Tropheus Duboisi Beslemek
Gönderim Zamanı: 25 Eylül 2010 05:07
T. Duboisi Tanganyika Gölü’nün en popüler cichlidlerinden bir tanesidir. Onun bu popülerliği başta genç bireylerinin açık maviden beyaza birçok nokta ile süslenen siyah vücutlarının oluşturduğu harika renk desenlerine sahip olmasından gelmektedir. Balık olgunlaşmaya başladığında, genç bireylerin sahip olduğu bu renkli desen kaybolmaya başlamakta ve yerini sırt yüzgecinin altında beyaz veya sarı dik bir bantta sahip mavi-siyah bir vücuttan oluşan bir desene bırakmaktadır. Ancak genç bireylerin bu deseni nerdeyse bir sene kalmakta ve bu balığın ‘İncili Kelebek’ diye adlandırılmasına sebep olmaktadır.
Yaşadığı sularda T. Duboisi kayalardan oluşan bir biyotopa sahiptir. ‘İncili Kelebek’ ne zaman bir tehditle karşılaşsa kaya resiflerinin arasında saklanmaya alışıktır. Vahşi hayatta, yetişkin erkekler, ağzında kuluçkaya yatan diğer türler gibi devamlı bölgeci davranmazlar. Birçok T. Duboisi küçük gruplar halinde veya tek yaşar. Doğaları gereği yiyecek aramak için sürekli gezerler. Onların besinlerinin büyük çoğunluğunu kayalar üzerinde yetişen yosunlar oluşturmaktadır. T. Duboisi daha çok 7 ile 25 metre arasındaki derinliklerde bulunduğundan, bu derinliklerdeki kayalar üzerinde oluşan algler çok fazla gür olmadığı için balıklar besin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir kayadan başka bir kayaya devamlı hareket ederler. Onun kendine özgü habitatında kayaları kaplayan yosunlar ince bir tortu tabakasıyla kaplı olabilir. T. Duboisi sadece alg çeşitlerini değil aynı zamanda bu tortuları da sindirebilmektedir. T. Duboisi çok yemesine karşın, yediği yiyeceklerin çoğu düşük kalori değerlerine sahiptir. Mümkün olduğunca çok sindirebilmesi için bağırsağı oldukça uzundur. Mide sıvısı, balık tarafından yenen çok miktardaki yiyeceği bu geniş zaman içerisinde sindirebilmektedir.
Köken olarak, T. Duboisi bölgeci bir cichlid olmasına rağmen, bölgesi olarak savunduğu küçük bir alanda kendisine yetecek kadar yiyecek bulamayacağı için bir bölgeden diğerine hareket eder. Bir akvaryumda tutulduklarında, onların bu davranışı kısıtlı alana ve kendilerine verilen yemlerin bolluğuna adapte olur. Akvaryumda bir T. Duboisi erkeği bir bölgeyi işgal edebilir ve bunu yaparken bazı saldırgan hareketler gösterir. Dişiler ancak tankta hiç erkek yoksa bölgeci olabilirler. Böyle durumlarda tanktaki güçlü bir dişi ‘patron’ olabilir ve sanki erkekmiş gibi davranabilir. Tanka yeni bir erkek eklendiğinde bazı dişiler bu durumu kabullenmekte zorluk gösterebilirler. Eğer bir dişi uzun süre patron olmayı sürdürmüşse bu dişi bir daha hiç yumurtlamayabilir. Bu sebeple dişilerin yanında erkekleri bulundurmak en iyi çözümdür.
Daha önce de söylediğim gibi, erkekler bölgecidirler ve her erkek tanktaki küçük bir alanı sahiplenecektir. Bölgelerinin sınırlarını işaretleyebilmek için bazı cisimlere gereksinim duydukları için birbirinden tamamen bağımsız birkaç kaya kümesi oluşturmak gerekir. Eğer tankınızda üç erkeğiniz varsa, birbirinden ayrı üç kaya yığını oluşturmalısınız. Her bir erkek bu yığınlardan bir tanesini seçerek kendi bölgesi ilan edecektir. Eğer tankınızda bir tek uzun aralıksız devam eden kaya resifiniz varsa sadece en güçlü erkek tüm resifi sahiplenecek ve diğer erkekler bu güçlü erkeğin saldırılarına maruz kalacaktır. Her bir erkek yaklaşık 75 cm çapında bir bölgeye ihtiyaç duyar. Akvaryumun ölçülerine bağlı olarak, sadece birkaç erkek diğer balıklarla birlikte uyum içinde beslenebilir. Dişilerin veya genç erkeklerin sayısı önemsizdir. Dişilerin sayısını erkeklerin sayısından en az iki kat fazla tutmak en iyisi olacaktır. Benim son 200 cm uzunluğunda, 720 litre kapasiteli tankımda 2 erkeğe karşın 18 dişi bulunuyordu. Diğer bazı türleri de beslediğiniz koloni ile tutmak mümkündür ancak bu balıklar ya daha küçük ya da yakın boylarda olmalıdır.
Tanganyika Gölü’nün suyu oldukça sert ve alkalidir ve çok sabit değerlere sahiptir; örneğin bileşimi mevsimlere göre neredeyse hiç değişmez. Bu göldeki cichlidler kendilerini buradaki şartlara göre adapte etmişlerdir. Bu yüzden pH’ı yaklaşık 9, iletkenliği yaklaşık 600 microSiemens ve sıcaklığı 26,5 oC olan sularda yüzmeye alışmışlardır. Benim tecrübelerime göre suyun sertliği veya iletkenliği daha az önem taşırken, asıl önemli olan suyun pH derecesidir. Beslenilen koloniden en yüksek verimi alabilmek için akvaryumdaki suyun pH derecesi 7,8 ile 9,5 arasında olmalıdır. Eğer pH derecesi 7’nin altına inerse, T. Duboisi yaşamını zorlukla devam ettirir ve bütün hastalıklara karşı hassaslaşır. Suyun pH seviyesi 6,5 olduğu durumlarda T. Duboisi kısa süre içerisinde ölecektir. Asidik sular (pH’ı 7’den az) tuz eklenerek Tanganyika Gölü cichlidlerine uygun hale getirilebilir. Ancak bu tuz bildiğimiz sofra tuzu (NaCl) değil, karbonatlı tuzlardır. Bir miktar NaHCO (hidrojen karbonat) ve bir miktar karbonattan oluşan bir karışım suyun pH’ını 9,5 seviyelerine çıkarır. Bu karışımdan ne kadar ekleneceğine suyun iletkenliğine göre karar vermek gerekir. Bu konuda tecrübeli olmanız gerekmektedir. Bu tuzlar suda eritilmeden önce karıştırılmalıdırlar. Eğer ki gereğinden fazla eritseniz bile böyle bir karışım buffer görevi göreceğinden pH değeriniz 9,5’dan daha yüksek olmayacaktır. Diğer bir olasılık ise deniz akvaryumlarına uygun tuzlar kullanmaktır. Bunlar akvaryumcularda kolaylıkla bulunabilir. Bu tuzlar pH’ı 8,3 seviyelerine çıkaracaktır ki bu seviye T. Duboisi için yeterlidir. Bu tuzdan pH’ı 8,3 seviyelerine çıkarmaya yetecek ölçüde vermeliyiz. Suyu çok tuzlu yapmaktan kaçının. Eğer başlangıç suyunuz çok yumuşak ise sadece tuza ihtiyacınız olacaktır. Eğer suyunuz sert fakat yeterli pH’da değil ise en iyi çözüm Na/NaHCO karışımını kullanmanızdır. Suyun sıcaklığı 25 ile 27 oC arasında olmalıdır. 29 oC sıcaklığın üstü tüm Tanganyika cichlidleri için zararlıdır.
T. Duboisiyi iyi bir şekilde beslemenin en önemli kurallarından birisi de onlara verdiğimiz yemlerdir. Daha önce de söylediğim gibi, vahşi yaşamda T. Duboisi çok miktarda yiyecek yemesine rağmen bu yiyeceklerin çoğu besleyici değere sahip değildir. Bütün yiyecekler oldukça hızlı bir şekilde balığın uzun bağırsaklarında yol almaktadır. Eğer biz T. Duboisi’ ye kolayca öğütülebilen bir yiyecek verirsek içgüdüsel olarak bu yemleri olabildiğince çabuk bir şekilde tüketmeye çalışacaktır. Eğer verilen yem yumuşaksa ve kolay sindirilebilir ise bağırsağın ilk kısmında yapışkan bir kütle oluşturur. T. Duboisi (ve diğer alg yiyiciler) için bu kütle dışkı olarak atılması oldukça zor bir hal alır. Sindirim sistemi bu durum karşısında altüst olur ve başka bir şey sindiremez duruma gelir. Balığın karnı şişmeye başlar ve iştahı kesilir. Birçok hastalığa karşı hassas duruma düşer ya da Bloat hastalığından ötürü ölür. Bu sebeple asla ama asla T. Duboisinizi ya da herhangi diğer alg yiyici cichlidinizi böyle yumuşak ve kolaylıkla sindirilebilen yiyeceklerle beslemeyin. Onları asla Tubifex kurtlarıyla (ya da herhangi bir kurt çeşidiyle), kırmızı ve beyaz sivrisinek larvalarıyla veya dana yüreğiyle beslemeyin. T. Duboisi’ye verilebilecek en iyi yemlerden birisi Cyclops ya da daha az miktarda Daphniadır. Bu yemlerin arasında balıklarınızı olumsuz etkileyebilecek parazitler bulunabileceği için, bu yemler canlı şekilde verilmemelidir. Cyclopları balıklarınıza vermeden önce dondurun. En güvenilir yemler kaliteli markaların pul yemleridir. Özellikle yeşil pul yemler (Spirulina pul yemler) önerilmektedir ancak diğer türler de iyidir. Granül yemler de kullanılabilir ancak bu yemlerde de bağırsağın tıkanması riski vardır. Bu yüzden, granül yemler verilmeden önce yumuşatılmalıdır (suyun içinde bekletilerek). Böylelikle granül yemden dağılan küçük partikülleri fark edebilisiniz. Bu partiküller akvaryum canlıları tarafından yenmeyeceği için filtrasyon sisteminize ağır bir yük getirir. Avrupa ve ABD’deki birçok akvarist uzun süreli yararlar sağlayan kaliteli markaların pul yemlerine güvenmektedir. Yem konusunda diğer önemli faktör ise günlük ihtiyaçtan göreceli olarak daha az yem vermektir. Tüm yapay yemler yüksek oranda protein içerdikleri için küçük bir miktar, günlük ihtiyaçları için yeterli olacaktır.
Yetişkin T. Duboisi günde bir kez yemlenmelidir. Balık başına uygun miktarı söylemek zor olacaktır ancak balıkların bir dakika içerisinde tamamen tüketebilecekleri kadar yem verilmelidir. Eğer bir süre sonra balıklar zayıflamaya başlarsa ve yavrulamayı durdurursa biraz daha fazla yem verilebilir. Ancak çoğunlukla gereğinden fazla yem verildiği için damızlıklar giderek şişmanlamaktadır. Bu süreç, oldukça şişman ve normalden çok daha az yumurta üreten bir dişi balık ile sonuçlanmaktadır. Damızlıkların yumurtalıkları yağlı bir dokunun içerisine gömüldüğü için yumurta üretme kapasitelerini kaybetmektedirler. Erkekler ise normalden daha fazla irileşerek daha fazla saldırgan olmaya başlarlar ve tüm koloninin huzurla yaşatılması gittikçe zorlaşır. Fazla yemlemeden kaçının; eğer pul yemler tankın tabanına ulaşıyorsa fazla yemleme yapıyorsunuz demektir.
Tankın bakımı çoğunlukla sadece haftalık su değişimlerinden ibarettir. Tanktaki balık miktarına bağlı olmakla birlikte, %50 su değişimi uygun bir miktardır. Kumun üzerindeki bütün artıkları sifonlayın ve filtrenizin düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol edin, çünkü T. Duboisi kristal berraklığındaki suları sever. Son bir tavsiye: asla doğadan yakalanan vahşi balıkları beslediğiniz koloniye eklemeyin. Şu bir gerçek ki, bu balıklar kendilerinde bulunan parazitleri sizin T. Duboisilerinize bulaştırırlar. Yeni balıklar Duboisiler tarafından ‘rahatsız edilirler’ ve yeni balıklar ortama alışamadıklarından zayıf düşerler. Bu yeni balıklar zayıf düştükçe taşıdıkları parazitler gelişir ve daha sonra sizin sağlıklı T. Duboisilerinizi de etkileyebilirler. Bu yüzden asla yeni, vahşi balıkları sizin kurulu koloninize eklemeyin. Eğer su kalitesine ve tankınızın donanımlarına önem verirseniz ve balıklarınızı doğru yemlerle beslerseniz T. Duboisi beslemenin hiçbir zorluğu yoktur. Oturmuş bir kolonide neredeyse her gün yumurtlama görebilirsiniz. Yumurta taşıyan dişileri diğer balıklarla birlikte tutabileceğiniz gibi, ayrı bir tanka da ayırabilirsiniz. Birbirileri ile kavga edecekleri için asla ağzında yumurta olan dişilerden birden fazlasını küçük bir tanka koymayın. Eğer dişi kendi haline bırakılırsa, zamanı geldiğinde yavrular serbest bırakılacaktır. Dişi daha sonra koloninin içine tekrar eklenebilir. Tanktan ayırdığınız dişi bu süre zarfında diğer balıklar tarafında unutulabilir. Dolayısıyla dişiyi tanka koyduğunuzda diğer balıkların incelemek maksadıyla etrafını sarmasıyla balığınız strese girebilir. Bunu engellemenin en iyi yolu dişiyi gece, diğer balıklar uyurken tanka eklemektir. Eğer ağzı dolu dişilerden birisini diğer balıklarla birlikte tutmaya devam ederseniz, kuluçka süresini gözetim altında tutmalısınız. Çünkü bazen dişi yavrularını diğer balıkların arasında serbest bırakmayabilir. Dört hafta sonra dişiyi başka yavru balıkların bulunduğu bir tanka koyarak ağzındaki yavruları salmasını sağlayabilirsiniz. Ya da dişiyi yavruları bırakması için kusturma yöntemiyle zorlayabilirsiniz. Ağzında yumurta olan bir dişiyi kepçe ile yakalamanın en kolay yolu bu işi gece yapmaktır. Bütün balıklar uykudayken ayırmak istediğimiz dişiyi seçip (bir fener ışığında) kepçe ile kolaylıkla yakalayabilirsiniz. Büyük üretim havuzlarında bütün dişiler 10 günde bir yakalanarak ağzında yavru olup olmadığı araştırılabilir. Eğer dişinin ağzında yavru değil de yumurta varsa geri bırakılır ve bir sonraki seferde yavrular dişinin ağzından alınabilir.
T. Duboisi bu hobiye 20 yıldır büyük katkı sağlayan çok güzel bir cichlidtir. Sonuç olarak bu küçük İncili Kelebekler, beslenmeleri için harcanan emeklere fazlasıyla değer. İyi şanslar!
Kaynak: http://www.aquariacentral.com/articles/troph.shtml
Yaşadığı sularda T. Duboisi kayalardan oluşan bir biyotopa sahiptir. ‘İncili Kelebek’ ne zaman bir tehditle karşılaşsa kaya resiflerinin arasında saklanmaya alışıktır. Vahşi hayatta, yetişkin erkekler, ağzında kuluçkaya yatan diğer türler gibi devamlı bölgeci davranmazlar. Birçok T. Duboisi küçük gruplar halinde veya tek yaşar. Doğaları gereği yiyecek aramak için sürekli gezerler. Onların besinlerinin büyük çoğunluğunu kayalar üzerinde yetişen yosunlar oluşturmaktadır. T. Duboisi daha çok 7 ile 25 metre arasındaki derinliklerde bulunduğundan, bu derinliklerdeki kayalar üzerinde oluşan algler çok fazla gür olmadığı için balıklar besin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir kayadan başka bir kayaya devamlı hareket ederler. Onun kendine özgü habitatında kayaları kaplayan yosunlar ince bir tortu tabakasıyla kaplı olabilir. T. Duboisi sadece alg çeşitlerini değil aynı zamanda bu tortuları da sindirebilmektedir. T. Duboisi çok yemesine karşın, yediği yiyeceklerin çoğu düşük kalori değerlerine sahiptir. Mümkün olduğunca çok sindirebilmesi için bağırsağı oldukça uzundur. Mide sıvısı, balık tarafından yenen çok miktardaki yiyeceği bu geniş zaman içerisinde sindirebilmektedir.
Köken olarak, T. Duboisi bölgeci bir cichlid olmasına rağmen, bölgesi olarak savunduğu küçük bir alanda kendisine yetecek kadar yiyecek bulamayacağı için bir bölgeden diğerine hareket eder. Bir akvaryumda tutulduklarında, onların bu davranışı kısıtlı alana ve kendilerine verilen yemlerin bolluğuna adapte olur. Akvaryumda bir T. Duboisi erkeği bir bölgeyi işgal edebilir ve bunu yaparken bazı saldırgan hareketler gösterir. Dişiler ancak tankta hiç erkek yoksa bölgeci olabilirler. Böyle durumlarda tanktaki güçlü bir dişi ‘patron’ olabilir ve sanki erkekmiş gibi davranabilir. Tanka yeni bir erkek eklendiğinde bazı dişiler bu durumu kabullenmekte zorluk gösterebilirler. Eğer bir dişi uzun süre patron olmayı sürdürmüşse bu dişi bir daha hiç yumurtlamayabilir. Bu sebeple dişilerin yanında erkekleri bulundurmak en iyi çözümdür.
Daha önce de söylediğim gibi, erkekler bölgecidirler ve her erkek tanktaki küçük bir alanı sahiplenecektir. Bölgelerinin sınırlarını işaretleyebilmek için bazı cisimlere gereksinim duydukları için birbirinden tamamen bağımsız birkaç kaya kümesi oluşturmak gerekir. Eğer tankınızda üç erkeğiniz varsa, birbirinden ayrı üç kaya yığını oluşturmalısınız. Her bir erkek bu yığınlardan bir tanesini seçerek kendi bölgesi ilan edecektir. Eğer tankınızda bir tek uzun aralıksız devam eden kaya resifiniz varsa sadece en güçlü erkek tüm resifi sahiplenecek ve diğer erkekler bu güçlü erkeğin saldırılarına maruz kalacaktır. Her bir erkek yaklaşık 75 cm çapında bir bölgeye ihtiyaç duyar. Akvaryumun ölçülerine bağlı olarak, sadece birkaç erkek diğer balıklarla birlikte uyum içinde beslenebilir. Dişilerin veya genç erkeklerin sayısı önemsizdir. Dişilerin sayısını erkeklerin sayısından en az iki kat fazla tutmak en iyisi olacaktır. Benim son 200 cm uzunluğunda, 720 litre kapasiteli tankımda 2 erkeğe karşın 18 dişi bulunuyordu. Diğer bazı türleri de beslediğiniz koloni ile tutmak mümkündür ancak bu balıklar ya daha küçük ya da yakın boylarda olmalıdır.
Tanganyika Gölü’nün suyu oldukça sert ve alkalidir ve çok sabit değerlere sahiptir; örneğin bileşimi mevsimlere göre neredeyse hiç değişmez. Bu göldeki cichlidler kendilerini buradaki şartlara göre adapte etmişlerdir. Bu yüzden pH’ı yaklaşık 9, iletkenliği yaklaşık 600 microSiemens ve sıcaklığı 26,5 oC olan sularda yüzmeye alışmışlardır. Benim tecrübelerime göre suyun sertliği veya iletkenliği daha az önem taşırken, asıl önemli olan suyun pH derecesidir. Beslenilen koloniden en yüksek verimi alabilmek için akvaryumdaki suyun pH derecesi 7,8 ile 9,5 arasında olmalıdır. Eğer pH derecesi 7’nin altına inerse, T. Duboisi yaşamını zorlukla devam ettirir ve bütün hastalıklara karşı hassaslaşır. Suyun pH seviyesi 6,5 olduğu durumlarda T. Duboisi kısa süre içerisinde ölecektir. Asidik sular (pH’ı 7’den az) tuz eklenerek Tanganyika Gölü cichlidlerine uygun hale getirilebilir. Ancak bu tuz bildiğimiz sofra tuzu (NaCl) değil, karbonatlı tuzlardır. Bir miktar NaHCO (hidrojen karbonat) ve bir miktar karbonattan oluşan bir karışım suyun pH’ını 9,5 seviyelerine çıkarır. Bu karışımdan ne kadar ekleneceğine suyun iletkenliğine göre karar vermek gerekir. Bu konuda tecrübeli olmanız gerekmektedir. Bu tuzlar suda eritilmeden önce karıştırılmalıdırlar. Eğer ki gereğinden fazla eritseniz bile böyle bir karışım buffer görevi göreceğinden pH değeriniz 9,5’dan daha yüksek olmayacaktır. Diğer bir olasılık ise deniz akvaryumlarına uygun tuzlar kullanmaktır. Bunlar akvaryumcularda kolaylıkla bulunabilir. Bu tuzlar pH’ı 8,3 seviyelerine çıkaracaktır ki bu seviye T. Duboisi için yeterlidir. Bu tuzdan pH’ı 8,3 seviyelerine çıkarmaya yetecek ölçüde vermeliyiz. Suyu çok tuzlu yapmaktan kaçının. Eğer başlangıç suyunuz çok yumuşak ise sadece tuza ihtiyacınız olacaktır. Eğer suyunuz sert fakat yeterli pH’da değil ise en iyi çözüm Na/NaHCO karışımını kullanmanızdır. Suyun sıcaklığı 25 ile 27 oC arasında olmalıdır. 29 oC sıcaklığın üstü tüm Tanganyika cichlidleri için zararlıdır.
T. Duboisiyi iyi bir şekilde beslemenin en önemli kurallarından birisi de onlara verdiğimiz yemlerdir. Daha önce de söylediğim gibi, vahşi yaşamda T. Duboisi çok miktarda yiyecek yemesine rağmen bu yiyeceklerin çoğu besleyici değere sahip değildir. Bütün yiyecekler oldukça hızlı bir şekilde balığın uzun bağırsaklarında yol almaktadır. Eğer biz T. Duboisi’ ye kolayca öğütülebilen bir yiyecek verirsek içgüdüsel olarak bu yemleri olabildiğince çabuk bir şekilde tüketmeye çalışacaktır. Eğer verilen yem yumuşaksa ve kolay sindirilebilir ise bağırsağın ilk kısmında yapışkan bir kütle oluşturur. T. Duboisi (ve diğer alg yiyiciler) için bu kütle dışkı olarak atılması oldukça zor bir hal alır. Sindirim sistemi bu durum karşısında altüst olur ve başka bir şey sindiremez duruma gelir. Balığın karnı şişmeye başlar ve iştahı kesilir. Birçok hastalığa karşı hassas duruma düşer ya da Bloat hastalığından ötürü ölür. Bu sebeple asla ama asla T. Duboisinizi ya da herhangi diğer alg yiyici cichlidinizi böyle yumuşak ve kolaylıkla sindirilebilen yiyeceklerle beslemeyin. Onları asla Tubifex kurtlarıyla (ya da herhangi bir kurt çeşidiyle), kırmızı ve beyaz sivrisinek larvalarıyla veya dana yüreğiyle beslemeyin. T. Duboisi’ye verilebilecek en iyi yemlerden birisi Cyclops ya da daha az miktarda Daphniadır. Bu yemlerin arasında balıklarınızı olumsuz etkileyebilecek parazitler bulunabileceği için, bu yemler canlı şekilde verilmemelidir. Cyclopları balıklarınıza vermeden önce dondurun. En güvenilir yemler kaliteli markaların pul yemleridir. Özellikle yeşil pul yemler (Spirulina pul yemler) önerilmektedir ancak diğer türler de iyidir. Granül yemler de kullanılabilir ancak bu yemlerde de bağırsağın tıkanması riski vardır. Bu yüzden, granül yemler verilmeden önce yumuşatılmalıdır (suyun içinde bekletilerek). Böylelikle granül yemden dağılan küçük partikülleri fark edebilisiniz. Bu partiküller akvaryum canlıları tarafından yenmeyeceği için filtrasyon sisteminize ağır bir yük getirir. Avrupa ve ABD’deki birçok akvarist uzun süreli yararlar sağlayan kaliteli markaların pul yemlerine güvenmektedir. Yem konusunda diğer önemli faktör ise günlük ihtiyaçtan göreceli olarak daha az yem vermektir. Tüm yapay yemler yüksek oranda protein içerdikleri için küçük bir miktar, günlük ihtiyaçları için yeterli olacaktır.
Yetişkin T. Duboisi günde bir kez yemlenmelidir. Balık başına uygun miktarı söylemek zor olacaktır ancak balıkların bir dakika içerisinde tamamen tüketebilecekleri kadar yem verilmelidir. Eğer bir süre sonra balıklar zayıflamaya başlarsa ve yavrulamayı durdurursa biraz daha fazla yem verilebilir. Ancak çoğunlukla gereğinden fazla yem verildiği için damızlıklar giderek şişmanlamaktadır. Bu süreç, oldukça şişman ve normalden çok daha az yumurta üreten bir dişi balık ile sonuçlanmaktadır. Damızlıkların yumurtalıkları yağlı bir dokunun içerisine gömüldüğü için yumurta üretme kapasitelerini kaybetmektedirler. Erkekler ise normalden daha fazla irileşerek daha fazla saldırgan olmaya başlarlar ve tüm koloninin huzurla yaşatılması gittikçe zorlaşır. Fazla yemlemeden kaçının; eğer pul yemler tankın tabanına ulaşıyorsa fazla yemleme yapıyorsunuz demektir.
Tankın bakımı çoğunlukla sadece haftalık su değişimlerinden ibarettir. Tanktaki balık miktarına bağlı olmakla birlikte, %50 su değişimi uygun bir miktardır. Kumun üzerindeki bütün artıkları sifonlayın ve filtrenizin düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol edin, çünkü T. Duboisi kristal berraklığındaki suları sever. Son bir tavsiye: asla doğadan yakalanan vahşi balıkları beslediğiniz koloniye eklemeyin. Şu bir gerçek ki, bu balıklar kendilerinde bulunan parazitleri sizin T. Duboisilerinize bulaştırırlar. Yeni balıklar Duboisiler tarafından ‘rahatsız edilirler’ ve yeni balıklar ortama alışamadıklarından zayıf düşerler. Bu yeni balıklar zayıf düştükçe taşıdıkları parazitler gelişir ve daha sonra sizin sağlıklı T. Duboisilerinizi de etkileyebilirler. Bu yüzden asla yeni, vahşi balıkları sizin kurulu koloninize eklemeyin. Eğer su kalitesine ve tankınızın donanımlarına önem verirseniz ve balıklarınızı doğru yemlerle beslerseniz T. Duboisi beslemenin hiçbir zorluğu yoktur. Oturmuş bir kolonide neredeyse her gün yumurtlama görebilirsiniz. Yumurta taşıyan dişileri diğer balıklarla birlikte tutabileceğiniz gibi, ayrı bir tanka da ayırabilirsiniz. Birbirileri ile kavga edecekleri için asla ağzında yumurta olan dişilerden birden fazlasını küçük bir tanka koymayın. Eğer dişi kendi haline bırakılırsa, zamanı geldiğinde yavrular serbest bırakılacaktır. Dişi daha sonra koloninin içine tekrar eklenebilir. Tanktan ayırdığınız dişi bu süre zarfında diğer balıklar tarafında unutulabilir. Dolayısıyla dişiyi tanka koyduğunuzda diğer balıkların incelemek maksadıyla etrafını sarmasıyla balığınız strese girebilir. Bunu engellemenin en iyi yolu dişiyi gece, diğer balıklar uyurken tanka eklemektir. Eğer ağzı dolu dişilerden birisini diğer balıklarla birlikte tutmaya devam ederseniz, kuluçka süresini gözetim altında tutmalısınız. Çünkü bazen dişi yavrularını diğer balıkların arasında serbest bırakmayabilir. Dört hafta sonra dişiyi başka yavru balıkların bulunduğu bir tanka koyarak ağzındaki yavruları salmasını sağlayabilirsiniz. Ya da dişiyi yavruları bırakması için kusturma yöntemiyle zorlayabilirsiniz. Ağzında yumurta olan bir dişiyi kepçe ile yakalamanın en kolay yolu bu işi gece yapmaktır. Bütün balıklar uykudayken ayırmak istediğimiz dişiyi seçip (bir fener ışığında) kepçe ile kolaylıkla yakalayabilirsiniz. Büyük üretim havuzlarında bütün dişiler 10 günde bir yakalanarak ağzında yavru olup olmadığı araştırılabilir. Eğer dişinin ağzında yavru değil de yumurta varsa geri bırakılır ve bir sonraki seferde yavrular dişinin ağzından alınabilir.
T. Duboisi bu hobiye 20 yıldır büyük katkı sağlayan çok güzel bir cichlidtir. Sonuç olarak bu küçük İncili Kelebekler, beslenmeleri için harcanan emeklere fazlasıyla değer. İyi şanslar!
Kaynak: http://www.aquariacentral.com/articles/troph.shtml
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Eylül 2010 10:25
Teşekkürler arkadaşım çok açıklayıcı bilgiler yazmışsın eline yüreğine sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Eylül 2010 11:07
Bu tropheus türü gerçekten çok güzeldir.Teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Eylül 2010 12:54
Eline sağlık. Süper bilgiler. Kral DUBOISI...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Eylül 2010 12:58
Çok güzel olmuş elinize sağlık. Anlamadığım bu güzel varyantın nedense tercih edilmemesi :(. Oysa kırma olmamış düzgün bantlı Maswa bembeyaz yada sarı bant masmavi bir kafa inanılmaz görüntüdür.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2010 00:47
Bende de var bunlardan 5-8cm arası 24 tane:) tam bantları çıkıyor gibi az benekli çok çirkinler, ama çok hareketli iştahlı, sempatikler. Bir dişi yumurta aldı bile.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2010 02:02
Evet arakadaşlar gayet beğendiğim bir tür bende bu türe geçmeyi düşünüyorum o yüzden baya araştırma içersindeyim.inşallah hayırlısı olur bakalım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2010 02:46
[QUOTE=juniorlife]Evet arakadaşlar gayet beğendiğim bir tür bende bu türe geçmeyi düşünüyorum o yüzden baya araştırma içersindeyim.inşallah hayırlısı olur bakalım.[/QUOTE]
Bir ilan görmüştüm burda 1e8d oldukça güzel bir fiyattı, eğer gerçekten 8d ise bence çok iyi bir fiyat. Çünkü yavru satın alınca yarısı erkek çıkıyor.
Günde 1 kez yemlemek gerektiğini söylüyor, makalede, bu az değil mi?
RESPECT 2010-09-26 02:48:36
Bir ilan görmüştüm burda 1e8d oldukça güzel bir fiyattı, eğer gerçekten 8d ise bence çok iyi bir fiyat. Çünkü yavru satın alınca yarısı erkek çıkıyor.
Günde 1 kez yemlemek gerektiğini söylüyor, makalede, bu az değil mi?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2010 12:10
[QUOTE=RESPECT] [QUOTE=juniorlife]Evet arakadaşlar gayet beğendiğim bir tür bende bu türe geçmeyi düşünüyorum o yüzden baya araştırma içersindeyim.inşallah hayırlısı olur bakalım.[/QUOTE]
Bir ilan görmüştüm burda 1e8d oldukça güzel bir fiyattı, eğer gerçekten 8d ise bence çok iyi bir fiyat. Çünkü yavru satın alınca yarısı erkek çıkıyor.
Günde 1 kez yemlemek gerektiğini söylüyor, makalede, bu az değil mi?
[/QUOTE] Ben günde 3 kere yemliyorum
Bir ilan görmüştüm burda 1e8d oldukça güzel bir fiyattı, eğer gerçekten 8d ise bence çok iyi bir fiyat. Çünkü yavru satın alınca yarısı erkek çıkıyor.
Günde 1 kez yemlemek gerektiğini söylüyor, makalede, bu az değil mi?
[/QUOTE] Ben günde 3 kere yemliyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
