akıntı
Gönderim Zamanı: 01 Eylül 2008 00:57
Vücut çalışırız,kaslarımız gelişerek belli bir forma girer,mekik çekeriz düzenli olduğu sürece,göbeğimizi eritir,fakat balıklar iç filtrenin veya kullandığımız kafa motoruna karşı yüzerlerken boyları uzar yada vücutları gelişirmi? Açıkçası bilimsel ve mantıklı bir açıklaması varsa ben bilmiyorum en azından.
İlgilendiğim yönlerine gelirsek,eğer akvaryumdaki akıntıyı kafa motoru kullanarak yapıyorsak,ve güçlü bir motorsa çiftleşme sırasında,özellikle cikletlerde ve yumurtayı ağzına kuluçka yapanlarda,erkek döllemeye çalışıp dişi yumurtaları ağzına toplayacağı sırada bu akıntı yumurtalara çarparak buna engel olabilir.
veya akıntıya karşı yüzmeyi sevdiğine inandığımız yunus besliyorsak diyelim;bunu sevdiklerindenmi yapıyorlar yoksa akıntıya sebep olan motor veya filtrenin kendilerini çekmemesi içinmi? Bunu iyi bilmek gerekir.
Sorunuza ne kadar net bir yanıt oldu bilemem ama,ben olsam boyları büyüsün diye böyle birşey yapmazdım.
3 sene önce bu sebepten yunusumun 8.nci ağzına yumurta alışında yavru alabilmiştim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Eylül 2008 06:42
Bence boy uzaması değilse bile sağlıklarına olumlu etki yapacaktır.Yavru balıklarım belli boya geldiklerinde bol akıntılı sularda büyütüyorum ve iyi sonuçlar elde ediyorum ya da bana öle geliyor.En azından pipo filtre başında saatlerce yatan balıklardan daha sağlıklı olacakları kanısındayım
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Eylül 2008 06:58
Merhaba Arkadaşlar.
semiramis.tr 2008-09-05 07:03:09
Bu konuda çok güzel bir deneyim sahibiyim. Balıklarımın yavrularını rafımın en alt katındaki iki tankta denedim. 3 aylık yavrular ve 2 aylık yavrular mevcut idi. 2 aylık yavrulara dış motor zayıf gelmesinden dolayı iç filitreli motor taktım ve orta derecede bir akım yaratıyor 80cm uzunlugundabu tank ve inanmazsınız o aradaki bir ay öyle bir kapandı ki boy farklı yokmuşcasına. Ama bakıldığında balıklarda bir zayıflık ve üstten biraz az ve boyda bir uzama söz konusu oluyor sanırım akıntının şiddetini iyi ayarlamak lazım
Balıkları en sağlıklı şekilde büyütmek için balığın türüne ve huyuna göre bir ortam yaratmak daha doğru olur kanısındayım. Örneğin çöpçü türlerini yumurtlatmak için akıntılı bir ortam lazım ama moderatörümüzün yazısında gördüğünüz gibi yunus örneği 8.kuluçka döneminde yavru alabildiğini iletmiştir.
Sağlıklı balıklar....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Eylül 2008 08:40
Bu konu daha önceden çok konuşuldu ancak kesin bir karara bağlanamadı.
Benim kanaatimce, türe uygunsa belli bir miktarda akıntı sağlamak onlar için iyi olacaktır. Balıklar akıntıda yüzdüğü sürece vucutlarında meydana gelen aşırı yağlanmayı eritmekteler. Bu da onların zararlı şişmanlanıp yağlanmalarını engelliyor. Yine yavru balıklarda akıntıya karşı yüzmeleri gerekli beslenme yapıldığı taktirde dirençlerinin artmasına neden oluyor.
Uzayıp uzamadığına kesin birşey söyleyemem ama direnç arttırmada ve zararlı yağlanmayı engellediğine kanaat getirdim.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Eylül 2008 15:08
Malawi gölü bilindiği üzere bahsettiğiniz tarzda akıntıya maruz kalan bir göl değil.Bu yüzden balıkların doğasında bu tip güçlü akıntıların olmadığını kabul etmemiz gerekiyor sanırım.
Akıntı balığın boyunu uzatır mı?Buna şöyle bir açıklama getirmek isterim.Balıklar gün içinde yedikleri besinlerden elde ettikleri enerjiyi gerekli yerlerde kullanırlar.Büyümek,hareket etmek vb...Ancak bu kısıtlı bir enerjidir ve eğer bu enerjinin büyük bir kısmı harekete harcanırsa balığın büyümesini azaltmış oluruz.Ona ekstradan enerji harcatmak balığa hiçbir şey kazandırmaz.Aksine gelişimini yavaşlatmış oluruz.
Yağlanma olayına gelirsek.. Zaten bu tip yağlanmayı sağlayacak yemlerin balıklara verilmemesi gerekir.Solucan,kan kurdu,kırmızı et gibi şeyler malawilerin doğasında tükettiği yiyecekler arasında değildir.Bu nedenle öncelikle beslenme alışkanlıklarına göre beslemeliyiz.Mesela hala daha bazı arkadaşlarımız proteinin sadece hayvansal gıdada bulunacağını bitkisel protein olmayacağını düşünüyor.Belki de bu onları en büyük yanlış yapmaya iten şeydir.
Direnç sağlama konusunda ise kesin bir yorumum yok.Onu bağışıklık sistemini iyice hatim edip anladıktan sonra yorum getirmeye çalışacağım.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir