ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
Haskan
Kullanıcı Grubu:
Kurumsal Üye
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
28 Aralık 2006 11:27
Son Ziyaret:
18 Haziran 2009 23:27
Toplam Mesaj:
12 [0.00 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Hasan Eralp
Doğum Tarihi:
07 Kasım 1985
Yaş:
39
İl:
Antalya
Meslek:
Su Ürünleri Mühendisi
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Hasan ERALP

SON 10 MESAJI

Ne olabilir bunların türü ?
Birinci balık Reticulate loach. Bir benzeri linkte mevcut:
http://www.ratemyfishtank.com/images/thumbimg/650/7649_16.jpg
 
İkinci ve üçüncü resimdeki ise Heros severus. (sinonim olarak ta Heros efasciatus  geçer)
onuruygun2008-12-28 04:56:42
Japon mu?
bir biyolog adayı olarak bunu ufak bir araştırmaylada bulabileceğinize emindim ama basit olanı seçip sormuşsunuz o halde yanıtlayalım japobalıklarının tür ismi Carassius auratus olup bütün bu balıklar bu isimle adlandırılırlar koiden tutunda siyah teleskop balıklarına kadar taksonomik ismi budur bu balıkların diyeceksiniz ki neden bu kadar farklı formdaki balığın tür farklılığı yok onuda bilim adamlarının özellikle biyolog ve taksonomi üzerine çalışan insanların eksikliği olarak düşünmemek lazım nedenide son zamanlarda bilimsel tür tayinlerinde alt tür ayrımı özellikle balıklarda neredeyse kaldırılmaktadır çünkü en ufacık farklılık görülen balıklara bir alt tür ismi yapıştırılıp akıl karıştırıcı birçok sorun ortaya çıkmıştır bunun önlenmesi içinde böyle bir uygulamaya başlanmıştır sonuçta japon balıklarında da ayrı bir tür olabilecek farklılıklar bulunmadığından bulunsada insan etkisiyle oluşturulduğundan (genetik seleksiyon, radyoaktif etkiler, ısı etkileri vb. ) tür ayrımı sayılmamaktadır. yani balığınız Carassius auratus'tur ama gayri resmi olarak koi yada Shubunkin olarak isimlendirilen balıklara benzesede sizinki formu bozulmuş normal bir japon balığıdır ileride üretme şansınız olursa eğer yavrular arasından sizin bildiğiniz akvaryumcularda satılan ceviz şekilli japon balıklarına benzer yavrularda çıktığını göreceksiniz tabiki çok nadir çıkacaktır bahsettiğim balık umarım açıklayabilmişimdir
Antalya buluşması gerçekleşti. 26 Ekim 2008

Çok güzel bir buluşma oldu gelenlere ve toplanmamız için emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum bir daha ki seferin olması dileğiyle, oyuncu60@hotmail.com

ANTALYA SONBAHARA MERHABA 26.10.2008
Geliyorum...  Saatler geri alındı, unutmayalım. halongan2008-10-26 10:18:19
Balıklarda Erken Cinsel Olgunluk
Düşüncenizdeki eksik nokta balığın sadece yavruyu yada yumurtayı ağzına alması sonucunda besin almamasından dolayı gelişememesi değildir, balıklarda memelilerdekinden farklı olarak gelişen bir üreme sistemi vardırki bu sistemin oluşabilmesi için oldukça fazla bir enerjiye ihtiyaç duyarlar kaldıki biz bu sistemin gelişmemesi için uğraşmalıyızki balığımız normal büyümesine devam edebilsin buradan çıkacak sonuç balığın ağzına yumurta almaması değil üreme sistemini (erkeklerde testis, dişilerde gonad) geliştirmemesidir, bununda en zararsız yolu sıcaklığı balıkların üreme sıcaklığının altında tutmaktır, yukarıda tutmakta bir alternatif olarak karşımıza çıksada yüksek sıcaklığın düşük sıcaklıkğa göre hormonal sisteme ve dolaşım sistemine daha fazla zararı vardır, ayrıca bakteri gelişimi yüksek sıcaklıklarda daha hızlı gerçekleşecğinden pek tercih edilmez.
Kısaca balığın büyümesi için bizi ilgilendiren durum ağzına yumurta alması yada yumurtlaması değil yumurtayı hiç oluşturmamasıdır. Umarım açıklayıcı olmuştur.
ANTALYA SONBAHARA MERHABA 26.10.2008

Benim açımdan tarih uygundur.

halongan2008-10-18 21:54:40
Bitkisel ve Hayvansal Yemler
bitkisel lifler sindirilmediği için mide bu liflei sindirme amacıyla fazlasıyla mide salgısı salgılar, insanlarda bu mide rahatsızlığı olanlarda ciddi sıkıntılara yol açabilir, ancak karnivor balıklara verilen yemlere bitkisel katkılar eklenmesi balığın aldığı yemin içindekileri daha iyi değerlendirmesi anlamına gelir, durum şöyleki dünyada ve ülkemizde alabalık, çipura ve levrek yemi üreten fabrikalar yemlere bitkisel hammaddeler eklerler, soya küspesi, ayçiçeği küspesi, kanola küspesi vs. vs. bu hem gerekli protein ihtiyacını karşılamak içindir hemde sindirilebilirliği arttırmak amacıyladır bu nedenle fazla olmamak kaydıyla sizlerde yemlerinizi karışık olarak verebilirsiniz, ancak kaliteli yem üreticileri zaten bunu sizin yerinize düşünüp bitkisel eklentiler eklemektedirler. saygılar.
sabebey eğer resmi tekrar koyarsanız canlının ne olduğunu size söyleyebilirim ancak resmi şuan göremiyorum sayfada
Balıklarda Erken Cinsel Olgunluk

Balıkları iyi beslememizin,  ortam şartlarını optimumda tutmamızın ve genetik etkenlerin bir nedeni olarak akvaryumlarımızda balıklar üreme faaliyetine erken başlamaktadırlar bunu engellemek dişiyi yada erkeği ortamdan uzaklaştırmak değildir (cichlid'ler için) çünkü balığın üreme sistemini faaliyete geçiren sadece erkeğin yada dişinin varlığı değil dış etkenlerin uygun şartlarda olmasıdır. Burada en kolay müdahale edebileceğimiz ve müdahale sonucunun en zararsız olduğu etki su sıcaklığıdır cichlidler için su sıcaklığını büyüme gelişme dönemi boyunca 18-20 C°'de tuttuğuz taktirde balığın gelişimi ve üreme sistemlerinin faaliyete geçme süreci uzayacaktır. Bu sıcaklıklarda balığın gelişimi biraz yavaşlayacaktır ancak yumurta oluşturan bir dişinin üremesinin yavaşlamasıyla kıyaslandığında tercih su sıcaklığını düşürmek olacaktır

Not: Su sıcaklığı kademeli olarak düşürülmeli ve sıcaklık değişimi balıklar 4. ayını doldurduktan sonra yapılmalıdır.  
Kusturma Üzerine Görüşler
insan kontrolü altındaki hercanlıya olduğu gibi akvaryumlarda bulunan her canlıyada müdahale etmek durumundayız düşününki beslediğimiz balıklar doğal ortamlarında tonlarca suya 1 adet düşecek şekilde yaşamaktadırlar doğal ortamı akvaryum içerisinde taklit etmek nasıl mümkün değilse (akvaryumun boyutu ne olursa olsun) balıkların akvaryumlarda doğal ortamlarındaki gibi üremesini beklemekte mümkün değildir. Müdahale ederken dikkatli olmak belli kurallara uymak ve işi usulune uygun şekilde yapmak akvaryum ortamındaki bir balığa hiç müdahale etmemekten çok daha iyidir (üremedede) kaldıki üreme esnasındaki kusturmadan bahsediyorsunuz dişinin doğal ortamında nasıl bir yuva seçimi yaptığını, yumurtalarını hangi şartlarda ağzından bırakıp karnını doyurduğunu ve gündüz ile gece farklarında hangi alanlar arasında yer değiştirdiğini bilmezken akvaryuma hapsettiğimiz ve üremesi için ortama erkek koyduğumuz bir dişiye daha nasıl müdahale etmememiz gerekir bu da ayrı bir tartışma konusu, zaten akvaryum ortamı tamamiyle bizin kontrolümüz ve müdahalemiz altında olan bir yer durumundadır. Böyle bir ortamda balığı yıpratıcı şartlardan korumak ta yine bize düşmektedir, bu nedenle kusturma gereklidir diyorum ama heryerde ve herşeyde olduğu gibi usulüne uygun bir şekilde yapıldığı taktirde.
Şöyle bir durumda tartışma konusu olabilir, balığa müdahale etmeme duygusuyla hareket ederek annenin ağzındaki yumurta veya yavruları koruma içgüdüsüyle hareket edip 50-100-200 vs. lt'lik bir su kütlesi içerisinde kendisini ve yavrularını nasıl korumasını ve korumaya çalışırken kendini nasıl yıpratmamasını bekleyebilirsiniz, bunlarda kusturma yapmanın gerekliliği hususunda birer etken olarak değerlendirilmelidir. Bu etkenlere onlarcasını eklemekte mümkündür.
ANTALYA SONBAHARA MERHABA 26.10.2008

Buluşmaya katılmaktan mutluluk duyarım yeri ve zamanıda özel mesajla en azından burada katılmak isteyenlere iletirseniz çok daha iyi olacağını düşünüyorum.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.