Suyun iletkenlği nedir ne işe yarar acaba ?
Gönderim Zamanı: 20 Mart 2012 22:53
Arkadaşlar suyun iletkenliği nedir acaba çok önemlimidir ne işe yarar? ben mpanga ve afra coube besliyorum bunlar için iletkenlik önemlimi önemli ise kaç olmalı ? saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2012 01:15
Her balığın doğal ortamında suyun belirli degerleri vardır. İletkenlik adı üstünde suyun elektrik tasıma kuvvetidir. Tuzlu su daha cok elektrik taşır. Suyun icinde eriyen hersey iletkenliği arttırır. Türlerinizin doğal ortamında iletkenlik oldukça yüksektir yaklaşık 800-1900 tds civarındadır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2012 01:27
Şimdiye kadar iletkenliğe hiç dikkat etmedim bu hobide :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2012 16:09
[QUOTE=Zuckar]Her balığın doğal ortamında suyun belirli degerleri
vardır. İletkenlik adı üstünde suyun elektrik tasıma kuvvetidir. Tuzlu
su daha cok elektrik taşır. Suyun icinde eriyen hersey iletkenliği
arttırır. Türlerinizin doğal ortamında iletkenlik oldukça yüksektir
yaklaşık 800-1900 tds civarındadır.[/QUOTE]
Abdullah Bey'in mesajına katılmakla beraber birkaç ayrıntı vermek istiyorum. Öncelikle iletkenliğin birimi "siemens"tir, başka kaynakları araştırdığınızda böyle görürseniz karışıklık olmasın. (TDS farklıdır, aşağıda değineceğim)
Denildiği gibi iletkenlik suyun elektriksel iletkenliğidir ve sudaki çözünmüş maddelerin bir kısmını tespitte kullanılan ölçüm kolaylığı olan bir yöntemdir. Ölçüm kolaylığı burada önemli çünkü gerçekte aradığımız cevabı vermese de bize fikir verir.
Balıklar için önemli olan suyun iletkenliği değildir, hatta iletkenliğin konumuzla yakından uzaktan alakası bile yoktur. Balıklar için önemli olan toplam çözünmüş katı madde(TDS) miktarıdır. Bu da osmotik basınç, mineral dengesi vb. olaylar ile alakalıdır. Bu değerler balığın vücudunun ortamdan ne kadar su çekeceğini veya ne kadar su kaybedeceği gibi bilgiler verir. Mesela balığı vücudunun izin verdiğinden çok daha tuzlu bir ortama koyarsak balığın vücudu su kaybetmeye başlar. Aynısı aşırı şekerli suda da geçerlidir.
İletkenlik sudaki CO3-, Mg+ vb. iyonlardan etkilenir fakat mesela şeker gibi maddelerden o kadar çok etkilenmez. Biz mesela aynı sayıda şeker ve Cl- iyonları içeren iki sıvıyı ölçtüğümüzde değeler farklı çıkar ama en azından osmotik basınç açısından ikisi birbirine çok yakın etki yapar. (Önceki paragrafta çok tuzlu ve çok şekerli suyun benzer etki yapabileceğini söylemiştim, bu durum iletkenlik ölçümünün yetersizliğidir.)
Biz iletkenlik ölçerek akvaryumdaki çözünmüş maddelerin çoğu iyonik olduğundan sadece TDS ile ilgili fikir sahibi oluruz, doğrudan bizi ilgilendiren ve etkileri önemli olan TDS'yi ölçmekten daha kolaydır ve az çok fikir verir. (Sonuçta akvaryuma 100 litreye 1 kilo şeker koymuyoruz, çözünmüş maddelerin çoğu tuzlardır.)
İletkenlik tam isabetli bir bilgi vermese de uygulamada yeterlidir. Aksi halde birim miktar su alıp, filtre edip askıdaki maddelerden kurtulup bunu buharlaştırıp kalan tortuyu analiz edip içindeki maddelerin oranlarını spektroskobik olarak inceleyip kütle ve içeriğindeki madde oranlarından kaç mol parçacık olduğunu mol olarak bulmamız gerekirdi ki bunu yapabilecek ekipman evlerde yoktur ve olsa bile uygulaması pratikte anlamsızdır.
onuruygun 2012-03-21 16:12:04
Abdullah Bey'in mesajına katılmakla beraber birkaç ayrıntı vermek istiyorum. Öncelikle iletkenliğin birimi "siemens"tir, başka kaynakları araştırdığınızda böyle görürseniz karışıklık olmasın. (TDS farklıdır, aşağıda değineceğim)
Denildiği gibi iletkenlik suyun elektriksel iletkenliğidir ve sudaki çözünmüş maddelerin bir kısmını tespitte kullanılan ölçüm kolaylığı olan bir yöntemdir. Ölçüm kolaylığı burada önemli çünkü gerçekte aradığımız cevabı vermese de bize fikir verir.
Balıklar için önemli olan suyun iletkenliği değildir, hatta iletkenliğin konumuzla yakından uzaktan alakası bile yoktur. Balıklar için önemli olan toplam çözünmüş katı madde(TDS) miktarıdır. Bu da osmotik basınç, mineral dengesi vb. olaylar ile alakalıdır. Bu değerler balığın vücudunun ortamdan ne kadar su çekeceğini veya ne kadar su kaybedeceği gibi bilgiler verir. Mesela balığı vücudunun izin verdiğinden çok daha tuzlu bir ortama koyarsak balığın vücudu su kaybetmeye başlar. Aynısı aşırı şekerli suda da geçerlidir.
İletkenlik sudaki CO3-, Mg+ vb. iyonlardan etkilenir fakat mesela şeker gibi maddelerden o kadar çok etkilenmez. Biz mesela aynı sayıda şeker ve Cl- iyonları içeren iki sıvıyı ölçtüğümüzde değeler farklı çıkar ama en azından osmotik basınç açısından ikisi birbirine çok yakın etki yapar. (Önceki paragrafta çok tuzlu ve çok şekerli suyun benzer etki yapabileceğini söylemiştim, bu durum iletkenlik ölçümünün yetersizliğidir.)
Biz iletkenlik ölçerek akvaryumdaki çözünmüş maddelerin çoğu iyonik olduğundan sadece TDS ile ilgili fikir sahibi oluruz, doğrudan bizi ilgilendiren ve etkileri önemli olan TDS'yi ölçmekten daha kolaydır ve az çok fikir verir. (Sonuçta akvaryuma 100 litreye 1 kilo şeker koymuyoruz, çözünmüş maddelerin çoğu tuzlardır.)
İletkenlik tam isabetli bir bilgi vermese de uygulamada yeterlidir. Aksi halde birim miktar su alıp, filtre edip askıdaki maddelerden kurtulup bunu buharlaştırıp kalan tortuyu analiz edip içindeki maddelerin oranlarını spektroskobik olarak inceleyip kütle ve içeriğindeki madde oranlarından kaç mol parçacık olduğunu mol olarak bulmamız gerekirdi ki bunu yapabilecek ekipman evlerde yoktur ve olsa bile uygulaması pratikte anlamsızdır.
Teşekkür Edenler: [T]153798,abdullah kg[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2012 22:50
[QUOTE=onuruygun]
[QUOTE=Zuckar]Her balığın doğal ortamında suyun belirli degerleri
vardır. İletkenlik adı üstünde suyun elektrik tasıma kuvvetidir. Tuzlu
su daha cok elektrik taşır. Suyun icinde eriyen hersey iletkenliği
arttırır. Türlerinizin doğal ortamında iletkenlik oldukça yüksektir
yaklaşık 800-1900 tds civarındadır.[/QUOTE]
Abdullah Bey'in mesajına katılmakla beraber birkaç ayrıntı vermek istiyorum. Öncelikle iletkenliğin birimi "siemens"tir, başka kaynakları araştırdığınızda böyle görürseniz karışıklık olmasın. (TDS farklıdır, aşağıda değineceğim)
Denildiği gibi iletkenlik suyun elektriksel iletkenliğidir ve sudaki çözünmüş maddelerin bir kısmını tespitte kullanılan ölçüm kolaylığı olan bir yöntemdir. Ölçüm kolaylığı burada önemli çünkü gerçekte aradığımız cevabı vermese de bize fikir verir.
Balıklar için önemli olan suyun iletkenliği değildir, hatta iletkenliğin konumuzla yakından uzaktan alakası bile yoktur. Balıklar için önemli olan toplam çözünmüş katı madde(TDS) miktarıdır. Bu da osmotik basınç, mineral dengesi vb. olaylar ile alakalıdır. Bu değerler balığın vücudunun ortamdan ne kadar su çekeceğini veya ne kadar su kaybedeceği gibi bilgiler verir. Mesela balığı vücudunun izin verdiğinden çok daha tuzlu bir ortama koyarsak balığın vücudu su kaybetmeye başlar. Aynısı aşırı şekerli suda da geçerlidir.
İletkenlik sudaki CO3-, Mg+ vb. iyonlardan etkilenir fakat mesela şeker gibi maddelerden o kadar çok etkilenmez. Biz mesela aynı sayıda şeker ve Cl- iyonları içeren iki sıvıyı ölçtüğümüzde değeler farklı çıkar ama en azından osmotik basınç açısından ikisi birbirine çok yakın etki yapar. (Önceki paragrafta çok tuzlu ve çok şekerli suyun benzer etki yapabileceğini söylemiştim, bu durum iletkenlik ölçümünün yetersizliğidir.)
Biz iletkenlik ölçerek akvaryumdaki çözünmüş maddelerin çoğu iyonik olduğundan sadece TDS ile ilgili fikir sahibi oluruz, doğrudan bizi ilgilendiren ve etkileri önemli olan TDS'yi ölçmekten daha kolaydır ve az çok fikir verir. (Sonuçta akvaryuma 100 litreye 1 kilo şeker koymuyoruz, çözünmüş maddelerin çoğu tuzlardır.)
İletkenlik tam isabetli bir bilgi vermese de uygulamada yeterlidir. Aksi halde birim miktar su alıp, filtre edip askıdaki maddelerden kurtulup bunu buharlaştırıp kalan tortuyu analiz edip içindeki maddelerin oranlarını spektroskobik olarak inceleyip kütle ve içeriğindeki madde oranlarından kaç mol parçacık olduğunu mol olarak bulmamız gerekirdi ki bunu yapabilecek ekipman evlerde yoktur ve olsa bile uygulaması pratikte anlamsızdır.
[/QUOTE] valla ne yapmamız gerektiği hakkında yine fikir sahibi degilim
Abdullah Bey'in mesajına katılmakla beraber birkaç ayrıntı vermek istiyorum. Öncelikle iletkenliğin birimi "siemens"tir, başka kaynakları araştırdığınızda böyle görürseniz karışıklık olmasın. (TDS farklıdır, aşağıda değineceğim)
Denildiği gibi iletkenlik suyun elektriksel iletkenliğidir ve sudaki çözünmüş maddelerin bir kısmını tespitte kullanılan ölçüm kolaylığı olan bir yöntemdir. Ölçüm kolaylığı burada önemli çünkü gerçekte aradığımız cevabı vermese de bize fikir verir.
Balıklar için önemli olan suyun iletkenliği değildir, hatta iletkenliğin konumuzla yakından uzaktan alakası bile yoktur. Balıklar için önemli olan toplam çözünmüş katı madde(TDS) miktarıdır. Bu da osmotik basınç, mineral dengesi vb. olaylar ile alakalıdır. Bu değerler balığın vücudunun ortamdan ne kadar su çekeceğini veya ne kadar su kaybedeceği gibi bilgiler verir. Mesela balığı vücudunun izin verdiğinden çok daha tuzlu bir ortama koyarsak balığın vücudu su kaybetmeye başlar. Aynısı aşırı şekerli suda da geçerlidir.
İletkenlik sudaki CO3-, Mg+ vb. iyonlardan etkilenir fakat mesela şeker gibi maddelerden o kadar çok etkilenmez. Biz mesela aynı sayıda şeker ve Cl- iyonları içeren iki sıvıyı ölçtüğümüzde değeler farklı çıkar ama en azından osmotik basınç açısından ikisi birbirine çok yakın etki yapar. (Önceki paragrafta çok tuzlu ve çok şekerli suyun benzer etki yapabileceğini söylemiştim, bu durum iletkenlik ölçümünün yetersizliğidir.)
Biz iletkenlik ölçerek akvaryumdaki çözünmüş maddelerin çoğu iyonik olduğundan sadece TDS ile ilgili fikir sahibi oluruz, doğrudan bizi ilgilendiren ve etkileri önemli olan TDS'yi ölçmekten daha kolaydır ve az çok fikir verir. (Sonuçta akvaryuma 100 litreye 1 kilo şeker koymuyoruz, çözünmüş maddelerin çoğu tuzlardır.)
İletkenlik tam isabetli bir bilgi vermese de uygulamada yeterlidir. Aksi halde birim miktar su alıp, filtre edip askıdaki maddelerden kurtulup bunu buharlaştırıp kalan tortuyu analiz edip içindeki maddelerin oranlarını spektroskobik olarak inceleyip kütle ve içeriğindeki madde oranlarından kaç mol parçacık olduğunu mol olarak bulmamız gerekirdi ki bunu yapabilecek ekipman evlerde yoktur ve olsa bile uygulaması pratikte anlamsızdır.
[/QUOTE] valla ne yapmamız gerektiği hakkında yine fikir sahibi degilim
Teşekkür Edenler: [T]153798,abdullah kg[/T]
+1: [T]125859,ThEmre55[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Mart 2012 00:24
Balıklarınızda bir sorun yoksa fazla kurcalama ihtiyacı olan bir değer değildir. Mesela bu değerlerle oynayacaksanız da eğer bu türlerde deneyimli kişiler suya tuz atılmasında fayda görüyorsa mesela tuz eklemesi yapabilirsiniz. Daha ayrıntılı bir iş yapmak istiyorsanız beslediğiniz türler için uygun iletkenlik değerini öğrenipiletkenlik ölçer ve çeşitli tuzların karışımı ile uygun değerleri yakalayabilirsiniz. Fakat genellikle bu tip ayrıntılı bir uygulamaya pek gerek olmaz.
Teşekkür Edenler: [T]153798,abdullah kg[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir