Dini açıdan canlı yem.


alphanakayÇevrim Dışı

Kayıt: 02/07/2006
İl: Balikesir
Mesaj: 323
alphanakayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Ağustos 2006 22:32

Arkadaşlar sorum biraz garip olabilir hatta bazılarınıza komik bile gelebilir ancak canlı yem kullanmanın dini açıdan bir sakıncası olabilir mi? Bu konu ile ilgili bilgi verecek bir arkadaş olursa gerçekten çok sevinirim... Lütfen kimse yanlış anlamasın... Son derece samimi olarak soruyorum... SAYGILARIMLA...

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EchoeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/10/2005
İl: Bursa
Mesaj: 1829
EchoeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 00:46
Ulemaya sormakta fayda var. Echoe2006-8-10 0:47:8

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ParadoXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2006
İl: Bursa
Mesaj: 417
ParadoXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 00:59
[QUOTE=alphanakay]

Arkadaşlar sorum biraz garip olabilir hatta bazılarınıza komik bile gelebilir ancak canlı yem kullanmanın dini açıdan bir sakıncası olabilir mi? Bu konu ile ilgili bilgi verecek bir arkadaş olursa gerçekten çok sevinirim... Lütfen kimse yanlış anlamasın... Son derece samimi olarak soruyorum... SAYGILARIMLA...

 

[/QUOTE]

Merhaba Alphan Bey;

Öncelikle şunu belirtmek isterim:
Samimi olarak sorduğunuz, herhangi bir konu ile alakalı bir soruya, ciddiye almamış, belki bir espri olarak görmüş kişiler mutlaka çıkacaktır. Bu kişileri lütfen siz de ciddiye almayınız.

Sorduğunuz soru, aslında daha da düşündürücü olan, "herhangi bir canlıyı belirli ölçekte kapalı bir alanda esaret altında tutmaya hakkımız var mı?" konusuna kadar varabilir.

Bu konuyu alimlerden, fıkıh kitaplarından, müftülüklerden, internet ortamında ise çeşitli araştırmalar yaparak belki islami sitelerden öğrenebilirsiniz. Eğer bir bilgiye ulaşırsanız, bizleri de bilgilendirmeyi unutmayın. Saygılarımla...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AstroÇevrim Dışı

Kayıt: 15/05/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 104
AstroÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 01:17

Alphan Bey Yüce Yaradıcı her varlığı birbirini tamamlasın diye yaratmış.Bu döngüyü bozan tek şey insan.Özgür bey'in yazdıkları son derece doğru ve gösterdiği kaynaklardan faydalanabilirsiniz.Mutlaka bir cevap bulursunuz.Ancak sorduğunuz soru gerçekten güzel ve düşündürücü bir soru.Hoşçakalın.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

alphanakayÇevrim Dışı

Kayıt: 02/07/2006
İl: Balikesir
Mesaj: 323
alphanakayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 02:20
Arkadaşlar çok teşekkürler cevaplarınız için yarın ilk işim bu konuda bir araştırma başlatmak olacak inşaallah... Herhangi önemli bir bilgiye ulaşırsam paylaşmak isteyenlerle burada konuşabiliriz...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dinleyen AdamÇevrim Dışı

Kayıt: 05/01/2006
İl: Ankara
Mesaj: 1192
Dinleyen AdamÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 08:36
Değerli arkadaşım; sorun yerinde ve gayet ciddiye alarak cevablıyorum. Doğadaki en üstün ve en harika canlı insandır. Siz solucanları ve kurtcukları kendi ellerinizle toplayıp küçükleri direkt akvaryumun içine, büyüklerini de parçalayarak canlı bir şekilde diğer balıklar yesin diye akvaryuma atıyorsanız elbette bunun bir bedeli var. Yüce Yaratıcı hiç bir canlıyı sebebsiz yere öldürmeye izin vermemiş. Ben sordum ve cevabı ona göre yazıyorum. Kendi ellerinizle bir balık için de olsa solucanları canlı canlı yem etmeniz, parçalamanız size elbette eksi yazılacaktır şüpheniz olmasın. Her canlı elbette ölecek, ama kaderiyle. Arkadaşlar örnek vermiş. Her aslanın yakalamak için koştuğu geyiğin sadece maksimum %30 unu yakalabildiğini biliyormuydunuz? Yani her yırtıcı koştuğu her hayvanı yakalayamaz. Doğanın bi dengesi var. Sonra yırtıcılar bile koloninin en zayıf ve cılız avın peşine düşer. Bu da geride en sağlık genlerin hayatta kalması demektir ve koloniyi ilerki yüzyıllara insanlar müdahale etmezse taşıyacaktır.   İster beğenin ister beğenmeyin dinimizin emri budur. Saygılar.

Beğenenler: [T]179010,Aslanemlak[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZIPKINCIÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 387
ZIPKINCIÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 08:37

Dini konularda herkes mantığına göre davranabilir fakat kimse mantığını başkalarına sunamaz,sunmamalı. Çünkü bu din bizlerin mantığı üzerine kurulmadı. Kaldıki her insanın mantığı farklı varyanttadır. İnsanları bu çok hassas konularda yanlış yönlendirmek yanlışın en büyüğüdür.

saygılar.

ZIPKINCI2006-8-10 8:49:56

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ESEDÇevrim Dışı

Kayıt: 26/06/2006
İl: Bolu
Mesaj: 163
ESEDÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 09:25

      Ömer Bey Bana soracak olursanız mantığın yolu birdir. Sizin dediğiniz gibi bir konuda birden fazla mantık yürütülemez. Fikir ve görüş beyan edilebilir. İki şıklı Örnek verecek olursam; uçurumdan atlamak ve atlamamak. Burada mantıklı olan atlamamaktır. İnsan bir takım sebeplerden dolayı atlamayı mantıklı olarak buluyorsa, bu onun mantığı değil duygu ve düşüncelerinden kaynaklanır.

     Alphan Bey araştırmanızı bekliyorum. Ulema bakalım ne diyor.

      

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ARDA68Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 1763
ARDA68Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 10:02

Selamlar,

Sayın arkadaşlar,konu önemli bir konu olduğu için İstanbul Müftülüğü'nü aradım ve fetva aldım.0212 512 23 20 den 132 yi bağlattım.

Fetva veren şahısın söylediği[akvaryum balıklarına canlı yem vermek zorunda değilsiniz.Ancak verdiğiniz  takdirde günah kazanmış olmazsınız].

Saygılarımla.

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

alphanakayÇevrim Dışı

Kayıt: 02/07/2006
İl: Balikesir
Mesaj: 323
alphanakayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 12:35

Arkadaşlar öncelikle herkese selamlar,

Bakıyorum ki konu ile ilgili olarak benden önce araştırma yapan arkadaşlar olmuş. Ayrıca olaya ciddi yaklaşan ve samimiyetle cevaplayan tüm arkadaşlara da teşekkürler.

Öncelikle İstanbul Müftülüğünün verdiği cevap açıkçası beni tatmin etmedi. Yani özellikle "akvaryum balıklarına canlı yem vermek zorunda değilsiniz" sözü  mekruhu hatta ötesini ifade eder nitelikte geldi.

Ben fikirlerine değer verilen 1-2 önemli şahısla görüştüm konuyla ilgili olarak. Edindiğim sonuç şu oldu. Doğada bu şekilde beslenmeleri Yaratıcı'nın yarattığı bir ortam ancak iş hobi ve zevk olayına dönünce iş biraz karmaşıklaşıyor. Ve sonuç olarak eğer canlı yem kullanılmadığında balıkların hayati tehlikeye düşmeleri söz konusu değilse canlı yemin doğru olmadığı söylendi. Örnek olarak ta Hastaya verilecek alkollü veya alkolsüz ilacı verdi. Hayati veya sağlığı tehdid eden durumda bulunamadığı takdirde alkollü ilacın kullanılmasının mahsuru olmadığı gibi. ancak tercihen alkolsüz ilacın kulanılması gerekliliğini anlattı.

Ancak diğer şahıs konunun manevi yoruma dayalı ve içsel niyetlere bağlı olduğu konusunda yorum yaptı. Ve uygulamaya göre çok hassas bir konu olduğunu, duruma ve niyete göre "sevap" bile sayılabileceğini ama aynı zamanda yine duruma ve niyete göre "çok büyük günah" sayılabileceğini belirtti. Allah'ın yarattıklarının vahşet veya sadece içgüdüsel tavırların izlenmesi gözüyle değil de kul ve hayranlık gözüyle izlenmesi halinde olabilirliğinden bahsetti.

Ben şu anda yine de Bursa'dan aldığım, ve yumurtadan çıktıktan sonra ölüp konserve olarak hazırlanan Artemia Jel kullanmaya devam edeceğim. Bir gelişme olursa paylaşmak üzere... Herkese konuya yakın ilgiden dolayı çok teşekkürler. Yukarıda yazdıklarımdan ötürü sorumluluk kabul etmem bu arada herkesin kendi araştırmasını yapması gerektiğini düşünüyorum.

Blackice bu arada üslubunu yanlış anladığım için özür dilerim dostum...

Rot dostum fikirlerini paylaşıyorum. Kendi iç sesini dinleme konusunda ancak hayvansal ürünlerin yenmemesi benzetmesine katılmıyorum. Örneğin balık yiyoruz hepimiz ama karidesi, canlı pişirilmesinden dolayı yemeyenler ve yanlış bulanlar var.

alphanakay2006-8-10 12:41:16

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

spaltÇevrim Dışı

Kayıt: 05/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 1075
spaltÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 12:54
[QUOTE=alphanakay]

Ancak diğer şahıs konunun manevi yoruma dayalı
ve içsel niyetlere bağlı olduğu konusunda yorum yaptı. Ve uygulamaya göre
çok hassas bir konu olduğunu, duruma ve niyete göre "sevap" bile
sayılabileceğini ama aynı zamanda yine duruma ve niyete göre "çok büyük
günah" sayılabileceğini belirtti. Allah'ın yarattıklarının vahşet veya sadece
içgüdüsel tavırların izlenmesi gözüyle değil de kul ve hayranlık gözüyle
izlenmesi halinde olabilirliğinden bahsetti.

[/QUOTE]

Sanırım en doğru yaklaşım da bu...

Saygılar!

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

acayibadamÇevrim Dışı

Kayıt: 30/03/2006
İl: Izmir
Mesaj: 39
acayibadamÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 14:03

+1

  Eğer ki biz bu güzel balıklarımızı yada canlılarımızı , doğal ortamlarından alıp 4 camla çevrili minicik bir alana haps ediyorsak, bunların kendilerini rahat hissetmeleri için hertürlü olanağı sağlamalıyız. Gerekli vitaminleri yemleri ve canlı yemleri vermek bizim bir vazifemizdir. Onları 4 cama mahkum etmek günah, onlara ihtiyaç duydukları şeyleri sağlamak sevap açısından bakıyorum. Bu benim kendi din inançım. Ve şunuda belirtmek istiyorum. Eğer ortada bir günah varsa bu günah canlı yem vermek günahmı değilmi olmamalıdır. Bu günah onları 4 cam arasına sıkıştırmamız günah mı? olmalıdır.

  Kesnlikle yanlış anlaşılmak istemem. Kendi yorumumu yazmak istedim. Umarım fazla tepki görmem. :)


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ARDA68Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 1763
ARDA68Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2006 14:05

Selamlar,

Sayın Alphan bey,ben arkadaşlara İstanbul Müftülüğünün verdiği cevabı birebir aktardım.Hatta telefon numaralarınıda verdimki belki başka bir özel konu olur yada bu konuyla alakalı kişilerin kafasına takılan birşey olursa sorsunlar diye.

Açıkçası ben bu konuya vicdanen yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla.

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 11 Ağustos 2006 04:59
KUŞ veya BALIK BESLEMEK
Bu yazı : 638 defa okunmuştur.

Gerek kuş beslemek ve gerekse balıklar fıtrat icabı ancak kafes ve akvaryumda varlıklarını sürdürebilecekleri bir mahiyette iseler, o zaman bunların beslenmesinde bir mahzur yoktur.
Enes b. Malik'in Umeyr isminde bir kardeşi vardı. Efendimiz (S.A.V.) Ebu Umeyri gördüğünde "Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr? diye latife ederdi. Nuğayr serçe büyüklüğünde bir kuşun adıdır.
Fakat bakımları layıkı ile yapılamayacaksa akvaryumda ve kafeste hayvan beslemek doğru olmaz. Ayrıca bu gibi şeylerle tefeekkür için olmaksızın fazla vakit geçirmek doğru değildir.

Yeni Bir Fıkhî Açı, Ahmet Kurucan, (Işık Yayınları)
Fetvalarla Çağdaş Hayat, Faruk Beşer, (Nun Yayıncılık)
İslam'da Helaller ve Haramlar, İsmail Mutlu, (Mutlu Yayıcılık)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir