Su Sümbülü Tecrübem

 Selam, geçen senelerde 2 defa 6'şar adet su sümbülü almıştım ama bir türlü yaşatamamıştım, forumda bu bitki hakkında açılan konuları da takip ediyordum ama geçtiğimiz yaz ve birkaç ay önce aldığım bitkilerde başarılı oldum, tecrübemi paylaşmak isterim.

 Almadan önce satıcıya bu bitkiyle daha önce sorun yaşadığımı aldığımda ne yapmam gerektiğini sordum, bana kökleri budamamı ve torflu bitki toprağı üzerine birkaç parmak çıkacak kadar su koyup bitkileri kendini toplayana kadar bu şekilde bakmamı söyledi.

 Neyse bitkiler geldi, büyük ve yayvan bir saklama kabı aldım, içine yarım paket kadar torflu toprağı yaydım, üzerini temiz suyla doldurup az miktarda sıvı gübre attım. Bitkiler bana büyük boyda ama çok şekilsiz geldiler, yaprak gövdeleri top şeklinde değil uzun inceydi ve yaprakların çoğu deforme olmuştu.
 Öncelikle her bitkide en az 4 top kalacak şekilde çürümeye başlamış ve şekli çok bozuk yaprakları budadım, sonra kökleri budadım.

 Kök budanması bence önemli bir konu çünkü eski kökler sudaki partikülleri emerek kararıyorlar, bu kararan köklerin işlevinin düştüğünü düşünüyorum çünkü çok kararan kökler zamanla incelip mısır püskülü gibi cansız bir hal alıyorlar, kökleri budayarak bitkiyi yeni kök çıkarmaya teşvik ediyoruz.

 Kökün başka bir işlevi de alttan ağırlık yaparak bitkinin suyun içinde duruşunu dengelemek, eğer kökü çok kısaltırsanız bitki büyük yaprakların olduğu yönde yatıyor.
 Son olarak da bitkinin ribozomu kökün içinde gizli fazla kısaltırsanız ribozumu kesebilirsiniz ve bitki ölür.
 Ben kökleri 3-4 parmak uzunluğunda eşit olarak kısaltmayı uygun buldum.

 Budama işinden sonra bitkiyi kökleri toprağa değecek şekilde hazırladığım kaba koyup pencerenin önüne yerleştirdim.
 Bitkilerde birkaç gün sonra canlanma başladı, şeri halde yeni yaprak çıkarmaya ve dal uzatarak yeni genç bitkiler oluşturmaya başladılar.
 Bu sırada dikkatimi çeken bir nokta bu bitkinin suyu köklerden alıp yapraklardan geri çıkarması oldu. Hiç su hareketi olmayan kapta bitkinin yapraklarında zaman zaman su damlaları görmeye başladım. Sonuç olarak da kaptaki su hızla azalmaya başladı. Yaklaşık olarak haftada bir su takviyesi yaptım yada bitkileri budamak için çıkarıp, toprağı dökmeden suyu komple değiştirdim. Bu su değişimleri bitkinin büyüme hızını oldukça arttırdı.
 Neyse sonuç olarak başarılı olmuştum, berbat halde 6 adet olarak aldığım bitki birkaç ay içinde yaklaşık 20 tane olmuştu.

 Gelelim dikkatimi çeken sorunlara. Bitkinin en büyük sorunu yaprak uçlarının suya değmesi, suya temas eden yapraklar mutlaka çürüyorlar. Yaprak topları nispeten daha dayanıklıi ama onların da büyük bölümü suya temas ettiğinde onlar da çürüyorlar.
 İkinci sorun bitki hızlı bir büyüme ivmesi yakaladığında devamlı yeni yaprak ve sürgün çıkarıyor eğer benim kabım gibi küçük bir alanda bakıyorsanız bir süre sonra bitkiler kendi kendini boğmaya başlıyorlar, büyük yaprakların altında kalan ve iyi ışık görmeyen yapraklar sararıp çürüyor, yada yapraklar birbirine baskı yapıp suya temas etmelerine neden oluyorlar ve yine çürüyorlar.
 Yapraklarının bir kısmı çürüyen bitki de asimetrik bir şekil alıp suda yatıyor tabi yine çürüyor.
 Sonuç olarak bitkinin geniş bir alanda bakılması ve sürekli budanması gerekli aksi taktirde sağlıklı gelişmiyorlar.
 Bitkinin yana verdiği kollardan oluşan yavru bitkileri ise eğer çoğalmasını istemiyorsanız hemen kesin, o zaman ana bitki daha iyi büyüyor. Eğer üretmek istiyorsanız da en az 3-4 tam gelişmiş top ve sağlam bir kök yapısı oluşana kadar sakın kesmeyim.

 Bitkinin akvaryumda bakımına geçmeden önce bu şekilde ürettiğim bitkilerin 2 tanesi hariç hepsini kaybettiğimi söylemeliyim. Yaz'dan kışa geçerken, havaların soğuması, güneş ışığının azalması, evde kaloriferlerin yanıp havanın kuruması gibi sebeplerle, tam gaz büyüyewn bitkilerim 1-2 hafta içinde tamamen çürüdüler. en büyük etmeni havaların soğumasına bağlıyorum, zaten bu bitkinin kuzey amerikayı istila edememesinin ana sebebi soğuğa dayanıksız olmasıymış.

 Sanırım aralık ayının başlarında bitkili akvaryumumu kurdum, cam önünde bekleyen diğer akvaryum bitkilerimle beraber son kalan 2 adet küçük su sümbülünü de bu akvaryuma aldım. Bu son iki sümbül orjinal bitkilerimden çok çok küçüklerdi bu yüzden 2 adet daha sümbül sipariş verdim. Bu iki büyük sümbül geldikten sonra yukarıda anlattığım şekilde budayıp akvaryuma ekledim ve bitkiyi akvaryum şartlarında izleme şansım oldu. Dikkatimi çeken birkaç önemli nokta şunlar;

1) Aydınlatma mesafesi; bitki florasanın altına denk geldiğinde daha iyi gelişiyor, zaten bol ışık isteyen bitki ama florasana çok yakınsa yanıyor. Bitkileri ilk koyduğumda yapraklarla florasan arasında 7-8 cm mesafe vardı ve ilk günlerde yaprak uçlarında ciddi kurumayla karşılaştım, su seviyesini alçaltıp mesafeyi 15 cm civarına indirdiğimde bu sorun ortadan kalktı.

2) Havalandırma; Bence en önemli nokta bu, tankıma gündüzleri Co2 verip geceleri havataşını açıp yüzey hareketi sağlıyor ve havalandırıyordum bazen gündüzleri de hava taşını açık bırakıyordum. Bu dönemde bitki devamlı yeni yaprak veriyor ve bu yapraklar devamlı çürüyorlardı. Sebebini hava taşından çıkan kabarcıkların bitkinin yapraklarına sıçrattığı su damlacıkları olarak buldum. Ne zaman ki hava taşını kullanmayı bıraktım, yaprakların çürümesi durdu. Sonuç olarak bu bitkinin yaprakları mutlak suretle kuru kalmalı.

3) Karbondioksit; Bu bitkinin suya verilen karbondioksitle hiç ılgisi olduğunu düşünmüyorum. Dıy co2'de sürekli basınç sorunları yaşamam ve birkaç kere akvaryuma maya karışması sonucu c02 kullanmayı bıraktım, sonuç olarak su sümbülünün gelişimde hiç bir fark görmedim. Zaten su üstü bitkilerinin co2'yi  atmosferden aldıkları bilinen birşey.

4) Su kalitesi; Su değişimlerini aksattığımda bitkinin daha iyi geliştiğini gördüm, bu bitkinin yüksek nitrat tüketimi olduğu da biliniyor zaten ama bitki gelişirken su da temiz kalmıyor yani bitki öyle söylendiği gibi akvaryumu nitrattan arındırmak için yeterli değil. Ayrıca kapta bakarken de su değişimlerinin iyi geldiğini görmüştüm. Sonuç olarak bitki yüksek nitratta daha iyi gelişirken sudaki minerallerin yenilenmesine de ihtiyaç duyuyor, su sümbülüm var diye su değişimlerini aksatmamak lazım.

5) Nemlilik: Yabancı bir kaynakta pistiaların yüksek neme, su sümbüllerinin ise düşük neme ihtiyaçlarının oldukları okumuştum. Bitkinin yapraklarından su tahliye ettiğini yazmıştım, yüksek nemde bu tahliyeyi yapamaz ve bitkin içindeki su sirkülasyonu düşer sonuç olarak da gelişim yavaşlar diye düşünüyorum. Ayrıca bitkinin yapraklarının suya karşı ne kadar hassas olduğunu düşünürsek çok nemli bir ortamda yaprakların nemlenip çürümesi muhtemel bu sebeple üstü kapalı tanklarda bakılmasının zor olacağı da düşüncelerim arasında.

6) Yüzey hareketi; bitkinin doğasında birbirine kenetlenmiş öbekler halinde yaşadığını ve bataklıklar gibi nispeten durgun sularda bulunduğunu düşünürsek tanktaki yüzey hareketinin minimum olması da mantıklı olur. Benim bitkili tankımda yüzey hareketi neredeyse sıfır ve bitkinin gelişimi gayet iyi, tabi tank içinde hafif bir sirkülasyon mevcut  bununda köklere faydası olduğunu düşünüyorum.

 Çok uzun bir yazı oldu kusura bakmayın, düzgün şekilde yaşatana kadar çok su sümbülü kaybettim, bu sefer uzun soluklu yaşatabilince paylaşmak istedim, yazdıklarım sadece kişisel tecrübelerimdir. Umarım ilgilenenlere faydası olur.

[EDIT]kabaltah,2016-09-18 11:50:25[/EDIT]

Bende su sümbülüyle çok uğraştım sudaki nitrattı tamamen emiyor suyu inanılmaz berrak hale getiriyor daha sonra beslenemeyip ölüyor.

Sanırım bu bitki güneş gören havuzlarda falan on numara bir nitrat emici olarak kullanılabilir.

Arıtma tesislerinde kullanılan bir bitki.