alır çünkü vücudumuza gerekli minerallerden yoksun demektir.
Süper peat gibi malzmelerin TDS üzerinde olumlu etkisi yoktur. Peat gibi malzemeler PH düşürmek için kullanılır.
Yüksek TDS'yi düşürmenin tek yolu suyu arıtmaktır.
[EDIT]giyotyn,2024-11-10 14:04:54[/EDIT]
Hocam TDS (total dissolved solids) sudaki çözünmüş minarellerin değerini ölçer. Yani iletkenlik denebilir.
Su ne kadar temiz ise, safsa TDS o kadar düşüktür.
Yağmur suyunu maksimum 50-60 civarı ölçmüştüm mesela.
Bizim buralarda çeşme suyu sabit 200 civarı çıkar hep. Bu su gübre katklılarıyla vs benim akvaryumda 300'e kadar çıkıyor. Ve bunlar normal değerler.
Hatta 200 TDS görünce ben membranlı arıtma kullanmamaya karar verdim ve senelerdir sadece üçlü arıtma suyu kullanıyorum.
Zira su saflaştrıkça içmesi tehlikeli bir hal alır çünkü vücudumuza gerekli minerallerden yoksun demektir.
Süper peat gibi malzmelerin TDS üzerinde olumlu etkisi yoktur. Peat gibi malzemeler PH düşürmek için kullanılır.
Yüksek TDS'yi düşürmenin tek yolu suyu arıtmaktır.
[EDIT]giyotyn,2024-11-10 14:04:54[/EDIT]
Beğenenler: [T]230577,akvaryumodam[/T]
Teşekkür Edenler: [T]230577,akvaryumodam[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 14:33
[QUOTE=giyotyn]kvaryumodam]
Hocam TDS (total dissolved solids) sudaki çözünmüş minarellerin değerini ölçer. Yani iletkenlik denebilir.
Su ne kadar temiz ise, safsa TDS o kadar düşüktür.
Yağmur suyunu maksimum 50-60 civarı ölçmüştüm mesela.
Bizim buralarda çeşme suyu sabit 200 civarı çıkar hep. Bu su gübre katklılarıyla vs benim akvaryumda 300'e kadar çıkıyor. Ve bunlar normal değerler.
Hatta 200 TDS görünce ben membranlı arıtma kullanmamaya karar verdim ve senelerdir sadece üçlü arıtma suyu kullanıyorum.
Zira su saflaştrıkça içmesi tehlikeli bir hal alır çünkü vücudumuza gerekli minerallerden yoksun demektir.
Süper peat gibi malzmelerin TDS üzerinde olumlu etkisi yoktur. Peat gibi malzemeler PH düşürmek için kullanılır.
Yüksek TDS'yi düşürmenin tek yolu suyu arıtmaktır.
[/QUOTE]
Bir not; yüksek tds değerlerini düşürmenin başka yolları da var ama en masrafsızı ro’dur 😊. Akvaryum içindeki suyun da tds ini düşürmenin yolları var.
[QUOTE=akvaryumodam]
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Güzel bir beta aldım. Aldığım yer ithal olduğu için 6.8 - 7.0 ph tavsiye etti. O yüzden ph düşürmeliyim diye düşündüm açıkçası. Diğer canlıların değerleri de sitede ortalama 6.8 olduğunu görünce arayış içine girdim.
Suyun gh 5 kh değeri 11. Sanırım 11 yüksek bir değer. Bu yüzden pH düşürmem zor gibi görünüyor. Tds değerini bilmiyorum. Sipariş verdim 1 2 güne gelir onu da ölçeceğim.
Bahsettiğiniz konuyla alakalı forumda pek bir şey okuyamadım. Tds den bahsedenler olmuş ama bilgi olarak ben karşılaşmadın tekrar bu kapsamda bir arama yapacağım. Forumda ansiklopedi kısmında pH değer olarak verilmiş su sert yumuşak olarak belirtilmiş. Sert Yumuşak diyince de benim aklıma GH geliyor hep.
İletkenlik için Pazartesi ya da Salı ölçüm yapacağım.
Akvaryumumda
Güney Amerika türlerinden çöpçü cüce vatoz neon tetra var. Haricen Nereye salyangozu ve beta besliyorum.
Düşük bitkili bir akvaryum. Capatta yaprağı ve kızılağaç kozalağı kullanıyorum.
Tds değerim hangi aralıklarda uygun olur?
Tds uygun çıkarsa yola devam diyebilir miyiz?
Yoksa Sera super peat eklemem iyi olur mu türler için? [/QUOTE]
Bahsettiğiniz türlere bakmak için zahmet etmenize gerek yok. Şebeke suyu yeterli. Suyun sertliğini belirleyen iki ana faktör var; gH ve kH. gH ın düşük-yüksek olması su sertliği ile kH ın düşük veya yüksek olması alkanite ile alakalı (pH bundan etkilenir). Yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, elinizdeki türler şebeke sularımızla uyumlu. Ama filtreye ekleyeceğiniz torf ve catappa yaprakları illa ki faydalı olur hümik maddeler açısından.[EDIT]ArifhbsAquatics,2024-11-10 14:44:05[/EDIT]
Hocam TDS (total dissolved solids) sudaki çözünmüş minarellerin değerini ölçer. Yani iletkenlik denebilir.
Su ne kadar temiz ise, safsa TDS o kadar düşüktür.
Yağmur suyunu maksimum 50-60 civarı ölçmüştüm mesela.
Bizim buralarda çeşme suyu sabit 200 civarı çıkar hep. Bu su gübre katklılarıyla vs benim akvaryumda 300'e kadar çıkıyor. Ve bunlar normal değerler.
Hatta 200 TDS görünce ben membranlı arıtma kullanmamaya karar verdim ve senelerdir sadece üçlü arıtma suyu kullanıyorum.
Zira su saflaştrıkça içmesi tehlikeli bir hal alır çünkü vücudumuza gerekli minerallerden yoksun demektir.
Süper peat gibi malzmelerin TDS üzerinde olumlu etkisi yoktur. Peat gibi malzemeler PH düşürmek için kullanılır.
Yüksek TDS'yi düşürmenin tek yolu suyu arıtmaktır.
[/QUOTE]
Bir not; yüksek tds değerlerini düşürmenin başka yolları da var ama en masrafsızı ro’dur 😊. Akvaryum içindeki suyun da tds ini düşürmenin yolları var.
[QUOTE=akvaryumodam]
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Güzel bir beta aldım. Aldığım yer ithal olduğu için 6.8 - 7.0 ph tavsiye etti. O yüzden ph düşürmeliyim diye düşündüm açıkçası. Diğer canlıların değerleri de sitede ortalama 6.8 olduğunu görünce arayış içine girdim.
Suyun gh 5 kh değeri 11. Sanırım 11 yüksek bir değer. Bu yüzden pH düşürmem zor gibi görünüyor. Tds değerini bilmiyorum. Sipariş verdim 1 2 güne gelir onu da ölçeceğim.
Bahsettiğiniz konuyla alakalı forumda pek bir şey okuyamadım. Tds den bahsedenler olmuş ama bilgi olarak ben karşılaşmadın tekrar bu kapsamda bir arama yapacağım. Forumda ansiklopedi kısmında pH değer olarak verilmiş su sert yumuşak olarak belirtilmiş. Sert Yumuşak diyince de benim aklıma GH geliyor hep.
İletkenlik için Pazartesi ya da Salı ölçüm yapacağım.
Akvaryumumda
Güney Amerika türlerinden çöpçü cüce vatoz neon tetra var. Haricen Nereye salyangozu ve beta besliyorum.
Düşük bitkili bir akvaryum. Capatta yaprağı ve kızılağaç kozalağı kullanıyorum.
Tds değerim hangi aralıklarda uygun olur?
Tds uygun çıkarsa yola devam diyebilir miyiz?
Yoksa Sera super peat eklemem iyi olur mu türler için? [/QUOTE]
Bahsettiğiniz türlere bakmak için zahmet etmenize gerek yok. Şebeke suyu yeterli. Suyun sertliğini belirleyen iki ana faktör var; gH ve kH. gH ın düşük-yüksek olması su sertliği ile kH ın düşük veya yüksek olması alkanite ile alakalı (pH bundan etkilenir). Yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, elinizdeki türler şebeke sularımızla uyumlu. Ama filtreye ekleyeceğiniz torf ve catappa yaprakları illa ki faydalı olur hümik maddeler açısından.[EDIT]ArifhbsAquatics,2024-11-10 14:44:05[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 15:55
[QUOTE=ArifhbsAquatics]
Bir not; yüksek tds değerlerini düşürmenin başka yolları da var ama en masrafsızı ro’dur 😊. Akvaryum içindeki suyun da tds ini düşürmenin yolları var.
Bahsettiğiniz türlere bakmak için zahmet etmenize gerek yok. Şebeke suyu yeterli. Suyun sertliğini belirleyen iki ana faktör var; gH ve kH. gH ın düşük-yüksek olması su sertliği ile kH ın düşük veya yüksek olması alkanite ile alakalı (pH bundan etkilenir). Yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, elinizdeki türler şebeke sularımızla uyumlu. Ama filtreye ekleyeceğiniz torf ve catappa yaprakları illa ki faydalı olur hümik maddeler açısından.[/QUOTE]
Pazar kargo çalışıyormuş. Tds metre geldi. Çeşme suyum 207 ppm, akvaryum suyum 277 ppm çıktı. Damacana suyum 56 ppm çıktı
Bu iletkenlikte ideal gibi duruyor?
Çeşme suyuyla damacana suyunu%50 karıştırdım 123 ppm elde ettim. %50 değil de%25(haftalık 5litre) damacana suyu kullansam daha kaliteli bir şu olmuş olur mu?
Artı olarak damacana suyu pH 6.6 Gh 3 Kh 3 çıktı?
Yoksa hiç uğraşmayayım mı?
Bir not; yüksek tds değerlerini düşürmenin başka yolları da var ama en masrafsızı ro’dur 😊. Akvaryum içindeki suyun da tds ini düşürmenin yolları var.
Bahsettiğiniz türlere bakmak için zahmet etmenize gerek yok. Şebeke suyu yeterli. Suyun sertliğini belirleyen iki ana faktör var; gH ve kH. gH ın düşük-yüksek olması su sertliği ile kH ın düşük veya yüksek olması alkanite ile alakalı (pH bundan etkilenir). Yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, elinizdeki türler şebeke sularımızla uyumlu. Ama filtreye ekleyeceğiniz torf ve catappa yaprakları illa ki faydalı olur hümik maddeler açısından.[/QUOTE]
Pazar kargo çalışıyormuş. Tds metre geldi. Çeşme suyum 207 ppm, akvaryum suyum 277 ppm çıktı. Damacana suyum 56 ppm çıktı
Bu iletkenlikte ideal gibi duruyor?
Çeşme suyuyla damacana suyunu%50 karıştırdım 123 ppm elde ettim. %50 değil de%25(haftalık 5litre) damacana suyu kullansam daha kaliteli bir şu olmuş olur mu?
Artı olarak damacana suyu pH 6.6 Gh 3 Kh 3 çıktı?
Yoksa hiç uğraşmayayım mı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 20:14
[QUOTE=akvaryumodam]
Pazar kargo çalışıyormuş. Tds metre geldi. Çeşme suyum 207 ppm, akvaryum suyum 277 ppm çıktı. Damacana suyum 56 ppm çıktı
Bu iletkenlikte ideal gibi duruyor?
Çeşme suyuyla damacana suyunu%50 karıştırdım 123 ppm elde ettim. %50 değil de%25(haftalık 5litre) damacana suyu kullansam daha kaliteli bir şu olmuş olur mu?
Artı olarak damacana suyu pH 6.6 Gh 3 Kh 3 çıktı?
Yoksa hiç uğraşmayayım mı? [/QUOTE]
Ben olsam şebeke suyu ile devam ederdim.
Pazar kargo çalışıyormuş. Tds metre geldi. Çeşme suyum 207 ppm, akvaryum suyum 277 ppm çıktı. Damacana suyum 56 ppm çıktı
Bu iletkenlikte ideal gibi duruyor?
Çeşme suyuyla damacana suyunu%50 karıştırdım 123 ppm elde ettim. %50 değil de%25(haftalık 5litre) damacana suyu kullansam daha kaliteli bir şu olmuş olur mu?
Artı olarak damacana suyu pH 6.6 Gh 3 Kh 3 çıktı?
Yoksa hiç uğraşmayayım mı? [/QUOTE]
Ben olsam şebeke suyu ile devam ederdim.
Beğenenler: [T]230577,akvaryumodam[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 21:30
[QUOTE=ArifhbsAquatics]
Ben olsam şebeke suyu ile devam ederdim.[/QUOTE]
Teşekkür ederim.
İçme suyu, çeşme suyunu %25 %50 oranlarla ölçümler yaptım. Biraz daha araştırma ve deneme yaptıktan sonra ayrı bir konu açacağım. Daha çok konuşmak istiyorum bu konuyu.
Ben olsam şebeke suyu ile devam ederdim.[/QUOTE]
Teşekkür ederim.
İçme suyu, çeşme suyunu %25 %50 oranlarla ölçümler yaptım. Biraz daha araştırma ve deneme yaptıktan sonra ayrı bir konu açacağım. Daha çok konuşmak istiyorum bu konuyu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir