Su Bahçeleri


zekigonlumÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/09/2013
İl: Ankara
Mesaj: 1274
zekigonlumÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Mart 2015 14:47
Leveng bey son paylaşımlarınız benim de hep yapmak istediğim bir çalışma. J. şemsiyesi v ech. düşünüyorum. Doğu cepheli camda böyle bir sonuç beni çok sevindirdi çünkü ben de doğu cepheli cama koymak niyetindeyim. Algler de suyun filtrasyonunda yardımcı diye biliyorum, kahverengi olduğu icin mi sorun şeklinde nitelendirdiniz acaba?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EmerseÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2014
İl: Izmir
Mesaj: 691
EmerseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Mart 2015 15:09

Zeki Bey, doğu cephe özellikle yaz aylarında suyun fazla ısınmasını engellediği için tercih edilebilir. Kahverengi alg doğal ışık gören ancak sirkülasyon olmayan sistemlerde daha sık görülüyor.Suyun filtrasyonuna katkısı azdır çünkü çok ince bir katman ve yayılmıyor.Sadece estetik bir problem olduğu için bahsettim çünkü yandan gözlemi engelliyor.Ancak basitçe kazındığında çoğunlukla daha az yoğunlukta tekrarlıyor yani geriliyor.Çok büyük bir problem değil sonuçta.Bu tip algi yiyen bir canlı ben bilmiyorum. Bilen, tecrübesi olan varsa öğrenmek isterim doğrusu.Plastik kaba ülkemizde ve özellikle bu forumda pek sıcak bakılmıyor ancak burada iki nedenle tercih ettim.Temizlik amaçlı yer değiştirmek kolay olduğu için ve sistem yerde olduğundan ayakla veya bir cismin çarpması ile kırılma riskini önlemek için.Cam bir akvaryum olsaydı görsellik mutlaka daha iyi olurdu.J. şemsiyesi ve emerse büyüyen boylu Echinodorus, su üstü yüzen bitkilerle mükemmel bir ev içi su bahçesi kurulabilir.Ev içinde kurulacak bir sistemde 15 derece sıcaklığı tolere eden (balık, karides,kerevit) o kadar çok su canlısı var ki...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kebüçÇevrim Dışı

Kayıt: 16/05/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 115
kebüçÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Mart 2015 00:34
Lotus tohumumun ince tarafını bıçakla kesip açtım ve akvaryumdan aldığım suyla doldurduğum bir kavanoza koydum. 2 gün sonra çimlendi:
Bundan sonraki aşamaları şöyle planladım:
Önce saksı iki parmak kadar toprakla doldurulacak, ardından toprak suyla yıkanacak. Nilüfer (lotus) daha büyüdükten sonra bu toprağın yüzeyine yakın bir yere koyulacak. Sonra üzerine 1 parmak kadar yıkanmış diatomit serilecek. Ama çimlenmiş yaprak diatomitin üzerinde kalacak. Sonra da diatomitin üzerini örtecek kadar dinlenmiş su / akvaryum suyu karışımı eklenecek. Lotus uzadıkça üzerine bir miktar daha su eklenecek. Öyle ki, yaprakları yarı yarıya su/su dışı şeklinde olacak. Böyle böyle saksı su ile dolacak. 4-5 cm ye ulaştığında pistiaları ekleyeceğim, 8-10 cm yi bulduğunda ise 4-5'er kök elodea, çam ve cabomba dikeceğim. Bunları dikerken diatomitin altındaki toprağın suya karışma riski var ama, içinde canlı olmadığı için sorun yok. Eğer öyle bir karışım olursa su değişimi yaparım diye düşünüyorum.

Bu arada Levent Bey'le fikir teatisinde bulunmaya devam ediyoruz. Özel mesajdan sorduğum bir soru için diatomit il e ilgili çok güzel bilgiler verdi yine. Ben de onları buraya kopyalayıp yapıştırıyorum. İleride bu işe kalkışan olursa faydalansın diye:
"Bu işi için diatomitte çok küçük partikül iyi değildir. Anaerobik poşlar oluşabilir.İdeali orta ve büyük (1cm'ye kadar) düzensiz şekilli partiküller içermesi. Özgül ağırlığı düşük olduğundan 1 kg'ı 1,4lt'ye karşılık gelir.Ben çok uzun yıllardır Charlie kedi kumu kullanıyorum. Halen 6lt 6 Tl'ye satılıyor.Kargo ile uğraşmak istemiyorsanız bir 3M Migrosa gidin bulursunuz.Kullanımı ile ilgili 3 uyarım olacak.Sadece toprak ve üzerine diatomit yerine diatomit toprak karışımı üzerine diatomiti tavsiye ederim.Birden fazla gerekçe mevcut ancak şimdilik pratik olarak önermekle sınırlı kalayım.Kullanım öncesi tozundan arındırmak için yıkanmalı. Diatomitle (kuruyken) çalışma mutlaka açık havada olmalı mikro partiküllerin inhalasyonu malum uzun vadede silikozis riski taşıyor.
Bu arada Lotus kökleri aşırı hassastır.Köklü transplant başarısız olabilir.Kökler çıkmadan önceki kritik sınırlı süreli aşamada ekim yapılmalı, kökler bu katı ortamda büyümelidir."

Güncelleme:
Dün saksıya toprak koyup, üzerine su ekledim. Toprağın yarıdan fazlası suyun yüzeyine cıktı. Dipte çok az bir miktar kaldı. Bu durumda toprağın tabanda kalması imkansız gibi. Ayrıca diatomun da, gözenekleri sebebiyle sudan hafif olacağını düşünürsek, bunların dipte kalmasını sağlama imkansız olacak gibi. Şimdilik toprak ve suyu olduğu gibi bırakıyorum saksıda. Ümidim vakit geçtikçe dibe çökmesi...

Teşekkür Edenler: [T]88788,Deniz Demircan[/T][T]202214,AmazonSever[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EmerseÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2014
İl: Izmir
Mesaj: 691
EmerseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Mart 2015 20:43

Kemal Bey, iki nokta ile ilgili katkıda bulunmak istiyorum.
Toprak sözcüğü hobi düzeyinde bir çok şeyin karşılığı olarak kullanılıyor.Bahçeden kazılarak alınan toprak tama yakın batar.Sudaki bulanıklık ise bir iki günde çökelir.Yapı marketlerde satılanlar ise torf ve benzeri dekompoze organikler.Bunlar ilk anda yüzer, bir süre sonra kısmi çökelme olur(su çekmeye bağlı)Sisteme mineralden çok çürümeye eğilimli organik madde kattığı için kullanımını pek önermem.
Kuru diatomit suya atıldığında yüzer.Bir maden olduğu için fiziksel özellikleri çıktığı yere göre değişim gösteriyor.Benim aldığım ürün üzerinde yıllar önce düşük hassasiyetli bir ''kitchen table experiment'' yapmıştım.Sonuçlara göre ortalama yoğunluk 0,7 gr/cm3 yani ilk anda yüzmesi doğal.Porozite nedeniyle su çeken diatomitin (ağırlığa göre su tutma kapasitesi %70) ortalama yoğunluğu 1'i geçtiği için batmaya başlar.Tekrar su yüzeyine çıkmaz kuşkusuz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kebüçÇevrim Dışı

Kayıt: 16/05/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 115
kebüçÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Mart 2015 21:33
Ben de iki noktaya değinmek istiyorum...
1. Yapı marketlerde satılanlar torf genellikle, haklısınız. Ben buna özellikle dikkat ettim ve onlardan almadım. Ama bahçeden kazmak istemedim, malum apartman bahçesi. Neden bozuyorsun peyzajı diyenler çıkabilir. Onun yerine pazarda satılan topraktan aldım. Adamlara da özellikle sordum, torf değil, sıradan bahçe toprağı değil mi diye. Tabii abi falan dediler. Doğru değilmiş demek.
2. Charlie kedi kumunu aldım, saksıya koymadan evvel su emip, batacak hale gelsin diye bir kovaya koyupsu doldurdum. Hepsi gayet güzel battı. Beni şaşırttı bu. Kum torbasında diatomit olduğu da net olarak yazılıydı. Neyse, ondan sorun çıkmayacak sanırım ama yarın bir yerlerden bahçe toprağı bulmalı şimdi...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EmerseÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2014
İl: Izmir
Mesaj: 691
EmerseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Mart 2015 22:03

Kemal Bey diatomitte sorun olmaz hızla su çekip batar.Tozundan arındırmak için bir kaç kez üstteki suyu döküp yeniden su dökerek yıkayabilirsiniz.
Pazarlarda toprak olarak satılanların içinde ne olduğundan emin olamayız.Çevrede ellerinde ne varsa karışımlar oluşturuyorlar.Karasal bitkiler için sorun yaratmayan hatta tercih sebebi olan organik gübre katkısı (koyun gübresi vb.) sucul sistemler için önemli risk oluşturur.Sisteme baştan ciddi bir yük getirir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kebüçÇevrim Dışı

Kayıt: 16/05/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 115
kebüçÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2015 22:45
Gelişmeler:
Pazardan aldığım toprağı kaldırdım. Yerine bahçede bir köşeden toprak aldım. Bu toprak öyle yüzeye çıkmadı, dibe battı. Saksıya 2-3 cm kadar döşedim. Islatıp, çimlenmiş olan lotus tohumlarını koyup, üzerine onceden yıkadığım diatomitten (Çarli kedi kumu) 2-3 cm kadar serdim. Sonra dikkatlice su doldurdum. Conditioner eklenmiş çeşme suyu, biraz da eski akvaryumdan su. Lotusların filizleri ancak su altında kalacak kadar doldurdum. Bu, 7-8 cm etti. Bu arada bir adet de mi oya ekledim. Ertesi gün mi oya ekerken toprak karışmış olabilir diye suyu tamamen boşaltıp yeniden doldurdum. Bu aşamada forumdan bir arkadaştan aldığım pistiaları da ekledim. Filizler büyüdükçe su eklemeye devam ettim. Filizler çok hızlı büyüdüler. Şu anda su, saksının üst seviyesine kadar geldi. Yapraklar da havaya ulaştılar. Suyu eklerken hacmi yeniden ölçtüm. 15 litre kadar çıktı. Yanlış hesaplamışım. Saksı önceden hesapladığımdan daha az miktarda su alıyor. Lotusları da iki tane dikmiştim. Acaba birini söksem mi diye düşünüyorum... Çok hızlı büyüyorlar. Bakalım şimdi ne olacak. 
Bu arada forumdan aldığım nefer kullanıcı adlı arkadaş bol bol pistia koymuş, sağolsun. Bitkiler çok iyi durumda. Amacım için fazla gelince bir deneme yapayım dedim. Bir kısmını su içinde balkona koydum. Böylece düşük sıcaklığa tepkisini de denemiş olacaktım. İstanbul'da sıcaklık gunduz 16-17 C, geceleri ise 6-8 C görünüyordu. 2 günde yapraklar bozuldu. Resimdeki gibi oldu. Ya bu soğuğa dayanamıyorlar, ya da doğrudan gelen güneşe. Doğrudan güneşe dayanamıyorlarsa iş kötü, çünkü filtrasyon işinde büyük ölçüde onlara güveniyordum...



Beğenenler: [T]177359,Ferhat Özarslan[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EmerseÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2014
İl: Izmir
Mesaj: 691
EmerseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Mart 2015 00:04

Kemal Bey Lotusların klavuz yapraklarıdır onlar.Bu aşamada su seviyesi ile oynamamak lazım (Bu sadece Lotus ile ilgili bir durum) Lotus klavuz yaprakla su seviyesini belirler ve mevsim boyunca çıkardığı yaprakları bu seviyeye göre boylandırır.İleride su azalması pek problem oluşturmaz çünkü sap esnek olduğundan su yüzeyinde kalabilir.Ancak su seviyesi fazla olursa yaprak suyun altında açılır ve çürür.Diktiğiniz Lotuslardan birisini çıkarmak pek iyi bir fikir değil.Çünkü bu aşamada Lotus kökleri çok hassastır ve söküp başka yere dikmeye yani transplanta dayanma ihtimali çok azdır.
Pistia stratioites (Su marulu) pantropikal dağılım gösteren olasılıkla Afrika kökenli bir akuatik bitki.Yani güneşin tüm yıl boyunca sürekli tepede olduğu ve sucul alanda tahmin edilebileceği gibi üzerinde gölge oluşturacak bir şeyin bulunmadığı koşulları düşünmek lazım.Sonuçta ne fazla güneş (kış sonu ilkbaharın zayıf güneş ışıkları değil yaz güneşi) ne de 6-7C sıcaklık normalde sorun yaratmaz.İstanbul koşullarında bu parametreleri şahsen test ettiğim için rahat konuşabiliyorum. Burada gözlenen özellikle büyük yani yaşlı yapraklarda kavrulma/kuruma olarak tanımlanabilir.Bence bu durum adaptasyon probleminden kaynaklanıyor.Satıcıdan doğrulayabilirsiniz, akvaryumda yetiştiği için yapay aydınlatma, sabit sıcaklık, durgun hava, yüksek neme alışan bitki doğal ortamın zorlayıcı koşullarına (değişken sıcaklık, yapay aydınlatmaya göre fazla güneş ışığı/UV radyasyon,rüzgar ve düşük nem) adapte olana kadar sorun yaşayabilir hatta ölebilir de.Doğrusu kademeli olarak bitkinin yeni koşullara alıştırılmasıdır.
Emerse2015-03-27 08:23:15

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kebüçÇevrim Dışı

Kayıt: 16/05/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 115
kebüçÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Mayıs 2015 10:42
Evimin balkonunda iki adet su bahçesi oluşmuş durumda. İçlerinde emers elodea ve çınar ile konuştuğumuz lotus bitkileri var. Ayrıca pistialar yüzeyin %70 kadarını kaplıyorlar. Lotuslar daha yeni yaprak çıkarttılar. Elodealar pek iyi durumda değil. Yaprakları bir türlü canlı yeşil bir form alamadı. Ama güneş geldiğinde O2 ürettiklerini görebiliyorum. Çınarların da alt yaprakları sararıyor. Herhalde pistialar yoğun, biraz azaltabilirim. İki bahçede de ikişer kiraz karides yaşıyor. Sağlıklı duruyorlar ama attığım yeme dokunmuyorlar. Sanırım ortamdaki yosun vs yeterli oluyor. 
Pistialar dış ortama bir türlü uyamadılar. Tamamen ölmüyorlar ama sağlıklı da değiller. Su bahçelerindekiler güneşi doğrudan alıp, gece soğuğuna da maruz kaldığından mıdır bilmiyorum, yaprakları bir türlü akvaryumdakiler kadar koyu yeşil olamadı. Ya sarı, ya da beyaz... Ayrıca akvaryumdakilerin kökleri de yeşil ve güçlü iken, dış ortamdakilerin kökleri sarı ve çok güçsüz, kendiliğinden de dökülebiliyor.
Ayrıca toz da çözemediğim bir sorun. Su bahçelerinin yüzeyi sürekli ince bir toz tabakası ile kaplı. Acaba eve mi alsam diye geçiyor aklımdan. ama o zaman da ışık yetersiz olacak...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kebüçÇevrim Dışı

Kayıt: 16/05/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 115
kebüçÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2015 13:31
Dün akşam kötü bir şey oldu. 
1-2 gün evvel pisitaların bir kısmını ve su içindeki elodealardan birinin bir kısmını suyun dışında bulmuştum. Su içmek isteyen meraklı kargaların işi olmalı demiştim. Canım sıkılmıştı ama, dün akşam daha da bozuldum. Zira su bahçemin içinde bir pirzola sapı buldum. Etrafında bir bakteri ya da mantar kümesiyle beraber dipte yatıyordu. Ama karideslerin keyfi yerindeydi. Su kirlenmemiş. Belki yemişlerdir bile kemiğin çevresindeki et ve yağları. Kemiği hemen çıkarıp attım. Sanırım karga düşürmüş olmalı. Elodea ve pisitaları da o kemiği bulmak için çıkarttı herhalde.
Dış ortam tahmin ettiğim kadar iyi gitmiyor şimdilik. Ya bir karga kovucu alacağım, ya da kapların üzerine bir kümes teli çekeceğim.
Tavsiyesi olan var mı bu sorunla ilgili?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EmerseÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2014
İl: Izmir
Mesaj: 691
EmerseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2015 00:04

Kemal Bey meraklı kuşları uzaklaştırmak için geçici olarak tel örtmek iyi bir çözüm olur.Çevrede  değişik türlerden bir çok kuş olmasına rağmen yıllardır hiç benzeri bir problemle karşılaşmadım.Sadece birkaç kez yavru kediler su bahçelerine meraklanıp içine baktılar ancak balıkları rahatsız etmediler.Sanırım sizin bulunduğunuz yerdeki canlıların merak düzeyi ile ilgili bir durum.
Genelde su bahçelerine yeterli ilgi olmadığını gözlemledim.Bu nedenle forumu gereksiz meşgul etmemek için devam eden ve yeni kurduğum su bahçelerine ait gelişmeleri paylaşmayı ve konuyu güncellemeyi düşünmüyorum.
Emerse2015-05-25 08:28:26

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kebüçÇevrim Dışı

Kayıt: 16/05/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 115
kebüçÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2015 13:07
Levent Bey, yazılarınızın tamamını zevkle ve ilgiyle okuyorum. Umarım başka başlık altında da olsa paylaşımlarınıza devam edersiniz. Bugüne kadar verdiğiniz bilgilerin tamamı için de size çok çok teşekkür ederim. 
Saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

zekigonlumÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/09/2013
İl: Ankara
Mesaj: 1274
zekigonlumÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2015 13:14
Levent bey ben de takip edenler arasındaydım. Klasik ve onlarca kez tekrarlanan aynı konuların arasında zevkle okuyordum. Katkılarınız için teşekkürler ama yine de paylaşımlarınızın devam etmesi taraftarıyım. zekigonlum2015-05-25 13:14:22

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

halilagÇevrim Dışı

Kayıt: 26/03/2008
İl: Ankara
Mesaj: 49
halilagÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2015 15:33
Dolu dolu bir başlık ve paylaşımlar, çok iyi gerçekten, teşekkürler

Teşekkür Edenler: [T]187293,SahinTaskin[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir