160 litre bitkili akvaryum kurulumu
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 11 Mart 2010 09:56
Geçmiş olsun. Tüplü sistemlerde regülatör ve ince ayar vanasının kaliteli olması önemli gerçekten. Bu aşamada şöyle bir yöntemde uygulayabilirsiniz: CO2' yi sürekli açıp kapatmak çıkışın düzene girmesini zorlaştırır. Bunun yerine sürekli açık bırakıp ancak difüzörü iptal edip basit bir hava taşı kullanarak gazın suda çözünme miktarını azaltabilirseniz daha sağlıklı olabilir. Bu şekilde de bir miktar gazınız boşa gidecektir mutlaka ama buna değer bana göre. Zaten gaz hem ucuz hemde tüp çok uzun süre gidiyor. mustafaerdogar 2010-03-11 11:28:33
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mart 2010 10:52
Aydın Bey Merhaba,
Alıntı :
En kısa zamanda iş görecek bir ince ayar vanası temin etmeye çalışıyorum. O zamana kadar geçici önlem olarak CO2 sisteminide; aydınlatmada olduğu gibi periyotlandırmayı ve aralarda kısa sürelerde hava motorunu çalıştırmayı düşünüyorum.
Saat sabah 09:00 dan akşam 21:00 a kadar aralıksız olarak gaz veren sistemi iki periyot olarak ve 12 saatlik gazın açık olduğu süreyide yarıyarıya azaltarak yeniden düzenledim. İlk periyotda ışıklar sabah 09:00 da açılacak ve 14:00 da kapanacak (5 saat); CO2 ise 10:00 da açılıp 13:00 de kesilecek (3 saat). İkinci periyotda Işıklar 17:00 da açılacak ve 22:00 da kapanacak (5 saat); CO2 ise 18:00da açılıp 21:00 da kesilecek (3 saat). Geceleride Hava motorunu açacağım bir kaç saatliğine. Bir zamanlayıcıda ona almalıyım :) İnce ayar vanası aldığımda daha iyi bir düzenleme yapabilirim.
Saat sabah 09:00 dan akşam 21:00 a kadar aralıksız olarak gaz veren sistemi iki periyot olarak ve 12 saatlik gazın açık olduğu süreyide yarıyarıya azaltarak yeniden düzenledim. İlk periyotda ışıklar sabah 09:00 da açılacak ve 14:00 da kapanacak (5 saat); CO2 ise 10:00 da açılıp 13:00 de kesilecek (3 saat). İkinci periyotda Işıklar 17:00 da açılacak ve 22:00 da kapanacak (5 saat); CO2 ise 18:00da açılıp 21:00 da kesilecek (3 saat). Geceleride Hava motorunu açacağım bir kaç saatliğine. Bir zamanlayıcıda ona almalıyım :) İnce ayar vanası aldığımda daha iyi bir düzenleme yapabilirim.
Son yapmayı düşündüğünüz uygulamanın sağlıklı olacağını düşünmüyorum.Eğer Co2 yi periyotlara bağlarsanız hata yaparsınız, bu sefer de yoğun alg sorunu yaşamaya başlayacağınızı düşünüyorum.
Bakınız alg sorunları nedenleri sıralamasına;
* yetersiz veya istikrarsız co2,
*yetersiz sirkülasyon,
*yetersiz o2
*yetersiz gübreleme....
liste böyle gidiyor benim önerim co2 yi açık bırakın geceleri ışıklar kapandıktan sonra açılana kadar tanka O2 verin.Ben kendi tankıma 10 saat civarında O2 veriyorum.(Takashi Amano nun bir yazısında böyle bir uygulama yaptığını okumuştum hatta o 12 saat civarı O2 veriyordu yanlış hatırlamıyorsam.Bu konuyu Emre Utku bey de nono cuba tankının konusunda değinmişti))
Ph değerlerinde de öyle ahım şahım bir oynama ortaya çıkmıyor.Yani yeterli CO2 miktarıyla yeterli O2 miktarının da suda bulunması önemli.Önerdiğim uygulamayı eğer denerseniz,sizin canınızı sıkan yağ tabakasının da artık oluşmadığını farkediceksiz.(hava taşından çıkan kabarcıklar o tabakanın su üstünde oluşmasını dağatarak engelliyor).
Son olarak ta size nacizane önerim,gözünüzden kaçmış olabilir çünkü forumdaki bilgi kaynakları çok yoğun aşağıdaki linke bir göz atmanız.Başarılar dilerim.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mart 2010 13:32
Aydın bey, mustafa bey çok güzel ve önemli bir noktaya değinmiş;
CO2' yi sürekli açıp kapatmak çıkışın düzene girmesini zorlaştırır...
Mustafa beyin önerisine alternatif olarak; difusoru yüzeye daha yakın yerleştirirseniz difusoru kullanmaya devam edebilirsiniz. Böylece daha az CO2 çözülür ama kontrol etmeniz kolaylaşır.
Ben şu an uyguladığım yöntemi yazayım; regulatörün inve ayar vanası sonuna kadar açık, ayrıca ince ayar vanası kullanmıyorum. Ortadaki siyah vana sayesinde basınç 4-5 mm Hg olacak şekilde açık. Cam difusor kullanıyorum.
CO2 ve O2 konusunda ertuğrul beye aynen katılıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mart 2010 17:30
Emre bey,Mustafa bey,Ertuğrul bey ve Yılmaz bey;
Değerli arkadaşlarım, çözüm için önerileriniz vede vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim. Ertuğrul beyin önerdiği yazıda da ayrıca kıymetli bilgiler var ve ondanda istifade ettim. Zamanlayıcıyı yeniden düzenleyerek geceleri tanka sürekli hava motorundan O2 takviyesi yapacağım. CO2 i periyotlandırmanın istenmeyen başka durumlara yol açma ihtimalini göz ardı etmemek konusunda haklısınız. Kısa zamanda fotoğraflarda ekleyeceğim.
Saygılarımla
aoktem 2010-03-12 00:55:39
Değerli arkadaşlarım, çözüm için önerileriniz vede vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim. Ertuğrul beyin önerdiği yazıda da ayrıca kıymetli bilgiler var ve ondanda istifade ettim. Zamanlayıcıyı yeniden düzenleyerek geceleri tanka sürekli hava motorundan O2 takviyesi yapacağım. CO2 i periyotlandırmanın istenmeyen başka durumlara yol açma ihtimalini göz ardı etmemek konusunda haklısınız. Kısa zamanda fotoğraflarda ekleyeceğim.
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mart 2010 23:08
Aydın yukardaki yazılanları okudum,ince ayar vanası alana kadar hava taşı kullanmak,bu şekilde daha az çözünecektir gaz, ve emre beyin dediği gibi biraz yukarı konumlandırmakda çözünrülüğü düşürecektir.
Her durumda gözlem yapmaya devam etmelisin bence.
Her durumda gözlem yapmaya devam etmelisin bence.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Mart 2010 08:59
Şu an için tanka, aydınlatma sistemiyle eş zamanlı olarak 10 saat süre ile CO2 veriyorum. Ayrıca ışıklar kapandıktan bir süre sonra devreye giren hava motoruda 10 saat süreyle çalışıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Mart 2010 10:08
Geçmiş olsun aydın bey bence seramik difüzör kullanyorsanız ince ayar vanasına gerek kalmıyor zaten benim kullanım şeklim sabah ilk iş olarak difüzöre yüksek basınçla seramikte tıkanan delikleri açıyorum sonra hemen kesiyorum gazı ardından içindeki gaz bitince sadece regülatörden ayar yapıyorum basınç 6 hg oldumu saniyede 1 kabarcık verecek şekilde kullanıyorum sizin tankınızada yetrli co2 seviyesi için bi kabarcık sayısı ve basınç değeri belirlersiniz fazla ve az olmamak şartıyla olur biter...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Mart 2010 01:20
[QUOTE=Kartal77]Aydın son durum nedir?
Yarın cubaların 1. haftası.Fotoğraflamayı unutma, aynı açıdan aynı yerden lütfen :)
[/QUOTE]
Sen merak etme Yılmaz. Hafta hafta çekeceğim fotoğrafları :) Hafıza kartım emeneten arkadaşta; dahili hafızadaki fotoğraflarıda bilgisayara atmaya üşenince böyle gecikmeler oluyor kardeşim.
Son durum şu: Tüm işi Salı gününe kadar zamanlayıcılara devrettim. 10saat aydınlatma ve eş zamanlı CO2. 10saat hava motoru vasıtasıyla tanka mekanik olarak O2 desteği. Sorun yok gibi.
Salı günü yapılacaklar ise biraz zahmetli; standart akvaryum bakım faliyetleri olarak camlardaki yosunların temizlenmesi ve su değişimi, Dış filitrenin temizlenmesi ve ayrıca tavsiye üzerine fosfat ve nitrat testleri alınacak... (senin testlerin güvenilirliğinden şüphen var biraz :) ) ve bol bol fotoğraf da çekilecek:)
Aslında sürü davranışı sergileyebilecek bir balık türü eklemek istiyorum ama biraz daha sabredeyim falan diyorum kendime bakalım ne kadar sabredebileceğim?
aoktem 2010-03-14 11:22:01
Yarın cubaların 1. haftası.Fotoğraflamayı unutma, aynı açıdan aynı yerden lütfen :)
[/QUOTE]
Sen merak etme Yılmaz. Hafta hafta çekeceğim fotoğrafları :) Hafıza kartım emeneten arkadaşta; dahili hafızadaki fotoğraflarıda bilgisayara atmaya üşenince böyle gecikmeler oluyor kardeşim.
Son durum şu: Tüm işi Salı gününe kadar zamanlayıcılara devrettim. 10saat aydınlatma ve eş zamanlı CO2. 10saat hava motoru vasıtasıyla tanka mekanik olarak O2 desteği. Sorun yok gibi.
Salı günü yapılacaklar ise biraz zahmetli; standart akvaryum bakım faliyetleri olarak camlardaki yosunların temizlenmesi ve su değişimi, Dış filitrenin temizlenmesi ve ayrıca tavsiye üzerine fosfat ve nitrat testleri alınacak... (senin testlerin güvenilirliğinden şüphen var biraz :) ) ve bol bol fotoğraf da çekilecek:)
Aslında sürü davranışı sergileyebilecek bir balık türü eklemek istiyorum ama biraz daha sabredeyim falan diyorum kendime bakalım ne kadar sabredebileceğim?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2010 18:10
Merhaba arkadaşlar;
Pazar günü evin elektirik sistemi sanırım holdeki akvaryumun donanımlarını kaldıramadığından çöktü. Atan sigortaları ne yaptıysam düzeltemedim. Malum pazar günü elektirikçiler kapalı ve parasıyla dahi iş yaptıramadım. Birde, ''esnafımız iş yok diye kıvranıyor'' diyorlar; sanırım yanılıyoruz. Baksanıza 10 dk. iş için bile kimse yerinden kıpırdayıp servis ücretine tenezzür etmiyor!!! Her ne ise çaresiz ertesi güne bırakmak zorunda kaldım. Sabah erkenden elektirik sorununu çözdüm.
Fakat bu seferde saati gelmesine karşın aydınlatma devreye girerken CO2 girmedi... Ne olduğunu anlamak için baktığımda tüpün bitmiş olduğunu gördüm. Sanırım bir sızıntı nedeniyle tüp bitmişti. Sinirden CO2 tüpünü az daha akvaryumun camına geçirecektim. Çaresiz doldurmaya gittim fakat bu seferde ertesi gün alabileceğim söylendi. Fazla zamanım olmadığından kabul etmek zorunda kaldım. Tüpüde geç bir saatte teslim aldığımdan çaresiz bir günlük kayıp daha oldu... Vel hasılı kelam çarşamba günü sabah itibariyle saniyede bir baloncuk olarak CO2 i tanka vermeye başladım. Bu arada malumunuz bendeki ince ayar vanası biraz sıkı olduğundan çareler arıyordum ki; ikinci bir ince ayar vanasının uygun olmayacağı gazın doldurulduğu firma çalışanları tarafından söylendi. Bende buna karşın biraz daha gayretle saniyede bir baloncuğu ayarlayabildim.
Gelelim salı günü ne yaptığıma ; bu hesapta olmayan işler evdeki hesabıda biraz bozdu. Şu dış filitrenin temizliği işini önümüzdeki haftaya bıraktım. Ve gidip kendime balık aldım. Epey bir zamandır kafayı bitkiye takmış olduğumuzdan balıkları unutmuştuk... 9 adet Kardinal Tetra yı görür görmez kaptım. Malesef hepsi bu kadardı. 2 tanede Cüce vatoz aldım. Kardinallerden biri ortalıkta görünmüyor ayrıca sürüden de ayrı yüzüyordu (hasta olan balık sürüden kendini ayrı tutmaya çalışıyor diyerek bir genel yargıya ulaşabilirmiyim.Acaba bu balıklar böyle bir içgüdü oluşturmuşlarmıdır). Sanırım otların içerinde bir yerde öldü. Böylece akvaryumda 2 cüce vatoz, 2 boynuzlu cüce vatoz, 2 Siyamlı Alg Yiyici, 8 Kardinal tetra ve 50 nin üzerinde kiraz karides var.
Birde test kiti aldım. Şu içinde her test olanlardan. Eve gelince fark ettim ki fosfat testi yokmuş. Onların sonuçlarıda aşağıda:
17.03.2010
Çarşamba günü %25 su değşimi sonras sıvı gübre ve mikro element gübresi ilave edilmeden.
pH:7.2 CO2 veremediğimden yükselmiş.
NH4/NH3: 0mg/l
NO3:0mg/l
NO2:0mg/l
FE:0mg/l
KH:6d'KH
Görüldüğü gibi akvaryumda toksik madde yok. CO2 çelışmaya başladığına göre pH da düşecetir.
Aynı testleri bugün de yaptım. pH 7.1 e düşmüş. Diğerleri aynı. Ayrıca şelatlı demir de takviye etmem gerek. Su da zehirli amaonyak oluşumuda yok ve amonyumuda bitkiler tolere etmişler. pH düşünce KH de 5 e düşer sanırım.
Sonuca bakıp değerlendirme yapacak arkadaşların cevaplarını bekliyorum. Fotoğraflarda yarın artık.
aoktem 2010-03-18 23:48:10
Pazar günü evin elektirik sistemi sanırım holdeki akvaryumun donanımlarını kaldıramadığından çöktü. Atan sigortaları ne yaptıysam düzeltemedim. Malum pazar günü elektirikçiler kapalı ve parasıyla dahi iş yaptıramadım. Birde, ''esnafımız iş yok diye kıvranıyor'' diyorlar; sanırım yanılıyoruz. Baksanıza 10 dk. iş için bile kimse yerinden kıpırdayıp servis ücretine tenezzür etmiyor!!! Her ne ise çaresiz ertesi güne bırakmak zorunda kaldım. Sabah erkenden elektirik sorununu çözdüm.
Fakat bu seferde saati gelmesine karşın aydınlatma devreye girerken CO2 girmedi... Ne olduğunu anlamak için baktığımda tüpün bitmiş olduğunu gördüm. Sanırım bir sızıntı nedeniyle tüp bitmişti. Sinirden CO2 tüpünü az daha akvaryumun camına geçirecektim. Çaresiz doldurmaya gittim fakat bu seferde ertesi gün alabileceğim söylendi. Fazla zamanım olmadığından kabul etmek zorunda kaldım. Tüpüde geç bir saatte teslim aldığımdan çaresiz bir günlük kayıp daha oldu... Vel hasılı kelam çarşamba günü sabah itibariyle saniyede bir baloncuk olarak CO2 i tanka vermeye başladım. Bu arada malumunuz bendeki ince ayar vanası biraz sıkı olduğundan çareler arıyordum ki; ikinci bir ince ayar vanasının uygun olmayacağı gazın doldurulduğu firma çalışanları tarafından söylendi. Bende buna karşın biraz daha gayretle saniyede bir baloncuğu ayarlayabildim.
Gelelim salı günü ne yaptığıma ; bu hesapta olmayan işler evdeki hesabıda biraz bozdu. Şu dış filitrenin temizliği işini önümüzdeki haftaya bıraktım. Ve gidip kendime balık aldım. Epey bir zamandır kafayı bitkiye takmış olduğumuzdan balıkları unutmuştuk... 9 adet Kardinal Tetra yı görür görmez kaptım. Malesef hepsi bu kadardı. 2 tanede Cüce vatoz aldım. Kardinallerden biri ortalıkta görünmüyor ayrıca sürüden de ayrı yüzüyordu (hasta olan balık sürüden kendini ayrı tutmaya çalışıyor diyerek bir genel yargıya ulaşabilirmiyim.Acaba bu balıklar böyle bir içgüdü oluşturmuşlarmıdır). Sanırım otların içerinde bir yerde öldü. Böylece akvaryumda 2 cüce vatoz, 2 boynuzlu cüce vatoz, 2 Siyamlı Alg Yiyici, 8 Kardinal tetra ve 50 nin üzerinde kiraz karides var.
Birde test kiti aldım. Şu içinde her test olanlardan. Eve gelince fark ettim ki fosfat testi yokmuş. Onların sonuçlarıda aşağıda:
17.03.2010
Çarşamba günü %25 su değşimi sonras sıvı gübre ve mikro element gübresi ilave edilmeden.
pH:7.2 CO2 veremediğimden yükselmiş.
NH4/NH3: 0mg/l
NO3:0mg/l
NO2:0mg/l
FE:0mg/l
KH:6d'KH
Görüldüğü gibi akvaryumda toksik madde yok. CO2 çelışmaya başladığına göre pH da düşecetir.
Aynı testleri bugün de yaptım. pH 7.1 e düşmüş. Diğerleri aynı. Ayrıca şelatlı demir de takviye etmem gerek. Su da zehirli amaonyak oluşumuda yok ve amonyumuda bitkiler tolere etmişler. pH düşünce KH de 5 e düşer sanırım.
Sonuca bakıp değerlendirme yapacak arkadaşların cevaplarını bekliyorum. Fotoğraflarda yarın artık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2010 20:10
Aydın bey, sıkmayın canınızı çok fazla,böyle şeyler hepimizin başına geliyor.Sizinki biraz da hani bir söz vardır ''sakınan göze çöp batar'' derler ya öyle olmuş.Siz üstüne düştükçe tersliklerde peşpeşe gelmiş.Neyse zamanla herşey yoluna girecektir inanıyorum.
Test değerlerine gelince fazla bir yorum yapamıycam,ama tank kurumuş gibi bütün değerler sıfır,testleri bir kez daha tekrarlasanız diyorum en azından çok düşük bile olsa nitrast veya fosfat olması gerek.Yine de bu değerler çıkıyorsa olması gereken değerlere yakın makro,mikro gübreleme yapmanızı öneriyorum.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2010 23:15
Aydın senin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir sanırım.
Kardeşim 6 ay oldu insan bir iwagumiyi hayata geçirmezmi Ben bu kadar zamanda güzel bir resif akvaryumu kurardım.
Testleri doğru ölçtüysen ( ben daha önce Azoo kullanmadım bilmiyorum nasıllar) demir yada fosfat olması lazım, belki mikro element ekleyince bu değerler artabilir.
Ayrıca neden ince ayar vanası olmuyormuş anlayamadım, yüzlerce kişi regulatörün ardında ikinci bir ince ayar vanası kullanıyorda yanlış mı yapıyorlarmış?
Ertuğrul beye bir konuda katılıyorum, bazen işleri akışına bırakmak lazım :)
Kartal77 2010-03-18 23:17:53
Kardeşim 6 ay oldu insan bir iwagumiyi hayata geçirmezmi Ben bu kadar zamanda güzel bir resif akvaryumu kurardım.
Testleri doğru ölçtüysen ( ben daha önce Azoo kullanmadım bilmiyorum nasıllar) demir yada fosfat olması lazım, belki mikro element ekleyince bu değerler artabilir.
Ayrıca neden ince ayar vanası olmuyormuş anlayamadım, yüzlerce kişi regulatörün ardında ikinci bir ince ayar vanası kullanıyorda yanlış mı yapıyorlarmış?
Ertuğrul beye bir konuda katılıyorum, bazen işleri akışına bırakmak lazım :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Mart 2010 00:27
Arkadaşlar;
Nitrat sanırım ölçülemeyecek kadar düşük düzeyde çıktı. Su da reaktife karşı hafif bir tepkime olsada sıfır değerinin üzerindeki ölçülere renk skalası uymuyordu ve daha çok sıfırı gösteren renge yakındı. Bu sanırım az miktarda olduğunu göstermekte. Demir ilave etmediğimden hiç çıkmamasına şaşırmadım ama eksikliği ortada ve ilave etmem gerekli sanırım.
Şimdi elimde; Potasyum gübresi var birde mikro element gübresi. Selatlı demir gübreside alacağım. Tank brüt 160 litre ve tahminen net 120-130 litre kadar su ihtiva ediyor. Tabanda oldukça zengin diyebiliriz. Şimdi arkadaşlarım siz ne önerirsiniz bana bu gübrelerden ne kadar ilave edeyim? fosfat gübresi de almalımıyım? Anladığım kadarıyla suda toksik yok. Kardinalleri alana kadarda kasıtlı olarak haftada bir çok az yem veriyordum ki herbiri iyi bir alg yiyici olan balıklarım dikkatlerini yeme değilde işlerine yöneltsinler. Dolayısıyla yemden dolayı bir kirlenme olmaması, balık kayıbının olmadığından dolayı çürümeden kaynaklanan kirlenmenin olmaması ve canlıların dışkılarının da suda çözündükten sonra bitkiler tarafından kullanıldığını düşünürsem ve benimde bitki kök sayısını yetersiz bulduğumdan gübreleri az miktarda verdiğimide göz önüne alırsam suda böyle değerlerin çıkması bu durumdan kaynaklanıyor olabilir herhalde. Açıkçası suda zararlı madde olmaması iyi hoşta mevcut durum benimde garibime gitmiyor değil. Ayrıca testleri doğru yaptığıma da eminim.
Suya hangi gübreden ne kadar (mg ölçeğinde) ilave etmemi önerirsiniz?
Gülmeyin ama başıma bir iş daha geldi.Artık kadermi diyeyim yoksa sabotemi ediliyorum ne... Kardinallerde beyaz benek :)baş gösterdi. Isıyı biraz artırdım. Yarında ilaç tedavisine başlayacağız. Akvaryum diye başladık; kimi türlere o kadar taktık ki bir ihtiyoloji uzmanı gibi araştırdık. Sonra ot mot koyalımda biraz hoş görünsün dedik botanikçi gibi o bitkiydi bu bitkiydi arada kaybolduk gittik. Su değerleri dedik; elde test kimyager olduk.Yakında hıfsı sıha dan bile danışsalar bize şaşmamak gerek. Elektirik aksamıydı,gazdı,tüptü derken teknisyenlikte yapmaya başladık. Velhasılı kelem şimdide baytar olacağız, balık tedavi edeceğiz. Sanırım bu hobide bizleri çekende bu ufak tefek karmaşalar ve çok yönlü yapısı :)
aoktem 2010-03-19 01:04:58
Nitrat sanırım ölçülemeyecek kadar düşük düzeyde çıktı. Su da reaktife karşı hafif bir tepkime olsada sıfır değerinin üzerindeki ölçülere renk skalası uymuyordu ve daha çok sıfırı gösteren renge yakındı. Bu sanırım az miktarda olduğunu göstermekte. Demir ilave etmediğimden hiç çıkmamasına şaşırmadım ama eksikliği ortada ve ilave etmem gerekli sanırım.
Şimdi elimde; Potasyum gübresi var birde mikro element gübresi. Selatlı demir gübreside alacağım. Tank brüt 160 litre ve tahminen net 120-130 litre kadar su ihtiva ediyor. Tabanda oldukça zengin diyebiliriz. Şimdi arkadaşlarım siz ne önerirsiniz bana bu gübrelerden ne kadar ilave edeyim? fosfat gübresi de almalımıyım? Anladığım kadarıyla suda toksik yok. Kardinalleri alana kadarda kasıtlı olarak haftada bir çok az yem veriyordum ki herbiri iyi bir alg yiyici olan balıklarım dikkatlerini yeme değilde işlerine yöneltsinler. Dolayısıyla yemden dolayı bir kirlenme olmaması, balık kayıbının olmadığından dolayı çürümeden kaynaklanan kirlenmenin olmaması ve canlıların dışkılarının da suda çözündükten sonra bitkiler tarafından kullanıldığını düşünürsem ve benimde bitki kök sayısını yetersiz bulduğumdan gübreleri az miktarda verdiğimide göz önüne alırsam suda böyle değerlerin çıkması bu durumdan kaynaklanıyor olabilir herhalde. Açıkçası suda zararlı madde olmaması iyi hoşta mevcut durum benimde garibime gitmiyor değil. Ayrıca testleri doğru yaptığıma da eminim.
Suya hangi gübreden ne kadar (mg ölçeğinde) ilave etmemi önerirsiniz?
Gülmeyin ama başıma bir iş daha geldi.Artık kadermi diyeyim yoksa sabotemi ediliyorum ne... Kardinallerde beyaz benek :)baş gösterdi. Isıyı biraz artırdım. Yarında ilaç tedavisine başlayacağız. Akvaryum diye başladık; kimi türlere o kadar taktık ki bir ihtiyoloji uzmanı gibi araştırdık. Sonra ot mot koyalımda biraz hoş görünsün dedik botanikçi gibi o bitkiydi bu bitkiydi arada kaybolduk gittik. Su değerleri dedik; elde test kimyager olduk.Yakında hıfsı sıha dan bile danışsalar bize şaşmamak gerek. Elektirik aksamıydı,gazdı,tüptü derken teknisyenlikte yapmaya başladık. Velhasılı kelem şimdide baytar olacağız, balık tedavi edeceğiz. Sanırım bu hobide bizleri çekende bu ufak tefek karmaşalar ve çok yönlü yapısı :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir