Günlük mü Haftalık mı Su değişimi?

Yazdıklarında bir şey hariç her şeye katılıyorum Ümit abi.Su yenilenmesi olayı doğada çok büyük oranda olmuyor mu?Sonuçta su durmuyor kaynaktan sürekli çıkıp akıyor.

[QUOTE=unotim123]Yazdıklarında bir şey hariç her şeye katılıyorum Ümit abi.Su yenilenmesi olayı doğada çok büyük oranda olmuyor mu?Sonuçta su durmuyor kaynaktan sürekli çıkıp akıyor.[/QUOTE]

Onur, gelen su önceki su ile aynı ph, kh, gh, iletkenlik vs vs değerinde oluyor.
Farklı su girişi genelde yağmur yolu ile oluyor ve bildiğiniz üzere %10 su değiştirecek kadar yağmur amazonda bile belli zamanlarda yağıyor.

Saygılarımla.

[QUOTE=rastlantısal] [QUOTE=unotim123]Yazdıklarında bir şey hariç her şeye katılıyorum Ümit abi.Su yenilenmesi olayı doğada çok büyük oranda olmuyor mu?Sonuçta su durmuyor kaynaktan sürekli çıkıp akıyor.[/QUOTE]

Onur, gelen su önceki su ile aynı ph, kh, gh, iletkenlik vs vs değerinde oluyor.
Farklı su girişi genelde yağmur yolu ile oluyor ve bildiğiniz üzere %10 su değiştirecek kadar yağmur amazonda bile belli zamanlarda yağıyor.

Saygılarımla.
[/QUOTE]

Su değişimi yarattığı olası stresi gözardı edersek hiçbir zararı olmayan bir uygulama, ve balıklara veebileceğiniz en iyi 2. hediye (birincisi hacim). Sıklığı genel mutabakata göre ortalama koşullar için en az haftada bir olmalı, oranı ise suda izin verebileceğiniz nitrat oranına göre ayarlanmalı. Daha sık yapmanın bize sağladığı tek fayda nitrat değerinin ve diğer parametrelerin daha az dalgalanması. Oranı arttırmak ise sudaki ortalama nitrat değerini direk etkiler. Dolayısıyla akvaryumdaki suya yakın değerlerde su eklediğimiz sürece sıklıktan çok orana konsantre olmak daha doğru.

Suyun nereden çekileceği ise tamamen akvaryumdaki canlılara bağlı. Eğer bitkili ve az balıklı bir akvaryum varsa arkadaşların dediği gibi dibe dokunmaya bile gerek yok. Ama az/hiç bitkili bol balıklı akvaryumlarda (ki çoğumuzunki böyledir) dışkıların birikmesine engel olmak gerekir. Aksi takdirde sudaki organik partikül yoğunluğu artar, bu da sudaki bakteri nüfusunu arttırır. Sonuç olarak kafadadelik, enfeksiyon gibi sorunlara davetiye çıkar, yaralar daha zor iyileşir. Bu yüzden dışkı birikimi önlenmeli.

Bu başlığı açtığım için gerçekten çok mutlu oldum, şöyle ki; şimdiye kadar yapageldiğim yanlış bir uygulamanın sona ermesine vesile oldu. Burdaki yorumları okuyana kadar kumu gayet fazla karıştırarak dip çekimi yapmaktaydım, amaç sudaki amonyağın kaynağı olarak gördüğüm dışkı artıklarının akvaryumdan uzaklaştırılması idi, ancak amonyağın asıl kaynağını öğrendikten sonra artık dipte gördüğüm dışkı artıkları canımı sıkmaz oldu. Burada artıklara hiç dokunmadığım anlaşılmasın, kumun yüzeyinden çekebildiğim kadarını yine çekiyorum ancak kalanları pek dert etmiyorum. AdamGibi2009-02-10 00:39:52

[QUOTE=rastlantısal]Merhabalar.
Sonunda birilerinin kumla fazla oynanmaması gerektiğini söylediğini gördüm ya çok mutlu oldum.
Kendimce Orta - Güney Amerikan cichlidi karma tankımda dip çekimi ile ilgili bir deney yaptım. Yaklaşık 5 ay hiç dip çekmedim. Sadece eksilen suyu günlük tamamlayıp haftada 1 %20 yüzeyden su alarak su değişimi yaptım. 4 ayın sonunda balıklarda ne bir yüzgeç erimesi, ne mukoza incelmesi ve ne de herhangi bir parazitsel hastalığa rastladım. Üstelik bildiğiniz üzere amerikan cichlidleri kumu hiç rahat bırakmazlar. 4 ayın sonunda tankın yavruluğuna (ana tanktan sadece bir bölme ile ayrılıyor) görece daha hassas olduğunu bildiğim canlı doğuran türlerini ekledim. Hiç kayıp olmadı. Sonrasında melek cichlidlerini ekledim ve yine hiç kayıp olmadı. En son adım olarak amonyak/amonyum/nitrit/nitrat dayanımı nerede ise hiç olmayan neon tetradan sadece 1 tane ekledim. Bildiğiniz gibi sürü balığıdır ve tek başına strese girme ihtimali yüksektir. Diğer yandan camdan yemeye çalışan iri amerikanlar vardı. Yani balık stres altında iken eğer suda en ufak bir amonyak / nitrit / nitrat fazlalığı olsa idi yaşamazdı.
Ha dez avantajı hiç mi yok bu sistemin? Elbette var. Sonucu görmek için tüm kayaları çıkardım ve kumu karıştırdım. Korkunç tortu birikimi vardı. Eğer bu tortular sindirilmemiş ham halde olsa idi eminim o durumda muhakkak balık kayıplarım olurdu. Ama hiç olmadı.

Ben inanıyorum ki kumla sürekli uğraşmak hiç doğru değil. Biraz kendi haline bırakmalı ve denge oluşmasına müsade edilmelidir. Eksilen mineralleri tamamlama, tuz oranını düşürme vs vs gibi nice nedenlerden haftada bir yüzeyden su değişimi gayet iyidir. Günlük su değişimine gelince, ben sanmıyorum ki doğada balığın suyu bir günde %10 değişsin. Yağmur mantığı ile azami %4 - %5 bence daha verimli olacaktır.

Saygılarımla.
[/QUOTE]

Kumun üzerinden pislik çekilmesine diyeceğim bir şey yok. Fakat iş toprağı karıştırmaya gelince aslında çok büyük bir soruna sebep olduğumuzu düşünüyorum.

Mesela birkaç örnek vereyim.

Akvaryuma etkisi olan tek işlem nitrifikasyon değildir. Bunun dışında yüzlerce olay vardır. Ve bu olaylar içerisinde kimileri oksijensiz ortamda yaşayan canlıları içerir.

Siz kumu karıştırdığınızda en basidinden oksijensiz ortamın tüm değişkenlerini değiştiriyorsunuz, bakeriler arası besin rekabetini ve bakterilerin oturmuş sistemini değiştiriyorsunuz.

Peki bunun zararları nelerdir?

Birincisi karbon döngüsünün önemli bir kısmı oksijensiz ortama dayanır. tabii bu bitkisiz akvaryumlarda çok hissedilir olmayacaktır.

Bir diğer nokta tabanın hemen birkaç santim altında DEVAMLI olarak gelişen H2S sentezini bölüyorsunuz. Bu durumda geçici olarak H2S üretimi duruyor ama birien H2S suya karışmış oluyor. Eğer balık sayınız abartılı ise bu H2S zehirlenmesine kadar götürebiliyor, balık sayısı az ise tabanın karıştırılan miktarına bağlı olarak suyun pH'ı düşüyor çünkü oksijenli ortamda H2S'imiz H2SO4 oluyor.

Tüm bunların yanında denitrifikasyon olmuyor, yani nitartınız azot gazına dönmüyor. Bu tabanı karıştırılmayan, özellikle arasında tortu birikmiş neredeyse tüm zeminlerde olur ve akvaryuma faydalıdır.

Kimi bakteriler aniden gelen oksijenden dolayı zehirlenir, kimileri besin rekabetine giremeyip zehirlenir. Bunun akvaryuma hızlıca amonyak getirdiğini hatırlatmalıyım.

Tabanda devamlı olarak redox değerleri değişeceğinden düzgün ve saat gibi işleyen bir mikrobiyolojik sisteminiz olmaz, devamlı edğişen bir besin rekabeti ile karşı karşıya kalırsınız. Tabanın önemli bir karbon kaynağı olduğunu düşünürsek ve nitrifikasyonun devamı için karbon gerektiğinden dışarıdan karbon vermiyorsanız ve balık sayınız azsa/bitki varsa nitrifikasyon veriminiz karbon eksikliğinden dolayı düşük olacaktır.

Tüm bunları balık sayısının abartılı olmadığını varsayarak söylüyorum ki olmamalı da... Eğer aşırı kalabalık akvaryumunuz varsa tabanda önce düşünmeniz gereken en az 100 tane sorununuz vardır.

En basidinden aşırı kalabalık akvaryumda dışkı birikimi küf mantarlarının nüfusunun kontrolden çıkmasına ve suyun sağlıksız olmasına sebebiyet verir.
onuruygun2009-02-10 00:47:14

Yoğun bitkili bir akvaryumunuz yoksa hiç dip çekimi yapmamak da doğru değildir. Bitkii bol olmayan veya hiç olmayan bir akvaryumun sağlıklı olması için bence mutlaka dip çekimi yapılmalıdır. (balık nüfusunun çok az olduğu nadir durumlarda gerek yoktur)demişsiniz.
  öksz2009-05-08 13:29:16