Tüm Akvaryum Ailesine MERHABALAR
Gönderim Zamanı: 29 Aralık 2014 16:57
avoisier kimya çalışmalarına başladığında Avrupa'da kimya konusu ilim kabul edilmiyordu. Teorik temel okutu. Lavoisier Avrupa'da kimya ilminin mimarı oldu. Kimyayı ilmi bir temele oturttu. Lavoisier, yanma olayında oksijenin rolü ile ilgili çalışmaları ile tanınmıştır. Maddenin Korunumu Kanunu'nun sahibi olan Lavoisier eski flogiston fikrini kaldırarak, modern kimyanın temelini atmıştır.
Lavoisier'in nazariyesine göre ürünlerin ağırlığı reaktonların (reaksiyona girenlerin) ağırlığına eşit olmalıdır. On sekizinci yüzyılda flogiston teorisine göre yanan maddelerin farazi bir ağırlık kaybettiği kabul ediliyordu. Oksit bilinmediği için metal maddelerin havayla teması neticesi meydana gelen kızarıklığa calx deniyordu. Tatminkar olmayan bu açıklamalar Lavoisier'i bütün bunların hava-metal birleşimiyle olduğu neticesine götürdü. Reaksiyon esnasında, sonradan oksijen ismini verdiği bir gaz çıktığını tesbit etmiştir. Oksijenin keşfi ile yanma-oksitlenme hadisesi aydınlandı.
Lavoisier solunum esnasında oksijen alınıp, karbondioksit verildiğini tesbit etti. Deneyler sonucu solunumun da bir nevi yanma olduğunu anladı ve kalorimetre yardımı ile kimyevi reaksiyonların ısısını ölçtü. Biyokimya alanında birçok deneyler yaptı. Herhangi bir maddenin katı, sıvı veya gaz halden birinde olduğunu söyleyen Lavoisier'dir. Havayı analiz ederek azotla-oksijeni ayırmış, hidrojeni yakarak su elde etmiştir. Çağdaşlarıyla yaptığı temaslar neticesi “Kimyevi İsimlendirme Metodu”nu geliştirmiştir. Bu arada barut ve güherçile imalinde hükümete yardımcı olmuştur.
Bugün kimyanın babası ismi verilen ve kimyaya teraziyi sokmakla, Aristo'nun yanlış nazariyelerini temelinden yıkarak, tecrübi ilimlere, yeni müsbet bir çığır açan Lavoisier, bir taraftan fennin bugünkü dereceye ilerlemesine çok hizmette bulunmuş bir taraftan da mütehassıs olduğu kimya ilminde büyük hatalar yapmıştır. Onun buluşu olduğu için, kitaplara geçen, üniversitelerde okutulmuş olan bu sözleri, bugün bir orta mektep talebesi söylerse sınıfta bırakılır. Mesela klor gazına bileşik cisim bir oksit, diyordu ve asitleri (hamızları) yanlış anlatıyordu.
Lavoisier'in en büyük hatası, doğru tecrübesini, kıymetli buluşunu izah ederken, dine inanmıyanların eskidenberi söylemekte oldukları bir sözü tekrarlaması idi. Yani “kimya tepkimelerinde, madde gayb olmaz ve yoktan meydana gelmez” hakikatini deney ile ispat etmiş ise de, her şeyin kimya tepkimesi, kimya kanunu ile yapıldığını sanarak, aldanmış ve kendisini lekeleyen başka sözlerine çok çirkin birini daha eklemiş; kimya tepkimelerinde ağırlık değişmediğini görerek Ağırlığın Sakınımı Kanununu kurunca, “Tabiatta bir şey yaratılmaz ve hiçbir şey yok edilemez.” deyivermiştir. Bunu duyan fen taklitçileri “Yoktan birşey yaratılmaz. Hiçbir şey yok olmaz.” diye iddiada bulundular ve dinlere, bu arada İslamiyete hücum ettiler.
Lavoisier'in kimya olaylarında, maddenin artmadığını ve azalmadığını görmesi “İnsanlar hiçbir şey var edemez ve yok edemez.” hakikatını meydana çıkarmaktadır. Halbuki o da başka din düşmanlarının düştüğü büyük hataya düşerek tecrübesinden yanlış netice çıkarmış ve dine saldırmıştır. Fakat, böylece ancak kendini lekeledi. Çünkü, bugünkü fizikokimya bilgisi, kimyanın ulaşamadığı atomun derinliklerine girerek, Lavoisier'in aldandığını ispat etmiştir. Nitekim Einstein'in relativite nazariyesi, kütlenin korunması kanununu bile madifie etmiş, yani değiştirmiştir.
Bu suretle anlaşılmıştır ki madde, Lavoisier'in sandığı gibi dünyanın temeli değildir. Bugün, yeni keşfedilen çekirdek olayları, nükleer reaksiyonlar, maddenin enerjiye döndüğü ve yok olduğu hadiseleri Lavoisier'in aldandığını göstermektedir.
Lavoisier'in nazariyesine göre ürünlerin ağırlığı reaktonların (reaksiyona girenlerin) ağırlığına eşit olmalıdır. On sekizinci yüzyılda flogiston teorisine göre yanan maddelerin farazi bir ağırlık kaybettiği kabul ediliyordu. Oksit bilinmediği için metal maddelerin havayla teması neticesi meydana gelen kızarıklığa calx deniyordu. Tatminkar olmayan bu açıklamalar Lavoisier'i bütün bunların hava-metal birleşimiyle olduğu neticesine götürdü. Reaksiyon esnasında, sonradan oksijen ismini verdiği bir gaz çıktığını tesbit etmiştir. Oksijenin keşfi ile yanma-oksitlenme hadisesi aydınlandı.
Lavoisier solunum esnasında oksijen alınıp, karbondioksit verildiğini tesbit etti. Deneyler sonucu solunumun da bir nevi yanma olduğunu anladı ve kalorimetre yardımı ile kimyevi reaksiyonların ısısını ölçtü. Biyokimya alanında birçok deneyler yaptı. Herhangi bir maddenin katı, sıvı veya gaz halden birinde olduğunu söyleyen Lavoisier'dir. Havayı analiz ederek azotla-oksijeni ayırmış, hidrojeni yakarak su elde etmiştir. Çağdaşlarıyla yaptığı temaslar neticesi “Kimyevi İsimlendirme Metodu”nu geliştirmiştir. Bu arada barut ve güherçile imalinde hükümete yardımcı olmuştur.
Bugün kimyanın babası ismi verilen ve kimyaya teraziyi sokmakla, Aristo'nun yanlış nazariyelerini temelinden yıkarak, tecrübi ilimlere, yeni müsbet bir çığır açan Lavoisier, bir taraftan fennin bugünkü dereceye ilerlemesine çok hizmette bulunmuş bir taraftan da mütehassıs olduğu kimya ilminde büyük hatalar yapmıştır. Onun buluşu olduğu için, kitaplara geçen, üniversitelerde okutulmuş olan bu sözleri, bugün bir orta mektep talebesi söylerse sınıfta bırakılır. Mesela klor gazına bileşik cisim bir oksit, diyordu ve asitleri (hamızları) yanlış anlatıyordu.
Lavoisier'in en büyük hatası, doğru tecrübesini, kıymetli buluşunu izah ederken, dine inanmıyanların eskidenberi söylemekte oldukları bir sözü tekrarlaması idi. Yani “kimya tepkimelerinde, madde gayb olmaz ve yoktan meydana gelmez” hakikatini deney ile ispat etmiş ise de, her şeyin kimya tepkimesi, kimya kanunu ile yapıldığını sanarak, aldanmış ve kendisini lekeleyen başka sözlerine çok çirkin birini daha eklemiş; kimya tepkimelerinde ağırlık değişmediğini görerek Ağırlığın Sakınımı Kanununu kurunca, “Tabiatta bir şey yaratılmaz ve hiçbir şey yok edilemez.” deyivermiştir. Bunu duyan fen taklitçileri “Yoktan birşey yaratılmaz. Hiçbir şey yok olmaz.” diye iddiada bulundular ve dinlere, bu arada İslamiyete hücum ettiler.
Lavoisier'in kimya olaylarında, maddenin artmadığını ve azalmadığını görmesi “İnsanlar hiçbir şey var edemez ve yok edemez.” hakikatını meydana çıkarmaktadır. Halbuki o da başka din düşmanlarının düştüğü büyük hataya düşerek tecrübesinden yanlış netice çıkarmış ve dine saldırmıştır. Fakat, böylece ancak kendini lekeledi. Çünkü, bugünkü fizikokimya bilgisi, kimyanın ulaşamadığı atomun derinliklerine girerek, Lavoisier'in aldandığını ispat etmiştir. Nitekim Einstein'in relativite nazariyesi, kütlenin korunması kanununu bile madifie etmiş, yani değiştirmiştir.
Bu suretle anlaşılmıştır ki madde, Lavoisier'in sandığı gibi dünyanın temeli değildir. Bugün, yeni keşfedilen çekirdek olayları, nükleer reaksiyonlar, maddenin enerjiye döndüğü ve yok olduğu hadiseleri Lavoisier'in aldandığını göstermektedir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Aralık 2014 18:43
Polat bey, bayağı bilgili bir yazı ancak şuanda bu konu altında neden bulunması gerektiğine anlam veremedim. Saygılar herkese
Ayrıca bugün kalktım o ısıtıcıyı söktüm ve poşete koyup geri götürdüm. Kutusu yok diye bayağı bir söylendi ama zar zor değiştirdim onu. Atmanın 300 wattlık ısıtıcısını aldım. Umarım bu sefer işime yarar. Şimdi taktım beklemedeyim :)
Lufthansa 2014-12-30 15:08:27
Ayrıca bugün kalktım o ısıtıcıyı söktüm ve poşete koyup geri götürdüm. Kutusu yok diye bayağı bir söylendi ama zar zor değiştirdim onu. Atmanın 300 wattlık ısıtıcısını aldım. Umarım bu sefer işime yarar. Şimdi taktım beklemedeyim :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2014 15:38
arkadaslarım abilerim dostlarım merhaba herkese...tecrübeli arkadaslardan yardım bekliorum...yaklasık 40 gün once tank aldım ilk niyetim japon tankı kurmaktı sonra esimin isteğiyle melek bakmaya karar verdik...tankım dolu iken 120 litre su aldı...80*25-40*50 bombeli olduğundan ortada en dar ve en genis yerini yazdım...ısıtıcı jbl 150w hava motorum var jbl...eheim mini up iç filtrem var saatte 300litre basıor...dıs filtre olarakta tetratec 700kullnıyorum...bitki olarak 10kök saz 5kök cüce saz 3 kök bodur anübias 1 orta anübias birde dev anübiasım var...taban kumum beyaz kuvars kumdu geçen hafta biraz hagen siyah kum ekledim üstüne....içinde küçük boyutlarda 5-6 adet lav tası var ve 25cm mango kokü var...1 ay bos çalıstı tank...genel sertlik 15 çıkıordu sonrasında prodac mutacal aldım 3 gün filtrede beklettim 10 seviyesine düstü gh...ph6,8di hep...sonrasında mutacalı çıkardım sera torf ekledim..1gün sonra balıklarımı ekledim...4tane 1 tl büyüklügünde gövdesi olan 1 de 50kurus büyüklügünde govdesi olan melek balığı 3tane küçük minicik cüce vatoz 2tanede minicik 1,5cm bile yok albino çüpçü ekledim...canlı yüküm normal gibi...3gün sonra olçüm yaptım gh 7ye kadar düsmüstü değerlerim süperdi...daha sonra substratr pronun çok iyi bisey olduğunu okudum biobalları çıkarıp substrat ve zeolit ekledim dıs filtreme...elyafıda 2 kat yaptım...persembe jbl çubuk olçümlerle olçüm yaptığımda 10 mg nitrat 0,2mg nitrit çıkmıstı...dün birdaha olçüm yaptım nitrat 25mg nitrit 0,5e çıkmıstı...20litre su ısıtıcıyla ısıtıp akvaryuma 1 dakika içinde boca ettim...genel sertliğin akvrayumdaki suyla tutmadığını unutmustum....simdi sizlere sevgili arkadaslarıma abilerime 2 sorum var...
1.-balık yüküm az ve bitkili olmasına rağmen neden nitrit nitrat yükseliyor ekipmanlarımda çok iyi olduğunu drüsünüorum tank hacmine gore...acaba yeni ekipman eklediğim için dıs filtreye yanlıslıkla yararlı bakterilerimimi kaybettim.
2.-sebeke suyumun su sertliği 15 akvaryumdaki suyu torf ve mutacal ile mango kokü ile 7ye çekmistim...simdi su değisimlerinde ani su değisikliği oluyor anında 10a çıkıor ve balıklar bocalıyor...bu sorunu nasıl çozerim...ben 20 litre suyu 1 dakika içinde koydum balıklar sok oldu...simdi bazıları düzeldi...yavas yavas eklersem sorun kalkarmı???
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2014 16:34
Sinan konu aç istersen burada arkadaşın konusunda olmamış
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Aralık 2014 13:45
Arkadaşlar şuan akvaryumun son halini sizlerle paylaşıyorum. Dişinin bir resmini paylaşacağım. Ağzında yumurta olduğunu düşünüyorum. Sizlerin düşüncelerini de alırsam sevinirim. Ayrıca bir tanıdığım balıklarda kuyruk erimesi gibi bir hastalıktan bahsetti benim balıklarımda. Acaba böyle birşey var mı çok tedirgin oldum.
Resimlerden anlayabilen olursa, çok sevineceğim. Atman 300 wattlık ısıtıcımı taktım ve şuan 28 e ayarladım derecesini. Bir de sürekli sağa sola kaşındırıyorlar kendilerini. Bitkileri de söktüm akvaryumumdan. Saygılar :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Aralık 2014 20:22
Dekor çıkartıp ve kumları karışması balıklara biraz sıkıntı yapmış olabilirsiniz, fakat yapay bitkilerin çıkması iyi olmuş. kuyruk erime de pek de göze gelen birşey yok gibi ama gene tedbir amaçlı olsun diye yoğun olmadan tedavi uygulanabilir belki, tabi daha bilir kişiler sizi net bilgilendirecektir bu konuda. Yem konusuna gelince tamamen etçil balıklarım bile bitkisel besleyerek değişik çeşit bitkisel ve sarımsaklı kullanıyorum sizinkilerde alışacaktır. Birde haftada mutlaka bir kez Sera bakto taps kullanıyorum iç parazit tedavisinde genelde kullanılan ilaç; ben haftada bir kez her ihtimale karşı veriyorum balıklara , çok içtahla yerler ve iyi geldiğini düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Ocak 2015 01:46
Beyaz olan taşların ismini şuanda hatırlayamıyorum ancak cikletlerin sevdiği bir kaya değeri varmıi. Normal taşlar 7.5 iken bu beyaz taşlar onu 8.5 e felan çekiyormuş ve yunusların ihtiyacı olan seviye 8.5 gibi birşey imiş. Şuan tam anlatamıyorum ama böyle birşey söylemişti petshop daki arkadaş. Yoksa bende sade siyah kullanmak istedim.
Bir ilaç satın aldım aslında Mikrofish adında. İç parazit için iyi geldiğini söylüyorlar. Yanlış mı öğrenmişim ? Teşekkürler tekrar cevaplarınız için
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir