Discus bir efsane mi
Gönderim Zamanı: 27 Aralık 2010 19:00
[QUOTE=burak_06]
Aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyoruz ama sürekli zıtlaşıyoruz aynen böyle konu discus olunca. Verdiğiniz örnekler pek çok balıkta geçerli zaten, hiç birisi discusa özgü şeyler değil ki, 1 haftada 3 su değiştiren, ravinol ile hababam ilaçlanan mesela kardinal tetrayı damlatsanız da çatlatsanız da patlatsanız da kayıpsız adapte etmek discusdan çok daha zordur kanımca, bir sürü tür sayılabilir, balıklar satın alanın eline sağlam geçsin diye balığın karaciğerinin de böbreklerinin de bağışıklığının da içine ediyorlar, balığı alıyoruz, süper muamele etsek de bazıları 2-3 ay içerisinde hastalık belirtisi vermeden (bilinen hastalıklardan bahsediyorum) dökülüyor. Bu bambaşka bir konu, o bakımdan her balığı mümkün oldukça yerli edinmek uzun vadede de çok önem taşıyor.
Ben konuya kendi adıma son verirken hepinize güzel balıklar diliyorum...
Kaan ERDAL 2010-12-27 19:01:48
Alıntı yaptığınız cümlelerimdeki anlatmak istediğim şeyler sizin bahsettiklerinizle aynı.Bunlar olmalı demek istiyorum.Ama genel kanı olarak konuşulduğundan dolayı farklı noktalara dikkat çekmek istiyorum.Ucuz olarak nitelendirilen türler genelde türkiye şartlarında yetişen balıklardır.(İstisna türler hariç.)Malawi türlerinin bir çoğu,melek balıkları,lepistesler vs. gibi bir çok tür ülkemizde üretilir.Fakat discus genel anlamda ithal ve sağlıksız olarak ülkemizde bulunur.Aslında balığı zor olarak adlandıran kısımda burası.Discus beslemek kolaydır ama neye göre kolaydır bunlarıda anlatmak bilinçlendirmek lazım.
Örnek veriyorum x şahıs ankarada discus üretiyor ve büyütüp satıyor.Ondan alınan balık eğer bilinçli bir üreticiyse,damlatma yöntemine vs.gerek kalmadan ısı farkını kapatarak yeni bir akvaryuma eklenebilir.Fakat bunu istanbuldan kaan bey satın alırsa mutlaka damlatma yöntemini çok çok yavaş bir şekilde yapmalıdır.Birde bunun ithal balık boyutu var.Uzakdoğudan balık geldi toptancıda bilinçsiz bir şekilde balık açıldı.Sonra aynı gün içerisinde balıkçı gitti ordan balık aldı.Daha sonra ertesi gün ben akvaryumcuya gittim balık aldım.Hadi bakalım ayıkla pirincin taşını.
Balık ne kadar sağlıklı olursa olsun 2-3 gün içerisinde 3 farklı su değeriyle karşılaşacak.Ve uzakdoğudaki su değeri nerde,Türkiyede'ki su değeri nerde.Bu balığı sağlıklı bir şekilde yaşatmak ciddi anlamda tecrübe gerektirir.Dediğim gibi kriterler burda çok önemlidir,bu kriterlere göre balığın kolaylığı zorluğu belirlenir.
Son olarak discus besleyecekseniz mümkün mertebe Türkiye şartlarında yetişmiş yavrulardan edinmeniz sizin için daha faydalı olur.
[/QUOTE]Aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyoruz ama sürekli zıtlaşıyoruz aynen böyle konu discus olunca. Verdiğiniz örnekler pek çok balıkta geçerli zaten, hiç birisi discusa özgü şeyler değil ki, 1 haftada 3 su değiştiren, ravinol ile hababam ilaçlanan mesela kardinal tetrayı damlatsanız da çatlatsanız da patlatsanız da kayıpsız adapte etmek discusdan çok daha zordur kanımca, bir sürü tür sayılabilir, balıklar satın alanın eline sağlam geçsin diye balığın karaciğerinin de böbreklerinin de bağışıklığının da içine ediyorlar, balığı alıyoruz, süper muamele etsek de bazıları 2-3 ay içerisinde hastalık belirtisi vermeden (bilinen hastalıklardan bahsediyorum) dökülüyor. Bu bambaşka bir konu, o bakımdan her balığı mümkün oldukça yerli edinmek uzun vadede de çok önem taşıyor.
Ben konuya kendi adıma son verirken hepinize güzel balıklar diliyorum...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
onurdemirbalaÇevrim Dışı
Özel Üye
[C]2,1,36187[/C] [B]4861,3[/B]
Kayıt: 05/11/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1983
Özel Üye
[C]2,1,36187[/C] [B]4861,3[/B]
Kayıt: 05/11/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1983
Gönderim Zamanı: 27 Aralık 2010 22:47
Sürekli aynı konular defalarca tartışıldı.Sonuç hep aynı,bütün dostların yorumları için teşekkürler.Bu konudada cevaplar aynı sorular aynı izniniz ile konuyu kilitliyorum.Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir