Bilinçli Toplum, Bilinçli Bisikletli

Bu günlerde bisiklet fiyatlarının sözde ucuzlaması ve ısınan havalar ile özellikle büyük şehirlerde inanılmaz bir bisikletli patlaması yaşanıyor. Cebine parasını koyup bisikletçinin yolunu tutan insanlar yeni bisikletler, kasklar, eldivenler alıp doğru sokaklara, kırlara, bayırlara atıyorlar kendilerini. Havalarında güzelleşmeye başlamasıyla haklı olarak heves eden bir çok kişi yollarda yeni bisikletleriyle cirit atıyor.

Aslında memleket açısından iyi bir ilerleme olsa da, gözlemlediğimiz kadarıyla genellikle bilinçten yoksun yapılıyor. Çok basit ve klişe bir tespitle “Ne yollar eski yollar, ne trafik eski trafik, ne şoförler eski şoförler.” Bir çoğumuzun çocukluğunda kalan o “haydi bisikletle biraz gezelim” deyip bisikletin sırtında sabahtan akşama kadar rahat rahat gezmeler kalmadı. İşin açıkçası gideceğim güzergahta trafik olacaksa yola çıkmayı iki kere düşünüp planlamak zorunda kalıyorum. Bir çok şoför, yaya, bisikletçi kuralları hiçe sayarak yolları arşınlıyor.

Evet Ocak ayından beri 5 ciddi bisiklet  kazası basına yansıdı. Bu gün altıncısına ben şahit oldum. Karne dönemi yaklaşıyor, havalar iyice ısınacak daha fazla bisikletli görmeye başlayacağız.

Daha doğru dürüst bisiklet yollarını paylaşamıyoruz ve azımsanmayacak sayıda bir topluluğuz ve yazın neler yaşayacağımızı birazcık ön görebiliyoruz herhalde.

Bisiklete yeni yeni alışmaya başlayan toplumumuzun bundan 10 yıl sonra  dünyada örneklerini gördüğümüz gibi olmasını istemiyorum işin açıkçası. Yaptığımız birkaç ufak araştırmaya göre birçok ülkede bisikletlilerden nefret eden binlerce kişi var. Hatta bunlar kendileri için sosyal platformlar kurmuşlar. Açabilenlerimiz için YouTube'da bir sürü bisikletlilerden nefret eden insanlar videolarını yayınlıyor. Bu tip paylaşımlar hoşuma gitmediği için burada onları yayınlayıp kimsenin huzurunu kaçırmak istemiyorum. Geçtiğimiz ay içinde bu konu hakkında İzmir’de yaşanan birkaç olayı sitemizde sizlerle paylaşmıştık. O yazımıza da buradan ulaşabilirsiniz

Ülkemizde bilinçsizce tüketim çılgınlığı haline gelmek üzere olan bisiklet ve bisiklet sürücüleri için, daha yolun başındayken önlem alıp bu doğrultuda bilinçlendirme kampanyaları yapılması gerekiyor. Bu konuda birkaç derneğin bir takım faaliyetleri olduğunu biliyorum. Ancak bir çoğu ise açıkçası yetersiz ve ilgisiz kalmayı seçiyorlar. Yerel yönetimlerin de bu konuya gereken hassasiyeti göstermediklerini gayet net biliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na belki bu konuda biraz baskı yapmak gerekiyor. Ağaç Yaşken Eğilir şiyarıyla; İşte tam da bu kapsamda Change.Org’dan bir imza kampanyası başlattık. Attığınız her imza M.E.B e-posta adresine gidecek. Gelecek nesiller için yapmamız gereken sadece bir adım atmak. Kampanyamızaburaya  tıklayarak katılabilirsiniz. Bu işlem sadece 10 saniyenizi alacaktır.

Eğer bu farkındalığı ilk öğretim çağlarında gençlerimize aşılayabilirsek, daha medeni bir şekilde bisiklet kullanabilecekler. Burada çuvaldızı kendimize batıralım. 

İmza Kampanyamızdan biraz bahsetmek gerekirse;

İlk ve Orta Öğretimlerde; beden eğitimi derslerinde bisikletli yaşam, bisikletli ulaşım konularına ek olarak; bisiklet kullanımı ve bisikletli trafik eğitimlerinin verilmesi bunun gelecek nesillere bırakılabilecek kültürel bir miras olduğunun anlatılması. Bisiklet konusunda farkındalık yaratılarak gençlerin spora yönlendirilmesini istiyoruz. Burada esas görev öğretmenlerimize düşüyor. Bu durumda pratik eğitim imkanı olmasa bile teorik eğitimle bile çok ciddi mesafe alınabileceğini düşünüyoruz.

Şimdi ekeceğimiz bir kaç tohum  ileride gelecek nesiller için daha temiz bir dünya bırakmanın ve daha sağlıklı nesiller yetiştirmenin yanısıra ülke ekonomisinede ciddi katkı sağlayacağı aşikardır. Bu konuda  Milli Eğitim Bakanlığı'nın dikkatini biraz çekebilemek için bir çok imzaya ihtiyacımız olacak.