Veliferalar Hakkında Detaylı Bir Yazı
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2024 00:08
Uzun zamandır tutkum olan ve yıllar içinde okuyup arşivlediğim ve kendi deneyimlerimi kattığım yazıları forumla paylaşmak istiyorum. Bu kadar uzun bir yazıyı durumu olmayıp okuyamayan olacaktır (neredeyse herkes). Hedef kitlem benim gibi velifera hastası, bilgi edinmek isteyen belki toplamda 5-10 kişi olacaktır. Ben de araştırırken 20 sene önce yazılmış bir dergiden, benden yaşlı bazı makalelerden de bilgi edindim, belki birisinin bir zaman işine yarayacak bir yazı olur. Kaynakların birkaçı bilimsel, geneli çeşitli dergilerden ve deneyimlerimden harmanladığım bilgilerdir.
Öncelikle mollinesia türlerini kısaca ve oldukça kabaca özetleyelim:
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/141020231632411.jpg[/IMG]
[B]P. Sphenops:[/B] Küçük moli türüdür, yelkeni yoktur. Petshoplardaki düz moli balıklarıdır.
[B]P. Latipinna: [/B]Bazıları vücut şekli renk ve hatta boy, yelken boyu olarak veliferayı andırsa da genelinin yelkeni küçüktür. Üst yüzgecinde 14 civarı ışın bulunur. Piyasada velifera diye satılan çoğu balık aslında sphenops/latipinna kırmasıdır. Bazen balığın kanında ucundan velifera da vardır, insanın aklını karıştırır.
[B]P. Kyesis:[/B] Anladığım kadarıyla son taksonomik ayrıma göre P. Petenensis ile aynı türdür. Hakkında detaylı bilgi bulamadım, araştırmalarım devam ediyor. Amerika'da bir üretimhane olan Goliad Farm'da iri tür yelken kuyruk elde etmek için velifera ile melezlenmektedir. En iri türlerdendir. Kuyruğunun alt kısmında ufak bir kılıç vardır. Yelkeni veliferaların yelkeninden ufaktır.
[B]P. Velifera: [/B] Kraldır. Detaylar aşağıdadır.
[B]Tuz ve Su Değerleri[/B]
Salt and Other Sailfin Secrets" (TFH, Kasım 2002) sayısında Robert Bock velifera ve latipinna'ların ozmotik denge için sodyum yerine kalsiyum kullanabildiğini belirtmiştir. Yani sodyumun (yani tuzun bir bileşeni) bu balıklar için kesin bir gereklilik olmadığı, sodyumsuz (tuzsuz) suyun tuz yerine sert olması gerektiği belirtilmiştir. Bu balıkların osmoregulasyon sistemlerinin çok uzun zamandır bu şekilde geliştiğini belirtmiştir.
Yaşadıkları bazı bölgeler (tatlı ve acı su) çok sert, hatta bazıları aşırı derecede serttir. Bir bölgedeki nehir ağzında sertlik 100 dH olarak, bir obrukta 58 dH olarak ölçülmüş (4-8 dH yumuşak, 8-12 orta sertlik, 12-18 epey yüksek, 18-24 çok yüksek diyor Google amca, oradan karşılaştırabilirsiniz). Nehir ağzında tuzluluk 7.5 ppt olarak ölçülmüş, obrukta ise 3 ppt civarında ölçülmüş. İki bölgede de pH 7'den biraz fazla ölçülmüş. (kaynak: thfdigital. İçerikler için para istiyorlar ama "bir şekilde" ulaşabilirsiniz, telefondan girince de pdf formatında okuyabiliyorsunuz :D).
Deniz suyunda yaşayabilmelerine rağmen önermiyorum. Deniz suyu 33-38 ppt arasında bir tuzluluğa sahip yanlış hatırlamıyorsam. Bu balıklar denizin tatlı su ile karıştığı bölgelerde de yaşıyorlar. Yaşadıkları en tuzlu bölge 15 ppt civarı diye hatırlıyorum. Bundan daha tuzlu oranlarda sıkıntı yaşıyorlar. Arif Hikmet Başeğmez öğretmenimizin paylaştığı bir makalede 26 ppt tuzda yaşayan ve gelişen veliferalarda dişilerde yavru azlığı, balıklarda gelişim bozukluğu, kilo alımında azalma gibi problemler olduğu yazıyor. O yüzden deniz suyunda hayatta kalıp üreyebilseler bile tavsiye etmiyorum.
[B]Veliferalar Neden Birbirinden Farklı[/B]
Bu balıkların anavatanı Meksika/Yucatan gölüdür. (istilacı olarak bulundukları dünyanın başka yerlerinde bölgeler de vardır, onları yok sayıyorum bu yazıda). Meksika/Yucatan'da denize yakın obruk ve nehir ağızlarından nehirin iç taraflarına doğru geniş bir yayılımı vardır, ancak yaşadıkları yerdeki ortak tek nokta suyun oldukça sert olması ve/veyaya acı su olmasıdır.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242256001.jpg[/IMG]
(Koyu gri P. Petenensis açık gri Veliferaları, siyah ise P. Mexicana türlerinin yayılımını gösteriyor.
Yaşadıkları bölgeye göre ergenliğe girme süreleri ve boyları, yelken desenleri, yelken boyları, vücut ve kuyruk renkleri farklılık gösterir. Renkleri aşırı bir farklılık göstermez, örneğin doğada siyah, beyaz, sarı gibi renklerde velifera bulunmaz. Farklılık kuyruktaki mavilik/sarılık/turunculuk, vücudun daha açık/koyu gri olması, yelkendeki noktaların daha ufak noktalar olması gibidir.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/310820231942031.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242318061.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242318171.jpg[/IMG]
Bu fotoğraflar farklı kanlardan örneklerdir. İlk fotoğraf dahil hepsi veliferadır.
[B]Ergenlik ve Boy[/B]
Bu balıklar ne kadar geç ergenliğe girerse özellikle erkekleri o kadar büyür. TFH dergisine göre ergenliğe girme süresi genetiktir, balığın atalarının hangi bölgeden geldiğiyle ilgilidir. Doğada açık, saklanma yeri az olan yerlerde yaşayan veliferalarda erken ergenliğe girip daha küçük kalan veliferalar daha çok hayatta kalırken büyüyenler daha çok yem olmuş ve daha az üreyebilmişlerdir. Mangrov kökleri gibi saklanma alanlarının bol olduğu bölgelerde ise büyüyenler avantajlı olmuştur. Yani kötü su şartları gibi durumlar sonucu gelişim bozuklukları dışında yaşanan ergenliğe girme durumu genetiktir, isterseniz Yucatan gölünden su getirin, tonluk akvaryumda bakın balık ergenliğe girecekse girer. Düşük nitratlı, sert sulu ortamda iki kardeşin boyu aşırı farklı olabilir. Bu yönden çok sıkıntılı bir balıktır.
Gözlemlediğim kadarıyla (en azından bendeki kan) akvaryum ortamında erkekler yaklaşık 5-6 aylıkken (yaklaşık 4.5-6 cm civarı oluyorlar) ergenliğe giriyorlar ve gonopod kıvrılmaya başlıyor. 2-3 aylıkken ergenliğe giren balıkları kandan ayıklıyorum (kırma veliferalarımın yanına), şu an üçüncü nesil büyüyor ve erken ergenliğe girenlerin sayısı azaldı. Bu önceden 10 erkekte 4 iken şu an 10 erkekte 2-3 civarında. 4.5-6 cm'de ergenliğe giren bir erkek ilk senenin sonunda 6-9 cm arası oluyor. Bir yaşından sonra uzama yavaşlıyor, ama kalıplanma devam ediyor ve yelken bir buçuk yaşına kadar büyümeye devam ediyor. Daha geç ergenliğe giren erkekler ise daha büyük oluyor.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242321211.jpg[/IMG]
Arkadaki erkek 8.5-9 cm civarı, 2 yaşına yaklaşan bir erkek. Öndeki erkek ise 6 aylık 5 cm civarı bir erkek, en fazla 6.5-7 cm civarına gelecektir. Vücut deseni, turuncu kafa gibi erkek cinsiyet özellikleri ortaya çıkmaya başlayınca büyümeleri yavaşlar. Bu küçük balığın ergenliğe girmemiş 6.5 cm'yi geçmiş bir kardeşi var, o balık iyi büyüyecek. Ayrıca yine 6.5 cm civarı yeni ergenliğe giren kardeşleri de var, bu balıklar en fazla fotoğraftaki babaları kadar olacak.
Greg Sage isimli üreticinin (Select Aquatics diye aratabilirsiniz) 12-14 cm civarı erkekleri mevcut. Senelerdir hem boy, hem yelken, hem renk olarak seçici üretim yapıp günlük otomatik su değişimi ile sert, tatlı suda bakmakta. Özellikle Aquarium Co-op kanalının bu üretimhaneyi ziyareti sırasında balıkların boyunu görebilirsiniz
[URL]https://www.youtube.com/watch?v=Vv-THfolHd0&t=140s[/URL]
Yumuşak suda (velifera standartına göre yumuşak) yelken büyümemesi, boy büyümemesi gibi problemler olduğunu gözlemledim. Bunları engellemek için deniz tuzu, saf kalsiyum, Seachem Malawi Buffer (ph için), Seachem Cichlid Lake Salt (kh için) kullanıyorum.
[B]Yelken Deseni[/B]
Saf ve safa yakın veliferalarda yelkenin üst kısmında siyah dikey desenler, alt tarafta ise beyaz/çok açık mavi gibi renklerde noktalar olur. Noktaların boyutu balığın kanına göre değişmektedir. Latipinnalarda veya latipinnaya yakın kırmalarda ise yine üst tarafta siyah desenler olmakla birlikte alt ve en üst tarafta koyu renkli dalga şeklinde (tam tarif edememiş olabilirim, fotoğraftan anlayabilirsiniz, zaten buraya kadar okumamışsınızdır) desenler bulunur. Molilere yakın veya moli rengi yedirilmiş yelken yüzgeçlilerde ise desen bulunmayabilir, zaten bu balıkların istisnalar dışında velifera ile alakası yoktur.
Aşağıdaki yelkenler velifera veya veliferaya yakın kırmaların yelkenleridir. Yelkenlerde nokta nokta veya oval ve dikdörtgenimsi şekiller vardır.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242349571.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242350091.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242350101.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/310820231942031.jpg[/IMG]
Aşağıdaki fotoğraftaki üç balık da latipinnadır, velifera değildir. Üçüncü fotoğraftaki balığın boyu, renkleri, yüzgeci veliferaya benzeyebilir ancak yelken deseni, yüzgecindeki kılçık sayısı latipinna olduğunu göstermektedir.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354201.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354191.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242341161.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354181.jpg[/IMG]
[B]Beslenme Düzeni[/B]
Beslenmeleri ezber bozabilir. Günde 6-7 kere beslediğim oluyor. Eğer kaliteli ve sindirilebilir yemler seçerseniz karınlarını azıcık şişirip 2 saat sonra bile karınları inince besleyebilirsiniz. Doğada sürekli yosun otlarlar. Akvaryum ortamında da bunu simüle etmek için sık besliyorum ancak ne yaptığınızı bilmezseniz sonuç felaket olacaktır. Besinleri verimsiz sindirirler, bu yüzden dışkıda atılan kullanılabilir besinleri tüketmek için bazı canlı doğuranlarda görebileceğiniz gibi birbirlerinin dışkılarını ağızlarına alıp bırakırlar (muhtelemen bir kısmını yerler, bilemiyorum...). Sık beslenip verimsiz sindirdikleri için suyun canına okurlar, bu yüzden tankta bitki olması ve sık su değişimi önemlidir. Özellikle taze malzemeler kullanılımış bitkisel besin ağırlıklı, somon, krill ve karidesli, spirulinalı ev yapımı yemlerden aşırı verim aldım, hem sindirimi kolay hem de besin değeri yüksek oluyor (bağlayıcı olarak agar agar kullanıyorum). İyi olduğu iddia edilen ama içeriğinde bir ton buğday tarzı sindirimi zor malzeme kullanan marka kuru yemlerden uzak durmanızı öneririm. İçeriğindeki malzemeleri kendi sitelerinde yayınlarlar, en başta yazan malzeme en çok kullanılan malzemedir. Buğday ve benzeri malzemeler ilk başlarda ise o yemden uzak durun derim, sindirilemezler ve suyu mahvederler. Bitkisel olduğunu iddia eden yemlerde bazen yemlerin genelinde en üstte balık unu kullanılır, buna dikkat edebilirsiniz. Ev yapımı yem ile birlikte en çok kullandığım yem Omega One Veggie Kelp Flakes yemidir. New Life Spectrum Algae Max, Hikari Seaweed Extreme gibi yemler de beğendiğim yemlerdir.
[B]Akvaryum Ortamı/akıntı[/B]
Aşırı olmayan ama yüksek bir akıntı (ayarlamak zor olabilir) büyümelerine katkı sağlar, hantallaşmalarını engeller. İstediğim akıntıyı dış filtrenin şelale borusunu akvaryumun üstünden yüzeye vererek elde ettim. Boruları düzenli temizleyerek debiyi yüksek tutuyorum.
Kaynaklar:
[URL]http://www.selectaquatics.com/article%20P.%20velifera.htm[/URL]
[URL]https://www.researchgate.net/figure/Morphological-and-meristic-characters-of-the-Yucatan-molly-Poecilia-velifera-from-Ayn_tbl1_360456053[/URL]
[URL]https://www.reabic.net/journals/bir/2022/2/BIR_2022_Elbaraasi_etal.pdf[/URL]
[URL]https://www.tfhdigital.com/tfh/may_jun_2017/MobilePagedArticle.action?articleId=1148735#articleId1148735
[/URL]
[EDIT]MertSoyumert,2024-09-13 09:01:00[/EDIT]
Öncelikle mollinesia türlerini kısaca ve oldukça kabaca özetleyelim:
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/141020231632411.jpg[/IMG]
[B]P. Sphenops:[/B] Küçük moli türüdür, yelkeni yoktur. Petshoplardaki düz moli balıklarıdır.
[B]P. Latipinna: [/B]Bazıları vücut şekli renk ve hatta boy, yelken boyu olarak veliferayı andırsa da genelinin yelkeni küçüktür. Üst yüzgecinde 14 civarı ışın bulunur. Piyasada velifera diye satılan çoğu balık aslında sphenops/latipinna kırmasıdır. Bazen balığın kanında ucundan velifera da vardır, insanın aklını karıştırır.
[B]P. Kyesis:[/B] Anladığım kadarıyla son taksonomik ayrıma göre P. Petenensis ile aynı türdür. Hakkında detaylı bilgi bulamadım, araştırmalarım devam ediyor. Amerika'da bir üretimhane olan Goliad Farm'da iri tür yelken kuyruk elde etmek için velifera ile melezlenmektedir. En iri türlerdendir. Kuyruğunun alt kısmında ufak bir kılıç vardır. Yelkeni veliferaların yelkeninden ufaktır.
[B]P. Velifera: [/B] Kraldır. Detaylar aşağıdadır.
[B]Tuz ve Su Değerleri[/B]
Salt and Other Sailfin Secrets" (TFH, Kasım 2002) sayısında Robert Bock velifera ve latipinna'ların ozmotik denge için sodyum yerine kalsiyum kullanabildiğini belirtmiştir. Yani sodyumun (yani tuzun bir bileşeni) bu balıklar için kesin bir gereklilik olmadığı, sodyumsuz (tuzsuz) suyun tuz yerine sert olması gerektiği belirtilmiştir. Bu balıkların osmoregulasyon sistemlerinin çok uzun zamandır bu şekilde geliştiğini belirtmiştir.
Yaşadıkları bazı bölgeler (tatlı ve acı su) çok sert, hatta bazıları aşırı derecede serttir. Bir bölgedeki nehir ağzında sertlik 100 dH olarak, bir obrukta 58 dH olarak ölçülmüş (4-8 dH yumuşak, 8-12 orta sertlik, 12-18 epey yüksek, 18-24 çok yüksek diyor Google amca, oradan karşılaştırabilirsiniz). Nehir ağzında tuzluluk 7.5 ppt olarak ölçülmüş, obrukta ise 3 ppt civarında ölçülmüş. İki bölgede de pH 7'den biraz fazla ölçülmüş. (kaynak: thfdigital. İçerikler için para istiyorlar ama "bir şekilde" ulaşabilirsiniz, telefondan girince de pdf formatında okuyabiliyorsunuz :D).
Deniz suyunda yaşayabilmelerine rağmen önermiyorum. Deniz suyu 33-38 ppt arasında bir tuzluluğa sahip yanlış hatırlamıyorsam. Bu balıklar denizin tatlı su ile karıştığı bölgelerde de yaşıyorlar. Yaşadıkları en tuzlu bölge 15 ppt civarı diye hatırlıyorum. Bundan daha tuzlu oranlarda sıkıntı yaşıyorlar. Arif Hikmet Başeğmez öğretmenimizin paylaştığı bir makalede 26 ppt tuzda yaşayan ve gelişen veliferalarda dişilerde yavru azlığı, balıklarda gelişim bozukluğu, kilo alımında azalma gibi problemler olduğu yazıyor. O yüzden deniz suyunda hayatta kalıp üreyebilseler bile tavsiye etmiyorum.
[B]Veliferalar Neden Birbirinden Farklı[/B]
Bu balıkların anavatanı Meksika/Yucatan gölüdür. (istilacı olarak bulundukları dünyanın başka yerlerinde bölgeler de vardır, onları yok sayıyorum bu yazıda). Meksika/Yucatan'da denize yakın obruk ve nehir ağızlarından nehirin iç taraflarına doğru geniş bir yayılımı vardır, ancak yaşadıkları yerdeki ortak tek nokta suyun oldukça sert olması ve/veyaya acı su olmasıdır.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242256001.jpg[/IMG]
(Koyu gri P. Petenensis açık gri Veliferaları, siyah ise P. Mexicana türlerinin yayılımını gösteriyor.
Yaşadıkları bölgeye göre ergenliğe girme süreleri ve boyları, yelken desenleri, yelken boyları, vücut ve kuyruk renkleri farklılık gösterir. Renkleri aşırı bir farklılık göstermez, örneğin doğada siyah, beyaz, sarı gibi renklerde velifera bulunmaz. Farklılık kuyruktaki mavilik/sarılık/turunculuk, vücudun daha açık/koyu gri olması, yelkendeki noktaların daha ufak noktalar olması gibidir.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/310820231942031.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242318061.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242318171.jpg[/IMG]
Bu fotoğraflar farklı kanlardan örneklerdir. İlk fotoğraf dahil hepsi veliferadır.
[B]Ergenlik ve Boy[/B]
Bu balıklar ne kadar geç ergenliğe girerse özellikle erkekleri o kadar büyür. TFH dergisine göre ergenliğe girme süresi genetiktir, balığın atalarının hangi bölgeden geldiğiyle ilgilidir. Doğada açık, saklanma yeri az olan yerlerde yaşayan veliferalarda erken ergenliğe girip daha küçük kalan veliferalar daha çok hayatta kalırken büyüyenler daha çok yem olmuş ve daha az üreyebilmişlerdir. Mangrov kökleri gibi saklanma alanlarının bol olduğu bölgelerde ise büyüyenler avantajlı olmuştur. Yani kötü su şartları gibi durumlar sonucu gelişim bozuklukları dışında yaşanan ergenliğe girme durumu genetiktir, isterseniz Yucatan gölünden su getirin, tonluk akvaryumda bakın balık ergenliğe girecekse girer. Düşük nitratlı, sert sulu ortamda iki kardeşin boyu aşırı farklı olabilir. Bu yönden çok sıkıntılı bir balıktır.
Gözlemlediğim kadarıyla (en azından bendeki kan) akvaryum ortamında erkekler yaklaşık 5-6 aylıkken (yaklaşık 4.5-6 cm civarı oluyorlar) ergenliğe giriyorlar ve gonopod kıvrılmaya başlıyor. 2-3 aylıkken ergenliğe giren balıkları kandan ayıklıyorum (kırma veliferalarımın yanına), şu an üçüncü nesil büyüyor ve erken ergenliğe girenlerin sayısı azaldı. Bu önceden 10 erkekte 4 iken şu an 10 erkekte 2-3 civarında. 4.5-6 cm'de ergenliğe giren bir erkek ilk senenin sonunda 6-9 cm arası oluyor. Bir yaşından sonra uzama yavaşlıyor, ama kalıplanma devam ediyor ve yelken bir buçuk yaşına kadar büyümeye devam ediyor. Daha geç ergenliğe giren erkekler ise daha büyük oluyor.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242321211.jpg[/IMG]
Arkadaki erkek 8.5-9 cm civarı, 2 yaşına yaklaşan bir erkek. Öndeki erkek ise 6 aylık 5 cm civarı bir erkek, en fazla 6.5-7 cm civarına gelecektir. Vücut deseni, turuncu kafa gibi erkek cinsiyet özellikleri ortaya çıkmaya başlayınca büyümeleri yavaşlar. Bu küçük balığın ergenliğe girmemiş 6.5 cm'yi geçmiş bir kardeşi var, o balık iyi büyüyecek. Ayrıca yine 6.5 cm civarı yeni ergenliğe giren kardeşleri de var, bu balıklar en fazla fotoğraftaki babaları kadar olacak.
Greg Sage isimli üreticinin (Select Aquatics diye aratabilirsiniz) 12-14 cm civarı erkekleri mevcut. Senelerdir hem boy, hem yelken, hem renk olarak seçici üretim yapıp günlük otomatik su değişimi ile sert, tatlı suda bakmakta. Özellikle Aquarium Co-op kanalının bu üretimhaneyi ziyareti sırasında balıkların boyunu görebilirsiniz
[URL]https://www.youtube.com/watch?v=Vv-THfolHd0&t=140s[/URL]
Yumuşak suda (velifera standartına göre yumuşak) yelken büyümemesi, boy büyümemesi gibi problemler olduğunu gözlemledim. Bunları engellemek için deniz tuzu, saf kalsiyum, Seachem Malawi Buffer (ph için), Seachem Cichlid Lake Salt (kh için) kullanıyorum.
[B]Yelken Deseni[/B]
Saf ve safa yakın veliferalarda yelkenin üst kısmında siyah dikey desenler, alt tarafta ise beyaz/çok açık mavi gibi renklerde noktalar olur. Noktaların boyutu balığın kanına göre değişmektedir. Latipinnalarda veya latipinnaya yakın kırmalarda ise yine üst tarafta siyah desenler olmakla birlikte alt ve en üst tarafta koyu renkli dalga şeklinde (tam tarif edememiş olabilirim, fotoğraftan anlayabilirsiniz, zaten buraya kadar okumamışsınızdır) desenler bulunur. Molilere yakın veya moli rengi yedirilmiş yelken yüzgeçlilerde ise desen bulunmayabilir, zaten bu balıkların istisnalar dışında velifera ile alakası yoktur.
Aşağıdaki yelkenler velifera veya veliferaya yakın kırmaların yelkenleridir. Yelkenlerde nokta nokta veya oval ve dikdörtgenimsi şekiller vardır.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242349571.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242350091.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242350101.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/310820231942031.jpg[/IMG]
Aşağıdaki fotoğraftaki üç balık da latipinnadır, velifera değildir. Üçüncü fotoğraftaki balığın boyu, renkleri, yüzgeci veliferaya benzeyebilir ancak yelken deseni, yüzgecindeki kılçık sayısı latipinna olduğunu göstermektedir.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354201.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354191.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242341161.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354181.jpg[/IMG]
[B]Beslenme Düzeni[/B]
Beslenmeleri ezber bozabilir. Günde 6-7 kere beslediğim oluyor. Eğer kaliteli ve sindirilebilir yemler seçerseniz karınlarını azıcık şişirip 2 saat sonra bile karınları inince besleyebilirsiniz. Doğada sürekli yosun otlarlar. Akvaryum ortamında da bunu simüle etmek için sık besliyorum ancak ne yaptığınızı bilmezseniz sonuç felaket olacaktır. Besinleri verimsiz sindirirler, bu yüzden dışkıda atılan kullanılabilir besinleri tüketmek için bazı canlı doğuranlarda görebileceğiniz gibi birbirlerinin dışkılarını ağızlarına alıp bırakırlar (muhtelemen bir kısmını yerler, bilemiyorum...). Sık beslenip verimsiz sindirdikleri için suyun canına okurlar, bu yüzden tankta bitki olması ve sık su değişimi önemlidir. Özellikle taze malzemeler kullanılımış bitkisel besin ağırlıklı, somon, krill ve karidesli, spirulinalı ev yapımı yemlerden aşırı verim aldım, hem sindirimi kolay hem de besin değeri yüksek oluyor (bağlayıcı olarak agar agar kullanıyorum). İyi olduğu iddia edilen ama içeriğinde bir ton buğday tarzı sindirimi zor malzeme kullanan marka kuru yemlerden uzak durmanızı öneririm. İçeriğindeki malzemeleri kendi sitelerinde yayınlarlar, en başta yazan malzeme en çok kullanılan malzemedir. Buğday ve benzeri malzemeler ilk başlarda ise o yemden uzak durun derim, sindirilemezler ve suyu mahvederler. Bitkisel olduğunu iddia eden yemlerde bazen yemlerin genelinde en üstte balık unu kullanılır, buna dikkat edebilirsiniz. Ev yapımı yem ile birlikte en çok kullandığım yem Omega One Veggie Kelp Flakes yemidir. New Life Spectrum Algae Max, Hikari Seaweed Extreme gibi yemler de beğendiğim yemlerdir.
[B]Akvaryum Ortamı/akıntı[/B]
Aşırı olmayan ama yüksek bir akıntı (ayarlamak zor olabilir) büyümelerine katkı sağlar, hantallaşmalarını engeller. İstediğim akıntıyı dış filtrenin şelale borusunu akvaryumun üstünden yüzeye vererek elde ettim. Boruları düzenli temizleyerek debiyi yüksek tutuyorum.
Kaynaklar:
[URL]http://www.selectaquatics.com/article%20P.%20velifera.htm[/URL]
[URL]https://www.researchgate.net/figure/Morphological-and-meristic-characters-of-the-Yucatan-molly-Poecilia-velifera-from-Ayn_tbl1_360456053[/URL]
[URL]https://www.reabic.net/journals/bir/2022/2/BIR_2022_Elbaraasi_etal.pdf[/URL]
[URL]https://www.tfhdigital.com/tfh/may_jun_2017/MobilePagedArticle.action?articleId=1148735#articleId1148735
[/URL]
[EDIT]MertSoyumert,2024-09-13 09:01:00[/EDIT]
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]240932,Ehtiyar[/T][T]199205,Rafayel[/T][T]160079,pastaci53[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2024 16:24
Emeğinize sağlık Mert bey güzel bir çalışma olmuş. Devamını bekleriz. Keyifli, dertsiz hobiler dilerim.
Beğenenler: [T]137418,MertSoyumert[/T]
Teşekkür Edenler: [T]137418,MertSoyumert[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir