Silindi
Gönderim Zamanı: 03 Eylül 2018 13:38
Evcilce dergisine yazdığım makalenin bir bölümü:
Suyu yumuşatmak için en sık kullanılan yollardan birisi reverse osmos cihazıyla suyu membrandan süzmektir. Cihazda tek bir su girişi, iki adet de su çıkışı vardır. Şebeke (musluk) suyu girişten girer, çıkışlardan birisinden safa yakın su, diğerinden ise çözünmüş madde konsantrasyonu artmış, atık su alınır.
İkiye membran ile bölünmüş bir kapta arada yarı geçirgen bir membran, bir tarafta tuzlu su, bir tarafta tatlı su olduğunu düşünelim, tuzlu suyun yoğunluğu tatlı suyu cezbeder ve yoğunluğu eşitlemeye çalışmak için membran üzerinden tatlı su bölgesinden tuzlu su bölgesine doğru su geçişi olur. Bu durum tatlı suda uzun süre duran parmaklarımızda da görülür. Su az yoğun ortamdan, parmağımızdaki çok yoğun ortama geçerek elimizi şişirir, buna osmos deriz. Ters osmosda ise su yoğun ortamdan (musluk suyu) az yoğun ortama (saf su çıkışı) geçer, bu durum soğuktan sıcağa ısı transferi olması gibi maddenin doğasına aykırıdır ve kendiliğinden gerçekleşemez, bu yüzden gerçekleşebilmek için ters yönde (reverse adı buradan gelir) basınca ihtiyaç duyar. Bu basınç da şehir şebekesinden sağlanır. O nedenle r/o lar şehir şebekesine bağlı kullanılır. Girişine damacanadan su çekerek çalıştırmak mümkün değildir.
Osmosda farklı tip membranlar kullanılır. En sık kullanılan iki tip; selüloz ve kompozit olanlardır. Selüloz membran bakterilerce parçalanmasın diye girişinde klorlu su ister, uzun süre kullanılmadan bekletilmemeli ara ara klorlu suyla çalıştırılmalıdır ancak bu tip membranlar artık kullanılmamakta, biraz daha pahalı ancak dayanıklı olan sentetik thin film composite (TFC) membranlar kullanılmaktadır. Bunlar selüloz membranların aksine uzun ömürlü olmaları için klor ile karşılaşmamalıdır bu nedenle su reverse osmos ünitesine gelmeden aktif karbondan geçerek klordan arındırılmalıdır. Karbonun öncesine 5 ve 1 mikronluk tortu filtresi koyularak membran ömrü daha da uzatılır. Membranın ömrü 2 ile 5 yıl arasındadır, ömrünün azaldığını anlamak için en iyi parametre saf su çıkışında ölçülen iletkenliktir. Bu iletkenlik zamanla yükselir, artık işinize yaramayan seviyelere çıkarsa değişimin vakti gelmiştir.
Her ne kadar çıkışa saf su çıkışı desem de osmoslar saf su vermez. Çıkışı, gelen musluk suyuna göre oransal olarak düşürür. Örneğin giriş suyu 300 microsiemens ise, çıkışı 20-30 arası, 150 microsiemens ise çıkışı 10-15 arası alırız. Özellikle deniz akvaryumu olanlar bu çıkışı yeterli görmez ve osmos çıkışında bir de mixbed reçine kullanarak suyu 0.01 ile 0.1 microsiemens arasına çekerler, bu suya artık deionized (DI) su denilir ve tüm iyonlardan neredeyse arındırılmıştır. Balıkları bu suya atmak onların solungaçlarından aşırı su almalarına ve vücutlarından çok miktarda mineral kaybetmelerine dolayısı ile de kısa sürede ölümlerine yol açacaktır. Deniz akvaryumu uygulamalarında DI su doğrudan balıkla karşılaşmadığı, suya ciddi oranda tuz katıldığı için balıklar için bir sorun olmaz ancak tatlı suda kesinlikle minerallerce zenginleştirmeden kullanılmamalıdır. Özellikle diatom gibi canlılar silisyumu hücre zarlarındaki yapılarda ana iskelet olarak kullandıkları için deniz akvaryumlarında yosun önleme amacı olarak osmos sonrası reçine ve/veya silkat tutucular kullanılır. Tatlı su uygulamaları için osmos cihazından çıkan 20-40 microsiemens civarı su çoğu yumuşak su türüne yetecek hatta kimi zaman çeşme suyuyla zenginleştirilmesi gerekeceğinden sonrası bir işleme gerek yoktur.
Güneşte tutulan sıcak bal ile dolaptan çıkan soğuk balın akışkanlığı farklıdır, sıcaklık arttıkça viskozite azalır, bu durum balda olduğu gibi suda da böyledir. Viskozite reverse osmos için önem teşkil etmektedir, zira viskozite artışı nedeniyle gelen su soğudukça reverse osmosun verimi düşer. 75 gpd denilen günlük 75 galon yani yaklaşık 280 litre su veren membranın hesabı 24 dereceye göre yapılmıştır, gelen su sıcakılığı düştükçe verim düşer. Örneğin 4 derecede çıkış 3’de 1’ine yani günde yaklaşık 90 litreye, 10 derecede yarısına 140 litreye, 16 derecede ise %70’ine düşer. Sıcaklık 24’ü geçtikçe üzerinde yazan değerden daha çok çıkış alırsınız. Örneğin 38 derecede su sağlayabilseniz %40 bir verim artışı görür, aynı filtreden günlük 320 litre su alırsınız. Su giriş sıcaklığı çoğunlukla bize bağlı olmadığından bu bilgileri ancak kış aylarındaki r/o verim düşüşünü anlamak ve suçu membran yıpranmasına atmamak için kullanabiliyoruz.
Membrandan çıkan atık suya lağım suyu muamelesi yapılmamak gerekir. Ben osmos çıkışındaki suyu Tanganyika, Malawi ve Orta Amerika (canlı doğuranlar, sayikalar vb) tanklarımda değerlendiriyorum. Osmos 24 derecede 1 birim temiz, 1 birim atık su üretse de genellikle durum düşük şebeke sıcaklığı nedeniyle daha az temiz, daha çok atık su şeklinde oluyor. Osmosun atık suçıkışında sudadaki mineral yoğunluğu normal musluk suyunun 2 katı ile 1 katı arasında oluyor. Tabi sert su seven balıklarda yüksek olmasını istediğimiz bu minerallerin yanında ne yazık ki çeşme suyunda az miktarda bulunan nitrat ve ağır metaller de osmos çıkışında 1.5 – 2 kat arası yoğunlukta olmaktadır.
Suyu yumuşatmak için en sık kullanılan yollardan birisi reverse osmos cihazıyla suyu membrandan süzmektir. Cihazda tek bir su girişi, iki adet de su çıkışı vardır. Şebeke (musluk) suyu girişten girer, çıkışlardan birisinden safa yakın su, diğerinden ise çözünmüş madde konsantrasyonu artmış, atık su alınır.
İkiye membran ile bölünmüş bir kapta arada yarı geçirgen bir membran, bir tarafta tuzlu su, bir tarafta tatlı su olduğunu düşünelim, tuzlu suyun yoğunluğu tatlı suyu cezbeder ve yoğunluğu eşitlemeye çalışmak için membran üzerinden tatlı su bölgesinden tuzlu su bölgesine doğru su geçişi olur. Bu durum tatlı suda uzun süre duran parmaklarımızda da görülür. Su az yoğun ortamdan, parmağımızdaki çok yoğun ortama geçerek elimizi şişirir, buna osmos deriz. Ters osmosda ise su yoğun ortamdan (musluk suyu) az yoğun ortama (saf su çıkışı) geçer, bu durum soğuktan sıcağa ısı transferi olması gibi maddenin doğasına aykırıdır ve kendiliğinden gerçekleşemez, bu yüzden gerçekleşebilmek için ters yönde (reverse adı buradan gelir) basınca ihtiyaç duyar. Bu basınç da şehir şebekesinden sağlanır. O nedenle r/o lar şehir şebekesine bağlı kullanılır. Girişine damacanadan su çekerek çalıştırmak mümkün değildir.
Osmosda farklı tip membranlar kullanılır. En sık kullanılan iki tip; selüloz ve kompozit olanlardır. Selüloz membran bakterilerce parçalanmasın diye girişinde klorlu su ister, uzun süre kullanılmadan bekletilmemeli ara ara klorlu suyla çalıştırılmalıdır ancak bu tip membranlar artık kullanılmamakta, biraz daha pahalı ancak dayanıklı olan sentetik thin film composite (TFC) membranlar kullanılmaktadır. Bunlar selüloz membranların aksine uzun ömürlü olmaları için klor ile karşılaşmamalıdır bu nedenle su reverse osmos ünitesine gelmeden aktif karbondan geçerek klordan arındırılmalıdır. Karbonun öncesine 5 ve 1 mikronluk tortu filtresi koyularak membran ömrü daha da uzatılır. Membranın ömrü 2 ile 5 yıl arasındadır, ömrünün azaldığını anlamak için en iyi parametre saf su çıkışında ölçülen iletkenliktir. Bu iletkenlik zamanla yükselir, artık işinize yaramayan seviyelere çıkarsa değişimin vakti gelmiştir.
Her ne kadar çıkışa saf su çıkışı desem de osmoslar saf su vermez. Çıkışı, gelen musluk suyuna göre oransal olarak düşürür. Örneğin giriş suyu 300 microsiemens ise, çıkışı 20-30 arası, 150 microsiemens ise çıkışı 10-15 arası alırız. Özellikle deniz akvaryumu olanlar bu çıkışı yeterli görmez ve osmos çıkışında bir de mixbed reçine kullanarak suyu 0.01 ile 0.1 microsiemens arasına çekerler, bu suya artık deionized (DI) su denilir ve tüm iyonlardan neredeyse arındırılmıştır. Balıkları bu suya atmak onların solungaçlarından aşırı su almalarına ve vücutlarından çok miktarda mineral kaybetmelerine dolayısı ile de kısa sürede ölümlerine yol açacaktır. Deniz akvaryumu uygulamalarında DI su doğrudan balıkla karşılaşmadığı, suya ciddi oranda tuz katıldığı için balıklar için bir sorun olmaz ancak tatlı suda kesinlikle minerallerce zenginleştirmeden kullanılmamalıdır. Özellikle diatom gibi canlılar silisyumu hücre zarlarındaki yapılarda ana iskelet olarak kullandıkları için deniz akvaryumlarında yosun önleme amacı olarak osmos sonrası reçine ve/veya silkat tutucular kullanılır. Tatlı su uygulamaları için osmos cihazından çıkan 20-40 microsiemens civarı su çoğu yumuşak su türüne yetecek hatta kimi zaman çeşme suyuyla zenginleştirilmesi gerekeceğinden sonrası bir işleme gerek yoktur.
Güneşte tutulan sıcak bal ile dolaptan çıkan soğuk balın akışkanlığı farklıdır, sıcaklık arttıkça viskozite azalır, bu durum balda olduğu gibi suda da böyledir. Viskozite reverse osmos için önem teşkil etmektedir, zira viskozite artışı nedeniyle gelen su soğudukça reverse osmosun verimi düşer. 75 gpd denilen günlük 75 galon yani yaklaşık 280 litre su veren membranın hesabı 24 dereceye göre yapılmıştır, gelen su sıcakılığı düştükçe verim düşer. Örneğin 4 derecede çıkış 3’de 1’ine yani günde yaklaşık 90 litreye, 10 derecede yarısına 140 litreye, 16 derecede ise %70’ine düşer. Sıcaklık 24’ü geçtikçe üzerinde yazan değerden daha çok çıkış alırsınız. Örneğin 38 derecede su sağlayabilseniz %40 bir verim artışı görür, aynı filtreden günlük 320 litre su alırsınız. Su giriş sıcaklığı çoğunlukla bize bağlı olmadığından bu bilgileri ancak kış aylarındaki r/o verim düşüşünü anlamak ve suçu membran yıpranmasına atmamak için kullanabiliyoruz.
Membrandan çıkan atık suya lağım suyu muamelesi yapılmamak gerekir. Ben osmos çıkışındaki suyu Tanganyika, Malawi ve Orta Amerika (canlı doğuranlar, sayikalar vb) tanklarımda değerlendiriyorum. Osmos 24 derecede 1 birim temiz, 1 birim atık su üretse de genellikle durum düşük şebeke sıcaklığı nedeniyle daha az temiz, daha çok atık su şeklinde oluyor. Osmosun atık suçıkışında sudadaki mineral yoğunluğu normal musluk suyunun 2 katı ile 1 katı arasında oluyor. Tabi sert su seven balıklarda yüksek olmasını istediğimiz bu minerallerin yanında ne yazık ki çeşme suyunda az miktarda bulunan nitrat ve ağır metaller de osmos çıkışında 1.5 – 2 kat arası yoğunlukta olmaktadır.
Beğenenler: [T]187666,littlefish[/T]
Teşekkür Edenler: [T]208669,Marlboro[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Eylül 2018 13:43
1- Su arıtma yöntemidir.
2- Suyu arıtarak istediğiniz seviyeye getirmeye yarar ph ını düşürebilir yada artırabilirsiniz.
3- Belli bir canlı için özel olarak kullanımı yoktur, deniz akvaryumları, güney amerikan akvaryumlarında vs. kullanılır.
4- 1.aşama elyaf filtre
2. aşama blok karbon
3. aşama granül karbon
4. aşama membran filtre (suyun sertliğini alır kh ve ph ı düşürür, Suyunuzda Bulunabilecek Kurşun, Baryum, Krom, Civa, Sodyum vb leri ayırır, saf suya yakın hale getirir.)
5. aşama mineral filtre
6. aşama alkali filtre
5- 4.aşamaya kadar suyun sertliğini alıp, ph ve kh ı nı düşürüp güney amerikan akvaryumlarında kullanabilirsiniz.
yada sadece tuz ekleyerek tuzlu akvaryumunuz da kullanabilirsiniz.
5 ve 6 aşama genelde akvaryumda kullanılmaz, ama bu ikisini kullanarak ph ı 9-10 lara yükseltebilirsiniz.
2- Suyu arıtarak istediğiniz seviyeye getirmeye yarar ph ını düşürebilir yada artırabilirsiniz.
3- Belli bir canlı için özel olarak kullanımı yoktur, deniz akvaryumları, güney amerikan akvaryumlarında vs. kullanılır.
4- 1.aşama elyaf filtre
2. aşama blok karbon
3. aşama granül karbon
4. aşama membran filtre (suyun sertliğini alır kh ve ph ı düşürür, Suyunuzda Bulunabilecek Kurşun, Baryum, Krom, Civa, Sodyum vb leri ayırır, saf suya yakın hale getirir.)
5. aşama mineral filtre
6. aşama alkali filtre
5- 4.aşamaya kadar suyun sertliğini alıp, ph ve kh ı nı düşürüp güney amerikan akvaryumlarında kullanabilirsiniz.
yada sadece tuz ekleyerek tuzlu akvaryumunuz da kullanabilirsiniz.
5 ve 6 aşama genelde akvaryumda kullanılmaz, ama bu ikisini kullanarak ph ı 9-10 lara yükseltebilirsiniz.
Beğenenler: [T]197989,ceyh[/T]
Teşekkür Edenler: [T]208669,Marlboro[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir