Yıllanmış BALIK Hatıraları
[QUOTE=schahin]Arkadaşlar dün gece acayip bir olay geldi başıma, dış filtremin içinden yavru balık çıktı.(fluval 205)
Dün gece dip çekimi yapacaktım, hazır dip çekimi yaparken dış filtremde yeni olduğu için içindeki malzemelerde eksiklik vardı, onlarıda tamamlayayım dedim.Filtrenin kovasını banyoya götürdüm, sepetlerden ayrı olarak 4 adet sünger var içinde 2.süngeri yıkarken yere bir tane yavru düştü elimle tutamadan akıntıdan dolayı banyo deliğine kaçtı yavru, hemen suyu kapattım bi fener ve kepçe yardımı ile 2-3 dk uğraştıktan sonra yavruyu delikten kurtardım.
Hemen 10 L lik akvaryuma ana tanktan su alıp yavruyu oraya koydum.Asıl ilginç olan ise geçen hafta Salı günü Veliferam doğurmuştu ve 1 haftadır akvaryumda 2 tane yavru dışında hiç yavru yoktu.
Bununla birlikte şuan 3 yavru oldu.Bu balık 1 haftadır filtrenin içinde mi yaşıyordu?
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[/QUOTE]
Maşallah tam bir terminatör gibiymişsin :)
Bende canlı doğuran (lepistes türü balıklar) su değişimi yaparken hep ölüyorlardı kendi kendime kızardım herkes besliyor bende ölüyorlar diye sinir olurdum.
Tabi sonradan dinlenmemiş çeşme suyundan olduğunu öğrenince nirvanaya ulaştım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı çok hoşuma gitti size de aktarayım.Bahse konu arkadaşım öğrenci ve 2 yıl önce kendisine forumdan takas yoluyla edinerek hediye ettiğim 100 cm.lik akvaryumda iki adet astronot besliyor.Astronotları yavru iken almıştı.Aldığı akvaryumcu da sağolsun yemi sayarak vermiş olacak ki bizim astronotlar etyopyalı gibiydi gördüğümde.Neyse iyi bir bakıma aldık, dana yüreği karışımı yemden yapmayı gösterdim.Balıklar iyice alışınca başka yem vermemeye başladı.Sınavları bitince memleketine gitmeden önce de yokluğunda balıklara verilmek üzere karışım yemden hazırlıyor ve madlen çikolata kutularından çıkan yuvarlak bölmelere yerleştirerek üstünü jelatinle kapatıyor ve dondurucuya koyuyor.Astronotlar artık epeyce büyük oldukları için bir kalıbı 4-5 parça halinde bitiriyorlar.Ev arkadaşına da sıkı sıkı tembihliyor her gün bir adet çıkarıp vermesi için.Bir gün ev arkadaşının kuzeni yolu Ankaraya düşünce onlara uğruyor.Ev arkadaşı da yoldan yeni gelen kuzenini evde bırakıp işlerini halletmek için çıkıyor ve akşama kadar işi olduğunu ve canı ne isterse dolaptan alıp yemesini söyleyerek evden ayrılıyor.Bizim yorgun misafir de iyi bir uyku çektikten sonra karnı acıkıyor ve başlıyor dolabı kurcalamaya.Bir de bakıyor ki dondurucuda hazır köfteler var.Hemen 5-6 tane çıkarıyor ve fırına atıyor.Bir süre sonra köfteleri fırından çıkarıyor ama köfteler kuru, tuhaf kokuyor ve tadı da çok kötü.Bozulduklarını düşünüyor ve hemen çöpe döküyor bununla da kalmayıp dondurucudakileri de atıyor.Sonra da markete gidip hazır köftelerden alıyor ve akşam için pişiriyor.Ev sahibi gelip sofrayı hazır bulunca çok seviniyor.Bizimki gururla anlatıyor: "Abi dondurucuda köfte vardı ama hepsi bozulmuştu ben de atıp marketten yenisini aldım!". Bizim eleman "Ne köftesi ben köfte almamıştım ki biraz tavuk vardı dondurucuda" diyor ve lokmasını bitirmeden koşup dolabı açınca köftelerin astronot yemi olduğunu anlıyor.Balıkların sahibi gelene kadar astronotlara vermediği tavuk balık bırakmıyor ama balıklar diğer yem gibi tüketmedikleri için su bataklık halini alıyor.Neyse en sonunda yakındaki bir akvaryumcudan destek alarak bizim arkadaş gelmeden akvaryumun suyunu değiştiriyor ama daha sonra arkadaşa bütün olan biteni anlatıyor. O da bana anlatmıştı, hoşuma gitti paylaşayım dedim.Gökten üç elma düşmüş...........
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı çok hoşuma gitti size de aktarayım.Bahse konu arkadaşım öğrenci ve 2 yıl önce kendisine forumdan takas yoluyla edinerek hediye ettiğim 100 cm.lik akvaryumda iki adet astronot besliyor.Astronotları yavru iken almıştı.Aldığı akvaryumcu da sağolsun yemi sayarak vermiş olacak ki bizim astronotlar etyopyalı gibiydi gördüğümde.Neyse iyi bir bakıma aldık, dana yüreği karışımı yemden yapmayı gösterdim.Balıklar iyice alışınca başka yem vermemeye başladı.Sınavları bitince memleketine gitmeden önce de yokluğunda balıklara verilmek üzere karışım yemden hazırlıyor ve madlen çikolata kutularından çıkan yuvarlak bölmelere yerleştirerek üstünü jelatinle kapatıyor ve dondurucuya koyuyor.Astronotlar artık epeyce büyük oldukları için bir kalıbı 4-5 parça halinde bitiriyorlar.Ev arkadaşına da sıkı sıkı tembihliyor her gün bir adet çıkarıp vermesi için.Bir gün ev arkadaşının kuzeni yolu Ankaraya düşünce onlara uğruyor.Ev arkadaşı da yoldan yeni gelen kuzenini evde bırakıp işlerini halletmek için çıkıyor ve akşama kadar işi olduğunu ve canı ne isterse dolaptan alıp yemesini söyleyerek evden ayrılıyor.Bizim yorgun misafir de iyi bir uyku çektikten sonra karnı acıkıyor ve başlıyor dolabı kurcalamaya.Bir de bakıyor ki dondurucuda hazır köfteler var.Hemen 5-6 tane çıkarıyor ve fırına atıyor.Bir süre sonra köfteleri fırından çıkarıyor ama köfteler kuru, tuhaf kokuyor ve tadı da çok kötü.Bozulduklarını düşünüyor ve hemen çöpe döküyor bununla da kalmayıp dondurucudakileri de atıyor.Sonra da markete gidip hazır köftelerden alıyor ve akşam için pişiriyor.Ev sahibi gelip sofrayı hazır bulunca çok seviniyor.Bizimki gururla anlatıyor: "Abi dondurucuda köfte vardı ama hepsi bozulmuştu ben de atıp marketten yenisini aldım!". Bizim eleman "Ne köftesi ben köfte almamıştım ki biraz tavuk vardı dondurucuda" diyor ve lokmasını bitirmeden koşup dolabı açınca köftelerin astronot yemi olduğunu anlıyor.Balıkların sahibi gelene kadar astronotlara vermediği tavuk balık bırakmıyor ama balıklar diğer yem gibi tüketmedikleri için su bataklık halini alıyor.Neyse en sonunda yakındaki bir akvaryumcudan destek alarak bizim arkadaş gelmeden akvaryumun suyunu değiştiriyor ama daha sonra arkadaşa bütün olan biteni anlatıyor. O da bana anlatmıştı, hoşuma gitti paylaşayım dedim.Gökten üç elma düşmüş...........
[/QUOTE]Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Neyse biraz büyüdüm 4. sınıfa gidiyorum.Akvaryumcu kadın dediki bu balıklar senin japonların dışkılarını yer diye(bahsettiği balıklar çöpçüler).Bende hemen 1 tane aldım attım akvaryuma iyi güzel yaşıyorlar.2 japon 1 çöpçü 30 litrelik akvaryumda ısıtıcı filan yok ölünce yenisini alıyor babam böyle geçiyor günler.Birgün okuldan geldim balıkları beslicem ya bizim turuncu japonun ağzında bizim çöpçü hayda yiyor balığı ben eli daldırdım yakaladım japonu çektim kuyruğundan çöpçüyü ama zaten çoktan öldürmüş balığı veya zaten ölmüştü açlıktan yemiş.
Bende eskileri düşününce en favori hikayem budur.Zamanla öğrendik bu işleri ama üniversitede bardakta betta beslemedim dersem yalan olur. Öğrenci evlerini bileniniz bilir kavonoza koysam valla suyunu içerlerdi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Neyse biraz büyüdüm 4. sınıfa gidiyorum.Akvaryumcu kadın dediki bu balıklar senin japonların dışkılarını yer diye(bahsettiği balıklar çöpçüler).Bende hemen 1 tane aldım attım akvaryuma iyi güzel yaşıyorlar.2 japon 1 çöpçü 30 litrelik akvaryumda ısıtıcı filan yok ölünce yenisini alıyor babam böyle geçiyor günler.Birgün okuldan geldim balıkları beslicem ya bizim turuncu japonun ağzında bizim çöpçü hayda yiyor balığı ben eli daldırdım yakaladım japonu çektim kuyruğundan çöpçüyü ama zaten çoktan öldürmüş balığı veya zaten ölmüştü açlıktan yemiş.
Bende eskileri düşününce en favori hikayem budur.Zamanla öğrendik bu işleri ama üniversitede bardakta betta beslemedim dersem yalan olur. Öğrenci evlerini bileniniz bilir kavonoza koysam valla suyunu içerlerdi. [/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir