ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
alparslan.19
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
03 Şubat 2011 14:56
Son Ziyaret:
08 Mart 2012 09:57
Toplam Mesaj:
46 [0.01 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
alparslan hırlakoğlu
Doğum Tarihi:
15 Mayıs 1979
Yaş:
45
İl:
Ankara
Meslek:
Özel sektör ücretli
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

alparslan 19
150*50*60

SON 10 MESAJI

ıceman yanına tür tavsiyesi
Merhaba,
Yunusda koyabilirsin. Akvaryum hacmi yeterli ama balık sayısını gözardı etme.
Balığım ölmek üzere..
Merhaba,
100 lt yunus için çok az.
Yeni Akvaryumum(Arka Fon ve Yeni Resimler Eklendi)
Merhaba,
Dediğin gibi tür elemen gerekiyor. Bence sp ve ıcemanle yoluna devam et.
yeni hobici
Merhaba,
Maksimum 150 tl tutar bence. Ama siteden ikinci el satan arkadaşlardan almanı öneririm daha ucuza bulabilirsin.
Tavsiye istiyorum
Merhaba,
Kesinlikle canlı doğuran çünkü akvaryum hacmi küçük.

Harika Ötesi Bir Bitkili Tank
Tek kelimeyle muhteşem...
Balığımın hastalığı ne?
cichlid hastalıkları

Cichlid'lerde Özel Hastalıklar ve Tedavileri
Genel olarak cichlidler, diğer süs balıklarına göre dış bakterilere karşı oldukca dayanıklıdırlar. Beyaz benek ve mantar türevi hastalıkları çok kolay atlatırlar. Ancak iç parazitler,her balıkta olduğu gibi bu balıklarıda güçten düşürerek ölümlerine yol açarlar.Balık hastalıkları ile uğraşmak ço iyi gözlem ve sabır gerektirmektedir. Beyaz benek veya basit mantar tipi hastalıklar piyasada bulunan muhtelif ilaçlar ile tedavi edilmektedir. Bunu yanında kolayca anlaşılamayan, iç hastalıkların tedavisi ise 6 gün ile 1 ay sürebilir. Hastalığa ne tür parazitin sebebp olduğunu anlamak ise epey tecrübe ve bilgi sahibi olmayı gerektiri. Mutlaka bir araştırma yapılmalı ve bu konuda yazılmış yayınları okumalısınız.

Benim burada anlatmak istediğim konu bir çok hobiciye anlaşılması güç gelecektir. Bilhassa latince yazılmış hastalık isimleri birçok okuyucuya sıkıcı gelebilir. Bu nedenle çok uzun olan bu konuyu mümkün olan en kısa anlaşılabilir bir duruma getirmeye çalıştım. Her balığın türüne göre etkileyen kendine özel bir hastalık bünyesi vardır,ayrıca her bölgenin çok çeşitli ve değişik parazitleri bulunur. Süs balıklarının geldiği, bizim ülkemizin sularının yabancısı olduğu tropikal bölge parazitleri vardır. Doğal ortamlarda yakalanan balıklar genelde kendilerine ait bakteriyi veya paraziti de beraberinde getirebilir. doğaya uygun ortam sayesinde parazitin balığa bir zararı yoktur. Akvaryum ortamında ise, küçük bir değişimde balığın bağışıklık sistemi zayıflar. Buda parazitin ortaya çıkmasına neden olur. Balıklar bu durumda tedaviye çok zor cevap verirler. Bu nedenle alacağınız balığı iyi bilen birinden veya yerli üretilen balıklar almanız da fayda vardır.
Parazitolojistler bunu egzotik parazitler diye adlandırır. Örneğin 1970 yılında Amerika!ya ilk olarak Orta Amerika'dan ithal edilen Cichlasoma synsplum bereberinde kendi bölgesine özel bir virüsü de getirmiştir. Bu virüs ilerleme evresinde tıpkı bir çıbanı arındırmaktaydı. Texas üniversitesi Mikrobiyoloji bölümünden Dr. B.L. Middleboorks bu virüs üzerinde (bir çeşit lymphocyst) çok çalışmıştır. Ama hala tam iyileştirici bir netice alınmamıştır. Çok küçük bir şansla bakır sülfat veya F.M.C.gibi ilaçlarla geçici olarak kurtarılmış balıklar literatürlerde bahsedilmektedir. Gene de en iyi yol böyle bir balığı sağlıklı ortamdan tecrit etmektir.

BAĞIRSAK HASTALIKLARI

Protozoalar

Tek hücreli kamçılılar Hexamita,balıkların bağırsaklarında bulunur. Bu parazite ilk olarak melek balıklarında rastlanmıştır. Bağırsaklar da yaşamını asalak olarak sürdürürler,bulaşıcıdırlar. Özellikle Güney Amerika balıklarında çok sk rastlanırlar. Afrika-Viktorya gölü'nden getirilen bazı Haplochromisler,oradan beraberinde başka bir parazit olan Babasiosoma mariae'yi de getirmişlerdir. Bu parazit ayrıca Batı Afrika göllerindeki balıklara da musallat olurlar. Bunlara çift genetikli trematolar da denmektedir. Bir çok cichlid türünde tespit edilmişlerdir.

Belirtiler:

Balıkların baş bölgesinde küçük delikler açılmaya başlar ve balıkların iştehı kesilir,kuytu bölgelere çekilirler. Dışkısının rengi açık ve ip gibi incedir. Hastalığın ilerlemesi halinde karın bölgesinde yara oluşmaya başlar. Giderek karın iyice açılır. Akuaristler bu hastalığı HOLE-IN-THE-HEAD-DISEASE, diye adlandırmaktadır. Literal çizginin yanları da açılarak balık tıpkı parçalanmış bir görünümdedir.

Sebepleri:

Bu hastalığın balığa bulaşması, uzun süre suyun yenilenmemesi filtenin temizlenmemesi ,aşırı kalabalık akvaryum,oksijenin ormalden az olması, ısının sık sık değişmesi ve zayıf beslenme diyeti, parazitin hemen harekete geçmesi için uygun ortamdır. Çevresel faktörler dışında balığın beslenme diyeti oldukca önemlidir. Bilhassa balıklara içinde C vitamini bulunan yemler verilerek mukavemet kazandırılmalıdır.

Tedavi

Bu hastalığın tedavisinde en iyi yol ilaçlı yemlemedir. Fakat hastalığa yakalanan malesef yem almadığından ilaçlı yemi yedirmek zor olmaktadır. Tedavide kullanılan en etkili ilaç dimetridazole ve metranidozole'dir. Bu maddeler en çok Flagyl,Vagimid,Emtry, gibi ilaçlarda bulunmaktadır. 400mg metranidozole 100 litre akvaryum suyuna karıştırılarak 3 gün tedavide bırakılır. Büyük boyutlu balıklarda ağızdan şırınga ile ilaçlı su hazırlanarak damlatılabilir. Bunu yapabilmek için balık yakalanarak dikkatlice ağzı açılır,daha sonra enjeksiyondaki ilaçlı su ağzına damlatılmalıdır. Tedavi süreci balığın dışkısı koyu bir renk alıncaya kadar devam etmelidir. Balık yem almaya başladığı zaman 10-15 gün kadar ilaçlı bitkisel yemleme yaparak kondüsyon kazandırılır. Akvaryum suyunun 3 günden sonra yarı yarıya boşaltıp yenileyin,filtrenin içine ise temiz karbon koyup 2 gün kadar çalıştırın.

KAN PARAZİTLERİ

Protozoaların daha değişik türevleridir. Bu hastalığa sebep olan parazitler Trypanosoma, Trypanoplazma ve Gryptobiasp'dır. Bu parazitler balığa bulaştığında bir süre sonra balıkta anormal derecede zayıflık, keyifsız ve kayıtsız yüzme davranışı, gözlerden birinin şişmesi,solungaçlarda kabarıklık iştahsızlık ilk olarak göze çarpan belirtilerdir. Daha sonra iç organlarda harap olup(özellikle böbrek) balığın ölümüne yol açar. Genelde bu parazitler akvaryuma konulan salyongozlar vasıtasıyla balıklara geçmesidir. Balıklardan diğer balıklara da kolayca bulaşabilir.

Tedavi:

Balıkların yemlerine metranidozole karıştırılarak verilmeli, ayrıca 10 litre suya 1 gr metilen mavisi koyularak balık 8 saat bu suda tutulmalıdır. Hastalık tamamen geçene kadar balık 2 günde bir metilen mavisine konulmalıdır. İlaçlı yem ise hergün verilmeli,kesinlikle canlı yem veya diğer yemler verilmemelidir.

DROPSY,MALAWİ BLOAT VEYA KARINDA MİKROPLU SU BİRİKİMİ

Bakteri ve virüs enfeksiyonlarının yol açtığı genelde beslenme bozukluğundan, akvaryum ortamının kalabaklılığı ve suyun kirliliinden meydan gelmektedir.
Balığın karın bölgesinde şişkinlik,pullarda kabarma, yüzgeçlerin alt bölgelerinde hafif kızarıklık, iştahsızlık renksiz ve ince dışkı, gövdenin rengi solgun, gözlerde dışa doğru pırtlaklık, iştahta azalma ilk görülen belirtilerdir. Hastalık ilerleme safhasında balığın pulları giderek kabarır ve karın anolmal derecede şişer. Balıpın karın kısmını ellediğinizde vücudunda sıvı çıkmaya başlar ve daha sonra ölür.

Tedavi:

Bu hastalık için malesef etkili bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Tedavide kullanılan en etkili ilaç antibiyotiklerdir. Oxytetracyline 100 litre suya 4 gr. karıştırarak hasta balık 4 gün bu suda bırakılır. Yemleme yapılmamalı suya bol oksijen verilmelidir veya Chlortetracycline litreye 40 mg olarak 4 gün süre balık tedavide bırakılır. Gene de balığın kurtulma şansı çok azdır.

MONOGENALAR

Dış parazit olarak en çok solungaçlara musallat olurlar. Bu parazitler yüzünden balık aşırı solunum yaparak sanki suda oksıjen yokmuş izlemini verir,ayrıca balıkta aşırı sinirlilik görülür. Giderek, solungaçlarda kabarma ve solungaç flamentlerinde aşırı mukoz tabakası birikir. Balık yem almaya çıkmaz, bazen dipte bir köşede hareketsiz durur, bazen de su yüzeyin de aşırı soluk alıp verir.
Bu parazitler akvaryuma canlı yemlerden veya ülkeye yeni ithal edilmiş balıklardan geçer. Ayrıca filtrasyonun ve havalandırmanın yetersiz olması, aşırı kalabalık akvaryumlar ve aylık su değişimin de kullanılan suyun akvaryum koşullarına uygunsuz olması balıkların solungaç flamentlerini harap eden önemli faktörlerdir.

Tedavisi:

Parazite yakalanan balık ayrı bir akvaryuma konulur. Tedai banyosunda kullanılan en etkili ilaç F.M.C. ve trichoplorfondur. F.M.C. 100 litreye 20 damla damlatarak balık balık 1 saat kadar bu suda tutulur,daha sonra balığı ilaçsız bir sıya koyup dinlendirmelisinizx. Ertesi gün tekrar 1 saat ilaçlı suda banyo yaptırılmalıdır. Tedavi 7'le -10 gün sürebilir. Trichoplorfon ile 1 litreye 0.4 mg. olarak, 3 gün süre ile balık bu suda tutulur. Tedaviye hastalık geçene kadar devam edilmelidir.

YUVARLAK KURTLAR veya HALKA KURTLARI

Capillaria sp. ve Camallanus sp. oldukca tehlikeli olan bu parazitler balıkların iç organlarınd sindirim sisteminde tahribatlara ol açar. Genel olarak nematodlar grubuna dahillerdir. Balıkların kesin olarak ölümlerine yol açar.

Tedavisi:

En etkili ilaç Niclosamid'dir 100 litre suya 0.5 gr niklosamid karıştırılır. Bu suya canlı kan kurtları atılır. 4-5 dakika bekletilir, kan kurtları sudaki ilacı bünyelerine geçirirler. Daha sonra bu kurtlar hasta balıklara yedirlir. Tedavi süresi 4 gün kadardır.


BAZI DIŞ BAKTERİ HASTALIKLARINDA KULLANILAN İLAÇLAR

Mantarlar-Sapholegnia türevlei için Acriflavin ihtiva eden ilaçlar. Bütün bakterial hastalıklar için ise; Antibiotikler etkili olmaktadır.Bunlar arasındaFuranace, Oxytetracylin ve Chloramphenikol en yaygın olarak kullanılanlardır. (Darm)bağırsak parazitlerinden dolayı balıkların ciltlerinde lekeler görülmektedir. Bu durum balıkların ilerde ciddi şekilde hastalanmalarına yol açmaktadır.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda bunu sebebinin akvaryumlarda balıklar,güneş ışığı göremediklerinden D vitaminin almamaktadırlar. Doğada balıklar D vitaminini UV ışınları sayesinde almaktadırlar. Bu ışınlardan dolayı D vitamini deride oluşur ve karaciğerde depolanır. Organizmadaki 7 dehidrokolestrolün deride, güneş ışığını etkisiyle dönüştüğü vitamin şeklidir. D3 vitamini de bağırsaklarda hydroxychlecalciferol olarak aktif hale gelerel, kalsiyum metabolizmasını düzenler. D2 vitamini de calcitron olarak kandaki kalsiyum seviyesini yükseltir. Bağırsak (Darm) parazitlerinin oluşum evresinde pasif belirtiler olarak balıkların ciltlerinde kirli lekeler olarak görülmektedir. D2-D3 ve fosfor güneş ışınlarının girmediği akvaryumlara mutlaka arada sırada verilmesi gereken vitaminlerdir. Doğada bitkisel beslenmesi (alg kazıyan) olan balıklara mutlaka arada sırada C vitamini takviyesi yapılmalıdır. Yaralanmış, yüzgeçleri parçalanmış balıklara B türevi vitaminler (özellikle B12) verilirse, yırtılan yüzgeçlerin çok çabuk iyileştiğini farkedeceksiniz.
İyi çalışmalar diliyorum!

ALINTIDIR



Merhaba,
Yukardaki yazıyı oku umarım faydası olur.
AKLIM KARIŞIK TÜR TAVSİYESİ!
Merhaba,
Sarıprenses ve ıceman en güzeli..
çok kaçıyolar
Merhaba,
Yunusları iptal edin akvaryum küçük.
Balıklarım Soğuktan Dondu
Merhaba,
Bence yunuslarıda iptal edin akvaryumunuzdan. Muhtelemen ısıtıcınızda bi sorun vardır.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.