Betta Burada Yaşayabilir Mi?

Merhabalar. Yaklaşık 1 ay önce kadar dişi bir halfmoon betta almıştım. Ana tankımda besleyektim ve 250 litrede sıkıntı olmaz diğer balıklarımla diye düşündüm. Başlarda güzel gidiyordu her şey ama son zamanlara doğru bettamda kuyruk deformasyonları ve hafif parçalanmalar gördüm. Tanktaki diğer canlılar serpae fantom tetra, rasbora, neon tetra, cüce vatoz, corydoras ve kiraz tetra balıkları. Fantom tetraların genel olarak agresif olduklarını biliyordum ama çok sıkıntı olmaz diye düşündüm çünkü diğer tetra ve balıklarım sıkıntı çıkarmadı bu süreçte. Ama aç kaldıklarında veya başka sebeplerden ötürü bettama zarar verdiler. Ben de elimde bulunan fanusla bir minik habitat oluşturmaya çalıştıö bettam için. Bolca bitki ve yati kökü koydum içeriye, zeminde hagen kullandım. Büyük tank suyundan doldurdum. Genel olarak bu şekilde. Filtre olmaması beni gerdi açıkçası ama bettaların filtresiz ortamlarda yaşadıklarını ve minik bir kapta uzun süre yaşadıklarını çokça görüyorum. Sorum kısaca bu betta burada yaşayabilir mi? Temizliğini ne kadarda bir yapmamı tavsiye edersiniz? Son olarak da yem tropical betta, kendi çıkarttığım artemia ve bazen de tetra pro energy ile besliyorum.
Not: Fanusun hacmi 5-8 litre kadar. Fotoğraflar alttadır.
Şimdiden vereceğiniz cevaplar ve ilginiz için teşekkürler.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/237511/300820231235161.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/237511/300820231235451.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/237511/300820231235551.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/237511/300820231236021.jpg[/IMG]

Merhaba,

Öncelikle görsel olarak kök ve bitkilerle güzel bir görsel oluşturmuşsunuz. Ancak benim fikrimi sorarsanız maalesef ilgili ortam bettanız için sağlıklı değil. Bunun birkaç sebebine değinmek gerekirse:

1- Isıtıcı. Bettalar 26C dereceden az sıcaklıkta bakıldığında bağışıklık sistemleri çökmeye başlıyor ve hastalıklar baş gösteriyor. Yaz sıcağında belki problem olmaz ancak önümüzdeki sonbahardan itibaren sıkıntı olacaktır.
2- Bettalar çok iyi zıplayıcılardır. Üstünün açık olması her an bir ihtimal atlayıp kendisini kaybetme ihtimalini taşıyorsunuz demek.
3- Su dengesi. Ne kadar büyük akvaryum, o kadar stabil su dengesi. Zaten sizde 250 litrelik tank var sanıyorum. Buradan anlayabilirsiniz. 5 Litrelik bir tankta ufacık yanlış giden bir unsur aşırı negatif etkiye yol açabilirken belki 250 litrelik tankta bunu hiç fark etmeyebilirsiniz bile

4- Biyolojik filtrasyon. Bitkiler amonyak ve nitrat emiliminde yardımcı ancak o boyutta bir tankta amonyak ve nitrit kontrolünü bir balık için sağlamak pek mümkün değil maalesef. Bitkiler büyüdükçe bunları tüketiyor zaten. Haliyle özel bir ışığınız yoksa gün ışığı ile büyüme kaydedip ortaya çıkan amonyka ve nitratı olaı boyutta tüketmeye destek olmasını beklemek çok realist bir bakış olmayacaktır

Ben olsam daha büyük bir tank edinir elimdeki bitki ve dal parçasını değerlendirirdim. Ek olarak biyolojik ve mekanik filtrasyon açısından destek olması adına ise bir pipo filtre eklerdim yeni tanka. Ve tabi bettalar için olmazsa olmaz ısıtıcı, tank boyutunuza uygun bir adet. 26C de sabit tutabilirsiniz.

Ek olarak ben olsam akvaryum tuzu ve birkaç adet catappa yaprağı(doğal antifungal-antibakteriyel çünkü) kullanırım bir süre ve yüzgeç durumunu gözlemlerim. Eğer kötüleşme var ise antibiyotik kullanmanız gerekebilir. Sanki yalnızca mekanik hasar gibi durmuyor çünkü.[EDIT]Lennie,2023-08-30 12:56:42[/EDIT]

Birde fanus balıkları kör eder o yüzden önermem açıkçası.

[QUOTE=Thefishmannn]Birde fanus balıkları kör eder o yüzden önermem açıkçası.[/QUOTE]

Hiç fanusta beslenmesinden ötürü kör olan balık gördünüz mü ? Ben görmedim. Gören duyan varsa yazsında öğreneyim. Ağzını açan fanus balıkları kör eder diyor ama daha kimsenin böyle bir durumla karşılaştığını duymadım.

[QUOTE=Lennie]Merhaba,

Öncelikle görsel olarak kök ve bitkilerle güzel bir görsel oluşturmuşsunuz. Ancak benim fikrimi sorarsanız maalesef ilgili ortam bettanız için sağlıklı değil. Bunun birkaç sebebine değinmek gerekirse:

1- Isıtıcı. Bettalar 26C dereceden az sıcaklıkta bakıldığında bağışıklık sistemleri çökmeye başlıyor ve hastalıklar baş gösteriyor. Yaz sıcağında belki problem olmaz ancak önümüzdeki sonbahardan itibaren sıkıntı olacaktır.
2- Bettalar çok iyi zıplayıcılardır. Üstünün açık olması her an bir ihtimal atlayıp kendisini kaybetme ihtimalini taşıyorsunuz demek.
3- Su dengesi. Ne kadar büyük akvaryum, o kadar stabil su dengesi. Zaten sizde 250 litrelik tank var sanıyorum. Buradan anlayabilirsiniz. 5 Litrelik bir tankta ufacık yanlış giden bir unsur aşırı negatif etkiye yol açabilirken belki 250 litrelik tankta bunu hiç fark etmeyebilirsiniz bile

4- Biyolojik filtrasyon. Bitkiler amonyak ve nitrat emiliminde yardımcı ancak o boyutta bir tankta amonyak ve nitrit kontrolünü bir balık için sağlamak pek mümkün değil maalesef. Bitkiler büyüdükçe bunları tüketiyor zaten. Haliyle özel bir ışığınız yoksa gün ışığı ile büyüme kaydedip ortaya çıkan amonyka ve nitratı olaı boyutta tüketmeye destek olmasını beklemek çok realist bir bakış olmayacaktır

Ben olsam daha büyük bir tank edinir elimdeki bitki ve dal parçasını değerlendirirdim. Ek olarak biyolojik ve mekanik filtrasyon açısından destek olması adına ise bir pipo filtre eklerdim yeni tanka. Ve tabi bettalar için olmazsa olmaz ısıtıcı, tank boyutunuza uygun bir adet. 26C de sabit tutabilirsiniz.

Ek olarak ben olsam akvaryum tuzu ve birkaç adet catappa yaprağı(doğal antifungal-antibakteriyel çünkü) kullanırım bir süre ve yüzgeç durumunu gözlemlerim. Eğer kötüleşme var ise antibiyotik kullanmanız gerekebilir. Sanki yalnızca mekanik hasar gibi durmuyor çünkü.[/QUOTE]

Gerçekten çok güzel bir metin yazmışsınız bundan dolayı ilk olarak ilgi ve alakanıza teşekkür ederim efenim.
Sebeplerinize gelecek olursak:
1- Sıcaklık benim için hiçbir zaman sorun olmadı. Adana’da yaşıyorum ve evin iç sıcaklığı kışın da olsa yazın da olsa 26’nın altına düşmüyor. Yine de evet ısıtıcısız olması bence de sorun çünkü sıcaklığı sabit tutmak önemlidir. Şuan havalar hala kavuruyor o nedenle şuanlık bir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. İleride zaten bu arkadaşa ayrı bir tank kuracağım fakat kısa süre içerisinde CO2 tüp aldığım için bütçem kısıtlı hobi konusunda. Elimde fazladan da ısıtıcı var tek eksiğim akvaryum. 60-70 litrelik bir akvaryumum var ama o da çok yer kaplayacağı için geçici olarak fanusta bu betta arkadaşımız.
2- Atlama ihtimalı aklıma gelmemişti doğru söylüyorsunuz bunun için çözüm üreteceğim kısa sürede.
3- Yanlış giden bir şey olursa betta’mı büyük tanka alabilirim fark etmem zor olabilir evet ama bitkileri çok koymam dolayısı ile amonyak patlaması yaşama ihtimalim elenmiş oluyor. Üstüne üstlük su değişimlerini ana tanktan yapacağım böylelikle stabil suyum sınırsız oluyor. Kısa süreli 3-4 gün kadar süren su değişimleri ile kısa bir süre idare edeceğim. Dediğim gibi kalıcı yeri olmasını asla istemem bu arkadaşımızın zaten. 1-2 ay maksimum idare etse yeter benim için.
4- Özel bir ışık kullanıyorum bu arada bu da şans eseri bir durum aslına bakarsanız. Xiaomi markasının kaliteli ve güçlü bir masa lambası var elimde. Üstelik günde 5-6 saat masa başında olan ve çalışan bir insanım. Onun ışığı fazlasıyla yetecektir ki son parlaklık modunda tüm odamı aydınlatabiliyor.

Her şey için çok teşekkür ederim pipo filtrem, ısıtıcım, her şeyim elimde var ancak tek eksiğim ona yeterli bir akvaryum. Bunu da kısa sürede halledeceğim ve yeni yeri hazır olmuş olacak. Kaya tuzum var dediğinizi yapacağım çok teşekkürler.
Bu arada betta’mın tüpçüğü dışarıda ve vücudunda dikey çizgiler oluşmaya başladı. Bunun anlamının yumurtalarının hazır olduğunu biliyorum ama benim erkek betta’m yok. Size almalı mıyım? İkisini 60 litrelik tankta çiftleştirmeli miyim? İlk betta deneyimim desem yalan olmaz bu arada tekrardan öneri ve yorumlarınıza açığım. İyi günler.

[QUOTE=Akif Fatih]

Hiç fanusta beslenmesinden ötürü kör olan balık gördünüz mü ? Ben görmedim. Gören duyan varsa yazsında öğreneyim. Ağzını açan fanus balıkları kör eder diyor ama daha kimsenin böyle bir durumla karşılaştığını duymadım. [/QUOTE]

Ben de duymuştum bunu ama nasıl kör eder açıkçası ben de merak ediyorum.

Fanus için; dışarıdan bakıldığında ışık kırılmaları sebebiyle bizlerin bile gözlerini zorluyor. Sürekli içerisinde duran bir balıkta da boyut muhtemelen göz kusurlarına yol açacaktır. Bunu körlük olarak yorumlamayıp, göz kusuru/hasarı olarak düşünülmesi gerekmektedir. Ayrıca boyut algısı da çok düzgün olmayacağından her iki taraf için sorunlara yol açmaktadır. (Hatta bu durumlar yalnızca fanuslar değil, bir ara kullanımı çok yoğunlaşan bombeli akvaryumlar için de geçerlidir.)

[QUOTE=eylatlas]

Gerçekten çok güzel bir metin yazmışsınız bundan dolayı ilk olarak ilgi ve alakanıza teşekkür ederim efenim.
Sebeplerinize gelecek olursak:
1- Sıcaklık benim için hiçbir zaman sorun olmadı. Adana’da yaşıyorum ve evin iç sıcaklığı kışın da olsa yazın da olsa 26’nın altına düşmüyor. Yine de evet ısıtıcısız olması bence de sorun çünkü sıcaklığı sabit tutmak önemlidir. Şuan havalar hala kavuruyor o nedenle şuanlık bir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. İleride zaten bu arkadaşa ayrı bir tank kuracağım fakat kısa süre içerisinde CO2 tüp aldığım için bütçem kısıtlı hobi konusunda. Elimde fazladan da ısıtıcı var tek eksiğim akvaryum. 60-70 litrelik bir akvaryumum var ama o da çok yer kaplayacağı için geçici olarak fanusta bu betta arkadaşımız.
2- Atlama ihtimalı aklıma gelmemişti doğru söylüyorsunuz bunun için çözüm üreteceğim kısa sürede.
3- Yanlış giden bir şey olursa betta’mı büyük tanka alabilirim fark etmem zor olabilir evet ama bitkileri çok koymam dolayısı ile amonyak patlaması yaşama ihtimalim elenmiş oluyor. Üstüne üstlük su değişimlerini ana tanktan yapacağım böylelikle stabil suyum sınırsız oluyor. Kısa süreli 3-4 gün kadar süren su değişimleri ile kısa bir süre idare edeceğim. Dediğim gibi kalıcı yeri olmasını asla istemem bu arkadaşımızın zaten. 1-2 ay maksimum idare etse yeter benim için.
4- Özel bir ışık kullanıyorum bu arada bu da şans eseri bir durum aslına bakarsanız. Xiaomi markasının kaliteli ve güçlü bir masa lambası var elimde. Üstelik günde 5-6 saat masa başında olan ve çalışan bir insanım. Onun ışığı fazlasıyla yetecektir ki son parlaklık modunda tüm odamı aydınlatabiliyor.

Her şey için çok teşekkür ederim pipo filtrem, ısıtıcım, her şeyim elimde var ancak tek eksiğim ona yeterli bir akvaryum. Bunu da kısa sürede halledeceğim ve yeni yeri hazır olmuş olacak. Kaya tuzum var dediğinizi yapacağım çok teşekkürler.
Bu arada betta’mın tüpçüğü dışarıda ve vücudunda dikey çizgiler oluşmaya başladı. Bunun anlamının yumurtalarının hazır olduğunu biliyorum ama benim erkek betta’m yok. Size almalı mıyım? İkisini 60 litrelik tankta çiftleştirmeli miyim? İlk betta deneyimim desem yalan olmaz bu arada tekrardan öneri ve yorumlarınıza açığım. İyi günler.



Ben de duymuştum bunu ama nasıl kör eder açıkçası ben de merak ediyorum. [/QUOTE]


Geçenlerde Diana Walstad'ın bir videosunu izledim. Sanıyorum ki kendisinin yarattığı bu konsept biraz yanlış oturdu hobide. Herkes dediklerinden bir parça aldı ama olayın tümünü almadı gibi geliyor bana. Herkes kurulumdan bir iki şeyi çekip kadının tüm açıklamalarını takip etmeden walstad metodu kurulum yapıyor gibi geliyor

Örneğin kendisi bu tür küçük kurulumlarda hiçbir zaman balık beslemediğinden bahsediyordu. Kendisinin bu tür küçük kurulumlarda sadece neocaridina karides denediğini, ama kendi lepisteslerini vs sadece 10-20 galonluk tanklarda baktığını söylüyordu diye hatırlıyorum. Kendisi de bu tür karides fanus kurulumlarında bile mutlaka fanusun yüzeyine yapışan sticker gibi ısıtıcılar kullanıyormuş kışın. Dolayısıyla aslında bu tür bir methodun en popüler olan ismi dahi bu boyutta balık bakmıyormuş ve hiç denememiş

elinizdeki pipo filtrenizi 250 litrelik tankta çalıştırın derim ben. Böylece orada çalıştığı sürece yararlı bakteri toplamaya başlayacaktır. Daha sonra yeni tank edindiğiniz zaman direkt olarak yeni tanka eklediğinizde bakteri döngünüz ilk günden hazır olur bettanız için

Kendiniz akvaryum yaptırırsanız muhtemelen daha ucuza getirebilirsiniz. Ben genelde klasik 50x40x25 lik tanklarda bakıyorum bettalarıma. Şöyle:


[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/240387/110820231239381.jpg[/IMG]

Bence çiftleşme olayına hiç kalkmayın. Bettaların yavrularını hep canlı kültürle beslemeniz lazım. En başta çok küçük oldukları için artemia falan yiyemiyorlar. Bananaworm ya da sirke kurdu kültürünüz olması lazım. Sonra mikrokurta, daha sonra artemiaya geçiş yapabilirsiniz. ama yavrular da büyüyünce bir zaman sonra ayırmak, su değişimleri, vb derken gerçekten üretmesi zaman ve yer alan hayvanlar. Bir de erkekle dişi birlikte yaşamıyor haliyle dolayısıyla erkek için tekrar masraf etmeniz gerekecek tank, filtre, malzemeler vs...

Dişi için biraz tetikte olun. "eggbound" dediğimiz duruma gelmesin. Birkaç gün besleme yapmayıp yumurtaları sindirmesini sağlayabilirsiniz. Şişkinlik sürecinde en iyi yem kaynağı betalarda su piresi. Su piresi ile beslerseniz güzel olur

Fanusta balık bakımının sakıncaları bu forumda defalarca dile getirildi. Bunun tek nedeni balığı kör etmesi gibi yanlış bir düşünce değildir.

[QUOTE=Thefishmannn]Birde fanus balıkları kör eder o yüzden önermem açıkçası.[/QUOTE]
[QUOTE=Akif Fatih]
Hiç fanusta beslenmesinden ötürü kör olan balık gördünüz mü ? Ben görmedim. Gören duyan varsa yazsında öğreneyim. Ağzını açan fanus balıkları kör eder diyor ama daha kimsenin böyle bir durumla karşılaştığını duymadım. [/QUOTE]
[QUOTE=suürmüh]Fanus için; dışarıdan bakıldığında ışık kırılmaları sebebiyle bizlerin bile gözlerini zorluyor. Sürekli içerisinde duran bir balıkta da boyut muhtemelen göz kusurlarına yol açacaktır. Bunu körlük olarak yorumlamayıp, göz kusuru/hasarı olarak düşünülmesi gerekmektedir. Ayrıca boyut algısı da çok düzgün olmayacağından her iki taraf için sorunlara yol açmaktadır. (Hatta bu durumlar yalnızca fanuslar değil, bir ara kullanımı çok yoğunlaşan bombeli akvaryumlar için de geçerlidir.)[/QUOTE]

Yuvarlak kapların sudaki hareketleri iletim biçimi kenarlardan merkeze doğrudur. Bu da balığı yorar. Esas neden budur. Dörtgen kaplar tercih edilmelidir.

Bir fanusa biçimsiz yapısından dolayı ne ısıtıcı, ne filtre, ne de başka bir şey uygulamak kolay değildir. Bakım yapmak da aynı derece zordur. Fanuz yerine aynı hacimde dörtgen saklama kabı kullansanız bile daha iyi olur. Konuyu özetleyen çok sevdiğim popüler bir videoyu hala daha izlemediyseniz diye tekrar ekliyorum.

https://www.akvaryum.com/Forum/fanusta_balik_beslemek_k971931.asp

[VID]https://youtu.be/3hp8IsshZb4?si=rWa3M9Q_3dRDltE3[/VID][EDIT]GhostKoi,2023-09-01 13:21:17[/EDIT]

@GhostKoi Erkut Bey'in de dediği gibi fanus kullanımının ana sakıncası küçük hacim değil şekildir. Yoksa sadece küçük fanusa itiraz eder, büyüğünü bulursanız kullanın derdik.

Balıkların işitme duyusu yoktur malumunuz. Çoğu balıkta gövdelerinin iki yanı boyunca uzanan yanal çizgilerdeki sudaki titreşimleri algılayan reseptörler vardır. Bu reseptörler sayesinde sudaki hareketleri algılayıp tehdit hissetiklerinde tepki verebilirler.

Fanusun geometrik şekli sudaki titreşimleri sürekli açılarını saptırarak yansıttığı için algılarını karıştırır ve kendi hareketlerinin yansımalarını bile tehdit olarak algıladıkları için sürekli strese girerler...[EDIT]ali,2023-09-01 22:01:07[/EDIT]

[QUOTE=Lennie]


Geçenlerde Diana Walstad'ın bir videosunu izledim. Sanıyorum ki kendisinin yarattığı bu konsept biraz yanlış oturdu hobide. Herkes dediklerinden bir parça aldı ama olayın tümünü almadı gibi geliyor bana. Herkes kurulumdan bir iki şeyi çekip kadının tüm açıklamalarını takip etmeden walstad metodu kurulum yapıyor gibi geliyor

Örneğin kendisi bu tür küçük kurulumlarda hiçbir zaman balık beslemediğinden bahsediyordu. Kendisinin bu tür küçük kurulumlarda sadece neocaridina karides denediğini, ama kendi lepisteslerini vs sadece 10-20 galonluk tanklarda baktığını söylüyordu diye hatırlıyorum. Kendisi de bu tür karides fanus kurulumlarında bile mutlaka fanusun yüzeyine yapışan sticker gibi ısıtıcılar kullanıyormuş kışın. Dolayısıyla aslında bu tür bir methodun en popüler olan ismi dahi bu boyutta balık bakmıyormuş ve hiç denememiş

elinizdeki pipo filtrenizi 250 litrelik tankta çalıştırın derim ben. Böylece orada çalıştığı sürece yararlı bakteri toplamaya başlayacaktır. Daha sonra yeni tank edindiğiniz zaman direkt olarak yeni tanka eklediğinizde bakteri döngünüz ilk günden hazır olur bettanız için

Kendiniz akvaryum yaptırırsanız muhtemelen daha ucuza getirebilirsiniz. Ben genelde klasik 50x40x25 lik tanklarda bakıyorum bettalarıma. Şöyle:


[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/240387/110820231239381.jpg[/IMG]

Bence çiftleşme olayına hiç kalkmayın. Bettaların yavrularını hep canlı kültürle beslemeniz lazım. En başta çok küçük oldukları için artemia falan yiyemiyorlar. Bananaworm ya da sirke kurdu kültürünüz olması lazım. Sonra mikrokurta, daha sonra artemiaya geçiş yapabilirsiniz. ama yavrular da büyüyünce bir zaman sonra ayırmak, su değişimleri, vb derken gerçekten üretmesi zaman ve yer alan hayvanlar. Bir de erkekle dişi birlikte yaşamıyor haliyle dolayısıyla erkek için tekrar masraf etmeniz gerekecek tank, filtre, malzemeler vs...

Dişi için biraz tetikte olun. "eggbound" dediğimiz duruma gelmesin. Birkaç gün besleme yapmayıp yumurtaları sindirmesini sağlayabilirsiniz. Şişkinlik sürecinde en iyi yem kaynağı betalarda su piresi. Su piresi ile beslerseniz güzel olur [/QUOTE]

Cevabınız için gerçekten çok teşekkür ederim. Bettamın kuyruğu çok güzel toparladı. Gençti aldığımda hala da tam erişkin değil sanırsam ama vücudunda sadece mavi renkler varken kırmızımsı renklee de oluşmaya başladı. Ancak neyden kaynaklı bilmediğim bir şekilde çenesinin altı yara olmuş. Araştırdım ve bilgi bulamadım pek. Kırmızımsı olmuş ve açık yara var gibi görünüyor. Dış parazit olabilir mi diye düşündüm. Bir de minik yati kökünün keskin yerlerine sürtmüş olabilir mi? Yem yemesinde hareketlerinde bir sıkıntı gözlemlemedim. Parmağımı bile takip ediyor ama sanki stresli gibi biraz. Büyük 250 litrelik tanka geri aldım. Şuanlık büyük bir yavrulukta tutuyorum. Yarası geçtikten sonra ona akvaryum alana kadar ana tankta yaşayacak mecbur. Yavru işine dediğiniz gibi bu sebeplerden ötürü hiç girişmemeye karar verdim. 1-2 gün aç bırakacağım artık bugün son yemlememdi. Biraz artemia veririm olmadı hem tatmin olur.
Akvaryuma ember tetra da ekledim. Kırmızı fantomlar olmasa güzel yaşarlar aslında ama yapacak bir şey yok maalesef. Şimdilik güncellemelerim bu şekilde çok teşekkür ederm her şey için. [:)]

[QUOTE=GhostKoi]Fanusta balık bakımının sakıncaları bu forumda defalarca dile getirildi. Bunun tek nedeni balığı kör etmesi gibi yanlış bir düşünce değildir.

Yuvarlak kapların sudaki hareketleri iletim biçimi kenarlardan merkeze doğrudur. Bu da balığı yorar. Esas neden budur. Dörtgen kaplar tercih edilmelidir.

Bir fanusa biçimsiz yapısından dolayı ne ısıtıcı, ne filtre, ne de başka bir şey uygulamak kolay değildir. Bakım yapmak da aynı derece zordur. Fanuz yerine aynı hacimde dörtgen saklama kabı kullansanız bile daha iyi olur. Konuyu özetleyen çok sevdiğim popüler bir videoyu hala daha izlemediyseniz diye tekrar ekliyorum.

https://www.akvaryum.com/Forum/fanusta_balik_beslemek_k971931.asp

[VID]https://youtu.be/3hp8IsshZb4?si=rWa3M9Q_3dRDltE3[/VID][/QUOTE]

Haklısınız. Video için çok teşekkürler.