İnsanlara Da Bulaşabilen Balık Tüberkilozu
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2018 11:09
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/186113/260920181107121.jpg[/IMG]
Bu yazımda sizlere, akvaryumlarda sık görülmeyen ama görüldüğünde, neredeyse akvaryumu tamamen bitirebilecek bir hastalıktan bahsedeceğim. Evet bu Korkunç hastalığın adı, Balık Tüberkülozu. Ya da diğer adıyla Balık Veremi.
Balık Tüberkülozunun bu kadar korkutucu olmasının sebebi, insanlara da bulaşabilme ihtimalinin olması. Bu yüzdendir ki, daha önce ki videolarımda da bahsettiğim üzere, elimizi akvaryum suyuna sokmadan önce ve soktuktan sonra mutlaka yıkamalıyız.
Peki nedir bu Balık tüberkülozu, nasıl bulaşır, tedavisi var mıdır? Böyle bir hastalık akvaryumumuza bulaştı mı, endişelenmeli miyiz?
Öncelikle söylemeliyim ki, tabi ki endişelenmeliyiz, hem de çok. Çünkü bu hastalık sadece balıklarınıza değil, bize de büyük rahatsızlıklar ve acılar çektirebilir. Hayvanlardan bulaşan hastalıklar, genellikle son dönemlerde çok artmış vaziyette, özellikle domuz gribi, kuş gribi, deli dana, şarbon gibi hastalıklar çevremizde kol geziyor.
Balık Tüberkülozu nedir, önce onu anlatayım. Balık Tüberkülozuna, hepsi Mycobacterium cinsine ait (Yani hayvandan insana da geçebilen mikrop çeşidi) olan ve çeşitli hastalıkları da beraberinde oluşturan mikroplardan kaynaklanır. Çok ölümcüldür. Çok bulaşıcıdır. Hasta olan balık, hemen tedavi edilmeye başlanmaz ise, diğer balıklara da bulaşması an meselesidir. Hasta balık hemen akvaryumdan çıkarılmalıdır. Bu mikrop, akvaryum suyunda ve kumunda yıllarca yaşayabilir. Tabi bu hastalık sadece suda ya da çakılda bulunmaz, bu mikrobu pasif olarak vücutlarında taşıyabilecek canlıların akvaryuma girmesi de bu hastalığı yayabilir. Örneğin vahşi ortamdan alınan balıklar ve akvaryumlarımıza koyabileceğimiz salyangoz ve midyeler bu hastalığı taşıyabilir. Ama neyse ki, bu ihtimal ülkemizde oldukça düşük olmakla beraber, her zaman bir risk de taşımakta.
Peki balığımızın Tüberküloz olduğunu nasıl anlarız? Belirtiler hastalığın yerleştiği yere göre değişiklik gösteriyor. Mikrop böbrek, karaciğer veya safra kesesine yerleşmişse balık yem yese bile aşırı kilo kaybedip, midesi içeri göçer. Birkaç hafta içinde karın bölgesinde, belirgin bir biçimde bir kavis oluşur. Balığın hareketleri git gide yavaşlar, gizlenme eğilimindedir ve sonuçta balık ölür. Eğer bakteri, karın kaslarına yerleşirse, balık tıpkı bir balon gibi şişer. Bu şişliğin sebebi, oluşan iltihaptır ve balık ölmeden haftalarca devam edebilir. Bakteri göze yerleşmişse, gözler ilerleyen evrelerde dışarı fırlar. Gözün üstünde açık kahverengi noktalar oluşur. Bu olduğunda balığınızı zaman kaybetmeden akvaryumdan çıkarın, çünkü bu en bulaşıcı halidir, buna ‘açık’ tüberküloz da denir. Bakteriler açık göz bölgesinden devamlı dışarı salınırlar. Bakteri karın bölgesinin daha ilerisine yerleşmişse, ilk başlarda karın bölgesi civarında şişlikler meydana gelebilir. Tüberküloz mikrobu, çok kısa bir süre sonra iyice çoğalarak karın zarını deler, balığın karnında bir delik oluşur ve balığı öldürür. Verem mikrobu eğer balığın omurga bölgesine yerleşmişse insanlarda da görülen kamburluk, balıklarda da olur. Balıklarda kavruk dediğimiz olay yani Omurga dışarı doğru tam bir kavis oluşturur. Diğer ortak belirtiler ise balıklar hızla yaşlanmaya başlar, yüzgeçlerini sürekli ve sıkıca vücutlarına yapıştırır, saklanma ve yalnız kalma ihtiyacı duyarlar, renkleri solar ve yüzgeçleri deforme olur. Eğer bir gün akvaryumunuzda, özellikle karın bölgesi yırtılmış ölü bir balık bulursanız, karın bölgesinde kavisler oluşan bir balığınız varsa ya da omurgası sağlamken, bir balığınız kamburlaşmaya başlarsa ve bu belirtileri haftalar boyunca yavaş yavaş gelişiyorsa, tüberkülozdan şüphelenin. Özellikle gromi, beta gibi anabontodi türü balıklarda, Canlı doğuranlar gruplarında ve soğuk su balıklarında tüberküloz görülebilmektedir.
Bu hastalığın tedavisi gerçekten çok zordur, sonu gelmez tedavi yöntemlerini deneyerek ancak balıkların daha çok yıpranmasına sebep verirsiniz. Ayrıca balığın saçtığı mikropların, diğer balıklara ve size bulaşma ihtimalini de düşünürsek, balıklarınızın bir an önce bulunduğunuz ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Eğer bu hastalık, bütün akvaryumunuza bulaşmış ise, akvaryumun tamamen boşaltılıp, kum ve aksesuarlarda dahil, dezenfekte edilmesi şarttır.
Unutmayın ki bu hastalık insanlara da bulaşabilir.
Balıklar, insanlar gibi Tüberküloz tarafından hasta edildiklerinde, aynı ilaçlarla tedavi edilir, Bu ilaçlara örnek olarak, Kanamisin’i verebiliriz. Bu çok güçlü bir mikrop olduğundan, normal tedavi süresi en az iki ay boyunca ve en az iki farklı ilacın uygulanmasını içerir.
Sık sık su değişimi yaparak, su sıcaklığını arttırarak ve suya biraz tuz ekleyerek birçok akvaryum problemi giderilebilir, ancak balık tüberkülozu bunlardan biri değildir. Su sıcaklığının yükseltilmesi, tüberküloz mikrobu ılık suyu tercih ettiği için problemi daha da kötüleştirebilir.
Aslında bu hastalığa yakalanan balıkların tedavisi neredeyse imkansız olduğu için, bu hastalığa yakalanmamak için yapılması gerekenler çok daha önemlidir. Bunun için balıklarınızı, vahşi ortamdan getireceğiniz bitki, aksesuar ve canlıları, akvaryumunuza koymadan daha önce karantina akvaryumunda izlemeli ve gerekli dezenfekte işlemlerini yapmalısınız. Ayrıca balıklarınızın güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaları için iyi beslemeli, stresten uzak tutmalısınız. Aynı şekilde bir pet shoptan aldığınız yeni balığınızı, yeni bitkinizi ve tabi ki aksesuarlarınızı da en önce karantina akvaryumunuzda sterilize etmelisiniz böylelikle olabilecek zararlı bakterileri de akvaryumunuza bulaşmadan bertaraf etmiş olursunuz. Unutmayın ki bir balık tüberkülozu salgını olan akvaryum, çamaşır suyu ile titizlikle temizlenmeli ve yeniden doldurulmadan önce en az 1 hafta kurumaya bırakılmalıdır.
Akvaryum ile ilgilenenlere Tüberküloz mikrobu bulaşması için genellikle ellerinde veya kollarında kesik veya egzama gibi diğer cilt problemleri olması gerekir. Cildimizden kötü niyetli mikroorganizmaları dışarıda tutmakta oldukça başarılıdır, fakat cildimizde yara ya da kesik gibi pansumana açık zedelenmeler, vücudun savunma sisteminin önemli bir kısmı meşgul eder. Unutmayın ki Tüberküloz mikrobu vücudumuza girmesi için basit bir kâğıt kesimi veya egzama yeterlidir. Bu yüzden, mikrop olabileceğinden şüphelendiğiniz bir akvaryumu ele alırken, koruyucu eldivenlerin kullanılması önemlidir. Bazı akvaryumcular her zaman eldiven kullanmayı tercih ederler, ya da en azından ciltleri hasarlı olduğunda eldiven kullanırlar. Balıkların tüberküloz belirtilerini göstermeye başlamadan önce mikrobun akvaryumda bulunup bulunmadığını bilmek imkansızdır. Ayrıca su çekimi yapmak için ağzınızı kullanmak da, balık tüberkülozuna yakalanmanıza sebep olabilir. Balık ve akvaryumlarla uğraştıktan sonra ellerinizi ve kollarınızı, sabunla yıkamak doğal olarak her zaman tavsiye edilir.
Bu yazımda sizlere, akvaryumlarda sık görülmeyen ama görüldüğünde, neredeyse akvaryumu tamamen bitirebilecek bir hastalıktan bahsedeceğim. Evet bu Korkunç hastalığın adı, Balık Tüberkülozu. Ya da diğer adıyla Balık Veremi.
Balık Tüberkülozunun bu kadar korkutucu olmasının sebebi, insanlara da bulaşabilme ihtimalinin olması. Bu yüzdendir ki, daha önce ki videolarımda da bahsettiğim üzere, elimizi akvaryum suyuna sokmadan önce ve soktuktan sonra mutlaka yıkamalıyız.
Peki nedir bu Balık tüberkülozu, nasıl bulaşır, tedavisi var mıdır? Böyle bir hastalık akvaryumumuza bulaştı mı, endişelenmeli miyiz?
Öncelikle söylemeliyim ki, tabi ki endişelenmeliyiz, hem de çok. Çünkü bu hastalık sadece balıklarınıza değil, bize de büyük rahatsızlıklar ve acılar çektirebilir. Hayvanlardan bulaşan hastalıklar, genellikle son dönemlerde çok artmış vaziyette, özellikle domuz gribi, kuş gribi, deli dana, şarbon gibi hastalıklar çevremizde kol geziyor.
Balık Tüberkülozu nedir, önce onu anlatayım. Balık Tüberkülozuna, hepsi Mycobacterium cinsine ait (Yani hayvandan insana da geçebilen mikrop çeşidi) olan ve çeşitli hastalıkları da beraberinde oluşturan mikroplardan kaynaklanır. Çok ölümcüldür. Çok bulaşıcıdır. Hasta olan balık, hemen tedavi edilmeye başlanmaz ise, diğer balıklara da bulaşması an meselesidir. Hasta balık hemen akvaryumdan çıkarılmalıdır. Bu mikrop, akvaryum suyunda ve kumunda yıllarca yaşayabilir. Tabi bu hastalık sadece suda ya da çakılda bulunmaz, bu mikrobu pasif olarak vücutlarında taşıyabilecek canlıların akvaryuma girmesi de bu hastalığı yayabilir. Örneğin vahşi ortamdan alınan balıklar ve akvaryumlarımıza koyabileceğimiz salyangoz ve midyeler bu hastalığı taşıyabilir. Ama neyse ki, bu ihtimal ülkemizde oldukça düşük olmakla beraber, her zaman bir risk de taşımakta.
Peki balığımızın Tüberküloz olduğunu nasıl anlarız? Belirtiler hastalığın yerleştiği yere göre değişiklik gösteriyor. Mikrop böbrek, karaciğer veya safra kesesine yerleşmişse balık yem yese bile aşırı kilo kaybedip, midesi içeri göçer. Birkaç hafta içinde karın bölgesinde, belirgin bir biçimde bir kavis oluşur. Balığın hareketleri git gide yavaşlar, gizlenme eğilimindedir ve sonuçta balık ölür. Eğer bakteri, karın kaslarına yerleşirse, balık tıpkı bir balon gibi şişer. Bu şişliğin sebebi, oluşan iltihaptır ve balık ölmeden haftalarca devam edebilir. Bakteri göze yerleşmişse, gözler ilerleyen evrelerde dışarı fırlar. Gözün üstünde açık kahverengi noktalar oluşur. Bu olduğunda balığınızı zaman kaybetmeden akvaryumdan çıkarın, çünkü bu en bulaşıcı halidir, buna ‘açık’ tüberküloz da denir. Bakteriler açık göz bölgesinden devamlı dışarı salınırlar. Bakteri karın bölgesinin daha ilerisine yerleşmişse, ilk başlarda karın bölgesi civarında şişlikler meydana gelebilir. Tüberküloz mikrobu, çok kısa bir süre sonra iyice çoğalarak karın zarını deler, balığın karnında bir delik oluşur ve balığı öldürür. Verem mikrobu eğer balığın omurga bölgesine yerleşmişse insanlarda da görülen kamburluk, balıklarda da olur. Balıklarda kavruk dediğimiz olay yani Omurga dışarı doğru tam bir kavis oluşturur. Diğer ortak belirtiler ise balıklar hızla yaşlanmaya başlar, yüzgeçlerini sürekli ve sıkıca vücutlarına yapıştırır, saklanma ve yalnız kalma ihtiyacı duyarlar, renkleri solar ve yüzgeçleri deforme olur. Eğer bir gün akvaryumunuzda, özellikle karın bölgesi yırtılmış ölü bir balık bulursanız, karın bölgesinde kavisler oluşan bir balığınız varsa ya da omurgası sağlamken, bir balığınız kamburlaşmaya başlarsa ve bu belirtileri haftalar boyunca yavaş yavaş gelişiyorsa, tüberkülozdan şüphelenin. Özellikle gromi, beta gibi anabontodi türü balıklarda, Canlı doğuranlar gruplarında ve soğuk su balıklarında tüberküloz görülebilmektedir.
Bu hastalığın tedavisi gerçekten çok zordur, sonu gelmez tedavi yöntemlerini deneyerek ancak balıkların daha çok yıpranmasına sebep verirsiniz. Ayrıca balığın saçtığı mikropların, diğer balıklara ve size bulaşma ihtimalini de düşünürsek, balıklarınızın bir an önce bulunduğunuz ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Eğer bu hastalık, bütün akvaryumunuza bulaşmış ise, akvaryumun tamamen boşaltılıp, kum ve aksesuarlarda dahil, dezenfekte edilmesi şarttır.
Unutmayın ki bu hastalık insanlara da bulaşabilir.
Balıklar, insanlar gibi Tüberküloz tarafından hasta edildiklerinde, aynı ilaçlarla tedavi edilir, Bu ilaçlara örnek olarak, Kanamisin’i verebiliriz. Bu çok güçlü bir mikrop olduğundan, normal tedavi süresi en az iki ay boyunca ve en az iki farklı ilacın uygulanmasını içerir.
Sık sık su değişimi yaparak, su sıcaklığını arttırarak ve suya biraz tuz ekleyerek birçok akvaryum problemi giderilebilir, ancak balık tüberkülozu bunlardan biri değildir. Su sıcaklığının yükseltilmesi, tüberküloz mikrobu ılık suyu tercih ettiği için problemi daha da kötüleştirebilir.
Aslında bu hastalığa yakalanan balıkların tedavisi neredeyse imkansız olduğu için, bu hastalığa yakalanmamak için yapılması gerekenler çok daha önemlidir. Bunun için balıklarınızı, vahşi ortamdan getireceğiniz bitki, aksesuar ve canlıları, akvaryumunuza koymadan daha önce karantina akvaryumunda izlemeli ve gerekli dezenfekte işlemlerini yapmalısınız. Ayrıca balıklarınızın güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaları için iyi beslemeli, stresten uzak tutmalısınız. Aynı şekilde bir pet shoptan aldığınız yeni balığınızı, yeni bitkinizi ve tabi ki aksesuarlarınızı da en önce karantina akvaryumunuzda sterilize etmelisiniz böylelikle olabilecek zararlı bakterileri de akvaryumunuza bulaşmadan bertaraf etmiş olursunuz. Unutmayın ki bir balık tüberkülozu salgını olan akvaryum, çamaşır suyu ile titizlikle temizlenmeli ve yeniden doldurulmadan önce en az 1 hafta kurumaya bırakılmalıdır.
Akvaryum ile ilgilenenlere Tüberküloz mikrobu bulaşması için genellikle ellerinde veya kollarında kesik veya egzama gibi diğer cilt problemleri olması gerekir. Cildimizden kötü niyetli mikroorganizmaları dışarıda tutmakta oldukça başarılıdır, fakat cildimizde yara ya da kesik gibi pansumana açık zedelenmeler, vücudun savunma sisteminin önemli bir kısmı meşgul eder. Unutmayın ki Tüberküloz mikrobu vücudumuza girmesi için basit bir kâğıt kesimi veya egzama yeterlidir. Bu yüzden, mikrop olabileceğinden şüphelendiğiniz bir akvaryumu ele alırken, koruyucu eldivenlerin kullanılması önemlidir. Bazı akvaryumcular her zaman eldiven kullanmayı tercih ederler, ya da en azından ciltleri hasarlı olduğunda eldiven kullanırlar. Balıkların tüberküloz belirtilerini göstermeye başlamadan önce mikrobun akvaryumda bulunup bulunmadığını bilmek imkansızdır. Ayrıca su çekimi yapmak için ağzınızı kullanmak da, balık tüberkülozuna yakalanmanıza sebep olabilir. Balık ve akvaryumlarla uğraştıktan sonra ellerinizi ve kollarınızı, sabunla yıkamak doğal olarak her zaman tavsiye edilir.
Beğenenler: [T]204541,musasyakaya[/T][T]168086,brigantes[/T][T]125030,lemur[/T]
Teşekkür Edenler: [T]204541,musasyakaya[/T][T]168086,brigantes[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2018 22:23
Hobi adına çok hoş ve faydalı bilgidir ellerinize sağlık teşekkürler. [:iyi:]
Teşekkür Edenler: [T]186113,DeadRabbit[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Ocak 2020 01:24
Alıntıdır...
Mycobacterium tuberculosis isimli bakterinin solunum yollarından vücuda girmesi ile özellikle akciğerlerde yaygın iltihap gelişmesine neden olan Tüberküloz, halk arasında Verem Hastalığı olarak da bilinen bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Aktif akciğer ya da gırtlak veremi bulunan hastalar tüberküloz mikrobunun kaynağı olarak görülür ve mikrop hasta kişilerin solunum yolundan nefes verme, öksürme ya da hapşırma yoluyla ortama yayılır. Bu ortama giren sağlıklı kişiler Mycobacterium tuberculosis isimli mikrobu solunum yoluyla alır ve hastalık bu şekilde yayılmayı sürdürür.
Sadece solunum yoluyla bulaşır
Tüberküloz “ Mycobacterium tuberculosis” ismi verilen ve solunum yoluyla bulaşan bir basilin (mikrop) neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Sadece damlacık enfeksiyonuyla bulaşır, bunun dışında kişinin kullandığı havlu, çatal, bıçak, ya da yiyeceklerle bulaşmamaktadır. Hasta olan kişi normal konuşurken, öksürürken ve ya hapşırdığında ortama yayılan damlacıkların, solunum yoluyla karşı taraftaki kişi tarafından alınması sonucunda o kişi tüberküloz mikrobuyla karşılaşmaktadır. Fakat enfeksiyonu alan her kişide hastalık gelişmez. Aslında toplum içerisinde her insan bir şekilde tüberküloz bakterisine maruz kalmaktadır ama herkes hasta olmamaktadır. Enfeksiyonun vücutta olması ve hasta olmak farkı durumlardır. Enfekte olmak tüberküloz mikrobunu solunum yoluyla almak, hasta olmaksa o solunum yoluyla alınan mikrobun vücutta hastalık yapmasıdır.
Benim anlamadığım balıktan vucuda nasıl geçeceği bu konu tamamen araştırma hatası gibi gözüküyor.
Ek: https://vetkontrol.tarimorman.gov.tr/samsun/Belgeler/Makaleler/SU%20ÜRÜNLERİ%20İLE%20İNSANALARA%20BULAŞAN%20ETKENLER.pdf
Tüberküloz mikrobu sudan asla insana geçemez. Solunum yolu ile bulaşan bir hastalıktır.
Bu konuyu kim araştırmışsa kaynak belirtmesini rica ediyorum.
Gece gece araştırdım insanı hobiden soğutacak bir olay.
[EDIT]mgurdrama,2020-01-07 01:36:58[/EDIT]
Mycobacterium tuberculosis isimli bakterinin solunum yollarından vücuda girmesi ile özellikle akciğerlerde yaygın iltihap gelişmesine neden olan Tüberküloz, halk arasında Verem Hastalığı olarak da bilinen bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Aktif akciğer ya da gırtlak veremi bulunan hastalar tüberküloz mikrobunun kaynağı olarak görülür ve mikrop hasta kişilerin solunum yolundan nefes verme, öksürme ya da hapşırma yoluyla ortama yayılır. Bu ortama giren sağlıklı kişiler Mycobacterium tuberculosis isimli mikrobu solunum yoluyla alır ve hastalık bu şekilde yayılmayı sürdürür.
Sadece solunum yoluyla bulaşır
Tüberküloz “ Mycobacterium tuberculosis” ismi verilen ve solunum yoluyla bulaşan bir basilin (mikrop) neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Sadece damlacık enfeksiyonuyla bulaşır, bunun dışında kişinin kullandığı havlu, çatal, bıçak, ya da yiyeceklerle bulaşmamaktadır. Hasta olan kişi normal konuşurken, öksürürken ve ya hapşırdığında ortama yayılan damlacıkların, solunum yoluyla karşı taraftaki kişi tarafından alınması sonucunda o kişi tüberküloz mikrobuyla karşılaşmaktadır. Fakat enfeksiyonu alan her kişide hastalık gelişmez. Aslında toplum içerisinde her insan bir şekilde tüberküloz bakterisine maruz kalmaktadır ama herkes hasta olmamaktadır. Enfeksiyonun vücutta olması ve hasta olmak farkı durumlardır. Enfekte olmak tüberküloz mikrobunu solunum yoluyla almak, hasta olmaksa o solunum yoluyla alınan mikrobun vücutta hastalık yapmasıdır.
Benim anlamadığım balıktan vucuda nasıl geçeceği bu konu tamamen araştırma hatası gibi gözüküyor.
Ek: https://vetkontrol.tarimorman.gov.tr/samsun/Belgeler/Makaleler/SU%20ÜRÜNLERİ%20İLE%20İNSANALARA%20BULAŞAN%20ETKENLER.pdf
Tüberküloz mikrobu sudan asla insana geçemez. Solunum yolu ile bulaşan bir hastalıktır.
Bu konuyu kim araştırmışsa kaynak belirtmesini rica ediyorum.
Gece gece araştırdım insanı hobiden soğutacak bir olay.
[EDIT]mgurdrama,2020-01-07 01:36:58[/EDIT]
Beğenenler: [T]212679,wetsiz[/T][T]125030,lemur[/T]
Teşekkür Edenler: [T]212679,wetsiz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Ocak 2020 12:05
Lütfen konu hakkında insanları paniğe sevk edecek açıklamalardan kaçınalım. Halk arasında "balık veremi" olarak bilinen hastalığın bildiğimiz insanlardaki verem hastalığıyla mikrobunun aynı aileden olması dışında fazla bir yakınlığı yoktur.
Mycobacterium Tuberculosis, bildiğimiz verem hastalığını oluşturur. İnsanlarda hastalık yapar. Balıklarda görülen Mycobacterium Marinum'dur. Ve insanlarda hastalık yapıcı etkileri düşüktür. Ayrıca sığırlarda Mycobacterium Bovis görülür ve bu hastalık etkeni etlerinin yenilmesine engel oluşturmamaktadır. Kuşlarda M. Avium hastalık yapmaktadır. Bunlara hayvandan bulaşan hastalıklar anlamında zoonoz denir ve etki biçimleri, şiddetleri farklıdır. Mycobacterium Leprae (cüzzam) da Mikobakteri ailesindendir. Mycobacterium ailesinde 2014 yılına kadar saptanmış 169 tür ve alttür bulunmaktadır.
1950' lere kadar ciddi bir halk sağlığı sorunu olan Verem ve cüzzam günümüzde insanlarda başarıyla tedavi edilebilmektedir. EDİT: (Veremin basit tanı yöntemleriyle tanısı konabilmekte, tedavisi yapılabilmektedir, etkin bir aşıyla korunmak mümkündür. Hepimizin çocukluktan beri omzunda bulunan eski yara izi verem hastalığına karşı başarılı bir şekilde aşılı olduğumuzu gösterir. Aşının tutmadığından şüphelenilen durumlarda PPD adı verilen basit bir cilt testi bize yol gösterici olur. PPD açıklaması için: https://www.toraks.org.tr/halk/News.aspx?detail=4098 )
"İnsan sağlığı ve sıcakkanlı hayvanlar için, M. marinum, M. fortuitum ve M. chelonae su canlılarından bulaşabilir.
Çünkü insanlarda el, yüz ve ayaklarda ciltte kist benzeri oluşumlara (granülomalara) neden olabilir. Özellikle M. marinum insanların kol ve bacaklarındaki deri granülomlarının en önemli sebebidir. İnfekte sularda yüzen insanlarda salgın halinde deride granülamatöz oluşumlar görülebilir. İnsanlar arasında hastalığın bulaşması görülmez. M. marinum infeksiyonları açısından; balıkçılar, veteriner hekimler, balık yetiştiricileri, pet shop sahipleri gibi bazı meslek sahipleri risk altındadır. M. marinum, M. fotuitum ve M. chelonae immun sistemi
baskılanmış kişilerde (örneğin AIDS hastalarında) sistemik infeksiyonlara sebep olabilirler .
Sağaltım
Balık tüberkülozunda sağaltım oldukça güç, pahalı ve uzun zaman gerektirir. Bu nedenle genellikle hastalıklı olan hayvanların imhası ilk
tercihtir. Frerichs ve Roberts hastalıktan etkilenmiş olan balıkların tedavilerinin uygun olmayacağını ve hastalığa yakalanmış olan balıkların imha edilmesini ve bu işlemi takiben de hayvanların tutulduğu yerlerin de iyice dezenfekte edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir."
https://www.tmc-online.org/pdf/Can_BICMEN.pdf (Tüberküloz dışı Mikobakteriler)
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/588135 (Erciyes Ü. Vet. Fak. Dergisi-Balık tüberkülozunda tedavi)
http://www.mikrobiyoloji.org/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFDC299128C4EDEF41 (mycobacterium)[EDIT]lemur,2020-01-07 14:49:04[/EDIT]
Mycobacterium Tuberculosis, bildiğimiz verem hastalığını oluşturur. İnsanlarda hastalık yapar. Balıklarda görülen Mycobacterium Marinum'dur. Ve insanlarda hastalık yapıcı etkileri düşüktür. Ayrıca sığırlarda Mycobacterium Bovis görülür ve bu hastalık etkeni etlerinin yenilmesine engel oluşturmamaktadır. Kuşlarda M. Avium hastalık yapmaktadır. Bunlara hayvandan bulaşan hastalıklar anlamında zoonoz denir ve etki biçimleri, şiddetleri farklıdır. Mycobacterium Leprae (cüzzam) da Mikobakteri ailesindendir. Mycobacterium ailesinde 2014 yılına kadar saptanmış 169 tür ve alttür bulunmaktadır.
1950' lere kadar ciddi bir halk sağlığı sorunu olan Verem ve cüzzam günümüzde insanlarda başarıyla tedavi edilebilmektedir. EDİT: (Veremin basit tanı yöntemleriyle tanısı konabilmekte, tedavisi yapılabilmektedir, etkin bir aşıyla korunmak mümkündür. Hepimizin çocukluktan beri omzunda bulunan eski yara izi verem hastalığına karşı başarılı bir şekilde aşılı olduğumuzu gösterir. Aşının tutmadığından şüphelenilen durumlarda PPD adı verilen basit bir cilt testi bize yol gösterici olur. PPD açıklaması için: https://www.toraks.org.tr/halk/News.aspx?detail=4098 )
"İnsan sağlığı ve sıcakkanlı hayvanlar için, M. marinum, M. fortuitum ve M. chelonae su canlılarından bulaşabilir.
Çünkü insanlarda el, yüz ve ayaklarda ciltte kist benzeri oluşumlara (granülomalara) neden olabilir. Özellikle M. marinum insanların kol ve bacaklarındaki deri granülomlarının en önemli sebebidir. İnfekte sularda yüzen insanlarda salgın halinde deride granülamatöz oluşumlar görülebilir. İnsanlar arasında hastalığın bulaşması görülmez. M. marinum infeksiyonları açısından; balıkçılar, veteriner hekimler, balık yetiştiricileri, pet shop sahipleri gibi bazı meslek sahipleri risk altındadır. M. marinum, M. fotuitum ve M. chelonae immun sistemi
baskılanmış kişilerde (örneğin AIDS hastalarında) sistemik infeksiyonlara sebep olabilirler .
Sağaltım
Balık tüberkülozunda sağaltım oldukça güç, pahalı ve uzun zaman gerektirir. Bu nedenle genellikle hastalıklı olan hayvanların imhası ilk
tercihtir. Frerichs ve Roberts hastalıktan etkilenmiş olan balıkların tedavilerinin uygun olmayacağını ve hastalığa yakalanmış olan balıkların imha edilmesini ve bu işlemi takiben de hayvanların tutulduğu yerlerin de iyice dezenfekte edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir."
https://www.tmc-online.org/pdf/Can_BICMEN.pdf (Tüberküloz dışı Mikobakteriler)
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/588135 (Erciyes Ü. Vet. Fak. Dergisi-Balık tüberkülozunda tedavi)
http://www.mikrobiyoloji.org/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFDC299128C4EDEF41 (mycobacterium)[EDIT]lemur,2020-01-07 14:49:04[/EDIT]
Beğenenler: [T]217331,lazarusv20[/T][T]217996,35yukselozcan[/T][T]192075,omer417[/T][T]226200,Genç__Akvartist[/T]
Teşekkür Edenler: [T]226200,Genç__Akvartist[/T]
+1: [T]226200,Genç__Akvartist[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir