İşte Amerikan Rüyası
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 13:26
Sağolun.Gerçekten birşey olur diye çok sıkı paketledim.Otuz.com dan örnek aldım.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 13:27
[QUOTE=enginkoc34]Sağolun.Gerçekten birşey olur diye çok sıkı paketledim.Otuz.com dan örnek aldım.
Saygılar.
[/QUOTE]
Üstad bence 30.com senden örnek alsın...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 14:12
[QUOTE=rastlantısal]
[/QUOTE]
Buna katılıyorum. Discus bence amerikanda son nokta değil, zor nokta
Çoğu varyetenin insan üretimi olduğunu öğrenince discusa ilgim iyice azaldı. Doğalına kapım sonuna kadar açık ama.
Çok şükürki şimdi öyle değil. Doğada bulunan türleri hariç diskus beslemeyi çoktauygun bulmuyorum. Şimdi son nokta karma akvaryumlar oldu.
Buna katılıyorum. Discus bence amerikanda son nokta değil, zor nokta
Çoğu varyetenin insan üretimi olduğunu öğrenince discusa ilgim iyice azaldı. Doğalına kapım sonuna kadar açık ama.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:18
Çocuklar son nokta nedir?
alpkim 2009-02-26 15:20:17
En hassas ,bakımı ve üretimi formumuzun deyimiyle 1-2 değil 4-5 olan.
Americanlarda bu Discusdur.
Akvaryumculuk da Denizdir...
Ne bileyim ihtisas da ordinaryus profesör vesaire vesaire...
Sizinle discus konusunda hemfikir olmakla birlikte biraz da fazla yüklendiğinizi düşünüyorum.
Bir american sever olarak f.h,papağan,Red texas,balon ramirezi,golden bilmem ne:).Besliyor veya hoş buluyorsam discus u da kabullenmem lazım.
Hani meşhur komşunun gözündeki çöp hikayesi gibi
Bak durup dururken beni discus savunucusu yaptınız.
Hepsi güzel,hepsi YARADANIN mucizesi.Biz yaptık,biz kırdık haşa biz yarattık demeyin.YARADAN izin vermese havayı alırsınız......
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:22
Barış bitki konusunda bu kadar çekinmene gerek yok.
Bendekiler gibi sert yapraklı iri echinodorus türleri, saz, crypto. balansae (amazon diyorlar), orta boy bitki olarak subulata, moss türleri olabilir. Lotus narin yapraklı olduğu için şüpheliydim ama şimdilik gördüğüm kadarıyla uğraştıkları yok onla da.
Tüm bu saydığım bitkiler lowtech de oldukça iyi gelişen bitkiler. Aydınlatman yeterli olduktan sonra ekstra gübre veya CO2 ihtiyaçları yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:23
[QUOTE=Really] [QUOTE=rastlantısal]
[/QUOTE]
Buna katılıyorum. Discus bence amerikanda son nokta değil, zor nokta Çoğu varyetenin insan üretimi olduğunu öğrenince discusa ilgim iyice azaldı. Doğalına kapım sonuna kadar açık ama.
[/QUOTE]
alpkim 2009-02-26 15:30:19
Çok şükürki şimdi öyle değil. Doğada bulunan türleri hariç diskus beslemeyi çoktauygun bulmuyorum. Şimdi son nokta karma akvaryumlar oldu.
Buna katılıyorum. Discus bence amerikanda son nokta değil, zor nokta
Çoğu varyetenin insan üretimi olduğunu öğrenince discusa ilgim iyice azaldı. Doğalına kapım sonuna kadar açık ama.[/QUOTE]
Umut cum son nokta her zaman en zor olan noktadır.
Buda Yıldıray kardeşimin bir notu
Ayrıca güzel bir yavru midas dişisi (tabii ki babası kafalı midas olmalı) ve kırmızı papağan arıyorum (Papağanlara karşıyım sakın yanlış anlaşılmasın, papağan üretmeyeceğim :)). Burada amaç kafa yapma genini yeni yavrulara aktarmak. 
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:32
Şansal Abi,
Kaç insan kendine güvenerek kaç diskusu öldürdü bunu düşünüyorum en çok ve bu durma üzülüyorum. Zorlamanın manası yok. İstenmedik bir durumda canlının töleransı çok az. Diğer yandan türlü renklere büründürmek adına yapılan kardeş eşleştirmesi ile iyice hassas hale geliyorlar. Yani tamamen suni bir şey çıkıyor ortaya ve aşırı hassas.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:40
Şansal Abi laf açıldı ondan yazdım. Benim discus besleyene de zebra besleyene de eşit saygım var, sadece kendi hobi alanımda discusa yaklaşımım böyle.
Ben o saydığın yapay varyeteleri de hoş bulmuyorum, ama kimseye papağan haricinde bir telkinde bulunmam. Herkesin türlere yaklaşımı farklı. Ben biraz "pürist" tarafta yer alıyorum, çünkü doğada hayatta kalma mücadelesiyle geçen milyonlarca yılın kazandırdığı özelliklere büyük saygım var ve eğer akvaryumda doğal bir ortam yaratmak istiyorsam balıkların da estetik olarak bu ortama uymasını istiyorum. Ama örneğin Yıldıray Abi doğalı da seviyor, hibriti de. Bu farklılığı yabancı hobi ortamlarında da gözlüyorum, kimi doğal isterken, kimi renk istiyor. Kişisel beğenilerin bir sonucu.
"Son nokta" ya gelince, bence zor olması son nokta olduğu anlamına gelmiyor, sonuçta bu hobide asıl amaç ilerlemek ve kendimizi geliştirmek değil, zevk almak, rahatlamak. Dolayısıyla bana göre son nokta, en çok zevk aldığımız türdür, bu da herkese göre değişir. Hobide yerleşmiş olan kalıpların dışına çıkıp kendi yolumuzu tutarsak daha mutlu oluruz. Bir zebrada bile muazzam bir tasarım ve yaşam gücü saklı, bunu farkedebilmek gerek.
Ben o saydığın yapay varyeteleri de hoş bulmuyorum, ama kimseye papağan haricinde bir telkinde bulunmam. Herkesin türlere yaklaşımı farklı. Ben biraz "pürist" tarafta yer alıyorum, çünkü doğada hayatta kalma mücadelesiyle geçen milyonlarca yılın kazandırdığı özelliklere büyük saygım var ve eğer akvaryumda doğal bir ortam yaratmak istiyorsam balıkların da estetik olarak bu ortama uymasını istiyorum. Ama örneğin Yıldıray Abi doğalı da seviyor, hibriti de. Bu farklılığı yabancı hobi ortamlarında da gözlüyorum, kimi doğal isterken, kimi renk istiyor. Kişisel beğenilerin bir sonucu.
"Son nokta" ya gelince, bence zor olması son nokta olduğu anlamına gelmiyor, sonuçta bu hobide asıl amaç ilerlemek ve kendimizi geliştirmek değil, zevk almak, rahatlamak. Dolayısıyla bana göre son nokta, en çok zevk aldığımız türdür, bu da herkese göre değişir. Hobide yerleşmiş olan kalıpların dışına çıkıp kendi yolumuzu tutarsak daha mutlu oluruz. Bir zebrada bile muazzam bir tasarım ve yaşam gücü saklı, bunu farkedebilmek gerek.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:47
[QUOTE=rastlantısal]Şansal Abi,
Kaç insan kendine güvenerek kaç diskusu öldürdü bunu düşünüyorum en çok ve bu durma üzülüyorum. Zorlamanın manası yok. İstenmedik bir durumda canlının töleransı çok az. Diğer yandan türlü renklere büründürmek adına yapılan kardeş eşleştirmesi ile iyice hassas hale geliyorlar. Yani tamamen suni bir şey çıkıyor ortaya ve aşırı hassas.
Saygılarımla.
[/QUOTE]
Valla Ümitcim ben pigeonblood,turkuaz,red melon besledim.2 yıl.Discusda hassas olan besleme.Suya gösterilecek özen cüce amerikanlardan farklı değil,balık yapı olarak alıngan ve değişikliklere çabuk tepki veriyor.Bizler gibi evinde besleyen hobiciler için problem geniş mekan istemesi.İnan kediden köpekten farkları yok.Yem yerken bile aralarında hiyerarşi var.Discus da problem ve insanlara balıkları hassas gösteren olay
1-Beslenme;yavru discus u beslemek,sıklığı ve yem miktarı bakımından sürekli takip etmenizi gerektiriyor.
2-Yemlere ve dışarıya duyarlı balıklar.Stres anında direk yem yemeyi kesiyorlar,yem seçiyorlar.Suda kalacak yem artıklarından kaynaklanan su bozulmalarını kolay tolare edemiyorlar.
3-En önemlisi üretim için gereklisu şartları ve hassasiyet çok yüksek.
Yoksa inan balığın yapısı narin zaten.Ekstra bir şey yok.En azından bir ebjd gibi genlerinde yavruların ümmin sistemini zayıflatacak genetik problemler yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 15:54
[QUOTE=alpkim]Çocuklar son nokta nedir?
Son cümleye bayıldım Şansal Abi
Diskus'a gelince. Zevk'ten zevke değişiyor. Diskus hoşuma gidiyor. Tablo gibi. Sakin huzurlu. Şimdiye kada hiç beslemedim çünkü daha çok hareketli balıkları seviyorum. Hobide son noktaya gelince, bu hobide arkadaşlar son nokta yok bence. Kimi bitki akvaryumu diyebilir, kimi cüce amerikan der, kimi de deniz akvaryumu. Bence hobide son nokta hobicilerin bu işi gerçekten hobi için değilde para için yaptığı zamandır. Çünkü o zaman popüler türde takılır kalırlar. Kendilerini daha da geliştiremezler. İnşallah zamanım olurda ileride diskusu ve denizide denerim.
En hassas ,bakımı ve üretimi formumuzun deyimiyle 1-2 değil 4-5 olan.
Americanlarda bu Discusdur.
Akvaryumculuk da Denizdir...
Ne bileyim ihtisas da ordinaryus profesör vesaire vesaire...
Sizinle discus konusunda hemfikir olmakla birlikte biraz da fazla yüklendiğinizi düşünüyorum.
Bir american sever olarak f.h,papağan,Red texas,balon ramirezi,golden bilmem ne:).Besliyor veya hoş buluyorsam discus u da kabullenmem lazım.
Hani meşhur komşunun gözündeki çöp hikayesi gibi
Bak durup dururken beni discus savunucusu yaptınız.
Hepsi güzel,hepsi YARADANIN mucizesi.Biz yaptık,biz kırdık haşa biz yarattık demeyin.YARADAN izin vermese havayı alırsınız......
[/QUOTE]Son cümleye bayıldım Şansal Abi
Diskus'a gelince. Zevk'ten zevke değişiyor. Diskus hoşuma gidiyor. Tablo gibi. Sakin huzurlu. Şimdiye kada hiç beslemedim çünkü daha çok hareketli balıkları seviyorum. Hobide son noktaya gelince, bu hobide arkadaşlar son nokta yok bence. Kimi bitki akvaryumu diyebilir, kimi cüce amerikan der, kimi de deniz akvaryumu. Bence hobide son nokta hobicilerin bu işi gerçekten hobi için değilde para için yaptığı zamandır. Çünkü o zaman popüler türde takılır kalırlar. Kendilerini daha da geliştiremezler. İnşallah zamanım olurda ileride diskusu ve denizide denerim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 16:00
[QUOTE=Really]
"Son nokta" ya gelince, bence zor olması son nokta olduğu anlamına gelmiyor, sonuçta bu hobide asıl amaç ilerlemek ve kendimizi geliştirmek değil, zevk almak, rahatlamak. Dolayısıyla bana göre son nokta, en çok zevk aldığımız türdür, bu da herkese göre değişir. Hobide yerleşmiş olan kalıpların dışına çıkıp kendi yolumuzu tutarsak daha mutlu oluruz. Bir zebrada bile muazzam bir tasarım ve yaşam gücü saklı, bunu farkedebilmek gerek.
[/QUOTE]
"Son nokta" ya gelince, bence zor olması son nokta olduğu anlamına gelmiyor, sonuçta bu hobide asıl amaç ilerlemek ve kendimizi geliştirmek değil, zevk almak, rahatlamak. Dolayısıyla bana göre son nokta, en çok zevk aldığımız türdür, bu da herkese göre değişir. Hobide yerleşmiş olan kalıpların dışına çıkıp kendi yolumuzu tutarsak daha mutlu oluruz. Bir zebrada bile muazzam bir tasarım ve yaşam gücü saklı, bunu farkedebilmek gerek.
[/QUOTE]
Tebrik ederim güzel yakalamışsın.Bak zebrada onu anlayabilmekte son nokta.Neden?
Çünki 3 günlük zebra beslemekle bunu anlayamaz,hissedemezsin.Geçirmen gereken çok uzun bir yol var.Zebra besleyeceksin,üreteceksin,ya bu kolaymış kıymetsiz diyeceksin.Başka türlere geçeceksin ve sonunda durup ya bu hayvan kolay da ürese,değeri de olmasa akvaryumumdaki aile yaşantısı ile,eşi yanındaki kibirli
duruşu ile,yavrularına gösterdiği anaçlık ile muazzam bir yaradılış diyeceksin.Bu da kardeşim 3 günde olmuyor değil mi....Son nokta bu işte.
Son noktalar hayat boyuda tabii ki değişiyor.Bundan 3-4 sene önce senin gibi öğrenciler için eğitimde son nokta üniversite kazanmaktı.Şu an düşünceni bilmiyorum son noktan belki de bitirip branşında lisans yapmak.Her neyse bu noktaların hepsinede ulaşmak emek istiyor,özveri istiyor.Bak Ümit de şimdi yuva kuracağım diye koşuşturuyor.Bilmiyor ki evlenmek sadece virgül,son noktaya daha çok var
Neyse çok sıkmadan sizi yazımı bitireyim.Her konunun en uç ve varılabilmesi çeşitli çabalar gerektiren ,özveri isteyen zaman ve eğitim isteyen yeri son noktasıdır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 16:04
[QUOTE=alpkim][QUOTE=rastlantısal]Şansal Abi,
Kaç insan kendine güvenerek kaç diskusu öldürdü bunu düşünüyorum en çok ve bu durma üzülüyorum. Zorlamanın manası yok. İstenmedik bir durumda canlının töleransı çok az. Diğer yandan türlü renklere büründürmek adına yapılan kardeş eşleştirmesi ile iyice hassas hale geliyorlar. Yani tamamen suni bir şey çıkıyor ortaya ve aşırı hassas.
Saygılarımla.
[/QUOTE]
Valla Ümitcim ben pigeonblood,turkuaz,red melon besledim.2 yıl.Discusda hassas olan besleme.Suya gösterilecek özen cüce amerikanlardan farklı değil,balık yapı olarak alıngan ve değişikliklere çabuk tepki veriyor.Bizler gibi evinde besleyen hobiciler için problem geniş mekan istemesi.İnan kediden köpekten farkları yok.Yem yerken bile aralarında hiyerarşi var.Discus da problem ve insanlara balıkları hassas gösteren olay
1-Beslenme;yavru discus u beslemek,sıklığı ve yem miktarı bakımından sürekli takip etmenizi gerektiriyor.
2-Yemlere ve dışarıya duyarlı balıklar.Stres anında direk yem yemeyi kesiyorlar,yem seçiyorlar.Suda kalacak yem artıklarından kaynaklanan su bozulmalarını kolay tolare edemiyorlar.
3-En önemlisi üretim için gereklisu şartları ve hassasiyet çok yüksek.
Yoksa inan balığın yapısı narin zaten.Ekstra bir şey yok.En azından bir ebjd gibi genlerinde yavruların ümmin sistemini zayıflatacak genetik problemler yok.
[/QUOTE]
Konudan konuya geçiyoruz bağışlayın beni ama çok iyi bir hususa değindin Şansal Abi.
Bağışıklık sistemi...
Nacizane konu ile ilgili birkaç şey yazmak istiyorum.
Bağışıklık sistemi doğuştan ve sonradan kazanılmak üzere iki türlüdür.
EBJD muhtemelen doğadan yakalanan bir çiftin sürekli üretilmesi ile genotipindeki kusurlu genler baskın hale geldi. Bunun önüne geçmek için sürekli EBJD-JD çiftleri oluşturuluyor. Türkiye de ise ilk adım çok sağlam atıldı. Yani Cihatın acele etmeyip JD ile çiftleştirmesi durumu balıkların sağlığı yönünde iyiye götürecek. Diğer yandan farklı anne babalardan olacak yavruları değiş tokuş ederek inanıyorumki bu canlıyı dayanıklılık konusunda diğer amerikanlardan farklı yapmayacak.
Sonradan kazanılan bağışıklık konusunda da hatalarımız çok büyük. Canlıları sürekli suni ortamda tutarak yalıtıyoruz ve bağışıklık sistemleri gelişemiyor bile. Hani balığı alıp arada bir gölde yüzdürme şansımız yok. Ama onun yerine aşı mantığı ile temiz olduğu iyi bilinen tatlı su kaynaklarından suya aşılama yapabiliriz.
Kardeş üremesi ve aşılama yapmadığımız sürece de canlılar hassas olarak kalacaklar hatta gün be gün hassaslaşacaklar.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 16:05
[/QUOTE]
Son cümleye bayıldım Şansal Abi
Diskus'a gelince. Zevk'ten zevke değişiyor. Diskus hoşuma gidiyor. Tablo gibi. Sakin huzurlu. Şimdiye kada hiç beslemedim çünkü daha çok hareketli balıkları seviyorum. Hobide son noktaya gelince, bu hobide arkadaşlar son nokta yok bence. Kimi bitki akvaryumu diyebilir, kimi cüce amerikan der, kimi de deniz akvaryumu. Bence hobide son nokta hobicilerin bu işi gerçekten hobi için değilde para için yaptığı zamandır. Çünkü o zaman popüler türde takılır kalırlar. Kendilerini daha da geliştiremezler. İnşallah zamanım olurda ileride diskusu ve denizide denerim.
[/QUOTE]
Son cümleye bayıldım Şansal Abi
Diskus'a gelince. Zevk'ten zevke değişiyor. Diskus hoşuma gidiyor. Tablo gibi. Sakin huzurlu. Şimdiye kada hiç beslemedim çünkü daha çok hareketli balıkları seviyorum. Hobide son noktaya gelince, bu hobide arkadaşlar son nokta yok bence. Kimi bitki akvaryumu diyebilir, kimi cüce amerikan der, kimi de deniz akvaryumu. Bence hobide son nokta hobicilerin bu işi gerçekten hobi için değilde para için yaptığı zamandır. Çünkü o zaman popüler türde takılır kalırlar. Kendilerini daha da geliştiremezler. İnşallah zamanım olurda ileride diskusu ve denizide denerim.
[/QUOTE]
Yıldıray son cümleyi okuyunca bende bayıldım.Güzel yazmışım
Bu arada sende farklı bir yönden olayı yakalamışsın tebrik ederim.Senin son nokta yaklaşımında güzel.Ticari olanlar bir günde bu işi öğrenip ticari olmadılar ya?Doğru yaklaşımlı,farklı bir hobinin gidebileceği son nokta...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2009 17:53
Abiler kiminde discus son noktadır , kimi deniz balıklarını üretmeyi son nokta görür. Kimi yüzlerce canlı doğuran üretir satar ona göre son nokta odur.
En zor olan , her zaman en hoşa giden değildir. Bu hobi bir keyif işi, ayrıntıları da zevk meselesi, kişiden kişye değişiyor.
Benim fikrim ve zevkime göre, zor yem yiyen aşırı nazlı kaprisli bir balık az hareketli ise bir de, ve doğal değilse. Beni maddi ve manevi olarak hobiden soğutur. NE kadar biblo gibi güzel renklere sahip olursa olsun.
O açıdan discus son noktada ilk notada virgül de olamaz hayatımda. Ama pahalı balıklar sadece para kazanmak için bu derde girermiyim , yine sanmıyorum. Besleyeni de takdirle karşılıyorum bir akvaryumcuda görüdğümnde renklerine hayranlıkla bakıyorum. Hepsi orda biter ama. Maksimum 2-3 dk bakıp sıkılıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
