Alabalık Yemi
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 10:34
Anladığım kadarıyla alabalık yemi etcil ler için planlı bir şekilde verildiğinde uygun ve yararlı olduğu.Peki otcul olan tropheuslar için bir fikri ve deneyimi olan varmı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 10:56
Alabalık yemi bol proteinden oluşur otçul balıklara uzun süre vermeniz balığınızın sıkıntı yaşamasına sebebiyet verecektir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 11:15
Arkadaşlar tüm yorumları tek tek dikkatlice okudum.
Ben 1997 yılında alabalık yemini canlı doğuranlarda kullandım. Üretim ve gelişimde hiç bir problem yaşamadım. Denildiği gibi balıkta yağlanma gibi birşey yapmıyor. Şimdi 6 ay kadar oldu çiklet besliyorum.
Haftada 4 gün ara öğünlerle alabalık yemini kullanıyorum. Salatalık, ıspanak, bitkisel yemler ve canlı karides veriyorum. Suyu biraz bulandırdığı doğru, fakat bu yemi kullandığımdan bu yana, ne üretimden, nede bir hastalıktan yana şikayetim oldu.
Akvaryumumda yunus, sarı prenses, auratus, kadango ve greshakei var. Arkadaşımın aynı batın kadango yavrularından yarısını bana verdi. Alabalık yemine kötü olmaz dengelerini bozar gelişimini, rengini etkiler diyordu. Eveli gün balıklara bakmaya geldi ve gözlerine inanamayıp "oha" dedi ve direkt koltuğa oturdu. Serkan "Kutsal yem dediğin kadar varmış." dedi. Balıkların boy farkları 3 katıydı ve renklenmeler gayet doğal ve tabiki harikaydı.
Her konuda olduğu gibi, alabalık yemini savunanda karşı çıkanda olacaktır arkadaşlar.
Bu benim yorumum. Saygılarımla.
Ben 1997 yılında alabalık yemini canlı doğuranlarda kullandım. Üretim ve gelişimde hiç bir problem yaşamadım. Denildiği gibi balıkta yağlanma gibi birşey yapmıyor. Şimdi 6 ay kadar oldu çiklet besliyorum.
Haftada 4 gün ara öğünlerle alabalık yemini kullanıyorum. Salatalık, ıspanak, bitkisel yemler ve canlı karides veriyorum. Suyu biraz bulandırdığı doğru, fakat bu yemi kullandığımdan bu yana, ne üretimden, nede bir hastalıktan yana şikayetim oldu.
Akvaryumumda yunus, sarı prenses, auratus, kadango ve greshakei var. Arkadaşımın aynı batın kadango yavrularından yarısını bana verdi. Alabalık yemine kötü olmaz dengelerini bozar gelişimini, rengini etkiler diyordu. Eveli gün balıklara bakmaya geldi ve gözlerine inanamayıp "oha" dedi ve direkt koltuğa oturdu. Serkan "Kutsal yem dediğin kadar varmış." dedi. Balıkların boy farkları 3 katıydı ve renklenmeler gayet doğal ve tabiki harikaydı.
Her konuda olduğu gibi, alabalık yemini savunanda karşı çıkanda olacaktır arkadaşlar.
Bu benim yorumum. Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 11:31
Ben yavru balıklara verilmesinden yanayım, 3-4 ay kadar tabi bitkisel yem de verilecek haftada 2-3 kez gelişimleri normal balıklardan iki kat daha hızlı oluyor. daha sonra yemlemeyi normale döndürürseniz, üretim yada yağlanma konusunda sıkıntı yaşamazsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 12:01
[QUOTE=snak]Arkadaşlar tüm yorumları tek tek dikkatlice okudum.
Ben 1997 yılında alabalık yemini canlı doğuranlarda kullandım. Üretim ve gelişimde hiç bir problem yaşamadım. Denildiği gibi balıkta yağlanma gibi birşey yapmıyor. Şimdi 6 ay kadar oldu çiklet besliyorum.
Haftada 4 gün ara öğünlerle alabalık yemini kullanıyorum. Salatalık, ıspanak, bitkisel yemler ve canlı karides veriyorum. Suyu biraz bulandırdığı doğru, fakat bu yemi kullandığımdan bu yana, ne üretimden, nede bir hastalıktan yana şikayetim oldu.
Akvaryumumda yunus, sarı prenses, auratus, kadango ve greshakei var. Arkadaşımın aynı batın kadango yavrularından yarısını bana verdi. Alabalık yemine kötü olmaz dengelerini bozar gelişimini, rengini etkiler diyordu. Eveli gün balıklara bakmaya geldi ve gözlerine inanamayıp "oha" dedi ve direkt koltuğa oturdu. Serkan "Kutsal yem dediğin kadar varmış." dedi. Balıkların boy farkları 3 katıydı ve renklenmeler gayet doğal ve tabiki harikaydı.
Her konuda olduğu gibi, alabalık yemini savunanda karşı çıkanda olacaktır arkadaşlar.
Bu benim yorumum. Saygılarımla.
[/QUOTE]
egemen1903 2009-06-11 12:06:30
Ben 1997 yılında alabalık yemini canlı doğuranlarda kullandım. Üretim ve gelişimde hiç bir problem yaşamadım. Denildiği gibi balıkta yağlanma gibi birşey yapmıyor. Şimdi 6 ay kadar oldu çiklet besliyorum.
Haftada 4 gün ara öğünlerle alabalık yemini kullanıyorum. Salatalık, ıspanak, bitkisel yemler ve canlı karides veriyorum. Suyu biraz bulandırdığı doğru, fakat bu yemi kullandığımdan bu yana, ne üretimden, nede bir hastalıktan yana şikayetim oldu.
Akvaryumumda yunus, sarı prenses, auratus, kadango ve greshakei var. Arkadaşımın aynı batın kadango yavrularından yarısını bana verdi. Alabalık yemine kötü olmaz dengelerini bozar gelişimini, rengini etkiler diyordu. Eveli gün balıklara bakmaya geldi ve gözlerine inanamayıp "oha" dedi ve direkt koltuğa oturdu. Serkan "Kutsal yem dediğin kadar varmış." dedi. Balıkların boy farkları 3 katıydı ve renklenmeler gayet doğal ve tabiki harikaydı.
Her konuda olduğu gibi, alabalık yemini savunanda karşı çıkanda olacaktır arkadaşlar.
Bu benim yorumum. Saygılarımla.
[/QUOTE]
Gözden kaçırdığınız mevzu, vade.
İsterseniz 1 yıl kullanın isterseniz 2 yıl. Zararını görmedim demek yanlış. Sevgili Onur kardeşimin verdiği örnekte olduğu 20 yıl yaşayan bir canlının ömrünü 8 yıla indirmiş. Bu durumda gelip ben üretim yaptım yavru aldım demek yanlış bence.
Bakma süreniz kısa. Bu yemin balıklara zarar vermesi uzun zaman alıyor. Nasıl sigara içen biri 3 ayda ölmüyor, kanser olması uzun yıllar alıyor, aynı şey.
Ben japon besliyorum ve iyi bakılırsa 20 yılı görmek mümkün. Bu yemle beslersem belki maksimum 10 yaşını gördürebilirim.
Uzun ömürlü olmaları için kaliteli yemle beslemek lazım, üreteyim, yavrular hemen büyüsün dersek belki kullanılabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 12:11
Alabalık yemi deyip bir tartışma yapmak bence çok kısır bir döngü.Bunu lehinde yada aleyhinde birşey söyleyebilmek çeşitli markaların buraya analizlerin konması içeriklerinin yazılması karşılaştırılması, üretim tekniklerinin belirtilmesi gerekir.Bu tekniklerin artısının eksisinin vurgulanması gerekir.Bu karşılaştırmalara şu çok meşhur markalarınkilerde konursa farkları görebiliriz.Bu yapılmadan havanda su dövmüş oluruz. Ayrıca şu meşhur yurt dışındaki uzmanların ( Onurcum bu lafım sana, bunların adı sanı bilimsel ünvanı ne ise hazır biz yabancı dilde bilmiyorken konu ile ilgili yazılarından bir çevirilerini burda yayınlayabilirsen bizde faydalanmış oluruz.) Yoksa ben çekinmeye başladım bu yurt dışı yabancı uzmanlardan.Mazallah aksi birşey yazacak olursak korkuyorum kulaklarımızı çekecekler diye. Birde merak ettim hangi vatandaş bir çöpçü balığını 20 yıl beslemişte alabalık yemi ile besleyince 8 yıl yaşamış.
Zaten balıklarımızı tek tip yem ile beslemek doğru deği.Kaldıki bu sadce alabalık yemi diye genellediğiniz, tek bir potaya soktuğunuz yem olsun.Ben yıllardır balıklarımı beslemede birçok kişinin aşağıladığı bu yemi karma olarak kullanırım.Yurt dışındaki uzmanlar kızacak ama 10 yaşına yaklaşan balıklarım var ve hala doğurganlıklarını kaybetmediler.
Nasrettin hoca gibi inanmayan buyursun gelsin karaciğerlerini incelesin, yurt dışındaki uzmanlar da dahil.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 12:27
Bunlar Ian Fuller'ın balıkları Mustafa abi.Ya aslında senin dediğin de bir bakıma doğru.Eğer yem prosesi kan ve kan ürünlerinden özellikle yağlı dokulardan meydana geliyorsa bu sorunların oluşması muhtemel.İan fuller bunu anlatırken kullandığı yemin çiftlik balıklarına verilen büyütücü yemlerden olduğunu söyledi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 12:40
[QUOTE=unotim123]Ümit Bey,alabalık yeminin içeriği aşağı yukarı belli.Kan ve kan ürünleri vs var.1 yıl ömürden bahsetmişsiniz.Zaten bizim baktığımız balıkların da çoğu alabalık yemiyle bir yıl yaşar.6 ay yaşatamayanın bakımla ilgili bir problemi var demektir.Mesela kendi dalımla ilgili konuşayım.Bir corydoras paleatus(komando çöpçü)yaklaşık 20 yıl kadar yaşar.Ama siz bunu alabalık yemiyle beslerseniz ömrü ciddi oranda düşer.Ki bunun deneyleri de daha önceden corydoras uzmanları tarafından yurt dışında yapıldı.20 yıllık ömür yaklaşık olarak 8 seneye düşmüş.
Non-alkolik karaciğer yağlanması dediğimiz bu tip alkole bağımlı olmayan karaciğer yağlanmasında karaciğerin yağlanması uzun bir sürece yayılmış durumdadır.Fonksiyonları tamamen durma noktasına gelene kadar belirli bir sürenin geçmesi gerekir.
Alabalık örneği üzerinden konuşursak 1 yıl hiç de uzun bir süre değil.1 yılda hayvanın organları onun faaliyetlerini durduracak kadar yağlanmaz.Zaten bir yıl sonunda da balık alınıp iç organları temizlenmek suretiyle yeniyor.O yüzden herhangi bir sorun yok.
[/QUOTE]
Onur bey,
Benim yorumumu dikkatlice okursanız ben alabalık yemi kullanın ya da kullanmayın diye bir laf etmedim. Çünkü alabalık yemi alabalıkların büyütülmesi, yaşatılması için özel bir sürü deney yapıldıktan sonra geliştirilmiş bir formül içerir. Aynı konuyu şöyle de değerlendirenbilirsiniz. Akvaryum balıkları için de yapılmış birçok yem çeşidi bulunmaktadır. Japonların yemi ayrıdır, meleklerin yemi ayrıdır, diskusların yemi ayrıdır vs. Bunların hepsi balığın özelliklerine göre birçok laboratuar çalışmasından sonra elde edilen formüllerdeki yemlerdir. Ben hiçbir zaman farklı bir balık için üretilmiş bir yemi balıklarınıza yedirin gibi bir şey demedim ve demem de.
Benim yorumum özellikle Mertcan Bey'in yapmış olduğu işin içine para girince canlı sağlığına dikkat edilmiyor lafınaydı. Konu ile ilgili açıklamalarımı Mertcan bey'in yapmış olduğu yorum üzerine yaptım. İşin içine para girince canlı sağlığının daha da önem kazandığını açıklamaya çalıştım. Ama alabalık yemini akvaryumda kullanın demedim.
Bunun dışında sizin yorumunuzun başında bahsettiğiniz kan ve kan ürünlerinin ne olduğunu da cidden merak ettim. Bütün balık yemlerinin (akvaryum balığı, çiftlik balığı farketmiyor) ana maddeleri balık unları ve yardımcı olarak da çeşitli bitkisel ürünlerdir. Ayrıca çeşitli vitamin ve mineral takviyeleri de yapılır. Kan ve kan ürünlerini ve yurtdışında yapılmış olan araştırma metinlerini iletebilirseniz incelemek isterim.
Saygılar sunuyorum...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 12:43
Kimse üstüne alınmasın ama;
bana öyle geliyor ki, işine gelmiyen kötü yem diyor, işine gelen iyi yem diyor. Yani, üretim yapıp balık satanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın kötü yem diyor, benim gibi kendi halinde olanlar ise kullanın diyor çünkü işi ticarete dökmüyoruz. Okuduklarımdan bunları anladım. Dediğim gibi kimse üstüne alınmasın.
Saygılar...
bana öyle geliyor ki, işine gelmiyen kötü yem diyor, işine gelen iyi yem diyor. Yani, üretim yapıp balık satanlar bu yemi kullanıyor fakat kullanmayın kötü yem diyor, benim gibi kendi halinde olanlar ise kullanın diyor çünkü işi ticarete dökmüyoruz. Okuduklarımdan bunları anladım. Dediğim gibi kimse üstüne alınmasın.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:02
O halde şöyle düzelteyim,bazı alabalık yemlerinde bunlar kullanılıyor deniliyor.Ama ben nasıl yapıldığını ve hangi firmanın,hangi markanın tam olarak ne içerik kullandığını bilmiyorum.Şöyle bir durum da olabilir ki mümkündür.Bu benim söylediğim,bana bahsedilen kan ve kan ürünleri yavru büyütme maksadıyla kullanılıyor olabilir ki hakkaten çok hızlı büyütebilir.Sonuçta dediğim gibi 1 sene yaşaması çok zor değil bu ürünlerle.Satış boyuna getirilmesi için yavrulara ayrı anaçlara ayrı diyetler uygulanıyor olabilir.Bu kanı da burdan geliyordur tahminim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:14
Onur Bey,
Yavru büyütmede rotifer kullanılır. Siz, biz nasıl büyütüyorsak onlar da o şekilde büyütüyorlar. Tek farkı onlar bu işi okulunda okuyup yapıyorlar bu işi. Teorik bilgileri bize göre daha fazla yani. Yavrular biraz büyüdükten sonra rotiferden kuru yemlere geçiş yapılıyor.
Kan ve kan ürünleri tabiriyle ne anlatılmak isteniyor hala anlamış değilim. Sanırım balık çiftliklerine karşı olan insanların milleti tiksindirmek için uydurduğu bir tabir. :)
Yurtdışında yapılmış olan deneylerle ilgili bilgi bekliyorum ayrıca...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:21
Ümit Bey,kan ve kan ürünleri diyen kişi İan Fuller'dır.Orda alabalık yemleri öyle yapılıyor demek ki öyle diyor.Herhangi bir yerde makalesi vs yok.Kendisiyle özel mesajdan mailden vb.yollardan görüştüğüm üzere böyle demişti.Yani herhangi bir şekilde kanıtlayacak makale vs.yok.Tek kanıdım kendi söylediklerim,başka bir kanıt bulamam ne yazık ki.
Deney belli.Belirli bir tarihte Ian Fuller ve arkadaşı bu konuda iddia vb.bir şeye tutuşmuşlar.O cama cam tankta bu tip yemlerle besleyip 8-12 sene yaşatırken o kendi diyetlerine uygun yemlerle 20 sene yaşatmış.Olay bundan ibaret.
Daha fazlasını sunamam ne yazık ki.Kimseye bir şeyi inandırma zorunluluğum da yok.İnanan inanır,istemeyen de inanmaz bu kadar basit.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:35
20 yıllık bir deneyden bahsediyoruz. İnanması cidden güç ancak daha önce de dediğim gibi her balığın doğadaki beslenme şekli farklıdır. Bu sebeple balık yemi üreticileri buna uygun yem üretirler. Balık yemlerinin ana maddesi balık unudur. Balık ununa balığın ihtiyaçları doğultusunda az veya çok oranda bitkisel ürünler eklerle ve sonra da vitamin ve mineral takviyeleri gelir. Bütün yem formüllerinin en basite indirgenmiş hali budur.
Aslında bu konu için 20 yıl beklemek de saçma olur. Neden derseniz; türlere özel üretilmiş yemler dışında farklı yemler kullanılırsa sonuç aşağı yukarı aynı olacaktır. Yani diskusları japon yemiyle beslerseniz, alabalıkları çipura yemiyle beslerseniz, çipuraları çiklet yemiyle beslerseniz, çöpçüleri alabalık yemiyle beslerseniz sonuç hemen hemen aynı olacaktır. Bu sebeple her balığın özel yemi piyasada mevcuttur.
Kaliteli ve balığınıza uygun yem kullanın. Ana öğünlerinizde balıklarınızı bu yemle besleyin. Ancak haftada birkaç kez (gün değil öğün ve de aşırıya kaçmadan) farklı yem kullanmanızda sakınca olmayacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2009 13:37
İnanmayacak bir şey yok Ümit Bey,İan Fuller denen insan 62 yaşında ve 30 küsür senedir corydoras besliyor.Bunlar gayet doğal deneyler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
