Yeni Başlayanlar Buraya/low-tech
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2010 21:06
Bitki sayısı mümkün olduğunca çok olmalı. Balık sayısı ile ilgili bu yazıda bir bölüm var oraya bakabilirsiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2010 21:51
Tekrar teşekkürler.Gerçekten çok sağlam bir kaynak oldu benim için. Ellerinize sağlık.
İyi akşamlar..
İyi akşamlar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Şubat 2011 23:41
Öncelikle selamün aleyküm.
yazıyı okurken okurken sıkıldım sonunu getirmedim bile.Hazırlayan kişinin eline emeğine sağlık merak edenler okur ihtayacını giderir.
Lakin ben bu kadar teferruatı gereksiz görüyorum.En nihayetinde şu yukarda yazılanlar yapılınca bu DOĞAL bir bitki mi oluyor? sorarım size...Pazardan hormonlu diye almadığınız meyveden sebzeden ne farkı kalır?
Bu bitkiler en nihayetinde dere yataklarında göllerde göletlerde sulak yerlerde Doğal olarak büyümüyorlar mı?Onlara orda maya hazırlayan bilmem gübre atan veya florasan bağlayan birileri mi var?
Ben yaklaşık 12-13 yaşımdan beri Bitkili olarak akvaryum işiyle uğraşmaya başladım.Başta herkes alay ederdi küçümserdi.
Gün geldi 1 metrelik akvaryumumdan boyları 1.5 metrelere varan enaz bir kökde 15-20 dal bulunan Kırıkdökenlerim öyle kıymete bindiki çuvalla sattığım günler oldu.Güllerim-merdivenlerim kapış kapış gitti.Ben şu yukarda yazılanların hiçbirini yapmadım.Akvaryumumda sadece anam babam 65 cmlik florasan takılı durur.Oda akşamları sabaha kadar başucumda gece lambası olsun diye hemde akvaryuma akşamları aydınlatsın diye.Gündüzleride güneş gören bir yerde durur.
Tabanında ise bildiğin anam babam derenin dibindeki küçük çakıl taşlarından var.Ben bu otların içine lepistes-kılınç-moli-plati-japon-melek-vatoz-çöpcü-beta-elma salyangozu ve son olarakta mavi-sarı-beyaz prensesler -mücevher-aysmen-lelüpi-yunus- besliyorum.Akvaryumlarımın birinin derinliği 80cm dediğim gibi anam babam florasan var.Küçük olanlardan 65cmlik.Diğerinde ise dediğim gibi anaç çikletlerim var.1 metre boyunda.enlemeye 50 cm derinlik 60 cm civarı.Sadece 2 ucunda tasarruf ampülü takılı.Canavar gibide anebias ve kırıkdökenlerim büyüyor.
En başta dediğim gibi yazıyı uzun uzun yazanın vaktine eline emeğine sağlık.Lakin gereksiz bu kadar teferruat.
Kısa bir ipucu vermek gerekirse.
Kırıkdöken için köklerinin çok sıkı olan yerlerini kesin.Kökleri dalın ertafında sarın top haline gelsin.Akvaryumun suyu yokken tabanda camın üstüne değecek şekilde gömün.Varsın birkaç kılçal kök kumun üzerinde kalsın.Dalları sıkıştırarak kökleri serbest bırakarak gömün.Yanı kum köklerin üstünü örtsün ama dalların dikdurması için dal kısmında sıkışık dursun.Günde 2-3 saat güeş görsün akşamlarıda belirli saatlerde ışığını açık bırakın.1 ay sabredin sonra o Kırıkdökenle başedebilmek için Allah kolaylık versin....
yazıyı okurken okurken sıkıldım sonunu getirmedim bile.Hazırlayan kişinin eline emeğine sağlık merak edenler okur ihtayacını giderir.
Lakin ben bu kadar teferruatı gereksiz görüyorum.En nihayetinde şu yukarda yazılanlar yapılınca bu DOĞAL bir bitki mi oluyor? sorarım size...Pazardan hormonlu diye almadığınız meyveden sebzeden ne farkı kalır?
Bu bitkiler en nihayetinde dere yataklarında göllerde göletlerde sulak yerlerde Doğal olarak büyümüyorlar mı?Onlara orda maya hazırlayan bilmem gübre atan veya florasan bağlayan birileri mi var?
Ben yaklaşık 12-13 yaşımdan beri Bitkili olarak akvaryum işiyle uğraşmaya başladım.Başta herkes alay ederdi küçümserdi.
Gün geldi 1 metrelik akvaryumumdan boyları 1.5 metrelere varan enaz bir kökde 15-20 dal bulunan Kırıkdökenlerim öyle kıymete bindiki çuvalla sattığım günler oldu.Güllerim-merdivenlerim kapış kapış gitti.Ben şu yukarda yazılanların hiçbirini yapmadım.Akvaryumumda sadece anam babam 65 cmlik florasan takılı durur.Oda akşamları sabaha kadar başucumda gece lambası olsun diye hemde akvaryuma akşamları aydınlatsın diye.Gündüzleride güneş gören bir yerde durur.
Tabanında ise bildiğin anam babam derenin dibindeki küçük çakıl taşlarından var.Ben bu otların içine lepistes-kılınç-moli-plati-japon-melek-vatoz-çöpcü-beta-elma salyangozu ve son olarakta mavi-sarı-beyaz prensesler -mücevher-aysmen-lelüpi-yunus- besliyorum.Akvaryumlarımın birinin derinliği 80cm dediğim gibi anam babam florasan var.Küçük olanlardan 65cmlik.Diğerinde ise dediğim gibi anaç çikletlerim var.1 metre boyunda.enlemeye 50 cm derinlik 60 cm civarı.Sadece 2 ucunda tasarruf ampülü takılı.Canavar gibide anebias ve kırıkdökenlerim büyüyor.
En başta dediğim gibi yazıyı uzun uzun yazanın vaktine eline emeğine sağlık.Lakin gereksiz bu kadar teferruat.
Kısa bir ipucu vermek gerekirse.
Kırıkdöken için köklerinin çok sıkı olan yerlerini kesin.Kökleri dalın ertafında sarın top haline gelsin.Akvaryumun suyu yokken tabanda camın üstüne değecek şekilde gömün.Varsın birkaç kılçal kök kumun üzerinde kalsın.Dalları sıkıştırarak kökleri serbest bırakarak gömün.Yanı kum köklerin üstünü örtsün ama dalların dikdurması için dal kısmında sıkışık dursun.Günde 2-3 saat güeş görsün akşamlarıda belirli saatlerde ışığını açık bırakın.1 ay sabredin sonra o Kırıkdökenle başedebilmek için Allah kolaylık versin....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Şubat 2011 14:02
Çok güzel paylaşım olmuş.Elinize sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 08 Şubat 2011 16:20
[QUOTE=Meramli Mustafa]Öncelikle selamün aleyküm.
yazıyı okurken okurken sıkıldım sonunu getirmedim bile.Hazırlayan kişinin eline emeğine sağlık merak edenler okur ihtayacını giderir.
Lakin ben bu kadar teferruatı gereksiz görüyorum.En nihayetinde şu yukarda yazılanlar yapılınca bu DOĞAL bir bitki mi oluyor? sorarım size...Pazardan hormonlu diye almadığınız meyveden sebzeden ne farkı kalır?
Bu bitkiler en nihayetinde dere yataklarında göllerde göletlerde sulak yerlerde Doğal olarak büyümüyorlar mı?Onlara orda maya hazırlayan bilmem gübre atan veya florasan bağlayan birileri mi var?
Ben yaklaşık 12-13 yaşımdan beri Bitkili olarak akvaryum işiyle uğraşmaya başladım.Başta herkes alay ederdi küçümserdi.
Gün geldi 1 metrelik akvaryumumdan boyları 1.5 metrelere varan enaz bir kökde 15-20 dal bulunan Kırıkdökenlerim öyle kıymete bindiki çuvalla sattığım günler oldu.Güllerim-merdivenlerim kapış kapış gitti.Ben şu yukarda yazılanların hiçbirini yapmadım.Akvaryumumda sadece anam babam 65 cmlik florasan takılı durur.Oda akşamları sabaha kadar başucumda gece lambası olsun diye hemde akvaryuma akşamları aydınlatsın diye.Gündüzleride güneş gören bir yerde durur.
Tabanında ise bildiğin anam babam derenin dibindeki küçük çakıl taşlarından var.Ben bu otların içine lepistes-kılınç-moli-plati-japon-melek-vatoz-çöpcü-beta-elma salyangozu ve son olarakta mavi-sarı-beyaz prensesler -mücevher-aysmen-lelüpi-yunus- besliyorum.Akvaryumlarımın birinin derinliği 80cm dediğim gibi anam babam florasan var.Küçük olanlardan 65cmlik.Diğerinde ise dediğim gibi anaç çikletlerim var.1 metre boyunda.enlemeye 50 cm derinlik 60 cm civarı.Sadece 2 ucunda tasarruf ampülü takılı.Canavar gibide anebias ve kırıkdökenlerim büyüyor.
En başta dediğim gibi yazıyı uzun uzun yazanın vaktine eline emeğine sağlık.Lakin gereksiz bu kadar teferruat.
Kısa bir ipucu vermek gerekirse.
Kırıkdöken için köklerinin çok sıkı olan yerlerini kesin.Kökleri dalın ertafında sarın top haline gelsin.Akvaryumun suyu yokken tabanda camın üstüne değecek şekilde gömün.Varsın birkaç kılçal kök kumun üzerinde kalsın.Dalları sıkıştırarak kökleri serbest bırakarak gömün.Yanı kum köklerin üstünü örtsün ama dalların dikdurması için dal kısmında sıkışık dursun.Günde 2-3 saat güeş görsün akşamlarıda belirli saatlerde ışığını açık bırakın.1 ay sabredin sonra o Kırıkdökenle başedebilmek için Allah kolaylık versin....
[/QUOTE]
mustafaerdogar 2011-02-08 16:21:13
yazıyı okurken okurken sıkıldım sonunu getirmedim bile.Hazırlayan kişinin eline emeğine sağlık merak edenler okur ihtayacını giderir.
Lakin ben bu kadar teferruatı gereksiz görüyorum.En nihayetinde şu yukarda yazılanlar yapılınca bu DOĞAL bir bitki mi oluyor? sorarım size...Pazardan hormonlu diye almadığınız meyveden sebzeden ne farkı kalır?
Bu bitkiler en nihayetinde dere yataklarında göllerde göletlerde sulak yerlerde Doğal olarak büyümüyorlar mı?Onlara orda maya hazırlayan bilmem gübre atan veya florasan bağlayan birileri mi var?
Ben yaklaşık 12-13 yaşımdan beri Bitkili olarak akvaryum işiyle uğraşmaya başladım.Başta herkes alay ederdi küçümserdi.
Gün geldi 1 metrelik akvaryumumdan boyları 1.5 metrelere varan enaz bir kökde 15-20 dal bulunan Kırıkdökenlerim öyle kıymete bindiki çuvalla sattığım günler oldu.Güllerim-merdivenlerim kapış kapış gitti.Ben şu yukarda yazılanların hiçbirini yapmadım.Akvaryumumda sadece anam babam 65 cmlik florasan takılı durur.Oda akşamları sabaha kadar başucumda gece lambası olsun diye hemde akvaryuma akşamları aydınlatsın diye.Gündüzleride güneş gören bir yerde durur.
Tabanında ise bildiğin anam babam derenin dibindeki küçük çakıl taşlarından var.Ben bu otların içine lepistes-kılınç-moli-plati-japon-melek-vatoz-çöpcü-beta-elma salyangozu ve son olarakta mavi-sarı-beyaz prensesler -mücevher-aysmen-lelüpi-yunus- besliyorum.Akvaryumlarımın birinin derinliği 80cm dediğim gibi anam babam florasan var.Küçük olanlardan 65cmlik.Diğerinde ise dediğim gibi anaç çikletlerim var.1 metre boyunda.enlemeye 50 cm derinlik 60 cm civarı.Sadece 2 ucunda tasarruf ampülü takılı.Canavar gibide anebias ve kırıkdökenlerim büyüyor.
En başta dediğim gibi yazıyı uzun uzun yazanın vaktine eline emeğine sağlık.Lakin gereksiz bu kadar teferruat.
Kısa bir ipucu vermek gerekirse.
Kırıkdöken için köklerinin çok sıkı olan yerlerini kesin.Kökleri dalın ertafında sarın top haline gelsin.Akvaryumun suyu yokken tabanda camın üstüne değecek şekilde gömün.Varsın birkaç kılçal kök kumun üzerinde kalsın.Dalları sıkıştırarak kökleri serbest bırakarak gömün.Yanı kum köklerin üstünü örtsün ama dalların dikdurması için dal kısmında sıkışık dursun.Günde 2-3 saat güeş görsün akşamlarıda belirli saatlerde ışığını açık bırakın.1 ay sabredin sonra o Kırıkdökenle başedebilmek için Allah kolaylık versin....
[/QUOTE]
Öncelikle teşekkür ederim.
Bundan önceki sayfalarda da sizinkine benzer mesajlar yazanlar oldu. Kendilerine verdiğim cevabı aynen burada yineleyeceğim.
Elbette herkes kendi doğrularını belirtebilir ve herkes istediği kişinin doğrularını kendisine yol olarak seçebilir.
Yazımın daha en başında ve koyu renk yazı ile özellikle belirttiğim bu konuyu burada tekrar vereyim:
Aşağıda yazanlar büyük oranda kendi edindiğim bilgi ve tecrübelerden oluşmaktadır ve tamamen benim yöntemlerim ve önerilerimdir. Bitkili akvaryum konusunda başarılı olmuş, tecrübeli arkadaşlarımızın burada yazanlardan farklı önerileri olabilir. Hepside kendi sistemleri içinde doğrudur. Dolayısıyla o yöntemleri uygulamak isteyenlerin ilgili arkadaşlarımızdan yardım almaları daha doğru olur.
Benim yazım haricinde farklı düşünceleri ve yöntemleri olanların bunları farklı başlıklar altında vermeleri bana daha uygun geliyor. Yazılanlar forum yönetimince uygun görülürse bu konu gibi bilgi ağacında yerini alır.
Benim yazım haricinde farklı düşünceleri ve yöntemleri olanların bunları farklı başlıklar altında vermeleri bana daha uygun geliyor. Yazılanlar forum yönetimince uygun görülürse bu konu gibi bilgi ağacında yerini alır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Şubat 2011 19:18
Bitki olarak özellikle moss ve anubias türlerinden besledim. Bunların yanında saz, eledoa, t,lk, kuyruğu gibi başlangıçta kullanılan bitkilerden besledim. Şimdi yeni bir akvaryum kuracağım. Marsilea ve subulata besleye bilir miyim? Şimdiden teşekkürler
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Mart 2011 15:17
Mustafa Bey, yazınız için size çok teşekkür ediyorum.
Bütün yazdıklarınızı ve bu bölümdeki bütün yazılanları dikkatli bir şekilde okudum. Gerçekten benim için ve bitki konusunda tecrübesiz arkadaşlar için çok faydalı olduğunu söylemek isterim. Şimdilik küçük bir akvaryum ile bitki yetiştirme konusundaki tecrübelerimi arttırmaya çalışıyorum.
Sizden ve bu konuda tecrübeli arkadaşlardan bir hususta bana yardımcı olmalarını isteyeceğim. 100*50*50 boyutlarında bir akvaryum alıp kurmak istiyorum. İçerisinde Melek, Moli ve vatoz beslemeyi düşünüyorum. Yazınızda bu boyuttaki bir akvaryum için 1000-1200 lt/sa.lik bir filtrenin uygun olduğunu yazmışsınız.
1. Dış filtre konusunda marka ve model tavsiye edebilir misini?
2. Aklımdaki modeller Fluval 205, 305, Eheim 2215, 2217, Tetratec 1200 veya Ekol 15,17. Bunlardan hangisi bu boyuttaki bir akvaryum için uygun olur?
3. Yukarıdaki soruları cevaplandırırken beslemeyi düşündüğüm balıkların fazla akıntı sevmeyen türler olduğunu da göze alarak cevap verirseniz çok memmun olurum.
Saygılar...
Bütün yazdıklarınızı ve bu bölümdeki bütün yazılanları dikkatli bir şekilde okudum. Gerçekten benim için ve bitki konusunda tecrübesiz arkadaşlar için çok faydalı olduğunu söylemek isterim. Şimdilik küçük bir akvaryum ile bitki yetiştirme konusundaki tecrübelerimi arttırmaya çalışıyorum.
Sizden ve bu konuda tecrübeli arkadaşlardan bir hususta bana yardımcı olmalarını isteyeceğim. 100*50*50 boyutlarında bir akvaryum alıp kurmak istiyorum. İçerisinde Melek, Moli ve vatoz beslemeyi düşünüyorum. Yazınızda bu boyuttaki bir akvaryum için 1000-1200 lt/sa.lik bir filtrenin uygun olduğunu yazmışsınız.
1. Dış filtre konusunda marka ve model tavsiye edebilir misini?
2. Aklımdaki modeller Fluval 205, 305, Eheim 2215, 2217, Tetratec 1200 veya Ekol 15,17. Bunlardan hangisi bu boyuttaki bir akvaryum için uygun olur?
3. Yukarıdaki soruları cevaplandırırken beslemeyi düşündüğüm balıkların fazla akıntı sevmeyen türler olduğunu da göze alarak cevap verirseniz çok memmun olurum.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 02 Mart 2011 15:52
Merhaba Habip Bey,
[QUOTE=Gökalp_Özer]Bitki olarak özellikle moss ve anubias türlerinden besledim. Bunların yanında saz, eledoa, t,lk, kuyruğu gibi başlangıçta kullanılan bitkilerden besledim. Şimdi yeni bir akvaryum kuracağım. Marsilea ve subulata besleye bilir miyim? Şimdiden teşekkürler[/QUOTE]
Filtreler hakkında aslında çok başlık açıldı forumda, yorum ve tecrübeler paylaşıldı. Onlarıda incelemenizi tavsiye etmekle birlikte kendi düşüncemi belirteyim:
Ekol filtrelere hala sıcak bakmıyorum ve tavsiye etmiyorum.
Aklınızdaki diğer modellerden Fluval 305, Eheim 2217 ve Tetratec EX1200 o boyutlar için uygun. Sirkülasyon konusu eğer gerekli olursa musluklar ve kısma valfleri ile çözülebiliyor ki bu modellerde zaten mevcut. Önemli olan filtre hacimleri. Tabi debinin zamanla azalacağınıda hesaba katmak gerek. Dolayısıyla bu modeller uygun.
Marka kalitesi olarak bana göre sıralama en iyiden başlayarak Eheim, Fluval ve Tetratec olur.
Model - marka birleştirdiğimde ise seçimim Fluval olur. Hem kaliteli hemde özellikleriyle iyi ve pratik kullanıma sahip bir filtre. Yenilerde aldım ve memnunum. Eheim' ın bu modeli sepetli ve pompalı olsaydı onu seçerdim muhtemelen ama öyle değil. Tetra tec i ise uzun zaman kullandım; debisi zamanla çok düşüyor. Bazı serilerde ses problemi var, bazıları su kaçırıyor. Sağlamlarıda var elbette ama denk gelirmi yada son zamanlarda sadece sağlamlarımı satılıyor bilmiyorum. Bendeki ses sorunlu olanlardandı.
[QUOTE=Gökalp_Özer]Bitki olarak özellikle moss ve anubias türlerinden besledim. Bunların yanında saz, eledoa, t,lk, kuyruğu gibi başlangıçta kullanılan bitkilerden besledim. Şimdi yeni bir akvaryum kuracağım. Marsilea ve subulata besleye bilir miyim? Şimdiden teşekkürler[/QUOTE]
Önceki bitkilerinize sağlıklı bir şekilde baktıysanız bunlarda da sorun olacağını sanmıyorum. Kolay gelsin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Mart 2011 23:15
Mustafa Bey, cevabınız için çok teşekkür ederim.
Ben de fluval düşünüyordum. Debiden dolayı karar verememiştim. Fluval 305 uygun olacak sanırım.
Size iyi günler diliyorum.
Ben de fluval düşünüyordum. Debiden dolayı karar verememiştim. Fluval 305 uygun olacak sanırım.
Size iyi günler diliyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Mart 2011 15:03
Ben de bir tankımı boşaltıp bir low-tech kurmayı hedefliyorum.
CO2ihtiyacı olmayan bitkiler tercihim olacak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir