Lepistes Yavrularım Çok Yavaş Büyüyorlar.
Gönderim Zamanı: 24 Şubat 2024 19:15
Dana yüreğini ve deniz balığını kesinlikle tavsiye etmem. Ciklet veya dem. türleri için çok problem teşkil etmeyebilir çünkü doğal ortamlarında benzer canlılar tüketiyorlar. Ancak lepistes için çok çabuk parazit yapabilen bir öğün olur.
Marul-salatalık-havuç-kapya gibi sebzeleri vermenizi tavsiye ederim.
Ekstra maceraya girmeden yetişkinler için grindal kurt/su piresi, yavrular için de mikro kurt edinin ve tekrar canlı yemlerle uğraşmayın.
Su piresi ve mikro kurtu kullanıyorum ben tüm lepisteslerimde, gayet memnunum. İkisi de daha yere düşürmeden bitiyor.
Hatta artık mikro kurtu hasat etmeye üşenir hale geldim, sonu olmayan sonsuz bir yem. Neden artemia kadar popüler değil anlamıyorum.[;)]
Dış ortamdan paraziti akvaryuma taşımaktansa, sadece kaliteli kuru yemlerle beslemeyi tercih ederim.
Marul-salatalık-havuç-kapya gibi sebzeleri vermenizi tavsiye ederim.
Ekstra maceraya girmeden yetişkinler için grindal kurt/su piresi, yavrular için de mikro kurt edinin ve tekrar canlı yemlerle uğraşmayın.
Su piresi ve mikro kurtu kullanıyorum ben tüm lepisteslerimde, gayet memnunum. İkisi de daha yere düşürmeden bitiyor.
Hatta artık mikro kurtu hasat etmeye üşenir hale geldim, sonu olmayan sonsuz bir yem. Neden artemia kadar popüler değil anlamıyorum.[;)]
Dış ortamdan paraziti akvaryuma taşımaktansa, sadece kaliteli kuru yemlerle beslemeyi tercih ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Şubat 2024 19:21
[QUOTE=HobiciMithrandir]
[U]Ben balıkların halihazırda şuan zaten hamile olduklarını ve doğru koşullarda kesinlikle büyüyeceklerini düşünüyorum. Fizyolojik olgunlaşmama tamamen ortama bağlıdır. Zira yanık gibi genetik temeli olmayan bir teoriyi hiçbir yabancı forumda görmüyorum.[/U]
[/QUOTE]
Bu önermeye kısmen itirazım var. İnsan da dahil bütün canlıların anne babadan aldıkları genetik büyüme ve gelişme potansiyellerini gerçekleştirmeleri uygun ortam şartlarına bağlıdır. Yanık-güdük gibi sözcükler biraz amiyane tabirler olsa da gerçeği yansıtırlar. Daha bilimsel konuşmak isteniyorsa buna gelişme geriliği denebilir. Ve bunun genetikle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla beslenme ve ortam şartlarına bağlıdır. Bu bir teori de değildir, gerçeklerin ortaya çıkardığı bilimsel bir sonuçtur.
Örneğin, sağlıklı ve düzgün beslenen, spor yapan bir çocuğun yetişkin boyu kural olarak anne babasının ortalamasının üzerindedir. (baba 180, anne 160 ise çocuk 170 üzeri olacaktır). Çocuk bu ortalamayı tutturamamışsa çevre şartlarına ya da hastalığa ya da başka bir nedene bağlı gelişme geriliği söz konusudur. Yani yanık kalmıştır. Bu durum aynı zamanda yaşıtlarının ortalama gelişimiyle kıyaslanarak gelişiminin her döneminde aile hekimi tarafından periyodik olarak kayıt altına alınır.
Büyümenin ve gelişmenin ise kendi fizyolojisi içinde sınırları vardır. Belli bir yaşa gelince bütün canlıların fiziksel gelişimi durur. Öyle olmasaydı 5 metre boyunda bir adam, 100 metrelik bir köpek balığı ya da 1 metrelik lepistes falan görmemiz gerekirdi. Lepisteslerin ortalama ömürlerinin maksimum 2 yıl olduğunu, 4-6 ayda olgunlaştıklarını varsayarsak 6. aydan sonra anlamlı bir büyüme olmayacağını görürüz. Örneğin normal, sağlıklı bir insanın boy 21 yaştan sonra uzamaz.
Bir diğer konu, cinsel olarak erken olgunlaşan örneğin erken hamile kalan kişinin fiziksel gelişimi akranlarına göre yavaşlar ve hatta durur. Yavru lepisteslerin erken dönemde cinsiyetlerine göre ayrılmasının bir nedeni de budur. Siz de yukarda satır aralarında buna biraz değinmişsiniz.[:)]
[U]Ben balıkların halihazırda şuan zaten hamile olduklarını ve doğru koşullarda kesinlikle büyüyeceklerini düşünüyorum. Fizyolojik olgunlaşmama tamamen ortama bağlıdır. Zira yanık gibi genetik temeli olmayan bir teoriyi hiçbir yabancı forumda görmüyorum.[/U]
[/QUOTE]
Bu önermeye kısmen itirazım var. İnsan da dahil bütün canlıların anne babadan aldıkları genetik büyüme ve gelişme potansiyellerini gerçekleştirmeleri uygun ortam şartlarına bağlıdır. Yanık-güdük gibi sözcükler biraz amiyane tabirler olsa da gerçeği yansıtırlar. Daha bilimsel konuşmak isteniyorsa buna gelişme geriliği denebilir. Ve bunun genetikle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla beslenme ve ortam şartlarına bağlıdır. Bu bir teori de değildir, gerçeklerin ortaya çıkardığı bilimsel bir sonuçtur.
Örneğin, sağlıklı ve düzgün beslenen, spor yapan bir çocuğun yetişkin boyu kural olarak anne babasının ortalamasının üzerindedir. (baba 180, anne 160 ise çocuk 170 üzeri olacaktır). Çocuk bu ortalamayı tutturamamışsa çevre şartlarına ya da hastalığa ya da başka bir nedene bağlı gelişme geriliği söz konusudur. Yani yanık kalmıştır. Bu durum aynı zamanda yaşıtlarının ortalama gelişimiyle kıyaslanarak gelişiminin her döneminde aile hekimi tarafından periyodik olarak kayıt altına alınır.
Büyümenin ve gelişmenin ise kendi fizyolojisi içinde sınırları vardır. Belli bir yaşa gelince bütün canlıların fiziksel gelişimi durur. Öyle olmasaydı 5 metre boyunda bir adam, 100 metrelik bir köpek balığı ya da 1 metrelik lepistes falan görmemiz gerekirdi. Lepisteslerin ortalama ömürlerinin maksimum 2 yıl olduğunu, 4-6 ayda olgunlaştıklarını varsayarsak 6. aydan sonra anlamlı bir büyüme olmayacağını görürüz. Örneğin normal, sağlıklı bir insanın boy 21 yaştan sonra uzamaz.
Bir diğer konu, cinsel olarak erken olgunlaşan örneğin erken hamile kalan kişinin fiziksel gelişimi akranlarına göre yavaşlar ve hatta durur. Yavru lepisteslerin erken dönemde cinsiyetlerine göre ayrılmasının bir nedeni de budur. Siz de yukarda satır aralarında buna biraz değinmişsiniz.[:)]
Beğenenler: [T]241824,HobiciMithrandir[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Şubat 2024 23:08
[QUOTE=GhostKoi]
Bu önermeye kısmen itirazım var. İnsan da dahil bütün canlıların anne babadan aldıkları genetik büyüme ve gelişme potansiyellerini gerçekleştirmeleri uygun ortam şartlarına bağlıdır. Yanık-güdük gibi sözcükler biraz amiyane tabirler olsa da gerçeği yansıtırlar. Daha bilimsel konuşmak isteniyorsa buna gelişme geriliği denebilir. Ve bunun genetikle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla beslenme ve ortam şartlarına bağlıdır. Bu bir teori de değildir, gerçeklerin ortaya çıkardığı bilimsel bir sonuçtur.
Örneğin, sağlıklı ve düzgün beslenen, spor yapan bir çocuğun yetişkin boyu kural olarak anne babasının ortalamasının üzerindedir. (baba 180, anne 160 ise çocuk 170 üzeri olacaktır). Çocuk bu ortalamayı tutturamamışsa çevre şartlarına ya da hastalığa ya da başka bir nedene bağlı gelişme geriliği söz konusudur. Yani yanık kalmıştır. Bu durum aynı zamanda yaşıtlarının ortalama gelişimiyle kıyaslanarak gelişiminin her döneminde aile hekimi tarafından periyodik olarak kayıt altına alınır.
Büyümenin ve gelişmenin ise kendi fizyolojisi içinde sınırları vardır. Belli bir yaşa gelince bütün canlıların fiziksel gelişimi durur. Öyle olmasaydı 5 metre boyunda bir adam, 100 metrelik bir köpek balığı ya da 1 metrelik lepistes falan görmemiz gerekirdi. Lepisteslerin ortalama ömürlerinin maksimum 2 yıl olduğunu, 4-6 ayda olgunlaştıklarını varsayarsak 6. aydan sonra anlamlı bir büyüme olmayacağını görürüz. Örneğin normal, sağlıklı bir insanın boy 21 yaştan sonra uzamaz.
Bir diğer konu, cinsel olarak erken olgunlaşan örneğin erken hamile kalan kişinin fiziksel gelişimi akranlarına göre yavaşlar ve hatta durur. Yavru lepisteslerin erken dönemde cinsiyetlerine göre ayrılmasının bir nedeni de budur. Siz de yukarda satır aralarında buna biraz değinmişsiniz.[:)][/QUOTE]
Yanık kalmak ne demek ilk defa bu forumda görüyorum zaten hocam, tabiri bilmediğim için genetikle ilgili olduğunu düşünerek buna karşı çıktım.
Ama verdiğiniz bazı fizyolojik örnekler içerisinde lepistese uymayan bir örneğe karşı çıkıyorum.
21 yaşından sonra uzamamak ise tüm şartları yerine getirmiş bir insanın maksimizasyon meselesidir.
4-6 aylık bir lepistes yanık kalsa bile büyüyecektir. Söz konusu konu sahibi arkadaşımıza yem diyetini de verebilirim, bu sayede tecrübe etmiş oluruz.[;)]
Tetra pro Algae
Tropical supervit mini granulat veya supervit tab
Sera plankton nature tab
Osi spirulina flakes
Tropical super spirutabin A
D allio Plus Flakes
Haftada 3-4 kez su piresi/mikro kurt.
Proteinsel beslemeden sonra 1 tam gün aç bırakmak ve ilk öğünün ıspanak/marul/salatalık olarak tercih edilmesi.
[QUOTE=GhostKoi]
Bu önermeye kısmen itirazım var. İnsan da dahil bütün canlıların anne babadan aldıkları genetik büyüme ve gelişme potansiyellerini gerçekleştirmeleri uygun ortam şartlarına bağlıdır. Yanık-güdük gibi sözcükler biraz amiyane tabirler olsa da gerçeği yansıtırlar. Daha bilimsel konuşmak isteniyorsa buna gelişme geriliği denebilir. Ve bunun genetikle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla beslenme ve ortam şartlarına bağlıdır. Bu bir teori de değildir, gerçeklerin ortaya çıkardığı bilimsel bir sonuçtur.
Örneğin, sağlıklı ve düzgün beslenen, spor yapan bir çocuğun yetişkin boyu kural olarak anne babasının ortalamasının üzerindedir. (baba 180, anne 160 ise çocuk 170 üzeri olacaktır). Çocuk bu ortalamayı tutturamamışsa çevre şartlarına ya da hastalığa ya da başka bir nedene bağlı gelişme geriliği söz konusudur. Yani yanık kalmıştır. Bu durum aynı zamanda yaşıtlarının ortalama gelişimiyle kıyaslanarak gelişiminin her döneminde aile hekimi tarafından periyodik olarak kayıt altına alınır.
Büyümenin ve gelişmenin ise kendi fizyolojisi içinde sınırları vardır. Belli bir yaşa gelince bütün canlıların fiziksel gelişimi durur. Öyle olmasaydı 5 metre boyunda bir adam, 100 metrelik bir köpek balığı ya da 1 metrelik lepistes falan görmemiz gerekirdi. Lepisteslerin ortalama ömürlerinin maksimum 2 yıl olduğunu, 4-6 ayda olgunlaştıklarını varsayarsak 6. aydan sonra anlamlı bir büyüme olmayacağını görürüz. Örneğin normal, sağlıklı bir insanın boy 21 yaştan sonra uzamaz.
Bir diğer konu, cinsel olarak erken olgunlaşan örneğin erken hamile kalan kişinin fiziksel gelişimi akranlarına göre yavaşlar ve hatta durur. Yavru lepisteslerin erken dönemde cinsiyetlerine göre ayrılmasının bir nedeni de budur. Siz de yukarda satır aralarında buna biraz değinmişsiniz.[:)][/QUOTE]
Evde hobi olarak beslenen nerdeyse hiçbir lepistes maalesef dişi/erkek olarak ayrı beslenmiyor hocam, buna ben de dahilim. Çok ama çok fazla tank ve zaman isteyen bir durum çünkü bu. Genelde 4 ayını doğuran her dişi yumurta üretmeye başlar ama bunlar döllenmediği için çok fazla balığın buna protein harcaması gerekmez. Haliyle hamile kalan dişilerde de büyüme yavaşlar. Ancak sadece yavaşlar, hamile kalan dişinin büyümesi durur diyemem çünkü sağ tarafımda yüzlerce örneği olan 3 4 farklı lepistes tankım var. En son geçen seneki anaçlarım jumbo boya gelip vadelerini doldurdular.
Bu önermeye kısmen itirazım var. İnsan da dahil bütün canlıların anne babadan aldıkları genetik büyüme ve gelişme potansiyellerini gerçekleştirmeleri uygun ortam şartlarına bağlıdır. Yanık-güdük gibi sözcükler biraz amiyane tabirler olsa da gerçeği yansıtırlar. Daha bilimsel konuşmak isteniyorsa buna gelişme geriliği denebilir. Ve bunun genetikle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla beslenme ve ortam şartlarına bağlıdır. Bu bir teori de değildir, gerçeklerin ortaya çıkardığı bilimsel bir sonuçtur.
Örneğin, sağlıklı ve düzgün beslenen, spor yapan bir çocuğun yetişkin boyu kural olarak anne babasının ortalamasının üzerindedir. (baba 180, anne 160 ise çocuk 170 üzeri olacaktır). Çocuk bu ortalamayı tutturamamışsa çevre şartlarına ya da hastalığa ya da başka bir nedene bağlı gelişme geriliği söz konusudur. Yani yanık kalmıştır. Bu durum aynı zamanda yaşıtlarının ortalama gelişimiyle kıyaslanarak gelişiminin her döneminde aile hekimi tarafından periyodik olarak kayıt altına alınır.
Büyümenin ve gelişmenin ise kendi fizyolojisi içinde sınırları vardır. Belli bir yaşa gelince bütün canlıların fiziksel gelişimi durur. Öyle olmasaydı 5 metre boyunda bir adam, 100 metrelik bir köpek balığı ya da 1 metrelik lepistes falan görmemiz gerekirdi. Lepisteslerin ortalama ömürlerinin maksimum 2 yıl olduğunu, 4-6 ayda olgunlaştıklarını varsayarsak 6. aydan sonra anlamlı bir büyüme olmayacağını görürüz. Örneğin normal, sağlıklı bir insanın boy 21 yaştan sonra uzamaz.
Bir diğer konu, cinsel olarak erken olgunlaşan örneğin erken hamile kalan kişinin fiziksel gelişimi akranlarına göre yavaşlar ve hatta durur. Yavru lepisteslerin erken dönemde cinsiyetlerine göre ayrılmasının bir nedeni de budur. Siz de yukarda satır aralarında buna biraz değinmişsiniz.[:)][/QUOTE]
Yanık kalmak ne demek ilk defa bu forumda görüyorum zaten hocam, tabiri bilmediğim için genetikle ilgili olduğunu düşünerek buna karşı çıktım.
Ama verdiğiniz bazı fizyolojik örnekler içerisinde lepistese uymayan bir örneğe karşı çıkıyorum.
21 yaşından sonra uzamamak ise tüm şartları yerine getirmiş bir insanın maksimizasyon meselesidir.
4-6 aylık bir lepistes yanık kalsa bile büyüyecektir. Söz konusu konu sahibi arkadaşımıza yem diyetini de verebilirim, bu sayede tecrübe etmiş oluruz.[;)]
Tetra pro Algae
Tropical supervit mini granulat veya supervit tab
Sera plankton nature tab
Osi spirulina flakes
Tropical super spirutabin A
D allio Plus Flakes
Haftada 3-4 kez su piresi/mikro kurt.
Proteinsel beslemeden sonra 1 tam gün aç bırakmak ve ilk öğünün ıspanak/marul/salatalık olarak tercih edilmesi.
[QUOTE=GhostKoi]
Bu önermeye kısmen itirazım var. İnsan da dahil bütün canlıların anne babadan aldıkları genetik büyüme ve gelişme potansiyellerini gerçekleştirmeleri uygun ortam şartlarına bağlıdır. Yanık-güdük gibi sözcükler biraz amiyane tabirler olsa da gerçeği yansıtırlar. Daha bilimsel konuşmak isteniyorsa buna gelişme geriliği denebilir. Ve bunun genetikle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla beslenme ve ortam şartlarına bağlıdır. Bu bir teori de değildir, gerçeklerin ortaya çıkardığı bilimsel bir sonuçtur.
Örneğin, sağlıklı ve düzgün beslenen, spor yapan bir çocuğun yetişkin boyu kural olarak anne babasının ortalamasının üzerindedir. (baba 180, anne 160 ise çocuk 170 üzeri olacaktır). Çocuk bu ortalamayı tutturamamışsa çevre şartlarına ya da hastalığa ya da başka bir nedene bağlı gelişme geriliği söz konusudur. Yani yanık kalmıştır. Bu durum aynı zamanda yaşıtlarının ortalama gelişimiyle kıyaslanarak gelişiminin her döneminde aile hekimi tarafından periyodik olarak kayıt altına alınır.
Büyümenin ve gelişmenin ise kendi fizyolojisi içinde sınırları vardır. Belli bir yaşa gelince bütün canlıların fiziksel gelişimi durur. Öyle olmasaydı 5 metre boyunda bir adam, 100 metrelik bir köpek balığı ya da 1 metrelik lepistes falan görmemiz gerekirdi. Lepisteslerin ortalama ömürlerinin maksimum 2 yıl olduğunu, 4-6 ayda olgunlaştıklarını varsayarsak 6. aydan sonra anlamlı bir büyüme olmayacağını görürüz. Örneğin normal, sağlıklı bir insanın boy 21 yaştan sonra uzamaz.
Bir diğer konu, cinsel olarak erken olgunlaşan örneğin erken hamile kalan kişinin fiziksel gelişimi akranlarına göre yavaşlar ve hatta durur. Yavru lepisteslerin erken dönemde cinsiyetlerine göre ayrılmasının bir nedeni de budur. Siz de yukarda satır aralarında buna biraz değinmişsiniz.[:)][/QUOTE]
Evde hobi olarak beslenen nerdeyse hiçbir lepistes maalesef dişi/erkek olarak ayrı beslenmiyor hocam, buna ben de dahilim. Çok ama çok fazla tank ve zaman isteyen bir durum çünkü bu. Genelde 4 ayını doğuran her dişi yumurta üretmeye başlar ama bunlar döllenmediği için çok fazla balığın buna protein harcaması gerekmez. Haliyle hamile kalan dişilerde de büyüme yavaşlar. Ancak sadece yavaşlar, hamile kalan dişinin büyümesi durur diyemem çünkü sağ tarafımda yüzlerce örneği olan 3 4 farklı lepistes tankım var. En son geçen seneki anaçlarım jumbo boya gelip vadelerini doldurdular.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Şubat 2024 00:51
[QUOTE=HobiciMithrandir]
Yanık kalmak ne demek ilk defa bu forumda görüyorum zaten hocam, tabiri bilmediğim için genetikle ilgili olduğunu düşünerek buna karşı çıktım.
[K]Ama verdiğiniz bazı fizyolojik örnekler içerisinde lepistese uymayan bir örneğe karşı çıkıyorum. [/K]
21 yaşından sonra uzamamak ise tüm şartları yerine getirmiş bir insanın maksimizasyon meselesidir.
[K]4-6 aylık bir lepistes yanık kalsa bile büyüyecektir.[/K] Söz konusu konu sahibi arkadaşımıza yem diyetini de verebilirim, bu sayede tecrübe etmiş oluruz.[;)]
Evde hobi olarak beslenen nerdeyse hiçbir lepistes maalesef dişi/erkek olarak ayrı beslenmiyor hocam, buna ben de dahilim. Çok ama çok fazla tank ve zaman isteyen bir durum çünkü bu. Genelde 4 ayını doğuran her dişi yumurta üretmeye başlar ama bunlar döllenmediği için çok fazla balığın buna protein harcaması gerekmez. Haliyle hamile kalan dişilerde de büyüme yavaşlar. Ancak sadece yavaşlar, hamile kalan dişinin büyümesi durur diyemem çünkü sağ tarafımda yüzlerce örneği olan 3 4 farklı lepistes tankım var. En son geçen seneki anaçlarım jumbo boya gelip vadelerini doldurdular.[/QUOTE]
Anlatamadığım birinci nokta hiçbir canlı yetişkinliğe ulaştıktan sonra büyümeye ve gelişmeye devam etmez. Siz isterseniz başka bir tarih olarak kabul edin bence bu lepisteslerde 6. aydır. Farketmez, büyüme ve gelişmenin fizyolojik olarak bir sınırı vardır. Anlatmaya çalıştığım gibi hiçbir lepistes 1 metre olana kadar ya da ömrünün sonuna kadar büyümeye devam etmez. [B]Yanık kalmak zaten uygun şartlar sağlanmadığı için büyüyememek demektir.
[/B] Bir kişiyi 21 yaşına dek ne kadar büyütürseniz odur. 21 yaştan sonra büyütemezsiniz. Ben lepistes için 6 ayı esas alıyorum, yanık kalmış balığı kuş sütüyle de besleseniz bu tarihten sonra anlamlı bir şekilde büyütemezsiniz.
Anlatamadığım 2. nokta gebelikte büyümenin yavaşlaması ya da durması protein tüketimiyle değil salgılanan hormonların büyümeyi baskılamasıyla alakalıdır. Ayrıca yumurta üreten balık 4. ayda hamile kalabilir ve 5. ayda doğum yapabilir. Aslına bakılırsa yavru balık ilk haftalarda bile döl tutabilir. Ne kadar erken gebe kalmaya başlar ve ne kadar fazla doğum yaparsa dişi o kadar çok yıpranır ve erken kaybedilir.
Zamanında 6 tankta tek varyete saflaştırmayı gerçekleşirmiş bir kişi olarak bu konuda pek deneyimsiz sayılmam.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/125030/300120202232041.jpg[/IMG]
Yanık kalmak ne demek ilk defa bu forumda görüyorum zaten hocam, tabiri bilmediğim için genetikle ilgili olduğunu düşünerek buna karşı çıktım.
[K]Ama verdiğiniz bazı fizyolojik örnekler içerisinde lepistese uymayan bir örneğe karşı çıkıyorum. [/K]
21 yaşından sonra uzamamak ise tüm şartları yerine getirmiş bir insanın maksimizasyon meselesidir.
[K]4-6 aylık bir lepistes yanık kalsa bile büyüyecektir.[/K] Söz konusu konu sahibi arkadaşımıza yem diyetini de verebilirim, bu sayede tecrübe etmiş oluruz.[;)]
Evde hobi olarak beslenen nerdeyse hiçbir lepistes maalesef dişi/erkek olarak ayrı beslenmiyor hocam, buna ben de dahilim. Çok ama çok fazla tank ve zaman isteyen bir durum çünkü bu. Genelde 4 ayını doğuran her dişi yumurta üretmeye başlar ama bunlar döllenmediği için çok fazla balığın buna protein harcaması gerekmez. Haliyle hamile kalan dişilerde de büyüme yavaşlar. Ancak sadece yavaşlar, hamile kalan dişinin büyümesi durur diyemem çünkü sağ tarafımda yüzlerce örneği olan 3 4 farklı lepistes tankım var. En son geçen seneki anaçlarım jumbo boya gelip vadelerini doldurdular.[/QUOTE]
Anlatamadığım birinci nokta hiçbir canlı yetişkinliğe ulaştıktan sonra büyümeye ve gelişmeye devam etmez. Siz isterseniz başka bir tarih olarak kabul edin bence bu lepisteslerde 6. aydır. Farketmez, büyüme ve gelişmenin fizyolojik olarak bir sınırı vardır. Anlatmaya çalıştığım gibi hiçbir lepistes 1 metre olana kadar ya da ömrünün sonuna kadar büyümeye devam etmez. [B]Yanık kalmak zaten uygun şartlar sağlanmadığı için büyüyememek demektir.
[/B] Bir kişiyi 21 yaşına dek ne kadar büyütürseniz odur. 21 yaştan sonra büyütemezsiniz. Ben lepistes için 6 ayı esas alıyorum, yanık kalmış balığı kuş sütüyle de besleseniz bu tarihten sonra anlamlı bir şekilde büyütemezsiniz.
Anlatamadığım 2. nokta gebelikte büyümenin yavaşlaması ya da durması protein tüketimiyle değil salgılanan hormonların büyümeyi baskılamasıyla alakalıdır. Ayrıca yumurta üreten balık 4. ayda hamile kalabilir ve 5. ayda doğum yapabilir. Aslına bakılırsa yavru balık ilk haftalarda bile döl tutabilir. Ne kadar erken gebe kalmaya başlar ve ne kadar fazla doğum yaparsa dişi o kadar çok yıpranır ve erken kaybedilir.
Zamanında 6 tankta tek varyete saflaştırmayı gerçekleşirmiş bir kişi olarak bu konuda pek deneyimsiz sayılmam.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/125030/300120202232041.jpg[/IMG]
Beğenenler: [T]241824,HobiciMithrandir[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Şubat 2024 01:47
Genetik faktörler, ideal olmayan ısı seviyesi, az beslenme ve/veya genel anlamda yetersiz diyet, ideal olmayan tank koşulları/su parametreleri...
Bu arada hızlı büyüme çabucak renklenme sağlıklı ve iyi bir büyüme oldugu anlamına gelmez. Üreticilerin uyguladığı yöntemlerin ideal yöntemler gibi görülmesi de tartışılabilir bence. Orada genelde amaç balığın kar getirmesi oldugu için ne kadar çabuk büyür ve satışa hazır elden cıkacak boyuta gelirse o kadar tercih edilebilir olur.
X aya gelince illa bir canlı şu şekilde gözükmeli kısmına katılmıyorum. Saglıklı koşullar altında çeşitli, iyi ve yeterli sıklıkta bir diyet ile beslenen canlılar genetik olarak bir probleme de sahip degilse ben büyüme açısından bir problem olacagını düşünmüyorum. Şayet alıştığımız çoğu algı bir an önce balıgı yetiştirip satmak üzerine dönen düzenden kaynaklanıyor bence.
Izole bir kapta ve canlıların sürekli beslenebilecegi copepod ve benzeri bir nüfusa ev sahipligi etmeyen ya da etrafta gün boyu didikleyebilecekleri başka yosun ve benzeri büyümelerin olmadıgı, iyi bir diyetten yoksun ve belki çok az sefer beslenen, kaliteli yem kaynaklarının olmadıgı, belki suyun idealden serin oldugu, tank su şartlarının idealden uzak oldugu ve/veya genetiklerin bilinmedigi ve belki da çok sık bir süredir sürekli üreyen kardeşlerin ya da genetik açıdan saglıklı olmayan bir soyun devamı yavrular oldugu bir durum ile; bol bitkili ve canlı bir tank nüfusuna sahip, sık sık ve kaliteli besinlerle beslenen, uygun ısı ve su şartlarındaki genetik olarak saglam bir soya sahip canlıların aynı şekilde büyümesini beklemek zor.
Erkut Abi'nin yukarıda paylaştıgı bol bitkili belki etrafta bolca yosun copepod kurt infusoria vs bulunan bir tank bile plastik bir kapta büyümeye kıyasla çok daha avantajlı oluyor. Hayvan gün boyu besleniyor etraftan en başta.
Ama tekrar belirtmek gerekirse hızlı büyüme ve renklenme ideal degildir. Önemli olan sürecin saglıklı şekilde ilerlemesi ki seçeceginiz anaçlarla gene karar verme dahil tüm bu süreç sizin elinize bakıyor
Bu arada hızlı büyüme çabucak renklenme sağlıklı ve iyi bir büyüme oldugu anlamına gelmez. Üreticilerin uyguladığı yöntemlerin ideal yöntemler gibi görülmesi de tartışılabilir bence. Orada genelde amaç balığın kar getirmesi oldugu için ne kadar çabuk büyür ve satışa hazır elden cıkacak boyuta gelirse o kadar tercih edilebilir olur.
X aya gelince illa bir canlı şu şekilde gözükmeli kısmına katılmıyorum. Saglıklı koşullar altında çeşitli, iyi ve yeterli sıklıkta bir diyet ile beslenen canlılar genetik olarak bir probleme de sahip degilse ben büyüme açısından bir problem olacagını düşünmüyorum. Şayet alıştığımız çoğu algı bir an önce balıgı yetiştirip satmak üzerine dönen düzenden kaynaklanıyor bence.
Izole bir kapta ve canlıların sürekli beslenebilecegi copepod ve benzeri bir nüfusa ev sahipligi etmeyen ya da etrafta gün boyu didikleyebilecekleri başka yosun ve benzeri büyümelerin olmadıgı, iyi bir diyetten yoksun ve belki çok az sefer beslenen, kaliteli yem kaynaklarının olmadıgı, belki suyun idealden serin oldugu, tank su şartlarının idealden uzak oldugu ve/veya genetiklerin bilinmedigi ve belki da çok sık bir süredir sürekli üreyen kardeşlerin ya da genetik açıdan saglıklı olmayan bir soyun devamı yavrular oldugu bir durum ile; bol bitkili ve canlı bir tank nüfusuna sahip, sık sık ve kaliteli besinlerle beslenen, uygun ısı ve su şartlarındaki genetik olarak saglam bir soya sahip canlıların aynı şekilde büyümesini beklemek zor.
Erkut Abi'nin yukarıda paylaştıgı bol bitkili belki etrafta bolca yosun copepod kurt infusoria vs bulunan bir tank bile plastik bir kapta büyümeye kıyasla çok daha avantajlı oluyor. Hayvan gün boyu besleniyor etraftan en başta.
Ama tekrar belirtmek gerekirse hızlı büyüme ve renklenme ideal degildir. Önemli olan sürecin saglıklı şekilde ilerlemesi ki seçeceginiz anaçlarla gene karar verme dahil tüm bu süreç sizin elinize bakıyor
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]240485,Marimo.[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir