Tarçının Afrodizyak Etkisi


kaos402Çevrim Dışı

Kayıt: 16/10/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 386
kaos402Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 14:54
[QUOTE=birolkurnaz]

Bu konuda deneyim sahibi olduğumu düşünüyorum. Bazı arkadaşlar canlılar üzerinde yapılan denemelerin ne kadar kötü birşey olduğundan bahsediyor. Bu konuda eleştirilerde bulunan bazı arkadaşlarımızda bir şekilde sağlıkla ilgililer.

Sormak isterim hayvan üzerinde bazlı denemeler olmasayd, bugün insanoğlu için yararlı olabilecek buluşlar yapılabilirmiydi. Sanki şu yaşadığımız yüzyılda canlılar üzerinde denemeler yapılmıyor.
 
Ayrıca belirteyim insanoğlu üzerinde yapılan bir çok deneyi unutmayınız. Doktora gittiğinizde bile bir ilaç veridiğinde  olumlu sonuç alamayınca başka bir ilaç, sonra başka ilaç v.s. Demek oluyorki; Biz istesekte istemesekte olumlu bir şey bulmak için yanılacağız, yanlışa düşeceğiz.
 
Ben hala tarçın ve meyan kökünü deneyenlerdenim. Denemeyede devam edeceğim. bu sırada yanlış yapıp belkide çok sevdiğim balıklarımda kayıp yaşayacağım. Ama bugüne kadar olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Denemeyi düşünen arkadaşlara da söylemek isterim. Herşeyin bir bedeli var Sonuç olumlu ise yavru olumsuz ise malasef kayıp karar sizin.
 
 
 
 
[/QUOTE]
Aradaki en büyük farkı unutuyorsunuz.Bu çalışmaları yapan kurumlar yada doktorlar düzenli olarak hastaların yada canlıların kan değerlerini,kalp,karaciğer,böbrek,beyin fonksiyonlarını izleyip testler yapıyorlar.Bizlerin ise elinde bu tarz imkanlar yok.Sadece ya ölür,ya işe yarar yada yaramaz diye gözlem yapabiliriz.Benim en başınan beri vurguamak istediğim noktalardan biri budur.Açıklayıcı olduğuna inanıyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

dr.aquaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 901
dr.aquaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 15:08
[QUOTE=kaos402]Bir ürün yada ilaç denenirken yada geliştirirken GÖZLEM yapılmaz.Düzenli sayısız test ve analizler yapılır.Gözlemlemekle,deneyimle bir ilacın bir canlı üzerinde yan etkisi olmadan kullanılır diye ileri sürülemez.[/QUOTE]
 
Test ve analizlerin amacı nedir? Test anlayışınız nedir? TESTin kelime anlamı zaten ''DENEME'' dir. 
Eğer ortada bir deneme-deney varsa gözlem de vardır. (nitel ve nicel olarak ikiye ayrılır) Aramızdaki fark, ben bunları reddetmiyorum. Örneğin sıcak bir şeyler içerken dilim yandığında, o şeyin kaç derece olduğunu bilmiyorsam sıcak olduğunu reddetmemi gerektirmez. Ayrıca ben asla yan etkisi yoktur diye bir şey dedim mi? Tarçını paketleyip piyasaya balık ilacı diye de sürmedim. Tarçının içindeki maddeleri biliyorum araştırdım bilgi sahibiyim ve balıklar üzerindeki bir takım olumlu etkilerini biliyorum.  Yan etkileri varsa anlamak ve en uygun dozu bulabilmek amaçlı denemelerime devam ediyorum.  Şimdilik benim aklımda soru işareti oluşturan ilk şey tarçının yararlı bakteriler üzerinde ne etki yaptığı... Ölçü aletlerimin olmaması bu deneylerin bu şekilde amatörce devam edeceği anlamına gelmez.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 15:17
Konu bir parça dağılmaya başladı gibi görünüyor. Konunun özünde sadece "Tarçın" yer almalıyken "test/deneme yapılmalı mı yapılmamalı mı?" yönüne dönüyor.
Eğer bu tip bir tartışmaya ihtiyaç varsa, ki olabilir, bunun için ayrı bir başlık açarak buradan devam etmek yerinde olabilir. Konu dağılmamış olur ve herkes görüşlerini rahatlıkla dile getirebilir.
Hatta bu konuyu benim açmış olduğum envanter ve uyarıları içeren başlık altında da devam edebiliriz. Çünkü burada özel bir uygulama var ama o başlıkta olayı genel anlamda ele alıyoruz.

Beğenenler: [T]218076,Ofsedef[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

birolkurnazÇevrim Dışı

Kayıt: 04/05/2009
İl: Ankara
Mesaj: 114
birolkurnazÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 17:40
[QUOTE=kaos402][QUOTE=birolkurnaz]

Bu konuda deneyim sahibi olduğumu düşünüyorum. Bazı arkadaşlar canlılar üzerinde yapılan denemelerin ne kadar kötü birşey olduğundan bahsediyor. Bu konuda eleştirilerde bulunan bazı arkadaşlarımızda bir şekilde sağlıkla ilgililer.

Sormak isterim hayvan üzerinde bazlı denemeler olmasayd, bugün insanoğlu için yararlı olabilecek buluşlar yapılabilirmiydi. Sanki şu yaşadığımız yüzyılda canlılar üzerinde denemeler yapılmıyor.
 
Ayrıca belirteyim insanoğlu üzerinde yapılan bir çok deneyi unutmayınız. Doktora gittiğinizde bile bir ilaç veridiğinde  olumlu sonuç alamayınca başka bir ilaç, sonra başka ilaç v.s. Demek oluyorki; Biz istesekte istemesekte olumlu bir şey bulmak için yanılacağız, yanlışa düşeceğiz.
 
Ben hala tarçın ve meyan kökünü deneyenlerdenim. Denemeyede devam edeceğim. bu sırada yanlış yapıp belkide çok sevdiğim balıklarımda kayıp yaşayacağım. Ama bugüne kadar olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Denemeyi düşünen arkadaşlara da söylemek isterim. Herşeyin bir bedeli var Sonuç olumlu ise yavru olumsuz ise malasef kayıp karar sizin.
 
 
 
 
[/QUOTE]
Aradaki en büyük farkı unutuyorsunuz.Bu çalışmaları yapan kurumlar yada doktorlar düzenli olarak hastaların yada canlıların kan değerlerini,kalp,karaciğer,böbrek,beyin fonksiyonlarını izleyip testler yapıyorlar.Bizlerin ise elinde bu tarz imkanlar yok.Sadece ya ölür,ya işe yarar yada yaramaz diye gözlem yapabiliriz.Benim en başınan beri vurguamak istediğim noktalardan biri budur.Açıklayıcı olduğuna inanıyorum.[/QUOTE]
Çağrı bey benim birşey unuttuğum yok sadece şunu bilinizki okulunuzu bitiripte gerçek hayatta yaşananları özellikle kendi sektörünüzde dönen dolapları ve insan sağlığı ile nasıl oynandığını gördüğünüzde umarım bu kadar iyimser konuşabilirsiniz.
 
Bu yeni solüsyonları daha çok yavru almak veya daha hızlı gelişmeleri için değil aynı zamanda balıkların akvaryum ortamında daha sağlıklı olması için deniyorum. Vede tarçın ve diğer bitkisel karışımların balıklara hiç bir zararı olduğunu düşünmüyorum. Trafikte olduğu gibi biz insanların yanlış uygulamaları yüzünden kayıplar oluyor. Bu konuyu ve diğer solüsyonlarla ilgili konuları baştan sona okursanız çoğu akvaristin uygulamalarındaki yanlışlıklardan kaynaklandığını görürsünüz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 17:46
Kendim diş hekimliği öğrencisi olmama rağmen en nefret ettiğim uygulamalardan birisi de kişilere antibiyotik verilmesidir.Şans o ya çok sayıda rahatsızlık geçirdim.Verilen antibiyotikler,onlarca firmanın çıkardığı onlarca süper ve pahalı ilaçlar,sorunlarımı örtmekten başka hiçbir işe yaramadı.Özellikle antibiyotiklerin sorunları örtme konusunda oldukça yetenekli olduğunu düşünüyorum.Kendi aldığım kararla doktor tedavisini bırakıp bir herbaliste giderek onun tedavisine başladım.Sonuç ise yıllardır uğraştığım rahatsızlığım şu an son bulmuş olmasıdır.Belki milyonlarca dolar harcamıyorum ama milyon dolarlar harcanarak yapılmış mantar ilaçlarından çok daha ucuza 2-3 ceviz yaprağına hem insandaki hem balıklardaki mantarı çözüyorum.Bu şekilde etkili kullanımını görmemi ise köyümüzdeki bir dede sağlamıştır.Kendisi de milyondolarlar harcamadı belki ama sonuçta bulduğu muazzam bir şey.Birçok sorunu kökten hallediyor,hastane köşelerinde insanları oyalamıyor...

Beğenenler: [T]42356,Leontheprof.[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 17:49
Çalışmanız için sizi tebrik ederim. İlk günlerden beri ilgimi çektiği için sürekli takip ediyorum. Henüz deneme fırsatım olmadı. İlk mesajınızda belirttiğiniz bir %80'lik başarı oranı var. Bu başarı oranını neye göre hesapladınız? Kaç farklı tankta, hangi durumlarda bu sonuca vardınız? Geri kalan %20'lik başarısız durumlarda sizce sorun neydi?
Teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

dr.aquaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 901
dr.aquaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 19:21
Merhaba, teşekkür ederim.  İlk olarak kendi balıklarım üzerinde denedim 2 haftalık bir süreçten sonra en yakın arkadaşımın akvaryumunda..  Derken yakın çevremde yaygınlaştırarak denemeye devam ettim. Özellikle gidip kendim deneyip gözlemliyordum çünkü sadece duyacaklarım yeterli olmazdı. Şimdiye dek 50 civarı farklı akvaryum ve 13 farklı tür üzerinde gözlem yaptım. Bunlardan bir kaçında düzenli olarak gözlemlerim halâ sürüyor.. Denediğim her 10 akvaryumun 8 inde kısa süre içinde gösterdiği olumlu etkiler üzerine %80 lik olumlu sonuç aldığıma dair bu oranı verdim.. Diğer %20 kısım nötrdür.  Kendim tarçınla ilgili kötü deneyimler asla yaşmadım. Çevremdeki iki kişinin kötü deneyim yaşdığını biliyorum, tarçını akvaryuma direkt olarak atıp yem gibi yedirdikleri için birisinin 1balığı ölmüşütü ikinci kişininde balıkları ölmemişti ama sersemlemişti. Sonra meyan kökü konusunun içine yazdığım bir mesaj üzerine forumdan da deneyenler oldu. Oradan gelen olumlu yorumlar ve kgurkan ( Köksal Gürkan) abinin istedği üzerine bu başlığı açtım.

Not; Kötü koşullardaki akvaryumlarda denemedim. Gözlem yapacağım akvaryumların iyi düzeyse olmasına dikkat ederek seçmeye özen gösterdim.

dr.aqua2010-05-24 19:26:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kaos402Çevrim Dışı

Kayıt: 16/10/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 386
kaos402Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 21:00
TEST anladığınız anlamada denemek amacı gütmemektedir.Kan testi yaptırdığınız zaman bu bir denememi yoksa bilimsel bir TEST mi olur.Sorunuzun cevabını soru ile cevap vereyim.
 
Sayın Birol Bey düşünceleriniz için teşekkür ederim, yanlız ufak bir bilgi vermek isterim, 3 yıl boyunca Dünyanın ileri gelen ilaç şirketlerinde yazları staj altında sahada çalıştım ve yine 2 sene eczanede çalıştım. Az çok dönen dolayları bilirim tabi sizin kadar hayat tecrübem yok( yanlış anlaşılmasın ) .İlginiz için teşekkür ederim.
 
Dr. adayı öğrenci sayın Onur Şahin  arkadaşım.Fikrinizi çok güzel dile getirmişssiniz sonuna kadar saygı duyuyorum ama aldığınız o kadar eğitim sonunda dr. değilde  bir dedmize güveniyorsanız onada saygı duyarım. İlaçların ana kaynağı sentetik olarak sentezlenmeden önce bitkiler üzerinden araştırma yapılır ve sonuç olarak ilaç ile aynı etkiyi gösterme imkanı vardır.Lakin bir ilaç sizde işe yaramıyorsa ya resistance gelişmiştir yada enzimlerinizde bir sorun vardır.Her ilaç genetik farklılık ve enzim eksikliğinden dolayı herkeste aynı etkiyi göstermez. Haziran onunda tez teslim konum bahsettiğim ile alakalı o tarihten sonra ilginizi çekerse seve seve paylaşırım.
 
Yanlış anmalazsanız benden size birşey sormak istiyorum, dişim ağrıdığı zaman meyan kökü çiğnesem veya rakılı pamuk koysam yine acımı kesecektir.( sinirlerin üstüne bılokör etki ettiği için). O zaman dişçiye o kadar para vermektense gidip rakı yada meyan kökü almam daha iyi olmazmı.? Bir sağlıkçı olarak size bu soruyu sormam ne kadar mantıklı? yada doğru?
 
Köksal Beyin de dediği gibi konu istemeden de dağıldı ve bu gidişle toplanacak gibi değil.İznizle bu konuyu takibini  bırakıyorum...
 
Herkese iyi akşamlar 
 
 
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 22:26
Çağrı Bey,bir ilaç sektörü var ve benim görüşüm bu sektörün daha çok para merkezli çalıştığıdır.Bana yönelttiğiniz soruya cevap vereyim.Ne rakı ne de meyan kökü kalıcı bir etki sağlayamaz.Diş hekimine gidilip sorun anlaşıldıktan sonra gerekli tedavi yapılabilir.Bunun yanında yine kendi bulduğum birkaç yöntem var diş hekimliğinde de uygulanabilir olarak gördüğüm.Kendime ait çalışmalar olduğu ve henüz sonuçlanmadığı için burda paylaşmayacağım ama sonuçlarının görenleri hayrete düşürdüğünden emin olabilirsiniz.
 
Çok iyi eczacı olabilirsiniz ama bu antibiyotiklerin geçici çözüm olduğu gerçeğini değiştirmiyor.Sürekli yeni nesil antibiyotikler geliştiriliyor.Çünkü siz de biliyorsunuz ki sürekli direnç gelişiyor.Antibiyotikler bir tarafı düzeltirken diğer tarafı bozuyor.
 
Bir arkadaşım yine antibiyotik kullanımından ötürü tip1 diyabet.
 
Sonuç olarak tıpa çok fazla güvenmiyorum,isterseniz yerden yere vurun beni ama güvenmiyorum.Kendi yaşadıklarım etrafımda yaşananlar bana tabiri caizse dedelere daha çok güvenmem gerektiğini gösterdi.
 
Son olarak çay,meyankökü,tarçın ya da her neyse o,bahsettiğiniz gibi stabil bir etkiye sahip değiller.Burdaki amaç mümkün oldukça standardize edip hobicilerin kullanımına sunmaktır.Şu an yurt dışında birçok üretimhanede özel balık grupları için özel solüsyonlar kullanılmaktadır.Çayı ilk kullanan ben değilim.Daha önce çok sayıda kullanan da var.Tetraların üretiminin çayla olduğunu gösterene kadar doğru dürüst kimsenin bundan haberi yoktu.Herkes üremiyor üremiyor dediği balığın birden yavrusunu gördü.Yine yurt dışında bazı durumlarda papatya,ıhlamur,kantaron vs gibi çayları kullanan üreticiler de var.Lakin bunların hepsi bu konularda deneyimli kişiler.Ne yaptığını bilen ve bunu birçok kez yapmış olan kişiler.Düşük dozlar uyguladıkları için ve başında bekledikleri için olumsuz bir durum olduğunda müdahale edebiliyorlar.Bu durumdayken oturup bu uygulamaları standart marka halinde şişeleyemem.O yüzden sadece ve sadece arzulayan,denemek isteyenler verdiğimiz uyarılara da riayet ederek denesinler.Kimsenin balığı deney tahtası değil.Evet değil,zaten kimsenin akvaryumunda da gidip biz denemiyoruz.Herkes kendi iradesiyle kullanıyor ya da kullanmıyor.Bu kadar basit.Siz bunları ilerde standardize şişeler halinde piyasaya sunarsınız,o zaman biz de onları kullanırız.Saygılarımla...
unotim1232010-05-24 22:39:52

Beğenenler: [T]42356,Leontheprof.[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

betta13Çevrim Dışı

Kayıt: 19/01/2007
İl: Giresun
Mesaj: 95
betta13Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 23:56
''Sonuç olarak tıpa çok fazla güvenmiyorum,isterseniz yerden yere vurun beni ama güvenmiyorum.Kendi yaşadıklarım etrafımda yaşananlar bana tabiri caizse dedelere daha çok güvenmem gerektiğini gösterdi...''
    Forumda yazılarınızı özenle takip edip takdir ettiğim, genç  yaşına rağmen akvaryum dünyasıyla ilgili bilimsel yorumlarıyla forumu aydınlatan aynı zamanda Diş Hekimliği öğrencisi biri olarak yukarıda ki yazmış olduğunuz paragraf , okuduğuz bölümle ilgili çelişki içinde olduğunuzu göstermektedir.
   Okulu bitirince, diş kliniği yerine aktar açmayı mı düşünüyorsunuz, eğer öyle bir niyetiniz varsa neden güvenmediğiniz tıp bilimine diş hekimliği alanında bukadar okuyarak emek verip zaman harcıyorsunuz çok merak ediyorum.
   Sizden daha fasla tıp bilimine güvenen birileri eminim sizin yerinize orda okuyor olmak isterdi.Yorumlarım kötü amaçlı değil ama senin gibi bilimsel yorumlarıyla forumu geliştiren bir akvaryist kardeşimden tıp bilimine güvenmiyorum gibi bir yorum beklemezdim olay sadece bundan ibaret.
   Birde şu TARÇIN konusuyla ilgili çokda fasla birşey söylemek istemiyorum, çünkü sanki birileri edison gibi inanılmaz zorluklar içinde ampülü icat etmişte ,bizde ona karşı geliyormuşuz gibi , yada gelişmeyi engelliyormuşuz gibi yorumlar gördüm sayfalara bakınca.
   Sonuçta daha öncede yazdığım gibi  yirmibin küsür üyesi bulunan akvaryumcom ailesinde kimse kötü niyetli olamas, en azından ben böyle umuyorum. Hepimiz akvaryum hobisinin daha çok eve daha çok yüreğe dağılması için uğraşıyoruz, tabi bunu yaparken de akvaryumlarımızın içinde yaşayan canlıların mümkün olduğunca doğal şartlarına yakın biçimde yaşamalarını istiyoruz...
     Bu devamlı üresinler, hızlı büyüsünler boylansınlar,en parlak renklere sahip olsunlar , en hızlı olsunlar , en süper olsunlar anlamında omamalıdır, sadece ve sadece sağlıklı olmaları yeterlidir aslında , ama insan doğamız gereği sanırım onlardan çok fasla şeyi çok az şey vererek(kocaman göllerindeki doğal ortamlarına yakın bile olmayan  50-500 lt arası hacimli  tanklarda bakarken )istiyoruz.
   Son olarak en fasla üreyen veya büyüyen yada renklenen balıklar benim balıklarım değil ama ben yinede onları çok seviyorum... :)
 
   

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 23:58
Halil Bey,tıpa güvenmiyorum lafı biraz genel olmuş.Daha çok işin ticari ilaç kısmına çok güvenmiyorum demek istemiştim.Yoksa takdir edersiniz ki birçok şeyi tıbbi bilgilerle açıklıyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

nightmareoÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/05/2006
İl: Balikesir
Mesaj: 664
nightmareoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 00:24

Bir kac gün önce denemiş ve balıklarım sersemlemişti.Ogün ve ertesi gün dip cekimi yaptım 1/5 oranında.Filtrasyonuda son ayarda çalıştırdım.Balıklarımdaki yan etkiler kayboldu ve bugün dişi balığım küpün içine girdi.Çiftleşme öncesi rutin hazılıkları yapıyorlar.Bu tarçından kaynaklanmamış olabilir ancak burda paylaşma gereği duydum.Tarçından sonraki bi kaç güne denk gelmesi düşündürücü.Ancak uygulamada ilk başta sorunla karşılaştığım için uygulayacakların en başta açıklanan uyarılara uymasını tavsiye ediyorum.Bu bilgiyi bize kazandıran arkadasada teşekkürler.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

f.torresÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/02/2010
İl: Izmir
Mesaj: 3000
f.torresÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 00:25
İlaç sektöründe dönen para hiçbir sektörde dönmüyordur belkide kanserin ilacıda bulunmuş olabilir ama kanserli hasta ölünceye kadar 5-6 ay boyunca çok pahallı ilaçlar bolca kullanılıyor ve ilaç firmaları bu işten ciddi paralar kazanılıyor kanseri tamamen yok eden ucuza mal edilebilen bir ilacı bulan kişinin ömrü uzun olmaz yada susması için bolca para alır kanımca.
İlaç firmaları bir şirkettir ve olabildiğince çok para kazanmak isterler doğal olarak yoksa kaç insan ölmüş kaç insan kurtulmuş onlara göre pek önemli olmaz sanırım onlara göre önemli olan tek şey ciroları olmalı.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

burak_06Çevrim Dışı

[B]6633,2[/B] [B]6955,3[/B]
Kayıt: 12/04/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1731
burak_06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 00:32

Alternatif tıbbı'n günümüzde de insanlar üzerinde ki etkileri tv programlarında dikkat ederseniz yoğunlukta gösterilmekte.Sonuçta ilaçlarda bitkilerden yapılıyor.Allah verdiği her derdin mutlaka dermanını vermiştir bundan kimsenin şüphesi olmasın.Ha biz bu dermanları daha yeni yeni farkediyoruz.Çağlar önce insanlar bunları bilerek yada bilmeyerek uyguladılar çok sağlıklı ve uzun yaşadılar...

Farkındamısınız bilmiyorum artık nesil yavaş yavaş güçsüzleşiyor.Yediğimiz içtiğimiz ürünler doğallığını kaybettiğinden bizde de erken yaşta sorunlar başlıyor.Demek istediğim tabiat ana nın bize sunmuş olduğu bu bitkilerden kullanım şekillerine uygun olarak faydalanalım.
 
Balıklarda deneme olayına da gelince,zaten denemeler genelde sağlıksız balıklarda yapılıyor şahsen ben öyle yapıyorum.E balığa sera bactopur vermekle tarçın yada ceviz yaprağı arasına ben bi fark göremiyorum.Artık ilaçlara para vermekten çok alternatif tıbbın gelişmesine katkıda bulunalım derim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir