İşte Amerikan Rüyası
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 01:46
[QUOTE=rastlantısal]
Abi link istememin nedeni tartışmanın belli bir temele oturması. Senin düşündüğün şeyle ilgili bilgi alırsam, daha iyi anlarım ve daha iyi cevap yazarım. Şayet kendi gözlemin ve savınsa, linke gerek yok tabi. Yalnız önce de söylediğim gibi, senin bu düşüncen BGJD yavrularının sağlam olması gerçeğiyle çelişiyor. Eğer dediğin gibi, renge ve zayıflığa yol açan genler ayrı genler ise, zayıflığa yol açan genin EBJD lerde aktifleştiği gibi BGJD lerde de aktifleşmesi gerek. Çünkü iki grubun da genlerinin kaynağı aynı. Ama iki grup arasında açık bir fark söz konusu.
Şöyle görselleştirelim. EB mutasyonunun oluştuğu allel A ve a, senin bahsettiğin zayıflığa yol açan alleller ise B ve b den oluşsun. a EB görüntüsünü versin, b bağışıklığı zayıflatsın. Baba EBJD, anne ise BGJD olsun. Bunlar ürediğinde şu işlem gerçekleşir:
aabb x AaBb
Çıkan yavrular ise şu farklı genotiplerde olur:
AaBb, Aabb, aaBb, aabb, hepsi %25 oranda olmak üzere. Hem aa nın hem bb nin oluşma olasılığı tarif ettiğin gibi aynı: %50. AaBb bildiğimiz BGJD, aabb ise bildiğimiz EBJD. Yalnız tariflere uymayan iki genotip daha var: aaBb ve Aabb. aaBb genotipli yavru genlerine bakılırsa sağlam EBJD yavru ifade ediyor. Aabb ise zayıf BGJD yavru ifade ediyor. Ama bilinen kadarıyla tüm EBJD ler (en azından küçük boyda) hassaslar. BGJD lerin zayıf olmasıyle ilgili ise bir şey okumadım, görmedim.
--------
Bu konuyu araştırırken EBJD lerin kökenine de ulaştım. EBJD ler ilk kez 1985'te Hector Luzardo adlı birinin akvaryumunda ortaya çıkıyor. Yani mutasyonun doğadan geldiği kesin değil, akvaryum ortamında da oluşmuş olabilir. Hector Luzardo iki tane eş normal görünümlü JD alıyor, yavru aldığında yavruların bir kısmının garip göründüğünü farkediyor. 2005'e kadar EBJD ler ticari olarak fazla yaygın değiller, 2005'ten sonra başlıyor.
Kaynak bura: http://bluejax.co.uk/colourmorph.aspx
Aynı kaynakta şöyle bir ifade var ki tam benim anlatmak istediğimi anlatıyor:
""Mutations...can often have multiple effects. Pink grapefruits are a [mutation] of the regular grapefruit. However, not only does the pigment of the juice change but the juice tastes less astringent. Sweet corn is a single mutation of dent corn that also produces a wafer thin seed that requires more care to raise.
Genetic changes are often disadvantageous and we see that in the blue JD's, which are weaker than the normal JD's. The black mutation in angelfish, when doubled up in recessive form, produces a velvety dark fish that is also weaker."
Özetle dediği şu: Mutasyonlar sıklıkla birden fazla etki gösterirler. Pembe greyfurtlar normal greyfurtun bir mutasyonu. Ama tek değişiklik pigmentte değil, ayrıca daha az astrenjan olmalarına yol açıyor. Tatlı mısır normal mısırın tekli bir mutasyonu, ama yan etki olarak tohumların çok ince olmasına yol açıyor. Genetik değişiklikler çoğunlukla zararlı sonuçlar doğuruyor; bunu JD den daha zayıf olan EBJD lerde, ve meleklerde oluşan siyah renk mutasyonunda görebiliyoruz. Siyah melekler de daha zayıf oluyor.
------------
Her ikimizin iddiası da dediğin gibi birer olasılık. Zaten kesin olsaydı tartışmazdık. Ama bu muğlak ortamda bu olasılıkların gerçekçiliğini sorguluyoruz, ve olasılıklar azaldıkça çözüme daha çok yaklaşıyoruz
EBJD ler üstünde birkaç test yapılmış, ama bu testler EBJD lerin mutasyon mu hibritleşme sonucu mu oluştuğunu öğrenmek için yapılmış. Yapılan testler kesin sonuç vermese de hepsi mutasyon teorisini desteklemiş. Araştırmalara şuradan ulaşılabilir: http://www.cichlid-forum.com/phpBB/viewtopic.php?t=150820&postdays=0&postorder=asc&&start=0&sid=6ed429b1e5865391e1d33abb2d40ac51
Herhangi birinin değil kendi gözlemlerim ve düşüncem. Link neden istiyorsun? Elektrik mavisi genini veren genle aynı yapıda ama bağışıklık sistemini etkileyen, normalde çekinik olması gereken bir gen düşün. EB'nin olasılığı ne ise bu geninde aynı olasılıkta olduğunu düşün. Link alacağın yerlerde kesin bilgi mi var ki? Yada oraya yazı yazanlar üniversitedeki gen uzmanları yada profesör olmuş biyologlar mı?
Senin dediğinde benim dediğimde sadece olasılıklar Umut. Amazon yaprak balığı ile pirenanın aynı sularda yaşadığını düşünürsen; Pirenanın yemi olmaktan kamuflajı sayesinde kurtuluyor. Eğer yaprak renginde ve görünümünde olmasa idi yaşama şansı azalırdı. Burada bir eşitlik söz konusu.
Saygılarımla.
[/QUOTE]Abi link istememin nedeni tartışmanın belli bir temele oturması. Senin düşündüğün şeyle ilgili bilgi alırsam, daha iyi anlarım ve daha iyi cevap yazarım. Şayet kendi gözlemin ve savınsa, linke gerek yok tabi. Yalnız önce de söylediğim gibi, senin bu düşüncen BGJD yavrularının sağlam olması gerçeğiyle çelişiyor. Eğer dediğin gibi, renge ve zayıflığa yol açan genler ayrı genler ise, zayıflığa yol açan genin EBJD lerde aktifleştiği gibi BGJD lerde de aktifleşmesi gerek. Çünkü iki grubun da genlerinin kaynağı aynı. Ama iki grup arasında açık bir fark söz konusu.
Şöyle görselleştirelim. EB mutasyonunun oluştuğu allel A ve a, senin bahsettiğin zayıflığa yol açan alleller ise B ve b den oluşsun. a EB görüntüsünü versin, b bağışıklığı zayıflatsın. Baba EBJD, anne ise BGJD olsun. Bunlar ürediğinde şu işlem gerçekleşir:
aabb x AaBb
Çıkan yavrular ise şu farklı genotiplerde olur:
AaBb, Aabb, aaBb, aabb, hepsi %25 oranda olmak üzere. Hem aa nın hem bb nin oluşma olasılığı tarif ettiğin gibi aynı: %50. AaBb bildiğimiz BGJD, aabb ise bildiğimiz EBJD. Yalnız tariflere uymayan iki genotip daha var: aaBb ve Aabb. aaBb genotipli yavru genlerine bakılırsa sağlam EBJD yavru ifade ediyor. Aabb ise zayıf BGJD yavru ifade ediyor. Ama bilinen kadarıyla tüm EBJD ler (en azından küçük boyda) hassaslar. BGJD lerin zayıf olmasıyle ilgili ise bir şey okumadım, görmedim.
--------
Bu konuyu araştırırken EBJD lerin kökenine de ulaştım. EBJD ler ilk kez 1985'te Hector Luzardo adlı birinin akvaryumunda ortaya çıkıyor. Yani mutasyonun doğadan geldiği kesin değil, akvaryum ortamında da oluşmuş olabilir. Hector Luzardo iki tane eş normal görünümlü JD alıyor, yavru aldığında yavruların bir kısmının garip göründüğünü farkediyor. 2005'e kadar EBJD ler ticari olarak fazla yaygın değiller, 2005'ten sonra başlıyor.
Kaynak bura: http://bluejax.co.uk/colourmorph.aspx
Aynı kaynakta şöyle bir ifade var ki tam benim anlatmak istediğimi anlatıyor:
""Mutations...can often have multiple effects. Pink grapefruits are a [mutation] of the regular grapefruit. However, not only does the pigment of the juice change but the juice tastes less astringent. Sweet corn is a single mutation of dent corn that also produces a wafer thin seed that requires more care to raise.
Genetic changes are often disadvantageous and we see that in the blue JD's, which are weaker than the normal JD's. The black mutation in angelfish, when doubled up in recessive form, produces a velvety dark fish that is also weaker."
Özetle dediği şu: Mutasyonlar sıklıkla birden fazla etki gösterirler. Pembe greyfurtlar normal greyfurtun bir mutasyonu. Ama tek değişiklik pigmentte değil, ayrıca daha az astrenjan olmalarına yol açıyor. Tatlı mısır normal mısırın tekli bir mutasyonu, ama yan etki olarak tohumların çok ince olmasına yol açıyor. Genetik değişiklikler çoğunlukla zararlı sonuçlar doğuruyor; bunu JD den daha zayıf olan EBJD lerde, ve meleklerde oluşan siyah renk mutasyonunda görebiliyoruz. Siyah melekler de daha zayıf oluyor.
------------
Her ikimizin iddiası da dediğin gibi birer olasılık. Zaten kesin olsaydı tartışmazdık. Ama bu muğlak ortamda bu olasılıkların gerçekçiliğini sorguluyoruz, ve olasılıklar azaldıkça çözüme daha çok yaklaşıyoruz
EBJD ler üstünde birkaç test yapılmış, ama bu testler EBJD lerin mutasyon mu hibritleşme sonucu mu oluştuğunu öğrenmek için yapılmış. Yapılan testler kesin sonuç vermese de hepsi mutasyon teorisini desteklemiş. Araştırmalara şuradan ulaşılabilir: http://www.cichlid-forum.com/phpBB/viewtopic.php?t=150820&postdays=0&postorder=asc&&start=0&sid=6ed429b1e5865391e1d33abb2d40ac51
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 02:00
Testi yapan kim Umut,yaptığı testi açabilir misin ? Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 02:38
Oku dur işte işin gücün olmasın, sabah uyanmak zorunda kalma kör kandilde. Cihat hocam boşver be. Umut genetik müh. ne merak saldı galiba makinalar kesmedi. Sen JDlerle bol bol eşleştir şöyle güçlü kuvvetli safkan gibi boksör maviler üret dostum.
İyi geceler muhabbetiniz bol olsun kaçtım ben ama yarın sabah işyerinden takipteyim, durmak yok devammm..
:)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 09:13
[QUOTE=rastlantısal][QUOTE=AliMurat]Arkadaşlar müjdeee!!
[/QUOTE]
Ümit üstadıma katılıyorum. Severumlar çok geç bu işi öğrenen balıklar. Bu arada bu yumurtlayış bu çiftin dördüncü yumurtlayışı. Kaldı bir :)
Birkaç gündür hazrılık halinde olan severumlarım 15-2o dakikadır koninin üzerine diziyorlar yumurtaları. Sizce işlem ne kadar sürer.
Yıltay dostuma buradan selamlar. Şimdi yedek tankta bunlara ılık bir su hazırlayım , koniyi ne zaman çıkarayım sizce.
Yumurtları alacağım tanka biraz metilen gibi dezenfektan bir mavi damlatayım mı??
Her zamanki gibi ilk 5 batıma dokunmayın diyeceğim ama herzamanki gibi kimse dinlemeyecek.
Saygılarımla.
[/QUOTE]Ümit üstadıma katılıyorum. Severumlar çok geç bu işi öğrenen balıklar. Bu arada bu yumurtlayış bu çiftin dördüncü yumurtlayışı. Kaldı bir :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 09:38
Umut ve Ümit gerçekten güzel bir tartışma ve beyin fırtınası yaratmışsınız gece yarısı.Çok değerli bilgiler.Elinize sağlık.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 10:19
Benim kafam çok karıştı bu EBJD konusunda. Konu resmen genetik işine girmiş. Ama bluejax.co.uk çok kapsmlı güzel bir site.Nasıl olsa Google'ın çeviri desteği de var. Oradan rahatlıkla bilgi edinebiliriz.
Dün bitki ve balıkları almadan önce arkadaşımın eş tutup yavrulamış zebralarını gördüm. Anne zebranın yemi ezerek tükürmesi ve yavruların bunları yemesi çok hoşuma gitti. Hani bundan 1-2 sayfa önce son nokta neresi diyorduk ya, anladım ki son nokta elinizdeki 1 çift balığı küçüklükten ölene kadar gözleyip, yavrularına karşı duruşu, eşlerin tutumu, kötü şartlarda eşlerin birbirine ve yavrulara karşı davranışlarını gözlemlemek diye düşünüyorum.
Zor nokta ise; beslediğiniz ne olursa olsun, o canlıya birebir doğal ortamını sunabilmek. Birebir olması imkansızsa %90 başarı oranlarını yakalayabilmek. Hatırlıyorum Cenk'in bir projesi vardı. Tamamiyle kendi kendine yürüyen bir sistem yapacaktı.İlaç yok, kimyasal yok...
Onun planlanması bile sayfalarca konu olmuştu ki hayata geçirilmesi ve devam ettirilmesi nasıl olur siz düşünün.
Kendi adıma ne son noktayı uygulayabilirim nede zor noktayı. Çünkü bu işler gereğinden çok çok fazla emek isteyen, zaman alan çalışmalar olur. Hani bir laboratuvar olsa ve oraya koysanız 10 tane EBJD 10 Tane JD hergün gözleseniz, balıklara eş tuttursanız, ne geni varmış ne geni yokmuş baksanız.Siz olmasanız bile o zamana kadar tuutğunuz verilerle biri daha devam etse.Ama bu da mümkün değil. Yaşam şartları,insani duygularımız devreye girince bir balığı en fazla kaç sene bakabiliyoruz ki? Bizim bile düşüncelerimiz, fikirlermiz, davranışlarımız zamanla değişirken belki balıklarında davranışları zamanla fazlasıyla değişiyor. Örneğin bazı astronotlar oldukça büyüyüp yaşlanınca artık gençliklerinde ki gibi balık peşinde koşmuyorlar.Ama gençliklerinde olsa tozu dumana katarlar emin olun.Yani bunları gözlemlemek, gerekirse video ve fotoğraflarla destekleyip, o balık hakkında çok çok kapsamlı bir makale/kitap yazmak belki son nokta olurdu.
Söylediklerim tamamiyle kendi fikirlerimdir.
Geyik:Sitenin Türkçe çevriminde kızartmak diyorlar :) Dedim Ümit sana ben o kadar Izgarası gitmez bu balığın diye
baris.aydin 2009-02-27 10:41:24
Dün bitki ve balıkları almadan önce arkadaşımın eş tutup yavrulamış zebralarını gördüm. Anne zebranın yemi ezerek tükürmesi ve yavruların bunları yemesi çok hoşuma gitti. Hani bundan 1-2 sayfa önce son nokta neresi diyorduk ya, anladım ki son nokta elinizdeki 1 çift balığı küçüklükten ölene kadar gözleyip, yavrularına karşı duruşu, eşlerin tutumu, kötü şartlarda eşlerin birbirine ve yavrulara karşı davranışlarını gözlemlemek diye düşünüyorum.
Zor nokta ise; beslediğiniz ne olursa olsun, o canlıya birebir doğal ortamını sunabilmek. Birebir olması imkansızsa %90 başarı oranlarını yakalayabilmek. Hatırlıyorum Cenk'in bir projesi vardı. Tamamiyle kendi kendine yürüyen bir sistem yapacaktı.İlaç yok, kimyasal yok...
Onun planlanması bile sayfalarca konu olmuştu ki hayata geçirilmesi ve devam ettirilmesi nasıl olur siz düşünün.
Kendi adıma ne son noktayı uygulayabilirim nede zor noktayı. Çünkü bu işler gereğinden çok çok fazla emek isteyen, zaman alan çalışmalar olur. Hani bir laboratuvar olsa ve oraya koysanız 10 tane EBJD 10 Tane JD hergün gözleseniz, balıklara eş tuttursanız, ne geni varmış ne geni yokmuş baksanız.Siz olmasanız bile o zamana kadar tuutğunuz verilerle biri daha devam etse.Ama bu da mümkün değil. Yaşam şartları,insani duygularımız devreye girince bir balığı en fazla kaç sene bakabiliyoruz ki? Bizim bile düşüncelerimiz, fikirlermiz, davranışlarımız zamanla değişirken belki balıklarında davranışları zamanla fazlasıyla değişiyor. Örneğin bazı astronotlar oldukça büyüyüp yaşlanınca artık gençliklerinde ki gibi balık peşinde koşmuyorlar.Ama gençliklerinde olsa tozu dumana katarlar emin olun.Yani bunları gözlemlemek, gerekirse video ve fotoğraflarla destekleyip, o balık hakkında çok çok kapsamlı bir makale/kitap yazmak belki son nokta olurdu.
Söylediklerim tamamiyle kendi fikirlerimdir.
Geyik:Sitenin Türkçe çevriminde kızartmak diyorlar :) Dedim Ümit sana ben o kadar Izgarası gitmez bu balığın diye
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 10:43
Barış en güzelini yazmışsın kardeşim.
Umut ile Ümit ebjd konusunda genetik bilimi de aştılar artık ikisi de fenotip oldular.Yazdıklarını okuyunca hem merak ve bu konuda ki hırslarını taktir ediyorum hemde hasta olacak çocuklar sonunda diye üzülüyorum.Her ikisi nede söyleyeceğim.Bazı şeyleri oluruna bırakmak lazım.Bazen sen kendini yırtsan da,doğa kendi kararını kendi veriyor.
Bu arada Engin sen bana bitki göndericem abi demiştin.Resmen Orman göndermişsin teşekkür ederim.Bu kadar bitkiyi ziyan edemeyeceğim için mecburen bitkili tank a dewam edeceğim.Bitkileri ayırmadan su yüzeyine bıraktım.Bolıvyanlar hala yumurtalara bakıyor.Onları bekliyorum.Yumurtalar yenir veya yavrular çıkarsa ancak komple akvaryumu sil baştan senin bitki takviyenle yeniden dizayn edeceğim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 10:56
Abi gülleri budarken çok youlmuştum.Saat 12 yi geçiyordu bende sadece kök ve ana dal kalacak şekilde hepsini biçtim..
Bundanda gönderdim gördün değilmi abi.Onu en çok ışık olan kısıma dik ve ne kadar güzel çoğaldığını gör.
Bolivyanlar umarım yavruyu çıkarır.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 10:59
Tamam o bitkiyi gördüm.Onu topak halinde köklerin arasına en ortaya koyacağım.Tekrar teşekkür ederim.Umarım Barış a derken ben öldürmem bitkileri
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 11:00
Şansal Abi;
Çok doğru dedin.Engin resmen orman göndermiş.Benim hiç bitki tecrübem yok ama Engin sayesinde nyeti bozup bitki işlerinede girdim.Senin taban oldukça uygun.Benim tabanda ise barındırmak biraz zor olacak. Bakalım, yaşatmak için çalışacağım.Engin gübre takviyesi yaptım dediğin gibi. Ama elimde ki gübre bitti? Önerin nedir?
Çok doğru dedin.Engin resmen orman göndermiş.Benim hiç bitki tecrübem yok ama Engin sayesinde nyeti bozup bitki işlerinede girdim.Senin taban oldukça uygun.Benim tabanda ise barındırmak biraz zor olacak. Bakalım, yaşatmak için çalışacağım.Engin gübre takviyesi yaptım dediğin gibi. Ama elimde ki gübre bitti? Önerin nedir?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 11:02
Gübre bittiyse alman lazım tekrar.Ben uzun zaman gübrelemeyi bıraktım ve bitkiler zayıfladı.Size gönderdiğim güllerin yapraklarındaki delikler ve kararmalar bundan.Yani sıvı gübresiz bu iş olmuyor.Ya sıvı gübre olacak yada balık yükü çok olacak.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 11:41
Tamamdır Engin.Zatn diğer bitki aldığım arkadaşta gübre kullanmanın faydalı olacağını söylemişti.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 11:50
[QUOTE=Really] Bu konuyu araştırırken EBJD lerin kökenine de ulaştım. EBJD ler ilk kez 1985'te Hector Luzardo adlı birinin akvaryumunda ortaya çıkıyor. Yani mutasyonun doğadan geldiği kesin değil, akvaryum ortamında da oluşmuş olabilir. Hector Luzardo iki tane eş normal görünümlü JD alıyor, yavru aldığında yavruların bir kısmının garip göründüğünü farkediyor. 2005'e kadar EBJD ler ticari olarak fazla yaygın değiller, 2005'ten sonra başlıyor.
[/QUOTE] Gene iş olasılığa bindi. En azından biryerlerde ilkinin kaynağının olmasına sevindim.
[/QUOTE] Gene iş olasılığa bindi. En azından biryerlerde ilkinin kaynağının olmasına sevindim.
Kesin sonucu sadece Hector Lozardo ile konuşarak elde edebiliriz. İlk EBJD yavruları nasıldı ancak o biliyor. Eğer hassaslarsa senin dediğin gibi, eğer değillerse benim dediğim gibi olmuş oluyor.
Siyah meleğin hassas olması vs konusunda sana katılıyorum. Bende o durumdan farklı birşey söylemedim. Yani burda balığı hassas yapan siyah rengini veren genlerden ziyade, olasılığı siyah genle aynı farklı bir gen olmalı.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Şubat 2009 14:05
Ben de bir 60-70 cm lik bir tankımı bitkili yapacağım Ümit Hocam salyangozlar olacak, kıpır cıvıl cıvıl birşey istiyorum , belki canlı doğuran ya da eş bir melek. Bir daha ki budama için sıra bende olursa çok sevinirim. Kargo ücreti bana ait olmak üzere almak isterim. .
Özellikle düşündüm de eş bir mavi melek harika olurdu, sana söylüyorum Engin Bey, Cihat Bey sen dinle :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir