Silis kum ve meşe yaprağının suya etkisi
Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2011 18:52
Görkem yosun 6.2'ye cevap olamaz bence. Senin cevabını ancak bana musluk suyunun net değerlerini söylersen yorumlayabilirim. Musluk suyun 6.5 gibi birşeylerse bir miktar yosun, yapraklar, mangrovlar ve dip çekimi yapmaman 0.3 düşüşü sağlayabilir sanırım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2011 21:12
Evet beşiktaşta okuduğum en yüksek değer 7 benimde ama tanka koyunca 6 da tutmak çok zorlaşıyor. Üsenmedim istanbulda yağan yağmuru ölçtüm direk havadan hiç bir kaba koymadan 5.5 çıktı. Klor ve kloraminin ph ve kh a etkisi nedir acabaa.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2011 22:38
[QUOTE=Zuckar]Evet beşiktaşta okuduğum en yüksek değer 7 benimde ama tanka koyunca 6 da tutmak çok zorlaşıyor. Üsenmedim istanbulda yağan yağmuru ölçtüm direk havadan hiç bir kaba koymadan 5.5 çıktı. Klor ve kloraminin ph ve kh a etkisi nedir acabaa. [/QUOTE]
Aslında yağmur suyuda saf olmuyor havada bulunan fazla miktarda toz ile karışıyor,yanlız yağmur suyunu havadan nasıl ölçtünüz onu merak ettim ölçüm aletinin suyu tutabilecek bir haznesimi mevcut?
Uzun zamandır çeşme suyu değerlerini ölçüyorum genelde 7,5-7,6 arası oluyor.
Görkem silis kumdaki bu durum her kumda yaşanmayabilir kaynağı farklıdır benim aldığım yerdeki kum böyleydi mesela kocaeliden aldığım kumda hiç böyle bir durum yok suya herhangir salınımı yapmıyor.
Aklıma gelen bir durum var görke'inde benimde akvaryumlarımız sumplı yani hava motoru ile hava verilmiyor buda bir etki yaratıyordur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2011 23:27
Görkem senin Ph 7.2'den 6.2'ye nasıl inebiliyor gerçekten ilginç bana göre. Ben herhangi bir tahminde bulunamıyorum açıkçası, tek aklıma gelen kullandığınız test kitinde bir sıkıntı olması olabilir onun dışında daha öncede dilim döndüğünce izah etmeye çalışmıştım : Ph 7.2 olan sudaki sertliği yaratan mineraller ile 6.2 arasında 10 kat fark var. Nasıl olabiliyorda o 9x senin suyundan yok oluyor işte bunu anlayabileceğim gün belkide bu hobiyi bırakırım ama henüz anlamadığım öyle çok şey varki püüfff :))
Bak sana dahada ilginç birşey söyliyim : Şimdi çeşme suyun 7.2 gibi birşeyler ve tanktaki su 6.2. Haftalık su değişimlerinde atıyorum yüzde yirmi, otuz her neyse su değişimi yapıyorsun. Bu su değişimiyle tanktaki su kendinden 10 kat daha sert bir su ile karışıyor yani buda demek oluyorki senin tankında su değişimlerinde ciddi oranda bir Ph dalgalanması yaşanıyori balıkların bundan olumsuz etkilenmemesi olanaksız ama birçok balığı kayıpsız baktın büyüttüni yavrulattın öyle değil mi ?
Bunlada kalmıyor birkaç gün sonra bahsettiğim 9x oranındaki sertlik yaratan mineraller tekrar bir şekilde sistemden uzaklaşıyor ve suyun tekrar 6.2 olan stabil değerine kavuşuyor. Bunca yıldır okuduğum hiçbir makale, yazı, dergi daha ne varsa bu durumu izah edemiyor !
Yağmur suyunu bende geçen hafta hayatımda ilk defa test ettim. Fethiye'nin yağmur suyu Ph değeri 4.5 çıktı ilginç bir şekilde. Aslında gh ve kh testide yapmak isterdim ama her ikiside çok kısa bir süre önce bitmişti, malum bu aralar su kimyasıyla iyice bozdum kafayı. Habire bir şeyler deneyip ölçümler yapıyorum. İşin en can sıkıcı kısmı iyi mi ediyorum kötü mü onada emin değilim artık. Bazen aynen Gürkan Hocanın dediği gibi ''boşversene yaa'' diyesim geliyor ama sonra bir şekilde merakkıma yenik düşüyorum ve alıyorum elime kitleri tekrar...
Demasonilover 2011-06-06 23:36:04
Bak sana dahada ilginç birşey söyliyim : Şimdi çeşme suyun 7.2 gibi birşeyler ve tanktaki su 6.2. Haftalık su değişimlerinde atıyorum yüzde yirmi, otuz her neyse su değişimi yapıyorsun. Bu su değişimiyle tanktaki su kendinden 10 kat daha sert bir su ile karışıyor yani buda demek oluyorki senin tankında su değişimlerinde ciddi oranda bir Ph dalgalanması yaşanıyori balıkların bundan olumsuz etkilenmemesi olanaksız ama birçok balığı kayıpsız baktın büyüttüni yavrulattın öyle değil mi ?
Bunlada kalmıyor birkaç gün sonra bahsettiğim 9x oranındaki sertlik yaratan mineraller tekrar bir şekilde sistemden uzaklaşıyor ve suyun tekrar 6.2 olan stabil değerine kavuşuyor. Bunca yıldır okuduğum hiçbir makale, yazı, dergi daha ne varsa bu durumu izah edemiyor !
Yağmur suyunu bende geçen hafta hayatımda ilk defa test ettim. Fethiye'nin yağmur suyu Ph değeri 4.5 çıktı ilginç bir şekilde. Aslında gh ve kh testide yapmak isterdim ama her ikiside çok kısa bir süre önce bitmişti, malum bu aralar su kimyasıyla iyice bozdum kafayı. Habire bir şeyler deneyip ölçümler yapıyorum. İşin en can sıkıcı kısmı iyi mi ediyorum kötü mü onada emin değilim artık. Bazen aynen Gürkan Hocanın dediği gibi ''boşversene yaa'' diyesim geliyor ama sonra bir şekilde merakkıma yenik düşüyorum ve alıyorum elime kitleri tekrar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 00:42
Yeni ölçümler silis kumlu su 7,9 meşe yapraklı su 7,3 her iki kavanozdada düşüş var dün yeni koymuş olduğum lav taşı kırı kavanozonda ise hiç bir değişim yok 7,5
Görkem senin akvaryumun ölçümü tekrardan yapalım bakalım ne gösterecek.
Görkem senin akvaryumun ölçümü tekrardan yapalım bakalım ne gösterecek.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 01:06
Ben elektronik ölçerlere hiç inanmıyorum kutupları eskiyor kirleniyor. Kalibrasyonu ayrı dert. Ben merck cubuk kullanıyorum 1-14 arası ölçen var birde 4.5 den başlayıp 8.5 kadar buçuklu ölçen gayet net. Yağmura tuttum ıslandı baktım.
Su değişimlerinde yumurtaya hazırlanan balığın yumurta işini bıraktığını ertelediğini gördüm. Su değerleri dalgalanınca hemen bırakıyorlar.
Ben bukadar takmaya gerek olmadığını sanıyorum çünkü balıkların istediği dereceye yakın olması ve fazla dalgalanmaması yeterlidir. Viktorya gölü atlasında her türün ve bölgelerin tek tek ph ları verilmişti gözlerime inanamadım saymadım ama belki 50 tane ph değeri vermişti. Mesela yükseltilerin olduğu yerlerde sabah 2 saat daha geç güneş alan yerler 8.9 fakat etrafı düz olan yerler 8.1 oluyoyormuş. Bukadar takmaya gerek yok viktorya balığı istiyorsanız 7-8 arası ph bulduğumuzda öpüp başımıza koyup sabit değerde tutmak 8.4 ayarlayacağım diye uğraşıp balıkları sürekli rahatsız etmekten daha iyidir. Amerikanlar daha iyi zaten dandirik olan çeşme suyunu iki kök bir yaprakla istedikleri değere ayarlamak daha kolay.
Su değişimlerinde yumurtaya hazırlanan balığın yumurta işini bıraktığını ertelediğini gördüm. Su değerleri dalgalanınca hemen bırakıyorlar.
Ben bukadar takmaya gerek olmadığını sanıyorum çünkü balıkların istediği dereceye yakın olması ve fazla dalgalanmaması yeterlidir. Viktorya gölü atlasında her türün ve bölgelerin tek tek ph ları verilmişti gözlerime inanamadım saymadım ama belki 50 tane ph değeri vermişti. Mesela yükseltilerin olduğu yerlerde sabah 2 saat daha geç güneş alan yerler 8.9 fakat etrafı düz olan yerler 8.1 oluyoyormuş. Bukadar takmaya gerek yok viktorya balığı istiyorsanız 7-8 arası ph bulduğumuzda öpüp başımıza koyup sabit değerde tutmak 8.4 ayarlayacağım diye uğraşıp balıkları sürekli rahatsız etmekten daha iyidir. Amerikanlar daha iyi zaten dandirik olan çeşme suyunu iki kök bir yaprakla istedikleri değere ayarlamak daha kolay.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 16:36
[QUOTE=Vieja]
Yeni ölçümler silis kumlu su 7,9 meşe yapraklı su 7,3 her iki kavanozdada düşüş var dün yeni koymuş olduğum lav taşı kırı kavanozonda ise hiç bir değişim yok 7,5
Görkem senin akvaryumun ölçümü tekrardan yapalım bakalım ne gösterecek.[/QUOTE]
Önder Bey lav taşınada asit döküp test ettim. Bendede zerre kadar köpürmedi ve su değerlerini oynatmadı. Sanırım sumpa lav taşı ekleyerek suyun mineral açısından zenginleşmesini beklemek çok doğru değil. Gözenekli yapısı sayesinde nitrifikasyon bakterilerine yuva oluşturduğuna eminim ama sanırım suya herhangi bir salınım yapmıyor.
Görkem senin akvaryumun ölçümü tekrardan yapalım bakalım ne gösterecek.[/QUOTE]
Önder Bey lav taşınada asit döküp test ettim. Bendede zerre kadar köpürmedi ve su değerlerini oynatmadı. Sanırım sumpa lav taşı ekleyerek suyun mineral açısından zenginleşmesini beklemek çok doğru değil. Gözenekli yapısı sayesinde nitrifikasyon bakterilerine yuva oluşturduğuna eminim ama sanırım suya herhangi bir salınım yapmıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 18:45
[QUOTE=Demasonilover]
Yağmur suyunu bende geçen hafta hayatımda ilk defa test ettim. Fethiye'nin yağmur suyu Ph değeri 4.5 çıktı ilginç bir şekilde. Aslında gh ve kh testide yapmak isterdim ama her ikiside çok kısa bir süre önce bitmişti, malum bu aralar su kimyasıyla iyice bozdum kafayı. Habire bir şeyler deneyip ölçümler yapıyorum. İşin en can sıkıcı kısmı iyi mi ediyorum kötü mü onada emin değilim artık. Bazen aynen Gürkan Hocanın dediği gibi ''boşversene yaa'' diyesim geliyor ama sonra bir şekilde merakkıma yenik düşüyorum ve alıyorum elime kitleri tekrar...
[/QUOTE]
Yağmur suyu pek güvenilir bir kaynak değildir. Gerek yağmurun yağdığı yer, gerekse bulutun geldiği yer ve yağmura sebep olan bulutun yüksekliği önemli.
Saf su için pH yaklaşık 7'dir.(sıcaklığa göre çok az değişir.) Fakat bu içinde hiç bir gazın çözünmediği su için geçerlidir. Özellikle yağmur suyunda atmosferdeki pek çok gaz çözünür. En başta CO2 pH'ı düşürür. Bunun dışında özellikle hava kirliliği vb. sebeplerle SOx ve NOx çözünmesi ile sülfürik asit ve nitrik asit pH'ı düşürücü önemli etkenlerdir. Özellikle bu durum büyük şehirlerde yağan yağmurla ve hava kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerden gelen bulutların yağmurlarında görülür.
Bu arada kullandığımız pH metreler genellikle çok düşük ve çok yüksek pH'ları ölçmekte zorlanır. 7 civarı pH'ta 0.01 hassasiyeti olan bir cihaz pH 5.5 civarındayken abuk sabuk değerler verebilir. Özellikle kağıt şeklindeki indikatörler belirli ölçüm aralığına sahiptir. Bu aralığın dışında ölçüm yapılmaz.
Sizin 4.5 pH ölçmeniz ya orada asit yağmuruna yakın düzeyde yağmur yağdığını ya da ölçümünüzde sorun olduğunu gösterir.
[QUOTE=Demasonilover] [QUOTE=Vieja] Yeni ölçümler silis kumlu su 7,9 meşe yapraklı su 7,3 her iki kavanozdada düşüş var dün yeni koymuş olduğum lav taşı kırı kavanozonda ise hiç bir değişim yok 7,5
Görkem senin akvaryumun ölçümü tekrardan yapalım bakalım ne gösterecek.[/QUOTE]
Önder Bey lav taşınada asit döküp test ettim. Bendede zerre kadar köpürmedi ve su değerlerini oynatmadı. Sanırım sumpa lav taşı ekleyerek suyun mineral açısından zenginleşmesini beklemek çok doğru değil. Gözenekli yapısı sayesinde nitrifikasyon bakterilerine yuva oluşturduğuna eminim ama sanırım suya herhangi bir salınım yapmıyor.
[/QUOTE]
Lav taşlarında çok değişken mineral yapılar görülebilir. Her lav taşını ayrı ayrı test edin derim.
Asit ile tepkime vermemesi mineralce fakir olduğunu göstermez. Genellikle metalce zengin yapıdadırlar. Asitle tepkime vermiyorsa ya içinde karbonat azdır ya da karbonat gibi suyu bazikleştirecek maddeler izole haldedir.
onuruygun 2011-06-07 18:53:51
Yağmur suyunu bende geçen hafta hayatımda ilk defa test ettim. Fethiye'nin yağmur suyu Ph değeri 4.5 çıktı ilginç bir şekilde. Aslında gh ve kh testide yapmak isterdim ama her ikiside çok kısa bir süre önce bitmişti, malum bu aralar su kimyasıyla iyice bozdum kafayı. Habire bir şeyler deneyip ölçümler yapıyorum. İşin en can sıkıcı kısmı iyi mi ediyorum kötü mü onada emin değilim artık. Bazen aynen Gürkan Hocanın dediği gibi ''boşversene yaa'' diyesim geliyor ama sonra bir şekilde merakkıma yenik düşüyorum ve alıyorum elime kitleri tekrar...
[/QUOTE]
Yağmur suyu pek güvenilir bir kaynak değildir. Gerek yağmurun yağdığı yer, gerekse bulutun geldiği yer ve yağmura sebep olan bulutun yüksekliği önemli.
Saf su için pH yaklaşık 7'dir.(sıcaklığa göre çok az değişir.) Fakat bu içinde hiç bir gazın çözünmediği su için geçerlidir. Özellikle yağmur suyunda atmosferdeki pek çok gaz çözünür. En başta CO2 pH'ı düşürür. Bunun dışında özellikle hava kirliliği vb. sebeplerle SOx ve NOx çözünmesi ile sülfürik asit ve nitrik asit pH'ı düşürücü önemli etkenlerdir. Özellikle bu durum büyük şehirlerde yağan yağmurla ve hava kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerden gelen bulutların yağmurlarında görülür.
Bu arada kullandığımız pH metreler genellikle çok düşük ve çok yüksek pH'ları ölçmekte zorlanır. 7 civarı pH'ta 0.01 hassasiyeti olan bir cihaz pH 5.5 civarındayken abuk sabuk değerler verebilir. Özellikle kağıt şeklindeki indikatörler belirli ölçüm aralığına sahiptir. Bu aralığın dışında ölçüm yapılmaz.
Sizin 4.5 pH ölçmeniz ya orada asit yağmuruna yakın düzeyde yağmur yağdığını ya da ölçümünüzde sorun olduğunu gösterir.
[QUOTE=Demasonilover] [QUOTE=Vieja] Yeni ölçümler silis kumlu su 7,9 meşe yapraklı su 7,3 her iki kavanozdada düşüş var dün yeni koymuş olduğum lav taşı kırı kavanozonda ise hiç bir değişim yok 7,5
Görkem senin akvaryumun ölçümü tekrardan yapalım bakalım ne gösterecek.[/QUOTE]
Önder Bey lav taşınada asit döküp test ettim. Bendede zerre kadar köpürmedi ve su değerlerini oynatmadı. Sanırım sumpa lav taşı ekleyerek suyun mineral açısından zenginleşmesini beklemek çok doğru değil. Gözenekli yapısı sayesinde nitrifikasyon bakterilerine yuva oluşturduğuna eminim ama sanırım suya herhangi bir salınım yapmıyor.
[/QUOTE]
Lav taşlarında çok değişken mineral yapılar görülebilir. Her lav taşını ayrı ayrı test edin derim.
Asit ile tepkime vermemesi mineralce fakir olduğunu göstermez. Genellikle metalce zengin yapıdadırlar. Asitle tepkime vermiyorsa ya içinde karbonat azdır ya da karbonat gibi suyu bazikleştirecek maddeler izole haldedir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 19:41
Onur Bey aslında ilk denemeleri yapacakken Onur(Unotim123) ile konuştuğumuzda bana Bahri Abisoruların beni birazcık aşıyor istersen, sizi kastederek, Onur Abi ile konuş demişti, bende konuşmak istemiştim aslında fakay kişisel bir muhattaplığımız olmaması ve uzunnn uzunnnnnn mesajlarla sizi rahatsız etmek istemediğim için birşey yazamadım açıkçası. Kısacası bilginiz dahilinde cevaplayabilirim demeniz durumunda uzun süredir istediğim görüşmeyi sizinle paylaşmak isterim lakin forumda su kimyası konusunda sizden daha bilgili biri ya yok yada ben denk gelmedim :)
Saygılarımla.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 20:54
Bahri Bey; o uzuuun uzuuun mesajlar beni rahatsız etmez, tam tersine okumaktan da bildiğim kadarıyla yardımcı olmaktan da büyük keyif alırım.
Şu anda sınav dönemindeyim. Foruma aralıklarla girip ancak kısa kısa göz gezdirebiliyorum, bu sebeple şu aralar pek işe yaramam. Yalnız sınavlarım bittikten sonra zaten su kimyası konusunda kapsamlı bir araştırma yapmayı planlıyordum(tamamen bilimsel kaynakları kullanarak). 3 temmuzdan itibaren bu konuya derinlemesine dalacağımdan elimden gelen yardıma hazırım.
Benden bilgililerin mevcut olduğuna eminim yalnız ben çok mesaj yazdığımdan göze batıyorum.
Şu anda sınav dönemindeyim. Foruma aralıklarla girip ancak kısa kısa göz gezdirebiliyorum, bu sebeple şu aralar pek işe yaramam. Yalnız sınavlarım bittikten sonra zaten su kimyası konusunda kapsamlı bir araştırma yapmayı planlıyordum(tamamen bilimsel kaynakları kullanarak). 3 temmuzdan itibaren bu konuya derinlemesine dalacağımdan elimden gelen yardıma hazırım.
Benden bilgililerin mevcut olduğuna eminim yalnız ben çok mesaj yazdığımdan göze batıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 22:41
[QUOTE=onuruygun]Bahri Bey; o uzuuun uzuuun mesajlar beni rahatsız etmez, tam tersine okumaktan da bildiğim kadarıyla yardımcı olmaktan da büyük keyif alırım.
Şu anda sınav dönemindeyim. Foruma aralıklarla girip ancak kısa kısa göz gezdirebiliyorum, bu sebeple şu aralar pek işe yaramam. Yalnız sınavlarım bittikten sonra zaten su kimyası konusunda kapsamlı bir araştırma yapmayı planlıyordum(tamamen bilimsel kaynakları kullanarak). 3 temmuzdan itibaren bu konuya derinlemesine dalacağımdan elimden gelen yardıma hazırım.
Benden bilgililerin mevcut olduğuna eminim yalnız ben çok mesaj yazdığımdan göze batıyorum.
[/QUOTE]
Valla Onur Bey bazı şeylerin zamında birtakım sağlam temeller üzerine kurulu olması gerektiğini düşünüyorum ben açıkçası ! Şahsen ben yerli yabancı denk geldiğim ne kadar kaynak varsa hepsini okuyorum ama bir defa bölüm turizm ve lisede bile kimya derslerinin ''K'' sinden anlamazdım, hala daha pek birşey anladığım söylenemez malesef.
Alçak gönüllülüğünüzü takdir etmiyor değilim fakat keşke bildiğinizin yarısını bilebilseydim belki o zaman bu işe bu kadar bütçe ayırmaya ve bütçesinide boşverin kafamın karışmasına bir dur diyebilirdim...
Bir takım bana göre oldukça karışık deneyde bulundum uzun lafın kısası ve bir çok karma karışık deneyim edindim, umarım 3 temmuz tarihi sonrasında görüştüğümüzde kafamdaki soru işaretlerine bir nebzede olsa cevap bulabilirim.
İlginiz için gerçekten teşekkürler, hoşçakalın.
Şu anda sınav dönemindeyim. Foruma aralıklarla girip ancak kısa kısa göz gezdirebiliyorum, bu sebeple şu aralar pek işe yaramam. Yalnız sınavlarım bittikten sonra zaten su kimyası konusunda kapsamlı bir araştırma yapmayı planlıyordum(tamamen bilimsel kaynakları kullanarak). 3 temmuzdan itibaren bu konuya derinlemesine dalacağımdan elimden gelen yardıma hazırım.
Benden bilgililerin mevcut olduğuna eminim yalnız ben çok mesaj yazdığımdan göze batıyorum.
[/QUOTE]
Valla Onur Bey bazı şeylerin zamında birtakım sağlam temeller üzerine kurulu olması gerektiğini düşünüyorum ben açıkçası ! Şahsen ben yerli yabancı denk geldiğim ne kadar kaynak varsa hepsini okuyorum ama bir defa bölüm turizm ve lisede bile kimya derslerinin ''K'' sinden anlamazdım, hala daha pek birşey anladığım söylenemez malesef.
Alçak gönüllülüğünüzü takdir etmiyor değilim fakat keşke bildiğinizin yarısını bilebilseydim belki o zaman bu işe bu kadar bütçe ayırmaya ve bütçesinide boşverin kafamın karışmasına bir dur diyebilirdim...
Bir takım bana göre oldukça karışık deneyde bulundum uzun lafın kısası ve bir çok karma karışık deneyim edindim, umarım 3 temmuz tarihi sonrasında görüştüğümüzde kafamdaki soru işaretlerine bir nebzede olsa cevap bulabilirim.
İlginiz için gerçekten teşekkürler, hoşçakalın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2011 23:28
Bahri Bey; deneylerle ilgili en önemli şey önceden bir teorik araştırma yapmaktır. Bunu yaparken de öğrenilenleri hemen uygulamak değil, bir süre kafada dinlendirmek lazım, aynen çayı demler demlemez içmek yerine beklettiğimiz gibi. Kafada her şey oturup göze basit göründüğünde deneyde ne yapacağınızı, hangi koşullarda yapacağınızı ve neyi gözlemeye çalıştığınızı düşünüp hatta yazıp ondan sonra deney düzeneğini belirlemek gerekir.
Deneyi yapmadan önce teorik olarak beklediğimiz sonuçları bir kenara yazmak iyi olur. Yapacağımız deneyler zaten genellikle bilimadamları tarafından çoktan denenmiş, sonucu belli şeylerdir. Teorik sonuçlar veya daha önce bilimsel tekniklerle yapılmış deneyler ile bizim deneyimiz arasında fark çıktığında burada uzmanların deneylerini ve teorik bilgilerini sorgulamadan şu iki şeyi sorgulamamız lazım:
- Deney konusuna hakim miyiz, belki doğru sonucu almışızdır da bilmiyoruzdur? Deney sonuçlarını doğru yorumladık mı? Ölçümleri doğru yaptık mı?
- Deney koşullarının etkisi nedir? Koşullarda neler değişti de biz farklı sonuç aldık?
Amatör deneylerde bu iki başlık önemlidir. Burada hayatını uzmanlaştıkları konuya adamış kişilerin elde ettikleri sonuca aykırı bir şey bulduysak ya deneyde ya da deneye bakışımızda bir hatamız vardır veya koşullar farklıdır. Bilimsel olarak uzmanların tezlerini çürütecek bir şey bulma imkanımız inanın çok düşüktür.
Bizim bu deneylerden öğreneceğimiz şeyler hangi koşullar altında; teoride öğrendiğimiz hangi kuralların işlediğidir. İşte bu bilimsel verilerin uygulamaya sokulduğu noktadır ki işimize yarayan ve elimizden gelen (sıradışı bir durum yoksa) bundan ibarettir. (Yeni bir şey bulmayı pek beklememeliyiz.)
Bu sebeple deneylerin bize bir çok şey öğreteceğini düşünüyorum fakat bilimsel verilere aykırı bir şey buluyorsak hemen "Bu böyle değilmiş" dememek gerektiğini düşünüyorum. (Yukarıdaki iki maddeyi hatırlayalım.)
Bahri Bey; deneylerinizde bu dediklerimi göz önünde bulundurursanız belki on deney yerine bir deney yaparsınız ama on deneyde öğrenemeyeceğiniz kadar çok şeyi kafanız karışmadan öğrenebilirsiniz. (En azından bende böyle oldu.) Sonra "Bu bu kadar basit miymiş?" dersiniz.
Hazır konuyu dağıtmışken Önder Bey'in deneyi ile de işe yarayacak bir şey yazayım dedim. Kendisinden konuyu dağıttığımız için özür dilerim. Deney devam ediyorsa ve yeni verileriniz varsa bizimle paylaşırsanız sevinirim, konuyu takip etmeye çalışacağım. Başarılı deneyler dilerim.
onuruygun 2011-06-07 23:28:52
Deneyi yapmadan önce teorik olarak beklediğimiz sonuçları bir kenara yazmak iyi olur. Yapacağımız deneyler zaten genellikle bilimadamları tarafından çoktan denenmiş, sonucu belli şeylerdir. Teorik sonuçlar veya daha önce bilimsel tekniklerle yapılmış deneyler ile bizim deneyimiz arasında fark çıktığında burada uzmanların deneylerini ve teorik bilgilerini sorgulamadan şu iki şeyi sorgulamamız lazım:
- Deney konusuna hakim miyiz, belki doğru sonucu almışızdır da bilmiyoruzdur? Deney sonuçlarını doğru yorumladık mı? Ölçümleri doğru yaptık mı?
- Deney koşullarının etkisi nedir? Koşullarda neler değişti de biz farklı sonuç aldık?
Amatör deneylerde bu iki başlık önemlidir. Burada hayatını uzmanlaştıkları konuya adamış kişilerin elde ettikleri sonuca aykırı bir şey bulduysak ya deneyde ya da deneye bakışımızda bir hatamız vardır veya koşullar farklıdır. Bilimsel olarak uzmanların tezlerini çürütecek bir şey bulma imkanımız inanın çok düşüktür.
Bizim bu deneylerden öğreneceğimiz şeyler hangi koşullar altında; teoride öğrendiğimiz hangi kuralların işlediğidir. İşte bu bilimsel verilerin uygulamaya sokulduğu noktadır ki işimize yarayan ve elimizden gelen (sıradışı bir durum yoksa) bundan ibarettir. (Yeni bir şey bulmayı pek beklememeliyiz.)
Bu sebeple deneylerin bize bir çok şey öğreteceğini düşünüyorum fakat bilimsel verilere aykırı bir şey buluyorsak hemen "Bu böyle değilmiş" dememek gerektiğini düşünüyorum. (Yukarıdaki iki maddeyi hatırlayalım.)
Bahri Bey; deneylerinizde bu dediklerimi göz önünde bulundurursanız belki on deney yerine bir deney yaparsınız ama on deneyde öğrenemeyeceğiniz kadar çok şeyi kafanız karışmadan öğrenebilirsiniz. (En azından bende böyle oldu.) Sonra "Bu bu kadar basit miymiş?" dersiniz.
Hazır konuyu dağıtmışken Önder Bey'in deneyi ile de işe yarayacak bir şey yazayım dedim. Kendisinden konuyu dağıttığımız için özür dilerim. Deney devam ediyorsa ve yeni verileriniz varsa bizimle paylaşırsanız sevinirim, konuyu takip etmeye çalışacağım. Başarılı deneyler dilerim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir