Yolun sonuna geldik...
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2013 21:52
Elmalar, katiller ve karidesler derken yolun sonuna geldik. Tropeus, lepistes, vatoz, bricardi, calvus v.s maceralarımızdan sonra omurgasızlara yapılan sert geçiş bu hobynin sonsuzluğa açılan bir kapı oldugunu bana yeterince kanıtlamış oldu. Doğanın kusursuzluğuna şahit olmak bambaşka bir duygu. İnsanoğlunun şu kısacık ömrüne sığdırabilecekleri malumunuzdur ki kısıtlı. (Darwini Ateistleştiren tabiatın inanılmaz döngüsü değilmiydi? Kibri, Yaratıcının bir nakış gibi işlediği yeryüzünü anlamasına engel olmuyormuydu?) Evet doğanın kusursuzluğu! Şu an oturmuş yumurtalarından çıkan bebek katilleri izliyorum. Sayıları 100 leri geçen bebek katiller bulundukları ortama uyum sağlamak için çabalıyorlar. (Tıpkı bizim gibiler.) Keza, aynı tankta bulunan bebek karideslerimde öyle..30 litrelik dünyalarında yaşamlarını hep birlikte sürdürüyorlar. Ben bu hobyde daima tek tür besledim. Malum daha önce açıkladıgım gibi beslediğimiz her tür farklı diyet ve su degerlerine sahiptirler. Bir tek karideslerimle salyangozlarımı birlikte besledim. Katiller ve karidesler farklı diyete sahip olsalarda ben çözümü adi salyangozları aynı tanka atarak buldum.. (Ve her yazımda bunu söyledim, adi salyangozlar asla ve asla yararsız canlılar değildir diye..)
Omurgasızlarda da yolun sonuna geldik. Beni bu düşünceye sevk eden maceracı bir ruh değil. Her defasında bu döngü karşısında hayretlere düşmemdir. Maymun iştahlı ve sabırsız oluşumu bu hoby sayesinde yendim. Bu hoby nin hayatıma katma değeri o kadar yüksek ki bunu anlatmam imkansız.
Ben yinede bu hobi hakkında bir kaç kelam edip uzunca bir süre ara vermek istiyorum.
Buradan tekrar tekrar sesleniyorum; Özellikle 20 li yaşlarda ki genç kardeşlerime. Bu hobiyi doğru bir şekilde yaparsanız inanın bana hayatın bir çok dalında da başarılı olursunuz! unutmayın ki bir canlıya ev sahipliği yapıyorsunuz. Bu canlı için, ederi mühim değil en iyi şartları oluşturmak gerekiyor. Görsellik elbette bu hobide önemli lakin bakımı iyi olan bir tank zaten görsel açıdan bakan kişiyi tatmin ediyor. Unutulmaması gereken tek şey yaptıgınız hobinin size kazandırdıklarıdır. Bir tür beslemeye karar verdiğinizde çok net davranın. Ben bu canlıyı nasıl yaşatabilirim sorusunu bir çok kez kendinize sorun. İlk başlarda elbette sabırsız oluyor insan. Dayanamıyor ve sık sık tanka müdahale ediyor. Onun için öncelikle ufak tanklarla işe başlayın. Paranız çok olabilir, 10 bin lira da harcayabilirsiniz. Fakat ithal ettiğiniz her tür 1 haftayı geçmez ölecektir. Çünki siz bu hobide yenisinizdir. O yüzden önce işe daima ufak başlayınız. Yurdum insanının tek eksiği sorgulayıcı araştırmacı olmamasıdır. Analitik düşünce maalesef pek doğuştan olmuyor. Bu düşünceyi geliştirmek için insanın kendisini bir hayli eğitmesi gerekiyor. Bu düşünceye sahip olanlar beni çok iyi anlayacaklardır. Çünki bu hoby bu düşünceyi geliştirmek için birebirdir. (Sorunları çözmede uzmanlaşmış kişiler her daim başarılı olurlar.) Düşünsenize hem bir hobiyle uğraşıyor ve kendinizi rahatlatıyorsunuz hemde hayata dair bir çok şeyi ücret vermeden ögreniyorsunuz. Sözü daha fazla uzatmadan yeni başlayacaklara son bir şey daha söylemek istiyorum. Bu hoby çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Bir çok tür denemesi yapacaksınız ve bir gün gelip "off yahu amma da karışık bir iş" diyip sıkılıcaksınız. İşte tam bu anda kendinizi artık bu hobi için yeterli görebilirsiniz. Bu iş için hiç bir zaman yetemediğinizi anlayacaksınız. Benim son zamanlarda tek tür beslememin sebebi buydu. Tatlı su, tuzlu, omurgasızlar v.s derken tam bir uzman olabilmek neredeyse imkansızdır. Belli bir levelden sonra ben şunu çok iyi anladım ki bu hobiyi görsellikten ziyade kendimi eğitmek için yapıyormuşum. Kişi bunun farkına sonradan varıyor. Elbette kişiden kişiye değişir. Ben bu şekilde görüyorsam sen farklı bir şekilde göreceksin. (Lakin analitik yönü her kişide aynıdır. Bu kesin!) ortak kanı şu ki biz bu canlıları seviyoruz. Şu sıralar bonsai yetiştiriyorum. Farklı bir hobi olsa da nihayetinde o da canlı o da ilgi ve alaka istiyor.
Son olarak şunları yazıp makaleme son vermek istiyorum!
Ben uzun bir süre farkındalık oluşturmak adına bir çok kez farklı niklerle sayfalar açtım. Benim en büyük tepkim kobicilereydi. Çünki bazıları bu tür siteleri kullanıp boy boy tank kurulumları hazırlayarak (kurgusal) yeni başlayacakları çılgınca imrendiriyorlardı. Sonrasında çoğumuz görmüşüzdür, kişiler açtıkları sayfalarda şöyle feryad ediyorlardı "1200 lira verdim 3 gün sonra hepsi öldü" "3 bin lira verdim 1 hafta yaşamadılar" O ithal balık alanların tek derdi, 2 bin liraya yaptırdığı tanka 3 bin liralık balık koymak ve hazırlanışını sayfalarca paylaşmak oluyordu. Kısacası "Ego" tatmini.. Peki nerede kaldı canlıya verilen değer?
Ben çok isterdim ki, arada yapılan toplantılarda bu farkındalık oluşturulsun. Broşürler dağıtılsın, kişiler bilinçlendirilsin. Belki de yapılıyordur diyerekte yazıma son veriyorum.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2013 22:05
Öneriler için teşekkür ederim bende 30 yaşındayım amcam var 50 yaşında ,babam meraklı değil oda 55 yaşında hala bu hobiye devam ediyoruz hep birlikte bunun sonu gelmez ben artık kaderime yazdım bu hobiyi hobi diyesim gelmiyor aşık oldum artık hiç sıkılmıyorum neyse OLmasaydı sonunuz öyle keşke bırakmasaydınız ama kuşda besleyebilirsiniz tavuk da olabilir :D saygılar,
akvaryumcubill 2013-07-14 22:06:30
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2013 22:14
Uzun yıllar kuşta besledim. Saka, kanarya v.s.. İmkanım olsa hiç düşünmeden büyük bir projeye imza atar yüzlerce canlıya evsahipliği yapardım. Yeryüzünde sadece bizler yokuz. Ve bu döngü karşı konulamaz bir etki yaratıyor bende.. Şunu çok iyi biliyorum ki ölene kadar canlıları takip etmeye devam edeceğim. Çözülmesi gereken bir çok soru var hayata dair.
Amaç farkındalık oluşturmak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2013 22:18
Sizi ayakta alkışlıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir