Göle balık salmak
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Göletlere balık salmak sadece bir merakınızı geçirmekten başka bir şey olmaz akvaryum balıklarının hiç bir tanesi bizim göletlerimizde yaşamıyor bazı kırmızı balıklar dediğimiz koi benzeri balıklar sivrisinek lavrasını yemesi için DSİ tarafından bazı göletlere bırakılıyor göletler yerine yeni başlamış akvaryum meraklısı arkadaşlarımıza verseniz emin olun göle salmaktan daha zevk alırsınız ve yeni bir arkadaş cevresi edinmiş olursunuz saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Arkadaşlar bende İstanbul Terkos gölünde lepistes gördüm inanmadım aldım akvaryumuma koydum ve hala yaşıyorlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
'ALINTI'
Canavar değil, "Japon Balığı"
Gölde avlanan balıkçı, oltasına takılan devasa balığı görünce...
11:07 | 08 Eylül 2010
milliyet.com.tr
Fransa'nın güneyinde yer alan bir gölde balık avlayan 30 yaşındaki Raphael Biagini, oltasına "büyük" bir balığın takıldığını hissetti.
Raphael'in bu balığı gölden çıkarması on dakika sürdü. Raphael, birlikte avlandığı arkadaşlarının yıllardır peşinde olduğu "devasa japon balığını" yakaladığını görünce çok şaşırdı.
Tam olarak 13 kilo ağırlığındaki balıkla poz veren Raphael, fotoğrafın çekilmesinin ardından dev balığı tekrar göre bıraktı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
1800'lü yılların sonlarında açılan Süveyş Kanalı ile sıcak kökenli canlı türü Akdenize girmiş ve dağılım alanları genişlemiştir. Bilimsel verilere göre Akdeniz'e bu yolla giren "Lesepsiyen Gçömen" olarak adlandırılan türlerin sayısı 350'yi aşmıştır.
Caulerpa racemosa, C. scalpelliforis, C. mexicana bu grup göçmen bitkilerdir. Bunlarda Caulerpa racemosa Akdeniz'in batısına doğru hızla genişlemeye başlamıştır. Caulerpa racemose'nın uç kısımlarından büyüyen ve yatay uzayan, silindir şeklinde gövdeye benzer kısımlardan tutunma zeminine doğru renksiz ve çok dallı kökçükler çıkar. Üst kısma doğru dikey olarak üzerinden üzüm salkımı şeklinde dalcıklar bulunan dallar çıkar.
Yaklaşık 3 mm boyundaki bu dalcıkların çapları 1 - 1,5 mm olup tepe kısımları yassıdır. Dah çok sıcak denizlerde görülen bu tür Mısır, Tunus, İsrail, Lübnan, Suriye, Yunanistan ve İtalya kıyılarına kadar genişlemiştir. Ülkemizde ise Taşucu, Kemer, Kaş, Bodrum, Kuşadası kıyılarında rastlanmıştır. 1984 yılında Avrupadaki deniz akvaryumlarına süs bitkisi olarak getirilen Caulerpa taxifolia adlı türün doğal yaşam alanı tropikal denizlerdir.
Bu yeşil yosun türünün Monako deniz akvaryumunun deşarj suyu işe Akdeniz'e karışıp Batı Akdeniz'de hızla yayılması sonucu günümüzde bu yörede ekonomik felaket yaşanmaktadır. Bitkinin 1984 yılında 1 m2'lik yayılma alanı günümüzde 30 km2'yi geçmiştir. Önceleri sadece Monako'da görülen tür, 1988'de Fransa, İtalya, İspanya ve Hırvatistan kıyılarına yayılmış, üstün üreme ve uyum özellikleri nedeni ile dağılımını hızla genişletmiştir. Bu bitkinin 1 m2'lik alanda 8 - 10 bin adedi gelişebilmekte, yosun geniş tuzluluk, ışık ve sıcaklık değişimlerine dayanabilmektedir. Ayrıca ortamda doğal rakiplerinin bulunmaması bu bitkinin hızla gelişmesinin baş etkenidir. Özellikle deniz ulaşım, deniz sporları, (yatçılık, sualtı sporları) ve balıkçılık faaliyetleri bu bitkinin dağılımını etkilemektedir.
Caulerpa taxifolia yatay uzanan ve filiz veren kısmından dikey olarak çıkan ve yaprağa benzer yapılar aynı düzlemde yer alan çok sayıda dalcıktan oluşmuştur. Bileşik yaprak görünümündeki bu yapılar 5 - 65 cm boyundadır. Görünüm itibarıyle çamfillerden Taxus adlı bir ağaca benzeyen bu yosun türü taxifolia olarak adlandırılmıştır.
Akdeniz ekosistemi için son derece önemli deniz bitkilerinin gelişimini sınırlayıp yokolmasına neden olduğu ve biyolojik çeşitliliği ortadan kaldırdığı için C. taxifolia Akdeniz'in çeşitli ülkelerinde medyatik kuruluşlar tarafından katil yosun olarak adlandırılmıştır. Mücadele yöntemleri ve bu konuda araştırmalar (alınması gerekli önlemler) sürmektedir. Akdeniz'de hızla gelişen ve yayılımcı nitelikli C. taxifolia ve C. racemosa'nın araştırılması ve izlenmesine yönelik uluslararası kuruluşlar (Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Avrupa Topluluğu Çevre Programları) tarafından çalışmalar başlatılmıştır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir