Tuz Ruhu Ile Ph Ve Kh Düşürmek
Gönderim Zamanı: 29 Ağustos 2015 20:04
İlyas ve Ufuk Beyler her ikinize de teşekkür ederim.
Aynı şeyleri düşünüyoruz, mutlaka benim yaptığımın bir zararı var veya yararı var ama bunu tek başıma olduğum için derlemem çok zor. Aklın yolu bir, yazdığınız ve verdiğiniz tavsiyelerin çoğunu 2 yıl süren mücadelem içerisinde yaptım. RO ile hightech bitkili toprak yolda f1 arabası ile yarışa benziyor; konforsuz ve tehlikeli.
Maalesef 156 daireli, 156 ayrı sesin çıktığı bir sitenin yönetim toplantısında su konusunu dile getirdim. Yaşlı bir amca, ben içiyorum gayet güzel dedi herkes de he he dedi ve konu kapandı [:D]
Yosuna gelince, birinci belam bildiğiniz yeşil toz yosunu.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/toz_yosunu_mu_k839241.asp[/URL]
İkinci belamı fotoğraflayamıyorum. Çünkü görünmüyor! Açık yeşil, özellikle aromatica ve erectusun üzerinde oluşan, elimle yarattığım bir dalgada bile yıllardır aynı yerde duran yapay çiçeği sallamışsınız da toz dökülüyormuş gibi toz dökülüyor. Çıkarmak için bir çaba sarfetmeme gerek kalmıyor. DIY excel en büyük düşmanı.
Taşınana kadar bu ızdıraba devam edeceğim sanırım. Su değişimlerinde coşan fotosentezi özledim :)
Sizlerin de başını ağrıttım. Konuya da limon sıkıyorum. Dilerseniz başka bir konu açayım veya yukarıdaki link verdiğim konuya geçelim. [EDIT]fatihsahin,2015-08-29 20:04:46[/EDIT]
Aynı şeyleri düşünüyoruz, mutlaka benim yaptığımın bir zararı var veya yararı var ama bunu tek başıma olduğum için derlemem çok zor. Aklın yolu bir, yazdığınız ve verdiğiniz tavsiyelerin çoğunu 2 yıl süren mücadelem içerisinde yaptım. RO ile hightech bitkili toprak yolda f1 arabası ile yarışa benziyor; konforsuz ve tehlikeli.
Maalesef 156 daireli, 156 ayrı sesin çıktığı bir sitenin yönetim toplantısında su konusunu dile getirdim. Yaşlı bir amca, ben içiyorum gayet güzel dedi herkes de he he dedi ve konu kapandı [:D]
Yosuna gelince, birinci belam bildiğiniz yeşil toz yosunu.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/toz_yosunu_mu_k839241.asp[/URL]
İkinci belamı fotoğraflayamıyorum. Çünkü görünmüyor! Açık yeşil, özellikle aromatica ve erectusun üzerinde oluşan, elimle yarattığım bir dalgada bile yıllardır aynı yerde duran yapay çiçeği sallamışsınız da toz dökülüyormuş gibi toz dökülüyor. Çıkarmak için bir çaba sarfetmeme gerek kalmıyor. DIY excel en büyük düşmanı.
Taşınana kadar bu ızdıraba devam edeceğim sanırım. Su değişimlerinde coşan fotosentezi özledim :)
Sizlerin de başını ağrıttım. Konuya da limon sıkıyorum. Dilerseniz başka bir konu açayım veya yukarıdaki link verdiğim konuya geçelim. [EDIT]fatihsahin,2015-08-29 20:04:46[/EDIT]
Beğenenler: [T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ağustos 2015 16:04
Fatih bey, konunuza ve fotoğraflara baktım.
Karşılaştığım bir yosun türü değil ancak, diğer taraftan ikinci fotoda yaprak kenarlarındaki birikme fosfat eksikliğinde oluşan spot algleri andırsa da pek öyle olduğunu da sanmıyorum.
(yaprak üzerindeki yosunları kurulum aşamasını yeni atlatmaya çalışan akvaryumlarda çoğunlukla kaya gibi taşların üzerinde görülen kadifemsi güzel bir yosun türüne de benzettim eğer o yosunsa cüce vatozlar tüketiyor ancak sizdekiler çok fazla olmuş.)
Suyunuzda rakımsı bir beyazlık dikkat çekiyor. Bu da akvaryumla filtreyle su değerleri ile çok oynandığının işareti olabilir.
Muhtemelen bu kötü suyunuz nedeniyle denemeleriniz oluyor ve akvaryumda stabilite bozuluyor.
Bütün, su ve besin değerleri uygun olsa bile, suyunuzun uzunca süreler aynı şartları stabil olarak sağlayamadığınızda zaman zaman hızlı değer değişiklikleri de oluyorsa bitkileriniz besin alımını kesebilirler. Dolayısıyla algler için uygun ortam oluşur.
Nasıl ki bitki ilk eklendiğinde ortama uyum sağlayıp bir adaptasyon sürecine ihtiyaç duyuyorsa, su ve besin değerlerindeki ani iniş çıkışlar veya ph veya kimi iyonik değerlerdeki ani iniş çıkışlar aynı balıklarda olduğu gibi hatta çok daha fazla bitkilerinizi de etkileyecektir.
Bitkinin, suda yeni şartlar oluştuğunda ilk etkilendiği anı saptamak biraz zor oluyor, gelişim yavaşladığı an aslında bu bir gösterge oluyor. Hızlıca fotosentez yapmayıp standart gelişime göre yavaş bir gelişim oluyorsa ve biz bu arada bir takım değişiklik ve denemeler yaptı isek bitkinin yeni şartlara adaptasyon süreci içinde olduğunu değerlendirmek gerek. (Tam adapte olup olamayacağı ayrı konu.)
Bu tür bir süreç içerisinden geçilirken, yüksek besin değerleri, uzun ışıklandırma ve tekrar müdahale, kimyasal ile müdahale gibi girişimler hep uzun vadede yosunlara yarar.
Akvaryum veya doğadaki her su şartı için bir yosun türü mutlaka oluşur. Önemli olan doğru şartları stabil olarak sağlayıp düzgün bitki gelişimini yakalamak.
Bitki gelişimi yavaşlatıp durdurmuşsa ekolojik denge gereği mutlaka bir yosun türü oluşmak zorunda.
Yani algle mücadele ederken öncelikle düzgün ve hızlı bir bitki gelişimini yakalamak gerek, bu yakalandığı takdirde biraz mekanik temizlik ve biraz da zaman tanıma süreciyle süreç atlatılacaktır.
Belli şartlarda akvaryumlarda oluşan yosun türleri aslında herkesin karşılaştığı ve bilinen yosun türleri oluyor, ancak yüksek kh ph veya kimi iyonik değerlerin çok olması, kimi değerlerin ise belki hiç olmaması veya çok az olması gibi durumlar sebebiyle, yani sizin şartlarınız biraz daha değişik olduğu için daha değişik bir yosun türü ile karşılaşmışsınız. Diğer taraftan aslında sizdeki bu yosunları daha çok geçiş süreci akvaryumlarında yaşanabilecek bir yosun türü olabileceğini de değerlendiriyorum.
Yani akvaryuma ve filtreye fazla müdahale edilmiş olabileceğini belli ölçüde mikororganizmal ve bakteriyel faaliyetlerin sekteye uğratıldığını kullanılan kimi kimyasallar ile de (exel veya hcl gibi) durumun sürdürüldüğü gibi bir değerlendirmem de var.
Nasıl ki kurulum aşamasında bir takım yosunlar çok daha rahat ürüyor ancak biyolojik aktivasyon tam işlemeye başladığında bu tür yosunlar görülemiyorsa, aynı durumun bir benzeri söz konusu olabilir.
Tam olarak neler yaptığınızı bilmediğimden tahminen birşeyler yazmaya çalıştım, sürçü lisan affola.[EDIT]ringo,2015-08-30 16:18:44[/EDIT]
Karşılaştığım bir yosun türü değil ancak, diğer taraftan ikinci fotoda yaprak kenarlarındaki birikme fosfat eksikliğinde oluşan spot algleri andırsa da pek öyle olduğunu da sanmıyorum.
(yaprak üzerindeki yosunları kurulum aşamasını yeni atlatmaya çalışan akvaryumlarda çoğunlukla kaya gibi taşların üzerinde görülen kadifemsi güzel bir yosun türüne de benzettim eğer o yosunsa cüce vatozlar tüketiyor ancak sizdekiler çok fazla olmuş.)
Suyunuzda rakımsı bir beyazlık dikkat çekiyor. Bu da akvaryumla filtreyle su değerleri ile çok oynandığının işareti olabilir.
Muhtemelen bu kötü suyunuz nedeniyle denemeleriniz oluyor ve akvaryumda stabilite bozuluyor.
Bütün, su ve besin değerleri uygun olsa bile, suyunuzun uzunca süreler aynı şartları stabil olarak sağlayamadığınızda zaman zaman hızlı değer değişiklikleri de oluyorsa bitkileriniz besin alımını kesebilirler. Dolayısıyla algler için uygun ortam oluşur.
Nasıl ki bitki ilk eklendiğinde ortama uyum sağlayıp bir adaptasyon sürecine ihtiyaç duyuyorsa, su ve besin değerlerindeki ani iniş çıkışlar veya ph veya kimi iyonik değerlerdeki ani iniş çıkışlar aynı balıklarda olduğu gibi hatta çok daha fazla bitkilerinizi de etkileyecektir.
Bitkinin, suda yeni şartlar oluştuğunda ilk etkilendiği anı saptamak biraz zor oluyor, gelişim yavaşladığı an aslında bu bir gösterge oluyor. Hızlıca fotosentez yapmayıp standart gelişime göre yavaş bir gelişim oluyorsa ve biz bu arada bir takım değişiklik ve denemeler yaptı isek bitkinin yeni şartlara adaptasyon süreci içinde olduğunu değerlendirmek gerek. (Tam adapte olup olamayacağı ayrı konu.)
Bu tür bir süreç içerisinden geçilirken, yüksek besin değerleri, uzun ışıklandırma ve tekrar müdahale, kimyasal ile müdahale gibi girişimler hep uzun vadede yosunlara yarar.
Akvaryum veya doğadaki her su şartı için bir yosun türü mutlaka oluşur. Önemli olan doğru şartları stabil olarak sağlayıp düzgün bitki gelişimini yakalamak.
Bitki gelişimi yavaşlatıp durdurmuşsa ekolojik denge gereği mutlaka bir yosun türü oluşmak zorunda.
Yani algle mücadele ederken öncelikle düzgün ve hızlı bir bitki gelişimini yakalamak gerek, bu yakalandığı takdirde biraz mekanik temizlik ve biraz da zaman tanıma süreciyle süreç atlatılacaktır.
Belli şartlarda akvaryumlarda oluşan yosun türleri aslında herkesin karşılaştığı ve bilinen yosun türleri oluyor, ancak yüksek kh ph veya kimi iyonik değerlerin çok olması, kimi değerlerin ise belki hiç olmaması veya çok az olması gibi durumlar sebebiyle, yani sizin şartlarınız biraz daha değişik olduğu için daha değişik bir yosun türü ile karşılaşmışsınız. Diğer taraftan aslında sizdeki bu yosunları daha çok geçiş süreci akvaryumlarında yaşanabilecek bir yosun türü olabileceğini de değerlendiriyorum.
Yani akvaryuma ve filtreye fazla müdahale edilmiş olabileceğini belli ölçüde mikororganizmal ve bakteriyel faaliyetlerin sekteye uğratıldığını kullanılan kimi kimyasallar ile de (exel veya hcl gibi) durumun sürdürüldüğü gibi bir değerlendirmem de var.
Nasıl ki kurulum aşamasında bir takım yosunlar çok daha rahat ürüyor ancak biyolojik aktivasyon tam işlemeye başladığında bu tür yosunlar görülemiyorsa, aynı durumun bir benzeri söz konusu olabilir.
Tam olarak neler yaptığınızı bilmediğimden tahminen birşeyler yazmaya çalıştım, sürçü lisan affola.[EDIT]ringo,2015-08-30 16:18:44[/EDIT]
Beğenenler: [T]62757,fatihsahin[/T][T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ağustos 2015 08:16
Teşekkür ederim İlyas Bey.
Bende aynı şekilde düşünüyorum. Maalesef su değerleri çok değişik olduğundan sürekli müdahale etmek zorunda kalıyorum. Bu da elbette bitkileri sarsıyor. Standart bir su tutturmak çok zor oluyor. Bakalım, gittikçe deneyim kazanıyoruz. Bu şekilde idare edeceğim artık. Vakit ayırıp yazdığınız cevaplarınız için teşekkür ederim.
Bende aynı şekilde düşünüyorum. Maalesef su değerleri çok değişik olduğundan sürekli müdahale etmek zorunda kalıyorum. Bu da elbette bitkileri sarsıyor. Standart bir su tutturmak çok zor oluyor. Bakalım, gittikçe deneyim kazanıyoruz. Bu şekilde idare edeceğim artık. Vakit ayırıp yazdığınız cevaplarınız için teşekkür ederim.
Beğenenler: [T]41753,ringo[/T][T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2015 09:43
Kayınpederin evden şebeke suyu alıp test yaptım. GH 40 KH 40. Anlaşılan benim arıtma sadece GH düşürüp KH'da da ufak bir işlem yapıyor.
Beğenenler: [T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2015 22:50
Değerler maden suyu kıvamında.
Yeraltı suyu demekki.
(Kuyu suyu mu acaba)
Gh ve kh dengeli iken osmosla karıştırıp kullanmak daha kolay.
Gh veya kh tan birinin olmaması daha kötü.
Tabii yüksek değerler nedeniyle osmos membranı da daha sık değişmek gerek.
Yeriniz varsa biraz uğraşabilirseniz ve suyunuz da kayınpederinizdeki gibi olsa kireç soda yöntemi ile bu su biraz düzeltilip daha az osmos su ile karıştırılabilirmiş.
Yeraltı suyu demekki.
(Kuyu suyu mu acaba)
Gh ve kh dengeli iken osmosla karıştırıp kullanmak daha kolay.
Gh veya kh tan birinin olmaması daha kötü.
Tabii yüksek değerler nedeniyle osmos membranı da daha sık değişmek gerek.
Yeriniz varsa biraz uğraşabilirseniz ve suyunuz da kayınpederinizdeki gibi olsa kireç soda yöntemi ile bu su biraz düzeltilip daha az osmos su ile karıştırılabilirmiş.
Beğenenler: [T]62757,fatihsahin[/T][T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2015 08:59
Evet Antalya'nın suyu hep kuyu suyu. Gh 40 Kh 40 olan su sitemdeki arıtma ile Gh 0 Kh 30 oluyor. Bende Ro ile Gh 0 Kh 0 yapıyorum. 250 litre şartlandırma tankım var. Kalsiyum nitrat ve magnezyum sülfat ile GH, Bikarbonat ile de Kh ayarlayıp tanka basıyorum.
Her hafta 250 litre su taşınmaz, herkül olurum :)
Her hafta 250 litre su taşınmaz, herkül olurum :)
Beğenenler: [T]41753,ringo[/T][T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2015 20:00
Kalsiyumnitratdaki kalsiyum oranı, nitrata göre az olduğundan, kalsiyum ihtiyacı tamamen bundan karşılanırsa nitrat iyonları biraz fazlaca olur.
Diğer taraftan suda klorür iyonlarına da ihtiyacınız bulunduğundan, kalsiyumun enaz yarısını kalsiyumklorürden karşılamanız daha yerinde olacaktır.
Diğer taraftan suda klorür iyonlarına da ihtiyacınız bulunduğundan, kalsiyumun enaz yarısını kalsiyumklorürden karşılamanız daha yerinde olacaktır.
Beğenenler: [T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Eylül 2015 08:22
Teşekkür ederim İlyas Bey. Ben bazen kalsiyum Sülfat (alçı) kullanıyordum. Temin edip birde onu deneyeyim o zaman.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Kasım 2015 11:26
Ufuk Hocam, peki limon ile PH düşürmeyi de aynı şekilde mi yapmalı? Dün Saka suyun değerini ölçtüm (PH 8.2) Bir çay bardağına yine aynı suyun üzerine limon sıktım 3-4 damla kadar. Sonra tekrar ölçtüğümde cihaz bozulmuş gibi bir anda 4.1 lere kadar indi. İletkenlik değerinde hiç bir artış yoktu. İletkenlik sabit kaldı. Suyu dökmedim bekletiyorum, bakalım bu akşam ölçtüğümde değerler nasıl çıkacak.
Beğenenler: [T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2015 18:08
Konuyu tamamen okuma fırsatı bulamasam da başlığı nedeniyle yazmak istedim. Tuz ruhu pek kararlı bir asit değildir İlyas Bey detayıyla da değinmiş.
Ph kh ile ilintilidir, ph düşürmek için önce kh düşürülmelidir. En basitinden osmos su kullanılabilir (Çoğunu götürür). "Düşük ph istiyor, üremiyor" denen türlerin tamamına yakınının üretiminde asıl gözetilmesi gereken iletkenlik değeridir.
İlla ki ph ile oynanacak ve asit kullanılacaksa fosforik, humik ve fulvik asitleri öneririm.
Daha fazlası için 2 konudaki mesajlarımı okuyabilirsiniz.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/ucuza_mineral_katkilar_ve_su_hazirlayici_yapimi_k800916_sn5.asp[/URL]
Bu konunun 5. sayfasında fosforik asit ile ph düşürdüğüm bir akvaryum var.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/ph_hakkinda_safsatalar_dogru_bilinen_yanlislar_k798696.asp[/URL]
Sağlıklı hobiler...
Ph kh ile ilintilidir, ph düşürmek için önce kh düşürülmelidir. En basitinden osmos su kullanılabilir (Çoğunu götürür). "Düşük ph istiyor, üremiyor" denen türlerin tamamına yakınının üretiminde asıl gözetilmesi gereken iletkenlik değeridir.
İlla ki ph ile oynanacak ve asit kullanılacaksa fosforik, humik ve fulvik asitleri öneririm.
Daha fazlası için 2 konudaki mesajlarımı okuyabilirsiniz.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/ucuza_mineral_katkilar_ve_su_hazirlayici_yapimi_k800916_sn5.asp[/URL]
Bu konunun 5. sayfasında fosforik asit ile ph düşürdüğüm bir akvaryum var.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/ph_hakkinda_safsatalar_dogru_bilinen_yanlislar_k798696.asp[/URL]
Sağlıklı hobiler...
Beğenenler: [T]9253,pilatin[/T]
Teşekkür Edenler: [T]9253,pilatin[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2015 18:10
Ulvi Bey, konunun ilk mesajında KH ve İletkenlikle ilgili gözlem ve bilgiler mevcut. Zaten KH düşürülerek PH'a müdahale ediliyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2015 18:54
[QUOTE=MaviYesil]Akvaryum hobisinde PH düşürmenin güvenli bir sürü yolu var. Torf, co2, kökler, çay...vs bütün yolları kullandım ve biliyorum. Dolayısıyla "Bunlarla uğraşma dostum, hindistan cevizi torfu koy, mangrow kökü koy...vs" gibi iletilerle başlığı gereksiz yere uzatmazsak sevinirim. [/QUOTE] Demişsiniz, belirtmediğiniz fosforik, humik ve fulvik asitleri önerdim... Hepsi hcl ile çalışmaktan kolaydır ve handikapları daha azdır, kararlıdırlar.
KH düşürülerek PH'a müdahale ediliyor deseniz de [QUOTE=MaviYesil]Bu uygulama her musluk suyu için farklı dozajlama gerektirir.[/QUOTE] Demişsiniz, musluk suyuna asitle müdahale etmek pek doğru değil.
Neyse ben gereksiz uzatmayayım konuyu, kolay gelsin size.[EDIT]Ulvi Özuğur,2015-11-09 18:55:08[/EDIT]
KH düşürülerek PH'a müdahale ediliyor deseniz de [QUOTE=MaviYesil]Bu uygulama her musluk suyu için farklı dozajlama gerektirir.[/QUOTE] Demişsiniz, musluk suyuna asitle müdahale etmek pek doğru değil.
Neyse ben gereksiz uzatmayayım konuyu, kolay gelsin size.[EDIT]Ulvi Özuğur,2015-11-09 18:55:08[/EDIT]
Beğenenler: [T]9253,pilatin[/T][T]195482,XxxGokhan[/T]
Teşekkür Edenler: [T]27027,MaviYesil[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2016 12:35
Ufuk Bey Merhaba,
Daha önce limon ile ilgili sorum araya kaynadı zannediyorum. Kendi ölçümlerime göre limon ile Ph önemli derecede düşebiliyor ama iletkenlik artıyor. Bu sebepten ötürü bu şekilde düşürmeyi düşünmüyorum.
İletkenliği de son 2 seferdir hava taşıyla havalandırdığım su sayesinde düşürebildim. 430'dan aşağıya düşmeyen iletkenlik 360'lara çekildi. Uzun süre bekletmek yerine suyu doldurup 2 gün havalandırıp öyle su değişimi yapacağım bundan sonra.
İletkenliği düşürmeye farklı yöntem varsa bilmek isterim. Zira ph düşürmek için suyun sararmaması için aklıma gelen yöntem mopani kökü.
Normalde Ph ile uğraşmam ama 8'lere çıktığı için (beslediğim türler için maksimum ph değeri) biraz düşürmekte fayda var.
Daha önce limon ile ilgili sorum araya kaynadı zannediyorum. Kendi ölçümlerime göre limon ile Ph önemli derecede düşebiliyor ama iletkenlik artıyor. Bu sebepten ötürü bu şekilde düşürmeyi düşünmüyorum.
İletkenliği de son 2 seferdir hava taşıyla havalandırdığım su sayesinde düşürebildim. 430'dan aşağıya düşmeyen iletkenlik 360'lara çekildi. Uzun süre bekletmek yerine suyu doldurup 2 gün havalandırıp öyle su değişimi yapacağım bundan sonra.
İletkenliği düşürmeye farklı yöntem varsa bilmek isterim. Zira ph düşürmek için suyun sararmaması için aklıma gelen yöntem mopani kökü.
Normalde Ph ile uğraşmam ama 8'lere çıktığı için (beslediğim türler için maksimum ph değeri) biraz düşürmekte fayda var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2016 17:45
Limon suyu da kullanılabilir. Ancak iletkenlik diğer asitlerden çok daha hızlı artacaktır. İçeriğindeki mineraller yönünden balıklara faydası da olur. Ancak limon suyunun PH seviyes 2 civarı olduğundan eğer yüksek hacimde, büyük PH değişiklikleri yapılmak istenirse çok miktarda limon suyu kullanmak gerekecektir. Bu da içeriğindeki kalsiyum,bakır, demir gibi minerallerin uzun süre zarfında uygun su değişimi yapılmazsa birikinti yapmasına sebep olabilir.
300-400 arası iletkenlik normal zamanlar için uygun bir değer. Bazı türlerin üretimi için iletkenlik düşürülmeye çalışılır. Bunun şu anda geçerli tek yolu reverse osmosis cihazı kullanmaktır.
300-400 arası iletkenlik normal zamanlar için uygun bir değer. Bazı türlerin üretimi için iletkenlik düşürülmeye çalışılır. Bunun şu anda geçerli tek yolu reverse osmosis cihazı kullanmaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir