Ilk Bitkili Akvaryumum (60x40x40 Hi-tech)
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 10:44
[QUOTE=mrah]
Bu problemin silikata baglanmasi diatom hucrelerindeki silikattan geliyor.[/QUOTE]
Bu sorunu yaşayanlara ilk önce silikat konusuna yönlendiren biri olarak, kısmen Emrah beye de katılıyorum.
İnsan canlısının Kanın %92'si, kemiklerin %22'si, beynin ve kasların %75'i su, yani istenilen miktarda su yok ise bizim için sorun var demektir. Diatomlarda da silikat oranının yüksek olması bu noktaya eğilim sağlıyor.
Sizinde dediğiniz gibi bu algin en ayırıcı özelliği hücrelerinde ve dış kabuğunda silis ihtiva etmesi. Bu canlılar ototrof-fotosentetik canlılar yani ışığa ihtiyaçları var. Peki ne kadar ışığa yada ışıksızlığa. Son dönemlerde tropheus için biyotop kurulumları görüyoruz. Bu kurulumlarda yüksek aydınlatmalar kullanılıyor. Bu aşamada ilk önce diatom oluşumu hobicileri mutlu eder çünkü sonrası yosundur. Yani yüksek ışık altında bu diatomlar süreklilik arz edemiyor diyebiliriz. Peki ışık ne kadar düşük olmalı bunu bilmiyorum. Fakat 350 litre desteksiz ve bitkisiz tankımda bir tane 21w ucuz cata T5 kullanırken hiç eksik olmadı. Tesadüfen su değişimlerinde aktif karbon kullanmaya başladığım zaman 10 gün içinde hepsi yok oldu, hiç bir ek müdahale yapmadım. Bazı hobicilerin de bu diatom sorununu akvaryumun ışık alan yerlerinde değilde büyük yapraklı bitkilerin gölgelik alanlarında yaşadıklarına dair anlatımları bulunmaktadır. Bu noktada bunun kaynağı sadece silikattır demek ne kadar hatalı ise ışıktır demekte hatalı olacaktır. Işık gücünü azaltmayı bırakalım karartma ile kurtulamayan hobiciler de var.
Yüksek destekli tankımda yosun sorunum var desem sanırım ilk önce co2 seviyesine yönlendirilirim. Co2 de sorun yok ise alternatifler incelenir. Diatom da tıpkı bu şekilde, evet tek sebebi silikat olmayabilir ama ilk olarak müdahale edilmesi gereken noktanın silikat olduğunu düşünüyorum. Işık şiddetinin hesabını yapamadığımız gibi silikat oranınında hesabını yapamıyoruz. Bu nedenle çeşme sularımızdaki silikat miktarının sürekli aynı olacağını sanmıyorum.
Şu an discus tankımda sıcaklık dolayısıyla suyu dinlendiriyorum, karbonun ömrü uzun olsun diye filtresiz musluk suyu basıyorum. Karbon filtreden geçirdiğim zaman yeşil olan yosunlar, su dinlendirmeye başladığım andan itibaren yok oldular şu an yerlerinde diatomlar bulunmakta. Fakat bu noktada şöyle bir sorun çıkıyor aydınlatma sabit 24w hopar 10000k. Ben sürekli çeşme suyunu filtre etmeden değişim yaptığım zaman aynı şartlarda filtre edilen suya göre her zaman diatom oluşumunu gözlemliyorum. Emah beyin "madem çeşme suyunda var her zaman olması gerekiyor" şeklindeki cümlesini destekliyor.
Bitkili tanklarda sorunun kaynağını bulmak biraz daha zor olabilir, fakat bitkisiz bir tankta düşük aydınlatma ile diatomların ortaya çıkması ve aktif karbon devreye girince yok olması silikata yönlendiriyor. Işığı düşürmenin veya karartmanında bir faydası sağlamaması da silikata yöneltiyor. Tabi ki tek silikat demek özellikle yüksek destekli tanklarda daha zor. İlk olarak değinilmesi gerekenin silikat olduğu kanısındayım. Evet silikat doğadaki hemen hemen her şeyde bulunan bir mineral. Aynı şekilde diatomlarında doğadaki sucul dunyanın canlılar için yaşanabilir kılınmasında önemli etkisi olduğuda unutulmamalıdır.
Tüm bu nedenlerden dolayı bu sorunda ilk aklıma gelen silikat olmuştur. Yukarıda da dediğim gibi ototrof bir canlı olduğu için sadece silikata bağlamakta çok doğru olmaz.
Diatomu yüksek destekli tanklarda görmemek yada çok kısa süreli gözlemlemek yüksek ışığa maruz kalmaları diye düşünüyorum. Genelde düşük destekli, bitkisiz tanklarda can sıkıcı yada uzun süreli görülüyor. Yüksek ışık altında ise bildiğimiz yosun sorunu yaşıyoruz arkasından destek vermezsek.[:)]
Diatom alemi bir evren, kesin konuşmak için bir ömür adamak lazım sanırım.[:)] Bir takım durumlar kişiyi mantıklı çıkarımalara yönlendirebiliyor, benimki de o hesap kendimce.
Bunlar kişisel düşüncelerimdir, tartışılmaya ve düzeltilmeye açıktır.[:)]
[EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 10:51:53[/EDIT]
Bu problemin silikata baglanmasi diatom hucrelerindeki silikattan geliyor.[/QUOTE]
Bu sorunu yaşayanlara ilk önce silikat konusuna yönlendiren biri olarak, kısmen Emrah beye de katılıyorum.
İnsan canlısının Kanın %92'si, kemiklerin %22'si, beynin ve kasların %75'i su, yani istenilen miktarda su yok ise bizim için sorun var demektir. Diatomlarda da silikat oranının yüksek olması bu noktaya eğilim sağlıyor.
Sizinde dediğiniz gibi bu algin en ayırıcı özelliği hücrelerinde ve dış kabuğunda silis ihtiva etmesi. Bu canlılar ototrof-fotosentetik canlılar yani ışığa ihtiyaçları var. Peki ne kadar ışığa yada ışıksızlığa. Son dönemlerde tropheus için biyotop kurulumları görüyoruz. Bu kurulumlarda yüksek aydınlatmalar kullanılıyor. Bu aşamada ilk önce diatom oluşumu hobicileri mutlu eder çünkü sonrası yosundur. Yani yüksek ışık altında bu diatomlar süreklilik arz edemiyor diyebiliriz. Peki ışık ne kadar düşük olmalı bunu bilmiyorum. Fakat 350 litre desteksiz ve bitkisiz tankımda bir tane 21w ucuz cata T5 kullanırken hiç eksik olmadı. Tesadüfen su değişimlerinde aktif karbon kullanmaya başladığım zaman 10 gün içinde hepsi yok oldu, hiç bir ek müdahale yapmadım. Bazı hobicilerin de bu diatom sorununu akvaryumun ışık alan yerlerinde değilde büyük yapraklı bitkilerin gölgelik alanlarında yaşadıklarına dair anlatımları bulunmaktadır. Bu noktada bunun kaynağı sadece silikattır demek ne kadar hatalı ise ışıktır demekte hatalı olacaktır. Işık gücünü azaltmayı bırakalım karartma ile kurtulamayan hobiciler de var.
Yüksek destekli tankımda yosun sorunum var desem sanırım ilk önce co2 seviyesine yönlendirilirim. Co2 de sorun yok ise alternatifler incelenir. Diatom da tıpkı bu şekilde, evet tek sebebi silikat olmayabilir ama ilk olarak müdahale edilmesi gereken noktanın silikat olduğunu düşünüyorum. Işık şiddetinin hesabını yapamadığımız gibi silikat oranınında hesabını yapamıyoruz. Bu nedenle çeşme sularımızdaki silikat miktarının sürekli aynı olacağını sanmıyorum.
Şu an discus tankımda sıcaklık dolayısıyla suyu dinlendiriyorum, karbonun ömrü uzun olsun diye filtresiz musluk suyu basıyorum. Karbon filtreden geçirdiğim zaman yeşil olan yosunlar, su dinlendirmeye başladığım andan itibaren yok oldular şu an yerlerinde diatomlar bulunmakta. Fakat bu noktada şöyle bir sorun çıkıyor aydınlatma sabit 24w hopar 10000k. Ben sürekli çeşme suyunu filtre etmeden değişim yaptığım zaman aynı şartlarda filtre edilen suya göre her zaman diatom oluşumunu gözlemliyorum. Emah beyin "madem çeşme suyunda var her zaman olması gerekiyor" şeklindeki cümlesini destekliyor.
Bitkili tanklarda sorunun kaynağını bulmak biraz daha zor olabilir, fakat bitkisiz bir tankta düşük aydınlatma ile diatomların ortaya çıkması ve aktif karbon devreye girince yok olması silikata yönlendiriyor. Işığı düşürmenin veya karartmanında bir faydası sağlamaması da silikata yöneltiyor. Tabi ki tek silikat demek özellikle yüksek destekli tanklarda daha zor. İlk olarak değinilmesi gerekenin silikat olduğu kanısındayım. Evet silikat doğadaki hemen hemen her şeyde bulunan bir mineral. Aynı şekilde diatomlarında doğadaki sucul dunyanın canlılar için yaşanabilir kılınmasında önemli etkisi olduğuda unutulmamalıdır.
Tüm bu nedenlerden dolayı bu sorunda ilk aklıma gelen silikat olmuştur. Yukarıda da dediğim gibi ototrof bir canlı olduğu için sadece silikata bağlamakta çok doğru olmaz.
Diatomu yüksek destekli tanklarda görmemek yada çok kısa süreli gözlemlemek yüksek ışığa maruz kalmaları diye düşünüyorum. Genelde düşük destekli, bitkisiz tanklarda can sıkıcı yada uzun süreli görülüyor. Yüksek ışık altında ise bildiğimiz yosun sorunu yaşıyoruz arkasından destek vermezsek.[:)]
Diatom alemi bir evren, kesin konuşmak için bir ömür adamak lazım sanırım.[:)] Bir takım durumlar kişiyi mantıklı çıkarımalara yönlendirebiliyor, benimki de o hesap kendimce.
Bunlar kişisel düşüncelerimdir, tartışılmaya ve düzeltilmeye açıktır.[:)]
[EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 10:51:53[/EDIT]
Beğenenler: [T]187047,mrah[/T][T]233557,hobim35[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 11:25
Ben dediklerine katiliyorum Tunc hocam. Su hobideki belki en illet alg turu bu. Yalniz insanlarin yanilgilarida cokca var ki attigim linklerde bahsedilmis.
Ornegin yuksek isikla bu algi meydana getirip daha sonra surekli yuksek isik vererek yasam dongusunu devam ettirmek gibi. Yada bazi farkli yanilgilar var, bir cok insan bir sure bu algle bas etmeye calisiyor (aslinda calismiyor sadece bekliyor) ve yasam dongusunun sonuna dogru bikip bir kac degisiklik yapiyor ve bu degisikliklerin sebebinde bu algden kurtuldugunu saniyor. Yada bir degisiklik yaparken yanina canlida atiyor ve kurtuldugunu saniyor salyangozlar dahil neredeyse tum alg yiyicilerin severek tukettigi bir alg turu. Forumda okudugum ve aktarilan durumlarin bir cogu bu sekilde gelismis.
Eger sebep silikatsa, tamam ilk kurdugumda ben dede oldu yada bir cok kiside zaten oluyor. Ama sonra kendiliginden geciyor, o zaman neden dongusu devam etmiyor. Yada cok basit birsey, silikat bunun meydana gelis sebebi ise ve bizim sebeke suyumuzdan bu durum meydana geliyorsa o halde surekli su degisimi yaparak tankta diatomdan goz gozu goremeyecek bir seviyeye kadar ilerlememiz mumkun. Hem teoride hem pratikte.. Nasil ki amonyum/amonyak eklersek alg goreceksek ve daha fazla ekledigimizde daha fazla goreceksek diatomlar icinde ayni sey gecerli. Ama dikkat ederseniz boyle birsey soz konusu degil. Su degisimi yapilsada oranlarda artis yok hep ayni. Bunun gibi daha bir cok sey..
Ben cesme suyundan bu problemi yasadigini dusunenlerin acikcasi suyundaki fazla klor/kloraminden oturu bakteri dongusune zarar geldigine ve bu sebeple yeni tank sendromu olusturduguna inaniyorum. Ozellikle bu surecte neredeyse her seferinde meydana gelen bi alg turu. Bu konu hakkinda cok sey arastirdim. RO kullananda yasamis, aktif karbon kullananda, purigen kullananda. Biraz komplike bir olay belki ama herseyden once algle mucedelede duzenli su degisimi, aydinlatma gucunu dusurmek, mumkunse sivi karbon kullanmak gibi islemleri yapip sabretmeyen birisinin aktardigi sonucu cok dikkate almamayi tercih ediyorum. Sizin icin demiyorum Tunc hocam genel olarak soyluyorum. Disiplinli bir savas olmadiysa, 3 gun bir kac sey denenip sonuc alamadim deniyorsa buradan gelecek bilgiyi dikkate almak sadece yanilgi olusturur. Cunku forumun geneline baktiginizda herkesin tek amaci yuksek isik verip hizli bitki gelisimi saglamak ve problemlerle bogusmak.
Ornegin yuksek isikla bu algi meydana getirip daha sonra surekli yuksek isik vererek yasam dongusunu devam ettirmek gibi. Yada bazi farkli yanilgilar var, bir cok insan bir sure bu algle bas etmeye calisiyor (aslinda calismiyor sadece bekliyor) ve yasam dongusunun sonuna dogru bikip bir kac degisiklik yapiyor ve bu degisikliklerin sebebinde bu algden kurtuldugunu saniyor. Yada bir degisiklik yaparken yanina canlida atiyor ve kurtuldugunu saniyor salyangozlar dahil neredeyse tum alg yiyicilerin severek tukettigi bir alg turu. Forumda okudugum ve aktarilan durumlarin bir cogu bu sekilde gelismis.
Eger sebep silikatsa, tamam ilk kurdugumda ben dede oldu yada bir cok kiside zaten oluyor. Ama sonra kendiliginden geciyor, o zaman neden dongusu devam etmiyor. Yada cok basit birsey, silikat bunun meydana gelis sebebi ise ve bizim sebeke suyumuzdan bu durum meydana geliyorsa o halde surekli su degisimi yaparak tankta diatomdan goz gozu goremeyecek bir seviyeye kadar ilerlememiz mumkun. Hem teoride hem pratikte.. Nasil ki amonyum/amonyak eklersek alg goreceksek ve daha fazla ekledigimizde daha fazla goreceksek diatomlar icinde ayni sey gecerli. Ama dikkat ederseniz boyle birsey soz konusu degil. Su degisimi yapilsada oranlarda artis yok hep ayni. Bunun gibi daha bir cok sey..
Ben cesme suyundan bu problemi yasadigini dusunenlerin acikcasi suyundaki fazla klor/kloraminden oturu bakteri dongusune zarar geldigine ve bu sebeple yeni tank sendromu olusturduguna inaniyorum. Ozellikle bu surecte neredeyse her seferinde meydana gelen bi alg turu. Bu konu hakkinda cok sey arastirdim. RO kullananda yasamis, aktif karbon kullananda, purigen kullananda. Biraz komplike bir olay belki ama herseyden once algle mucedelede duzenli su degisimi, aydinlatma gucunu dusurmek, mumkunse sivi karbon kullanmak gibi islemleri yapip sabretmeyen birisinin aktardigi sonucu cok dikkate almamayi tercih ediyorum. Sizin icin demiyorum Tunc hocam genel olarak soyluyorum. Disiplinli bir savas olmadiysa, 3 gun bir kac sey denenip sonuc alamadim deniyorsa buradan gelecek bilgiyi dikkate almak sadece yanilgi olusturur. Cunku forumun geneline baktiginizda herkesin tek amaci yuksek isik verip hizli bitki gelisimi saglamak ve problemlerle bogusmak.
Beğenenler: [T]173168,Tunc Berk[/T][T]233557,hobim35[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 11:51
[URL=https://www.akvaryum.com/Forum/cuce_amerikan_dunyasi_k513904_sn716.asp?PID=5259226#scrl5259226]Bu başlık[/URL] altında bir video paylaştım, videoya istinaden silikadan kaynaklı bir mantar olduğuna ilişkin yorum geldi ve daha sonra kendiliğinden yok olduğuna değinildi. Bu mesajda bende aynı şeyi düşündüm. Neden yok oluyor?
Klordan kaynaklı tahribata değinmek gerekirse, genelde hobiciler en az 24 saat havalandırılmış su kullanıyor. Benimkiler genelde üç gün falan kalıyordu. Boşaldığı zaman doldurur bırakırdım yani özel bir nedeni yoktu. Fakat aktif karbon kullanmaya başlayınca (klor üzerinde çok etkili) diatomlar yok oldu. Bu durumda işler daha da karışıyor "suyu ne kadar dinlendirmeliyiz" yada " mutlaka sudaki klor düzeyini ölçmeliyiz" gibi kavramlar devreye giriyor.
Bilgi açısından yaklaşık 8-9 ay diatomlu bir süreçten sonra aktif karbon ile 5-6 ay diatomsuz bir süreç yaşadım sonra tür değişikliğine gittim. Bildiğin üzere düşük destekli tankımda bu sorun yok su değişimlerinde aktif karbon kullanıyorum, discus tankında 24 saat su dinlendiriyorum ama diatom var. Düşük desteklide 3*18 watt samsung 5630 led var( dimmerle %25 düşürülmüş diyebiliriz) discus tankında bir tane hopar 10000k T5 var. Işık gücü de biraz pasifize oluyor. Aktif karbon kullandığım zaman ikisinde de görmüyorum. Bu durumda klora yönlenirsek yukarıdaki kavramlar ortaya çıkıyor bu noktada tankın bütünüyle sağlığı devreye girmiş oluyor. [EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 11:54:14[/EDIT]
Klordan kaynaklı tahribata değinmek gerekirse, genelde hobiciler en az 24 saat havalandırılmış su kullanıyor. Benimkiler genelde üç gün falan kalıyordu. Boşaldığı zaman doldurur bırakırdım yani özel bir nedeni yoktu. Fakat aktif karbon kullanmaya başlayınca (klor üzerinde çok etkili) diatomlar yok oldu. Bu durumda işler daha da karışıyor "suyu ne kadar dinlendirmeliyiz" yada " mutlaka sudaki klor düzeyini ölçmeliyiz" gibi kavramlar devreye giriyor.
Bilgi açısından yaklaşık 8-9 ay diatomlu bir süreçten sonra aktif karbon ile 5-6 ay diatomsuz bir süreç yaşadım sonra tür değişikliğine gittim. Bildiğin üzere düşük destekli tankımda bu sorun yok su değişimlerinde aktif karbon kullanıyorum, discus tankında 24 saat su dinlendiriyorum ama diatom var. Düşük desteklide 3*18 watt samsung 5630 led var( dimmerle %25 düşürülmüş diyebiliriz) discus tankında bir tane hopar 10000k T5 var. Işık gücü de biraz pasifize oluyor. Aktif karbon kullandığım zaman ikisinde de görmüyorum. Bu durumda klora yönlenirsek yukarıdaki kavramlar ortaya çıkıyor bu noktada tankın bütünüyle sağlığı devreye girmiş oluyor. [EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 11:54:14[/EDIT]
Beğenenler: [T]233557,hobim35[/T]
+1: [T]231346,Talat1515[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 12:14
Silikat dünyada en çok bulunan elementlerden biridir. Bu nedenle ne yaparsanız yapın akvaryumunuzun içinde sürekli olarak bulunur. Diatom ise silikatı kabuk nitriti ise besin olarak kullanan fotosentetik canlılardır. Yani diatom oluşması için gerekli olan koşullarda bulunması gerekenler silikat, nitrit ve ışıktır. Akvaryumlarımızda silikat ve ışık sürekli var olduğuna göre diatomun neden kurulumdan yaklaşık 2 hafta sonra başlayıp 1-1.5 aylık bir süreçte yaşadığını anlayabilmemiz için azot döngüsüne bakmamız gerekiyor. Akvaryum yeni kurulduğunda ortamda sadece çeşme suyundan gelen mineraller bulunuyor. İlk haftalarda canlıların organik atıkları ve çürüyen bitkiler Amonyak ya da Amonyuma dönüşür hala diatom yoktur. Azot döngüsünün 2. aşamasında bakteriler bu amonyak/amonyumu nitrite çevirmeye başlar ve diatom için gerekli besin sağlanmış olur. Filtre ve kumdaki bakteriler çoğalıp azot döngüsü 3. aşamaya geçene kadar ortamda bol miktarda nitrit bulunur ve bu süreçte diatom hızla yayılır. Balıkların sağlığı için diatom oluşumu olumlu bir etki yaparken bitkilerin üzerini kaplayıp ışık alamamalarına ve ölümlerine neden olabilir. Bu nedenle yeni kurulan bitkili akvaryumlarda cüce vatoz benzeri canlıların beslenmesi yararlı olacaktır.
Beğenenler: [T]134927,O5man[/T][T]186313,MustafaCaliskan[/T]
Teşekkür Edenler: [T]217632,minixir[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 12:17
[QUOTE=Acil Stop]Silikat dünyada en çok bulunan elementlerden biridir. Bu nedenle ne yaparsanız yapın akvaryumunuzun içinde sürekli olarak bulunur. Diatom ise silikatı kabuk nitriti ise besin olarak kullanan fotosentetik canlılardır. Yani diatom oluşması için gerekli olan koşullarda bulunması gerekenler silikat, nitrit ve ışıktır. Akvaryumlarımızda silikat ve ışık sürekli var olduğuna göre diatomun neden kurulumdan yaklaşık 2 hafta sonra başlayıp 1-1.5 aylık bir süreçte yaşadığını anlayabilmemiz için azot döngüsüne bakmamız gerekiyor. Akvaryum yeni kurulduğunda ortamda sadece çeşme suyundan gelen mineraller bulunuyor. İlk haftalarda canlıların organik atıkları ve çürüyen bitkiler Amonyak ya da Amonyuma dönüşür hala diatom yoktur. Azot döngüsünün 2. aşamasında bakteriler bu amonyak/amonyumu nitrite çevirmeye başlar ve diatom için gerekli besin sağlanmış olur. Filtre ve kumdaki bakteriler çoğalıp azot döngüsü 3. aşamaya geçene kadar ortamda bol miktarda nitrit bulunur ve bu süreçte diatom hızla yayılır. Balıkların sağlığı için diatom oluşumu olumlu bir etki yaparken bitkilerin üzerini kaplayıp ışık alamamalarına ve ölümlerine neden olabilir. Bu nedenle yeni kurulan bitkili akvaryumlarda cüce vatoz benzeri canlıların beslenmesi yararlı olacaktır.[/QUOTE]
Mature tanklardada meydana geldigi icin sadece nitrit/isik/silikat denklemide cok yerli degil malesef. [:)]
Mature tanklardada meydana geldigi icin sadece nitrit/isik/silikat denklemide cok yerli degil malesef. [:)]
Beğenenler: [T]233557,hobim35[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 12:24
Emrah bey bakteri döngüsü oturmuş bir akvaryuma elinizle diatom getirip soksanız yayılamaz kısa sürede yok olur gider. Eğer eski bir akvaryumda diatom oluşuyorsa 1-2 hafta önce azot döngüsü bozulmuş ve tekrar kurulmaya başlamış demektir.
Aynı durumu tetra ex 1200 filtre ile yaşadım. Yaklaşık 1 yıllık kurulumumda diatom ve staghorn yosunları görünce azot döngüsünün bozulduğunu anlayıp filtreyi incelemeye başladım ve bir yerlerden filtrenin içine sürekli hava aldığını fark ettim. Filtreyi temizleyip sağlamlaştırayım derken tamamen bozdum ve fluval 306 aldım. Kısa sürede azot döngüsü oturdu ve diatomlar yok oldu. Bir süre sonrada staghorn yosunları yok oldu gitti. Toplayacak olursak ortamda nitrit yoksa diatomda yoktur.
Aynı durumu tetra ex 1200 filtre ile yaşadım. Yaklaşık 1 yıllık kurulumumda diatom ve staghorn yosunları görünce azot döngüsünün bozulduğunu anlayıp filtreyi incelemeye başladım ve bir yerlerden filtrenin içine sürekli hava aldığını fark ettim. Filtreyi temizleyip sağlamlaştırayım derken tamamen bozdum ve fluval 306 aldım. Kısa sürede azot döngüsü oturdu ve diatomlar yok oldu. Bir süre sonrada staghorn yosunları yok oldu gitti. Toplayacak olursak ortamda nitrit yoksa diatomda yoktur.
Beğenenler: [T]233557,hobim35[/T]
Teşekkür Edenler: [T]217632,minixir[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 12:27
[QUOTE=Acil Stop]Yani diatom oluşması için gerekli olan koşullarda bulunması gerekenler silikat, nitrit ve ışıktır. [/QUOTE]
Oturmuş tanklarda da bunu gözlemlersiniz. JBL çubuk testimde nitrit 0 nitrat olağan aralıklarda iken aylarca bu diatomlarla arkadaşlık ettim.
Birde kabuk yapısı için nitrit kullandığını bilmiyordum, bunun nerede buldunuz?
Oturmuş tanklarda da bunu gözlemlersiniz. JBL çubuk testimde nitrit 0 nitrat olağan aralıklarda iken aylarca bu diatomlarla arkadaşlık ettim.
Birde kabuk yapısı için nitrit kullandığını bilmiyordum, bunun nerede buldunuz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 12:28
[QUOTE=Acil Stop]Emrah bey bakteri döngüsü oturmuş bir akvaryuma elinizle diatom getirip soksanız yayılamaz kısa sürede yok olur gider. Eğer eski bir akvaryumda diatom oluşuyorsa 1-2 hafta önce azot döngüsü bozulmuş ve tekrar kurulmaya başlamış demektir.
Aynı durumu tetra ex 1200 filtre ile yaşadım. Yaklaşık 1 yıllık kurulumumda diatom ve staghorn yosunları görünce azot döngüsünün bozulduğunu anlayıp filtreyi incelemeye başladım ve bir yerlerden filtrenin içine sürekli hava aldığını fark ettim. Filtreyi temizleyip sağlamlaştırayım derken tamamen bozdum ve fluval 306 aldım. Kısa sürede azot döngüsü oturdu ve diatomlar yok oldu. Bir süre sonrada staghorn yosunları yok oldu gitti. Toplayacak olursak ortamda nitrit yoksa diatomda yoktur.[/QUOTE]
Yeterli arguman degil, bu mantikla bakarsak ben her dis filtre temizledigimde ayni problemi yasamam lazim. 3 gun once temizledim dis filtreyi. Akvaryumda biyolojik filtrasyondan sadece dis filtre olmadigi icin `ki ozellikle bitkili akvaryumda aerobik bakteriler zeminde cok cok cok cok daha aktif` o yuzden bu sadece tesaduf. Eger bu duz mantikla bu diyebiliyorsak, ayni sekilde ben de meydana gelmiyorsa ben de tam tersi durumla reddedebilirim cunku. Azot dongusu sadece dis filtreye bagli olmadigi icin, sadece dis filtre ile olusabilecek bir durum zor. Kaldi ki ben dis filtremi tamamen temizliyorum sicak cesme suyu altinda deterjan ile. :)[EDIT]mrah,2016-12-23 12:29:11[/EDIT]
Aynı durumu tetra ex 1200 filtre ile yaşadım. Yaklaşık 1 yıllık kurulumumda diatom ve staghorn yosunları görünce azot döngüsünün bozulduğunu anlayıp filtreyi incelemeye başladım ve bir yerlerden filtrenin içine sürekli hava aldığını fark ettim. Filtreyi temizleyip sağlamlaştırayım derken tamamen bozdum ve fluval 306 aldım. Kısa sürede azot döngüsü oturdu ve diatomlar yok oldu. Bir süre sonrada staghorn yosunları yok oldu gitti. Toplayacak olursak ortamda nitrit yoksa diatomda yoktur.[/QUOTE]
Yeterli arguman degil, bu mantikla bakarsak ben her dis filtre temizledigimde ayni problemi yasamam lazim. 3 gun once temizledim dis filtreyi. Akvaryumda biyolojik filtrasyondan sadece dis filtre olmadigi icin `ki ozellikle bitkili akvaryumda aerobik bakteriler zeminde cok cok cok cok daha aktif` o yuzden bu sadece tesaduf. Eger bu duz mantikla bu diyebiliyorsak, ayni sekilde ben de meydana gelmiyorsa ben de tam tersi durumla reddedebilirim cunku. Azot dongusu sadece dis filtreye bagli olmadigi icin, sadece dis filtre ile olusabilecek bir durum zor. Kaldi ki ben dis filtremi tamamen temizliyorum sicak cesme suyu altinda deterjan ile. :)[EDIT]mrah,2016-12-23 12:29:11[/EDIT]
Beğenenler: [T]93491,UĞUR[/T][T]233557,hobim35[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 12:58
[QUOTE=Acil Stop]Peki o zaman siz öyle diyorsanız öyledir.[/QUOTE]
Biz oyle diyorsak oyledir diye birsey yok Ergun bey. Forumun genel kurali bu sanirim, antitez yurutuldugunde kimse savunamiyor yeterli arguman gosterip ve hemen kusup gidiyor. Kotu birsey demedi kimse. Herkes ayri bir alingan :) Neyse bizim dedigimiz gibi olsun madem.
Biz oyle diyorsak oyledir diye birsey yok Ergun bey. Forumun genel kurali bu sanirim, antitez yurutuldugunde kimse savunamiyor yeterli arguman gosterip ve hemen kusup gidiyor. Kotu birsey demedi kimse. Herkes ayri bir alingan :) Neyse bizim dedigimiz gibi olsun madem.
Beğenenler: [T]173168,Tunc Berk[/T][T]233557,hobim35[/T]
+1: [T]173168,Tunc Berk[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 13:18
Sanıyorum silikatla ilişkisi aşağıdaki sebepler. Bu günlük bu konu bana yeter.[:lol:]
"The[K] biogenic silica (bSi)[/K] composing the cell wall is synthesised intracellularly by the polymerisation of silicic acid monomers. This material is then extruded to the cell exterior and added to the wall."
"Chemically, bSi is hydrated silica (SiO2·nH2O), which is essential to many plants and animals."
[QUOTE=Acil Stop]Emrah bey bakteri döngüsü oturmuş bir akvaryuma elinizle diatom getirip soksanız yayılamaz kısa sürede yok olur gider. [/QUOTE]
Düzenli olarak test yaptığım ve nitritin sıfır çıktığı tankımda sürekli olarak faaliyet gösterdiğini yazmıştım, sanırım gözden kaçırdınız. Yaşadıklarınız büyük bir tesadüf olabilir, diatom oluşumu ve yok oluşu hakkında kesin konuşmak için ciddi bir akademik kariyer gerekli diye düşünüyorum. Bizler varsayımlar üzerinden mantıklı sonuçlar çıkarmaya çalışıyoruz.
Ben az ışık etkili diyorum, Emrah bey ışığın kısılmasını tavsiye ediyor. Ama ikimizde kesin konuşamıyoruz.[EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 13:23:43[/EDIT]
"The[K] biogenic silica (bSi)[/K] composing the cell wall is synthesised intracellularly by the polymerisation of silicic acid monomers. This material is then extruded to the cell exterior and added to the wall."
"Chemically, bSi is hydrated silica (SiO2·nH2O), which is essential to many plants and animals."
[QUOTE=Acil Stop]Emrah bey bakteri döngüsü oturmuş bir akvaryuma elinizle diatom getirip soksanız yayılamaz kısa sürede yok olur gider. [/QUOTE]
Düzenli olarak test yaptığım ve nitritin sıfır çıktığı tankımda sürekli olarak faaliyet gösterdiğini yazmıştım, sanırım gözden kaçırdınız. Yaşadıklarınız büyük bir tesadüf olabilir, diatom oluşumu ve yok oluşu hakkında kesin konuşmak için ciddi bir akademik kariyer gerekli diye düşünüyorum. Bizler varsayımlar üzerinden mantıklı sonuçlar çıkarmaya çalışıyoruz.
Ben az ışık etkili diyorum, Emrah bey ışığın kısılmasını tavsiye ediyor. Ama ikimizde kesin konuşamıyoruz.[EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 13:23:43[/EDIT]
Beğenenler: [T]187047,mrah[/T][T]233557,hobim35[/T]
+1: [T]187047,mrah[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 13:37
[QUOTE=Tunc Berk]Yaşadıklarınız büyük bir tesadüf olabilir, diatom oluşumu ve yok oluşu hakkında kesin konuşmak için ciddi bir akademik kariyer gerekli diye düşünüyorum. Bizler varsayımlar üzerinden mantıklı sonuçlar çıkarmaya çalışıyoruz.
Ben az ışık etkili diyorum, Emrah bey ışığın kısılmasını tavsiye ediyor. Ama ikimizde kesin konuşamıyoruz.[/QUOTE]
Tek bir gercek varsa bence budur... Nitekim bu hobiyle ugrasan bilim insanlari bile bu kadar kesin konusamiyorken (aslinda bir tanesi problemin yuksek isik oldugu konusunda kesin konusuyor) ve bizlerden biri tarafindan kesin konusulan bir konuda antitez yurutmek bu kadar kolayken kizacak birsey yok. Bunun bilincinde olup, bilgi almaya-vermeye yada tartismaya acik olmamiz onemli. Neyse en azindan boyle bir problem yasadigimizda deneyecegimiz farkli yollar aktarmis olduk, ben yasar cozemezsem kendi aktardiklarimla silikat icin gerekeni yaparak cozum bulmaya calisirim, yada siz de tam tersi. Tesekkurler. [:)][EDIT]mrah,2016-12-23 13:38:46[/EDIT]
Ben az ışık etkili diyorum, Emrah bey ışığın kısılmasını tavsiye ediyor. Ama ikimizde kesin konuşamıyoruz.[/QUOTE]
Tek bir gercek varsa bence budur... Nitekim bu hobiyle ugrasan bilim insanlari bile bu kadar kesin konusamiyorken (aslinda bir tanesi problemin yuksek isik oldugu konusunda kesin konusuyor) ve bizlerden biri tarafindan kesin konusulan bir konuda antitez yurutmek bu kadar kolayken kizacak birsey yok. Bunun bilincinde olup, bilgi almaya-vermeye yada tartismaya acik olmamiz onemli. Neyse en azindan boyle bir problem yasadigimizda deneyecegimiz farkli yollar aktarmis olduk, ben yasar cozemezsem kendi aktardiklarimla silikat icin gerekeni yaparak cozum bulmaya calisirim, yada siz de tam tersi. Tesekkurler. [:)][EDIT]mrah,2016-12-23 13:38:46[/EDIT]
Beğenenler: [T]233557,hobim35[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 13:51
[QUOTE=mrah]
Tek bir gercek varsa bence budur... Nitekim bu hobiyle ugrasan bilim insanlari bile bu kadar kesin konusamiyorken (aslinda bir tanesi problemin yuksek isik oldugu konusunda kesin konusuyor) ve bizlerden biri tarafindan kesin konusulan bir konuda antitez yurutmek bu kadar kolayken kizacak birsey yok. Bunun bilincinde olup, bilgi almaya-vermeye yada tartismaya acik olmamiz onemli. Neyse en azindan boyle bir problem yasadigimizda deneyecegimiz farkli yollar aktarmis olduk, ben yasar cozemezsem kendi aktardiklarimla silikat icin gerekeni yaparak cozum bulmaya calisirim, yada siz de tam tersi. Tesekkurler. [:)][/QUOTE]
Yanılmıyorsam silikat testi için ph testi gibi bir takım kimyasallar kullanılabiliyor. Temini nasıldır, uygulama nasıl oluyor hatırlamıyorum. Bu sorunu yaşayan biri silikat testi yapsa harika olurdu. Gerçi hazır firmaların ürünleri de var.
Mesela jbl'in testindeki açıklama "Silisik asit (silikat) seviyeleri arttığında gelişen diyatome
oluşumu nedenini belirler." gelde hobiciye aksini anlat.[:)][EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 13:53:21[/EDIT]
Tek bir gercek varsa bence budur... Nitekim bu hobiyle ugrasan bilim insanlari bile bu kadar kesin konusamiyorken (aslinda bir tanesi problemin yuksek isik oldugu konusunda kesin konusuyor) ve bizlerden biri tarafindan kesin konusulan bir konuda antitez yurutmek bu kadar kolayken kizacak birsey yok. Bunun bilincinde olup, bilgi almaya-vermeye yada tartismaya acik olmamiz onemli. Neyse en azindan boyle bir problem yasadigimizda deneyecegimiz farkli yollar aktarmis olduk, ben yasar cozemezsem kendi aktardiklarimla silikat icin gerekeni yaparak cozum bulmaya calisirim, yada siz de tam tersi. Tesekkurler. [:)][/QUOTE]
Yanılmıyorsam silikat testi için ph testi gibi bir takım kimyasallar kullanılabiliyor. Temini nasıldır, uygulama nasıl oluyor hatırlamıyorum. Bu sorunu yaşayan biri silikat testi yapsa harika olurdu. Gerçi hazır firmaların ürünleri de var.
Mesela jbl'in testindeki açıklama "Silisik asit (silikat) seviyeleri arttığında gelişen diyatome
oluşumu nedenini belirler." gelde hobiciye aksini anlat.[:)][EDIT]Tunc Berk,2016-12-23 13:53:21[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2016 13:53
[QUOTE=Tunc Berk]
Yanılmıyorsam silikat testi için ph testi gibi bir takım kimyasallar kullanılabiliyor. Temini nasıldır, uygulama nasıl oluyor hatırlamıyorum. Bu sorunu yaşayan biri silikat testi yapsa harika olurdu. Gerçi hazır firmaların ürünleri de var.[/QUOTE]
Dogru bir deger okumak pek mumkun degil, Dr Darrel`in bir yazisi var assagida. Bizim icin fikir olur mu bilmiyorum. [:geek:]
[QUOTE]Hi all,
You can't really test for silica in water easily. They use these sorts of tests for industrial water for boilers etc, but they don't really offer the accuracy you'd would need. http://www.camlab.co.uk/silica-test-kit-si-5-p13315.aspx.
A product like "Rowaphos" would remove any silica, but you don't really get much elemental silica, it is usually as silica oxides (SiO2) in crystalline forms. If silicon levels were implicated in diatom growth you would really need to test for orthosilicic acid (H4SiO4), and these silicic acids are formed by the acidification of silicate salts (such as sodium silicate) in aqueous solution.
If you want some more explanation for why silica levels aren't really relevant, you could look at the post at the end of this thread. http://www.ukaps.org/forum/viewtopic.php?f=51&t=20015&hilit=orthosilicic&start=10.
You might also like this one to explain why phosphorus removers are also unnecessary:
http://www.britishcichlid.org.uk/phpBB3/viewtopic.php?f=57&t=7161&hilit=+ultiphos
cheers Darrel[/QUOTE][EDIT]mrah,2016-12-23 13:53:37[/EDIT]
Yanılmıyorsam silikat testi için ph testi gibi bir takım kimyasallar kullanılabiliyor. Temini nasıldır, uygulama nasıl oluyor hatırlamıyorum. Bu sorunu yaşayan biri silikat testi yapsa harika olurdu. Gerçi hazır firmaların ürünleri de var.[/QUOTE]
Dogru bir deger okumak pek mumkun degil, Dr Darrel`in bir yazisi var assagida. Bizim icin fikir olur mu bilmiyorum. [:geek:]
[QUOTE]Hi all,
You can't really test for silica in water easily. They use these sorts of tests for industrial water for boilers etc, but they don't really offer the accuracy you'd would need. http://www.camlab.co.uk/silica-test-kit-si-5-p13315.aspx.
A product like "Rowaphos" would remove any silica, but you don't really get much elemental silica, it is usually as silica oxides (SiO2) in crystalline forms. If silicon levels were implicated in diatom growth you would really need to test for orthosilicic acid (H4SiO4), and these silicic acids are formed by the acidification of silicate salts (such as sodium silicate) in aqueous solution.
If you want some more explanation for why silica levels aren't really relevant, you could look at the post at the end of this thread. http://www.ukaps.org/forum/viewtopic.php?f=51&t=20015&hilit=orthosilicic&start=10.
You might also like this one to explain why phosphorus removers are also unnecessary:
http://www.britishcichlid.org.uk/phpBB3/viewtopic.php?f=57&t=7161&hilit=+ultiphos
cheers Darrel[/QUOTE][EDIT]mrah,2016-12-23 13:53:37[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir