Alabalık Yemi


egemen1903Çevrim Dışı

Kayıt: 14/09/2006
İl: Ankara
Mesaj: 2740
egemen1903Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:40
[QUOTE=ggookkhhaann]Kimse üstüne alınmasın ama;
bana öyle geliyor ki, işine gelmiyen kötü yem diyor, işine gelen iyi yem diyor. Yani, üretim yapıp balık satanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın kötü yem diyor, benim gibi kendi halinde olanlar ise kullanın diyor çünkü işi ticarete dökmüyoruz. Okuduklarımdan bunları anladım. Dediğim gibi kimse üstüne alınmasın.
Saygılar...
[/QUOTE]
 
İşine gelip gelmemesiyle alakası yok bunun.
Ben eskiden çok kullandım. Hem ucuz olduğu için hem de bilgisiz olduğum için.
Kullandığım zamanlarda sudaki etkisini hatırlıyorum. Kullananlarda muhakkak bilirler. Suyu tabiri caizse leş gibi yapar. Balıklarında hazmetmesi güç bir yemdir. Yedikten sonra durgunlaşırlar, çöker kalırlar. Uzun süre verincede kabız olurlar.
Bu yazdıklarım japon balıklarında geçerli ama, her balıkta aynı miktarda kullanılmadığından daha az etkisi görülebilir.
Anlatmak istediğim asıl olarak şudur;
Bu yemin kalitesini görmek için illa içeriğini diğer kaliteli yemlerle karşılaştırmaya gerek yok. Kullanan biri olarak kalitesizliğini biliyorum. Alabalık çiftliğimde olmadığına göre akvaryum hobisi içinde olduğum süre boyunca bu yemi kullanmamda kullananlarada bırakmalarını tavsiye ederim.  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

F A T İ HÇevrim Dışı

Kayıt: 11/11/2008
İl: Afyon
Mesaj: 32
F A T İ HÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:44

     Merhaba arkadaşlar.

  Ben cichlidlerim için bir süre alabalık yemi kullandım. Şuan elimde kalmadığından veremiyorum.Benim acizane fikrim yemin bir zararı yok. Alabalık yemleri sıfır numaradan başlayıp ( ki bu yavrular için kullanılmakta ) boy boy büyümekte. Kullanacak arkadaşlar kendilerine uygun boydaki yemi alırlarsa küçültme zahmetinde bulunmazlar.
  Ayrıca arkadaşlar bence yemin içeriğine bakılmalı öyle karar verilmeli, adının ne olduğuna çok takılmayınderim.
  Yemin balığı yağlandırdığını söyleyen arkadaşlarda kısmen haklılar.Fakat içerik incelenirse besin değerlerine bakılarak  balığın ihtiyacına göre karışım hazırlanmalıdır.
  Arkadaşlar gerek insan gerek hayvan her canlı dengeli ve düzenli beslenmelidir.  Ne marka takıntısı nede ucuz olması bizleri aldatmamalı, mümkün mertebe yemlerin çeşidini bol , miktarını az tutup taze yemle beslemeliyiz.
   Şunuda eklemeliyim ki alabalık çiftliklerindeki tüm balıklar satılmıyor birkısmı damızlığa ayrılıyor yani balığın uzun yaşaması ve üremesi onlariçinde gerekli ve önemli birdurum.
  ALABALIK YEMİ BENCE SAKINCASI OLMAYAN BİR YEM . . .    Saygılar   

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:47
Fatih Bey,mutlaka damızlığa ayrılıyordur ama onlara ayrı bir proses uygulanması lazım.Şahsen ben ticari olsam en kısa sürede nasıl daha fazla kazanç elde ederim düşüncesiyle işe bakardım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MGRBZ17Çevrim Dışı

Kayıt: 26/09/2005
İl: Çanakkale
Mesaj: 176
MGRBZ17Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:49
    Arkadaşlar bazı markalar özellikle belirtiyorlar içinde civciv yemi unu olduğunu , bunlar görüntü olarak zaten belli olanlar . Mesela uzun çubuk şeklinde olanlar , bunlar hakikaten suyu çok çabuk bozan , bulandıran yemler ve yağ oranlarıda çok yüksek . Ama içeriğindeki civciv yemi ununun ana hammaddesi dediğiniz gibi kan unu kemik unu balıkların atıl yerlerinin un haline getirilmiş kesimleri .
   Ben pınarın bioaqua yemini yunus ve imparator kolonilerimde 4 yıldır kullanıyorum ama belli kurallarım var . Akvaryum boyutu küçükse buda balığın aldığı protein ve yağları yakmasını zorlaştırıyor tabii . Mesela haftada birgün tamamen aç bırakma , akşam yemlemesini bitkisel pul yemle yapma yada hiç yapmama gibi . Bahsettiğim yemin iri taneli olanlarının yağ içeriği görüntüsünden ve elle yapılan muayenesindende anlaşılacağı gibi diğer boy çeşitlerine göre düşük . Su ürünleri mühendisi bir arkadaşımdan öğrendiğime görede küçük taneli olanlarının yağ ve protein oranları daha yüksekmiş .
    Damızlık balıklarda bugüne kadar ben  bir sıkıntı yaşamadım ama tabii bu benim şansıma da olabilir . kimseye ver yada verme demem ama ölçülü olmak kaydıyla kullanmaya devam edeceğim . Benim gibi 8 akvaryum ve 120 civarı damızlık boy balık (malavi) besliyenler için herzaman alternatif olmaya devam edecektir herhalde .

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:52
Egemen bey,
Alabalık yemi alabalıklar için kalitelidir, ama sizin balıklarınız için kaliteli olmak zorunda değildir. Adı üstünde alabalık yemi...
 
Kalitesizliğini biliyorum çok ağır bir itham olmuş. Kalitesizliğini böyle dillendirebilmek için alabalıklara nasıl bir etkisi olduğunu bilmek lazım. Alabalık yeminin kalitesizliğini lepisteslere yaptığı etkiyle değerlendiremezsiniz.
 
Aynı şekilde piyasadaki en kaliteli yemi alıp alabalıklara verirseniz çiftlikteki mühendis dandik bu yem der :)
 
Lütfen yorumlarımızı yaparken elmalarla armutları birbirine karıştırmayalım...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

egemen1903Çevrim Dışı

Kayıt: 14/09/2006
İl: Ankara
Mesaj: 2740
egemen1903Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 14:06

Ben farklı bir şey demedim. Akvaryum hobisi ile ilgilenenlerin bu yemi kullanmamaları gerektiğini yazdım.

Bu yemin kalitesini görmek için illa içeriğini diğer kaliteli yemlerle karşılaştırmaya gerek yok. Kullanan biri olarak kalitesizliğini biliyorum. Alabalık çiftliğimde olmadığına göre akvaryum hobisi içinde olduğum süre boyunca bu yemi kullanmamda kullananlarada bırakmalarını tavsiye ederim.
 
Demişim. Yani ticari olarak alabalıklar için kullanan kullansın, hobi içinde kullanımını önermiyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafamutluÇevrim Dışı

Kayıt: 02/01/2009
İl: Bursa
Mesaj: 251
mustafamutluÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 14:11
Yemler konusunda biraz açılım yapalım isterseniz.Alttaki bilimsel çalışmanın konuya aydınlık gerireceğine inanıyorum.
 
 
Alttakilerde İstanbul Akvaryum kulübü forumlarından alıntıdır, buraya alınmasında sakınca varsa silinebilir.Sn Celal beyin affına sığınarak buraya aktarıyorum.
 

Balık Yemlemede Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?


Yem satmaya karar verdikten sonra bazı şeylerin farkına vardım.
İlk önce yem de ve yemlemede nelere dikkat etmeliyiz o konularda
bir tartışma ortamı oluşturmlıyız ve bilgilerimizi veya yanılgılarımızı birbirimizle paylaşmalıyız.?

Yemlemede nelere dikkat edilmeli?
1- Yemin içeriğinin balığa uygun olmasına : balığın karnivor omnivor ve herbivor olması ilgilidir. Balığın ihtiyacı olan bütün hayvansal veya bitkisel proteinleri yem içermelidir. ayrıca özellikle deniz balıklarında daha fazla önem taşıyan fosfo lipidleri içermelidir. gerekli ise diğer ekleri, vitamin, mineral, antibiotik vs.

2- yemin büyüklüğünün balığa uygun olmasına : 60micron mikrokapsül ve extrude yemlerden, 12 numara pelet yeme; özel hazırlananlar dışında bu aralığın dışında yem yok) Balıklarımızın boyutları genel manada (akvaryum için) çok büyük farklılıklar göstermemekte, yani hepsi aynı büyüklükteki yemleri alabilmektedir. Burada önemli olan yavru balıkların ve larvaların beslenmesi, bu balıklar içinde teknoloji ile 60 micron'a kadar yemler üretilmektedir.
canlı yemlerde ise ebatlarda oynamak ayrı bir ihtisas konusudur.
örneğin verdiğiniz alg türlerine göre rotifer'in ebatları ile oynayabilirsiniz
3- yemin fiziksel özelliğinin balığa uygun olmasına (yani şekil ve renkleri; ayrıca yüzerliliği pelajik; semi pelajik; demarsal olması)(bir de canlı, yaş ve kuru yem olmasıda buraya eklenebilir)
4- yemleme sıklığı (buda su sıcaklığı ve mevsimle ilgili; bir de balığın yaşı ile)
5- yemleme miktarı (yemleme sıklığındaki etkenler aynen geçerli)
6- mevsimsel ve sıcaklık değişimleri (en önemlilerinden biri bence)
7- yemin kendisi (yapım aşaması, ve tekniği)


Yem çeşitleri nelerdir?

1- Canlı yemler ( rotifer, podlar, su piresi, artemia, tubifex)
2- Yaş yemler (balık eti, tavuk eti, karides, haşlanmış yumurta)
3- Kuru yemler (toz yemler, pul yemler, kurutulmuş yemler, granül yemler, micro kapsül yemler, extrude yemler, pelet yemler)


Bunları teker teker hep birlikte tartışarak açıklayalım istedim. bence bu konuda çok fazla yanlış kanı ve yanılgı var.

Arkadaşlar bunları bir yere bakarak yazmıyorum, (dağınıklık olur ise özür dilerim) bunlar bende senelerin getirdiği birikimler. ama bu konularda araştırma yapmaya zaman ayırmayı inanın çok istiyorum ama malesef
Saygılar

 

Beslenme şekline göre balıkların ayrılışı;
1) Karnivor (Etçil)
2) Herbivor (Otçul)
3) Omnivor (Hepçil)

Besin Çeşitliliğine göre balıkların ayrılışı;
1) Öyrifag (Çok çeşitli)
2) Stenofag (Belli tip)
3) Monofag (Tek tip)

Besinler, Protein, Karbonhidrat,
Yağ, Mineral, Vitamin içermelidir. Ton Balığı gibi bir kaç tür dışında vücut sıcaklığını düzenleyemezler. Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına bağlıdır. Yaz-kış ısı farkı çok olan bölgelerde besin tüketiminde 1 yıl boyunca çok büyük değişiklikler olabilir. Bu da büyüme eğrisinin "S" harfi şeklinde olmasına neden olur. Beslenme ile ilgili araştırmalar özellikle Salmon (Alabalık) üzerinde yapılmıştır. Protein gereksinimi yaştan yaşa değişir. Hızla büyüyen genç balıklarda ve eşeysel olgunlaşma sırasında bu gereksinim daha fazladır. Ayrıca proteinin niceliği değil niteliğide önemlidir(Hangi aminoasitlerden oluştuğu? Ancak kültür balıkçılığında lipid ve Karbonhidratlar kullanılır.
Aşırı yağla beslenme durumunda
yağ balığın karaciğerinde birikir ve kimi kez ölümle sonuçlanır. Sazan gibi omnivor balıklar karbonhidratı daha iyi sindirebilir. Oysa karnivor balıklarda fazla karbonhidratla beslenme karaciğerde glikojen depolanmasına neden olur ve beslenme bozukluğu hatta ölüme neden olabilir.

Kaynak rof.Dr.Necla DEMİR hocamın 1988'deki ders notlarından yararlanılmıştır.

__________________
Celal KIZILKAN
İSAK YK Üyesi

 

yukarıda yazdıklarımızı kaldığımız yerden açalım biraz

3 - Yemin Fiziksel Özelliğinin balığa uygun olması

Şekil ve renk olarak uygun olması : Bu koşul genelde adaptasyon evrelerinde önem kazanır. Yani, larval aşamada canlı yemlerden kuru yemlere geçişte kullanılan kuru yemlerde. Larvalar ve yavru balıklar bu dönemde besin olaraktan kullandıkları canlıları ararlar ve tüketirler, onlara ilk deneyimi sağlamak için kısa bir süre kullanılan ve canlı yemlere benzeyen yemlerdir.
Balığın yemi hangi su seviyesinde tükettiği: Bazı balıklar demarsal türlerdir. Kaya balıkları, çöpçü balıkları, vatozlar gibi. Bunlar besinlerini dipten alırlar. Öyleyse bu balıklara demarsal veya dip yemleri verilir. Bazı balıklar ise semi-pelajik’dir. Ot balıkları, brichardiler gibi. Bu balıklar yemi orta suda tüketirler yada avlanırlar. Bazı balıklarda pelajiktir. Bunları aslında ikiye ayıra biliriz. Birincisi sardalya, hamsi ve dünyanın en büyük memelisi büyük balina gibi plankton ile beslenenler ve lüfer orkinoz gibi balıkların pelajik olarak avlanmasıdır. Ancak akvaryumlarımızda yemlemenin yüzeyde, yüzeye yakında yada açık alanda olması istenilmektedir. Öyleyse bizim kullandığımız yemler genelde pelajik ve semi pelajik yemlerdir diyebiliriz.
• Yemin canlı, yaş veya kuru olması.
o Canlı yemler :
§ Fitoplanktonlar : tetraselmis, chlorella, iso gibi micro algler
§ Zooplanktonlar veya su omurgasızları : Rotifer
§ Crustacea : artemia, su piresi, teke karides gibi bir çok canlı bu ailede
§ İnsect’ler : böcekler vs.
o Yaş yemler :
 Genellikle bu nedenle balıklar kullanılır.
§ Ancak üreme dönemleri dışında bu şekilde yemleme yapmanın balıklar üzerinde çok fazla faydası olmadığı saptanmıştır. Hatta bu doğrultuda artık hatchery’ler damızlıklarının beslenmesinde sadece yaş yem kullanımından uzaklaşıp, kaliteli yemler ile, sübye, ahtapot, çim çim’i bir arada kullanarak kendi yemlerini hazırlamaktadırlar. Ancak bu tür yemlemeler kapalı devre sistemleri amonyak ve fosfat yönünden aşırı zorlar. Ayrıca bu tür yemler ile parazit, bakteri ve viral etken riskleride birlikte gelir.
o Kuru Yemler :
 Toz Yemler
§ : Genellikle pelet, pul ve granül yemlerin ezilerek toz haline getirilerek elde edilirler ve yavrular için kullanılırlar. Ancak çaresizlik dışında bu son derece yanlış bir uygulamadır. Çünkü balık beslemede amaç her balığa eşit ve eşit beslemedir. (üniversitede hocamız bunu bu şekilde açıklamıştı.) Yani yem içersindeki her tane yemin içeriğinin “eşit=aynı” oranda protein, fosfolipid, aminoasit, vitamin, mineral, hatta antibiotik içermesidir. Ve her balığın eşit yem yemesidir. Toz yem elde etmek için ezilen yemlerde buna ulaşmak mümkün değildir. Yavrular veya larvalar bu yemler ile beslemede ya protein, ya lipid, karbonhidrat alırlar. Yani eşit bir beslemeden bahsetmek mümkün değildir.
 Granül Yemler :
§ Değirmen taşlarına benzer yerlerde pelet yemlerinden kırık parçalar elde edilirler. Bunlara granül yem denir. Yani pelet yemlerin özelliklerini aynen taşırlar sadece daha ufaktırlar. Micro granül yemlerde daha yüksek bir teknoloji ile ama aynı mantık ile elde edilirler.
 Pelet yemler :
§ Bildiğimiz hamur karma makinelerin de, harçların içine katılarak karıştırılması ile elde edilen hamur. İlk önce kıyma makinesine benzer (evde yaparsanız el kıyma makinesi kullanabilirsiniz) aletlerden geçirilir ve bıçak ile çeşitli boylar da kesilerek son hallerini alırlar. Kıyma makinesi ağzı değiştirilerek pelet yemin çapı değiştirile bilinir. (1,5-2-3-4-6-8-10-12 numara pelet yemler). Bu aşamadan sonra bazı tekniklerde fırınlama, fanlama veya kurumaya bırakma yöntemleri kullanılır. Pelet yem tekniği en eski tekniklerdendir. Ve halada mevcudiyetini de korumaktadır. Ama artık sahip olduğu tahtı extruder yemlere bırakmaktadır. Bu teknikteki dez avantaj, makine ağzı ve bıçaklama işlemleri sırasında oluşan kırılma ve tozlanma. Ayrıca balık yağına muamele sırasında aşırı balık yağı kayıpları. Özellikle de her bir pelet’e eşit vitamin, mineral ve antibiotiğin veya aşının dağıtılamamasıdır.
 Extruder Yemler ve Micro extruder yemler
§ : Bu teknikte harçların katılması ve hamurların oluşturulması daha küçük miktarlarda gerçekleştirilir. Hatta son micro teknolojisinde her bir tanenin içeriğine müdahale olanağı doğmuştur. Yani her bir tanenin içeriğinde eşit =aynı sonucuna ulaşılmış yada ulaşılmaya yaklaşmıştır. Bu teknik ilk başlarda sadece yavru yemlerinde yani micro teknolojisinde kullanılırken, artık bütün extruder yemlerde kullanılabilmektedir. Bu yemden sadece Türkiyede 2003 jenerasyonu balıklarında 70-80 bin ton civarında tüketilmiştir.Ve bu teknolojinin ana vatanı japonyadır. Ve Japonya bu teknolojiyi 1990’lı yıllardan beri kullanmaktadır.
 Mikro kapsül yemler :
§ Bu teknoloji çok pahalı ve özeldir. Her bir yem tanesinin özelliği kopyasıymış gibi aynısıdır. Her bir tanenin şekli ise kusursuz, pürüzsüz ve yumurta şeklindedir. Kısacası bu yemler teknoloji harikasıdır.



4- Yemleme sıklığı : Bu aslında mevsim, gün ışığı ve su sıcaklığı ile ilgili bir olgudur. Ancak balığın yaşı da bunda önemli bir faktördür. Genç bireylerde (sindirim ve ihtiyaçlar) döngü çok daha hızlıdır. Bu yüzdende daha *** yemlenirler. Ayrıca bazı dönemlerde (özellikle larval aşamada) aç kalmamaları gerekir. Bunun nedeni aç larvaların hızlı şekilde çökmesi (ölmesi). Yada genç (juvenil) bireylerde kanibalizimin önüne geçmek. Ancak akvaryumlarımızda 24-27 derece su sıcaklığında bence en ideal olanı 3 lü beslemedir.

5- Yemleme Miktarı : Aslında kültür balıkçılığında doyana kadar besleme ve bazı yemleme protokolleri uygulanır. Ancak akvaryumlarda ki balıklarımızda az aç kalacak şekilde devam ettirmek en idealidir. Hem kapalı sistemlerde yem çökmesinin önüne geçmiş oluruz. Hemde akvaryumumuzdaki balıkların daha hareketli olmasını sağlamış oluruz. Unutmayın ki balıklarda doyma hissi yoktur.

6- Mevsim ve Sıcaklık değişimleri : Yemleme sıklığının içersinde bu konu üzerine biraz değinmiştik. Aslında su sıcaklığının balık metabolizmasına önemli etkisi vardır. Bununda nedeni vücut sıcaklıklarını ayarlayamamalarıdır. Su sıcaklığı optimum değerlerden uzaklaştıkça metabolizma değişimler gösterir ve yavaşlamaya başlar. Bu da dolayısı ile yem değerlendirmesini yavaşlatır. Yavaşlayan metabolizma içersinde balıktaki yemleme üzerine etki sadece yem alışlarındaki azalma değildir. Aynı zamanda yem içersindeki besinleri değerlendirme oranları da değişir. Bununda en belirgin örneği celalettin beyinde belirttiği karaciğerlerde
yağ birikmesidir. Bunun nedeni azalan metabolizma hareketleri içersinde yakılamayan yağın depolanmaya başlamasıdır. Bu da balığımız için ölümcül olan karaciğerdeki yağ birikimleri şeklinde olur. Peki ne yapmalıyız. Düşük sıcaklıklarda yağ oranı düşük yemlerle balıklar beslenmelidir.


behçet yalçın

 

ggookkhhaannÇevrim Dışı

Kayıt: 02/03/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 52
ggookkhhaannÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 14:22
[QUOTE=egemen1903][QUOTE=ggookkhhaann]Kimse üstüne alınmasın ama;
bana öyle geliyor ki, işine gelmiyen kötü yem diyor, işine gelen iyi yem diyor. Yani, üretim yapıp balık satanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın kötü yem diyor, benim gibi kendi halinde olanlar ise kullanın diyor çünkü işi ticarete dökmüyoruz. Okuduklarımdan bunları anladım. Dediğim gibi kimse üstüne alınmasın.
Saygılar...
[/QUOTE]
 
İşine gelip gelmemesiyle alakası yok bunun.
Ben eskiden çok kullandım. Hem ucuz olduğu için hem de bilgisiz olduğum için.
Kullandığım zamanlarda sudaki etkisini hatırlıyorum. Kullananlarda muhakkak bilirler. Suyu tabiri caizse leş gibi yapar. Balıklarında hazmetmesi güç bir yemdir. Yedikten sonra durgunlaşırlar, çöker kalırlar. Uzun süre verincede kabız olurlar.
Bu yazdıklarım japon balıklarında geçerli ama, her balıkta aynı miktarda kullanılmadığından daha az etkisi görülebilir.
Anlatmak istediğim asıl olarak şudur;
Bu yemin kalitesini görmek için illa içeriğini diğer kaliteli yemlerle karşılaştırmaya gerek yok. Kullanan biri olarak kalitesizliğini biliyorum. Alabalık çiftliğimde olmadığına göre akvaryum hobisi içinde olduğum süre boyunca bu yemi kullanmamda kullananlarada bırakmalarını tavsiye ederim.  
[/QUOTE]

Siz böyle derken, yani alabalık yemi kalitesiz yem kullanmayın derken, yabana atılmayacak büyük bir çoğunlukta kullanma taraftarı.Yani iyice çıkmaza giriyor bu konu. Ben en başta dediğimi yine söylüyorum; benim anladığım kadarıyla balıkları büyütüp ticaretini yapanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın diyor. Çünkü kendilerince bu bir meslek sırrı...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 14:33
[QUOTE=egemen1903]

Ben farklı bir şey demedim. Akvaryum hobisi ile ilgilenenlerin bu yemi kullanmamaları gerektiğini yazdım.

Bu yemin kalitesini görmek için illa içeriğini diğer kaliteli yemlerle karşılaştırmaya gerek yok. Kullanan biri olarak kalitesizliğini biliyorum. Alabalık çiftliğimde olmadığına göre akvaryum hobisi içinde olduğum süre boyunca bu yemi kullanmamda kullananlarada bırakmalarını tavsiye ederim.
 
Demişim. Yani ticari olarak alabalıklar için kullanan kullansın, hobi içinde kullanımını önermiyorum.
[/QUOTE]
 
Egemen Bey,
Lütfen Türkçe'mizi düzgün kullanalım. Siz bu yemi önermiyorum demiyorsunuz(ki ben de önermiyorum, ancak ara ara olabilir) bu yem kalitesiz diyorsunuz. Bu ikisi farklı şeylerdir. Foruma birşeyler yazarken karşımızdaki bunu okuyunca ne anlar onu da düşünerek yazınız. Kendi aklınızdan geçeni olduğu gibi yazdığınızda alabalık yemine çamur atmaya çalışıyor gibi görünüyorsunuz...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

egemen1903Çevrim Dışı

Kayıt: 14/09/2006
İl: Ankara
Mesaj: 2740
egemen1903Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 14:52

Tartışma olmasın, ikili tartışmaya girmeye gerek yok. Hepimiz hobiciyiz.

Son sözlerim, alabalık ticareti yapanlar için harika bir yemdir, balıkları hızla büyütüp satışa hazırlar sonrada afiyetle yeriz. Buna eyvallah.
Hobiciler neden kullanıyor balıklarının byüdüklerini görmek hoşlarına gidiyor heralde, peki iyi bir şeymi bence değil. Ömürleri kısalıyor.
Sağlıklı bir yem değil bence, kullanmak isteyen kullansın ne diyebilirim.
Burası akvaryum forumu alabalık forumu değil, bu yeme kötü diyorsam hobi adına konuşuyorum.
egemen19032009-06-11 14:53:01

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

snakÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/01/2009
İl: Mugla
Mesaj: 164
snakÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 15:01
[QUOTE=egemen1903][QUOTE=snak]Arkadaşlar tüm yorumları tek tek dikkatlice okudum.

Ben 1997 yılında alabalık yemini canlı doğuranlarda kullandım. Üretim ve gelişimde hiç bir problem yaşamadım. Denildiği gibi balıkta yağlanma gibi birşey yapmıyor. Şimdi 6 ay kadar oldu çiklet besliyorum.

Haftada 4 gün ara öğünlerle alabalık yemini kullanıyorum. Salatalık, ıspanak, bitkisel yemler ve canlı karides veriyorum. Suyu biraz bulandırdığı doğru, fakat bu yemi kullandığımdan bu yana, ne üretimden, nede bir hastalıktan yana şikayetim oldu.

Akvaryumumda yunus, sarı prenses, auratus, kadango ve greshakei var. Arkadaşımın aynı batın kadango yavrularından yarısını bana verdi. Alabalık yemine kötü olmaz dengelerini bozar gelişimini, rengini etkiler diyordu. Eveli gün balıklara bakmaya geldi ve gözlerine inanamayıp "oha" dedi ve direkt koltuğa oturdu. Serkan "Kutsal yem dediğin kadar varmış." dedi. Balıkların boy farkları 3 katıydı ve renklenmeler gayet doğal ve tabiki harikaydı.

Her konuda olduğu gibi, alabalık yemini savunanda karşı çıkanda olacaktır arkadaşlar.

Bu benim yorumum. Saygılarımla.
[/QUOTE]
 
Gözden kaçırdığınız mevzu, vade.
İsterseniz 1 yıl kullanın isterseniz 2 yıl. Zararını görmedim demek yanlış. Sevgili Onur kardeşimin verdiği örnekte olduğu 20 yıl yaşayan bir canlının ömrünü 8 yıla indirmiş. Bu durumda gelip ben üretim yaptım yavru aldım demek yanlış bence.
Bakma süreniz kısa. Bu yemin balıklara zarar vermesi uzun zaman alıyor. Nasıl sigara içen biri 3 ayda ölmüyor, kanser olması uzun yıllar alıyor, aynı şey.
Ben japon besliyorum ve iyi bakılırsa 20 yılı görmek mümkün. Bu yemle beslersem belki maksimum 10 yaşını  gördürebilirim.
Uzun ömürlü olmaları için kaliteli yemle beslemek lazım, üreteyim, yavrular hemen büyüsün dersek belki kullanılabilir.
  
[/QUOTE]

Egemen bey;

Şuanki akvaryumum daha yeni yemide 6 aydır kullanıyorum doğrudur. Fakat 1997 yılında 2,5 - 3 yıllık ticari olarak, canlı doğuran üretimi yaptım. Gelişimleri normalden biraz hızlı fakat iyiydi. Ne balıkların formunu bozdu nede renklenmelerinde birşey oldu. Artı bu süre zarfında hiçbir damızlığım ölmedi hastalanmadı ve form bozukluğuna neden olmadı.

Bende sürekli % 100 alabalık yemi verilmesini savunmuyorum. Piyasada satılan yemler de sonuçta ya protein yada bitkisel ağırlıklı. Bu yemin yanında bitkisel yemde veriyorum yukarıda da anlattığım biçimde.

Ve birde evde kendi yaptığımız yemler var dana yüreği, karides, havuç, un, jelatin vs.. uzar gider. Bence bu alabalık yemi kendi yapmış olduğumuz yemden daha besleyici. Sonuçta alabalık sektörüde küçümsenecek bir sektör değil. Neyse konuyu farklı boyuta taşımak istemem.

Bazı yazınızda yazdığınız gibi isteyen kullanır isteyen kullanmaz.

Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

enginkoc34Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/11/2007
İl: Gaziantep
Mesaj: 4780
enginkoc34Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 15:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 15:24
Egemen Bey,
Son yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum. Kullanılmasını önermem ama kullanan da kullansın, diyecek birşey yok...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

taha23Çevrim Dışı

Kayıt: 15/11/2008
İl: Elazig
Mesaj: 205
taha23Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Haziran 2009 23:31
Bende alabalık yemi kullanıyorum yani hep o yemden değil tabi karışık çünkü akvaryumu çok kirletiyo ve balıkları hızlı bir şekilde büyütüyo şimdiye kadar akvaryumu kirletmesinden başka bi sorunla karşılaşmadım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir