Discuslarda İç Parazit [ Önlem + Tedavi ]
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 00:18
Nacizane tecrübem ve gözlemimdir.
[B]Devası sarımsak.[/B]
Haftada iki gün, bir çay tabağı bits yeme 6-7 diş sarımsağın suyunu emdirin ve balıklarınızı 1 gün bu yem ile yemleyin.
(Sadece sarımsağın suyu! Posası olmasın. Suyunu süzmek için sarımsağı havanda dövdükten sonra ithal temizlik bezlerini yahut tülbent kullanabilirsiniz.)
Bits kabul etmeyen balıklarınız için ise yürek+bits(ezilmiş, toz halinde)+sarımsak karışımı uygulayabilirsiniz.
Ertesi gün(lerde) farkı göreceksiniz, iştahları açılacak. (Lütfen deneyenler sonuçlarını gözleyerek buraya aktarsınlar, sadece benim gözlemim olmasın.)
+
Hazırladığınız ev yapımı yemlere de sarımsağı bol kullanın!!!
500 gr yürek için 12-14 diş sarımsak. Eskiden 6 diş kullanırdım.
Gözlemim odur ki bu diyete devam eden balıklar iç parazit hastalığına ya yakalanmıyor ya da çok nadir yakalanıyorlar, iştahları açılıyor. Parazit popülasyonu kontrol altında oluyor, balığı bitap düşürecek kadar etkinlik kazanamıyorlar.
Önlem amaçlı bu uygulamaya devam ederseniz iç parazit sanırım sorun olmaktan çıkacaktır.
Hali hazırda iç parazit sorunu ile uğraşanlar için ise tedavi aşağıda ki gibi yapılabilir.
[B]İç Parazit Tedavisi[/B]
(Beyaz dışkılama, iştahsızlık, karın şişmesi, karın çökmesi v.b. belirtiler.)
Yazacaklarımı kendi (3 ila 6cm arası) yavru discuslarımda uyguladım, olumlu sonuçlar aldım tavsiye ederim.
[B]1.Tedavi şekli[/B]
Eczaneden Flagyl (Tablet) + Cipro + 2.5'luk şırınga alınır=20 lira civarı tutuyor.
Önce ısı kademeli olarak 32'ye çıkarılır.
1. Gün 50 litreye 1 flagyl + 100 litreye 1 cipro eritilerek suya karıştırılır.
Isı 32'den 34'e çıkarılır.
2. Gün %50-60 civarı dipten su değişimi yapılır. 100 litreye 3 flagyl, 100 litreye 2 cipro eritilir.
Isı 34.
3. Gün %50-60 su değişimi, 100 litreye 3 flagyl, 100 litreye 1 cipro.
4. Gün %50 su değişimi, filitre temizliği + varsa karbonla filitreleme yapılır.
Isı kademeli olarak tekrar 30'a düşürülür.
Tedavinin her gününde tankı izleyin, özellikle beyaz dışkı gördüklerinizin, yem almayan iştahsız balıkların ağzına flagyl sıkın.
Eczaneden 2.5'luk şırınga (Balığın boyuna göre 5'lik veya 10'lukta olabilir.)
Şırınganın iğnesi çıkarılır, 1 Flagyl hapı 4'e kırılıp şırıngaya atılır, sonra akvaryumun suyundan şırıngaya su çekilir.
Flagyl eriyene kadar beklenir.
Balık kepçeye alınır.
Nefes almak için ağzını açmaya başlayınca şırıngadan ağzına ilaç boşaltılır.
Bu esnada iki taraftan solungaçlarına da flagyl sıkılır. (Balık flagylle yıkanmış gibi olur.)
Balığı hemen geri bırakmamak gerekiyor, ilacı sıktıktan sonra bir 10-20 saniye yutmasını beklemek gerek.
[B]2.Tedavi şekli[/B]
Bir diğer yöntem yeni öğrenip, denediğim (bu daha kolay);
Tanktan aldığınız 250 ml suya 6 flagyl eritilir.(Şart değil ama bu ölçüye bir ciproda ilave edebilirsiniz)
(İlaçlanacak balık sayısına göre su ve ilaç oranını ayarlarlamalısınız. Suyu ve ilacı daha az veya çok v.b.)
Şırıngaya bu sudan çekilir. (Şırıngadaki su biraz beyaz olsun, ne koyu ne çok açık)
Yukarıda tarif ettiğim şekilde balığa sıkılır.(İki kez) 4-5 gün boyunca bu şekilde devam edilir.
Ben günde 1 kere yapabildim ama vakit bulabilirseniz günde 4-5 kereye kadar tekrar edebilirsiniz.
Bu tedavi yönteminde suyu ilaçlamanıza gerek yok.
Suya karıştırdığım şeklinden çok, özellikle ağızdan şırıngaladağım balıklar bariz farketti. (Canlılık, iştah açılması, dışkı düzelmesi v.s.)
Size de hiç işin içine suyu karıştırmadan ağızdan gözlemlediklerinizi tedavi etmenizi öneririm.
[B]3. Tedavi Şekli.[/B]
(Ağızdan tedaviyi kaldıramayacak kadar zayıf düşmüş, hastalığı ilerlemiş balıklar için yoğun flagyl banyosu)
Balık 10 litre bir kaba alınır.
10 litreye 4 adet flagyl 500mg'lık tablet eritilir.
Balık 1 saat havalandırma ve ısıtma da yapılarak bu kapta bekletilir.
Tedavi 3 gün boyunca günde bir saat olmak üzere tekrarlanır.
Özellikle şişme aşamasına gelmiş balıklar hassaslaştığı için panikten v.b. ağızdan uygulama ile kayıplar olabilmekte, bu yöntem ile kayıp en aza indirgenmekte.
3 günlük bu yoğun banyodan sonra ağızdan flagyl vermeye başlayabilir, yapamıyorsanız karantina tankında normal doz
uygulamaya 4-5 gün devam edebilirsiniz.
Kolay gelsin.
--------------------------
[K][B]Başlığa Ek (Ağızdan Flagyl tedavisi hakkında)[/B][/K]
[B]Ağızdan flagly verirken.[/b]
* Çekiniyorsanız, eliniz titriyorsa, panik oluyorsanız hiç denemeyin daha iyi. Elbet ilk kez yaptığınızda biraz acemilik çekersiniz, bu normal. 3. denemeden sonra olayın ne kadar basit olduğunu göreceksiniz.
* Yapılan bir yanlış (İlk zamanlarda kendimde yapıyordum) balık ilacı almadan (Yutmadan) bırakmak. Suyun dışında 1.5-2 dakikaya kadar sorunsuz kalabilirler. (Nemli bir bez üzerinde tutmak, arada ilaçlı
suyla ıslatmak, balığı ıslak tutmak şartıyla)
15-20 sn balık debelendi, ağzını açmadı diye ağzının kenarına bir iki isabetsiz sıkıştan sonra geri koymayın, panik yok.
* Bazı balıklar 1 dk'ya kadar tam olarak ağızlarını açmayabilirler, bazıları hemen açarlar. Ağzını açmayan balığın ağız çeperlerine ağzını açması için şırıngayla baskı uygulamayın. Sabırla bekleyin, ağzını açıp
kapamaya başlamadan müdahale etmeyin, bir müddet sonra mecburen ağzını
nefes almak için açıp kapatmaya başlayacaktır, böylece ilacı daha rahat hedefe sıkabilirsiniz. Eğer sabırsızlık ederseniz hem hayvanı hem kendinizi strese sokar, zedelersiniz.
* İsabetli bir sıkıştan sonra, ilacın bir bölümünün solungaçlarından boşaldığını göreceksiniz.
(Dozaj için iğneli konuya bakabilirsiniz) gerekirse tekrarlayın.
Bir sıkıştan sonra balığı minumum 15 sn daha dışarda tutun, hemen akvaryuma
geri salarsanız ilacı yutmadan kustuğunu görürsünüz.
Elde var=0 olur.
***
Burası çok önemli, balığın ağzına zaman zaman da vücuduna sıkacağınız ilaçlı su mutlaka akvaryumda ki su ile aynı ısıda olmalı, ilaç karıştırılacak su akvaryumdan alınmalı. Gidip çeşmeden daha sıcak veya
soğuk suyla ilaç hazırlarsanız balığı telef edersiniz.
* Çok sayıda balık ilaçlayacaksanız ilaçlı su bir müddet sonra soğumaya başlayacaktır, arada suyun ısısını kontrol edin. Eğer soğumuşsa şurup şişesi v.b. ile akvaryuma bırakıp ısıyı eşitleyebilirsiniz.
* Bir temel yanlış ta balık yem yemeye başladıktan sonra iyileşti diyerek
tedaviyi kesmek. Bu sağ kalan ama populasyonları azaldığından balığı etkilemeyen parazitlere bağışıklık sağlayabilir. Tekrar çoğalmaya başladıklarında bu sefer tedavi etmeniz çok daha zor olur. Tedavi min 7-10 gün sürmeli.
Başarılı bir tedavi sonrasında sarımsaklı yemlemeyle onu bu hastalığın tekrarından koruyabilirsiniz.
* Bazı iç parazit vakaları nadirde olsa flagy'in etki ettiği parazit türlerinin dışında olabiliyor, eğer sonuç alamazsanız nedeni bu olabilir.
Bu noktalara dikkat edildiğinde strese girmesi, hırpalanması söz konusu olmaz. Elbette tedavi sırasında çok mutlu
olacağını söyleyemeyiz ama tedaviden iyileşerek çıktığında çok mutlu olacağını söyleyebiliriz.
Kolay gelsin.
Yazan : Ulvi Özuğur[EDIT]Ulvi Özuğur,2020-01-20 21:10:18[/EDIT]
[B]Devası sarımsak.[/B]
Haftada iki gün, bir çay tabağı bits yeme 6-7 diş sarımsağın suyunu emdirin ve balıklarınızı 1 gün bu yem ile yemleyin.
(Sadece sarımsağın suyu! Posası olmasın. Suyunu süzmek için sarımsağı havanda dövdükten sonra ithal temizlik bezlerini yahut tülbent kullanabilirsiniz.)
Bits kabul etmeyen balıklarınız için ise yürek+bits(ezilmiş, toz halinde)+sarımsak karışımı uygulayabilirsiniz.
Ertesi gün(lerde) farkı göreceksiniz, iştahları açılacak. (Lütfen deneyenler sonuçlarını gözleyerek buraya aktarsınlar, sadece benim gözlemim olmasın.)
+
Hazırladığınız ev yapımı yemlere de sarımsağı bol kullanın!!!
500 gr yürek için 12-14 diş sarımsak. Eskiden 6 diş kullanırdım.
Gözlemim odur ki bu diyete devam eden balıklar iç parazit hastalığına ya yakalanmıyor ya da çok nadir yakalanıyorlar, iştahları açılıyor. Parazit popülasyonu kontrol altında oluyor, balığı bitap düşürecek kadar etkinlik kazanamıyorlar.
Önlem amaçlı bu uygulamaya devam ederseniz iç parazit sanırım sorun olmaktan çıkacaktır.
Hali hazırda iç parazit sorunu ile uğraşanlar için ise tedavi aşağıda ki gibi yapılabilir.
[B]İç Parazit Tedavisi[/B]
(Beyaz dışkılama, iştahsızlık, karın şişmesi, karın çökmesi v.b. belirtiler.)
Yazacaklarımı kendi (3 ila 6cm arası) yavru discuslarımda uyguladım, olumlu sonuçlar aldım tavsiye ederim.
[B]1.Tedavi şekli[/B]
Eczaneden Flagyl (Tablet) + Cipro + 2.5'luk şırınga alınır=20 lira civarı tutuyor.
Önce ısı kademeli olarak 32'ye çıkarılır.
1. Gün 50 litreye 1 flagyl + 100 litreye 1 cipro eritilerek suya karıştırılır.
Isı 32'den 34'e çıkarılır.
2. Gün %50-60 civarı dipten su değişimi yapılır. 100 litreye 3 flagyl, 100 litreye 2 cipro eritilir.
Isı 34.
3. Gün %50-60 su değişimi, 100 litreye 3 flagyl, 100 litreye 1 cipro.
4. Gün %50 su değişimi, filitre temizliği + varsa karbonla filitreleme yapılır.
Isı kademeli olarak tekrar 30'a düşürülür.
Tedavinin her gününde tankı izleyin, özellikle beyaz dışkı gördüklerinizin, yem almayan iştahsız balıkların ağzına flagyl sıkın.
Eczaneden 2.5'luk şırınga (Balığın boyuna göre 5'lik veya 10'lukta olabilir.)
Şırınganın iğnesi çıkarılır, 1 Flagyl hapı 4'e kırılıp şırıngaya atılır, sonra akvaryumun suyundan şırıngaya su çekilir.
Flagyl eriyene kadar beklenir.
Balık kepçeye alınır.
Nefes almak için ağzını açmaya başlayınca şırıngadan ağzına ilaç boşaltılır.
Bu esnada iki taraftan solungaçlarına da flagyl sıkılır. (Balık flagylle yıkanmış gibi olur.)
Balığı hemen geri bırakmamak gerekiyor, ilacı sıktıktan sonra bir 10-20 saniye yutmasını beklemek gerek.
[B]2.Tedavi şekli[/B]
Bir diğer yöntem yeni öğrenip, denediğim (bu daha kolay);
Tanktan aldığınız 250 ml suya 6 flagyl eritilir.(Şart değil ama bu ölçüye bir ciproda ilave edebilirsiniz)
(İlaçlanacak balık sayısına göre su ve ilaç oranını ayarlarlamalısınız. Suyu ve ilacı daha az veya çok v.b.)
Şırıngaya bu sudan çekilir. (Şırıngadaki su biraz beyaz olsun, ne koyu ne çok açık)
Yukarıda tarif ettiğim şekilde balığa sıkılır.(İki kez) 4-5 gün boyunca bu şekilde devam edilir.
Ben günde 1 kere yapabildim ama vakit bulabilirseniz günde 4-5 kereye kadar tekrar edebilirsiniz.
Bu tedavi yönteminde suyu ilaçlamanıza gerek yok.
Suya karıştırdığım şeklinden çok, özellikle ağızdan şırıngaladağım balıklar bariz farketti. (Canlılık, iştah açılması, dışkı düzelmesi v.s.)
Size de hiç işin içine suyu karıştırmadan ağızdan gözlemlediklerinizi tedavi etmenizi öneririm.
[B]3. Tedavi Şekli.[/B]
(Ağızdan tedaviyi kaldıramayacak kadar zayıf düşmüş, hastalığı ilerlemiş balıklar için yoğun flagyl banyosu)
Balık 10 litre bir kaba alınır.
10 litreye 4 adet flagyl 500mg'lık tablet eritilir.
Balık 1 saat havalandırma ve ısıtma da yapılarak bu kapta bekletilir.
Tedavi 3 gün boyunca günde bir saat olmak üzere tekrarlanır.
Özellikle şişme aşamasına gelmiş balıklar hassaslaştığı için panikten v.b. ağızdan uygulama ile kayıplar olabilmekte, bu yöntem ile kayıp en aza indirgenmekte.
3 günlük bu yoğun banyodan sonra ağızdan flagyl vermeye başlayabilir, yapamıyorsanız karantina tankında normal doz
uygulamaya 4-5 gün devam edebilirsiniz.
Kolay gelsin.
--------------------------
[K][B]Başlığa Ek (Ağızdan Flagyl tedavisi hakkında)[/B][/K]
[B]Ağızdan flagly verirken.[/b]
* Çekiniyorsanız, eliniz titriyorsa, panik oluyorsanız hiç denemeyin daha iyi. Elbet ilk kez yaptığınızda biraz acemilik çekersiniz, bu normal. 3. denemeden sonra olayın ne kadar basit olduğunu göreceksiniz.
* Yapılan bir yanlış (İlk zamanlarda kendimde yapıyordum) balık ilacı almadan (Yutmadan) bırakmak. Suyun dışında 1.5-2 dakikaya kadar sorunsuz kalabilirler. (Nemli bir bez üzerinde tutmak, arada ilaçlı
suyla ıslatmak, balığı ıslak tutmak şartıyla)
15-20 sn balık debelendi, ağzını açmadı diye ağzının kenarına bir iki isabetsiz sıkıştan sonra geri koymayın, panik yok.
* Bazı balıklar 1 dk'ya kadar tam olarak ağızlarını açmayabilirler, bazıları hemen açarlar. Ağzını açmayan balığın ağız çeperlerine ağzını açması için şırıngayla baskı uygulamayın. Sabırla bekleyin, ağzını açıp
kapamaya başlamadan müdahale etmeyin, bir müddet sonra mecburen ağzını
nefes almak için açıp kapatmaya başlayacaktır, böylece ilacı daha rahat hedefe sıkabilirsiniz. Eğer sabırsızlık ederseniz hem hayvanı hem kendinizi strese sokar, zedelersiniz.
* İsabetli bir sıkıştan sonra, ilacın bir bölümünün solungaçlarından boşaldığını göreceksiniz.
(Dozaj için iğneli konuya bakabilirsiniz) gerekirse tekrarlayın.
Bir sıkıştan sonra balığı minumum 15 sn daha dışarda tutun, hemen akvaryuma
geri salarsanız ilacı yutmadan kustuğunu görürsünüz.
Elde var=0 olur.
***
Burası çok önemli, balığın ağzına zaman zaman da vücuduna sıkacağınız ilaçlı su mutlaka akvaryumda ki su ile aynı ısıda olmalı, ilaç karıştırılacak su akvaryumdan alınmalı. Gidip çeşmeden daha sıcak veya
soğuk suyla ilaç hazırlarsanız balığı telef edersiniz.
* Çok sayıda balık ilaçlayacaksanız ilaçlı su bir müddet sonra soğumaya başlayacaktır, arada suyun ısısını kontrol edin. Eğer soğumuşsa şurup şişesi v.b. ile akvaryuma bırakıp ısıyı eşitleyebilirsiniz.
* Bir temel yanlış ta balık yem yemeye başladıktan sonra iyileşti diyerek
tedaviyi kesmek. Bu sağ kalan ama populasyonları azaldığından balığı etkilemeyen parazitlere bağışıklık sağlayabilir. Tekrar çoğalmaya başladıklarında bu sefer tedavi etmeniz çok daha zor olur. Tedavi min 7-10 gün sürmeli.
Başarılı bir tedavi sonrasında sarımsaklı yemlemeyle onu bu hastalığın tekrarından koruyabilirsiniz.
* Bazı iç parazit vakaları nadirde olsa flagy'in etki ettiği parazit türlerinin dışında olabiliyor, eğer sonuç alamazsanız nedeni bu olabilir.
Bu noktalara dikkat edildiğinde strese girmesi, hırpalanması söz konusu olmaz. Elbette tedavi sırasında çok mutlu
olacağını söyleyemeyiz ama tedaviden iyileşerek çıktığında çok mutlu olacağını söyleyebiliriz.
Kolay gelsin.
Yazan : Ulvi Özuğur[EDIT]Ulvi Özuğur,2020-01-20 21:10:18[/EDIT]
Beğenenler: [T]153481,leovo[/T][T]151275,Nefer[/T][T]129067,rachadell[/T][T]147781,MutluMesut[/T][T]151258,vrltrkylmz[/T][T]164501,azizist[/T][T]129280,cenk bayık[/T][T]189019,AtlasPoyraz[/T][T]118476,BeZGiN[/T][T]184302,imparatorhasan[/T][T]136202,Panzerfaust[/T][T]15520,muratk[/T][T]25728,yasinergut[/T][T]193736,Ekrem Kaan[/T][T]212357,Suleyman45[/T][T]110242,SGY[/T][T]46194,eturan25[/T][T]97953,viperumut[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T]
Teşekkür Edenler: [T]129280,cenk bayık[/T][T]189019,AtlasPoyraz[/T][T]184302,imparatorhasan[/T][T]136202,Panzerfaust[/T][T]132210,discovery59[/T][T]212357,Suleyman45[/T][T]191487,musatürk[/T]
+1: [T]212357,Suleyman45[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 00:29
Ben discus beslediğim dönem boyunca ev yapımı yem kullandım ve sarımsağı tamamen ezerek (posa kalmayacak kadar) önerilen klasik miktarların 3 misli kadar kullandım. Yani 100 gr. yürekli karışım için 7-8 diş sarımsak.
Balıklarım hiç bir zaman iç parazit olmadı. İştahları hiç azalmadı. Sağlıkları hiç sekteye uğramadığı için 14 aylıkken 17 cm. boya ulaştılar. Büyümeleri de henüz durmamıştı.
Paylaşımınız için teşekkürler Ulvi Bey,
Saygılar
Beğenenler: [T]25728,yasinergut[/T][T]212357,Suleyman45[/T]
Teşekkür Edenler: [T]212357,Suleyman45[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 00:41
Ben yemezler endişesiyle birden yüklenmeyeyim demiştim, o yüzden 6'dan 12 dişe yükselttim, bir daha ki yem hazırlayışımda 500 grama 24 dişe çıkacağım.
Teşekkürler.
Bu konu çok önemli ve gözden kaçan bir konu, bunca zamandır iç parazitle ilgilenirim bu sarımsak neden kesin çözüm olarak anlatılmaz bilmiyorum.
Tedavilerle bozduk kafayı.
Böyle bir detay yakalayınca paylaşayım dedim, çok çeken var.
Mert Abi soruyordun kesin çözüm budur.
Bakalım deneyenlerin yahut deneyeceklerin gözlemlerini merakla bekliyorum.
Teşekkürler.
Bu konu çok önemli ve gözden kaçan bir konu, bunca zamandır iç parazitle ilgilenirim bu sarımsak neden kesin çözüm olarak anlatılmaz bilmiyorum.
Tedavilerle bozduk kafayı.
Böyle bir detay yakalayınca paylaşayım dedim, çok çeken var.
Mert Abi soruyordun kesin çözüm budur.
Bakalım deneyenlerin yahut deneyeceklerin gözlemlerini merakla bekliyorum.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 00:58
Ben paylaşımlarımda bir kaç kere önerdim, ancak bir koca karı ilacı olarak bakıldığını farkedip üzerine çok düşmedim.
Aslında şöyle düşünüyorum; iç parazit yapan etmenleri ortadan kaldırmak, doğru su değişimleri, stressiz bir ortamın yanına sarımsak gibi doğal bir antibiyotiği eklemek iç parazitin önüne geçiyor. Tüm şartlar iç parazit için uygunsa sarımsakta bir yere kadar koruyucu olacaktır.
Amerika'nın keşfi için denizcilerin kaptan tarafından kandırılması gerektiği zaman, zamanın kurtarıcı ilacı olarak görülen sarımsağın bol olduğu diyara gidileceği haberi yayılmış. Eskilerin bildiğini unutmuşuz sanırım.
Teşekkür Edenler: [T]163563,alpeen666[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 21:01
Bende yaptığım yemlerde sarmısağı oldukça fazla kullanıyorum. Balıkların iç parazit olduklarına pek raslamadım. Galiba barsaklarını düzenlemede epey rol alıyor. Beyaz dışkı olan balıklardada işe yarıyor. Yeterki balığın iştağı olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 22:04
Kerem Bey, ben sarımsakları havanda dövdükten sonra ince delikli çay süzgecine koyuyorum ve elimle bastırdığımda damla damla suyu akıyor 
Siz de deneyin, çok kolay.
Ulvi Bey, ben dana yürekli yeme 7-8 diş sarımsağı ezip koymuştum. Haftada bir 4-5 diş sarımsağı da Tetra Bits' le karıştırıyorum. Uzun zamandan beri iç parazit sorunu olmadı. Sarımsak bence de en etkili korunma yöntemi.
Saygılarımla,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 22:08
Sarmısak suyunu eczane ve aktarlarda bulabilirsiniz. Sulandırılmış olanlar değilde küçük cam şişelerde özü şeklinde olanlar var. Kokusu ne kadar keskinse o kadar iyidir. Ancak orjinal sarmısak kadar olmaz elbette.
Bu tür konuları çok bilmemekle beraber mevsimsel olarak sarmısaklarında içerdiği su azalmış olabilir.
Saygılar.
Beğenenler: [T]176357,HarunP[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 22:50
Bu konuyla ilgili bi konu acmistim Fatih bey : aktarlarda satilan sarimsak yagi.Tolga arkadasimiz da yararli bilgiler vermis.İsterseniz buraya da bi goz atin ...
http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=61712
Saygilar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 22:55
Şu an bildiğim kadarıyla taze sarımsak bulmak mümkün değil.Ben sarımsağın ancak tazeyse iç parazitte işe yarayacağını duymuştum.Acaba yazın taze sarımsak bolken sarımsak özü elde etmenin bir yolu var mı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 23:30
Sarımsak yağı istenen kadar etkili olmaz bence. Nedeni ise aşağıda ki yazıda mevcut.
Taze sarımsak konusunda haklısınız fakat 3 diş yerine 6 diş kullanabiliriz. Kaldı ki sarımsağın içeriği önemli, suyu çıkıyorsa allicin elde ederiz, allicin varsa işimiz görülür. Elbet tazesi daha makbuldür.
Bora Ünver Yazdı
Taze sarımsak konusunda haklısınız fakat 3 diş yerine 6 diş kullanabiliriz. Kaldı ki sarımsağın içeriği önemli, suyu çıkıyorsa allicin elde ederiz, allicin varsa işimiz görülür. Elbet tazesi daha makbuldür.
Bora Ünver Yazdı
ÇİĞ SARIMSAK KULLANIMININ PARAZİT, BAKTERİ VE VİRAL ENFEKSİYONLARA ETKİSİ
Dr. Joseph Mercola'ya göre sarımsak kullanımında dikkat edilmesi gereken yegane unsurun kesinlikle taze çiğ sarımsak kullanımı olması gerektiği belirtilmektedir.
Allicin olarak adlandırılan madde; bir diş sarımsağın ezilmesi ile ortaya çıkan thiosulphanatlardaki en baskın olanıdır.Thiosulphanatların %70-80 Allicin dir.
Allicin ağırlıklı thiosulphanatlardaki antimikrobiyal ajan olarak konuşulmasına rağmen, thiosulphanatların diğer içerikleri de antimikrobiyaldir.Ama Allicine oranla daha az oranda etkileri bulunmaktadır.
Eğer bir diş sarımsağı dikkatlice soyup kokladığınızda çok hafif bir koku alınmaktadır.Ama ne zaman ki sarımsak dişini döversiniz burada tipik sarımsak koku patlaması olur.
Bunun nedeni eğer sarımsak dişi dövülmez ise Allicin tek başına bulunamamasının nedenidir.Sarımsak dişi dövülmediği zaman; Precursor molekül olan Alliin.Alliin diş sarımsağın mesophyl hücrelerinde bulunmaktadır.Aynı zamanda sarımsak dişindeki hücre içinde Alliinase adı ile adlandırılan enzim mevcuttur.Bu ikisi hücre içinde fiziksel olarak ayrılmıştır.Ancak nezaman sarımsak dişi dövülür, Alliin ve enzim olan Alliinase karışır, bu durumda Allicin ve diğer Thiosulphanatlar ortaya çıkar.
Thiosulphanat içeriğindeki grup Antimikrobiyaller olarak adlandırılır.
Allicin %70-80 oranında thiosulphanatların içerisinde antimikrobiyal aktivite sağlamaktadır.Sarımsak dişinin ihtiva ettiği Alliin oranı ve enzim olan Alliinase oranı eşittir.Sarımsak dişini dövüldükten 20 saniye sonra karışan Alliin ve enzim olan Allinase Allicine dönüşür.Allicin protozoa, bacteri ve virüsler üzerinde etkili bir antimikrobiyaldir.
Allicin taze diş sarımsağın dövülmesinden 20 saniye sonra ortaya çıkmasına rağmen, birkaç gün içinde de kaybolma özelliği taşımakta.Onun için yazar piyasadaki sarımsak içerikli ürünlerde Allicin olmadığını belirtmekte.
Allicinin etki alanları:
1- E. coli.
2-Staphylococcus aureus
3-Clostridium perfringens
4-Salmonella spp.
Buna karşın sarımsağın vücuttaki yararlı bakterilere ve organizmalara zararının olmadığını belirtiyor.Bu durumda antibiyotiklerden sarımsaktaki Allicin maddesini ayıran en büyük özellik olarak görülüyor.
Sarımsak zararlı bakterilerin yok olmasını sağlaması yanında aynı zamanda diareye neden olan parasitlere de etkilidir.Aynı zamanda daha yüksek oranları memeli hücrelerini viral patojenlere saldırarak korumaktadır.
Aynı zamanda protozoa enfeksiyonlarından Cryptosporidium parvum gibi protozoların yok olmasına yardımcı olur.
Sarımsak nasıl bakteri hücrelerini öldürüyor?
Buna macroeffect (makroetki) adı verilmekte.Allicin bakteri hücre zarının biosenthesini bozmaktadır.Böylelikle üremesini ve belli bir zamanda yok olmasını sağlamaktadır.
Allicin aynı zamanda protein içindeki SH gruplarını yok etmektedir.Bu kükürtler inthiol enzimlerde bulunmakta ve bakteri, virus ve protozoa canlı fizyolojisini yavaşlatmaktadır.
Bakterilerin mutasyona uğrayarak A formundan B formuna değişim gösterdikleri bilinmektedir.İlgili antibiyotiğin belli bir bakteriye etki ederken mutasyona uğramış bakteriye etki edememektedir.Ancak Allicin bu durumdaki birçok bakteriyi yoketme özelliği vardır.
Allicine değişim göstererek direnç gösteren bir patojen bulunmamıştır.Aynı zamanda zararlı patogen hücrelerine zarar veren Allicin yararlı bakterilere ve hücre yapılarına zarar vermemektedir.
Akvaryum balıklarında uygulamasında yukardan ben şu sonucu çıkarıyorum:
1-Allicin ile bakteri, virüs ve protozoalara karşı geniş spectrumlu bir aktivite sağlanmaktadır.
2-Hiçbir yan etkisi olmadığı için kullanımı güvenlidir.
3-Memeli hücre yapısına ve yararlı bakterilere hiçbir zararı yoktur.(Dondurulmuş balıkyemlerinde de uzun zamandan beri kullanılmış ve hiçbir zararı görülmemiş)
4-Mutlaka taze sarımsak dişlerinin dövülmesi ile Allicin oluşması sonucu antimikrobiyel özelliği olmaktadır.Dondurulduğu zaman bu etkisi azalmaktadır.O zaman taze sarımsak dişi dövüldükten sonra hazır yem karışımına ilavesi ile dondurulmadan kullanılmalıdır.Ya da dövülmeden çok küçük partüküller halinde dondurulmuş yemlere konarak bu durumda Alliin ve enzim olan Alliinase in karışımının balık bağırsak florasında karışarak Allicine dönmesi sağlanabilir görüşündeyim.
Not:Bu yazıda ağırlıklı olarak Dr.Joseph Mercola'nın makalesinden yararlanılmıştır.Anlatım birebir bir çeviri değildir.
http://www.mercola.com/2001/mar/17/g...infections.htm
Dr. Joseph Mercola'ya göre sarımsak kullanımında dikkat edilmesi gereken yegane unsurun kesinlikle taze çiğ sarımsak kullanımı olması gerektiği belirtilmektedir.
Allicin olarak adlandırılan madde; bir diş sarımsağın ezilmesi ile ortaya çıkan thiosulphanatlardaki en baskın olanıdır.Thiosulphanatların %70-80 Allicin dir.
Allicin ağırlıklı thiosulphanatlardaki antimikrobiyal ajan olarak konuşulmasına rağmen, thiosulphanatların diğer içerikleri de antimikrobiyaldir.Ama Allicine oranla daha az oranda etkileri bulunmaktadır.
Eğer bir diş sarımsağı dikkatlice soyup kokladığınızda çok hafif bir koku alınmaktadır.Ama ne zaman ki sarımsak dişini döversiniz burada tipik sarımsak koku patlaması olur.
Bunun nedeni eğer sarımsak dişi dövülmez ise Allicin tek başına bulunamamasının nedenidir.Sarımsak dişi dövülmediği zaman; Precursor molekül olan Alliin.Alliin diş sarımsağın mesophyl hücrelerinde bulunmaktadır.Aynı zamanda sarımsak dişindeki hücre içinde Alliinase adı ile adlandırılan enzim mevcuttur.Bu ikisi hücre içinde fiziksel olarak ayrılmıştır.Ancak nezaman sarımsak dişi dövülür, Alliin ve enzim olan Alliinase karışır, bu durumda Allicin ve diğer Thiosulphanatlar ortaya çıkar.
Thiosulphanat içeriğindeki grup Antimikrobiyaller olarak adlandırılır.
Allicin %70-80 oranında thiosulphanatların içerisinde antimikrobiyal aktivite sağlamaktadır.Sarımsak dişinin ihtiva ettiği Alliin oranı ve enzim olan Alliinase oranı eşittir.Sarımsak dişini dövüldükten 20 saniye sonra karışan Alliin ve enzim olan Allinase Allicine dönüşür.Allicin protozoa, bacteri ve virüsler üzerinde etkili bir antimikrobiyaldir.
Allicin taze diş sarımsağın dövülmesinden 20 saniye sonra ortaya çıkmasına rağmen, birkaç gün içinde de kaybolma özelliği taşımakta.Onun için yazar piyasadaki sarımsak içerikli ürünlerde Allicin olmadığını belirtmekte.
Allicinin etki alanları:
1- E. coli.
2-Staphylococcus aureus
3-Clostridium perfringens
4-Salmonella spp.
Buna karşın sarımsağın vücuttaki yararlı bakterilere ve organizmalara zararının olmadığını belirtiyor.Bu durumda antibiyotiklerden sarımsaktaki Allicin maddesini ayıran en büyük özellik olarak görülüyor.
Sarımsak zararlı bakterilerin yok olmasını sağlaması yanında aynı zamanda diareye neden olan parasitlere de etkilidir.Aynı zamanda daha yüksek oranları memeli hücrelerini viral patojenlere saldırarak korumaktadır.
Aynı zamanda protozoa enfeksiyonlarından Cryptosporidium parvum gibi protozoların yok olmasına yardımcı olur.
Sarımsak nasıl bakteri hücrelerini öldürüyor?
Buna macroeffect (makroetki) adı verilmekte.Allicin bakteri hücre zarının biosenthesini bozmaktadır.Böylelikle üremesini ve belli bir zamanda yok olmasını sağlamaktadır.
Allicin aynı zamanda protein içindeki SH gruplarını yok etmektedir.Bu kükürtler inthiol enzimlerde bulunmakta ve bakteri, virus ve protozoa canlı fizyolojisini yavaşlatmaktadır.
Bakterilerin mutasyona uğrayarak A formundan B formuna değişim gösterdikleri bilinmektedir.İlgili antibiyotiğin belli bir bakteriye etki ederken mutasyona uğramış bakteriye etki edememektedir.Ancak Allicin bu durumdaki birçok bakteriyi yoketme özelliği vardır.
Allicine değişim göstererek direnç gösteren bir patojen bulunmamıştır.Aynı zamanda zararlı patogen hücrelerine zarar veren Allicin yararlı bakterilere ve hücre yapılarına zarar vermemektedir.
Akvaryum balıklarında uygulamasında yukardan ben şu sonucu çıkarıyorum:
1-Allicin ile bakteri, virüs ve protozoalara karşı geniş spectrumlu bir aktivite sağlanmaktadır.
2-Hiçbir yan etkisi olmadığı için kullanımı güvenlidir.
3-Memeli hücre yapısına ve yararlı bakterilere hiçbir zararı yoktur.(Dondurulmuş balıkyemlerinde de uzun zamandan beri kullanılmış ve hiçbir zararı görülmemiş)
4-Mutlaka taze sarımsak dişlerinin dövülmesi ile Allicin oluşması sonucu antimikrobiyel özelliği olmaktadır.Dondurulduğu zaman bu etkisi azalmaktadır.O zaman taze sarımsak dişi dövüldükten sonra hazır yem karışımına ilavesi ile dondurulmadan kullanılmalıdır.Ya da dövülmeden çok küçük partüküller halinde dondurulmuş yemlere konarak bu durumda Alliin ve enzim olan Alliinase in karışımının balık bağırsak florasında karışarak Allicine dönmesi sağlanabilir görüşündeyim.
Not:Bu yazıda ağırlıklı olarak Dr.Joseph Mercola'nın makalesinden yararlanılmıştır.Anlatım birebir bir çeviri değildir.
http://www.mercola.com/2001/mar/17/g...infections.htm
Beğenenler: [T]93627,laryscrl[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 23:44
Arkadaşlar taze dövülmüş sarmısak daha faydalı olmakta, ulvinin dediği gibi aktarlarda sarmısak yağı var. Fakat suyun bozulmasında epey faktör taşıyor. Bu yüzden yem yaparken sarmısağın konulması daha mantık taşıyor. Ve yapılırsa yemlere emdirilmesi de aynı şekilde. Yapılan yeme katıldığındada suyu bozuyor , fakat yemlemeye dikkat edersek ve su değişimi bu sorunu ortadan kaldırıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2007 23:58
Hasan Abi hatırlattı belirteyim.
1 çay tabağı bits hazırlanmasını tavsiye ettim ama bu bir günlük yetecek miktarca ayarlanmalı, 6 veya daha fazla öğüne bölünmeli. Sakın bir anda boca edilmesin.
Yedikçe azar azar vermek en iyisidir. Dipte kalan sarımsaklı yemdeki allicin suya karışırsa istediğimiz sonucu alamayız. Dibe düşse dahi maksimum 5 dakika içinde tüketmeliler.
Balık sayısı az ise misal yarım çay tabağı yem hazırlanır. Daha doğrusu hazırladığınız yem 1 günde tüketebilecekleri miktarda olmalı.
Kolay gelsin.
1 çay tabağı bits hazırlanmasını tavsiye ettim ama bu bir günlük yetecek miktarca ayarlanmalı, 6 veya daha fazla öğüne bölünmeli. Sakın bir anda boca edilmesin.
Yedikçe azar azar vermek en iyisidir. Dipte kalan sarımsaklı yemdeki allicin suya karışırsa istediğimiz sonucu alamayız. Dibe düşse dahi maksimum 5 dakika içinde tüketmeliler.
Balık sayısı az ise misal yarım çay tabağı yem hazırlanır. Daha doğrusu hazırladığınız yem 1 günde tüketebilecekleri miktarda olmalı.
Kolay gelsin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Şubat 2007 21:53
Bende vaktiyle demasonilere kullandım sarımsağı. Epeyde faydasını gördüm açıkçası. Şimdi discusa geçiyorum. Discusları aldığım günden itibaren sarımsaklı yeme devam. Tabi hergün değil. Hafta da bir veya iki. Herşeyin fazlası zarar. Bilgiler ve edindiğiniz tecrübeleri paylaştığınız için teşekkürler.
Bilgiler ve edindiğiniz tecrübeleri paylaştığınız için teşekkürler.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Şubat 2007 22:39
Tabi canım..sarımsağı çok vermeyin..sonra ağızları kokar, toplum içine çıkamazlar 
..
Ulvi Bey, Balığı sudan çıkarıp da tedavi edildiğini dergilerde, resimlerde falan da görüyorum, sizler de söylüyorsunuz, balığı yakalamaya çalışırken ya da su dışında elinizdeyken balık daha çok strese girmiyor mu? ki böyle tedavi ettiğinizi söylüyorsunuz, demekki girmiyor..o halde bunu nasıl başarıyorsunuz? ışıklar falan mı kapalı oluyor ?
Ayrıca deneyimlerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler..Bunlar her akvaristin zevkle okuyup, bilgi dağarcığını geliştirebileceği konular..
..Ulvi Bey, Balığı sudan çıkarıp da tedavi edildiğini dergilerde, resimlerde falan da görüyorum, sizler de söylüyorsunuz, balığı yakalamaya çalışırken ya da su dışında elinizdeyken balık daha çok strese girmiyor mu? ki böyle tedavi ettiğinizi söylüyorsunuz, demekki girmiyor..o halde bunu nasıl başarıyorsunuz? ışıklar falan mı kapalı oluyor ?
Ayrıca deneyimlerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler..Bunlar her akvaristin zevkle okuyup, bilgi dağarcığını geliştirebileceği konular..
Beğenenler: [T]240275,Laterthanbefore[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
