Tevfik Fikret- Han-ı Yağma şiiri..


ahmetdemirciÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/03/2010
İl: Ankara
Mesaj: 464
ahmetdemirciÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 00:02
Arkadaşlar merhaba.. Çok sevdiğim ve nedendir anlamadığım şekilde son bir kaç gündür sürekli aklıma gelen Tevfik Fikret'e ait bu şiiri sizinle paylaşmak istedim..

Bilirim çoğu kişi için şiir sıkıcıdır, affınıza sığınıyorum.. 

Bu sofracık, efendiler, ki -iltikama muntazır
Huzurunuzda titriyor- şu milletin hayatıdır;
Şu milletin ki muztarib, şu milletin ki muhtazır,
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun, hapır hapır.

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler! Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı, kim bilir?
Şu nadi-i niam, bakın, kudumunuzla müftahir,
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hakk da elde bir!

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı zi-safa sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin, ne varsa ortalıkta say:
Haseb, neseb, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı, yok zarar,
Gurur-ı ihtişamı var, sürür-ı intikamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar;
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar.

Yiyin efendiler, yiyin, bu han-ı can-feza sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını
Vücüdunu, hayatını, ümidini, hayalini;
Bütün ferag-ı halini, olanca şevk-ı balini
Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini.

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider ayak:
Yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdayan ocak;
Bugünkü miğdeler kavi bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı pür-neva sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!…


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

L.repensÇevrim Dışı

Kayıt: 29/09/2008
İl: Nigde
Mesaj: 422
L.repensÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2013 21:36
Birkaç gündür aklınıza gelmesi .. Zamanlama manidar :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahmetdemirciÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/03/2010
İl: Ankara
Mesaj: 464
ahmetdemirciÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2013 22:22
Zamanlama konusunda kabahatimiz olduysa affola. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

invulnerableÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 09/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 3575
invulnerableÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 28 Aralık 2013 22:57
Kabahat ne demek efendim.Böyle şiirlerin paylaşılması böyle zamanda caizdir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Eren ŞahinÇevrim Dışı

[B]11350,1[/B]
Kayıt: 31/03/2012
İl: Ankara
Mesaj: 158
Eren ŞahinÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2014 18:49
Bu şiir çok sevdiklerim arasında yer alıyo ahmet abi. Edebiyat hocam bu dersi bana bu şiirle sevdirdi. Hep okurdu. Şu dizeler günümüzü ne kadar güzel anlatıyor..
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir