Dikkat Dikkat Melek Dünyasına Girdiniz." E_C_N--rcall--gozturk"
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
www.youtube.com/watch?v=42IXbBXieCk&feature=related
Video yüklemede sorun yaşadım, linkini paylaşayım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
arası elime gecmiş bulunmakda şuanki durum itibari ile kendileri kovaya alınıp damla sulama yöntemi ile
Adaptasyon tankına alınacaklardır
Foto ve videolar en kısa zamanda eklenip melek sevenlerin beğenisine sunulacakdır
Bu arada Ercan abiye teşekürü bir borç bilip Allah c.c kendisineden razı olsun
Evet hep beraber bu ufak kerataları büyütüp damızlık boya getirek bakalım .......
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
arası elime gecmiş bulunmakda şuanki durum itibari ile kendileri kovaya alınıp damla sulama yöntemi ile
Adaptasyon tankına alınacaklardır
Foto ve videolar en kısa zamanda eklenip melek sevenlerin beğenisine sunulacakdır
Bu arada Ercan abiye teşekürü bir borç bilip Allah c.c kendisineden razı olsun
Evet hep beraber bu ufak kerataları büyütüp damızlık boya getirek bakalım .......
[/QUOTE]
resimleri bekliyoruz aytekin abi
[VID]youtube;tysGxRYRubk]http://www.youtube.com/watch?v=tysGxRYRubk&feature=related[/VID]
Ali beyin paylşımı
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Pterophyllum Altum
Latince Adı: Pterophyllum AltumBeslenme Biçimi: Hem etçil, hem otçul
Davranış Biçimi: Yutamayacağı boydaki balıklara karşı barışçıl.
Kendi Türlerine Davranışı: Orta derecede agresif.
Yüzme Seviyesi: Orta Seviye
Cinsiyet Ayrımı: Erkek ve dişi arasında belirgin bir fark yoktur.
Üreme: Düz yumurta dökerler. Dişi erkek beraber yumurtalara bakarlar. Akvaryum şartlarında üretimi zordur.
Sıcaklık: 26 - 28 °C
En Fazla Büyüdüğü Boy: 20 cm, yüksekliği 40 cm'i geçebilir.
En Az Akvaryum Hacmi: 300 lt, yükseklik en az 60 cm olmalıdır.
Su Sertliği: Çok yumuşak.
pH: 5.5 - 6
Kahverengi, bronz renklere sahiptir. Vücudu dikine 3 şerit keser. Bu şeritler daha koyu kahverengidir. Biri göz üzerinde, diğeri ortada ve üçüncüsü alt ve üst yüzgeci tamamlayan şerittir. Altumları diğer meleklerden ayıran özellikse, ağız kısmının üzerindeki çöküklüktür. Yukarıda saydığımız bu özellikler, çoğu akvarist tarafından bilinen sabit bilgilerdir.
Altumlar sivrisinek larvası, karides, kankurdu, su yüzeyinde yüzen kaliteli pul yemlerle beslenmelidir.
Değerli akvaristler, en önemli husus bu balığın vahşi ortamında yaşadığı su şartları aynen şöyledir. pH 3,8-4,3 arası / gH ve kH 0°dır. Bulunduğu ortamdaki su çok yumuşaktır. 0 – 4 dH, 0 – 70 ppm : çok yumuşak.
Altum'ların bulunduğu ortam, mevsim şartlarına göre çok değişiyor. Yağmur sezonunda derinlik 8 metre civarında olurken pH da bununla beraber 4,8 e düşüyor. Yağmur sezonu genelde amazonda, Nisan ve Mayıs aylarıdır. Sular çekildiğinde ise, nehir neredeyse çok hareketsiz hatta durgun hale geliyor ve haliyle pH da bununla beraber yükselişe geçiyor. Çok önemli püf noktada buradaki benim düşüncem, vahşi altumların bu evresini akvaryumda tutturamıyoruz. Sular yükseldiğinde ki su basıncı ve pH düşmesi, sonrasında suların çekilerek neredeyse ağaç kökleri aralarında kalıp adapte olmaları ve pH yükselmesi. Bunları akvaryumda uygulamak çok bilgi, tecrübe ve deneyim gerektiriyor.
Altumla beraber, Discus, ramirezi, scalare(melek), catfish(kedi balığı), Pimelodids, Doradids, Loricarids besleyebilirsiniz.
Bir uzman akvarist, altumların yaşadığı bölgeye giderek hem su testi hemde vahşi altumlardan yakalayarak ilk tecrübesine atılmış. Habitatından topladığı kökleri akvaryuma dizayn etmiş. Yaklaşık 10 cm. büyüklüğünde genç bireylerden oluşan altumları, yanlarına 7 adet turquoise discus ekleyerek 100*100*70 büyüklüğündeki tanka atmış. İlk hafta bir tane altum ölmüş ve o günden sonrada günlerce uykusuz kalmış. Bunun nedeni ise çok ürkek olmaları ve sürekli saklanmalarıymış. Bazen balıkları göremiyor ve bir kökün arasındamı kaldılar diye endişeleniyormuş. Yaklaşık 1 sene sonra altumlar tam 20 cm. olmuş. Tankta epeyce form kazanan altumlar, birbirlerine kur yapmaya bile başlamışlar. Hatta gözüne çarpan üç tane altumdan ikisi, birbirlerine üstünlük sağlamak için mücadale veriyorlarmış. Uzman akvaristimizin yorumuna göre, bu ikisi dişiymiş. Erkekle çiftleşme isteğinden kaynaklanıyormuş. En nihayet eş seçilmesi tamamlanmış. Üretim tankına ayırmış ve iletkenliği 15 µS ve pH ı 5’e çekmiş. Akvaryuma birkaç kök koymuş ve ertesi gün altumlar kökleri temizlemeye başlamışlar. Daha sonra uzmanımız akvaryuma bir adet, Spathiphyllum (peygamber kılıcı ) diye bildiğimiz yapraktan koymuş. Altumlar direk bu yaprağı temzilemeye başlamışlar. Akşamüstü olduğunda 150 kadar yumurta görmüş(18:30). Yumurtlamanın devam ettiğini gören akvaristimiz rahatsız etmemiş ve 20.30’a kadar yumurtlama devam etmiş. Bu süreçte yaklaşık 600 yumurta bırakmışlar. 72 saat sonra yumurtaların çok azı mantarlaşmış. Kuyruklarının ilk hareketleri görülmüş. Diğer 72 saatte serbest yüzmeye başlamışlar. Tank ne kadar büyük olursa olsun altum yavruları yemi mutlaka bulurlarmış arkadaşlar. İlk yemleri olan artemia'yı hemen tüketmemişler, ama bir süre sonra kabul etmişler. Anne ve baba altum sürü halinde tutmak için yavrularını çok gayret sarfediyorlarmış. Her gün su değişimi yapıp, tankın sürekli temiz kalmasını sağlamış. Her yemlemeden sonra, dip çekimini hiç aksatmamış ve süratle büyümelerine hayran kalmış. Bu süreçte altumlar 5-6 haftalık oluncaya kadar sadece üç veya beş altumu ölmüş. 4 aylık olduklarında 15’er adet olacak şekilde 450’şer litrelik akvaryuma altumlarını ayırmış.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[/QUOTE]
[QUOTE=onuruygun]Ramazan Hocam; sen de "Kimlikte yaşım küçük gözüküyor, babam 10 yıl geç yazdırmış." diyerek manevra yapabilirsin.
Bu arada meleklerin doğal ortamları ile ilgili çalışma var mı konu içerisinde? Ben bir türlü bulamadım da...
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ercan abi inşallah Mutlu GÖKKAVAS hocamız inşallah yardımcı olur bize çünkü ben altum beslemek için yavaş yavaş kolları sıvamak istiyorum sonuçta her hobide olduğu gibi sabırlara okumak, dikkatle dinlemek, alıştırmalarla konuyu ve bilgiyi güçlendirmek ve harekete geçmek istiyorum yani altumları beslemek istiyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
:))
Çok ufak balıklar rahatlıkla yiyo Ercan abinin yavruları cengaver olacak yakında .:))
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ercan abi kutay daha uygun, amacım doğasını taklit etmek anlamınaydı yoksa su değerleriyle kimyasal olarak değiştirmek istemem sizinde dediğiniz gibi ozmoz ile çoğu şeyi hallederiz ph düşürmek veya suyu yumuşatıp iletkenliği düşürmek açısından, açıkçası o kadar istekliyim ki isteğimi anlatmak açısından söylüyorum.5-10 altum sahibi olmak için 1-2 çift yavruları olan discuslarımı bile verirdim düşünün o kadar istiyorum belki bazı arkadaşlar konuyu çok abarttığımı düşünecekler ancak benim için discus neyse altum melek yada normal melekte o ancak altumun ekstrası zorluğu :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
EŞLERİN YUMURTALARINI YEME SORUNU VE ÇÖZÜMLERİ
Neden yavrularını yiyorlar sorusunun cevabı:
1- Tam anlamı ile eş olmamışlar
2- Ebeveyn iç güdüsü kazanmamışlar
3- Yavruların az sayıda olması
4- Eş arasındaki kıskançlık
5- Eşlerin strese girmesi
6- Dış etkenler( korku ve tehlike hissetmeleri)
1- Tam anlamı ile eş olmamışlar
Çoğu hobici akvaryuma bir erkek, bir de dişi melek attım mı işte sana eş zannederler. Halbuki durum hiçte öyle değildir. Karma bir tankta onlarca melek içinden birbirlerini beğenirler, eş olurlar. Tabiri caizse birbirlerine aşık olurlar. Artık kolay kolay ayrılmazlar. İşte eş olmak tamamen gönül işidir, zorlamak sonuç getirmez.
2- Ebeveyn iç güdüsü kazanmamışlar
Çoğu hobicinin yaptığı en büyük hatalardan biride, eş oldular diye melekleri bir heyecanla ayırmalarıdır. Neticesinde yumurta dökerler, arkasından afiyetle yerler, erkek yumurtaları döllemez, yumurtalara bakmazlar mantarlaşır vs.
Yapılması gereken eş olduklarından hem emin olmak,hem de ebeveyn iç güdüsü kazandırmak için 2-3 sefer karma tankta yumurta döktürmek ve gözlemlemek en doğru olanıdır. Yumurtalar döllenir, diğer meleklere karşı koruma pozisyonu alırlar. Yanlarına diğerleri yaklaşamaz bile. Böylece tecrübe kazanırlar.
3- Yavruların az sayıda olması
Yumurtalara havalandırma esnasında eşler mantarlaşan yumurtaları temizler, tabi sağlam yumurtaları da yer. Bu durum yine iç güdü ile alakalı bir durumdur. Çıkan larva sayısı az olduğundan serbest yüzüşe geçiş esnasında larvaların hepsini yerler. Bu gerçekten can sıkıcı bir durumdur. Önlem için (Bkz yumurtalarda mantarlaşma 6 ve 7 nolu sayfalar)
4- Eş arasındaki kıskançlık
Eşlerin çiftleşmeden bir süre sonra aralarında ciddi kavgalar çıkabilir. Bunun nedeni yumurtların bakımı kıskançlığından kaynaklanır. Tedbir olarak aynı akvaryum içinde bir tanesinin kafes içine alınması doğru olacaktır. Larvalar serbest yüzüşe geçtikten sonra sorun ortadan kalkacaktır.
5- Eşlerin strese girmesi
Bu konu ile alakalı makalenin linkini verecem.
http://www.akvaryum.com/stres_ve_balik_iliskisi_makaler_21_1262.asp
6- Dış etkenler( korku ve tehlike hissetmeleri)
Stres ile yakından alakalı bir konu. Melekler çiftleşme esnasında agresifleşirler. Gördükleri her harekete tepki verirler. En önemlisi karma tankta iç etkenler nedeni ile eşlerin yumurta yediklerini ben hiç görmedim. Ama dışarıdan herhangi bir müdahalenin olabileceğini sezdikleri an yumurtaları yerler. Onun için yumurtlamadan sonra mümkün olduğunda eşleri rahatsız etmemeliyiz. Hatta ön cepheyi kağıt vs. ile kapatmalıyız.
Saygılar,
Ercan AKYÜZ
[/QUOTE] Ercan abi ekleyeceklerim olacak,Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir