Simpsonichthys Margaritatus

Birçok türü çok ufak doğuyor dediğiniz gibi, en az 3-4 gün paramecium veya sirke kurdu gibi mikro canlı yemlerle beslemek gerek. Bazılarında artemia öncesi süreç 10-15 güne kadar uzayabiliyor, yani hazırlıklı olmak şart. Hiç notho bakmadım ama bakanlardan kuru yeme alışabildiklerini duyuyorum. Alıştıktan sonra karma akvaryuma alsaydınız muhtemelen yaşarlardı ama killiler yine de karma akvaryuma uygun değil bence. Her türe özel alan ayırmak gerekiyor, bu da hobicilerin önündeki bir başka büyük engel...

Bu arada iyi hatırlattınız, sizin yılanbaş çiftinizin konusunda aklıma gelmemişti. İyi bilinen killici bir çift var Alf ve Anita diye, özel bir tank gerekiyor demişken onların balık odasını size gösterecektim ki onların da bir çift cüce yılanbaşı olduğunu ve birkaç yüz yavru aldıklarını hatırladım. Ben cüce yılanbaşı ilk onlarda görüp beğenmiştim.
Sayfanın en sonunda içi yavru dolu yılanbaş tankları var (bence sizin tank daha güzelmiş bu arada);

[URL]http://www.alfanita.se/fishroom.htm[/URL]

Her ne kadar böyle odalara bayılsam da ilk aklıma gelen akvaryumların bakımları oluyor.[:)] Bir ara 8 akvaryuma çıkmıştım da sefa mı cefa mı belli değildi. 160 akvaryumdan bahsediyor, muhtemelen maaşlı elemanları vardır. :)

Kütüphane havası yaratmışlar maşallah. Yılanbaşlar Gachua, cücelerin başlangıç türü diyebiliriz, yavru alımı epey kolaydır, yumurtlama ve koruma özellikleri bakımından da benimkilerden epey değişikler ki benimkiler de en zorlarındanmış zaten, onu da sonradan öğrenmiş olduk. Bir ara bunlardan bulayım da hevesimi alayım diye düşünmedim değil. [:)] Bendekiler 4 denemenin ardından üreme sezonunu kapattılar. Onların durumunu da önümüzdeki günlerde değerlendireceğim.

Notholar tek tük kuru yem alıyordu aslında ayrı dururken de...Epey iştahlı ve hareketli bir türdü, keyif vermedi değil. ancak birden kuru yeme geçiş ve mekan değişikliği pek yaramadı gibi. Yumurtadan yeni çıkışta artemia öncesi safha için jbl nin sıvı artemia besini var, onu kullanmak daha basit olur diye düşünüyorum şimdi. Bolivianlarda çok işe yaramıştı. Mikro canlı yem sıkıntısı olursa iş görecektir.

[QUOTE=-doctore-]...
160 akvaryumdan bahsediyor, muhtemelen maaşlı elemanları vardır. :)
...[/QUOTE]

Veya emekliler :) Emeklilerin tadilat ve temizlik performansları inanılmaz, komşularım sağolsun iyi öğrendim bu durumu.

Aynen katılıyorum söylediklerinize. Su değişimi ve yemleme hariç akvaryum başında vakit geçirilmiyorsa o olay artık keyif olmaktan çıkmıştır. İzleyemedikten sonra 150 tür balığın olmuş ne fark eder ? Tabii killi grubunda biraz muhafaza etme endişesi var. Malum çoğunluğu senelerdir doğadan toplanamadığından elde olanlar korunmaya çalışılıyor, bu açıdan böyle büyük koleksiyonlar çok değerli bir hizmet veriyor. Gerçi senelerdir yumurta sattıklarını görmedim, bir araştırmak lazım aslında, belki de olayı çoktan kapattılar. Öyleyse şaşırmam; fotoğraflara bakmak bile benim içimi sıktı, bunca akvaryumla uğraşmayı hayal edemiyorum.

Sizinki bleheri'ydi değil mi, ben konuda bilgili olmadığım için o detayı atlamışım. Uzaktan takip ediyorum ama, ilerde şahsen beslemek istediğim türlerden.

Evet ne yazık ki doğalarında da her tür tehlike altına girmeye başladı :( , gerçekten çok üzülüyorum. Kuru yem konusunda da ilk 2 kuşak çok zor tabii, bilmek gerekiyor nereden geldiğini. Doğadan toplama ise; zaten beslenme alışkanlıklarını devam ettirmeyi kabul etmek gerek, yoksa düpedüz cinayet

[QUOTE=an1l]

Veya emekliler :) Emeklilerin tadilat ve temizlik performansları inanılmaz, komşularım sağolsun iyi öğrendim bu durumu.

Aynen katılıyorum söylediklerinize. Su değişimi ve yemleme hariç akvaryum başında vakit geçirilmiyorsa o olay artık keyif olmaktan çıkmıştır. İzleyemedikten sonra 150 tür balığın olmuş ne fark eder ? Tabii killi grubunda biraz muhafaza etme endişesi var. Malum çoğunluğu senelerdir doğadan toplanamadığından elde olanlar korunmaya çalışılıyor, bu açıdan böyle büyük koleksiyonlar çok değerli bir hizmet veriyor. Gerçi senelerdir yumurta sattıklarını görmedim, bir araştırmak lazım aslında, belki de olayı çoktan kapattılar. Öyleyse şaşırmam; fotoğraflara bakmak bile benim içimi sıktı, bunca akvaryumla uğraşmayı hayal edemiyorum.

Sizinki bleheri'ydi değil mi, ben konuda bilgili olmadığım için o detayı atlamışım. Uzaktan takip ediyorum ama, ilerde şahsen beslemek istediğim türlerden. [/QUOTE]

Bendekiler Bleheri evet, 1 deneme daha yapabilirsem başka bir cüce türe geçecem ben de.

Bu insanların hobinin ötesinde bir iş yaptıklarını düşünüyorum. Gördüğüm görüntüler hobiyi çok aşıyor çünkü. :) Ticaret, koleksiyonculuk...vs ne dersen de...günde hepsine 1 er dk baksan 3 saat yakın zaman yapıyor. [:)] Klasik Türk kafasıyla direk bakım, masraf hesaplaması da yaparsak temizlemeye kalksan son akvaryuma geldiğinde ilki kirlenmiş olur. [:)] Tabi dediğim gibi muhtemelen amaç çok başka.

Elektrik ucuz, kolay para kazanıyorlar (bizim gibi ülkeleri söğüşlediklerinden olsa gerek[:(((] )

Bu muhteşem balığa hakettiği ilgiyi gösteremiyorum şu ara. Yumurta toplayıp dolaba kaldırmaya çoktan başlamalıydım ama araya taşınma ve başka şeyler girdi. Neyse beslenmelerinde problem yok, suyu da kaliteli tutuyorum her zaman.
Birkaç gün önce torf kabı koymuştum akvaryumlarına. Taşınırken kabı çıkarınca bir baktım yumurtlamışlar bile.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/107494/150520171605541.jpg[/IMG]

10 sağlıklı yumurta, 1 tane de mantarlaşmış çıkardım. Yeni mekanlarında yumurta toplama olayına odaklanmaya çalışacağım.
Bu arada ufacık ebatlarına göre devasa yumurtaları var, nerdeyse bir toplu iğne başı kadar.

Aphyosemionlar, fundulopanchaxlar kadar iri yahu bu yumurtalar. Hatta daha da iri gibi. Afrikalı tek yıllıklar gibi değil demek Güney Amerikalılar.

Güney Amerika dediniz, killi dediniz, beni benden aldınız. [:$] Bana en sık "Ah, keşke daha fazla akvaryumum olsa" dedirten türler killiler ve cüce kabukçullar. Galiba killiler için bir de "Ah, keşke çeşitli canlı yem kültürlerim olsaydı" demem gerekiyormuş. [:)))] Ne tür canlı yemleri hayatlarının hangi evrelerinde yedi bu S. margaritatuslar acaba?[EDIT]Iskarmoz,2017-05-30 18:48:23[/EDIT]

Bu biraz ürkek bir tür, beslenmesi farklı oldu diğerlerinden. İlk çıktıklarında kısa bir süre (1 hafta - 10 gün) sirke kurdu ve mikro kurt, sonra uzun zaman artemia. Yetişkin olmaya yaklaştıklarında su piresi yavruları yemeye başladılar. Şimdi dönüşümlü olarak su piresi, artemia ve grindal kurt ile besleniyorlar. Bazen gammarus da yiyorlar ama pek öyle kovalamaca seven bir balık değil, denk gelirse ancak.
Genele bakılırsa mikro kurt, artemia, su piresi ve grindal kurt yeterli. Kuru yem almıyor maalesef.

Bu türün torf haricinde yumurta bıraktığını da duymuştum, kendim de şahit olmuş oldum. Bitkilerin içine hatta yapraklara ve taşlara da birçok yumurta bırakmışlar. Acaba şimdi onları oralardan kim toplayacak...
Demek ki en mantıklısı bir üçlüyü içinde sadece torf bulunan ayrı bir üretim akvaryumunda birkaç hafta tutmak, sonra balıkları ordan alıp torfu kurutmak.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/107494/060620171102301.jpg[/IMG]