Alabalık Yemi
bana öyle geliyor ki, işine gelmiyen kötü yem diyor, işine gelen iyi yem diyor. Yani, üretim yapıp balık satanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın kötü yem diyor, benim gibi kendi halinde olanlar ise kullanın diyor çünkü işi ticarete dökmüyoruz. Okuduklarımdan bunları anladım. Dediğim gibi kimse üstüne alınmasın.
Saygılar...
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Merhaba arkadaşlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben farklı bir şey demedim. Akvaryum hobisi ile ilgilenenlerin bu yemi kullanmamaları gerektiğini yazdım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Balık Yemlemede Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Yem satmaya karar verdikten sonra bazı şeylerin farkına vardım.
İlk önce yem de ve yemlemede nelere dikkat etmeliyiz o konularda
bir tartışma ortamı oluşturmlıyız ve bilgilerimizi veya yanılgılarımızı birbirimizle paylaşmalıyız.?
Yemlemede nelere dikkat edilmeli?
1- Yemin içeriğinin balığa uygun olmasına : balığın karnivor omnivor ve herbivor olması ilgilidir. Balığın ihtiyacı olan bütün hayvansal veya bitkisel proteinleri yem içermelidir. ayrıca özellikle deniz balıklarında daha fazla önem taşıyan fosfo lipidleri içermelidir. gerekli ise diğer ekleri, vitamin, mineral, antibiotik vs.
2- yemin büyüklüğünün balığa uygun olmasına : 60micron mikrokapsül ve extrude yemlerden, 12 numara pelet yeme; özel hazırlananlar dışında bu aralığın dışında yem yok) Balıklarımızın boyutları genel manada (akvaryum için) çok büyük farklılıklar göstermemekte, yani hepsi aynı büyüklükteki yemleri alabilmektedir. Burada önemli olan yavru balıkların ve larvaların beslenmesi, bu balıklar içinde teknoloji ile 60 micron'a kadar yemler üretilmektedir.
canlı yemlerde ise ebatlarda oynamak ayrı bir ihtisas konusudur.
örneğin verdiğiniz alg türlerine göre rotifer'in ebatları ile oynayabilirsiniz
3- yemin fiziksel özelliğinin balığa uygun olmasına (yani şekil ve renkleri; ayrıca yüzerliliği pelajik; semi pelajik; demarsal olması)(bir de canlı, yaş ve kuru yem olmasıda buraya eklenebilir)
4- yemleme sıklığı (buda su sıcaklığı ve mevsimle ilgili; bir de balığın yaşı ile)
5- yemleme miktarı (yemleme sıklığındaki etkenler aynen geçerli)
6- mevsimsel ve sıcaklık değişimleri (en önemlilerinden biri bence)
7- yemin kendisi (yapım aşaması, ve tekniği)
Yem çeşitleri nelerdir?
1- Canlı yemler ( rotifer, podlar, su piresi, artemia, tubifex)
2- Yaş yemler (balık eti, tavuk eti, karides, haşlanmış yumurta)
3- Kuru yemler (toz yemler, pul yemler, kurutulmuş yemler, granül yemler, micro kapsül yemler, extrude yemler, pelet yemler)
Bunları teker teker hep birlikte tartışarak açıklayalım istedim. bence bu konuda çok fazla yanlış kanı ve yanılgı var.
Arkadaşlar bunları bir yere bakarak yazmıyorum, (dağınıklık olur ise özür dilerim) bunlar bende senelerin getirdiği birikimler. ama bu konularda araştırma yapmaya zaman ayırmayı inanın çok istiyorum ama malesef
Saygılar
Beslenme şekline göre balıkların ayrılışı;
1) Karnivor (Etçil)
2) Herbivor (Otçul)
3) Omnivor (Hepçil)
Besin Çeşitliliğine göre balıkların ayrılışı;
1) Öyrifag (Çok çeşitli)
2) Stenofag (Belli tip)
3) Monofag (Tek tip)
Besinler, Protein, Karbonhidrat, Yağ, Mineral, Vitamin içermelidir. Ton Balığı gibi bir kaç tür dışında vücut sıcaklığını düzenleyemezler. Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına bağlıdır. Yaz-kış ısı farkı çok olan bölgelerde besin tüketiminde 1 yıl boyunca çok büyük değişiklikler olabilir. Bu da büyüme eğrisinin "S" harfi şeklinde olmasına neden olur. Beslenme ile ilgili araştırmalar özellikle Salmon (Alabalık) üzerinde yapılmıştır. Protein gereksinimi yaştan yaşa değişir. Hızla büyüyen genç balıklarda ve eşeysel olgunlaşma sırasında bu gereksinim daha fazladır. Ayrıca proteinin niceliği değil niteliğide önemlidir(Hangi aminoasitlerden oluştuğu? Ancak kültür balıkçılığında lipid ve Karbonhidratlar kullanılır.
Aşırı yağla beslenme durumunda yağ balığın karaciğerinde birikir ve kimi kez ölümle sonuçlanır. Sazan gibi omnivor balıklar karbonhidratı daha iyi sindirebilir. Oysa karnivor balıklarda fazla karbonhidratla beslenme karaciğerde glikojen depolanmasına neden olur ve beslenme bozukluğu hatta ölüme neden olabilir.
Kaynak
__________________
Celal KIZILKAN
İSAK YK Üyesi
yukarıda yazdıklarımızı kaldığımız yerden açalım biraz
3 - Yemin Fiziksel Özelliğinin balığa uygun olması
• Şekil ve renk olarak uygun olması : Bu koşul genelde adaptasyon evrelerinde önem kazanır. Yani, larval aşamada canlı yemlerden kuru yemlere geçişte kullanılan kuru yemlerde. Larvalar ve yavru balıklar bu dönemde besin olaraktan kullandıkları canlıları ararlar ve tüketirler, onlara ilk deneyimi sağlamak için kısa bir süre kullanılan ve canlı yemlere benzeyen yemlerdir.
• Balığın yemi hangi su seviyesinde tükettiği: Bazı balıklar demarsal türlerdir. Kaya balıkları, çöpçü balıkları, vatozlar gibi. Bunlar besinlerini dipten alırlar. Öyleyse bu balıklara demarsal veya dip yemleri verilir. Bazı balıklar ise semi-pelajik’dir. Ot balıkları, brichardiler gibi. Bu balıklar yemi orta suda tüketirler yada avlanırlar. Bazı balıklarda pelajiktir. Bunları aslında ikiye ayıra biliriz. Birincisi sardalya, hamsi ve dünyanın en büyük memelisi büyük balina gibi plankton ile beslenenler ve lüfer orkinoz gibi balıkların pelajik olarak avlanmasıdır. Ancak akvaryumlarımızda yemlemenin yüzeyde, yüzeye yakında yada açık alanda olması istenilmektedir. Öyleyse bizim kullandığımız yemler genelde pelajik ve semi pelajik yemlerdir diyebiliriz.
• Yemin canlı, yaş veya kuru olması.
o Canlı yemler :
§ Fitoplanktonlar : tetraselmis, chlorella, iso gibi micro algler
§ Zooplanktonlar veya su omurgasızları : Rotifer
§ Crustacea : artemia, su piresi, teke karides gibi bir çok canlı bu ailede
§ İnsect’ler : böcekler vs.
o Yaş yemler :
Genellikle bu nedenle balıklar kullanılır.§ Ancak üreme dönemleri dışında bu şekilde yemleme yapmanın balıklar üzerinde çok fazla faydası olmadığı saptanmıştır. Hatta bu doğrultuda artık hatchery’ler damızlıklarının beslenmesinde sadece yaş yem kullanımından uzaklaşıp, kaliteli yemler ile, sübye, ahtapot, çim çim’i bir arada kullanarak kendi yemlerini hazırlamaktadırlar. Ancak bu tür yemlemeler kapalı devre sistemleri amonyak ve fosfat yönünden aşırı zorlar. Ayrıca bu tür yemler ile parazit, bakteri ve viral etken riskleride birlikte gelir.
o Kuru Yemler :
Toz Yemler§ : Genellikle pelet, pul ve granül yemlerin ezilerek toz haline getirilerek elde edilirler ve yavrular için kullanılırlar. Ancak çaresizlik dışında bu son derece yanlış bir uygulamadır. Çünkü balık beslemede amaç her balığa eşit ve eşit beslemedir. (üniversitede hocamız bunu bu şekilde açıklamıştı.) Yani yem içersindeki her tane yemin içeriğinin “eşit=aynı” oranda protein, fosfolipid, aminoasit, vitamin, mineral, hatta antibiotik içermesidir. Ve her balığın eşit yem yemesidir. Toz yem elde etmek için ezilen yemlerde buna ulaşmak mümkün değildir. Yavrular veya larvalar bu yemler ile beslemede ya protein, ya lipid, karbonhidrat alırlar. Yani eşit bir beslemeden bahsetmek mümkün değildir.
Granül Yemler :§ Değirmen taşlarına benzer yerlerde pelet yemlerinden kırık parçalar elde edilirler. Bunlara granül yem denir. Yani pelet yemlerin özelliklerini aynen taşırlar sadece daha ufaktırlar. Micro granül yemlerde daha yüksek bir teknoloji ile ama aynı mantık ile elde edilirler.
Pelet yemler :§ Bildiğimiz hamur karma makinelerin de, harçların içine katılarak karıştırılması ile elde edilen hamur. İlk önce kıyma makinesine benzer (evde yaparsanız el kıyma makinesi kullanabilirsiniz) aletlerden geçirilir ve bıçak ile çeşitli boylar da kesilerek son hallerini alırlar. Kıyma makinesi ağzı değiştirilerek pelet yemin çapı değiştirile bilinir. (1,5-2-3-4-6-8-10-12 numara pelet yemler). Bu aşamadan sonra bazı tekniklerde fırınlama, fanlama veya kurumaya bırakma yöntemleri kullanılır. Pelet yem tekniği en eski tekniklerdendir. Ve halada mevcudiyetini de korumaktadır. Ama artık sahip olduğu tahtı extruder yemlere bırakmaktadır. Bu teknikteki dez avantaj, makine ağzı ve bıçaklama işlemleri sırasında oluşan kırılma ve tozlanma. Ayrıca balık yağına muamele sırasında aşırı balık yağı kayıpları. Özellikle de her bir pelet’e eşit vitamin, mineral ve antibiotiğin veya aşının dağıtılamamasıdır.
Extruder Yemler ve Micro extruder yemler§ : Bu teknikte harçların katılması ve hamurların oluşturulması daha küçük miktarlarda gerçekleştirilir. Hatta son micro teknolojisinde her bir tanenin içeriğine müdahale olanağı doğmuştur. Yani her bir tanenin içeriğinde eşit =aynı sonucuna ulaşılmış yada ulaşılmaya yaklaşmıştır. Bu teknik ilk başlarda sadece yavru yemlerinde yani micro teknolojisinde kullanılırken, artık bütün extruder yemlerde kullanılabilmektedir. Bu yemden sadece Türkiyede 2003 jenerasyonu balıklarında 70-80 bin ton civarında tüketilmiştir.Ve bu teknolojinin ana vatanı japonyadır. Ve Japonya bu teknolojiyi 1990’lı yıllardan beri kullanmaktadır.
Mikro kapsül yemler :§ Bu teknoloji çok pahalı ve özeldir. Her bir yem tanesinin özelliği kopyasıymış gibi aynısıdır. Her bir tanenin şekli ise kusursuz, pürüzsüz ve yumurta şeklindedir. Kısacası bu yemler teknoloji harikasıdır.
4- Yemleme sıklığı : Bu aslında mevsim, gün ışığı ve su sıcaklığı ile ilgili bir olgudur. Ancak balığın yaşı da bunda önemli bir faktördür. Genç bireylerde (sindirim ve ihtiyaçlar) döngü çok daha hızlıdır. Bu yüzdende daha *** yemlenirler. Ayrıca bazı dönemlerde (özellikle larval aşamada) aç kalmamaları gerekir. Bunun nedeni aç larvaların hızlı şekilde çökmesi (ölmesi). Yada genç (juvenil) bireylerde kanibalizimin önüne geçmek. Ancak akvaryumlarımızda 24-27 derece su sıcaklığında bence en ideal olanı 3 lü beslemedir.
5- Yemleme Miktarı : Aslında kültür balıkçılığında doyana kadar besleme ve bazı yemleme protokolleri uygulanır. Ancak akvaryumlarda ki balıklarımızda az aç kalacak şekilde devam ettirmek en idealidir. Hem kapalı sistemlerde yem çökmesinin önüne geçmiş oluruz. Hemde akvaryumumuzdaki balıkların daha hareketli olmasını sağlamış oluruz. Unutmayın ki balıklarda doyma hissi yoktur.
6- Mevsim ve Sıcaklık değişimleri : Yemleme sıklığının içersinde bu konu üzerine biraz değinmiştik. Aslında su sıcaklığının balık metabolizmasına önemli etkisi vardır. Bununda nedeni vücut sıcaklıklarını ayarlayamamalarıdır. Su sıcaklığı optimum değerlerden uzaklaştıkça metabolizma değişimler gösterir ve yavaşlamaya başlar. Bu da dolayısı ile yem değerlendirmesini yavaşlatır. Yavaşlayan metabolizma içersinde balıktaki yemleme üzerine etki sadece yem alışlarındaki azalma değildir. Aynı zamanda yem içersindeki besinleri değerlendirme oranları da değişir. Bununda en belirgin örneği celalettin beyinde belirttiği karaciğerlerde yağ birikmesidir. Bunun nedeni azalan metabolizma hareketleri içersinde yakılamayan yağın depolanmaya başlamasıdır. Bu da balığımız için ölümcül olan karaciğerdeki yağ birikimleri şeklinde olur. Peki ne yapmalıyız. Düşük sıcaklıklarda yağ oranı düşük yemlerle balıklar beslenmelidir.
behçet yalçın
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
bana öyle geliyor ki, işine gelmiyen kötü yem diyor, işine gelen iyi yem diyor. Yani, üretim yapıp balık satanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın kötü yem diyor, benim gibi kendi halinde olanlar ise kullanın diyor çünkü işi ticarete dökmüyoruz. Okuduklarımdan bunları anladım. Dediğim gibi kimse üstüne alınmasın.
Saygılar...
[/QUOTE]
Siz böyle derken, yani alabalık yemi kalitesiz yem kullanmayın derken, yabana atılmayacak büyük bir çoğunlukta kullanma taraftarı.Yani iyice çıkmaza giriyor bu konu. Ben en başta dediğimi yine söylüyorum; benim anladığım kadarıyla balıkları büyütüp ticaretini yapanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın diyor. Çünkü kendilerince bu bir meslek sırrı...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben farklı bir şey demedim. Akvaryum hobisi ile ilgilenenlerin bu yemi kullanmamaları gerektiğini yazdım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Tartışma olmasın, ikili tartışmaya girmeye gerek yok. Hepimiz hobiciyiz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben 1997 yılında alabalık yemini canlı doğuranlarda kullandım. Üretim ve gelişimde hiç bir problem yaşamadım. Denildiği gibi balıkta yağlanma gibi birşey yapmıyor. Şimdi 6 ay kadar oldu çiklet besliyorum.
Haftada 4 gün ara öğünlerle alabalık yemini kullanıyorum. Salatalık, ıspanak, bitkisel yemler ve canlı karides veriyorum. Suyu biraz bulandırdığı doğru, fakat bu yemi kullandığımdan bu yana, ne üretimden, nede bir hastalıktan yana şikayetim oldu.
Akvaryumumda yunus, sarı prenses, auratus, kadango ve greshakei var. Arkadaşımın aynı batın kadango yavrularından yarısını bana verdi. Alabalık yemine kötü olmaz dengelerini bozar gelişimini, rengini etkiler diyordu. Eveli gün balıklara bakmaya geldi ve gözlerine inanamayıp "oha" dedi ve direkt koltuğa oturdu. Serkan "Kutsal yem dediğin kadar varmış." dedi. Balıkların boy farkları 3 katıydı ve renklenmeler gayet doğal ve tabiki harikaydı.
Her konuda olduğu gibi, alabalık yemini savunanda karşı çıkanda olacaktır arkadaşlar.
Bu benim yorumum. Saygılarımla.
[/QUOTE]
Egemen bey;
Şuanki akvaryumum daha yeni yemide 6 aydır kullanıyorum doğrudur. Fakat 1997 yılında 2,5 - 3 yıllık ticari olarak, canlı doğuran üretimi yaptım. Gelişimleri normalden biraz hızlı fakat iyiydi. Ne balıkların formunu bozdu nede renklenmelerinde birşey oldu. Artı bu süre zarfında hiçbir damızlığım ölmedi hastalanmadı ve form bozukluğuna neden olmadı.
Bende sürekli % 100 alabalık yemi verilmesini savunmuyorum. Piyasada satılan yemler de sonuçta ya protein yada bitkisel ağırlıklı. Bu yemin yanında bitkisel yemde veriyorum yukarıda da anlattığım biçimde.
Ve birde evde kendi yaptığımız yemler var dana yüreği, karides, havuç, un, jelatin vs.. uzar gider. Bence bu alabalık yemi kendi yapmış olduğumuz yemden daha besleyici. Sonuçta alabalık sektörüde küçümsenecek bir sektör değil. Neyse konuyu farklı boyuta taşımak istemem.
Bazı yazınızda yazdığınız gibi isteyen kullanır isteyen kullanmaz.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir