Gölden taze bitkilerim. Moss zibil


senteÇevrim Dışı

Kayıt: 12/12/2014
İl: Konya
Mesaj: 18
senteÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Aralık 2014 00:32
Hayırlı geceler
Geçen gün konya ılgına gittik. Göle gittiğimde çok hoşuma giden bitkiler gördüm ve aldım baya. Öyle bir moss var ki cuvalla yani. Bence moss internetteki mossların aynısı. Ufak su cukurları var. yeri tamamen kaplamış. kaç metre kareydi bilmiyorum . Telefonun kötü ama şimdi temizleyip resimlerini çektim bitkilerin. Ama 2 gundur bagajdaydı baya ezilmişler yazık. Kendilerine geleceklerdir diye düşünüyorum. 
deneme olarak bit yukleyeyim bakayım

tama yukleme güzel. sanırım bunlar suya alışmış ayrık otları.







bunların ne oldugunu bilmiyorum













bunun da ne oldugunu bilmiyorum ama çok guzel kokuyor sarmasık gibi uzayıp dallardan kök atıyor



















bunlar da moss olmalı ama uzundular ve sekilleri kaymıs.













daha bunun 3 katı daha var evde .
sente2014-12-22 00:54:33

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ELPRESACANARİOÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/12/2008
İl: Ankara
Mesaj: 3290
ELPRESACANARİOÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Aralık 2014 02:20
Öncelikle parazit bulaştırma ihtimalleri var. Kist yumurta bırakan canlıların yumurtaları ev ortamında çıkabilir. 

Diğer bir konu ise doğadan toplanan bitkiler akvaryum ortamına uyum sağlamakta zorluk çekiyorlar ve genelde başarısızlıkla sonuçlanıyor. İlk başlarda gelişmeye başlıyorlar sonra birden çürüyorlar... Ben başarılı olamadım. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

senteÇevrim Dışı

Kayıt: 12/12/2014
İl: Konya
Mesaj: 18
senteÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Aralık 2014 03:16
parazir kısmını hallederiz Allahın izni ile. Direk balıklı akvaryuma almayacagım. Bir süre büyütüp sonra oldukça geniş bir akvaryuma alacagım. o son resimlerdeki moss mu moss ise türü nedir?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

SarslanpayÇevrim Dışı

[B]11621,2[/B]
Kayıt: 08/01/2014
İl: Kirklareli
Mesaj: 189
SarslanpayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Aralık 2014 19:06
Türkiye deki tatlı sularda moos türü mü varmış ilk kez sizden duydum berat bey

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

NeferÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]11797,1[/B]
Kayıt: 02/09/2013
İl: Ankara
Mesaj: 3824
NeferÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Aralık 2014 19:23
Daha çok Macar yosununa benzettim ben. :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

senteÇevrim Dışı

Kayıt: 12/12/2014
İl: Konya
Mesaj: 18
senteÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 06:06
[QUOTE=Sarslanpay]Türkiye deki tatlı sularda moos türü mü varmış ilk kez sizden duydum berat bey[/QUOTE]


biraz araştırsaydınız benden başkasından da duyardınız galiba

[QUOTE=gamera02] Arkadaşlar resimdeki mossu akvaryuma koydum sabah kalktıgımda akvaryumun ici ufak parca parca yapraklar ucuşuyodu ve su bariz derecede yeşil olmustu.Bende cıkardım fakat geri koydum az önce Malum karides akvaryumda bitki lazım.Zamanla gecer diye umut ediyorum.Bu moss un türü nedir arkadaşlar. Ayrıca bitki baya büyük boyu yaklaşık 15cm civarı.[/QUOTE]

[QUOTE=Cüneyt GÜL]Merhaba;
Bitki Fontinalis antipyretica(willow moss) tur. Söğüt yosunu ya da macar yasunu da deniyor.Soğuk ve akıntılı sularda iyi gelişir. Zamanında ben de merak edip almıştım. Ancak genel problem bitkinin bir yandan bozulup dağılırken bir yandan filiz vermesi idi. Sürekli yeşil bir form tutturmam mümkün olmadı. Yanlış hatırlamıyorsam aslen karasal bir yosun. Ayrıca bir yerde de sadece karanlığa yakın bir ışık ve soğuk suda yeşil formunu devam ettirdiğini okumuştum.
Selamlar.
[/QUOTE]


http://www.okanoksak.com/icerik/index.php/akvaryum/i-inci-11lt-nano/7-11lt-kurulum

http://www.akvaryum.com/vesicularia_dubyana_%27christmas%27_bitkir_29_4151.asp#b




http://www.akvaryum.com/fontinalis_antipyretica_%28willow_moss%29_bitkir_29_5697.asp
tatlı sularımızda yetişen moss da varmış demek.



















sente2014-12-23 07:07:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

3.boyutÇevrim Dışı

Kayıt: 23/07/2013
İl: Ankara
Mesaj: 104
3.boyutÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 09:09
bende senin gibi sapanca gölünden baya bir bitki toplamıştım
Sonuç bir çok değişik formda böcük larva yumurta ve bitkilerin ölüp akvaryum suyunu mahvetmesi. Umarım sen başarılı olursun

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BadgeRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2007
İl: Izmir
Mesaj: 482
BadgeRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 10:26
Doğadan bitki toplarken belirli kriterlerin değerlendirilmesinin, akvaryuma adaptasyon sorunlarını çözmekte etkili olabileceği görüşündeyim. Tropica gibi birçok bitki üreticisi bitkilerini ilk olarak doğadan temin etmektedir. Stoklarına ekledikleri yeni türler de zaman zaman yapılan yeni keşifler ve sahadan toplanan bitki türlerinden kaynağını almaktadır.

Benim düşünceme göre adaptasyon sorununa neden olan temel etkenler sıcaklık ve suda çözünmüş karbondioksittir.

Ülkemiz tropikal bölge iklimine sahip olmadığından su sıcaklıkları ve su seviyeleri mevsimsel olarak değişiklik göstermektedir. Bu nedenle toplanan bitkilerin su altında kalma süreleri değişiklik göstermektedir. Bazı bitkiler su altında yaşamaya tamamen adapte olabildiği gibi bazı bitkiler ise belirli süreler(örneğin 2-3 ay) su altında yaşayabilme kabiliyetine sahiptir.

Akvaryumlarımızda bulunan birçok balık ve canlı türü tropikal canlılar olduğundan su sıcaklığımız da ona uygun olarak 26-30ºC derece civarındadır. Ancak ülkemiz akarsuları ve göllerinde genel olarak su sıcaklığı daha düşüktür. Düşük sıcaklıkta doğal çözünmüş karbondioksit daha fazladır ve karasal bitkilerin belirli süreler su altında yaşayabilmesine olanak sağlayabilmektedir. Temel olarak bitki toplanan su kaynağının sıcaklığının ölçülmesi, sonbahar-yaz arası dönemde toplanacak bitkilerin gözlenmesi bitkilerin sucul ortamda yaşayabilme kabiliyetini kavramada faydalı olacaktır.

Daha fazla uzatmadan, bitkinin solunum yapabilmesi ve gelişebilmesi için öncelikle suda çözünmüş karbondioksitin sağlanması, su sıcaklığının ilk etapta bitkinin toplandığı ortamdaki ile aynı olacak şekilde ayarlanarak kademeli olarak sıcaklığın düzenlenmesi ilk etapta adaptasyon sorunlarını büyük ölçüde çözecektir. Ancak toplanan bitkinin mevsimsel geçişler sırasında su altında yaşayabilme yeteneği olması, bitkinin tamamen su içerisinde yetiştirilebileceği anlamına gelmemektedir. Bu tamamen bitkinin toleransı ve evrimsel geçmişi ile ilgilidir. Bu yüzden, ilk etapta akvaryum ortamında gelişebilen bazı bitkiler daha sonra karasal ortama geçiş yapılmadığı için çürümektedir. Yine de ülkemizdeki sulak alanlardan temin edilecek bazı bitkilerin bahsettiğim şekilde karbondioksit ve su sıcaklığı gibi temel gereksinimleri sağlandığında tamamen sucul ortama adapte edilebilmesi mümkündür. Bunun için gereken kontrollü ortamın sağlanarak sabırlı bir çalışmanın yapılması gerekmektedir. Çok fazla maliyeti olmasa da bütün bu saha araştırmasının ve örneklerin toplanması, kontrollü ortam şartlarının ve donanımının hazırlanması çoğu kişi açısından ciddi zaman ve maddi gereksinimi olan zahmetli bir iştir. Gerekli donanım ve teknik gereksinimlerin daha erişilebilir olduğu üniversitelerimizde bu tip çalışmaların yapılması daha kolay olacaktır görüşündeyim. Gerekli olan bu çalışmayı yapacak ve destekleyecek akademik ve yönetim kadrosunun eş zamanlı olarak bir araya gelebilmesini umarım.

BadgeR2014-12-23 10:29:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

NeferÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]11797,1[/B]
Kayıt: 02/09/2013
İl: Ankara
Mesaj: 3824
NeferÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 10:53
Yani yazıp yazmamak arasında gidip geldim ancak bu Macar yosunu akvaryum şartlarında yetiştirilmiş bile olsa çoğu tank için uygun olmamakta. 20 derece üstü sıcaklıkta ne yeşilliği ne görselliği kalıyor maalesef. Bu bitkiyi tankınıza yerleştirecekseniz bahsini ettiğimiz sıcaklığı göz önünde bulundurmanız iyi olur.

Teşekkür Edenler: [T]118828,s.burus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ademayazliÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/11/2014
İl: Erzincan
Mesaj: 177
ademayazliÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 11:41
[QUOTE=BadgeR]Doğadan bitki toplarken belirli kriterlerin değerlendirilmesinin, akvaryuma adaptasyon sorunlarını çözmekte etkili olabileceği görüşündeyim. Tropica gibi birçok bitki üreticisi bitkilerini ilk olarak doğadan temin etmektedir. Stoklarına ekledikleri yeni türler de zaman zaman yapılan yeni keşifler ve sahadan toplanan bitki türlerinden kaynağını almaktadır.

Benim düşünceme göre adaptasyon sorununa neden olan temel etkenler sıcaklık ve suda çözünmüş karbondioksittir.

Ülkemiz tropikal bölge iklimine sahip olmadığından su sıcaklıkları ve su seviyeleri mevsimsel olarak değişiklik göstermektedir. Bu nedenle toplanan bitkilerin su altında kalma süreleri değişiklik göstermektedir. Bazı bitkiler su altında yaşamaya tamamen adapte olabildiği gibi bazı bitkiler ise belirli süreler(örneğin 2-3 ay) su altında yaşayabilme kabiliyetine sahiptir.

Akvaryumlarımızda bulunan birçok balık ve canlı türü tropikal canlılar olduğundan su sıcaklığımız da ona uygun olarak 26-30ºC derece civarındadır. Ancak ülkemiz akarsuları ve göllerinde genel olarak su sıcaklığı daha düşüktür. Düşük sıcaklıkta doğal çözünmüş karbondioksit daha fazladır ve karasal bitkilerin belirli süreler su altında yaşayabilmesine olanak sağlayabilmektedir. Temel olarak bitki toplanan su kaynağının sıcaklığının ölçülmesi, sonbahar-yaz arası dönemde toplanacak bitkilerin gözlenmesi bitkilerin sucul ortamda yaşayabilme kabiliyetini kavramada faydalı olacaktır.

Daha fazla uzatmadan, bitkinin solunum yapabilmesi ve gelişebilmesi için öncelikle suda çözünmüş karbondioksitin sağlanması, su sıcaklığının ilk etapta bitkinin toplandığı ortamdaki ile aynı olacak şekilde ayarlanarak kademeli olarak sıcaklığın düzenlenmesi ilk etapta adaptasyon sorunlarını büyük ölçüde çözecektir. Ancak toplanan bitkinin mevsimsel geçişler sırasında su altında yaşayabilme yeteneği olması, bitkinin tamamen su içerisinde yetiştirilebileceği anlamına gelmemektedir. Bu tamamen bitkinin toleransı ve evrimsel geçmişi ile ilgilidir. Bu yüzden, ilk etapta akvaryum ortamında gelişebilen bazı bitkiler daha sonra karasal ortama geçiş yapılmadığı için çürümektedir. Yine de ülkemizdeki sulak alanlardan temin edilecek bazı bitkilerin bahsettiğim şekilde karbondioksit ve su sıcaklığı gibi temel gereksinimleri sağlandığında tamamen sucul ortama adapte edilebilmesi mümkündür. Bunun için gereken kontrollü ortamın sağlanarak sabırlı bir çalışmanın yapılması gerekmektedir. Çok fazla maliyeti olmasa da bütün bu saha araştırmasının ve örneklerin toplanması, kontrollü ortam şartlarının ve donanımının hazırlanması çoğu kişi açısından ciddi zaman ve maddi gereksinimi olan zahmetli bir iştir. Gerekli donanım ve teknik gereksinimlerin daha erişilebilir olduğu üniversitelerimizde bu tip çalışmaların yapılması daha kolay olacaktır görüşündeyim. Gerekli olan bu çalışmayı yapacak ve destekleyecek akademik ve yönetim kadrosunun eş zamanlı olarak bir araya gelebilmesini umarım.

[/QUOTE]


Teyfun Bey'in söylediklerine bende katılıyorum. Doğadan toplanan bitkilerle ilgili yeterli çalışmalar ülkemizde çok fazla yapılmıyor. Bulunduğum ildeki üniversitede bu konuyu sormuştum; fakat bu konuda cevap alamadım. Botanikçiler bu iş bizim dışımızda dediler.

Sonbaharda bende buna benzer bir durum yaşadım. Yemek için gittiğim bir açık hava restaurantında, yanımda küçük bir havuz vardı, içine de alabalık atmışlar bizde oğlumla izliyorduk. Biraz izledikten sonra tabandaki yeşillikler dikkatimi çekti. Garsondan rica ettim, sağolsun kırmadı o da, tabandan baya bir bitki çıkardık. Yosun türü java mosstu. Eledoaya benzer bir bitki vardı, adını bilmiyorum ama çok güzeldi. Yaprak arası mesafeler çok azdı, bitkiyi görünce altın bulmuş gibi sevindim. 2 farklı tür daha bitki vardı...

Bitkileri aldığım su çok soğuktu. Eve gidince parazit ve larva riskine karşı çok fazla durulama yaptım. Sonra akvaryuma yerleştirdim. Bu arada akvaryuma da ısıtıcı takmadım. Su sıcaklığı 19 derece civarındaydi.( Küçük yavru akvaryumu.)

Karbondioksit ve azar azar da mikro element gübresi verdim. 2 günde bir de su değşimi yaptım. Küçük bir filtre de devamlı çalıştı.

SONUÇ:

15 gün sonra bütün bitkiler çürüdü.


 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BadgeRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2007
İl: Izmir
Mesaj: 482
BadgeRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 11:58
Adem Bey, sürekli su bulunan alabalık havuzda yetişiyorlarsa o bitkiler sucul ortamda yaşayabilecek bitkilerdir. Sizin tankınızın sıcaklığı nispeten düşük olmasına rağmen fazla gelmiş olabilir. Bitkilerin sıcaklık şoku yaşamış omaları muhtemel. Aşırı durulamadan dolayı zedelenmiş iseler bu da çürümelerine neden olabilir. Bitkilerin ilk etapta gübreden ziyade su sıcaklığının ayarlanmasına ve açık alandan alındığından ışık ihtiyaçlarının karşılanmasına ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Siz karbondioksit de vermişsiniz. Bu şartlarda asıl etken sıcaklık farkı gibi görünüyor. BadgeR2014-12-23 11:58:30

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KAAVEÇevrim Dışı

Kayıt: 30/01/2013
İl: Ankara
Mesaj: 56
KAAVEÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 12:26
Arkadaşım, seni tebrik ederim. Bir süredir ben de etraftaki sular için bu konularla ilgilenmekteyim. 
Memlekette biyoloji bölümleri bu konuda uyku halindeler ODTÜ' deki bir araştırma hariç güzel Anadolumuz' daki su bitkisi zenginliğimiz için hiçbir araştırma yok. Oysa çeşitlilik çok fazla. Umarım, sen onları adapte edecek ve yaşatacaksın. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ademayazliÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/11/2014
İl: Erzincan
Mesaj: 177
ademayazliÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 13:46
[QUOTE=BadgeR]Adem Bey, sürekli su bulunan alabalık havuzda yetişiyorlarsa o bitkiler sucul ortamda yaşayabilecek bitkilerdir. Sizin tankınızın sıcaklığı nispeten düşük olmasına rağmen fazla gelmiş olabilir. Bitkilerin sıcaklık şoku yaşamış omaları muhtemel. Aşırı durulamadan dolayı zedelenmiş iseler bu da çürümelerine neden olabilir. Bitkilerin ilk etapta gübreden ziyade su sıcaklığının ayarlanmasına ve açık alandan alındığından ışık ihtiyaçlarının karşılanmasına ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Siz karbondioksit de vermişsiniz. Bu şartlarda asıl etken sıcaklık farkı gibi görünüyor. [/QUOTE]


Sıcaklık sizin de dediğiniz gibi fazla gelmiş olabilir.Durulama konusundan çok nazik davrandım. Kesinlikle deforme olmadılar.
 Tanka ilk koyduğumda durumları çok iyiydi. 1 hafta sonra bozulmaya başladılar. Bende co2 yi 1 hafta sonra başladım, gübreyi de. Işık ihtiyacını da karşıladığımı düşünüyorum. Yeni flolar almıştım. Grolüx, aqustar. 2 hafta boyunca eğrelti bir şekilde flolar tankın üstünde durdular.

Sonuç olarak bana da en büyük etken sıcaklık gibi geliyor.


Söylemeyi unuttum. Fıskiye tarzında bir çeşme vardı, alt tarafı taş, bunun üzerinde o kadar güzel bir yosun tür vardı ki... Tanka onu da koydum, kayanın birine güzelce misine ile bağladım. En uzun yaşayan da o oldu. Işıkları açtığımda hemen fotosenteze başlıyordu.

Akşam evde resim bulabilirsem, resimlerde eklerim.

Beraat Bey resimler kullandığım bilgisayarda görünmüyor. O yüzden yorum yapamadım, kusura bakmayın.
ademayazli2014-12-23 13:49:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

senteÇevrim Dışı

Kayıt: 12/12/2014
İl: Konya
Mesaj: 18
senteÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2014 16:40
Bakalım nolacak. Şuan bos tanklarda bekliyorlar. Aldıgım yer oldukca soguktu. Ve yosunlar akıntılı değil tamamen 1 karıs derinliği olmayan cukurlarda bulunuyorlardı. Akvaryum ortamında bu yosunu yaşattığını söyleyen cok insan var ama ne olur bilemiyorum.
Aslında ben resmini koymadıgım bir diğer agac var.  ağaç çam ağacına çok benziyor. ama boyu sadece 30 santim. genelde baraj göllerinde kalıyorlar ve suya adapte oluyorlar.
şu bonsai dedikleri
http://www.forumgercek.com/bag-bahce-cicek-agac/64653-bonsai-bonzai-nedir.html
tabi bu ağaç demiyorum ama bu agacın zevkini verecek kadar benziyor. ve suya adapte oluyorlar barajları su basınca

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir