Cüce Amerikan Dünyası
Gönderim Zamanı: 02 Ağustos 2016 17:54
[QUOTE=ceo46]Erdem üzüldüm gercekten bu duruma hatta suya keşke flagy karıstırmasaydın. O erkeğe artık yapacak biseyin yok. Ben sana bunun nedenini söyleyim daha önce de söyledim de gerci :) su değişikliğini atlaman ve su değişikliğini aksam yapacaksan o sabah tubifexi vermen. Balıklarım hic hastalanmasın düşüncesindeysen işin formülü : çarsamba ve pazar günleri %30 su değişimi. Sabah ve aksam pul yem üzerine de atıştırmalık tetra bloodworms (jel) olanından. İstesen o akvaryuma 20 tane cüce koy gene birsey olmaz. Hatta su sıcaklığı da önemli degil önemli olan bu önerdiklerim. Su değerlerin bozulması senin sorunun bir de yemleme de cok karıştırman hic gerek yok tabi benim fikrim[/QUOTE]
Hocam bu yazdıklarınız içerisinde insanların balıklarını tehlikeye atacak ifadeler var. Lütfen yazdıklarımızın nelere sebep olabileceğini düşünelim de yazalım.
1.Çok sık du değişimi su değerleri ve ph açısından hassas olan bu canlılar için risktir. Hele ki haftada %60'lık su değişimi bence çok iddialı bir rakam. Sizin su değişim koşullarınızla başkalarınınki farklı olabilir. Tanktaki zar zor oturmuş dengeyi mahvedebilir bu seviyede su değişimi. Bu yorum tehlikeli.
2.Su sıcaklığı önemli değil demek temelden yanlış. Canlıların metabolizma hızını artırdığı gibi, gerek sudaki, gerekse canlıdaki bakteri enfeksiyonuna yol açabilecek bakteriler yüksek sıcaklıkta daha çok ürer, daha çok yayılır. Bu balığın bağışıklı sistemini zorlar. Parazitler için de aynı şey geçerlidir. Yazın bakteriyel hastalıklar ve parazit çoğalması artar.
3.Bir akvaryuma 20 tane cüce konulmaz, mübalaa olarak bile yazılmamalı, bu forumda bilgi arayan öğrenmeye çalışan çok insan var. Örnek olmalıyız.
4.Kuru yemle canlı-dondurulmuş,kurutulmuş yemi tek öğünde vermemelisiniz. Sindirim süreci çok farklı yemleri aynı gün bile vermemelisiniz. Hatta aynı gün içerisinde iki defa yem vermemelisiniz yetişkin apistolara. Fazla yem vücutta yağlanma, metabolizmada bozulmalara sebep olur.
Hocam bu yazdıklarınız içerisinde insanların balıklarını tehlikeye atacak ifadeler var. Lütfen yazdıklarımızın nelere sebep olabileceğini düşünelim de yazalım.
1.Çok sık du değişimi su değerleri ve ph açısından hassas olan bu canlılar için risktir. Hele ki haftada %60'lık su değişimi bence çok iddialı bir rakam. Sizin su değişim koşullarınızla başkalarınınki farklı olabilir. Tanktaki zar zor oturmuş dengeyi mahvedebilir bu seviyede su değişimi. Bu yorum tehlikeli.
2.Su sıcaklığı önemli değil demek temelden yanlış. Canlıların metabolizma hızını artırdığı gibi, gerek sudaki, gerekse canlıdaki bakteri enfeksiyonuna yol açabilecek bakteriler yüksek sıcaklıkta daha çok ürer, daha çok yayılır. Bu balığın bağışıklı sistemini zorlar. Parazitler için de aynı şey geçerlidir. Yazın bakteriyel hastalıklar ve parazit çoğalması artar.
3.Bir akvaryuma 20 tane cüce konulmaz, mübalaa olarak bile yazılmamalı, bu forumda bilgi arayan öğrenmeye çalışan çok insan var. Örnek olmalıyız.
4.Kuru yemle canlı-dondurulmuş,kurutulmuş yemi tek öğünde vermemelisiniz. Sindirim süreci çok farklı yemleri aynı gün bile vermemelisiniz. Hatta aynı gün içerisinde iki defa yem vermemelisiniz yetişkin apistolara. Fazla yem vücutta yağlanma, metabolizmada bozulmalara sebep olur.
Teşekkür Edenler: [T]137047,ugurdalgic[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]171133,Madenci[/T]
+1: [T]119483,Eldurmaz[/T][T]171133,Madenci[/T][T]140929,mcmert[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ağustos 2016 18:00
[QUOTE=fahrisinan]
4.Kuru yemle canlı-dondurulmuş,kurutulmuş yemi tek öğünde vermemelisiniz. Sindirim süreci çok farklı yemleri aynı gün bile vermemelisiniz. Hatta aynı gün içerisinde iki defa yem vermemelisiniz yetişkin apistolara. Fazla yem vücutta yağlanma, metabolizmada bozulmalara sebep olur.[/QUOTE]
Şu maddeyi kendim için bir ders olarak alacağım.
4.Kuru yemle canlı-dondurulmuş,kurutulmuş yemi tek öğünde vermemelisiniz. Sindirim süreci çok farklı yemleri aynı gün bile vermemelisiniz. Hatta aynı gün içerisinde iki defa yem vermemelisiniz yetişkin apistolara. Fazla yem vücutta yağlanma, metabolizmada bozulmalara sebep olur.[/QUOTE]
Şu maddeyi kendim için bir ders olarak alacağım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ağustos 2016 18:57
[QUOTE=ceo46]İngilizce bu türkceye cevirmen lazım ki okuyalim :)[/QUOTE]
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
[B]TCMontium[/B] (ben): Yaz bu yıl da akvaryumları sıcakla tokaladı. [:O] Benim akvaryumlarım 26-28 derece arasında, yazla ilgili bir sorunum yok, ancak bildiğim bir apisto sahibinin akvaryumu 33-38 derece! Akvaryum sıcaklığı bu değerler arasında inip çıkıyor. Sanırım normalde 34 derece ve su değişimi yaptığında 32'ye düşüyor, sonra tekrar 34'e veya daha yükseğe çıkıyor.
Asıl sorum şu: Apistoları ve Lepistesleri bu sıcaklıklarda nasıl görünür herhangi bir sorun olmadan yaşıyorlar? Normal şekilde yiyip etrafda yüzerek geziniyor gibi görünüyorlar.
Apistolar için olan ölümcül sınır sıcaklığı 38 dereceden yüksek mi? "Ölümcül sınır" kadar sıcak olmasa bile mutsuzluk göstermeleri veya hastalanmaları gerekmiyor mu?
Belki iyi durumdalar çünkü suda hâlâ yeterli oksijen var? Balık ve bitkilerin 34-38 derece aralığında iyi olmalarına gerçekten şaşırdım. İnternette apistolar veya başka herhangi bir akvaryum balığının "üst ölümcül sınır sıcaklığı" hakkında hiç bilgi bulamadım?! [x(]
[B]Mike Wise[/B]: İlginç soru. Kimsenin apistolar üzerinde üst/alt ölümcül sınır çalışması yaptığını sanmıyorum. Tahminim bunun türe bağlı olduğu yönünde. Savan türleri, macmasteri-group'takilerin birçoğu mesela, muhtemelen orman örtüsü türlerine göre yüksek sıcaklıklara karşı daha dayanıklılar. Eğer balıklar hâlâ normal davranıyorlarsa, iyice yiyorlarsa ve normal solunum yapıyorlarsa o zaman üst/alt ölümcül sınıra ulaşmamışlardır. Üst/alt ölümcül sınır sıcaklıklarında balık uyuşuklaşır, yemeyi keser ve sonunda yaşamsal organlar iflas eder.
[B]dw1305[/B]: "Belki iyi durumdalar çünkü suda hâlâ yeterli oksijen var? Balık ve bitkilerin 34-38 derece aralığında iyi olmalarına gerçekten şaşırdım. İnternette apistolar veya başka herhangi bir akvaryum balığının "üst ölümcül sınır sıcaklığı" hakkında hiç bilgi bulamadım?! [x(]"
Bence muhtemelen haklısın, oksijen seviyesini satürasyon seviyesine mümkün olduğunca yakın tutmakla alakalı.
Sıcaklık yükseldikçe su daha az çözünmüş gaz barındırabilir ve bu bir noktada kaçınılmaz balık ölümüne yol açar. Yüksek sıcaklıklar balıkların yaşam süresini kısaltır, çünkü yüksek sıcaklıklar daha çabuk metabolizma hızlarına yol açar.
Bir erkek Apistogramma agassizii ve Copella arnoldi olan bir tankta yakın zamanda bir ısıcıtı çubuğum vardı. Ben fark edemeden sıcaklık en az yaklaşık 38 dereceye geldi. Copellalardan biri çoktan ölüydü ve kalanlar hemen sonra toparlamışlarken, 2 ay sonra hepsi öldü.
Apistogramma zamanında veya devamında hiç rahatsızlık göstergesi sergilemedi (tankın dibinde sabit duruyordu) ve Copellaları yakalayıp çıkarmaya başladığımda saklandı.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------[EDIT]Iskarmoz,2016-08-02 18:58:32[/EDIT]
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
[B]TCMontium[/B] (ben): Yaz bu yıl da akvaryumları sıcakla tokaladı. [:O] Benim akvaryumlarım 26-28 derece arasında, yazla ilgili bir sorunum yok, ancak bildiğim bir apisto sahibinin akvaryumu 33-38 derece! Akvaryum sıcaklığı bu değerler arasında inip çıkıyor. Sanırım normalde 34 derece ve su değişimi yaptığında 32'ye düşüyor, sonra tekrar 34'e veya daha yükseğe çıkıyor.
Asıl sorum şu: Apistoları ve Lepistesleri bu sıcaklıklarda nasıl görünür herhangi bir sorun olmadan yaşıyorlar? Normal şekilde yiyip etrafda yüzerek geziniyor gibi görünüyorlar.
Apistolar için olan ölümcül sınır sıcaklığı 38 dereceden yüksek mi? "Ölümcül sınır" kadar sıcak olmasa bile mutsuzluk göstermeleri veya hastalanmaları gerekmiyor mu?
Belki iyi durumdalar çünkü suda hâlâ yeterli oksijen var? Balık ve bitkilerin 34-38 derece aralığında iyi olmalarına gerçekten şaşırdım. İnternette apistolar veya başka herhangi bir akvaryum balığının "üst ölümcül sınır sıcaklığı" hakkında hiç bilgi bulamadım?! [x(]
[B]Mike Wise[/B]: İlginç soru. Kimsenin apistolar üzerinde üst/alt ölümcül sınır çalışması yaptığını sanmıyorum. Tahminim bunun türe bağlı olduğu yönünde. Savan türleri, macmasteri-group'takilerin birçoğu mesela, muhtemelen orman örtüsü türlerine göre yüksek sıcaklıklara karşı daha dayanıklılar. Eğer balıklar hâlâ normal davranıyorlarsa, iyice yiyorlarsa ve normal solunum yapıyorlarsa o zaman üst/alt ölümcül sınıra ulaşmamışlardır. Üst/alt ölümcül sınır sıcaklıklarında balık uyuşuklaşır, yemeyi keser ve sonunda yaşamsal organlar iflas eder.
[B]dw1305[/B]: "Belki iyi durumdalar çünkü suda hâlâ yeterli oksijen var? Balık ve bitkilerin 34-38 derece aralığında iyi olmalarına gerçekten şaşırdım. İnternette apistolar veya başka herhangi bir akvaryum balığının "üst ölümcül sınır sıcaklığı" hakkında hiç bilgi bulamadım?! [x(]"
Bence muhtemelen haklısın, oksijen seviyesini satürasyon seviyesine mümkün olduğunca yakın tutmakla alakalı.
Sıcaklık yükseldikçe su daha az çözünmüş gaz barındırabilir ve bu bir noktada kaçınılmaz balık ölümüne yol açar. Yüksek sıcaklıklar balıkların yaşam süresini kısaltır, çünkü yüksek sıcaklıklar daha çabuk metabolizma hızlarına yol açar.
Bir erkek Apistogramma agassizii ve Copella arnoldi olan bir tankta yakın zamanda bir ısıcıtı çubuğum vardı. Ben fark edemeden sıcaklık en az yaklaşık 38 dereceye geldi. Copellalardan biri çoktan ölüydü ve kalanlar hemen sonra toparlamışlarken, 2 ay sonra hepsi öldü.
Apistogramma zamanında veya devamında hiç rahatsızlık göstergesi sergilemedi (tankın dibinde sabit duruyordu) ve Copellaları yakalayıp çıkarmaya başladığımda saklandı.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------[EDIT]Iskarmoz,2016-08-02 18:58:32[/EDIT]
Beğenenler: [T]177643,ceo46[/T]
Teşekkür Edenler: [T]1,bjkalley[/T][T]130330,bilentungul[/T]
+1: [T]167494,dorsigera[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 09:43
[QUOTE=fahrisinan]
Hocam bu yazdıklarınız içerisinde insanların balıklarını tehlikeye atacak ifadeler var. Lütfen yazdıklarımızın nelere sebep olabileceğini düşünelim de yazalım.
1.Çok sık du değişimi su değerleri ve ph açısından hassas olan bu canlılar için risktir. Hele ki haftada %60'lık su değişimi bence çok iddialı bir rakam. Sizin su değişim koşullarınızla başkalarınınki farklı olabilir. Tanktaki zar zor oturmuş dengeyi mahvedebilir bu seviyede su değişimi. Bu yorum tehlikeli.
2.Su sıcaklığı önemli değil demek temelden yanlış. Canlıların metabolizma hızını artırdığı gibi, gerek sudaki, gerekse canlıdaki bakteri enfeksiyonuna yol açabilecek bakteriler yüksek sıcaklıkta daha çok ürer, daha çok yayılır. Bu balığın bağışıklı sistemini zorlar. Parazitler için de aynı şey geçerlidir. Yazın bakteriyel hastalıklar ve parazit çoğalması artar.
3.Bir akvaryuma 20 tane cüce konulmaz, mübalaa olarak bile yazılmamalı, bu forumda bilgi arayan öğrenmeye çalışan çok insan var. Örnek olmalıyız.
4.Kuru yemle canlı-dondurulmuş,kurutulmuş yemi tek öğünde vermemelisiniz. Sindirim süreci çok farklı yemleri aynı gün bile vermemelisiniz. Hatta aynı gün içerisinde iki defa yem vermemelisiniz yetişkin apistolara. Fazla yem vücutta yağlanma, metabolizmada bozulmalara sebep olur.[/QUOTE]
Düşünceleriniz için tşk ederim ama sizin anlattıklarınızı ben uzun zamandır yaşamadım ve şuana kadar yaşamıyorum. Şiddetle apisto besleyen arkadaşlarıma öneririm çarşamba %30 pazar %30. Not. Şuana kadar konu ne olursa olsun ne cüce apisto ne de aynı akvaryumdaki arada gezen lepistesimi kaybetmedim. (İnancımız sonsuz vadesi gelen eceliyle de ölürse yapacak birşey yok.) Aylardır ben sabah pul üzerine dondurulmuş yem (Bu arada bilmeyen arkadaşlar dondutulmuş benim verdigim yem ara ögün olarak gecer asla ana yem olarak düşünülmemeli !, Akşam da aynı şekilde. Ama dikkat ettiğim bir şey var o da sadece sera tubifexi su değiştireceğim gün sabahında veriyorum. Sizin anlattıklarınızla uyuşmuyor benim yaşadıklarım. Uyuşmayacak gibi de görünüyor iyi günler...
Hocam bu yazdıklarınız içerisinde insanların balıklarını tehlikeye atacak ifadeler var. Lütfen yazdıklarımızın nelere sebep olabileceğini düşünelim de yazalım.
1.Çok sık du değişimi su değerleri ve ph açısından hassas olan bu canlılar için risktir. Hele ki haftada %60'lık su değişimi bence çok iddialı bir rakam. Sizin su değişim koşullarınızla başkalarınınki farklı olabilir. Tanktaki zar zor oturmuş dengeyi mahvedebilir bu seviyede su değişimi. Bu yorum tehlikeli.
2.Su sıcaklığı önemli değil demek temelden yanlış. Canlıların metabolizma hızını artırdığı gibi, gerek sudaki, gerekse canlıdaki bakteri enfeksiyonuna yol açabilecek bakteriler yüksek sıcaklıkta daha çok ürer, daha çok yayılır. Bu balığın bağışıklı sistemini zorlar. Parazitler için de aynı şey geçerlidir. Yazın bakteriyel hastalıklar ve parazit çoğalması artar.
3.Bir akvaryuma 20 tane cüce konulmaz, mübalaa olarak bile yazılmamalı, bu forumda bilgi arayan öğrenmeye çalışan çok insan var. Örnek olmalıyız.
4.Kuru yemle canlı-dondurulmuş,kurutulmuş yemi tek öğünde vermemelisiniz. Sindirim süreci çok farklı yemleri aynı gün bile vermemelisiniz. Hatta aynı gün içerisinde iki defa yem vermemelisiniz yetişkin apistolara. Fazla yem vücutta yağlanma, metabolizmada bozulmalara sebep olur.[/QUOTE]
Düşünceleriniz için tşk ederim ama sizin anlattıklarınızı ben uzun zamandır yaşamadım ve şuana kadar yaşamıyorum. Şiddetle apisto besleyen arkadaşlarıma öneririm çarşamba %30 pazar %30. Not. Şuana kadar konu ne olursa olsun ne cüce apisto ne de aynı akvaryumdaki arada gezen lepistesimi kaybetmedim. (İnancımız sonsuz vadesi gelen eceliyle de ölürse yapacak birşey yok.) Aylardır ben sabah pul üzerine dondurulmuş yem (Bu arada bilmeyen arkadaşlar dondutulmuş benim verdigim yem ara ögün olarak gecer asla ana yem olarak düşünülmemeli !, Akşam da aynı şekilde. Ama dikkat ettiğim bir şey var o da sadece sera tubifexi su değiştireceğim gün sabahında veriyorum. Sizin anlattıklarınızla uyuşmuyor benim yaşadıklarım. Uyuşmayacak gibi de görünüyor iyi günler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 10:48
[QUOTE=ceo46]
Erdem üzüldüm gercekten bu duruma hatta suya keşke flagy karıstırmasaydın. O erkeğe artık yapacak biseyin yok. Ben sana bunun nedenini söyleyim daha önce de söyledim de gerci :) su değişikliğini atlaman ve su değişikliğini aksam yapacaksan o sabah tubifexi vermen. Balıklarım hic hastalanmasın düşüncesindeysen işin formülü : çarsamba ve pazar günleri %30 su değişimi. Sabah ve aksam pul yem üzerine de atıştırmalık tetra bloodworms (jel) olanından. İstesen o akvaryuma 20 tane cüce koy gene birsey olmaz. Hatta su sıcaklığı da önemli degil önemli olan bu önerdiklerim. Su değerlerin bozulması senin sorunun bir de yemleme de cok karıştırman hic gerek yok tabi benim fikrim[/QUOTE]
Cücelerde yemleme protein ağırlıklı yapılıyor. Su değişimi gerçekten önemli, pH ve sıcaklık korunarak yaılacak klorsuz su değişmleri sisteme zarar vermez. Sudan çok daha önemlisi yenmemiş yemler. Ne zaman bloat bir balık olsa, kopmuş yenmemiş, sağa sola sıkışmış bir küp tubifex parçası görüyorum. O suda saatlerdir yüzen küp tubifeksin içinde oksijen bitiyor, oksijensiz ortam canlıları başlıyor ki bunların bir çoğu hastalık yapan bakteriler, muhtemelen tubifeks ne kadar temiz olsa da içinde o hastalık yapan organizmaların uyuyan sporları kalıyor ve gün bugündür diyip uyanıyorlar. Suyun çoğu düzgün olsa da buradan kapılan bakteri ile ciddi sorun yaşanıyor. Yüksek amonyak ve nitrat kadar hatta daha fazla artan yemlere dikkat etmeliyiz.
Su sıcaklığı özellikle amonyağı daha tehlikeli yapması ve çözünen oksijeni düşürmesi açısından çok önemli.
20 cüceyi suyu çok iyi tutsanız da ufak bir akvaryuma koyarsanız japon gibi gezerler, karakter sergileyemezler. Orta boy bir akvaryuma koyarsanız en zayıflardan başlayarak o akvaryumun sosyal olarak kaldıracağı seviyeye kadar ölümler başlar. Mutlu mesut yaşayacakları kadar büyük bir akvaryuma koyarsanız olur. Bu da iyi bitki ve kovuklar konulmuş 500 litre bir akvaryum olur.
Erdem üzüldüm gercekten bu duruma hatta suya keşke flagy karıstırmasaydın. O erkeğe artık yapacak biseyin yok. Ben sana bunun nedenini söyleyim daha önce de söyledim de gerci :) su değişikliğini atlaman ve su değişikliğini aksam yapacaksan o sabah tubifexi vermen. Balıklarım hic hastalanmasın düşüncesindeysen işin formülü : çarsamba ve pazar günleri %30 su değişimi. Sabah ve aksam pul yem üzerine de atıştırmalık tetra bloodworms (jel) olanından. İstesen o akvaryuma 20 tane cüce koy gene birsey olmaz. Hatta su sıcaklığı da önemli degil önemli olan bu önerdiklerim. Su değerlerin bozulması senin sorunun bir de yemleme de cok karıştırman hic gerek yok tabi benim fikrim[/QUOTE]
Cücelerde yemleme protein ağırlıklı yapılıyor. Su değişimi gerçekten önemli, pH ve sıcaklık korunarak yaılacak klorsuz su değişmleri sisteme zarar vermez. Sudan çok daha önemlisi yenmemiş yemler. Ne zaman bloat bir balık olsa, kopmuş yenmemiş, sağa sola sıkışmış bir küp tubifex parçası görüyorum. O suda saatlerdir yüzen küp tubifeksin içinde oksijen bitiyor, oksijensiz ortam canlıları başlıyor ki bunların bir çoğu hastalık yapan bakteriler, muhtemelen tubifeks ne kadar temiz olsa da içinde o hastalık yapan organizmaların uyuyan sporları kalıyor ve gün bugündür diyip uyanıyorlar. Suyun çoğu düzgün olsa da buradan kapılan bakteri ile ciddi sorun yaşanıyor. Yüksek amonyak ve nitrat kadar hatta daha fazla artan yemlere dikkat etmeliyiz.
Su sıcaklığı özellikle amonyağı daha tehlikeli yapması ve çözünen oksijeni düşürmesi açısından çok önemli.
20 cüceyi suyu çok iyi tutsanız da ufak bir akvaryuma koyarsanız japon gibi gezerler, karakter sergileyemezler. Orta boy bir akvaryuma koyarsanız en zayıflardan başlayarak o akvaryumun sosyal olarak kaldıracağı seviyeye kadar ölümler başlar. Mutlu mesut yaşayacakları kadar büyük bir akvaryuma koyarsanız olur. Bu da iyi bitki ve kovuklar konulmuş 500 litre bir akvaryum olur.
Beğenenler: [T]114380,eralpx[/T]
Teşekkür Edenler: [T]64971,izzettanju[/T]
+1: [T]133091,rekurrens14[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 11:06
[QUOTE=bjkalley]
Cücelerde yemleme protein ağırlıklı yapılıyor. Su değişimi gerçekten önemli, pH ve sıcaklık korunarak yaılacak klorsuz su değişmleri sisteme zarar vermez. Sudan çok daha önemlisi yenmemiş yemler. Ne zaman bloat bir balık olsa, kopmuş yenmemiş, sağa sola sıkışmış bir küp tubifex parçası görüyorum. O suda saatlerdir yüzen küp tubifeksin içinde oksijen bitiyor, oksijensiz ortam canlıları başlıyor ki bunların bir çoğu hastalık yapan bakteriler, muhtemelen tubifeks ne kadar temiz olsa da içinde o hastalık yapan organizmaların uyuyan sporları kalıyor ve gün bugündür diyip uyanıyorlar. Suyun çoğu düzgün olsa da buradan kapılan bakteri ile ciddi sorun yaşanıyor. Yüksek amonyak ve nitrat kadar hatta daha fazla artan yemlere dikkat etmeliyiz.
Su sıcaklığı özellikle amonyağı daha tehlikeli yapması ve çözünen oksijeni düşürmesi açısından çok önemli.
20 cüceyi suyu çok iyi tutsanız da ufak bir akvaryuma koyarsanız japon gibi gezerler, karakter sergileyemezler. Orta boy bir akvaryuma koyarsanız en zayıflardan başlayarak o akvaryumun sosyal olarak kaldıracağı seviyeye kadar ölümler başlar. Mutlu mesut yaşayacakları kadar büyük bir akvaryuma koyarsanız olur. Bu da iyi bitki ve kovuklar konulmuş 500 litre bir akvaryum olur.[/QUOTE]
20 cüce koyma konusu sistemi anlatan bir varsayımdı bu konuda :) Su değişikliğini benim akvaryum icin söylüyorum özellikle karma durumda iken hafta da 1 yada iki hafta da 1 yapayım garanti veririm hepsi illa lilla olur. Şuan icin özellikle altını ciziyorum yapmış oldugum su değişimi hayatta tutuyor. Eğer tubifeks verilecekse sabah verdikten sonra aksama suyunun kesinlikte % 30 değişim yapılması cok doğru bir uygulama olmasıdır. Yani benim uygulamam da haftada 2 defa tubifeks o da kısmı su değişikliği olduğu gün.[EDIT]ceo46,2016-08-03 11:07:29[/EDIT]
Cücelerde yemleme protein ağırlıklı yapılıyor. Su değişimi gerçekten önemli, pH ve sıcaklık korunarak yaılacak klorsuz su değişmleri sisteme zarar vermez. Sudan çok daha önemlisi yenmemiş yemler. Ne zaman bloat bir balık olsa, kopmuş yenmemiş, sağa sola sıkışmış bir küp tubifex parçası görüyorum. O suda saatlerdir yüzen küp tubifeksin içinde oksijen bitiyor, oksijensiz ortam canlıları başlıyor ki bunların bir çoğu hastalık yapan bakteriler, muhtemelen tubifeks ne kadar temiz olsa da içinde o hastalık yapan organizmaların uyuyan sporları kalıyor ve gün bugündür diyip uyanıyorlar. Suyun çoğu düzgün olsa da buradan kapılan bakteri ile ciddi sorun yaşanıyor. Yüksek amonyak ve nitrat kadar hatta daha fazla artan yemlere dikkat etmeliyiz.
Su sıcaklığı özellikle amonyağı daha tehlikeli yapması ve çözünen oksijeni düşürmesi açısından çok önemli.
20 cüceyi suyu çok iyi tutsanız da ufak bir akvaryuma koyarsanız japon gibi gezerler, karakter sergileyemezler. Orta boy bir akvaryuma koyarsanız en zayıflardan başlayarak o akvaryumun sosyal olarak kaldıracağı seviyeye kadar ölümler başlar. Mutlu mesut yaşayacakları kadar büyük bir akvaryuma koyarsanız olur. Bu da iyi bitki ve kovuklar konulmuş 500 litre bir akvaryum olur.[/QUOTE]
20 cüce koyma konusu sistemi anlatan bir varsayımdı bu konuda :) Su değişikliğini benim akvaryum icin söylüyorum özellikle karma durumda iken hafta da 1 yada iki hafta da 1 yapayım garanti veririm hepsi illa lilla olur. Şuan icin özellikle altını ciziyorum yapmış oldugum su değişimi hayatta tutuyor. Eğer tubifeks verilecekse sabah verdikten sonra aksama suyunun kesinlikte % 30 değişim yapılması cok doğru bir uygulama olmasıdır. Yani benim uygulamam da haftada 2 defa tubifeks o da kısmı su değişikliği olduğu gün.[EDIT]ceo46,2016-08-03 11:07:29[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 15:43
Dither fish olarak balta ya da kalem balığı besleyen var mı? Olası yavrular ile ilişkisi nedir ? Pembe danio zebralar ile devam etmek istemiyorum. Bana ya da yavrulara bir zararları yok hatta hiç yok ama akvaryumun havasını bozuyorlar. O sebepten ötürü habitata uygun zararsız bir dither fish arayışı içindeyim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 15:59
[QUOTE=erdemoguz]Dither fish olarak balta ya da kalem balığı besleyen var mı? Olası yavrular ile ilişkisi nedir ? Pembe danio zebralar ile devam etmek istemiyorum. Bana ya da yavrulara bir zararları yok hatta hiç yok ama akvaryumun havasını bozuyorlar. O sebepten ötürü habitata uygun zararsız bir dither fish arayışı içindeyim.[/QUOTE]
5 adet Mermer Balta varken apisto çiftinden yavru alıp kayıpsız büyüttüm 40.40.40h ölçülerinde bir akvaryumda. Çifti yavrulardan ayırdım yerler belki diye ama Baltalar hâlâ yavrularla hatta. [:lol:]
Diğer Balta türlerinde de sorun çıkmaz eğer su çok sığ değilse, Baltalar sıkça korkup dibe inmiyorlarsa veya 1-2 tane daha alt seviyelerde yüzen "aykırı" Balta yoksa.
Kalem Balıklarının her türü uygun değil. Nannostomus beckfordi mesela avcı, nispeten büyüyebilen ve orta-dip seviyede yüzen bir tür. Çok hızlı da yüzdüklerinden yavruları ilk haftalarda kolayca avlama ihtimalleri var (hiç yavrulara dokunmayanlar da var ama şans meselesi gibi). N. eques ve N. anduzei gibi yüzeyde dolaşan, daha pasif ve daha küçük Kalem türleri çok daha güvenle beslenebilir.
Ufak sakin Tetra ve sazansıgil türleri de olur. Galaxy Rasbora ve Endler besleyen var diye biliyorum yavru kaybı olmadan ama emin değilim.
"dither"ları yumurta/yavru gördüğünüzde ayırabilirsiniz de, o zaman türün pek önemi yok.
5 adet Mermer Balta varken apisto çiftinden yavru alıp kayıpsız büyüttüm 40.40.40h ölçülerinde bir akvaryumda. Çifti yavrulardan ayırdım yerler belki diye ama Baltalar hâlâ yavrularla hatta. [:lol:]
Diğer Balta türlerinde de sorun çıkmaz eğer su çok sığ değilse, Baltalar sıkça korkup dibe inmiyorlarsa veya 1-2 tane daha alt seviyelerde yüzen "aykırı" Balta yoksa.
Kalem Balıklarının her türü uygun değil. Nannostomus beckfordi mesela avcı, nispeten büyüyebilen ve orta-dip seviyede yüzen bir tür. Çok hızlı da yüzdüklerinden yavruları ilk haftalarda kolayca avlama ihtimalleri var (hiç yavrulara dokunmayanlar da var ama şans meselesi gibi). N. eques ve N. anduzei gibi yüzeyde dolaşan, daha pasif ve daha küçük Kalem türleri çok daha güvenle beslenebilir.
Ufak sakin Tetra ve sazansıgil türleri de olur. Galaxy Rasbora ve Endler besleyen var diye biliyorum yavru kaybı olmadan ama emin değilim.
"dither"ları yumurta/yavru gördüğünüzde ayırabilirsiniz de, o zaman türün pek önemi yok.
+1: [T]119483,Eldurmaz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 16:12
[QUOTE=Iskarmoz][/QUOTE]
Verdiğin değerli bilgiler için teşekkür ederim Buğra kardeş. Galaxy rasbora çok güzel bir tür fakat yine de ortamı bozacaktır. Akvaryumu taşıyacağım için bozdum bir biotope kurulumu yapmak için malzeme topluyorum. Bu nedenle canlı türlerini de iyi seçmek istiyorum. N. eques ve N. anduzei türleri çok uygun fakat onları da bulması ayrı bir problem. Kalem ve balta balıklarını bulmak pek kolay olmuyor özellikle benim bulunduğum şehirde. Ne olursa olsun pembe danioları eklemeyi düşünmüyorum. Neon da eklemeyeceğim yavrulara rahat vermeyecekler çünkü. Umarım birşeyler bulup ekleyebiliriz.
Verdiğin değerli bilgiler için teşekkür ederim Buğra kardeş. Galaxy rasbora çok güzel bir tür fakat yine de ortamı bozacaktır. Akvaryumu taşıyacağım için bozdum bir biotope kurulumu yapmak için malzeme topluyorum. Bu nedenle canlı türlerini de iyi seçmek istiyorum. N. eques ve N. anduzei türleri çok uygun fakat onları da bulması ayrı bir problem. Kalem ve balta balıklarını bulmak pek kolay olmuyor özellikle benim bulunduğum şehirde. Ne olursa olsun pembe danioları eklemeyi düşünmüyorum. Neon da eklemeyeceğim yavrulara rahat vermeyecekler çünkü. Umarım birşeyler bulup ekleyebiliriz.
+1: [T]111197,Iskarmoz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 19:52
Merhaba Erdem bey. Ben Apistolara akvaryum arkadaşı konusunda Ember tetraları favori olarak görüyorum. Hele akvaryumun büyüklüğüne göre 15-20 adet alırsanız, renk kombinasyonu ve diğer türlere karşı zararsız oluşları nedeniyle güzel bir Güney Amerikan biyotobuna yardımcı olabilirler. Araştırmanızı öneririm. İyi balıklar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 20:55
[QUOTE=dorsigera]Merhaba Erdem bey. Ben Apistolara akvaryum arkadaşı konusunda Ember tetraları favori olarak görüyorum. Hele akvaryumun büyüklüğüne göre 15-20 adet alırsanız, renk kombinasyonu ve diğer türlere karşı zararsız oluşları nedeniyle güzel bir Güney Amerikan biyotobuna yardımcı olabilirler. Araştırmanızı öneririm. İyi balıklar... [/QUOTE]
Yavrulu Apistolarla birlikteyken davranışları nasıldı acaba? Bende de 7 adet 1,5-2 cmlik Ember var ancak yavruları belki yerler diye riske almadan ayırmayı tercih ettim. [:?]
Yavrulu Apistolarla birlikteyken davranışları nasıldı acaba? Bende de 7 adet 1,5-2 cmlik Ember var ancak yavruları belki yerler diye riske almadan ayırmayı tercih ettim. [:?]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 21:01
[QUOTE=dorsigera]Merhaba Erdem bey. Ben Apistolara akvaryum arkadaşı konusunda Ember tetraları favori olarak görüyorum. Hele akvaryumun büyüklüğüne göre 15-20 adet alırsanız, renk kombinasyonu ve diğer türlere karşı zararsız oluşları nedeniyle güzel bir Güney Amerikan biyotobuna yardımcı olabilirler. Araştırmanızı öneririm. İyi balıklar... [/QUOTE]
Teşekkür ederim Fikret Bey. Yavrularla ilişkisi konusunda bir deneyiminiz oldumu ? Eğerki ilgisizler ise kesinlikle edineceğim bir canlı türü. Görselini ve uyumu açısından sevdiğim bir tür.
Teşekkür ederim Fikret Bey. Yavrularla ilişkisi konusunda bir deneyiminiz oldumu ? Eğerki ilgisizler ise kesinlikle edineceğim bir canlı türü. Görselini ve uyumu açısından sevdiğim bir tür.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 21:26
Merhabalar
Sanırım bir durum güncellemesi yapmanın zamanı geldi. Borelli yavrularım büyümeye devam ediyor. Riske atmamak için dişi ve erkeği ayırmıştım. Kakadu çiftim 3. kez yumurtalarını yediler. Bu durumda açıkçası keyfimi kaçırdı. Kakadu çiftini karma tanka alıp, beni üzmeyen borelli çiftini aynı tanka aktardım. Yakında yeni yavrular gelicek gibi. Neler olduğunu gözlemlemek adına balıkları yavrulardan ayırmadan gözlem yapmayı düşünüyorum. Taeniatus çiftimide 60 litrelik bir akvaryuma ayırdım. Kurlaşmalar var fakat şimdilik yavru yok. Borelli yavrularının fotosu varmı diye soracak olursanız, sormayın. [:)] Telefonla defalarca denememe rağmen iyi bir sonuç alamadım.[EDIT]anchor,2016-08-03 23:35:43[/EDIT]
Sanırım bir durum güncellemesi yapmanın zamanı geldi. Borelli yavrularım büyümeye devam ediyor. Riske atmamak için dişi ve erkeği ayırmıştım. Kakadu çiftim 3. kez yumurtalarını yediler. Bu durumda açıkçası keyfimi kaçırdı. Kakadu çiftini karma tanka alıp, beni üzmeyen borelli çiftini aynı tanka aktardım. Yakında yeni yavrular gelicek gibi. Neler olduğunu gözlemlemek adına balıkları yavrulardan ayırmadan gözlem yapmayı düşünüyorum. Taeniatus çiftimide 60 litrelik bir akvaryuma ayırdım. Kurlaşmalar var fakat şimdilik yavru yok. Borelli yavrularının fotosu varmı diye soracak olursanız, sormayın. [:)] Telefonla defalarca denememe rağmen iyi bir sonuç alamadım.[EDIT]anchor,2016-08-03 23:35:43[/EDIT]
Beğenenler: [T]111197,Iskarmoz[/T][T]119483,Eldurmaz[/T][T]100597,twinsoul[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 21:31
[QUOTE=anchor]Merhabalar
Sanırım bir durum güncellemesi yapmanın zamanı geldi. Borelli yavrularım büyümeye devam ediyor. Riske atmamak için dişi ve erkeği ayırmıştım. Kakadu çiftim 3. kez yumurtalarını yediler. Bu durumda açıkçası keyfimi keyfimi kaçırdı. Kakadu çiftini karma tanka alıp, beni üzmeyen borelli çiftini aynı tanka aktardım. Yakında yeni yavrular gelicek gibi. Neler olduğunu gözlemlemek adına balıkları yavrulardan ayırmadan gözlem yapmayı düşünüyorum. Taeniatus çiftimide 60 litrelik bir akvaryuma ayırdım. Kurlaşmalar var fakat şimdilik yavru yok. Borelli yavrularının fotosu varmı diye soracak olursanız, sormayın. [:)] Telefonla defalarca denememe rağmen iyi bir sonuç alamadım.[/QUOTE]
Foto yoksa borelli yavrularının adet, yaş-boyut bilgisini alalım bari. En yavaş büyüyen Apisto diye nam salmış. [:)))] Kolay gelsin vallaha. [:nazar:]
Sanırım bir durum güncellemesi yapmanın zamanı geldi. Borelli yavrularım büyümeye devam ediyor. Riske atmamak için dişi ve erkeği ayırmıştım. Kakadu çiftim 3. kez yumurtalarını yediler. Bu durumda açıkçası keyfimi keyfimi kaçırdı. Kakadu çiftini karma tanka alıp, beni üzmeyen borelli çiftini aynı tanka aktardım. Yakında yeni yavrular gelicek gibi. Neler olduğunu gözlemlemek adına balıkları yavrulardan ayırmadan gözlem yapmayı düşünüyorum. Taeniatus çiftimide 60 litrelik bir akvaryuma ayırdım. Kurlaşmalar var fakat şimdilik yavru yok. Borelli yavrularının fotosu varmı diye soracak olursanız, sormayın. [:)] Telefonla defalarca denememe rağmen iyi bir sonuç alamadım.[/QUOTE]
Foto yoksa borelli yavrularının adet, yaş-boyut bilgisini alalım bari. En yavaş büyüyen Apisto diye nam salmış. [:)))] Kolay gelsin vallaha. [:nazar:]
Teşekkür Edenler: [T]46375,anchor[/T]
+1: [T]119483,Eldurmaz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir