145x60x60 akvaryum 8 mm olurmu
Bu sıkışma olayında kasıt tam nedir? Katının kapladığı toplam hacmin azaltılması mı? Bu durumda maksimum sıkışmanın sağlandığı kum sadece yüzeyleri sıvı kaplı olan ıslak kum mudur yoksa boşlukları da su ile kaplanmış kum mudur?
Valla kum deyip geçiyoruz, akvaryumda da kritik önemi var. En önemli özelliği de filtre özelliği göstermesi ve oksijensiz bölgeli yarıgeçirgen bir ortam sağlaması. Bunlar da akvaryumdaki biyolojik süreçler için ciddi öneme sahip. Büyük filtreli kumsuz akvaryumdansa küçük filtreli kumlu akvaryum genelde daha sağlıklıdır, hatta kumun sağladığı ortamı başka bir şeyle de taklit edemiyoruz maalesef.
[/QUOTE]
Teşekkürler Yağmur Hanım; linki inceledim. Gayet açıklayıcı oldu.
Akif Bey'in mesajlarına denk gelmedim, umarım o akvaryum Akif Bey'in başına dert açmamıştır.
Aslında filtre süngerinde olduğu gibi akvaryum içerisindeki tüm yüzeylerde bakteriler mevcuttur. Buna kum da dahildir ve oturmuş bir akvaryumda kum biyolojik açıdan inanılmaz derece aktiftir. Buna en büyük etken de sanırım devamlı olarak kuma eklenen atıklar olsa gerek. Kumda bu kadar aktif bir yaşam olunca doğal olarak kum arasındaki boşluklarda bulunan sudaki oksijen devamlı olarak harcanır. Bu öyle bir noktaya gelir ki kum taneleri arasındaki su yolları akvaryum suyundaki oksijeni yeterli hızda taşıyamaz olur. (taşınmadan kastım bayağı difüzyon) Bunun sonucunda kumun belirli bir derinliğinde oksijensiz ortam oluşur. Bahsettiğim bu oksijensiz ortam tabanın devamlı olarak karıştırılmadığı, ince taneli kum kullanılan durumlarda kumun yüzeyinden sadece birkaç cm aşağısıdır. yani çok kalın bir tabandan da bahsetmeye gerek yok.
Akvaryumda çok balık olması, aşırı yemleme, redox değerinin aniden aşırı derecede düşmesi ve bir de bunların üzerine tabanın çok kalın olması gibi durumlar sonucunda H2S üretimi yapan bakteriler devreye girebiliyor. Hatta bu sebeple balık kaybı yaşayanlar da boldur. Bu tip tehlikeli kazalar dışında işin güzel yanı ise kumu karıştırmazsanız bir süre sonra akvaryumdaki nitratın N2 gazına dönüştürülüp akvaryumdan uzaklaştırılmasıdır ki ben buna bayılırım.(Su değiştirmeye üşenen her insan gibi...)
Karadeniz'in durumunu bilmiyorum. H2S olduğunu, buna bağlı olarak serbest oksijenin belirli bir derinliğin altında çok çok az olduğunu da biliyorum. Yalnız sebebini bilmiyorum. Deniz yatağında çok fazla kükürt içeren oluşumlar olduğu falan gibi bir şeyler duymuştum sanki...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=onuruygun]
Teşekkürler Yağmur Hanım; linki inceledim. Gayet açıklayıcı oldu.
Akif Bey'in mesajlarına denk gelmedim, umarım o akvaryum Akif Bey'in başına dert açmamıştır.
Aslında filtre süngerinde olduğu gibi akvaryum içerisindeki tüm yüzeylerde bakteriler mevcuttur. Buna kum da dahildir ve oturmuş bir akvaryumda kum biyolojik açıdan inanılmaz derece aktiftir. Buna en büyük etken de sanırım devamlı olarak kuma eklenen atıklar olsa gerek. Kumda bu kadar aktif bir yaşam olunca doğal olarak kum arasındaki boşluklarda bulunan sudaki oksijen devamlı olarak harcanır. Bu öyle bir noktaya gelir ki kum taneleri arasındaki su yolları akvaryum suyundaki oksijeni yeterli hızda taşıyamaz olur. (taşınmadan kastım bayağı difüzyon) Bunun sonucunda kumun belirli bir derinliğinde oksijensiz ortam oluşur. Bahsettiğim bu oksijensiz ortam tabanın devamlı olarak karıştırılmadığı, ince taneli kum kullanılan durumlarda kumun yüzeyinden sadece birkaç cm aşağısıdır. yani çok kalın bir tabandan da bahsetmeye gerek yok.
Akvaryumda çok balık olması, aşırı yemleme, redox değerinin aniden aşırı derecede düşmesi ve bir de bunların üzerine tabanın çok kalın olması gibi durumlar sonucunda H2S üretimi yapan bakteriler devreye girebiliyor. Hatta bu sebeple balık kaybı yaşayanlar da boldur. Bu tip tehlikeli kazalar dışında işin güzel yanı ise kumu karıştırmazsanız bir süre sonra akvaryumdaki nitratın N2 gazına dönüştürülüp akvaryumdan uzaklaştırılmasıdır ki ben buna bayılırım.(Su değiştirmeye üşenen her insan gibi...)
Karadeniz'in durumunu bilmiyorum. H2S olduğunu, buna bağlı olarak serbest oksijenin belirli bir derinliğin altında çok çok az olduğunu da biliyorum. Yalnız sebebini bilmiyorum. Deniz yatağında çok fazla kükürt içeren oluşumlar olduğu falan gibi bir şeyler duymuştum sanki...
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yağmur Hanım; emin olun etkili oluyor. Hatta ben bu şekilde su değişimi yapmadan nitratı sıfır tuttuğum akvaryumlara sahiptim. Difüzyonu engelleyen sadece oksijensiz bölgenin üstündeki kumlar değil, aynı zamanda kumda biriken atıklardır. Bu atıkların devamlı olarak çürükçül işlemler görüyor olması, nitrifikasyon süreçleri vb. sebeplerle oksijen hızla tükenir. Denitrifikasyon açısından bakarsak bu yöntem özellikle deniz akvaryumu gibi canlı sayısının sınırlı tutulduğu ve iyi su şartları istenen akvaryumlarda sıkça kullanılıyor. H2S üretimi bakımından bakarsak bu da işin başa bela açabilen kaza kısmı.
Yeraltı sularının buna uygun bir örnek olup olmayacağı konusunda yeterli bilgiye sahip değilim. Ben buna deniz tabanını ve göl tabanını örnek göstermeyi tercih ederim.
Yeterince gözenekli bir yapı oluşturulabilecekse çimento da denenebilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Arkadaşlar herkese mesajlarından ve ilgisinden dolayı çok teşekkürederim ayrıca herkesten özürdilerim konuyu açıp kaçmış gibi oldum ama bu ara işlerim çok yoğun malum inşaat sezonu açıldı tekrar kusurabakmayın arkadaşşlar aslında ilk başta akvaryumu kurmamayı düşünmüştüm ama o kadar heveslendikten sonra denemeye karar verdim ve akvaryumu kurdum yaklaşık iki haftayı geçti kuralı dış çerçevesini aliminyum köşebentle döndüm içerisindeki kayıt ve kuşaklara da ek olarak birkaç tane daha kuşak ekledim şimdilik bir sıkıntı yok ama uzun vadede ne olur bilmem onuda deneyip tecrübe edicez resimlerini yakında paylaşırım 8mm cam kesinlikle patlar gibi yorumlar çok oldu bunun yanında hiçbirşey olmaz diye yorum yapanda çok oldu en iyisinin denemk olduğuna karar verdim bomba gibi patlamadı ama dediğim gibi uzun vadede ne olur onu bilemiyorum akvaryumda esneme falan da olmadı arkadaşlar şimdi tek sıkıntım önceki msjımda da belirttiğim gibi dış filtre eheim 2226 kullanıyorum ama yetersiz kalıyor yanına bir filtre daha alıcam aynı filtredenmi alayım yoksa fluval 405 mi karar veremedim hala bu konudada bana yardımcı olursanız çok sevinirim bilgilerini esirgemeyen arkadaşlara çok teşekkürederim gerçi bazılarını anlamak için biraz uğraşmam gerekti cehaletimdendir o da bundan sonra daha sık girmeye çalışıcam forma
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yağmur hanım ve sorceres ilginize teşekkürederim yağmur hanım sorceresin dediği gibi iş iten geçti şu anda akvaryumu tamamen boşaltamam ama soceresin dediği gibi yukarıdan 10 cm boşluk bırakabilirim fakat aynalı camı ben pek sevmiyorum belki başka bir uygulama yapılabilir ne olacağını bilmiyorum ama 10 cm lik boşluğu kapatmak için başka fikirler türetilebiliriz belki sorceres aslında dediğin mantıklı filtre açısından ama şimdi bu filtreyi kime satıcaz o var ama aklımda ikinci bir filtre kurmak var ah yağmur hanım şu işi önceden söyleseydiniz keşke aklıma karpuz kabuğu düşürdünüz şimdi ilginiz ve mesajlarınız için şimdiden teşekkürederim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Akvaryumunuz daha en başında aslında Daha sonradan sıkıntı yaşamaktansa yarım ton akvaryum iki yıl sonra aniden sorun çıkarmasındansa şimdi yapmanız daha uygun olur sanırım. Bende kızdım kendimetekrar kusuruma baklamyın
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir