Cüce Amerikan Dünyası

[QUOTE=Koksal Gurkan]Alış-satış-fiyatlama konuları uzun ve karışık konulardır ve sonu yoktur.
Ancak bundan daha önemli olsa da neredeyse kimsenin dikkat etmediği kritik bir konuyu hatırlatmak isterim.
Evde her türlü hayvan (kedi, köpek, kuş, balık, vb...) besleyenlerin (Dikkat: satışı demedim, sadece beslemek için bile!!!) yerel belediyeler tarafından düzenlenen eğitimlere katılarak sertifika alması kanunen zorunludur.
Dolayısıyla satış, fiyat gibi konulardan önce belge edinilmesi ve çok daha önemlisi karşılıklı saygı konusuna dikkat edilmesi gereklidir.

Fiyatlama konusu daha önce de tartışmalara yol açtı. Sonucu sadece tartışmaların büyümesi, atışmalar ve sonunda da kendini kontrol edemeyen bazı arkadaşların ceza alması ile sonuçlandı. Kimse sıkıntı yaşamadan konuyu sınırlanırmak ya da ayrı bir başlıkta, yönetimin izin verdiği ölçüde daha kapsamlı tartışmak yerinde olacaktır. Farklı görüşler olabilir. Ben bunları tartışmak veya konuyu uzatmak için değil durumu hatırlatmak için yazdım.[/QUOTE]

Hangi kanun öğrenebilirmiyiz? Hukukcu değilim ama sanırım kat mülkiyeti kanununda evde çiftlik hayvanlarının beslenmesini yasaklayan maddeler vardı. Evcil hayvanlarla ilgili yasak yok diye biliyorum. Kedi köpek beslerseniz aşıları karnesi filan olmak zorunda onunla ilgili yönetmelik kesin vardır ama hertürlü hayvan için belediyeden sertifika alınmasını zorunlu tutan kanun garip geldi bana.

Listeye bakıyorum,
Apistogramma eremnopyge 100 küsür tl,
Apistogramma bitaeniata 80 küsür tl
Borelli 30 tl civarı,
En uygun ramirezi 10 tl civarı liste fiyatları var. Uzak doğuda da pek çok nadir tür 1-2 dolar değil, daha bu fiyat üzerinden akvaryumcu kar koyup satacak. O yüzden gelmiyor zaten türler.

İnsanlar balığına istediği fiyatı biçer, talipli üslubunca pazarlığını yapar, teklifini yapar. Arz-talep serbest piyasa koşulları fiyatı belirler. Bu iletişim sırasında takınılan üslup ise kişinin sosyo-kültür seviyesini belirler. "Kardeş küçücük balığa bu kadar para istenir mi?" diyen de olur, "bana fiyat yüksek geldi, ilginize teşekkür ederim" diyen de.

Ben de belediyede o kursa gidip sertifika aldım ama hiç öyle bakan için bir zorunluluk hatırlamıyorum, sertifika satanlar için.

Saygılar,

[QUOTE=Koksal Gurkan]
Dolayısıyla satış, fiyat gibi konulardan önce belge edinilmesi ve çok daha önemlisi karşılıklı saygı konusuna dikkat edilmesi gereklidir.

[/QUOTE]




[QUOTE=bjkalley]

İnsanlar balığına istediği fiyatı biçer, talipli üslubunca pazarlığını yapar, teklifini yapar. Arz-talep serbest piyasa koşulları fiyatı belirler. Bu iletişim sırasında takınılan üslup ise kişinin sosyo-kültür seviyesini belirler. "Kardeş küçücük balığa bu kadar para istenir mi?" diyen de olur, "bana fiyat yüksek geldi, ilginize teşekkür ederim" diyen de.
[/QUOTE]

Bunun özeti en başta dediğimiz şeye gelmiyor mu.. Karşılıklı saygı , güzel üslup..
Bu iş karşılıklı diyorsak adı üstünde karşılıklı olmalı.. Yani herkes istediği fiyatı biçer satarken , alıcı da alacağı şeye bir değer biçebilir.. Bunun karşısında , uyuşmazlarsa alım satım gerçekleşmez olur biter.. Arkasından , ölücü , yok bilmem neci demek çok mu etik.. Benim takıldığım nokta o .. Dikkat ederseniz bu tartışmalar hep ama hep istisnasız satıcının perspektifinden değerlendiriliyor.. Bu da olaya hangi açıdan bakıldığını belli ediyor.. Sonra çıkıp , görünmez tefede başkalarının ilgisini bilgisini tartması da cabası !!!

[QUOTE=bjkalley]Ben de belediyede o kursa gidip sertifika aldım ama hiç öyle bakan için bir zorunluluk hatırlamıyorum, sertifika satanlar için. Saygılar,[/QUOTE]
Ben eğitim ve sertifika aldığım dönemde epeyce değişikliklerin başlangıcı olan bir dönemdi. Yönetmelikler yeni çıkarılmıştı. Ezbere aklımda değil ama o çıkan yönetmeliklere göre satanlar zaten belge sahibi olmak zorunda ama alıp besleyenler de olmak zorunda diye özellşkle belirtmişlerdi. Şimdilik bununla ilgili denetleme yapılmıyor ama ola ki bir ihbar ya da şikayet olursa o zaman evde besleyenler için bile belge sorgulanıyor.

Sertifika satışına gelince, bu bahsettiğim sertifika "satılan" bir seetifika değil.
Balıkların menşeine dair sertifikaları diyorsan, onlar için allah hak getire diyorum. Elinde printer olup word'de bir iki düzenleme ile istediği sertifikayı basabiliyorlar. Bu tip sertifikalarla zaten bir işim yok.[EDIT]MaviYesil,2015-10-30 20:22:33[/EDIT]

Arkadaşlar bu balığa Avrupa yakasında en çok hangi akvaryumcularda rastladınız? Bir de bitkili tanklardaki gübreleme bu balıkları rahatsız edermi?[EDIT]ibrahimsarıhan,2015-10-30 21:38:01[/EDIT]

Cüce Amerikan ve Discus türlerinde ozmoz türü cihazlar kullanılmakta. En azından daha yakın olduğum bu başlık altından sormak istedim, kullandığınız ve tavsiye edebileceğiniz marka ve model var mı? Yakın zamanda balıklar için daha sağlıklı olacağını düşündüğüm için almak istiyorum.

Beni korkutan işe yaramayacak olması. Bir arkadaşım evde temiz su içebilmek için bu cihazdan bağlatmış (1000 küsür liraya) 1 yıl sonra çöpe atmıştı. Aynı şekilde piyasada ozmoz adında çok fazla "ön temizlik" özelliğinde cihaz bulunuyor. Sormadan alınacak bir şey değil gibi duruyor.

Ben yumurta/larva dönemi hariç bu türlerde osmozu gerekli görmüyorum. Sudaki birçok yararlı elementi de alıp götürüyor. Discus yavrularımda da apisto yavrularımda da larval erve geçtikten sonra şebeke suyuna dönerim. Normal zamanda zaten şebeke suyundalar.

[QUOTE=-doctore-]Ben yumurta/larva dönemi hariç bu türlerde osmozu gerekli görmüyorum. Sudaki birçok yararlı elementi de alıp götürüyor. Discus yavrularımda da apisto yavrularımda da larval erve geçtikten sonra şebeke suyuna dönerim. Normal zamanda zaten şebeke suyundalar. [/QUOTE]

Biraz daha araştırma yapmakta fayda var o halde. Ben sadece olumlu yönlerinden bakıyorum, bu zamana kadar suyu iyileştirdiğini düşünüyordum açıkcası. Biraz da olumsuz etkilerine bakmak gerekiyormuş.

Peki yumurta döneminde kullandığınız cihaz nedir?

Bu çok önemli mi bilmiyorum. Kullanılan filtreler, kartuşlar önemli zannedersem. Çok hakim olduğum bir konu değil. Bende Springwater marka bir cihaz var. Discus yavrularında onu kullanana kadar hiç larva yaşatamamıştım. Sonra ise ilk seferde başarılı oldum. Sadece yumurtlama dönemi ve 3 günlük larval dönemde kullandım. Apistolarda da öyle. Sonra değişimler şebeke suyuyla.

Osmoz cihazlarından ben de almayı düşünüyorum. Hazır su da kullandım ama başarılı olamadım. Tek çare osmoz sanırım.

Furkan, hazır su ile tek başarılı olabildiğim Kakadu oldu, diğer türleri ürettiğini söyleyenler oldu ama ben daha Kakadu ile Panduro hariç diğer Apistogrammalarda ve cücelerde kalıcı bir üretim sağlayamadım osmossuz. Ancak osmossuz üretim denemelerinin bizi bu konuda üretimde devamlılık adına sonuca götüreceğine inanıyorum. Osmossuz üretim denemeleri devam etmeli... Ben ediyorum, farklı türler ve doğal yollarla o türlerin su değerlerini elde edebilmek adına, bakalım sonuç ne olacak. İyi balıklar...

Sadece yumurta sürecinde değil, genel olarakta suyu daha kaliteli hale getirmiyor mu osmozlar?

Filtre kullanımı konusunda bir ahtırlatma yapayım. Bu tip filtrelerde çok farklı son çıkış alınabilir. Bunun nedeni kullanılan ek filtre bölümleridir. Son kısmına 0-50 ms değeri verecek filtre de taktırabilirsiniz, içme suyu değerini sağlayacak filtre de taktırabilirsiniz. Bu kullanıcı seçimine bağlı olduğundan herkesin filtre çıkış değeri aynı olmayacaktır. Ayrıca, filtrenin kullanım oranına göre belirli süre sonra içindeki tutucular dolunca değerler de değişmeye başlar. Dolayısıyla su kalitesi içindeki malzemenin periyodik değişmesi ile düzeltilebilir. 1 mikron, 5 mikron, aktif karbon, membran, post karbon, vb filtreler farklı ömürlere sahiptir. Maalesef yanlış bilgi ile 3 ay, 6 ay gibi ifadeler kullanılıyor. Halbuki esas olay içinden geçen toplam su miktarı ve geçen suyun kirlilik oranına göre yeri geldiğinde ayda bir değişim bile gerekebilir. Filtreden 3 ayda 500-600 litre su çıktısı alan kişinin filtresi ile ayda 1000 litreden fazla su geçiren kişinin filtresi aynı temizlikte olamaz. Ürünlerin markaları da farklı ama özünde hemen hepsi aynı malzemeleri kullanıyor. Sadece marka ismiyle fiyatla oynuyorlar.

Osmos cihazlarının mantığı üretim için şöyle: ilk filtre 0.5 micron sediment kaba tortular için, sonra karbon filtre ve peşinden 0.1 micronluk sediment filtre. Buraya kadar olan filtreleri direk olarak akvaryumda kullanabilirsiniz dinlenmiş su ayarında bir su elde etmiş olursunuz.Bu 3 filtre 6/9 ay sonrasında değişim gerektirebilir bu yüzden hausing tipi kullanmak daha iyidir. Filtre değişimi kolay ve filtreler ucuzdur.Bundan sonra Membran filtre gelir, bizim istediğimiz suyu bununla elde ederiz (fazla bile gelebilir bazen normal su eklemek gerekebilir) Buda yaklaşık 1/2 yıl arasında kullanılabilir diğer filtrelere göre pahalıdır ama arıtmanın kalbidir. 1000 liralık cihazlar yada 250 liralık cihazlar önemli olan filtrelerdir. Sanal pazardan 250 liraya aldığım bir ürünü kullanıyorum.