balıklara direk çeşme suyu
Kaldı ki yavru discusların hızlı gelişimi içinde düşük ph ve sertlik istenen birşey değil.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ulvi bey, verdiğiniz faydalı bilgiler için teşekkürler,
ben de her değişimde %35-40 arası değişim yapıyorum, imkan varsa sık su değişiminin faydalı olacağına inanıyorum, zaten bunu 5 aylık bir akvaryumcu olmama rağmen gözlemleyebiliyorum.
Ayrıca balıkların dinlenmemiş suya, 2-3 gün dinlenmiş suya göre verdikleri tepkiler çok daha pozitif.
Herkese sağlıklı balıklar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ulvi günaydın,
Konunun biraz dışında ama, en yukarıda gördüğüm fotoğraftaki ölçüm skalası Azoo'nunkine benziyor. Eğer öyleyse, ona hiç güvenme. Ben Azoo'nun birçok ürününü (filitre de dahil) kullanıyorum ve beğeniyorum, ama testleri berbat. Hassas nitrat ölçümü için RedSea'ninkini tavsiye ederim, süper ve Sera ve Tetra'nın kitlerinden (ölçüm başına verim hesabı yaparsan) de ucuz.
Asıl konuya ise hiç dalmayayım; bun konu çeşitli forumlarda (bu forumda da) daha önceleri defalarca tartışıldı. Dinlendirenler ve dinlendirmeyenler aynı fikirde olamayacaklar. Bu uğraş bilgiye dayalı sentez ve sağduyu ile yürütülen bir uğraş. Çok farklı yöntemlerle, aynı sonuçlara varıldığı oluyor. Hiç birimizin balık besleme, büyütme ve yavrulatma yöntemi birbirine benzemiyordur. Asıl olan, her ne yapıyorsak (bizi balıkların sağlıklı olduğu, yavruladığı durum) onu fazla değiştirmemek. Akvaryum canlıları (özellikle tatlısu) inanılmaz bir uyum yeteneğine sahipler. Bizimle (her bir farklı akvaristen sözediyorum) yaşamaya uyum gösteriyorlar. Önemli olan yöntemleri hızla değiştirmemek, denemeler yaparak onların sağlıklarını tehtid etmemek diye düşünüyorum. (Bir sürü şey yazmışım ama bir halt anlaşılmıyor)
Her neyse, hepinize sağlıklı balıklar dileğiyle...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Konunun biraz dışında ama, en yukarıda gördüğüm fotoğraftaki ölçüm skalası Azoo'nunkine benziyor. Eğer öyleyse, ona hiç güvenme. Ben Azoo'nun birçok ürününü (filitre de dahil) kullanıyorum ve beğeniyorum, ama testleri berbat. Hassas nitrat ölçümü için RedSea'ninkini tavsiye ederim, süper ve Sera ve Tetra'nın kitlerinden (ölçüm başına verim hesabı yaparsan) de ucuz.[/QUOTE]Kerem Abi Amonyak ve nitrit testlerim azo, nitrat ise tetra resimlerdende belli oluyordur, dikkatinden kaçtı sanırım Önerdiğin markanın fiyatını öm bekliyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Herkese sağlıklı balıklar.[/QUOTE]Merhaba Alper Bey.
Dinlenmeyen suyla strese giren balıklarınız haraketli oluyorlarsa bu o suyun iyi etkisidir, su onlara iyi geliyor diyemeyiz aslında. Pozitif tepki olarak kastınız ne mesela?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
benim bu direk çeşme suyu konusunda edindiğim izlenim kimimiz direk çeşme suyu koyuyor,kimimiz ona birtakım maddeler ekleyerek koyuyor,kimimizde çeşme suyunu dinlendirerek koyuyor,ben belirttiğim gibi dinlendirme uğraşlarımdan bıktığım için çeşme suyuna yöneldim ve baktımki mükkemmel bunu sizlerlede payşaşmak istedim çünkü görsezin hangi akvaryumumun suyunu değiştirsem(yaklaşık yüzde 40/50)aradan bir saat geçmeden balıklarıma yem atıyorum görseniz canavar gibi yiyorlar,ne stres ne bunalım hiç bir şey yok,yaptığım tek şey eklediğim suyun akvaryumdaki ısı ile aynı olması bunuda tam aynı yapmıyorum,elimle hissettiğim kadar biraz güneş enerjisinden gelen taraftan birazda soğuk gelen tarftan yapıyorum,görseniz artık suyu boşaltırken balıklar kayaların arasına bile saklanmıyorlar akvaryuma elimi sokarken bile mutlu olduklarını hissediyorum hemen elimin etrafına toplanıyorlar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ulvi senin için bir makale daha yazarım. Herşeyi açığa çıkaracak cinsten. :) Tecrubeli aquarist ibaresi iyi olmamış orada. Haklısın. Profesyonel aquarist demek gerekirdi. Şahsen denitrification yapacağım diye binbir zahmete girmeye niyetim yok. Su değişimi yaparım yeterli olur. (Bu konuya değineceğim ancak daha fazla kaynak okumam lazım. Sonra bu konuyu da yazacağım.)
Neden her su dinlendirme konusuna atladığımı anlatmak istemiyordum ama anlatmak şart oldu. Sene 1986-1987 civarı. O zamanlar 12-13 yaşındayım. Şu an bile faaliyette olan yaklaşık 20 litrelik akvaryumumda 3 adet beyaz Japon Balığı üç beş aydır huzur içinde yaşamaktaydı. Havalandırma ve şimdiki pipo filtrelerde olan mantıkla yine aynı hava motorundan yapılmış bir filtreleme sistemi kullanıyordum. (Rahmetli babam öğretmişti.) Bir gün kardeşim ile su değiştirme olayına girmeye karar verdik. Önceden suyun bir miktarını çeker yerine direkt musluktan ekleme yapardık. Hiç sorun olmamıştı. O gün ise genel bir temizlik maksadı ile suyun tamamını değiştirdik, akvaryumu çalkaladık ve musluktan suyu doldurduk. 10-15 dakika sonra da balıkları akvaryuma geri koyduk. Balıkların üçü de 1 saat sonra öldüler. Şu an hala görüntü gözümün önündedir. O günden sonra da dinlenmemiş suyu akvaryuma sokmadım. Sokmaya da niyetim yok.
Sonra akvaryum yükü olayı var. Çok balığın varsa çok su değiştirmen ya da benzeri olarak sık su değiştirmen gerekecektir.
En son cümle "Ancak en saglikli su degisim orani için belirli araliklarla yapilacak Nitrat (NO3) testlerinden çikan sonuca göre karar vermek gereklidir." şeklinde. Ulvi %80'e karar vermiş, doğrudur. Ben sadece dinlenmiş su ile yapmanı tavsiye ederim. %80'den az yap diyemem.
Dinlenmemiş su ile değişim yapan arkadaşların dem vurmuş oldukları daha sağlıklılık, daha canlılık, daha iştahlılık, daha hareketlilik gibi kavramların arkasında olan etkeni belirtmelerini istiyorum. Dinlenmemiş suda dinlenmiş suya göre fazladan ne var da denilen etkilere sebebiyet veriyor? Sakın Klor demeyin ama. Kolay gelsin...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ulvi bey,
pozitif tepki den kastım şöyle bir şey: taze suyu basarken balıklar suyun aktığı yere toplaşıp daha canlı oluyorlar, ayrıca aynı serdar beyin dediği gibi su değişiminden sonraki 5-6 saat sonraki yemlemede hepsi terminatör oluyorlar. :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[quote=merzifon]pozitif tepki den kastım şöyle bir şey: taze suyu basarken balıklar suyun aktığı yere toplaşıp daha canlı oluyorlar, ayrıca aynı serdar beyin dediği gibi su değişiminden sonraki 5-6 saat sonraki yemlemede hepsi terminatör oluyorlar. :) [/quote]
Çok ãfãki bir konuşma. Mevzunun kimyasal, biyolojik ve fizyolojik etkileri önemli. Taze suda dinlendirilmiş sudan fazla ne var klor ve oksijen dışında? Anlatılanlara bakılırsa balıklara müthiş bir enerji ve yaşama sevinci veren bir iksir var herhalde.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Aslında Tolga Bey konunun özü şu sanırım:Milletçe çok tembel olduk.Bakın belkide evimizde en değer verdiğimiz varlığa bile,dinlenmiş suyu koymak bize çok zor bir o kadar da meşakatli bir işmiş gibi geliyor(kendimde dahil).Risk almayı seven,gelecekte ne olabilir diye düşünmeyen,uyarılara aldırmayan bir şekilde davranıyoruz.heralde atalarımızın dediği gibi ''BİR MUSİBET BİN NASİHATTEN İYİDİR'' sözü gerçeğe dönüşünce ancak uyarıları görebileceğiz.Ben dinlenmiş su ile dinlememiş su arasındaki fizyolojik,biyolojik fark nedir bilmem ama tembellik çok onu bilirim
Bence bu konunun başka da bi açıklaması yok sanırım.
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben de bu konuda Kerem Abi gibi düşünüyorum. HEr akvaryumun bazı konularda kendine has doğruları olabilir.
Ben Discus besliyorum ve forumda takip ettiğim kadarıyla ve kendi gözlemlerim bana dinlenmiş su koyulmasının uygun olduğunu düşündürüyor ve öyle uyguluyorum. Ancak başka discus besleyen birisi ben direk çeşmeden su koyuyorum balıklarım gayet memnun derse de çok şaşırmamak gerekir, onun balıkları o du değişimine adapte olmuş olabilir. Hepimizin balıkları değerli, riski minimuma indirmek için elimizden geleni yapıyoruz, ben ilk aldığım balıkları direk çeşme suyu yüzünden kaybetmiştim, o yüzden mecbur kalmadıkça çeşme suyu kullanmam. Kullanan arkadaşların da balıklarını çok iyi gözlemlemesini tavsiye ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Tolga bey ben kimyager değilim,
gözlemlerimi sordular yazdım,
balıklarımda gayet sağlıklı Allaha şükür, en son ölüm olayı akvaryumu kurduğum ilk zamanlarda olmuştu.
teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Arkadaşlar ben akvaryuma musluktan su koyma taraftarı değilim. Neden derseniz arıtma tesislerinde belli aralıklarla sulara klor basılıyor, bazen borularda sorun oluyor musluktan su yerine adeta çamur akıyor bazense suda koku oluyor. Bu her zaman veya her yerde olan bir durum değil. Fakat belli aralıklarla özelliklede yağışın bol olduğu dönemlerde raslanılan bir durum. Böyle düşündünüz zaman musluktan su ilave ettiğiniz zaman klor miktarı, bulanıkık ve koku minimum düzeyde olabilir. Zaten maksimum olduğu zamanlar uzun zaman aralıkları değil. Bu minimum olduğu düzeylerde oksijeninde fazla olmasından dolayı balıklara daha uygun bir su yakalanmış olabilir, yanlız tam tersi bir vãkã ile de karşılaşabilirsiniz. Yıl boyunca 100 defa su değişliği yaparsınız 99 unda musluktaki su değerleri çok uygundur, fakat son bir değişimde balıklara zarar verebilecek maddeler özelliklede klor değeri yükselir, yıl boyunca sağlıkla büyüttüğünüz balıkları kaybedersiniz. Bu yüzden ben riske girmenin mãnãsız olduğu kanaatindeyim. Yani biraz daha yorulun haftada 1-2 defa su doldurmaya vakit ayırın hiç riske girmeyin içiniz daha rahat olsun.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bende akvaryumculuğa 2 hafta önce başladım. 12-13 yıl kadar önce ortaokul yıllarında da besliyordum. O zaman izmirde yaşıyordum ve akvaryumun suyunu genelde belli periyotlarda tamamen değiştiriyordum ve direkt olarak çeşme suyu koyuyordum. O zamanlar hiçbir problemle karşılaşmadım. Şu an ankarada ikamet ediyorum. İki hafta önce çeşme suyu ile akvaryumumu kurdum ve 4 tane güvenilir bir yerden balık aldım (lepistes). ancak bir iki gün yaşadılar. Daha sonra da bir iki balık daha bu şekilde öldü. Şimdi ise yarısını dinlendirilmiş musluk suyu diğer yarısını da damacana su ile doldurdum ve yeni aldığım balıklarım çok sağlıklı bir şekilde yaşıyorlar. İşin kimyasal açıklamaları hakkında pek bişey söyleyemem ama insanların su ile ilgili yorumları bulundukları yerin şebeke suyuyla doğrudan alakalı. Benim verdiğim örnekteki gibi İzmir ve Ankara arasında dağlar kadar fark var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir