Solungaç Paraziti İçin Bunları Yapmayın


GokhankrÇevrim Dışı

Kayıt: 30/12/2022
İl: Sivas
Mesaj: 12
GokhankrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2022 15:10
Başlığı önceden yazdım ama balık hastalıkları konusunda biraz dert yanacağım burada. Hangi hastalık olursa olsun nette bilgi zebil, nereye gitsen bir şeyler yazılıp çizilmiş. Çok da fazla doğru bilgiye ulaştım. (Özellikle bu forumda) İnsanlara yardımcı olan tayfaya buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

1-2 gün önce sarı prenses bir balığımı solungaç paraziti hastalığıyla kaybettim. Akvaryumda dibe çökmüş vaziyette hızlı soluk alıp bir de kuyruk kısıyordu. Ayrı bir fanus'a ayırıp içerisine nitrozone isimli ilaçtan ekledim. Maalesef faydası olmadı ve hayvan kısa bir süre sonra can verdi. Sonrası bayağı bi üzüldüm tabi. Daha sonra diğer sarı prenses te de solungaç paraziti gözlemledim ama hareketleri normaldi. Devamında balığımın diğer balıklarla beraber sürekli akvaryum dibindeki kumları ağızlarına almaları çok dikkatimi cezbetti ve aklıma nette araştırdığım zamandan kalan akvaryum içerisine kaya tuzu at önerisi geldi. Zaten 2-3 seferdir suyu değiştiriyordum ve içine 2 yemek kaşığı tuz da atıyordum. Bundan yola çıkarak gittim evdeki tuzun haricinde yeni kaya tuzu alıp geldim. Sonuç tabiki de bugün itibariyle mükemmel. Çok şükür parazit diye bir sorunum kalmadı.

Buradan anlayacağım olay şu ki, hasta bile olsa günlük su değişimine abanmaya gerek yok arkadaş. Çünkü suyu her değiştirdiğimde hayvanlar hem strese giriyor, hem de bu değişim direk yaşam alanları olan suya yansıdığı için biyolojik olarak etkileniyorlar. Hareketlerine bakarak bile nasıl etkilendiklerini anlıyorsunuz. Ben düzenli aralıklarla değil ama 2-3 sefer su değişimi yaptım. En fazla %20 demişler olabilir ama bu oranı bir güne yayarak akvaryuma eklemek daha iyi oldu benim için. Mesela biraz ekledim bekledim sonra biraz daha ekledim yarım günde kalan suyu tamamladım. Böylelikle su değişimini sanki sarp kayalıklardan gelip doluyormuş gibi balıklara hissettirmeden tamamladım.

Ben burada şöyle bir durum gözlemledim genel olarak, akvaryumu ilk kurduğunuz zamandaki temizlik, içerisindeki suyun yeterliliği ve balığı hangi pet shop'tan aldığınız çok önemli bir faktör.

Tüm bunların sonucunda vardığım kanılar:

- Benim aldığım bu balık yaklaşık bir hafta on günlük bir süreçte öldü. Yani ortam değişiminin zaten var olan hastalığını ilerlettiğini düşünüyorum.
- Balıklar için en güzel bakım akvaryumun temiz tutulması, oranlı olması(amonyak, nitrat ve ph değerleri vb.) ve sağlam bir dış filtasyon işlemi. İlaç damlaları vs bunlar işin ufak kısımları.
- Balıklar için en güzel tedavi zaten kendi yaşantılarınki içgüdüsel davranışlarıdır. Yani ileri seviye bir hastalık olmadığı sürece zaten akvaryum içerisinde yeterli şartları sağladığınız zaman hayvanlar doğaçlama yoluyla herhangi bir hastalığa karşı kendi içgidilerini sergileyerek bir savunma refleksi oluşturyorlar zaten. Gördüm ki eğer bir hastalık ileriyorsa bunun nedeni sizin yukarda saydığım koşulları yetersiz bıraktığınız içindir. Ama tabi geçmeyen bir hastalığın tedavisine sizin de güçünüz yetmez orası ayrı mesele.
- Tüm bunların haricinde arkadaşlar, insanı düşünün bulunduğu bir odadan çıkamayan, içeriye karbon monoksit saldığınız zaman nereye gidebilir. Tek yaşayabildiği alan bu oda. O yüzden burada balıkları hangi şartlar altında beslediğimiz çok önemli bir faktör. Su bu hayvanların can damarı. Büyün yaşamları bu suyun sürekli olması üzerinde kurulu. Varın ciddiyetini de size bırakıyorum. Bunu neden söylüyorum, geçmiş zamanlarda da balık besliyordum, küçük yaşlarda "ya su olsun her şekilde yaşar" gibi bir algı oluşmuş üzerimde. Bu da benim bilgisizliğim tabiki. Ama nette bakıyorum bir akvaryum için sadece temelde gerekli olan araçlar kullanılıyor.

Mesela balıklar dibe çökünce araştırıyorum ve amonyak ile nitrat'ın neden olduğunu öğreniyorum, arkadaş böyle bir şey var da ben niye bunu yeni öğreniyorum mesela. Niye hayvanlar hastalandıktan sonra google'a başvuralım. Balık alırken niye gerekli bilgilendirme bir pet shop'çu tarafından yapılmasın. Mal alıp satmıyoruz, burada bir can var. Suyun değerleri var mesela her alınan akvaryum ile beraber bir kitapçık bir bilgilendirme yok. Yani bu konuda kültürel olarak çok eksiğimiz olduğunu gözlemledim. Bunu da burada paylaşmak istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yukarda saydıklarım bende oluşan kanılar, yanlışlarım varsa beni düzeltebilirsiniz. Saygılar.

Beğenenler: [T]228700,Barsans[/T][T]235653,ziyaalp[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BarsansÇevrim Dışı

Kayıt: 27/12/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 610
BarsansÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2022 21:43
Bunun için akvaryum. Com var :)

Beğenenler: [T]237751,Gokhankr[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ArifhbsAquaticsÇevrimiçi

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 25/04/2018
İl: Sivas
Mesaj: 4123
ArifhbsAquaticsÇevrimiçi
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2022 23:16
Sevgili Gökhan Bey;

Paylaştığınız bilgiler sonucunda vardığınız ‘akvaryum suyu temiz tutulursa hastalığın önüne geçilir’ kanısı genel olarak doğru. Şu faktörler gibi;
* akvaryuma eklenen yeni balık, bitki ya da dekordan gelebilecek patojenler, bakteriler
* toksik salınım yapabilecek dekorlar ya da ömrü dolan filtre medyaları (aktif karbon gibi)
* yüksek ısı sebebiyle veya su yüzeyinin hareketsizliği sonucu oluşan oksijen yetersizliği
* beslenen canlıya uygun olmayan su değerleri (iletkenlik, pH gibi) ve tank arkadaşları
* balığın doğal ortamına uygun olmayan kurulum ve hacim
* ilk kurulumda balık stoğunu yüksek tutmak
* su değişimlerinde kloraminden arındırılmamış ve akvaryum ısısından düşük su kullanımı
* canlının beslenme şekline uygun olmayan, besin değeri düşük, kalitesiz yem seçimi
* aşırı veya yetersiz besleme diyeti gibi çeşitli sebepler de balıkların sağlığı açısından sorun teşkil eder. Minimum stres için bunlar da önemli. Bahsettiğiniz ‘okuyup-araştırma ve öğrenme’ yukarıda belirtilen sorunların üstesinden gelmek için olmazsa olmazdır zaten.

Bir yanlış bilgiyi de düzeltmek isterim; amonyum/amonyak zehirlenmesi belirtileri şöyledir; canlı sürekli su yüzeyinden nefes alma çabasıyla ağzını olabildiğince açıp hızlı bir şekilde solumaya çalışır, vücudu koyu bir renk alır. Zehirlenme miktarı yükseldikçe balık dibe çöker ve ölür. Suyun rengi idrar rengi gibidir (akvaryumda kuru yapraklar, kökler veya torf yoksa). Sizdeki sorun farklı olabilir. Bir de illaki tuz tedavisi uygulayacaksanız, sıkıntı gördüğünüz balığı içine 3-4 litre akvaryum suyu koyduğunuz bir kovaya veya uygun bir kaba alın. Ardından yine bir litre akvaryum suyu alıp içerisine 10 gram (aşağı yukarı bir çay kaşığı) tuz atarak iyice karıştırın. Hazırladığınız bu solüsyonu ayırdığınız balığın kabına 15-20 dakikaya yayarak yavaş yavaş döküp bir yarım saat de öylece bekletip balığı alıp akvaryuma salabilirsiniz.
[EDIT]ArifhbsAquatics,2022-12-30 23:17:52[/EDIT]

Beğenenler: [T]235653,ziyaalp[/T][T]213398,ternapi[/T][T]125030,GhostKoi[/T][T]220207,ShowaSanshoku[/T]
Teşekkür Edenler: [T]237751,Gokhankr[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

eudoriasÇevrim Dışı

Kayıt: 16/11/2022
İl: Antalya
Mesaj: 110
eudoriasÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2022 23:47
[QUOTE=Gokhankr]Başlığı önceden yazdım ama balık hastalıkları konusunda biraz dert yanacağım burada. Hangi hastalık olursa olsun nette bilgi zebil, nereye gitsen bir şeyler yazılıp çizilmiş. Çok da fazla doğru bilgiye ulaştım. (Özellikle bu forumda) İnsanlara yardımcı olan tayfaya buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

1-2 gün önce sarı prenses bir balığımı solungaç paraziti hastalığıyla kaybettim. Akvaryumda dibe çökmüş vaziyette hızlı soluk alıp bir de kuyruk kısıyordu. Ayrı bir fanus'a ayırıp içerisine nitrozone isimli ilaçtan ekledim. Maalesef faydası olmadı ve hayvan kısa bir süre sonra can verdi. Sonrası bayağı bi üzüldüm tabi. Daha sonra diğer sarı prenses te de solungaç paraziti gözlemledim ama hareketleri normaldi. Devamında balığımın diğer balıklarla beraber sürekli akvaryum dibindeki kumları ağızlarına almaları çok dikkatimi cezbetti ve aklıma nette araştırdığım zamandan kalan akvaryum içerisine kaya tuzu at önerisi geldi. Zaten 2-3 seferdir suyu değiştiriyordum ve içine 2 yemek kaşığı tuz da atıyordum. Bundan yola çıkarak gittim evdeki tuzun haricinde yeni kaya tuzu alıp geldim. Sonuç tabiki de bugün itibariyle mükemmel. Çok şükür parazit diye bir sorunum kalmadı.

Buradan anlayacağım olay şu ki, hasta bile olsa günlük su değişimine abanmaya gerek yok arkadaş. Çünkü suyu her değiştirdiğimde hayvanlar hem strese giriyor, hem de bu değişim direk yaşam alanları olan suya yansıdığı için biyolojik olarak etkileniyorlar. Hareketlerine bakarak bile nasıl etkilendiklerini anlıyorsunuz. Ben düzenli aralıklarla değil ama 2-3 sefer su değişimi yaptım. En fazla %20 demişler olabilir ama bu oranı bir güne yayarak akvaryuma eklemek daha iyi oldu benim için. Mesela biraz ekledim bekledim sonra biraz daha ekledim yarım günde kalan suyu tamamladım. Böylelikle su değişimini sanki sarp kayalıklardan gelip doluyormuş gibi balıklara hissettirmeden tamamladım.

Ben burada şöyle bir durum gözlemledim genel olarak, akvaryumu ilk kurduğunuz zamandaki temizlik, içerisindeki suyun yeterliliği ve balığı hangi pet shop'tan aldığınız çok önemli bir faktör.

Tüm bunların sonucunda vardığım kanılar:

- Benim aldığım bu balık yaklaşık bir hafta on günlük bir süreçte öldü. Yani ortam değişiminin zaten var olan hastalığını ilerlettiğini düşünüyorum.
- Balıklar için en güzel bakım akvaryumun temiz tutulması, oranlı olması(amonyak, nitrat ve ph değerleri vb.) ve sağlam bir dış filtasyon işlemi. İlaç damlaları vs bunlar işin ufak kısımları.
- Balıklar için en güzel tedavi zaten kendi yaşantılarınki içgüdüsel davranışlarıdır. Yani ileri seviye bir hastalık olmadığı sürece zaten akvaryum içerisinde yeterli şartları sağladığınız zaman hayvanlar doğaçlama yoluyla herhangi bir hastalığa karşı kendi içgidilerini sergileyerek bir savunma refleksi oluşturyorlar zaten. Gördüm ki eğer bir hastalık ileriyorsa bunun nedeni sizin yukarda saydığım koşulları yetersiz bıraktığınız içindir. Ama tabi geçmeyen bir hastalığın tedavisine sizin de güçünüz yetmez orası ayrı mesele.
- Tüm bunların haricinde arkadaşlar, insanı düşünün bulunduğu bir odadan çıkamayan, içeriye karbon monoksit saldığınız zaman nereye gidebilir. Tek yaşayabildiği alan bu oda. O yüzden burada balıkları hangi şartlar altında beslediğimiz çok önemli bir faktör. Su bu hayvanların can damarı. Büyün yaşamları bu suyun sürekli olması üzerinde kurulu. Varın ciddiyetini de size bırakıyorum. Bunu neden söylüyorum, geçmiş zamanlarda da balık besliyordum, küçük yaşlarda "ya su olsun her şekilde yaşar" gibi bir algı oluşmuş üzerimde. Bu da benim bilgisizliğim tabiki. Ama nette bakıyorum bir akvaryum için sadece temelde gerekli olan araçlar kullanılıyor.

Mesela balıklar dibe çökünce araştırıyorum ve amonyak ile nitrat'ın neden olduğunu öğreniyorum, arkadaş böyle bir şey var da ben niye bunu yeni öğreniyorum mesela. Niye hayvanlar hastalandıktan sonra google'a başvuralım. Balık alırken niye gerekli bilgilendirme bir pet shop'çu tarafından yapılmasın. Mal alıp satmıyoruz, burada bir can var. Suyun değerleri var mesela her alınan akvaryum ile beraber bir kitapçık bir bilgilendirme yok. Yani bu konuda kültürel olarak çok eksiğimiz olduğunu gözlemledim. Bunu da burada paylaşmak istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yukarda saydıklarım bende oluşan kanılar, yanlışlarım varsa beni düzeltebilirsiniz. Saygılar.[/QUOTE][QUOTE=Gokhankr]Başlığı önceden yazdım ama balık hastalıkları konusunda biraz dert yanacağım burada. Hangi hastalık olursa olsun nette bilgi zebil, nereye gitsen bir şeyler yazılıp çizilmiş. Çok da fazla doğru bilgiye ulaştım. (Özellikle bu forumda) İnsanlara yardımcı olan tayfaya buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

1-2 gün önce sarı prenses bir balığımı solungaç paraziti hastalığıyla kaybettim. Akvaryumda dibe çökmüş vaziyette hızlı soluk alıp bir de kuyruk kısıyordu. Ayrı bir fanus'a ayırıp içerisine nitrozone isimli ilaçtan ekledim. Maalesef faydası olmadı ve hayvan kısa bir süre sonra can verdi. Sonrası bayağı bi üzüldüm tabi. Daha sonra diğer sarı prenses te de solungaç paraziti gözlemledim ama hareketleri normaldi. Devamında balığımın diğer balıklarla beraber sürekli akvaryum dibindeki kumları ağızlarına almaları çok dikkatimi cezbetti ve aklıma nette araştırdığım zamandan kalan akvaryum içerisine kaya tuzu at önerisi geldi. Zaten 2-3 seferdir suyu değiştiriyordum ve içine 2 yemek kaşığı tuz da atıyordum. Bundan yola çıkarak gittim evdeki tuzun haricinde yeni kaya tuzu alıp geldim. Sonuç tabiki de bugün itibariyle mükemmel. Çok şükür parazit diye bir sorunum kalmadı.

Buradan anlayacağım olay şu ki, hasta bile olsa günlük su değişimine abanmaya gerek yok arkadaş. Çünkü suyu her değiştirdiğimde hayvanlar hem strese giriyor, hem de bu değişim direk yaşam alanları olan suya yansıdığı için biyolojik olarak etkileniyorlar. Hareketlerine bakarak bile nasıl etkilendiklerini anlıyorsunuz. Ben düzenli aralıklarla değil ama 2-3 sefer su değişimi yaptım. En fazla %20 demişler olabilir ama bu oranı bir güne yayarak akvaryuma eklemek daha iyi oldu benim için. Mesela biraz ekledim bekledim sonra biraz daha ekledim yarım günde kalan suyu tamamladım. Böylelikle su değişimini sanki sarp kayalıklardan gelip doluyormuş gibi balıklara hissettirmeden tamamladım.

Ben burada şöyle bir durum gözlemledim genel olarak, akvaryumu ilk kurduğunuz zamandaki temizlik, içerisindeki suyun yeterliliği ve balığı hangi pet shop'tan aldığınız çok önemli bir faktör.

Tüm bunların sonucunda vardığım kanılar:

- Benim aldığım bu balık yaklaşık bir hafta on günlük bir süreçte öldü. Yani ortam değişiminin zaten var olan hastalığını ilerlettiğini düşünüyorum.
- Balıklar için en güzel bakım akvaryumun temiz tutulması, oranlı olması(amonyak, nitrat ve ph değerleri vb.) ve sağlam bir dış filtasyon işlemi. İlaç damlaları vs bunlar işin ufak kısımları.
- Balıklar için en güzel tedavi zaten kendi yaşantılarınki içgüdüsel davranışlarıdır. Yani ileri seviye bir hastalık olmadığı sürece zaten akvaryum içerisinde yeterli şartları sağladığınız zaman hayvanlar doğaçlama yoluyla herhangi bir hastalığa karşı kendi içgidilerini sergileyerek bir savunma refleksi oluşturyorlar zaten. Gördüm ki eğer bir hastalık ileriyorsa bunun nedeni sizin yukarda saydığım koşulları yetersiz bıraktığınız içindir. Ama tabi geçmeyen bir hastalığın tedavisine sizin de güçünüz yetmez orası ayrı mesele.
- Tüm bunların haricinde arkadaşlar, insanı düşünün bulunduğu bir odadan çıkamayan, içeriye karbon monoksit saldığınız zaman nereye gidebilir. Tek yaşayabildiği alan bu oda. O yüzden burada balıkları hangi şartlar altında beslediğimiz çok önemli bir faktör. Su bu hayvanların can damarı. Büyün yaşamları bu suyun sürekli olması üzerinde kurulu. Varın ciddiyetini de size bırakıyorum. Bunu neden söylüyorum, geçmiş zamanlarda da balık besliyordum, küçük yaşlarda "ya su olsun her şekilde yaşar" gibi bir algı oluşmuş üzerimde. Bu da benim bilgisizliğim tabiki. Ama nette bakıyorum bir akvaryum için sadece temelde gerekli olan araçlar kullanılıyor.

Mesela balıklar dibe çökünce araştırıyorum ve amonyak ile nitrat'ın neden olduğunu öğreniyorum, arkadaş böyle bir şey var da ben niye bunu yeni öğreniyorum mesela. Niye hayvanlar hastalandıktan sonra google'a başvuralım. Balık alırken niye gerekli bilgilendirme bir pet shop'çu tarafından yapılmasın. Mal alıp satmıyoruz, burada bir can var. Suyun değerleri var mesela her alınan akvaryum ile beraber bir kitapçık bir bilgilendirme yok. Yani bu konuda kültürel olarak çok eksiğimiz olduğunu gözlemledim. Bunu da burada paylaşmak istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yukarda saydıklarım bende oluşan kanılar, yanlışlarım varsa beni düzeltebilirsiniz. Saygılar.[/QUOTE]
Gökhan hocam solungaç parazitini gözle görüyormuydunuz ?

+1: [T]125030,GhostKoi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GhostKoiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4999
GhostKoiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Aralık 2022 00:57
Merhaba, bir hastalığın tedavisine başlamak için önce doğru tanı koyduğunuzdan emin olmalıyız. Sonra da ilaç gerektiren bir durumla karşı karşıya olduğumuzdan emin olabiliyorsak, doğru ilacı seçmeliyiz.

Deneme yanılma yoluyla bazı sonuçlara varmışsınız. Ortam koşullarını düzeltmeye yönelik müdahaleleriniz doğrudur. Fakat teşhis doğru mu acaba? Başlığa ve anlattıklarınıza bakarak bir "solungaç paraziti" vakası olduğundan emin olamıyoruz. Dile getirdiğiniz belirtiler ("[B]Akvaryumda dibe çökmüş vaziyette hızlı soluk alıp bir de kuyruk kısıyordu.[/B] ") başka değişik durumlara da işaret edebilir. Antiparaziter ilaç uygulamanız da sonuç vermemiş.

Balıkların tek hücreli, çok hücreli, gözle görülebilen boyutlara ulaşan birçok paraziter hastalığı olabiliyor. Bunların solungaçlara yerleşenleri de azımsanamayacak sayıda. Tedavileri de değişkenlik gösterebiliyor. Bakteriyel bir neden olabileceği gibi, tamamıyla su şartlarına bağlı bir durum da olabilir. Az önce belirttiğim gibi, doğru tanı ve doğru tedavi olmadan sonuç almamız da mümkün olmaz.

Parazit, konakçısı olduğu canlıyı hemen öyle 3-5 günde öldürmez. Hatta bazısı öldürmeden onunla birlikte onun vücudundan yaşamaya devam eder. Genelde parazitten kaynaklanan ölümler uzun zaman içinde konak canlının bünyesinin ve bağışıklık sisteminin çökmesi ve hatta üzerine başka enfeksiyonların eklenmesiyle olur. Adı üstünde parazit.

Tuzun bazı sayılı tek hücreli parazitlere karşı koruyucu ve tedavi edici etkinliği uygun dozlarda (max 3 gr/litre) etkinliği vardır fakat uzun süreli uygulamada ve hassas türlerde önerilmiyor. Yine tekrarlayan ve uzun süren tuz uygulamalarına karşı bağışıklık gelişmekte. Daha yüksek doz, 10 dk. yı geçmeyen tuz banyoları da var. Bu konuyu biraz daha ayrıntılı olarak Forum ansiklopedisinde bulabilirsiniz.

İfadenizde anlaşılamayan bazı hususlar var. Ölen balık mevcut akvaryuma sonradan ayrı bir kaynaktan mı eklenmişti, yoksa baştan beri koloninin içinde olan bir balık mıydı? Yeni canlı eklerken her şeyden önce sağlıklı balık almak temel. Yeni bir canlıyı imkanlar dahilinde bir süre karantinada tutmak da iyi olacaktır.

"[K]Mesela balıklar dibe çökünce araştırıyorum ve amonyak ile nitrat'ın neden olduğunu öğreniyorum, arkadaş böyle bir şey var da ben niye bunu yeni öğreniyorum mesela. Niye hayvanlar hastalandıktan sonra google'a başvuralım. Balık alırken niye gerekli bilgilendirme bir pet shop'çu tarafından yapılmasın. Mal alıp satmıyoruz, burada bir can var. Suyun değerleri var mesela her alınan akvaryum ile beraber bir kitapçık bir bilgilendirme yok[/K]."
Güzel bir düşünce. Ne yazık ki günümüzde böyle bir ortam yok. 40 yıl önce hobiye başladığımda bana herşeyin doğrusunu o günkü koşullarda usanmadan söyleyen bir akvaryumcu amca vardı. Bugün ise adı "pet shop" diye geçen yerlerde verilen bilgilerin çoğu yanlış zaten. Hiç bilgilendirmese daha iyi. Günümüzde internet ortamında kaynaklara ulaşmak kolaylaştı. Herkesin biraz duyarlı olarak ve çaba sarf ederek kendini geliştirmesi daha mantıklı. Hiç bir şeyden anlamayan birisi sadece otursa şu forumdaki makaleleri okusa su ürünleri fakültesini dışardan bitirmiş kadar olur.

Geçmiş olsun.

Beğenenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]237751,Gokhankr[/T][T]232811,lgaquatic[/T][T]213398,ternapi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GokhankrÇevrim Dışı

Kayıt: 30/12/2022
İl: Sivas
Mesaj: 12
GokhankrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Aralık 2022 13:38
@ArifhbsAquatics Ek bilgi için teşekkür ederim. Tavsiyenizi aklımda tutacağım mutlaka.

@eudorias Balıktaki gözlemlerim daha çok şöyle, normalinde yaklaşık bir hafta kadar önce solungaçlarında kızarıklık vardı. Ama günlerce rahat davrandı anormallik göstermedi, sonra kuyruk kısıp kendini sürekli kütüğün içine atıyordu. Kuyruktan yola çıkınca bağışıklık sistemiyle ilgili bir parazit olduğuna dair bilgilere ulaştım. Akvaryumda ısıtıcım var, kademeli olarak dereceyi 30'a çıkardım. Hasta olan hayvan bu sefer ısıtıcının başına gidip beklemeler yapmaya başladı. Ertesi gün hızlı soluduğunu fark ettim. Solungaç kısımları iki tarafta da şişmiş ve dışardan bakınca kırmızı mor arası bir renkte duruyordu.
Fanus'a ayırdım ilaç uyguladım ama kurtulamadı. Balık öldükten 5-10 dk içerisinde solungaçları mosmor kesildi, bir de kafa bölgesinde içerde nokta şeklinde morluklar belirdi, dışardan baktığın zaman belli olacak derecede. Kuyruk kısmı suyun dibine değecek çekilde suyun altında asılı bir şekilde de kaldı. Suyun yüzüne cıkmadı yani öldükten sonra.

@GhostKoi Hocam haklısınız birebir doğru kanıyı koyamamış olmam muhtemeldir. Çünkü ilk defa karşılaştım böyle bir durumla bir de hem kuyruk, hem solungaç hem de hayvanın davranışı derken ben de ne düşüneceğimi bilemedim. İlk seferde 3 ciklet ve 2 yunus olmak üzere toplam 5 balık dahil ettik beraber. Sonra yunusların yüzgeçlerde erime oldu, bu yukarda belirttiğim nitrozone uyguladım. Daha sonra akvaryum'a java moss canlı birkisi ve diğer bir adını hatırlayamadığım topak bir bitki eklemesi yaptım, ama direk içine ekledim, keşke yıkasaymışım bilmiyordum.
İlave olarak 5-6 gün içerisinde 2 adet albino ciklet ve 3 adet de asya midyesi alıp akvaryuma dahil ettim. Albino ların gelen poşetteki suyundan akvaryum suyudur diye biraz benim akvaryum'a dahil ettim. Daha sonra dediğim gibi su değişimleri yaptım, akvaryumu bu süreçte takip ettim ve kenara çekildim derken olanlar oldu. Yani genel olarak uyguladığım şeyler bunlar oldu.

Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

eudoriasÇevrim Dışı

Kayıt: 16/11/2022
İl: Antalya
Mesaj: 110
eudoriasÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2023 20:09
[QUOTE=Gokhankr]@ArifhbsAquatics Ek bilgi için teşekkür ederim. Tavsiyenizi aklımda tutacağım mutlaka.

@eudorias Balıktaki gözlemlerim daha çok şöyle, normalinde yaklaşık bir hafta kadar önce solungaçlarında kızarıklık vardı. Ama günlerce rahat davrandı anormallik göstermedi, sonra kuyruk kısıp kendini sürekli kütüğün içine atıyordu. Kuyruktan yola çıkınca bağışıklık sistemiyle ilgili bir parazit olduğuna dair bilgilere ulaştım. Akvaryumda ısıtıcım var, kademeli olarak dereceyi 30'a çıkardım. Hasta olan hayvan bu sefer ısıtıcının başına gidip beklemeler yapmaya başladı. Ertesi gün hızlı soluduğunu fark ettim. Solungaç kısımları iki tarafta da şişmiş ve dışardan bakınca kırmızı mor arası bir renkte duruyordu.
Fanus'a ayırdım ilaç uyguladım ama kurtulamadı. Balık öldükten 5-10 dk içerisinde solungaçları mosmor kesildi, bir de kafa bölgesinde içerde nokta şeklinde morluklar belirdi, dışardan baktığın zaman belli olacak derecede. Kuyruk kısmı suyun dibine değecek çekilde suyun altında asılı bir şekilde de kaldı. Suyun yüzüne cıkmadı yani öldükten sonra.

@GhostKoi Hocam haklısınız birebir doğru kanıyı koyamamış olmam muhtemeldir. Çünkü ilk defa karşılaştım böyle bir durumla bir de hem kuyruk, hem solungaç hem de hayvanın davranışı derken ben de ne düşüneceğimi bilemedim. İlk seferde 3 ciklet ve 2 yunus olmak üzere toplam 5 balık dahil ettik beraber. Sonra yunusların yüzgeçlerde erime oldu, bu yukarda belirttiğim nitrozone uyguladım. Daha sonra akvaryum'a java moss canlı birkisi ve diğer bir adını hatırlayamadığım topak bir bitki eklemesi yaptım, ama direk içine ekledim, keşke yıkasaymışım bilmiyordum.
İlave olarak 5-6 gün içerisinde 2 adet albino ciklet ve 3 adet de asya midyesi alıp akvaryuma dahil ettim. Albino ların gelen poşetteki suyundan akvaryum suyudur diye biraz benim akvaryum'a dahil ettim. Daha sonra dediğim gibi su değişimleri yaptım, akvaryumu bu süreçte takip ettim ve kenara çekildim derken olanlar oldu. Yani genel olarak uyguladığım şeyler bunlar oldu.[/QUOTE]
valla gökhan hocam benim balıklar aldığım günden bu yana 1.5 ayı geçti ara ara kuma sürtünüyorlar içparazit belirtisi diyorlardı ama hiç belirti yok çok hareketliler yem yeme iştah yerinde keyiflerininde yerinde olduğunu düşünüyorum geriye nitrat sorunu kalıyor e bakıyorum yüzey yağlanması dışımda dış filtreye geçtiğim 2 haftadır “cam gibi” akvaryum ama çok sık olmasada eskis kadar gene sürtünüyorlar o yüzden saldım ben “yapıyorlar yapcak birşey yok “ modundayım ama test kiti alsam nitrat için vs belki tekrar parazit ihtimaline döneceğim ama hiç sanmıyorum keyfine sürtünüyoarşat gibi geliyor :))[:)]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir