ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
Ahmetcn9
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
4
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
08 Temmuz 2021 19:41
Son Ziyaret:
23 Saat 60 Dakika önce
Toplam Mesaj:
17 [0.01 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
8 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Ahmet Can
Doğum Tarihi:
Girilmedi
Yaş:
Bilinmiyor
İl:
Bursa
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Ahmet Can

SON 10 MESAJI

Walstad Metodu (ternapi)
[QUOTE=ternapi]Merhabalar.

Bu konuda otorite olduğumu iddia etmek gibi bir niyetim de isteğim de yok.

Sadece, uzun yıllardır bu metod ile iç içeyim ve uzun soluklu birçok başarılı kurulumu deneyimledim. Halihazırda hayatına sorunsuz devam etmekte olan tanklarım da mevcut.

Hatta uzun yıllar evvel kurduğum büyüklü küçüklü kavanozları, beğenip isteyen eşe dosta dağıtmıştım. Onların da neredeyse tamamının hayatını sorunsuz sürdürüyor olduğunu biliyorum.

Bu durumda, iki çift laf etme hakkına sahip olduğumu düşünüyorum.
(Sağ olsun, @Yas400 öneride bulunmasaydı, belki de bu düşüncemi eyleme geçirmezdim. Başıma iş açtınız Yasin Bey[:)))])

Birkaç yıldır bu foruma üyeyim ve önceleri, walstad metodu denilen her konuda gördüğüm yanlışları düzeltmek için yazar dururdum. Gerek açılan ilgili konulara, gerekse fikrimi soran özel mesajlara yazdım durdum usanmadan...

Fakat gördüm ki anlattıklarım, önerdiklerim "X kişi böyle yapmış olmuş, Y kişi bu kadar beklemeye gerek yok diyor, Z kişi toprağı öylece sermiş, W kişi filtre kullanıyor, you tube videolarında şöyle şöyle diyorlar" gibi gerekçelere sığınılarak umursanmıyor.

Ben de vazgeçtim.

"Bana ne, istediklerini yapsınlar" dedim ve kenara çekildim.

Sonra gördüm ki "Walstad kısa vadede iyi ama uzun süre dayanmıyor, benim X vakitte kurduğum tankta yosunla başedemez oldum" ya da "Walstad metodu kurdum ama bitkilerim eridi, bozuldu, balıklarım hastalanıyor/ölüyor" gibi şikayetler yağmaya başladı.

Güzel kardeşim, metodu doğru uygulasaydın bunlar olmayacaktı ki...

Yorum yazsam yine söylediklerim boşa gidecek, yazmadıkça da walstad metodunun adı kötüye çıkıyor.

Hee "Şimdi yazdıklarının boşa gitmeyeceğini nereden biliyorsun?" derseniz, cevabım: "Bilmiyorum."

Sadece, şurada derli toplu iki satır yazıp anlatayım da bilmek isteyen gelip baksın. Ben de açılan konulara yorum yazmamamın suçluluğunu üstümden atayım istiyorum.


Önce "Walstad metodu ne değildir?" sorusunun cevabı ile başlamak isterim. Çünkü forumda -birkaç istisna dışında- walstad metodu adı altında kurulmuş tankların hepsi başarısızlıkla sonuçlanmış durumda ve henüz yeni olan kurulumlar da maalesef bu yolda ilerlemekteler.

*Bir avuç toprak kullanılan her kurulum walstad DEĞİLDİR.

*Biraz toprak ve biraz kum kullanılan her kurulum walstad DEĞİLDİR.

*Bitkili her kurulum walstad DEĞİLDİR.

*Torf (çiçek toprağı diye satılan, poşet ürünler) ile, gübreli toprak ile, kimyasal bulaşmış toprak ile, ayıklanıp yıkanarak işlenmemiş toprak ile yapılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.

*Filtre kullanılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.

*Tek tür bitki ile yapılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.

*Tek tip bitki (mesela birkaç farklı tür ama hepsi gövdeli bitki ya da yine birkaç farklı tür ama hepsi köklü bitki) ile yapılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.



Gelelim, "Neymiş bu Walstad metodunun olayı?" sorusunun cevabına...

Walstad metodu, en anlaşılır tanımıyla "Göl ekosistemi taklidi"dir. Yani tanklarımızda küçük göletler kurmaya çalışıyoruz, hedefimiz bu.

*Göl tabanından başlıyoruz:
-En dipteki su geçirmez kil tabakası=Akvaryumun alt camı
-Su geçirmez tabakanın üstündeki toprak tabakası
-Toprak tabakasını örten kum tabakası
-Göl tabanının olmazsa olmazı: Küçük omurgasızlar.

Tabii ki doğada, bu tabakaların kalınlıkları ve yoğunlukları değişkenlik gösteriyor ama bize gereken, doğadaki işlevi elde edebileceğimiz minimum ölçüler.

İşte Diana da bu ideal ölçüleri bulabilmek için ince ince çalışarak, en iyi verim alınabilecek kriterleri belirlemiş ve ne şanslıyız ki elde ettiği sonuçları kendine saklamayı değil, paylaşmayı tercih etmiş.

Koskoca çalışmayı birkaç cümle ile özetlemekte sakınca görmüyorum.



Metodun en önemli kısmı taban. Bu nedenle bütün eforumuzu, taban kurulumuna harcayacağız.

**TOPRAK:
-ASLA TORF KULLANMAYACAĞIZ. Torf, toprak değildir. Torf, bitki parçalarının kısmen çürümüş halidir ve karasal bitki yetiştirmede bile yardımcı malzeme olarak kullanılır. Yani torf, saksıda bitki yetiştirmek için de uygun değildir. Yüksek su tutma kapasitesi nedeniyle, tohum çimlendirme ve bitki köklendirme işlemlerinde, saksı bitkilerinde toprağa belli oranlarda eklenerek, toprağın gevşekliğini arttırmak gibi işlerde kullanılır.

Akvaryumunuzda torf kullanırsanız, yosun sorunundan kaçışınız yoktur ve zaman içinde çökerek içindeki boşluklarda biriken gazları kusar, akvaryumunuzdaki balıkların ani ölümlerine sebep olabilir.

Yapı marketlerde, zincir marketlerde, çiçekçilerde, pazarda falan "çiçek toprağı" adı altında satılan paketlerin tamamı torftur. Bazılarının içine perlit, çam kabuğu, yosun, NPK gibi ekstralar eklenmiş haldedir ama hepsinin ana malzemesi torftur ve bunların hiçbiri bizim için uygun değildir.

-Doğadan alınmış/doğal toprak kullanacağız.

-Koyu renkli toprak tercih edeceğiz, kara toprak olacak.

-Kırmızıya, sarıya çalan renkteki toprağı kullanmayacağız.


-Toprağı aldığımız arazide gübre ve/veya kimyasal maddeler kullanılmamış olacak. Bu nedenle en iyisi, üstünde tarım yapılmayan, dağ bayır gibi boş bir araziden toprak çıkarmak. Yüzeyden 20cm kadar kazıp, derindeki toprağı çıkaracağız.

-Toprağın çer-çöpünü el yordamıyla ayıklayıp eleyeceğiz ve bir kovaya koyup üstüne su doldurarak güzelce karıştırıp bırakacağız. Birkaç saat toprağın iyice çökmesini bekledikten sonra, kovayı yavaşça eğerek suyu dökeceğiz ve yeniden su doldurarak bu işlemi "berrak ve çer-çöpsüz su alıncaya kadar" birkaç kez tekrarlayacağız.
(Yıkama işlemi bir-iki gün sürebilir)

-Yıkayıp suyunu akıttığımız, çamur halindeki toprağı geniş bir yüzeye yayarak, birkaç gün kurumaya bırakacağız.

-Çamur cıvıklığı geçip, "nemli" kıvama gelen toprağı artık kullanabiliriz. Toprağı akvaryum tabanına elimizle iyice bastırarak, TOPRAK KALINLIĞI TAM OLARAK 2,5cm OLACAK ŞEKİLDE yerleştireceğiz.



**KUM:
Sırada KUM tabakasını hazırlamak var. Kum seçiminde keskin sınırlar olmasa da en iyi sonucu alacağınız kum, dişli dere kumudur.

Silis kum gibi ince taneli olmamak şartıyla, istediğiniz kumu kullanabilirsiniz.

Kumu da kullanmadan önce yıkamanız iyi olur.

Kumu toprak tabakasının üstüne, KUM TABAKASININ KALINLIĞI TAM OLARAK 2,5 cm OLACAK ŞEKİLDE elimizle hafifçe bastırarak yerleştireceğiz.


*Bu aşamada iki seçeneğimiz var. İsterseniz önce bitkileri dikip, suyu sonra doldurabilirsiniz ya da önce suyu doldurup, bitkileri sonra dikebilirsiniz.

Hangi yöntem size daha kullanışlı geliyorsa onu tercih edin.

Suyu doldurup bitkilerimizi diktikten sonra, -tabii ki tercih ettiğimiz aydınlatma yöntemimizi uygulayarak- en azından 2-3 gün öylece bekleyeceğiz.



**KÜÇÜK OMURGASIZLAR:
Göl tabanının olmazsa olmazı, küçük kabuklulardır. Akvaryum ortamında faydalanabileceğimiz, tabandaki ihtiyacımıza en uygun omurgasızlar ise salyangozlardır.

Melanoides tuberculata (Malezya trompet salyangozu, bizdeki ismiyle "Minare salyangozu") gibi küçük cüsseli, kum karıştırıcı türlerden biri yeterli olur.

Bitkileri dikilen, suyu doldurulan ve üstüne böylece birkaç gün bekleyen tankımıza,  seçtiğimiz salyangozları ekleyebiliriz.



**BİTKİLER:
Beslenme şekline göre farklılıklar gösteren, üç bitki grubundan da tankımızda bulundurmalıyız.

-Köklü bitkiler: Zemindeki kuma dikilmesi gereken, kökleriyle tabandan beslenen bitkiler.
Örnek: Saggittaria subulata, Cryptocoryne wenditii.

-Gövdeli bitkiler: Zemine dikilmesi gerekmeyen, suya serbest bırakılabilen ya da herhangi bir şekilde akvaryumun içine sabitlenebilen, gövdesiyle ve gövdeden çıkardığı kök yapılarıyla direkt sudan beslenen bitkiler.
Örnek: Bacopa monnieri, Myriophyllum mattogrossense

-Su üstü bitkileri: Su yüzeyinde serbest duran, suya uzattıkları kökleriyle beslenen, hızlı nitrat tüketme özelliğine sahip olan bitkiler.
Örnek: Lemna minor (Su mercimeği), Pistia stratiodes (Su marulu)


*Mümkün olduğunca düşük ihtiyaçları olan ve hızlı gelişen bitki türlerini tercih etmemizde fayda var. Çünkü gübre/besin takviyesi, CO2 verme gibi müdahaleler yapmayacağız. Tankta oluşacak döngünün sağladığı besinlerle yaşayacaklar.

*Köklü bitkilerimiz kalıcı bitkilerimiz olacak, buna göre, hoşunuza gidecek türlerden seçmelisiniz.

*Gövdeli bitkiler ve su üstü bitkilerini, sistem tamamen oturduktan sonra tanktan çıkarabilirsiniz ama sistemde kalmaları çok daha iyi olur.

*Her tip bitkiden en az birer adet bulunmalıdır ama tabii ki tankın büyüklüğüne göre, bitki miktarı ne kadar çok olursa o kadar iyi olacaktır.


**AYDINLATMA:
6500k beyaz ışık veren bir aydınlatma aracı ile gündüzleri kesintisiz 6-8 saat aydınlatma yeterli ve uygundur.

Dilerseniz "4 saat aydınlatma açık-4 saat kapalı-4 saat açık" gibi siesta verilen bir aydınlatma yöntemi de tercih edebilirsiniz fakat ben en iyi sonucu kesintisiz aydınlatma ile aldığım, siesta uygulamalarından memnun kalmadığım için siesta önermiyorum.

Eğer güneş ışığı ile aydınlatmayı planlıyorsanız, tankınızın gün içinde 1 (bir) saat direkt/yoğun güneş ışığı alması yeterlidir. Fazlası yosunlanmaya, haliyle denge topuzunun kaymasına neden olabilir.



**DÖNGÜNÜN OTURMA SÜRESİ:
Geldik, sabır sınırlarını en çok zorlayan kısmına...

Burası çokomelli arkadaşlar![:D] Tankı kurduktan sonra EN AZ 8 (sekiz) HAFTA karides ve balık gibi canlıları eklemiyoruz. Bu 8 hafta, "en az" beklenmesi gereken süre. Olabildiğince fazla beklemekte fayda var.

En az 8 hafta geçtikten sonra: Bitkilerimizde gözle görülür gelişmeler varsa (yeni filiz sürme, dallanma, büyüme gibi) ve daha fazla sabredemiyorsak, kademeli olarak balık ve/veya karides ekleyebiliriz.
(Kademeli derken; bir karides ya da balığı alıştırarak tanka ekledikten sonra en azından 1-2 gün gözlemliyoruz. Davranışlarında, renginde, hareketliliğinde falan bir gariplik yoksa 1-2 karides ya da balık daha ekleyip gözlemliyoruz, her şey yolundaysa tamamını ekleyebiliriz.)


*Bu uzun bekleme süresi boyunca, haftada bir kez tanktaki suyun dörtte birini değiştirmek yeterli olacaktır.

*Asla dip çekimi yapmayacağız, zemine müdahale etmeyeceğiz/zemindeki kumu kurcalamayacağız. Su değişimlerini akvaryumun üstünden ya da orta kısımlarından su alarak yapacağız.

*ilk doldurduğumuz su dahil, her aşamada, tanktaki suyla aynı sıcaklıkta dinlenmiş musluk suyu kullanabiliriz.

*Walstad metodu ile kurulan tankımızda, tatlı suda ve bitkili ortamlarda yaşayan her balığı besleyebiliriz ama mesela besleyeceğimiz balık 28°C üstünde bir sıcaklığa gereksinim duyuyorsa, yüksek sıcaklığı bitkilerimiz tolere edemeyeceği için, o balığı bu tankta besleyemeyiz.

Yani, öncelik bitkilerimizin. Çünkü bu metodun hayat sigortası bitkiler. Bitkilerimizin keyfini bozmayacak her canlı bu kurulumda beslenebilir.



**NEDEN FİLTRE KULLANMIYORUZ?
Yararlı bakterilerimizin taban malzememizde kolonileşmesini hedefliyoruz. Eğer filtre kullanırsak, bu bakteriler filtre materyalinde kolonileşecekler ve mecburen filtreye bağımlı hale geleceğiz. Çünkü bu durumda filtreyi kapatır ya da çıkarırsak bakteri döngümüz çökecektir.


"Yüzey yağlanması için filtre kullanabilirmişiz ama" diyorsanız, öyle bir durumla karşılaşırsanız, sadece su yüzeyini hareketlendirmek için, filtre malzemesi (sünger, elyaf gibi) olmadan filtre kullanabilirsiniz ki bunun yerine düşük ayarda hava taşı kullanmak çok daha kolay bir yöntem olacaktır.


*Doğru kurulan bir walstad tankının ömrü en az 10 yıldır. Kurulum aşaması zorlu gelse de sonrasında, yıllarca kendi kendine yeten bir ekosisteminiz olacak.

*Kök, dal, kaya gibi dekorlar kullanmak istiyorsanız, bunları döngü oturduktan sonra (zemini kurcalamadan) ekleyebilirsiniz.

*Döngü oturduktan sonra, zemini fazla karıştırmamaya özen göstererek yeni köklü bitki ekleyebilir, mevcut köklü bitkilerinizi nazikçe sökerek seyreltebilirsiniz.

*Yine döngü oturduktan sonra, bitkilerinizi istediğiniz sıklıkta budayabilirsiniz. Canlı ekleyip çıkarabilirsiniz.



***WALSTAD METODU ÖZETLE: 2,5cm toprak+2,5cm kum+köklü bitki+gövdeli bitki+su üstü bitkisi+en az 8 hafta sabır[:devil:]


Sistemimizin içindeki canlıların atıkları (dışkılar, bozulan bitki parçaları, ölen canlılar, artık yemler, vs.) salyangozlar ve bakteriler tarafından tüketilerek bitkilere besin olacak. Bitkiler ışığı ve bu besinleri kullanarak beslenecek. Zemindeki bakteriler ve bitkiler suyu filtre edecek. Bu işbirliği böyle devam edip gidecek.[;)]


Dilimin yettiğince bildiklerimi, deneyimlerimden edindiğim sonuçları aktarmaya çalıştım. Umarım yeterli olmuştur. Eksik kalan yerler olduysa da iletildiği takdirde -yine elimden geldiğince- açıklamasını eklerim.


Kurulumunuz hayırlı olsun [:)]



Yasin Bey "vur" dediniz, "öldürdüm"[:D][:D]
[/QUOTE]

Hocam merhabalar bu güzel yazınız için öncelikle teşekkür ederim. Benim sorum kum tercihiyle alakalı. Bazalt kum kullansak yine sonuç elde edebilirmiyiz yani artısı eksisi var mıdır ?
Beyaz Kurtçuk
Merhabalar arkadaşlar. Akvaryum içinde beyaz kurtçuk gibi değişik canlılar var bazıları yılan gibi süzüle süzüle gidiyo diğerleti çok ufak bi şekilde camlara yapışık duruyolar. Bu neden olur, zararlımıdır ve çözümü nedir ?

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231922/181120242127141.jpg[/IMG]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231922/181120242127141.jpg[/IMG]
150 Litre Akvaryumda Hangi Balık Tercih Etmeliyim
Sadece lepistes beslemiş biri için söylediğiniz cinslerin hiçbirinden bilgim yoktu 😅 ama siz söyledikten sonra baktım gerçekten akvaryumda güzel gözükücek balıklar. Peki bu balıklardanmı beslemeliyim sadece yoksa neonlarla yaşarlarmı birlikte ?
150 Litre Akvaryumda Hangi Balık Tercih Etmeliyim
Merhabalar aranızda yeni sayılırım. Geçenlerde dış filtre önerisi için başlık açmıştım o işi hallettim siparişini verdim bir iki güne gelicek. Bütçe olarak çok açılmadan bitkili bir akvaryum kurmak istiyorum. Sizce hangi balık beslememi önerirsiniz. Görseli güzel bakımı kolay olarak düşündüğünüz bir cins varmı ? Benim şuan için aklımda neon tetra var.
Dış Filtre Önerisi
Malesef İstanbul a hiç yolum düşmüyor ama düşünceniz için teşekkür ederim
Dış Filtre Önerisi
[QUOTE=valarmorghulis12]

Sunsun603 150 litre için özellikle mekanik temizlikte yetersiz kalacaktır. Canlı yüküne göre biyolojik olarak da yetersiz kalabilir

[/QUOTE]

Peki öneriniz nedir ?
Dış Filtre Önerisi
Trendyol satıcı soru cevap kısmında 150 litre için uygun değildir diye yazmış emin olamadım
Dış Filtre Önerisi
Merhabalar.
150 lt civarı bir akvaryumum var. Bütçemi çok zorlamıcak bu seviyedeki bi akvaryumu döndürecek bir dış filtre almak istiyorum. Önerileriniz için şimdiden teşekkürler.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231922/300920240025591.jpg[/IMG]
Düşük Bütçeli Bitkili Akvaryum
[QUOTE=Denizs]Sadece 5 cm dere kumu yapın. Dere kumunu yakınınızda bir dere varsa ordan bedavaya alabilirsiniz. Tabii iyice dezenfekte etmeniz lazım. Bir de yapabiliyorsanız tabana misket gübre koyun. [/QUOTE]


Biraz yakınımda var bi dere ama kumunu bilmiyorum . İrili veya ufaklı olması önemlimidir bitkiler için
Düşük Bütçeli Bitkili Akvaryum
70 litrelik bi akvaryumum var. Bunu bitkili akvaryum yapmak istiyorum. Forumlardan ve internetteki bilgilendirme videolarından az çok fikir sahibi oldum ama burda bu hobiyi senelerdir yapan arkadaşlardanda bilgi almak istiyorum. Aslında kafamdaki tek soru işareti zeminde yani tabanda kullanacağım malzeme. Benim düşüncem en alta lav kırığı onun üzerinede dere kumu koymak. Sizce böylemi yapmalıyım ya da hangi malzemeyi kullanmalıyım. Daha düşğk bütçeyle zemini nasıl ayarlayabilirim ?

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.