yavruların dişi olmasını isteyenlere!!!


eski-fishmanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/10/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1041
eski-fishmanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Aralık 2006 16:58

bu olayın sirke sinekleri üzerinde kanıtlanmış.

malawilerde tutarmı bilmem


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

pastorizesutÇevrim Dışı

Kayıt: 12/08/2006
İl: Adana
Mesaj: 280
pastorizesutÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Aralık 2006 17:08
Çok ilginç doğrusu.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

strangerÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 30/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 1663
strangerÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Aralık 2006 17:16
Bütün Tanganyikların dişi olması gerek o halde.Aslında bu tarz bilimsel açıklamalar var.Ph ın cinsiyet oranları üzerine etkisini okumuştum.Ama sizin dediğiniz gibi 25 dereceye getirin dişi olsunlar maalesef bilimsel bir yaklaşım değil.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

silver_sailorÇevrim Dışı

Kayıt: 17/03/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 67
silver_sailorÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Aralık 2006 17:57
arkadaşlar araştırma sağlam yerlerden universitedeki profesörlere kadar gittim balıkların sürüngenlerin DNA yapıları bizdekilerden farklı onlar hem erkek hemde dişi DNAsı taşıyorlar. ve bu DNA ların biri aktifleşirken dieri pasif kalıyor hangisinin aktifleşeceğinede dış ortam yani sıcaklık etkili siz bilirsiniz denemek veya denememekte ben sadece bilgimi paylaşmak istedim

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 06 Aralık 2006 14:30
çok şaşırdım hasta etmeyelim balıkları mantar vs..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

empty91Çevrim Dışı

Kayıt: 19/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 86
empty91Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 06 Aralık 2006 19:22

Arkadaşımın 30 lepistes yavrusu düşük sıcaklıkta büyüdü ve sonuç çoğu yavru dişi çıktı ...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EnatiopuSÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/10/2006
İl: Antalya
Mesaj: 2009
EnatiopuSÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Aralık 2006 21:11

Arkadaşlar Yaptığım araştırmaya göre balıklarda sıcaklığın cinsiyet değişiminde hiçbir etkisi olmadığı sadece iyi bir gelişimde önemli rol oynadığını öğrendim. ( Kaynak= Ege Üniversitesi Su Ürünleri )

Bunu için 3 yöntem var.

-Cinsiyet kontrolü=

Aynı türden balıkların farklı cinsiyetli bireylerinde ikincil eşeysel özelliklerin bir sonucu olarak gelişme farklılıkları görülür ve farklılıklar bazı türlerde çok az iken

bazılarında çok belirgindir. Ekonomik açıdan erkek ve dişi bireyler arasındaki bu

fark, eşeysel kontrolü daha anlamlı kılar. Cyprinidae üyelerinin çogunda birçok

türünde erkek bireyler dişilerden küçüktür. Erkek ebeveynin bakımının

veya saldırganlıgının üreme davranışı oldugu türlerde erkek bireyler daha

büyüktür. Cichlidae bunaörnek verilebilir.  Bu uygulama yöntemi yetiştiricilikde ( tüketim balıklraında) erkek balıkların iri dişilerin daha tıknaz olmasından dolayı, tek cins üretmek amacı ile kullanılır.

- Kromozom manipulasyonu=

Çogu balıkta cinsiyet gelişimi, genellikle kuluçkadan çıktıktan hemen sonra

gerçekleşmektedir. Embriyonun genetik yapısına karşılık, bu noktada meydana

gelecek modifikasyonlar, eşey hücrelerini ya ovaryum yada testis olacak şekilde

programlar. Fenotipik cinsiyetin degiştirilebilecegi bu dönem türlere göre

farklılık gösterir. Eger bir larva keseli dönemden sonra anabolik steroidleri

absorbe ederse cinsiyet hücrelerinin gelişimi gerçekleşir. Bu dönemde

yapılabilecek bir manipulasyon cinsiyet kontrolünü mümkün kılar. (Turan, 2000;

Sheperd ve Bromage, 1990). Cinsiyet, genetiksel olarak eşey

kromozomları vasıtasıyla saptanır ve kontrol, yumurtadan çıkıştan sonra

yemlemenin ilk günlerinde, genotipik cinsiyetin uygun cinsiyet hormonu

uygulamasıyla degiştirilebilecegi zamanlarda saglanır. Bu yüzden

potansiyel erkekler 17- (sigma) oestradiol  hormanu ile dişileştirilir ve potansiyel dişiler 17á-Methyltestosteron ile  erkekleştirilebilir. Ilk yemi almaya başlayan larvalara 17á-Methyltestosteron

hormonları uygulandıgında XX genotipli erkek bireyler elde edilir. 17- (sigma) oestradiol

yapılan uygulamalarda ise XY genotipli dişi bireyler elde edilir. Hormonal

uygulamada hormonun yapısı, diyetteki konsantrasyonu, uygulamaya başlama

zamanı, yemleme oranı ve süresi önemli faktörlerdir . Cinsiyet

dönüşümünde kullanılan hormonlar farklı yöntemlerle uygulanır (

  Hormon katkılı yem ile besleme

  Hormonlu-su çözeltisine daldırma

  Iki yöntemin birlikte kullanıldıgı

Kombine uygulama= 

- XX Genotipli Erkek Damızlık Üretimi

Bu yöntemdeki amaç tümüyle dişi bireylerden oluşan populasyonlar

üretebilecek damızlık bireyleri saglayabilmektir. Postlarvalarda henüz

cinsiyetinin belirsiz oldugu safhada yapılması gereken balıgın androjenlerle

erkekleştirilmesidir. Sonuçta elde edilen erkekler, yaklaşık olarak XX ve XY

bireylerinde eşit sayıda yer alacaktır ve bu döller normal dişilerle çaprazlanarak test edilir. Oluşan döllerinde erkek birey olanlar XY genotipli erkek birey olarak

tanımlanır ve bunlar elimine edilir. Döllerinde %100 oranında dişi birey

bulunanlar ise XX genotipli erkek birey olarak saptanır ve damızlık olarak ayrılır

Normal erkeklerden erkekleştirilmiş dişileri ayırmada geri çaprazlama teknigi

kullanılabilir.

 

Yapılan bir deneyide sizlere iletmek isterim. Ayrıca hormonların zararlı olduğu konuşulan bir ortamda yapılan bu deneyede yorumlarınızı beklerim

Balık materyali olarak Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Akvaryum

Balıkları Araştırma Merkezi ‘nden temin edilen Cichlidae familyasına mensup Cichlasoma

nigrofasciatum türü zebra çiklitler kullanılmıştır.

Araştırmada, 80x40x40 cm ebatlarında 3 adet cam akvaryum kullanılmıştır.

Akvaryumlara yaklaşık 60 litre su konularak çalışma yürütülmüştür. Akvaryumlara

havalandırma maksadıyla hava taşları, su sıcaklıgını belirli bir düzeyde tutmak için termostatlı

ısıtıcılar ve sıcaklık ölçümlerini yapabilmek içinde dijital termometreler yerleştirilmiştir.

Haftada bir olmak üzere akvaryumlarda sifonlama yöntemiyle yem artıkları ve dışkılar

ortamdan uzaklaştırılmıştır.

Yem ve Hormon

Yumurtadan çıkış yapmış ve besin kesesini absorbe etmiş olan yavrulara ilk bir hafta

Artemia salina naupli ve bir haftalık dönemden sonra ise ticari alabalık toz yemi verilmiştir. Bu

yemin besin madde içerigi, fabrika tarafından bildirilen degerlere göre Tablo 1’de belirtilmiştir.

Denemede estrojen hormonu olarak 17 â- oestradiol (SIGMA) kullanılmıştır

Araştırma merkezindeki 80x40x40 cm boyutlarındaki 3 adet cam akvaryuma zebra

çiklit yavruları yerleştirilmiş ve birinci akvaryum kontrol grubu olarak ayrılarak, her bir

akvaryumun sürekli olarak havalanması saglanmıştır. Akvaryumlara 60’şer adet balık

stoklamak üzere toplam 180 adet yavru balık üzerinde çalışma yürütülmüştür.

Çalışmada, serbest yüzmeye yeni başlamış ve ortalama agırlıkları 0,002±0,003 g olan

zebra çiklit yavrularına 100 ve 200 µg/l olmak üzere iki farklı konsantrasyondaki 17 â-

oestradiol hormonu immersiyon yöntemi ile uygulanmıştır. 17 â- oestradiol hormonu %00 1

(0.1 mg) hassasiyetteki terazide tartılarak birkaç damla bütil alkol içerisinde eritilmiştir. Bunun

üzerine 3ml etil alkol ilave edilerek elektro magda iyice karıştırılmış ve tamamen çözünmesi

saglanmıştır. Bu arada sudaki alkol konsantrasyonunun 0,05 ml’yi geçmemesine dikkat

edilmiştir. Hazırlanmış olan hormonlu çözelti akvaryum suyuna boşaltıldıktan sonra

akvaryumda kuvvetli bir havalandırma yapılmış ve böylece hem sudaki alkolün uçması

saglanmış hem de hormonun akvaryumun her tarafına yayılması saglanmıştır. Kontrol grubu

için hazırlanan akvaryuma hormon çözeltisi ilave edilmemiştir[13]. Akvaryumların suyunun

1\3’ ü, haftada bir, dipdeki yem artıkları ve balık dışkılarının alınması amacıyla sifonlanmış ve

sifonlanan su plankton bezinden geçirilerek süzülüp tekrar akvaryuma bırakılmıştır. Ayda bir de

akvaryum sularının hepsi sifonlanarak temizlenmiş yerine yeni hazırlanmış ve dinlendirilmiş

hormonlu su ilave edilmiştir.

Deneme süresince yumurtadan çıkış yapmış ve besin kesesini absorbe etmiş olan

yavrulara ilk bir hafta günde 3 kez (sabah, ögle ve akşam) Artemia salina naupli verilmiştir. Bir

haftalık dönemden sonra yine günde 3 ögün ticari alabalık toz yemi adlibutum (doyuncaya

kadar) olarak verilmiştir. Yemleme akvaryum içerisinde her noktadan yapılarak bütün balıkların

yem alması saglanmıştır. Her akvaryuma verilen yem miktarı günlük olarak kaydedilmiştir.

SOnuç=

Estradiol’ün büyüme üzerine etkisini araştırmak üzere yapmış oldukları çalışmada belli bir doza

(5 mg/kg diet) kadar büyümenin olumlu yönde etkiledigi hormonun konsantrasyonu arttıkça

büyümenin oldukça düştügünü tespit etmişlerdir. Bazı sentetik steroidlerin uygun dozlarda

kullanıldıgı zaman büyümeyi artırıcı yönde etki gösterdigi bilinmektedir. Diger taraftan

estrojenlerin yüksek dozlarda uygulanmasının ölüm oranını yükselttigi ve büyüme oranını

düşürdügü bildirilmektedir [20]. Her nekadar estrojen uygulamasının genellikle büyümeyi

artırıcı bir etkisinin oldugu rapor edilse de yüksek konsantrasyonlu uygulamalarda balıkların

agırlık artışında doza baglı olarak azalmalar meydana gelmektedir[21]. Yaptıgımız çalışmada da

gerek canlı agırlık kazancı gerekse yaşama oranları incelendiginde zebra çiklitlerde de benzer

sonuçlar ortaya çıkmıştır. Yaşama oranı degerlerine bakıldıgında en düşük yaşama oranı 200

µg/l 17 â- oestradiol’lü grupta %70 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlardan da anlaşıldıgı üzere 17

â- oestradiol’ün belli bir dozdan sonra toksik etkiye sahip oldugu ve yaşama oranını düşürdügü

ortaya çıkmıştır. George ve Pandian (22) zebra çiklitlerde cinsiyet dönüşümü üzerine yapmış

oldukları çalışmada 17 â- oestradiol’ün 200 mg/kg’lık dozunda %75’lik bir yaşama oranı elde

ederken daha yüksek dozlarında (300 ve 400 mg/kg diet) yaşama oranının %60’a kadar

düştügünü tespit etmişlerdir.

Sonuç olarak immersiyon yöntemiyle 100 µg/l 17 â-oestradiol’ün zebra çiklitlerde

büyümeyi olumlu yönde etkiledigi, ancak yüksek dozda bu etkinin ortadan kalktıgını

belirlenmiştir. Dolayısıyla uygun dozlarda kullanıldıgı sürece bu hormonun zebra çiklitler

üzerinde hiçbir olumsuz etkisi bulunmamaktadır. 17 â-oestradiol’ün büyüme yönünden olumlu

etkisi sebebiyle zebra çiklitlerin yetiştiriciliginde kullanılması yararlı olacaktır.

 

Arkadaşlar Kısacası adamlar ne paralar, ne zamanlar harcayarak cinsiyet kontrolü ile uğraşıyor. Bunu sıcaklığı 25 altı 25 üstü yapıp değiştirmek mümkün olsaydı bu amcalar kafayı bukadar sıyırmaz bu yolu tercih ederdi. 

Saygılar.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir