Tanganyika Sığlıkları ( Son Durum + Video Syf.:70 )


reverseÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6467,3[/B]
Kayıt: 29/08/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2725
reverseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Eylül 2010 19:30
Teşekkür ederim Cenk, seninle az önce bu konuyu konuşurken de söylediğim gibi bunun olması ihtimali ne kadardır bilmiyorum.
Acaba ülkemizde hangi türlere daha sıklıkla rastlanıyor bunu bilmek iyi olurdu. Dediğin bütün türler yaygın bir şekilde bulunuyorsa bendekilerin de karışık çıkma ihtimali yükseliyor gibi.
Şunu da ekleyelim, şu ana kadar bütün balıklarımı eminönünden aldım. Yani kaynağın çok farklı olmadığının farkındayım. Ama aynı ağızdan çıkmış kardeş olma ihtimalleri de oldukça düşük.
Tür karmaşası için şu anda yapılabilecek tek şey beklemek mi acaba?

Özgül Bey teşekkürler, yosunlanmadan ben de oldukça memnunum, balıklar günlerinin büyük kısmını kayalar üzerinden yosun tırtıklayarak geçiriyorlar.
Bir arkadaşımız önceki sayfalarda fotoğraflardan biriyle oynayarak kayaları koyulaştırmıştı. Hatta, bu renkte kayalar kullansaydık daha iyi olurdu şeklinde konuşmuştuk. Ben de, kayalar yosunla kaplandıkça zaten o renge çok yaklaşacaktır demiştim. Şimdi kayaların o fotoğraftakilerden pek bir farkı yok.Tebessüm
Fotoğraf makinam sony dsc-w55 model, kompakt bir alet dediğiniz gibi. Ama hala işte budur diyebileceğim fotoğraflar çekemiyorum. Burada iyi görülen fotoğraflar da biraz şans eseri çekilmiş kareler. Sanırım bu makinanın kapasitesi bu kadar.
Ara sıra sitede fotoğrafçılık bölümüne girip bakınıyorum ve bir makina alma hevesi doğuyor içimde. Ama şimdilik erteliyorum.Kahkaha




Bu arada, 5cm boyundaki bir duboisi'nin bu kadar belirgin bir şekilde bant göstermesi normal mi acaba?
Gerçi arada sırada benekli hale bürünüyor ama, aklıma yanık kalmış olma ihtimali veya hormonlu yemle beslenmiş olma ihtimali de gelmiyor değil. Bir yandan da hormonlu yem ile besleniyor olsa, aynı akvaryumdan aldığım diğer balığın da aynı şekilde renk göstermesi gerekmiyor muydu diye düşünüyorum. Bu konuyu üstadların yorumuna açıyorum.Utangaç


Güncelleme:

Bugün sabah kalan diğer midyenin de ölmüş olduğunu farkettim, hemen akvaryumdan çıkarttım ve benim için midye serüveni sona ermiş oldu. Güzel canlılar, doğallık katıyorlar ve su kalitesine katkıları oluyor ancak yaşatamadıktan sonra bir anlamı yok.

Bu arada, sormuş olduğum sorulara halen yanıt aramaktayım.Utangaç
reverse2010-09-10 16:11:08

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GÖKHAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/07/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 1703
GÖKHAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Eylül 2010 22:30
Arman soruların cevabını alıp alamıcağını bilemiyorum.Senle özeldende yazışmıştık ithal balığı kesinlikle tavsiye etmiyorum(tamamen şahsi fikrim saygı duyulmasını istiyorum)eminönünden aldığın balıklarda muhtemelen ithal.hormon işlerine şu mübarek günlerde girip kimsenin günahını almanın mantığıda yok bence yoruma açma bu konuyu.duboisi gibi yaygın bir top türünü hobicilerden kolaylıkla temin edebilirsin.Sağlıklı balıklar kardeşim

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

reverseÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6467,3[/B]
Kayıt: 29/08/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2725
reverseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Eylül 2010 22:59
O konuda haklısın Gökhan.
Aslında bunu yapmamın iki sebebi var. Birincisi değişik kaynaklardan balık temin ederek farklı kanlardan bir koloni oluşturmak. Aslında bunu farklı hobicilerden balık alarak da yapabilirdim ancak bu da ikinci sebepte saklı.
İkinci sebebim de hobiciyim diyen ticari zihniyete bir tepkiydi. Bunu bu forumda farklı yerlerde birkaç kez yazdım aslında. Şu anda tropheus fiyatları hobici fiyatları değil. 3cm Duboisi fiyatı hobicide de 10tl akvaryumcuda da 10tl. Bunu birisi bana izah edebilir mi? Bir de arkadaşların şartları oluyor, bunlar da sinirimi bozan şeyler. Neymiş 10 adetten aşağı satmayacakmış, ortak noktaya gelmeyecekmiş vs.
Tamam işten güçten dolayı bunu belirtiyorsa anlayışla karşılarım ama bu kadar da olmaz ki.
Bir akvaryumcu kendi üretimi 3cm chipimbi'leri 12,5TL'den veriyordu. Bu fiyata hobici bile vermiyor. Al sana yerli üretim, al sana çeşme suyunu alışık yavru. Herkesin bildiği bir akvaryumcu burası, Davutpaşa'daki Lale Pet.
Kısacası bu konuya azcık tepkiliyim.
Bu yaşadığım olumsuzluklar devam ederse tropheustan vazgeçmeyi bile düşünüyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GÖKHAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/07/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 1703
GÖKHAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2010 08:59
Lale petteki chipimbiler gerçekten güzel balıklar ve fiyat olsun,akvaryumcuda üretim olsun istisnai bir durum.Hobicilerdeki fiyatlarla akvaryumcu fiatlarını kıyaslamananda ise haklısın diyicek bişey yok.Yinede kimse için tropheus sevdağandan vazgeçme bence.Sağlıklı balıklar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kst_tuningÇevrim Dışı

Kayıt: 08/05/2009
İl: Konya
Mesaj: 696
kst_tuningÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2010 09:04
[QUOTE=reverse]Teşekkürer Cenk, seninle az önce bu konuyu konuşurken de söylediğim gibi bunun olması ihtimali ne kadardır bilmiyorum.
Acaba ülkemizde hangi türlere daha sıklıkla rastlanıyor bunu bilmek iyi olurdu. Dediğin bütün türler yaygın bir şekilde bulunuyorsa bendekilerin de karışık çıkma ihtimali yükseliyor gibi.
Şunu da ekleyelim, şu ana kadar bütün balıklarımı eminönünden aldım. Yani kaynağın çok farklı olmadığının farkındayım. Ama aynı ağızdan çıkmış kardeş olma ihtimalleri de oldukça düşük.
Tür karmaşası için şu anda yapılabilecek tek şey beklemek mi acaba?

Özgül Bey teşekkürler, yosunlanmadan ben de oldukça memnunum, balıklar günlerinin büyük kısmını kayalar üzerinden yosun tırtıklayarak geçiriyorlar.
Bir arkadaşımız önceki sayfalarda fotoğraflardan biriyle oynayarak kayaları koyulaştırmıştı. Hatta, bu renkte kayalar kullansaydık daha iyi olurdu şeklinde konuşmuştuk. Ben de, kayalar yosunla kaplandıkça zaten o renge çok yaklaşacaktır demiştim. Şimdi kayaların o fotoğraftakilerden pek bir farkı yok.Tebessüm
Fotoğraf makinam sony dsc-w55 model, kompakt bir alet dediğiniz gibi. Ama hala işte budur diyebileceğim fotoğraflar çekemiyorum. Burada iyi görülen fotoğraflar da biraz şans eseri çekilmiş kareler. Sanırım bu makinanın kapasitesi bu kadar.
Ara sıra sitede fotoğrafçılık bölümüne girip bakınıyorum ve bir makina alma hevesi doğuyor içimde. Ama şimdilik erteliyorum.Kahkaha




Bu arada, 5cm boyundaki bir duboisi'nin bu kadar belirgin bir şekilde bant göstermesi normal mi acaba?
Gerçi arada sırada benekli hale bürünüyor ama, aklıma yanık kalmış olma ihtimali veya hormonlu yemle beslenmiş olma ihtimali de gelmiyor değil. Bir yandan da hormonlu yem ile besleniyor olsa, aynı akvaryumdan aldığım diğer balığın da aynı şekilde renk göstermesi gerekmiyor muydu diye düşünüyorum. Bu konuyu üstadların yorumuna açıyorum.Utangaç


Güncelleme:

Bugün sabah kalan diğer midyenin de ölmüş olduğunu farkettim, hemen akvaryumdan çıkarttım ve benim için midye serüveni sona ermiş oldu. Güzel canlılar, doğallık katıyorlar ve su kalitesine katkıları oluyor ancak yaşatamadıktan sonra bir anlamı yok.

Bu arada, sormuş olduğum sorulara halen yanıt aramaktayım.Utangaç
[/QUOTE] Arman hocam,yosun olayı bambaşka.Bu arada fotograf makinanı incelemiştim.Bende bi gaza geldim dslr-like aldım.Ama gelgelimki eski kompact makinam gibi fotograflar çekemedim daha.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AverroesÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 3324
AverroesÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2010 19:17
Balıklar çok küçükken, bence tetranın ve seranın vegetable denen uydduruk nişasta oranı yüksek yemleri sıkıntı oluyor bence.

[QUOTE=reverse]O konuda haklısın Gökhan.
Aslında bunu yapmamın iki sebebi var. Birincisi değişik kaynaklardan balık temin ederek farklı kanlardan bir koloni oluşturmak. Aslında bunu farklı hobicilerden balık alarak da yapabilirdim ancak bu da ikinci sebepte saklı.
İkinci sebebim de hobiciyim diyen ticari zihniyete bir tepkiydi. Bunu bu forumda farklı yerlerde birkaç kez yazdım aslında. Şu anda tropheus fiyatları hobici fiyatları değil. 3cm Duboisi fiyatı hobicide de 10tl akvaryumcuda da 10tl. Bunu birisi bana izah edebilir mi? Bir de arkadaşların şartları oluyor, bunlar da sinirimi bozan şeyler. Neymiş 10 adetten aşağı satmayacakmış, ortak noktaya gelmeyecekmiş vs.
Tamam işten güçten dolayı bunu belirtiyorsa anlayışla karşılarım ama bu kadar da olmaz ki.
Bir akvaryumcu kendi üretimi 3cm chipimbi'leri 12,5TL'den veriyordu. Bu fiyata hobici bile vermiyor. Al sana yerli üretim, al sana çeşme suyunu alışık yavru. Herkesin bildiği bir akvaryumcu burası, Davutpaşa'daki Lale Pet.
Kısacası bu konuya azcık tepkiliyim.
Bu yaşadığım olumsuzluklar devam ederse tropheustan vazgeçmeyi bile düşünüyorum.
[/QUOTE]

Tropheustan vaz geçilmez, ben şahsen 4 ay sonra bile başka balığı seyrderken zevk almıyorum, ama fiyatlar konusununa gelince kesinlikle haklsınız,mesela ankarada hobici fiyatları daha uygun.
RESPECT2010-09-09 20:26:54

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

reverseÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6467,3[/B]
Kayıt: 29/08/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2725
reverseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2010 10:55
[QUOTE=RESPECT] Balıklar çok küçükken, bence tetranın ve seranın vegetable denen uydduruk nişasta oranı yüksek yemleri sıkıntı oluyor bence.

Tropheustan vaz geçilmez, ben şahsen 4 ay sonra bile başka balığı seyrderken zevk almıyorum, ama fiyatlar konusununa gelince kesinlikle haklsınız,mesela ankarada hobici fiyatları daha uygun.
[/QUOTE]

Mustafa Bey, ben de balıklara tetra provegetable veriyorum ve bunun iyi bir yem olduğu yönünde görüşler var. Ayrıca sera flora da var ancak onu çok nadiren vermekteyim.
Sizin kullandığınız yemler nedir acaba?

Bu arada akvaryumda şu anda 2 adet yem yemeyen balık var. Hastalıklardan bir türlü kurtulamadım. Tropheuslar'la anlaşamıyoruz sanırım. Gitgide soğuyorum.
Diğer yandan da bir türlü vazgeçmek istemiyorum. Elimdeki 2 hasta balığı ayırıp, geri kalanları akvaryumdan çıkartıp. %100 bir su değişimi vs. gibi atraksiyonlara girip, bir hobiciden grup olarak mı alsam balıkları acaba diyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ancestralÇevrim Dışı

Kayıt: 02/01/2009
İl: Ankara
Mesaj: 82
ancestralÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2010 11:33
[QUOTE=reverse] [QUOTE=RESPECT] Balıklar çok küçükken, bence tetranın ve seranın vegetable denen uydduruk nişasta oranı yüksek yemleri sıkıntı oluyor bence.

Tropheustan vaz geçilmez, ben şahsen 4 ay sonra bile başka balığı seyrderken zevk almıyorum, ama fiyatlar konusununa gelince kesinlikle haklsınız,mesela ankarada hobici fiyatları daha uygun.
[/QUOTE]

Mustafa Bey, ben de balıklara tetra provegetable veriyorum ve bunun iyi bir yem olduğu yönünde görüşler var. Ayrıca sera flora da var ancak onu çok nadiren vermekteyim.
Sizin kullandığınız yemler nedir acaba?

Bu arada akvaryumda şu anda 2 adet yem yemeyen balık var. Hastalıklardan bir türlü kurtulamadım. Tropheuslar'la anlaşamıyoruz sanırım. Gitgide soğuyorum.
Diğer yandan da bir türlü vazgeçmek istemiyorum. Elimdeki 2 hasta balığı ayırıp, geri kalanları akvaryumdan çıkartıp. %100 bir su değişimi vs. gibi atraksiyonlara girip, bir hobiciden grup olarak mı alsam balıkları acaba diyorum.
[/QUOTE]

Tropheus için 100 litre/1 tatlı kaşığı kaya tuzu ve 30 derece ısı tedavisi çoğu hastalıkta balığa yardımcı oluyor. SeaChem StressGuard ile desteklerseniz balık daha çabuk toparlanıyor. 30 derecede sudaki oksijen oranı azalacağından dikkatli olmak ve havalandırmayı iyi yapmak gerekli, vatoz varsa da çok uğraştırmayacaksa tedavi süresince ayrı tanka çıkartmak en kolay çözüm.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kst_tuningÇevrim Dışı

Kayıt: 08/05/2009
İl: Konya
Mesaj: 696
kst_tuningÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2010 12:04
[QUOTE=reverse] [QUOTE=RESPECT] Balıklar çok küçükken, bence tetranın ve seranın vegetable denen uydduruk nişasta oranı yüksek yemleri sıkıntı oluyor bence.

Tropheustan vaz geçilmez, ben şahsen 4 ay sonra bile başka balığı seyrderken zevk almıyorum, ama fiyatlar konusununa gelince kesinlikle haklsınız,mesela ankarada hobici fiyatları daha uygun.
[/QUOTE]

Mustafa Bey, ben de balıklara tetra provegetable veriyorum ve bunun iyi bir yem olduğu yönünde görüşler var. Ayrıca sera flora da var ancak onu çok nadiren vermekteyim.
Sizin kullandığınız yemler nedir acaba?

Bu arada akvaryumda şu anda 2 adet yem yemeyen balık var. Hastalıklardan bir türlü kurtulamadım. Tropheuslar'la anlaşamıyoruz sanırım. Gitgide soğuyorum.
Diğer yandan da bir türlü vazgeçmek istemiyorum. Elimdeki 2 hasta balığı ayırıp, geri kalanları akvaryumdan çıkartıp. %100 bir su değişimi vs. gibi atraksiyonlara girip, bir hobiciden grup olarak mı alsam balıkları acaba diyorum.
[/QUOTE] Arman hocam,kulladığın yemler bence kaliteli yemler.Ne zaman yeni yem çıksa eski yemler nedense kalitesiz oluyor.Ben halen hiç kimsenin beğenmediği sera florayı kullanıyorum,ve gayette memnunum.
 
Bu arada hastalıklı olan balıkların geldği akvaryumların nasıl olduğu belli.Biz balıklara gözümüz gibi bakıyoruz,akvaryumcuların nasıl baktığıda ortada.En sonra çare hobiciden alınma balıklardaır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AverroesÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 3324
AverroesÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2010 13:47


Benim kullandıklarım; Tropical super forte pul, tropical spirulina granul ve pul, daninichi veggie fx, nls grow ve nls thera a+, sera sipurilina tabs, Ayrıca kırmızı salçalık biber ve  salatalık gibi yemler de bence çok faydalı çünkü  bunların protein oranı çok düşük seluloz ve kül miktarı yüksek, ayrıca kırmızı biber C vitamini deposu.

Bazı ölümlerin sebebini bulmak zor oluyor, benimde başıma geldi. Balkılardan birkaçı eve girdikten 1 hafta içinde öldü, ölen balıklar rengi solması sersem sersem yüzme gibi belirtiler gösterdi, sanırım balık naklederken daha uzun süre alıştımak gerekiyor.


Birde yaşanan her olumsuzluktan yılmamak lazım, duboisiyle yaşanan ufak tefek olumsuzluklar ve cüzi kaıyplar yarın öbürgün daha çok özveride bulunup satın aldığımız başka balıkları daha sağlıklı yetiştirmek için  tecrübedir.
RESPECT2010-09-10 13:52:31

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

reverseÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6467,3[/B]
Kayıt: 29/08/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2725
reverseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2010 15:09
Yorumlarınız için teşekkür ederim.

Bende de yem olarak; Sera Flora (çok nadiren kullanıyorum), sera spirulina tablet (cama yapışan bir tableti tırtıklamayı öğrenemediler henüz), Tetra ProVegetable, Tropical Vegetable pul, Tropical Spirulina Super Forte pul ve granul halde ama granul olanı sadece yem makinasında kullanmıştım, NLS grow ve NLS Cichlid formula (henüz kullanmadım) var. Bir de elimde Sera FD Krill (hiç kullanmadım) ve Tropical Krill Flakes (birkaç kez kullandım) var. Yem çeşitlerim böyle.
Balık ölümlerinin veya rahatsızlıklarının benim yaptığım yemleme neticesinde oluşmuş olacağını pek sanmıyorum. Ya nakil sırasında oluşan stresten etkilendiler ya da akvaryuma en başta hasta bir balık ekledim. Ama aldığım bütün balıklar ilk günlerde sağlıklı ve yem yiyor vaziyettelerdi.
Şu anda yem yemeyen balıklardan biri neredeyse 1 haftadır bu şekilde. Bloat olsaydı çoktan ölmüş olması gerekmez miydi? Diğeri de sadece 2 gündür bu şekilde.

En son aldığım 2 balıktan büyük olanı (hani bantını hafifçe göstermeye başlamış olan) diğer bütün hepsini sindirerek bir köşeye istiflemiş durumda. Köşesinden ayrılanı fena pataklıyor. Bunun için yapılması gerekeni biliyorum, sayıyı arttırmak gerekiyor, zaten benim de planım buydu ama malesef hasta balıkların oluşu bunu yapmamı engelliyor. Şu anda açıkçası ne yapacağımı bilemiyorum. Zaten bugün yine şehirdışına çıkacağım ve büyük ihtimalle pazar akşam ya da pazartesi döneceğim.
Bu süre içerisinde yem makiması takmayacağım akvaryuma. Hatta ışıkları da hiç yakmayarak balıkları kendi hallerine mi bırakayım?


Tamam, birşey itiraf edeceğim.Kafasi%20Karismis
Etkisi olacağını umarak akvaryuma 1-2 kez Flagyl ekledim. 1 su bardağı suda 3 tablet eriterek akvaryuma ekledim. Aslında bunu yaparken hasta olan balıkları da yakalayıp ağızlarına şırınga etmek de istiyordum. Ancak birkaç denemeden sonra balıkları yakalamanın bu dekorda imkansız olacağını öğrendim. Ta ki düne kadar. 1 haftadır yem yemeye balığımı tesadüfen dün yakalayabildim. Çünkü zamanının büyük kısmını baskın balığın gazabından korunmak için filtrenin emiş borunun arkasında su yüzeyine yakın geçiriyordu. Her neyse balığı yakaladım ve bu çözeltiden şırınga ettim ağzından içeri (bunu yaparken çok dikkat ettim tabi, şırınganın iğnesinden dolayı). Sonra balığı geri bırakarak çözeltiyi akvaryuma ekledim.
Az önce akvaryumun karşısında oturmuş kara kara düşünürken, bizim ufaklık ön cama kadar geldi ve gözlerimin önünde sağdan solda birşeyler tırtıklamaya çalıştı. Kumu ağzına alıp geveleyip attı vs. Tebessüm
Sanırım bunlar iyiye işaret. Yine de yem atmayacağım birkaç gün.
Ah bir de diğer yem yemeyen balığı yakalayabilsem de ona da aynısını yapabilsem...
Tedavi olurlar mı bilemiyorum ama ufaklığın bu hareketi içimde yine umut yeşertti.Tebessüm
Bekleyelim bakalım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tanganikaliÇevrim Dışı

Kayıt: 06/02/2010
İl: Kocaeli
Mesaj: 144
tanganikaliÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Eylül 2010 20:18
Merhaba, son yenilikleri takip edemedim ama biraz okudum Flagyly kullanmışsınız muhtemelen bloattan şüphe ettniz. balık yem yemiyor veya yemi tükürüyorsa  bu bir promlem değildir bence bloatta değildir bende tropheus bakıyorum arada yemi alıp tükürüyorlar ama hiç bir sorun olmadı ayrıca ince beyaz şeffaf dışkıda görüyrum nadiren ama hiç bir şey olmuyor yani balık bir hastalığın belirtilerini gösteriyorsa balık hasta olmayabilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DenizYILDIZÇevrim Dışı

Kayıt: 11/08/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 721
DenizYILDIZÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2010 00:45
Geçmiş olsun Arman bey. Chipimbiler Lale pettekiler sanırım bir hobiciden gelme. Ve oldukça sağlıklılar. Balıkların ithal olması sadece kötü koşullara maruz kaldıkları ve yeterli ilgiyi alamadıkları olasılığını çıkartır.  Eğer düzgün bir firmadan almış iseniz çok sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum.  Sadece onları toparlamadan akvaryumunuza katmamanız gerekmektedir. İyi bir diyet( zayıflama amaçlı kullanılan diyet kelimesi değil uygun oranlar ve adette beslenme düzeni anlamındaki diyetten bahsediyorum) ve su değişimi ve ilgili zararı olmayan kimyasallarla hemen hemen her balığı kurtarıp ömrünce besleyebilirsiniz. ASLA ve ASLA gerekmedikçe Flagyl tarzı bir ilacı hasta olmayan sadece formsuz olan balıklarınıza vermeyin yoksa tek tek toplarsınız hepsini. Zaten zayıf bedenleri kaldıramaz  ve sisteminizede zarar verceğinizden biyolojik döngünüzün hasarı ile onları dahada açık hedef haline getireceksinizdir. Biraz marka reklamı olacak ama bu durumlarda ayrı akvaryumunuzda önce Seachem Stressguarda maruz bırakıp daha sonra yavaş yavaş yemleyerek ve sık su değişimi ile  form tutturun ve koruma amaçlı bir ürün merak ediyorsanız yurtdışı satış sitelerinden Melafix ve veya Pimafix edinin. Hem doğal hem flagyl kadar zararlı değildir. Bu arada neden ülkemizde halen bilinen firmalarca ithal edilmediğinide anlayamıyorum. :)
 
Hastalık şüphesi duyuyor iseniz ancak teşhis koyamıyor yada hasta olup olmadıklarınada kanaat getiremiyorsanız bir arkadaşınızdan yardım isteyin. Onun gözlemleri daha tutarlı olacaktır. Tropheus beslemesi ayrıca avantaj sağlayacaktır. İllaki kan değişikliği istiyor iseniz baskın erkeğinizi zamanı geldiğinide değiştirmeniz ayrıca bir yöntemdir.
Saygılarımla
 
Not: Tropheusun otçul olması protein almaması demek değildir. Spiriluna %75 ten fazla protein içerir. Kaçınmanız gereken hayvansal protein ve yağ oranıdır.
selimay2010-09-11 00:46:38

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kst_tuningÇevrim Dışı

Kayıt: 08/05/2009
İl: Konya
Mesaj: 696
kst_tuningÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2010 12:23
Arman hocam,hastalıklar daha devem ederse,benimde naçizhane bi tavsiyem olacak.
Tanktaki komple balıkları alıp,%100 su değişimi yapabilirsiniz.Ben tankta ilaç kullanmaya karşıyım.Tabiki aciz zamanlarımda bende ilaç kullandım.Faydasından çok zararını gördüm.Neden derseniz,sağlam balıklarımda etkileniyordu bundan.O sebepten dolayı akvaryumda kaya tuzu hariç hiçbir kimyasal kullanmamaya gayret ediyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir